20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CüMHURÎYET 9 Eyiul 1.968 AjANSLAR RÂDYO ÖZEL MUHABİRLERİMİZ SAHtFE ÜÇ Golierö "Amerika huvvetini Rıısya'ya BUGÜN Dış ticaretimiz ürkiye'nln dfinyara karsı tntumunu etldleyen siyasî ve stratejik faktörlerin yamndB, dış ticaret faktöriinün de ne kadar önemli olduğu, son pünlerde iyice ortaya çıktı. Ancak, ortaya çıkan sadece dış ticaretin önemi değil, bunu yürütecek ve geliştirecek kadroların niteliğiy " Vietnam'daki taahhütlerden kurtulmalıyız„ johnson yine Yietnam zirvesi lopluyor WASHİXGTON, (a.a.) 'ngilizce yaym yapan «Japan » yi haber alan kaynaklardan Times» a verdiği demecinde, bildirildiğine göre, sonbaharAmerika'nın Birleşmiş Miida, muhtemelen Honololu'da, letler eskl bastemsücisi Arthur Vietnam savaşına katüan ülkeler yeni bir yedili zirve konfeGoldberg, Amerika'nın «Kuvreransı toplayacaklardır. tinJ Sovyetler Birliği'ne saklayadi de Beyaz Saray sözcüsü böyle Geçenlerde kendisiyle göriiştürak Vietnam savaşuıda giriştiği bir toplantı için yapılmakta olan ğiimüz bir yabancı diplomat, titaahhütlerden bir an önce kurhazırlıkların henüz tamamlanmacari dış ilişkilerimizi vönetenlertulması» gerektiğinl söylemiştir. dığrnı, ancak toplantının, Güney le yürütenlerdeki isteksizliğe ve Vietnam'da kuvvet bulunduran Goldberg, Rusların Çekoslovakheyecansızlığa değinmiş, şöyle demişti: «Zamanımızda bir ül ülkelerin, altı ayda bir istişare ya'yı işgalleri karşısında Amerimahıyetinde yaptıkları toplantıkenin dış temsilciliklerinin ana ka'nın Vietnam savaşını sona ergörevi, o ülkenin ithalât ve ih lardan bıri olacağını söylemiştir. dirmek için harcadığı çabalan Toplantı, Başkan Johnson'ı bir racatını artırıeı çahşmalarda buhızlandırması gerektığini de ifakere daha Güney Vietnam, Gülunmaktır. Bir yabancı ülke olaney Kore, Avustralya, Yeni Zedeyle, Amerika'ya Kuzey Vietrak biz Türkiye'ye sadece mal landa, Filipinler ve Tayland lisatmak istemiyoruz. Almak da nam bombardımanlarını durdurderleriyle bir araya getirecekistiyoruz. Fakat sizin yetkilileriması için çağrıda bulunmuştur. tir nize ne zaman bu istejjunizi söyGolbderg, Amerika'nın küçük Vietnam zirve konleransımn lesek. bize aynj teklif listesini topianacağı ihtimali, Başkan devletler arasındaki anlaşmazlıkveriyorlar: tncir, üzüra, tütün, Johnson'ın cuma günü gazetecitiftik, palamut, keçi boynuzu, lar veya bu devletlerde başgöstelere son gelişmelerin özellıkle v.b .. Halbuki bir ülkedeki donren iç mücadelelere topyekun Sovyetlerin Çekoslovakya'yı işmuş listelere dayanan bir ihramüdahalede bulunarak kuvvetinl galinin, Sovyet liderleriyle savaş cat politikası, o ülkeye zarardan israf etmemesinl istemiş ve ve savunma füzelerinın sınırlanbaşka şey getirmez!» dınlması konusunda yapılacak «Amerika'nın güvenliğine en büGelişmiş bir ülkenin tetnsilcisi muhteme bir zirve pöruşmesini olsn bu diplomatın yakınması yük tahdit, hâlâ, nükleer silâhlı etkılemiyeceğini söylemesi üzeve uyarısı gerçekten çok önemli Sovyetler Birliği'dir» demiştır. rine ortaya çıkmıştır. ve doğruydu. Nitekim, bütün son Belişmelerle ortaya çıkan durum, mal satarak Türkiye'ye döviz kazandıramayan dış ticaret mekanizmamızın, sonunda bizi yeni bir. devalüasyonun esiğine getirdiğini gösteriyordu. Sırasında Doğu'ya, sırasında Batı'ya bizi iten ana faktorlerden bir tanesi olan dış ticaretimiz, üç ana bölümde yürümektedir: O Kliring Anlaşmalan (Iküi anlaşmalar) ile, & Serbest döviz Ile, Q R.C.D. içi öçlü ödeme anlaşması ile. Kliring anlaşmalan İle ticaret raptığımız ülkeler, Mısır, Sovyetler Birliği, Macaristan, Bulfrarlstan, Çekoslovakya, Romanya, Polonya. Yngoslavya, tsrail ve Doğu Almanya'dır. Bu sistemde, her yıl anlaşma yapılırken, beraberinde bir de liste düzenlenir. îki ülke de, birbirlerine mal alıpverirler ve karşılıklı değerleri eşite getirip, döviz ödemezler. Tani uluslararau DÜNYANIN DURUMU bir takastır bu.. Halbuki dış ticaretimlzm ve kalkınmamızın esası, serbest dövize dayanan lüşkilerimiz üstüne kurulmuştur. Amerika, Ingiltere, Almanya Rİbi ülkelerden her ithal ettiğimiz şeye karşılık döviz ödemek zorundayız. Döviz bulamayınca da. borç Mıp öyle öderiz. Bu borçlar karşılığında neleri verdiğimizi bîlmeyen yoktur!. DIŞ HABERLER SERVİSİ Gerçi Kiesinger, €Türkiye'ye CEZAYİR «Alrika Birliği Teşkilâtı Sömürgeciliği Tasfiye Komisborç verirken şüphe etmeyiz. yonu>»nun raporunda Batılı ülkelerle «NATO» da, Portekiz'e yardımla suç Çünkü Türkiye Osmanlı Devletilamakta ve bu yardım olmadığı takdırde «Portekiz'in bir gün bile dayanin borçlannı bile ödedi» demişnamıyacağı» ileri sürülmektedır. Aynca, Amerika Birleşık Devietleri, Fran tir. Ama Türkiye'nin bu borçlasa, Ingiltere ve Batı Almanya'nın «Birleşmiş Milletler kararlarını uyguları ödemek için neler yaptığınmamakla kalmayıp, uygulannıasuıa da engel olmaya çalıştıkları» ifade edil dan hiç söz etmemiştir. mektedir. Afnka Birliği Teşkilâtı, Afrikada Bugün Bulgaristan hile, Japonhenüz sömürge yönetiminde olan ya gihi dünyanın diğer ucundafd toprakların durumunu, Teşkilât Ge bir ülkeye reçel satmaktadır. ] Sekreterliğinin hazırladığı rapo Avrupa pazarlarında, Avustralya' n e run ışığında incelemiştir. nın tereyağı, Lâtin Amerika'nın eti. Israil'in narenciyesi dolaşır. Bu topraklarda durumun «vahim leştiğini» ve teşkilâtm uyguladıgı Bütün mesele, incir • tütün • yöntemlerin «etkisiz kaldığını» bekeçi boynuzu satıp, makine almaTAHRAN (a.a.) ya yönelen dış ticaretimizde, ye, ,, , , lirten birçok konuşmacı çare olarak 1 ahran'da saraydan yayınlanan ni ihraç maddeleri bulmaya kalbir bıldiride, İran Şahı ile îmmıştır. paratoriçe Farah Diba'nın eyahranda saraydan yay.nlanan ,kuvvete kuvvetle k Aksi halde, bir yandan borç, ç l k l l . lül sonu ya da ekim başında Sovbir yandan da takasla, döviz rebT Birliği'ni resmen ziyaret ^ k]f k yetler bıldınde, lran Şahı ıle îmzervlerimirin bitmcsini seyrede«A.B.T.» uyelerıne, özellıkle Por edecekleri açıklanmaktadır. ceğiz. Ve vakında bir eün Para tekız Ginesi ile Angola'daki duîran Hükümdarları, Sovyet BaşFonu (I.M.F.) yetkilUeriyle korum endişe verici gelmektedır. Ra bakanı Kosigin'in geçen nisanda nuşan bir Türk temsijcisinin arporda «Portekiz bütçesinüı yüzde İranı ziyareti sırasındaki çağrıyı kasından, VVashinpton'da şu açık4fl'ının. bu iki toprakta girişilen bas kabul etmişlerdır. lamanın yapıldığını duyacağız: kı hareketlcrinden etkilendiği» be«Türkiye parası devalüe edilmişİran Şahı, Sovyetler Birliçini ülirtılmektedir. Portekiz Dışişieri tir.» çüncü kez ziyaret etmiş. olacaktır. madıfı» yolundaki topraktan PorBakanmm, «Bu iki sozleri «Dünya Moskova'ya ilk kez Süreyya ile kamu oyuna ve Birleşmiş Milletletekiz'in çekilmeye hic de niyeti olMchmet BARLAS 195€'da, ikinci kez ıse 1965'de gitre meydan okuma» olarak nıtelenmişti. mektedir. T TOKTO, "Balık yiyince beyin gelişmez; dalak da kan yapmıyor,, BASINDAN Sebastian HAFFER hadiseler arasında Akıl vainsaf.. «m ısmanlarda Soryet Rnsya ve peyklerinin Çekoslo| vakya'yı «Kendi bajına buyruk oluyor, Sosyalistlikten çıkıyor» dlye kanlı r e kaba bir jekilde Işgal etmesi üzerine Batı Komünistleri de dahil olmak üıere bütün dünya bu Yirtnind asır eşkiyalığının aleyhhıe döndü.. Yalnız küçük bir JÜmre hemen Ruslann bo kanlı kdba işgalinde Amerikalılann durumiyle bir paralel yapmaya kalktılar. Sanki ikisi birbirinin ayni lmiş gibl fırsattan istifade, Ruslara j a pılan hücumlan Amerikalılara da te?mll ettiler. Amerikalılanu başka yerlerde ne yaptıklannı bilmiyorum; ama bütün feryat, nümayiş r e savaşmalara rağmen Amerikahlaruı Türkiyede buna benzer bir şey yap rığına şahit olmadık. Nerelere tank gönderdiğini, nerelere işgal kuvveti çıkardığmi. Ruslann Çekoslovakya'da yaptığı gibi hangl devlet adamlarımızı tevklf, hangi resmî daireleri ve radyolan işgal, hangi gazetelerl iptal ettiğini, Türkiye matbuatına sansür konmasını. sokaklardaki levhaların kaldırılmasını. liberal fikirli kimselerin iş başmdan çekilmesini, ne zaman askeri tehditle istediklerini Amerikan askerlerine karjı hakaret edilince tankı sürüp, mitralyözü çevirip Ruslann Çeklere yaptığı gibi gençlerimizi nerde yerlere serdiklerini bilmiyorum. Yalnız bildiğim bir şey varsa Istanbulda karaya çıkan Amerikan askerlerinden bir kaçını bir takım coşkun re coşturulmu; kimselerin denize attıkları ve bu harekete Amerikalılann hiç bir mukabelede bulunmadıklarıdır. Amerikalılar lyi midir, fena mıdır?.. Amerika ile Türkiye arasındaki muahedeler lehimize midir. aleyhimize midir? Bunlan karıştırmıyorum. Ama; biraz insaf r e biraz akıl ister. Ruslann Çekoslovakya'da yaptıginı hiç bir devlet başka hür bir millete yapmamıştir. Çekoslovakya şimdi Rus çizmelerinin altındadır. Bununla Amerikahlaruı Türkiyedeki durumu arasmda hiç bir benzerlik yok tur. Benee bu iddia Rusların yaptıktarı bu haşuı ve gayri insanî vahşî hareketi maskeleyip zihinleri başka yere çerirmek.. Bu iş değildir; millete, memlekete re hakikate hizmet değildir. Bu sadece anti Ameriken propagandamn bir parçasıdır. Bu satırlardan sonra simdi size Izmlrde bir emekli Albayın bana yazdığı ibrete ve teessüre sayan bir mektuptan parçalar alacağım. (İmza mahfuzdur). « Şu muhakkak ki her türlü mevzuda kaleminizi kullanabilen nadir yazarlardan biris^iniz. Ama böyle olmanız topluma fayda sağlamanıza yetmiyor. Çünkü akıl dışı, manbk dışı, hakikat dışı yorumlara giriyor ve okurlannızdan • iyi puan alamıyorsunuz? 1 Eylül 1968 tarihli Cumhuriyette (NATO'ya Hayır) bajlıkh yaaA ı %ezün\^ jkı^iAArtık değişmiısinizdir, hakikatlere ışık tutacaksınızdır, diye ümitlenerek başından sonuna kadar okudum. Netice: Ayni hamam, ayni tas. Eusya, Çekoslovakya ve diğer peyklerinin koynuna giriyor da NATO «Türkiye» nin koynuna girmiyor m u ? . Düşüncede, fikirde, örf ve âdetlerimizde milü bütünlüğümüz bakımından bizi mütecanis olmaktan çıkaran, avrı ayn kamplara bölen, softa bozgunlarma, sömürücülere uluma serbestisi verdiren, nice kalem ve diğer meslek sahiplerinı satın alarak istediği türküleri söyleten hangi ittifak olmuştur? Muhterem Felek Bey! Şu kısa açıklamadan sonra (NATO'ya Hayır) başlıklı yazınız kimleri memnun etmek için ve ne ümit edüe. rek ısmarlama yazılmıştır?. Lütfen sütuaunuzda açıklaysbilir misiniz? Millî Mücadeleyi donsuz, gömleksiz, hattâ kısmen silâhsız bir avuç insanla kazanan biz Türkler yalnız da olarak ki hakikat budur geleceğin bir savaşında başan gösteremez miyiz?. Gençler güvene lâyık değiller mi?.. Bunu mu dernek istiyor, fikirleri bulandınyorsunuz. Şunu da arzedeyim ki sivri mevkilerde oturanlardan hal ve gidişleri yurd ve milletin menfaatlerine uymıyanlar olursa batacağından eminim. Satılmışlar ne kadar çoğahrsa çoğalsınlar kütükte kalan sağlar <Atatürk> ün bizlere emanet ettiği bağımsız Cumhuriyeti yeniden yaratmak için ikinci bir Millî Kurtuluş Savaşını verecek güçtedirler.» Geçmiş olsun Aibayım! Ne zamandanberi rahatsızsınız?. Yaa! işte böyle aziz okuyucular!. Albay rütbesuıe gelmiş bir zat yıllardan beri okuduğunu itiraf ettiği cazeteciye eözünii kırpmadan «Kime .ıldın? Kimin hesabına bu mavalları okuyorsun!» diye hiyanet isnad ediyor. Albayım! biraz ciddi konuşalım.. Siz başta nldueunuz halde Türki.vede ve dısarıda hiç bir kims» yalan sövlemeden bana ve umumiyetle Türk yazarlanna satılmış, ve baskası hesabına ısmarlama yazı yazar. diyemez! Kendinize eeliniz!. Serapa saçma olan mektubunuzu. Türkiyede politika ve fikir kargaşalığının insanlan, hattâ forme olmuş sanılan insanlan ne hale eetirereğini eöstermek için kısmen neşrettim. Neşredemedieim tarafları <ÎUÇ teşkil edehilen ktsımlandır. Rusların Çekoslovakva'da yaptıklannı bizim ^azetelerdc okuinrsunuz.. Batı basını da daha mufassal malumat ve acıklı resimler neşrediynrlar.. Biz bunlardan sikâvet edivoruz. Ve bizi de bnyle bir istitâHi'i N'ATO'nun koruvabileoeîini sövlüyoruz. İster mi^inir bir Rus istilâsına karşı yalnız kalırıa.vı?.. Savın Albayım! Bu türküyü kimin hesahına cağırdfŞınıizı. vani NATO ittifakını kimin hesahına müriafRa ettiğimizi soruyorsunnz. söylpvevim: NATO ittifakına girmevi ve orad» kalmayı kabul etmlş bütün Mrkiye Millet Meclisleri, Bütün Türkiye Cumhurbaşkan lan: B«M*n Tiirki.vii Hükumellerl; Zt Mayınta NATO'yt baihli. Amerika'nın tiitler'i mi olacak? Uçüncü adam liahace ısa bir süre öncesine kadar, 1968 seçimlerlnln, Amerika1 nın son on yıl lçindekt en sönük seçiml olacagı sanılıyordu. HalbuM şimdi, bu seçimlerln n«fes kesecek bir heyecan içinde geçecegl anlaşılıyor. Her iki partl de, yıllanmış 1M adayı (NLxon ve Humphrey) seçmekte zorluk çekmediler. Kimsenin önceden kestiremedlği husus, uçüncü bir şahsın daha mücadeleye katılmasıydı. Lâkln bu da oldu. 1968 Amerikan Baskanlık seçimi bir düello değü, bir üçlü karşılaşma îeklinde cereyan edecektir. Bu uçüncü adamın başkanlığa seçilmesi her hâlükârda ihtimal dışıysa bile, şimdiden her iki «resmî» adayın muhtaç olduğu çoğunluğu sağlamasını önleyecek, böylelikle halk oylamasını sonuçsuz bıraktınp ba şa geçecek yeni başkamn Temsilci ler Meclisince seçilmesine sebep olacak kadar oy toplayacağı ciddiyetle hesaplanmaktadır. Wallace, şimdiden seçim mücadelesinin baş kahramanı olmuştur. Artık en önemli soru, Humphrey'in Nixon'u, ya da Nixon'un Humphrey'i alt etmesi d e p de WaL lace'in her ikisinl zaferden etmesidir. K I I WASHt.\GTON, (a.a.) merikan Tıp Birlığinın yayınîadığı bir sağlık rehberinde sağlık konusundaki bazı yayguı asılsız inançlara değinilmektedir. Alışılagelenin aksine, aşağıdaki inançların hiçbir temele dayanmadığı belirtilmektedir: A • Balık, beyni geliştiren bir viyecek değildir. (Balık, genel olarak bütun vücut için faydalı bir yiyecektir.) 0 Viski ile aspirin, soğuk algınlığmı önlemek içm yeterli bir çare değildir. (Bunlara rağmen hastalık şiddetlenebilir.) • Erkeklerde raktinden önce saç dokülmesine sebep, şapka giyilmesi değildir. (Saç dökülmesinin sebebi bilinmemektedir.) • Kalbin düzgün çalışması için hep sağ tarafa yatmak gerektıği cioğru değildir. (Kalb gerçekte göğsün ortalanndadır ve sola yatmaktan etkilenmez.) • Gece havası rücuda zararü değildir. «Bugünün Sağlık Rehberi» adlı kıtapta, kaynakian eski kızılderililere kadar inen şu inançlar çürütülmektedir: • Yemekler arasında bir şeyler yemek her zaman zararüdır. (Yanlıs). • Soğuk algınhğma yakalananlara yiyecek verilir, ateşli hastalar ise aç bırakılır. (Doğru değil). • Dalak kan yapar. değU). (Doğru ce'ya oy vermeye hazırdır. Yurüttüğü seçim kampanyası git gıde bir zafer alayını andırmaya başlamıştır. Toplantıları bir mahşere benzıyor; kendisini dtalemeye gelen ahaliyse yıkıcılığa varana kadar coşuyor, seçim fonu da haftadan haftaya kabarıyor. Wallace'in muazzam ilerleyişi haberlerl karşısında eski nesilden bir Alroanm hafızasmda ister istemez bazı yankılar uyanıyor. Buna tıpatıp benzer bir şey Almanyada bir zamanlar olagelmişti: 1930'un Reichtag seçimlerinde bir münferit ve demagog, birkaç haftadan daha kısa bir süre içerisinde Alman siyasetinın en önemli bir siması haline gelmışti. Sadece, mütemadiyen büyüyen kitle üstünde icra etmiş olduğu etki sayesinde... Adı AdoU Hitler idi. VVallace, yalnızca başarısmın bıçiminde değıl, daha başka hususlarda da Hitler'i hatırlatıyor. Hıtler gibi ırkçıdır. Hitler gibi «kuvvet» ten hayranlıkla söz ediyor. Hitler gibi halkın derinliklerinden geliyor, bundan nasıl Istifade edileceğini de biliyor. Hitler gibi fevkalâde kaabiliyetli, bitip tükenmez takatli bir kitle hatibi, bir demagogdur. Hitler gibi aşın bir yergi tutkusuyla dolup tasıyor, konuşmalan «Halk zehirlevicileri. ahmaklar, hainler» gibi deyimlerle doludur. Hitler gibi kılı kırk yarmaa: • Domuz etinin hazmı güçtlır. (Domuz etinin hazmı, diğer etlerde olduğundan güç değildir). • Ateşli hastaya asla süt içlrilmez. (Doğru değil, süt'in atesle hiç ilpisi yoktur). Aynca, yine Amerikan Tıp Birliğinin rehberinden öğrendığimize göre, atom bombası yüzünden iklım şartlarında değişiklik olduğu, ya da yiyeceklerin konserve haline getirilişleri sırasında değerlerınden kaybetbkleri doğru değiMir. Sadece çiğ besinler yenmesine târaftar olanlara karşılık, Amerikan Tıp Birliği yiyeceklerin gereken şekilde pişırıimeleri, ya da konservelenmeleri halinde değerlermden büyük çapta kaybetmediklerini bildirmektedir. Bundan oaşka, rehbere göre, zeytınin, istırıdye'nin ve çiğ yumurtanın cinsi ıktidarı artırdığı inancı temelsızdir. Alabamanın e s ö valisi Gecrge Wallace, Şubatta başkanlığa adaylığını koyduğunda bunu kimse ciddiye bile almamıştı. Güneyın derinliklerinden cıkagelme müfnt adamların, bu gibi adaylıklan eskiden beri olagelirdi. Buniardan, hiçbir zaman herhangi önemli bir mesele dogmamıştır. Bugünse Güneydeki son halk yoklamalanndan anlaşılan durum şöyledır: Güneyli beş eyalet hemen hemen tamamıyle Wallace'in yanındadır. Şu anda bütün Güneyde oylann yüzde otuz dördü Wallace'indir. Güneyin dışında, Nisandan Temmuza kadarki sürede kendisine oy vereceklenn miktan yüzde dokuzdan yüzde on altıya yükselmiştir. Daha da yükselmektedır. Tüm olarak şu anda bütün Arcerikalıların yüzda yirmisi VV'alla V O MEDEXPORT / Johnson ve Humphrey, Ni.\on ve «Şu sosyalist Rockefeller» re New York'taki şu bütün radikal henfler: «Bu tiplerin arasında hiçbir fark yoktur ki, bunu zaten her çelik işçisi. her berber, her çiftçi, her yapı işçisi, her memur, her taksi şoförü bilir • bunu hepsinin bildİBİni biliyorum, çünkü ben de taksi şoförüyüm.» Vv'allace, bundan başka Alabama meclisinde, bu eyaletin valisi olmadan önce, bulaşıkçılık, garsonluk, şoförlük, dosya memurluğu yapmıştır • bir efsanevi Amerikan kariyeri. Bunda Hitler'ı geride bıraktı. Hitler'den daha avantajlı olduğu bir başka özellik de vali olarak halk yararına faalliğiyle çalışkanlıgını ispat etmiş olmasıdır, ki Hitler bunu ancak şansölye olduktan sonra yapabilmiştır. Temsilcililt sayısını kısıtladı, iş sahası açtı, maaşı yükseltti, v.s. Ve burada kim konuşuyor, Wallace mi, yoksa Hitler mi? «Gerektiğinde başkente 30.000 süngülü askeri yüriiteceğim, aralannda birkaç met relik mesafeyle dikip yılın 365 KÜnü hanr beklettireceğim.» «Bu ülkenin inzibatma, biriki yıl için yönetimi teslim <din, ondan sonr» artık kanşıklık diye bir şey kalmaz ortalıklarda.» «Şöyle bir kınl tutup da arabamın önüne çökup oturm» çrevine girişirse, bu, önüne oturduğu son araba olur.» Alışılagelmiş yiğitlikle sadistliğin gene tıpatıp ayni iç içe girmiş kanşımı: ve kitlelerde tıpatıp ayni coşkun haykınşlar ayyuka çıloşı; bunlar V/allace belagatinin en yüksek kertesine alelâde bir cevap değildir. Bunlar coşkunca haykırışlardır ve bunlasın bugün Amerikancada ki sedalan, zamanında Almancada kilerden hiç de farklı değildJrler. Wallace, bu defa baskan olmayı henüz hesaplamıyor. Hesapladığı şey (Başka birçok kimsenm de *rtık hesaplamaya baştadığı şey) öbür iki adaydarr birinin seçimde muhtaç olduğu mutlak çoğunluğu sağlamasmı engelleyebilmek amaayla yeteri kadar oy toplamaktır. «Ondan sonra zararlı olabileceğimiz bir duruma eireceğiz» şeklinde konuşuyor hep, kıvançla. Bu daha Hitler'in 1933 şubatındaki durumuna eşit sayılamaz, ama Hitler'in 1930 eylulünden sonraki durumu sayıhr. Amerikan Cumhuriyetinin, Wal lace ile baş edebilmek gayesiyle Alman Cumhuriyetinin bir vakit ler Hitler'e karşı ayni işi yapabilmek için basvurduğu usullerden daha iyisini bulup bulamayacagını göreceğiz. Tabiî şunu da hesaba karmak gerekir; o da Amerikanın anayasal kuruluşlan daha eski re köklüdürler. Anc»k Hitler de iktidara meşru yollardan gelmiştl. Amerika'da bugün o zamanın Almanyası gibi ciddî bir buhran içerisinde re sıra siyasetçileri bu derde bir deva bulmakta çaresiz olduklan kadar eski ve köklü kuruluşlan da ken disini böyle bir badireye karşı koruyamamışlardır. Kaba kuvvetin denemesi aynıdır. Büyük kitlelerin tutumu da aynıdır. Kızgın bir çaresizlikle çaresiz bir hiddet. Ve artık bu hiddete açık bir ifade kazandıracak bir adam bulundu. Korkunç bir İş hazırlarayor; bir tabiat faciası, bir yersarsıntısı gibi bir şey. Bu önlenebilir mi acaba? Robert Kennedy önleyebilirdi belkj. Ama Humphrey ile Nixon? (Stern) "Portekiz sömürgeciliği NATO'ya dayanıyor,, Birliği raporuna göre •KTİ ÇOK YÜKSEK FREKANSLI ELEKTRtK CEREYA^aYLA TEDAVtYE MAHSCS LVTch62.m MODEL CİHAZ , iiçüncü defa Moskova'ya gidiyor Yelimhanedeki çocuklara işkence yapıp öldürmiişler lltihaplann, sinüzitlerin, iltihapiı diş!erin ve diş yuvalarının; çeşitli organların, eklemlerin ve dış organlardaki sinır sıstemı hastahklarının mevziî tedavisinde kullanılan UVTch62.m model Sovyet yapısı cıhaz, V/O MEDEXPORT îşletmesi tarafmdan ihraç edilmektechr. T P •••••••»•»»»»••••••••••••••»»»»•»» ••••••••••••••••»••••»••••••••• belgelerto derg'lsl TÜRK A TARÎHİ Azlz Türk Milletine Sunar ÖZEL YAYIN No. 1. GAZİ BAŞKUMANDAN MUSTAFA KEMAL GE.NELKLRMAY BAŞKAN1 MAREŞAL FEVZt ÇAKMAK GARP CEPHESİ KUMANDANI İSMET İNÖNÜ'nün beyanlan ve RİO DE JANEÎBO. (a.a.) olis, Rio De Janeiro eyaletinin Nova İguacu kentinde, ihbar üzerine arama yaptiğı bir yetimhanede. son giinlerde en az 12 çocuğun öldüğunü ortaya çıkarmıştır. Polisler bardaktan boşanırcasına >ağan yağmur, altında bellerine kadar soyunarak j'etimhane binasmın çevresindeki toprağı kazar larken. büyük öfkeye kapılan halk, yetimhaneyi işleten karı kocanın öldürülmelerini istemiş, yetimhane sahibi Edilsa Manjuas ise polis lerin bulacakları kemiklerin, çocuklara yedirümek üzere kesilen hayvanlarm kemikleri olacağını ilcrı sürmüştür. Yaşları 12'nin altında olan 47 çocuk, yetimhaneden almmıştır. Ço cuklar kendilerine işkence edildiğıni söylemişler, bazıları ellerinin ve ayaklarının bağlanarak günlerce aç bırakıldıklarını anlatmışlarrır. Polis, cenazeleri kaldıran dort ay rı kuruluşla da temasa geçmiştir. Buniardan ikisi son birkaç ay içinde yetimhanedeki çocuklardan beş veya altısını gömdüklerini söylemişlerdir. Vietnam'da savaş SAYGON, (a.».) S TÜRK KUKTULUŞ SAVAŞI Garp Cephesi Kurmay Başkanı Orgnl. ASIM GÜMÎÜZ Sfivarl Orgnl. Kolordusu Kumandanı FAHRETTtN ALTAY Korgal. FAHRt BELEN Korgnl. NTJRETTTN BEKKÖZ ÎHSAN ILGAR'ın kalemlnden... 100 U aşknn Pototraf, Harita Belgeler 20. TL. Suriyeli darbeciler yargılanıyor S Menteş Kitaberi, Ankara Cad. 48/B Istanbul, Tel: 22 05 18 Genel Dağıtım: Cağaloglu, Başmusahip Sok. No. 16. Tel: 27 76 59 Bütün Ktapçüarda arayınız. ••••< ••••••< »•••••»^•••»•••»»•»»>•»•••»»»»•••»•»>»••»••••>»•»»>•»»» (Cumhuriyet: 10520) BEYBLT ( u . ) am Radyosunun bildirdiğine göre, son haftalarda Cumhurbaşkanı Nurettin Atassi liderliğindeki Suriye Hükumetini iktidardan uzaklaştırmayı plânlamak la suçlanan 22 kişi, Devlet Giivenlik Mahkemesi önüne çıkanlmıştır. Bu şahısların. haziran 1967'de idam edilen binbaşı Selim Hatum'un taraftarları oldukları ileri sürülmektedir. Subat 1966'da şimdiki rejimin işbaşına gelmesinde büyük rol oynayan Selim Hatum, a%"nı yılın eylul ayında rejimi devirmeye teşebbüs etmiş, fakat ba=ırısızlığa uğrayarak Ürdün'e kaç mıştı. Altı gün süren haziran 1967 Arap tsrail savaşı sırasında yeniden Suriye'ye dönen Selim Hâtum. Baasçı rejimi yeniden devirmeye fpşebbüsle suçîanmış, fakat bu defa yakalanarak 26 haziran 1967'de idam edilmişti. Baas Bölgesi Komutanlığı üyelerinden Savid Talib'in başkanhk etfiği üç ki;iden laırulu mahkeme, cumartesi günü yapılan duruşmaHnn sortr» eturumu yannt tâlik *t* miftlr. SPOR ve SER62 SARAYI DEVLET FOLKLOR TOPLULUGU T4KDlM EDEN: Tam Progranıa İlâveten: Türk Halk Oyunları Ekipleri gösterisi IAPONYA ORHflN BORJIN 10 Eylül SALI 11 Eylül CAKŞAJIBA 12 EyJül PERSEMBE saat 21.00 saat 21.00 saat 18 ve 21.00 TÜRKİYEDE İLK DEFA aygon'un ?5 kilomelre kadar jrünpyindcki müstahkem mevzilere yerleşmiş 500 Vietkong çetecisi ile Amerikan KurveHeri arasında dün başlıyan carpışmalar bugün de devam etmektedir. Long An eyaletinin bataklık kesimlerini meydana getiren ve pirinç tarlalarl ile ördek çiftliklerinin bulunduğu bu bölgede. dünden be ri yer yer sürüp gelen şiddetli çatışmalarda 31 çetecinin öldürüldüğii Amerikan kaynaklanndan bildirilmektedir. Arap Belediye Başkanları, Tel Aviv'e dilekçe verdiler KUDÜS (a.a.) S YIUU Mtr ISHSI BUeder: ŞAN SPOR r e SERGİ SARAYI ile SİNEMAS1 GİŞELERİNDE Oumhuriyet 1061» «ria ırmajının ha(ı vakastnda. iseal altındaki İ'rdiin ka^abalarının Bclrrii>e Raşkanları. ts rafl'li liderlerden .Seria ırmağınm Batı yaka.^nda İsrail yönetimine son vermelerini» istemişlerdir. Beledive Başkanları. tsroil Basbs kanı Levi Eşkol ile Savunma Bakanı Moşe Dayan'a bu arzulsrını dile eetiren birer dilekçe sunmuşlardır. Belediye Başkanları. üçü Doğu Kudüs'den olmak üzere. dört Ara# Hderin silrülmsleri üzerine hareke j te Beçml(lerdir. Dnfu Kudüg'ün e«k! B«jk»nı Ttuti! C1 Kltlp dt gtçan yıl Ürdüne rtrBİBtflftu. (Arkaa T noi nhlfede)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle