20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHJFP 9 ETİul 1968 CUMHUItfTET •••••••••••••«»••••••a liirk Devrimi ye Felseli Temeli Prof Dr. Nermin ABADAN erhangi bir ulusun belirli bir çağuu eleştirici bir tahlile tâbi tutabilmesi, berşeyden 6nce tarihî gelişiminin objektif ölçülere vurularak «tegerlendirUmesine, belirli bir felsefi tnetot ve dünya görüşüne (fVeltanschauung) dayanarak, bu gelişimin bilânçosunun çıkarılmasına ve bu fikri çabanın sonunda keskin çizçili sonuçlara varılmasına bağlıdır. Şüpbesiz ki bu çesit analizler kapsamiı sentetik araştıraıalar gerektirdiği fllçüde. eleştiricinin üzerine eğilraiş olduğu olaylara hiç kansmanuş, taze bir kuşağın temsilcisi, etkinlendirilmemi? bir gözlemci olnıasını icab ettirmektedir. Son yılların yayın tarihi, Türkiye'ye ait bu tip eüretli genç bilim adamlarının çoğalmakta olduğunu göstermektedir. Nitekim yayınlanır yayınlanmaz ikinci baskisını idrak eden ve Türkiye'de 19081925 yıllan arasında sol akımlannı bilinmeyen kavnaklara dayanarak orijinâl bir çalışma olarak sunan genç siyasal teoricilerimizden Mete Tunçay, bu genç bilimciler kuşağının grüçlü bir ternsilcisidir. (1) Ayni kuşaga mensup difer bir siyaset biJimci ve tarihçimiz, Taııer Tiraur, yakın tarihimizin en önemli sorunu sayılan Atatürk devriminin tahlilini ayni anlayiş ve vaklasımla denemiş bulunmaktadır. Bu genç bilutı adanu. yeni yayınlamış olduğu «Türk Devrimi Tarihî Anlamı ve Felsefî Temeli» adlı eserinin önsözünde gerçi bu konunun «hâlâ styasi ihtlraslardan ve tabulardan arınmamış» olduğunn isaretle, rastladığı güçlükleri belirtmektedir. (») Buna ragmen bu güçlük kendisini Türk tarihinin bu önemJi kesimi üzerine eğilmekten alakoymamıştır. Kel Basa.. aym Nadir NADİ'nin (Kel Ea şa:) adlı baş makalesmd°kı fikirlerine aynen katılıyorum. 1960 yılmda emekli oiana kadar 7 sene doğuda Mzmet ettim. Oradaki vatandaşlarımızın hayat şartlannın zorluğunu her an harırlamaktayım. Sayın Başbakan, Son Güney Doğu gezilerinde uğradığı yerlerde CFakiriz, lş fstiyoruz, fabrika istiyoruz) gibi haklı seslerle karşılandı. Osmanlı împaratorluğu devrinden beri devam eden bu durumdun kendisinin Je ıfade ettiği gibi sorumlu tutulmasına imkân yok. Ancak Batıda hattâ İstanbul'a yakm olan köylerde bıle yol, su, okııl, sağlık tesisi gibi bir çok zaruri ihtiyaçlar ortada dururken bunlin da bildiği halde (Biz Hükumpt Programında Millete vaad ettis) diye hâlâ tstanbul Köpriisii üzerınde israr edecek midir? Yoksa diğer mübrem ihtiyaçlan öne aUrak bunu daha sonraya bırakacak mıdır? Çünkü programlannda (Millete, lş, mamur ve müreffeh Türkiye)' de vaad etmis'erdi. Hatftnın anlaşılarak bundan geri dönülmesi de bir fazilettir. Birçok mühendlsler, İktisatçılar bu durumu açıkça belirttikleri halde, hâlâ köprünün yapılmasında israr edilirse, bu yeniden birkaç milyoner yaratma> veya mevcudu olanlann da daha zengin olmasına yardım edilmesi olur ki, şlmdikl iktidar da o zaman tam sorumluluk altma girmlş ve Sayın Başbnkan da el'an müteahhit zihnlyetinden kurtulamadığını açıga vurnau? ve bundan sonra da millete söyleyec^k mazereti kalmamış olur. Bu köprüye sarfedilecck mill»t parasiyle fabrikalar kurulur, köylere su, elektrik getirilir, okul yapılır ve kalkınma edebiyatında bu suretle hakikat safhasına girmiş olur. Gaye birkaç kişınln degil, bütün milletin ve nemleketin kalkınmasıdır. Hüdaverdi OKTAY AYDIN Emekli Albay H lendirebilmek için onu milliyetçi yönü ağır bnsan Millî Mücadeleden ayn olarak ele almak zo runluğu belirmektedir. Bu takdirde görülecektir ki, Türk Devriminin felsefesi milliyetçiliği de kapsamakla beraber onu aşan ve bütün Atatürk reformianna temel teşkıl eden «lâik bir felsefedir.» Devrimin ideolojisi: «Pozitivist espri» rwi ürk Devriminin ideolojisini tesbit edehil* mek için mutlak olarak Atatürk'ün fikirlcrini ele alma sorunluğu belirmektedir. Muslafa Kemal'in bütün söylev ve yazıları kendisinin be lirli ve tutarlı bir dünya görüşüne sahip olduçunu, fakat bir filozof veya doktriner olmadığı için bu dünya görüşünü, felsefî kavramlarla ve sistemli şekilde ortaya koymuş olmadığını göstermektedir. Atatürk, toplumun tümünün birden değişmesi gerektiğine kesinlikle inanmıştı. Temel kavramı «Medeniyet», temel amacı, ulusunu «Çağdaş medeniyet düzeyine» ulaştırmaktı. Türkiye'yi uygar âleme sokmamn volu ise «halkçı» bir dünya görüşüne dayanan ekonomik kalkınmayı sağlamaktı. Siyasî yönden lâik bir hâkimiyet teorisiııi ifade eden halkçılık, sosyal yönden yurdun bütün toplumsal gınıflarmı ve ekonomik güçlerini bir saatin çarkları gibi ahenk içinde mütalâa eden uzviyetçi ya da mekanist bir teoriyi temsil etmektedir. Başka bir deyimle Kemalizmin temelinde toplumda yer alan sosyal sınıflann karşılıklı Uişkileri ve gerilimleri yer almayıp ana kavram olarak lâik düşüncenin teme! taşı sayılan «üım» yatmaktadır. Dolayısile Türk devrimin temel felsefesi pozitivizm'dir. Timur bu teshisi :::: yaparken, isabetli olarak bu yargısını Osmanlı •••• siyaset ve fikir hayatının temel sorununa kadar gfri götürmektedir. Tanzimat'dan bu yana her devlet adamı: «Devleti kurtarmak için batıdan ne alabiliriz?» sonısunu sormustur, fakat ancak Ata•••• ••• türk ilk defa «gerçeği» bulabilmek için bir yön • « • • •••• • •••• temin gerekli oldugunu sezmiştir. Hernekadar •••• •••• •••• bu felsefi tercihi hiç bir belgede ifadesini bul*••* •••• *«*• muyorsa da, Türk Devriminin her dilimi, özel:::: likle Türk devlet yönetimi ile eğitimi bu «poziti:::: :::: vist espri» yi yansıtmaktadır. En açık ifadesi •••• •••• • ••• ise Ata'nm Dil. Tarib ve Coğrafya Fakültesinın duvarma nakşedilen «Hayatda en hakikî mürsit, Uimdir» sözüdür. tatürk'ün bir yandan dinle ilişkili her türlü siyaset formülüne sırt çevirmesi, öte yandan o sıra ilk defa siyaset alanında bir ıktidar yapıtına hâkim bulunan Marksizmi • Türkiye'deki sol akımların sosyal yapımız konusunda çok sınırlı ölçüde çalışmış olmalan sebebile • teğet geçmesi, Timur'un ilginç tanımı ile «mekanik ve analıtik bir ilim anlayışını devrimin felsefesi haline getirmiştir.» (4). Atatürktin devrimciligi ile devrım felsefesinin tutuculuğu arasmdaki temel çatışma bu nofctada sakhdır. Kültür ikileşmesinin ekonomik temelini teskil eden «az gelişmişlik» yenilemeyin«e,.4İst yapı refoıjnları ile yetinildi: Saltanat yı' taldı, fcilâfot, me«elle ilga edildi, medreseler kapatıldı, hukuk lâikleştirildi, alfabe,. takvim, kiyafet reformlan yapıldı. Bütün bunlar sayesinde Türk Devrimi en önemli eser olarak modern bir devietin temeli sayılan mütecanis bir hukuıd yapımn bütünlfiğü yaratıldı. Bu önemli hamleyi takiben Türk devrimi, Osmanlı kültürünün XIX. yüzyılda batı etkisiyle bütünlüğünü kaybedip ikili bir hüviyet kazanmasıyle ortaya çıkan anormal bir durumu tasfiye etmistir. Bu açıdan bakılmca, Türkiye Cumhuriyeti, Yavuz Abadan'ın özlü deyimile, «Atatürk lnkılâbının bütün venmli çabalarım toplu olarak canlandıran bir kavram» haline gelmiştir. (5) Gerçekten Atatürk'ün bütün çabası «Kultür lkileşmesi»ne yer vermeyen ve yalnız ilim ve fennin son esaslarma dayanan, ulusal ve uygar bir devleti kurmaktı. Günümüzde her ilde kurulan İmam Hâtip Okullan, devletçe finanse edilen «İlim Dernekleri» (bunlar gerçekten dini dernekIerdir), Atatürk tarafından sistemli bir şekilde bertaraf edllmege çalışılan «Kültür ikileşme» fenomeninln aslında ulusal bağınuızlığımızı köstckleyen dış güçlerle nekadar yakından ilintili olduğunu ortaya koymaktadır. S inlamak istemezsemz. «Öncelikle ve devie.çe özgür olmak» savaşını veren bıitun uluslarm yanındayız. Bu böyle bıhne. Sor sözümde I. Selçuk'un «ULU SAL BAĞIMSIZLIK. ONU KORU YACAK BILİNÇTE VE GUÇTE OLANLARIN HAKKIDIR» hükmü nü bir daha tekrarlarken gerçek Atatürkçülere ak duygular sunarım... Alâattin AKYÜREK (Cerrahpaşa Tıp Fak. Ögrencisi) rw> aner Timur, Türk devriminin tarihî anla• mını ortaya çıkarabilmek için geleneksel Osmanh kültürü ve bu kültürün batı etkisiyle aldıgı sekiller üzerine uzun boylu durmuştur. Gerçekten de Türk Devriminin vazgeçilmez unsnru sayılan Atatürk'ün kişiliği ve fikirleri ancak bu tarihî perspektif çerçevesinde gerçek yer ve afırhgına kavuşmaktadır. Üç ana bölüm halinde geligtirilmiş olan eserin birinci kısmında geleneksel Osmanlı kültfirünün unsurları: Sivasal örgütü, padişahlık tnüessesesi, iktidann kaynafı, devri ve sınırlan, padisahlann formasyonu, padişahın iktidannın dayanakları, eğitim kurumları, Osmanlı İmparatorlujnnda üretüa Uişkileri ve suuf vapısı hem tarih, hemde modern siyaset biliminde önem kazanan sosyolojik metotlar yardınu ile ortaya çıkanljnaktadır. tkinci bölümünde ise yazar Osmanlı tmparatorluğunun alt yapısındaki değismelerin üst yapı kunımlannda ne gibi yeni sekiller türetmiş oldutunn ele almaktadır. Yan sömürgeleşme devri olarak nitelediği bu devrede en fazla göze çarpan özellik. Osmanlı Devletinde bir sanayi devriminin doğmayışı sebebile ülkenin ekonomisinin batı kapitalizmine sım sıkı bağlanmasıdır. Bu sırada başlamış olan «batılılaşma» ve «hürriyet savasları» aslmda tnutlak iktidara karşı direnen bir avuç aydından ötesine uzanmamıştır. Yarı sömürgeleşme devri ve « *kültür iküeşmem^'^"'^.' atılılasma hedefleri Osmanu tmparatorluğunda bir tiim olarak ele alınmadığı İçin kamu hayatının her bölümünde en belirgin özellik olarak karşımıza «kültürel ikileşme» fenomenl çıkmaktadır. Bir yandan dini hukuk fcurallan «Mecelle» adı altında kodifye edilmekte, öte yandan batı hukuk sisteminden aktarmalar yapılmaktadır. Efitim sistemi de bu yapı değisiminin etkisinden kurtulamamış, lâik ve dini egithn kutuplaşmasına mâruz kalmıştır. tkinci Mahn u d devrine kadar «ilira», medreselerde skolâstik şeidlde tedris edilen islâmi disiplinler anlamına gelirken, XIX. yüzyüın ilk yansında batı tekniğinin yarattıfı hayranlık, bunun temeli o!arak kabul edilen «fen» fikrini Osmanlı İmparatorluğuna soktu. Şu kadar ki daha çok batıyı teknik alanda güçlS ve üstün kılan «fen» in aslı da hümanizma akımının sonucunda beliren rasyonalizm, yani akılcı felsefenin bir çocuğu olduğu Osmanlı yöneticilerince aslâ anlaşılamamıştır. B Dolayısile Taner Timur'un isabetle belirttiçi ftzere, batı uygarlığına bir bütün olarak tavtr takınmak durumu ancak Atatürk devrimleri sırasında ortaya çıkmıstır. Eserinin kanımızca en Snemli ve anlamb olan üçüncü bölümünde, yazar, Türk devriminin karsılaştıgı temel sorun olan «ktlltUr ikileşmesi» ne ideoloji ve eylem plânında ne cevap aradığını araştırmaktadır. Taner Timur'a göre Osmanh tmparatorluğunun siyasal bir varlık olarak ortadan kalkışı, dış ftlemdeki değişmelere karşılık olabilecek bir kültür değişimini gerçekleştirememiş olmasj yüzündendır. Bundan ötürii Osmanlı İtnparatorluğu XIX. yüzyılın sonunda toprak bütünlüğünn sadece batı kapitalizminin menfaat denşesine dayanan milletlerarası konjonktür sayesinde koruyabilmiştir. Tamamlanma8i gereken halka rw«imur Türk devrimini, benimsemiş olduju • pozitivist espri nedeni ile şöyle değerlendirmektedir: Kemalizm, toplumsal tahlillerde fazla verimli olmamışsa, bunun sebebi modern düşünce akımlan ile diyalog haline getirilmeyisidir. Yapılacak iş, bu diyaloguu bundan sonra her türlii dogma ve pesin yarsıdan uzak, tam bir hürriyet havası içinde geliştirmektir. Devrimciliee olan inançlannı, eylemle birleşen ülkücülükJerini her fırsatda ortaya kovm3ktan çekinmemiş ve her geçen gün Atatürk'ün' kendilerine emanet ettikleri Cumhuriyetin sornmluluğunu bir kat daha fazla omuzlannda duvın Türk pençliği ve onlann temsilcisi sayılan genç Türk araştıncılannın bu diyaloga ririşeceklerine ve yeni yeni verimli eserler sunacaklanna hiç şüphe yoktur. (1) Dr. Mete TTNÇAY, Tjirkiye'deki Sol Akımlar, 19081925, S.B.F. yayım. 1966; İkinci bası, Bilgi Yaymevi, Ankara 1967 (Doçentlik tezi) Dr. Taner TİMTR, Türk Devrimi, Tarihî An lamı ve Felsefi Temeli, S.B.F. yayım, Ankara 1968. (Doçentlik tezi) TİMUit, Taner, a.R.e., Sh. 92 TİMUR, Taner. a.g.e., Sh. 113114 ABADAN, Yavuz, Atatürk ve İlkeleri. 4'atürk'çülük nedir? (Kollektit eıer) Ankara, Varlık Tayııu, 1963, Sh. 94 Kurtuluş Savaşının ideolojisi: Milliyetçilik G erçek ulusal silkiniş. yani Türk Devriminin başlangıç noktası. Milli Kurtuluş Savaşının basan ile sona ermesidir. Ancak Milli Mücadp'enin ideolojisi, Türk Devriminin ideolojisi defiildir. Milli Mücadelenin ideolojisi, milliyetçiliktir, belge olarak ıse Misakı Milliye dayanmaktadır. Gerçi bu sırada Rusya ile knrulan ivi iliskiler «ebebüe «Antikapitalist» ve «Antiemperyalist» nloganlar kullanılmış ve Millî Mücadele, mazlum ulusların, yani dogunun, • sömürücü uluslara, yani batıya karşı, bir mücadelesi olarak takdim edilmiştir. Ancak bu fikirler, Timur'a göre, sosyalist bir tahliie oturtularak sistemleştirilmediği için bir ideoloji haline gelemedi ve bir takım 8zlü sloganlar halinde kaldı. (3) Şu halde Türk Derrimini gereği jibi değer (2) (3) (4) (5) ılkımızın proteınce zengin jrneğın et, sut, yumurta, oalık gibi hayvansal besın kaynaklanndan yok'un ve tahıla dayalı tek yönlü. dengesiz beslenavın Fakir Bavkurt'un ayme olanakları içinde bocalamak ni ba^lığı tasıyan yazısmı tad'ır. okuduk. Bu konudakı HeBesin yapıtaşlannın üretiminde ğerli yazısı çok ilginç gerçeklt'rt verımhligi arttırmak. toplumu ortaya koyuyor. Yerinde teshıstüketim konusunda eğıtmek, gelerine şahit olduğumuz yazar rekli organizasyonlann kurulmaisin sadece ka'ın çizgilerle bir sını sağlamak. gıda v e fiyat kontportresini çizmiytir. Yazarın eörolünü bılinçli olarak plânlamak rüslerine katılmakla beraber, bu günkü kötü beslenme koşulben de bir kaç noktaya değinmek larını iyi bir düzeye kavu?turaistiyorum: bilir. Asıl görevi. Ulusal ve yaygın Sayın Dr. Erdal Atabek'in ifabir halk eğitimini gerçekleştirde ettiği gibi beslenme çok yonmek, böylece kalkınmak için gelü bır konudur. rekli eîeman yetiştirmek olan Fakat, beslenme (Nutrition) Milli Eğıtim Bakanlığı. son yıluzmanlannın anlattıkları dınlelarda garip ve an.lasılması euç nip değerlendirılmez v e vazdıkbir dalgalanma içine fiirmistır. ları okunup anlamak istenmezse Butünluğunü ve etkinliğini yitırdaha fazla konusup yazmanın bir miştir. Arnaçlarında belırlenmiş değeri olmayacaktır ilkelere sahip çıkacağı yerde, Alâaddin ERÜNAL politikacıların çıkarlarına alet tZMtT olmuş ve bu ilkelerden uzaklaşmıştır. öyle ki, çoğu kez klmin ne yaptığı ve ne yapmak istedıği bilınmez olmuştur Geçmişte olduği' gibi bu gün ds en garip ve en akıl almaz olaylar bu organ içinde surüp gıtmektedir. llkelerin bu denli yozlastığı, Türk öğretmenlerinin bu O 0 yıldan beri tatbikini dört göı günkü kadar çetin v e karmasık le beklemiş olduğumuz ilk ö*bir ortama suriıklendıâi görülmeretimde «Refornu denilecek olan mi'itır. 19S8 geliştirilmiş ilkokul proğram taslağı bütün Türkiyede, her sınıf ÖĞRETY1EN NEDİR? ta uygulanmak üzere Tâlim Terbigretmen nedirî öğretmenye Kurulundan çıkmıstır. Hepimiden ıstenilen görev nedır? ze, tüm eğitimcilere, memleket ve Mevzuat hazretlerine uymillete hayırlı ve uğurlu olsun. mak ıçın gece gunduz çalışan, Ancak hâlen elde mevcut bulubir kaç yuz liralık maasla. dağ nan eğitim kadrosuyla bu proğrabası d a | arası demeden, yerine mm tatbikinde güçlük çekileceği gore «Çr yerine göre. çıplak, kenkanaatindeyiz. Ayrıca bizim bu kodi çocuğunu tahsil yaptıracak nudaki görüs ve düşüncemiz çumali güce sahip olmayan ve çedur: Her ilde o ilin tüm okullan. ir bayan, sayın f. Selçuk'a sorşitli tehditler altında çalışan fana proğram bakımından destekliyemuş «tlhan Bey Çekoslovakya'kat bütün bunların mükâfatını cek bir «proğram geligtirme ve reh yı Amerikan emperyalistleri dama taşı gibi oynatılmak suberlik müracaat bürosu. seçkin eği mi işgal etti?» timcilerden kurulmalıdır. retıyle gören ulkücü gençlerdır Bu soru Türkiye'de «ATATÜRK'. bu öğretmenler. Korkunç değil Bu büro: fin BAĞIMSIZLIK İLKESİNt» anmi gerçekler? • ••••••••ıııııııııuıııııııııııııııımiMimıiNumnıııı a) Programm anlaşılmıyan yönlamayan, anlamak istemeyen kiöiBu gün herkesten çok. öğretlerini, tatbikatta güçlük çekilen hu lerce sürekli söz konusu olmakmen tedirgındır. Nasıl davranasusları gezip görmek suretiyle biztadır. Bu onlara «"ok anlatılmıştır, zat öğretmeni işbasında yetiştirmecağını ve ne yapacağını şaşırmış ne var kl yeni biçimlere sokarak vaziyettedir. Bütün suçu ve te lidir yine sormaktadırlar. Sorsunlar... dirginliği «Ulusal Eğitım Amaçb) Bu büro vâsıtasiyle; programm Ne t. Selçuk ne de bir baska Atamahallilik ilkesinin uygulanabilları»nı gerçekleştirmeye çalıştürkçü bunu söylemekten bıkmayamesi için mahalli ka>nakları okulmaktan ibarettır. cak, herkes yepyeni bir duyguyla ların istifadesine âmâde kılması ge Kalkınmanın yolu eğıtımden tarihin bütün süreçlerinde belirteSakarya İli Karasu İlçesi hudutlan içindeki Müesserekir. geçer, diyor, gerektığinde nutuk ceklerdir. semize ait Dil Sahasır.da yapılacak olan ek aedde bent kac) Hiç bir vilâyetin yazılmıs taüstüne nutuk savuruyoruz. UnutSoruyorum sire bayan, siz ve slpaklarının ıslahı inşaatı 2490 sayılı kanunun 31 inci madrihi, coğrafyası yoktur. Bu durum mayalım ki; eğitim de, uyanık, zin gibiler uydu olmak düşüncesindesi gereğince kapalı ?ar{ usulU ile eksiltmeye çıkanlmışkarşısında bu büro: gerekli olan TaYurtsever, Atatürk'çü, gerçeklere den baska birşeye usunuz yetrih! ve coğrafi araştırmalar yapatır. Keşif bedeli 58.930.10 lira olup geçici teminaü 4.19650 parmak basan, dertlere merhem mez mi?.. rak hem bu hususları, hem de tuliradır. Eksiltme 2091968 cuma gtinü saat 15.00 de Adaarayan öfretmenle sağlanır. Ne rizm kaynaklarını bulmak suretiyTürk Ulusu tarih boyunca «överirse yutacak, boynu kıldan pazarı Veteriner Müdürlüğü binasında yapılacaktır. Ekle kitap veya broşürler vâsıtasiyle mürge olmamış, bağımsızlıgını çigince olacak, evet efendim'e dıli siltme dosyası Müessesemiz Merkezinde ve Sakarya Vetetüm okullara yardımcı olmalıdır, netmemişti». Atatürk'ün önderliaşınacak, mçmleketi düşünmeyeriner Müdürlüğünde görülebilir. Eksiltjneye gireceklerin tetinde KURTULUŞ SAVAŞI'nı verd^ Bu büronun emrinde eğitim acek, devrimleri korumaya ve saminat mektubu 1968 yıhna ait Ticaret Odasj belgesi S a miştir. Emperyalizme karşı birlikraçları ve yeterince nakil vâsıtası vunmaya çalışmıyacak günlük çıkarya Topraksu Elcip Baş Mühendisliğinden alınmiş yeterte omuz omuza olmamız gerekmez olmalı. Okullar sık sık filimle takkarcılarla değıl... Bu anlayışın lik belgelerini havi mektunlan ihale saatinden evvel verviye görmelidir. mi? Kendi içimizde, bağımsız ÜV.'.e gerçekleştirilmesi de, herkesten meleri Iâzımdır. Telle müracaat ve postadaki vâki gecike^ Eğitim üzerine düzenlenecek mlzde sosyalizmi, kapitalizml tartıçok «Millî Eğitim Bakanlığı«na meler kabul edilemez. (Basın: 24056) 10509 seminerler bu büro vâsıtasiyle yürü şabiliriz. Bunun için bir büyük (!) düşer. Bakanlık amaçlann yanıntülmelidir. devietin uydusu olmak gereği yokda olan, amaçları gerçek'.estirme l^te bu nedenler gerçek!eşir«e, tur. Sirler bağımsızlık duygusunu ugrunda çalışan öğretmenin kös•Millî Eğitim ülkümüz. Türk millebilmeyen, onun varhgına dayanatekçisi rfeğil, destekçisi ve korutuıln bütün bireylerinl kaderde, kımayan bir avuç kisisiniz. yucusu oldugunu göstermek zovancta ve tasada ortak. bölıinmez rundadır. SONUÇ bir bütün halinde millî bilinç etrarında toplamak: millî. ahlâki, iniz ve .zin gibiler bir dana SONUÇ sani üstün değerlerini gelistlrmek. soramayacaklar, bu Ulkenın ksi halde, bu organın her mümkün olacaktır... uvduluğunu isteyemeyeceklsrkademesınde görevlı buludir. Ne Amerika ne Rusya, ne de S. Murat KILIÇ nan kişiler bu ınanışı ku . Hopa Şantiyemizde kullanılmak üzere servise hazır ve başka bir devlet bu ülkenin BAçümsedikleri yahut sahip çıkmahiç kullamlmamış yeni vaziyette 23.920 librelık bir adet paĞIMSIZLIĞINI çigneyemeyeceicdıkları an, kendılerinı koskocaletli yükleyiciye ihtiyaç vardır. tir. Biz bu ATATÜRK ÎLKESÎ ışıman Milli Eğitim düzlüğünde yaBuna ait şartname Necatibey Caddesl Ihlamur sokak ğında içte ve dışta bunun savaşıpa yalnız ve gerilerde kalmıs buNo. 3 Marohan Sıhhiye • Ankara'da Santrallar Dairemiz Başnı vermeye hazırız. ULUSAL BAlacaklardır. Mana<:(ır esrafır.dan merhıım kanhgından tedarik edilebilir. ĞIMSIZXrK ÎLKESİ sizin gibileSabahattin YILDIRIM Hafız Bahattin oglu rin kafasma bir gün sokulacaktır, Teklifler kapalı zarf ile 16.9.1968 Pazartesi gunü en geç Ank. Üni. Egt. Fak. saat 14.30 da Santrallar Dairesınde bulunacak şekilde postaİsmail Kaymakçalan ögrencisi lanacaktır. duçar oldu»u hastaljktan kurtulamıyarak 891968 giinü Hakkın Postada vâki olacak gecikmelerden Genel Müdürlüğümüa rahmerine kavu^muçtur. mes'uliyet kabul etmez. Cenazesi 9 Eylul Pazartesi güMcrhum Aristidi Paşa Skuros'un Bankamız ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine yapnıi t&f nanıazını müteakıp Facğlu. Bayan Marika Sku makta serbesttır. tlh caıpiinden kaldırılaoaktır. ros'un «rvgül eşi. Bayan Elli Yeğeni: Zeki Tümerdem Krim'in ağaheysi, Beyoğlu Rum Cemaati Dispanseri Müdürtl iirk Tabıbler Birliği BasfBasm: A. 12054 24331) 10505 Cumhariyet 10513 Dr. P EDON SKUROS kanı Dr. Erdal Atabek'ın vofat ctrni§tir. Cenaze merasiml ıBeslenme Sorunu» ile ügıli bugün Pazartesi 9 EylUl 1968 Myazı dizisini izledim. I at 13 te Taksimdeki Rum OrtoSayın Doktor ve Eczacıların Dikkatıne ; Sayın yazann düşünüş ve gö ı doks Aya Triada kilisesinde icra rüşlerine aynen katılmakla be ı olunacsjı teessiırle arzolunur. Oral antidiabetik raber, kötü beslenmede millî geCenaze levanmatı ANGELIDİS lir dağılımındaki dengesizliğın • Tel:: 44 1» 52 meydana getirdiği alım güçsüzlıiğünün yanısıra bilgisizlik, il ! prep? atı Cumhurlyet 10517 gisizlik ve bu konuda devletçe | alınması gerekli önellerin yetersiz oluşunun da etkisi vardır. öğrefmenlerin güvenliği Sayın Atabek'in kurulma?ını tavsıye ettiği «Beslenme ve Besin Kontrol Kurumu» adı altıno"akı kurumun yönetımınde sadece Sağlık, Tarım, Tıcaret ve Sanayi değil, konu ile ı'gili Eğitim, Savunma, Çalışma. Köy Işleri ve Dışışleri Bakanlıklannın da temsilcilerı görev almalıdır. Böylece Bakanlıklar beslenme seksiyonlan ile Bakanlıklar arası koordine çalısmaların organıza^yonuna gıdildiğı taktird e yararlı sonuçlar alınacaktır. HI SONUÇ S İlk ögretimde pro^ram Atatürkciilerin cevabı O B ! 9 Eylül, güzel İzmir'in kurtuluşudnr. 9 Eylül'e do|nı, takvim ! yapraklannda nefes alıp veriyordn Türk Ordnsu.. 4 Eylül, 5 Eylul, * 6 Eylul, 7 Eylül, 8 Eylül.. ve sonra : Sonra, 9 Eylül'de İzmır'e girdik ve Kayserıli bir nefer yanan şehrın kızıltısı içinden gelip ofkeden, sevinçten. ümitten ağlıya ağlıya, Güneyden Kuzeye, Doğudan Batıya, Türk haîkıyla beraber sevretti tzmır rıhtımından Akdeniz'İ. Baükumandan süvarilerin ardında piyadelerin onündeydl. Bir doruçun başında İzmir göriindügü zaman eline dürbunü almış bakmıstı tzmir'e... Kadifekalede Türk bayrağı sallanıyordu. Askerlik vasalarına çöre eerideki kuvvetleri beklemek gerekiyordu. Gecevi Vif'te çeçirmeve karar verdiler. Karareâhta sessiz ve sıkintılı bir ha\a vardı. tlk hedefe varmanın sevinciyle, sonraki hedeflere vönflmenin sorumıı pasaların eözlerinde belirsiz sora isaretleri gibi sallanıyordu. Gazi, bunaltıcı sessizltgi dagıtmak istercesine : « Yahu. tzmir'e girdiğimiz aksamdır bu... Bu kadar sessiz mı olacak? Havdı bari biz kendımiz şarkı söyliye'im..» dedi. Ertesi îünü tzmir'e firdi Mustafa Kemal Pasa... Körfezde bekliyen yabancı filoları Gazi'nin ihtanyla çekip gittiler tzmir, Gazi Mustafa Kemal'i bağrına basıyordn. Çiçekler, bavraklar. gülücökler. çocuklar. sevinçler, sevgilerle sanyordu O'nu.. Gazi'nin gözlerinde eski bir Türk çinisinin mavilifi parlıvordu. Knrdonbovu. Alsancak, Karantina. Esrefpasa, Karşıyaka, Bornova. Vamanlar. körfezin suları çibi kurtulusun sevinciyle daltalanıyordu. tzmir'in kurtulusu demek. Türkiyenin kurtulusu demekti. Millî Mücadele destanında en çüzel bir sayfanın sonuna 9 Evlül'de bir nokta konuvor, ve yeni bir savfa açılıyordu. Simdi tzmir kırkaltı vıl sonra iste bngün kurtnlusunu kutlayacak Knrdonbovundan Alsancak'a. Karsıvakadan Güzelvalıya ve Eşrefpa«adan Yamanlara kadar. colotu. çocoju, anası. bacısı. kardesi. arkadası. kızı, kizanıvla katılacak bavrama.. eeceden şündüze ve riindüzden t;eceve tSrenler düzenlenecek, balolar verileceh: diplomatlar. politikacılar, kodamanlar, vetkililer birbirlerinin ellerini vıkaraklar, nntuklar sörlivecekler: güzel lımir birbirine ya«lanmıs lüks apartmanları ve gecekondolariyle tarihî bir gün yasıyacak Körfezde demiralan Altıncı Filo'nun komutan gemisi, ynkarda Kadifekalesi, Esrefpasa kahveleri, Kordonboyn otelleri. levantenleri. Amerikalıları. ithaiât ve ihracat kumpanyalan, körfezin ivotlu havası. biraz tütün ve biraz kum incir kokarak 9 Eylül'ü karsılavacak tzmir . Tütün ekicisi yılda 225 lira kâr ederken «enede 3 milvon vnran tütün tüccarı kulüpte kadeb tokoşturacak : Ne oldu sizin kredi isi? Eli kulaihnda. bir haftav» kadar çıkaeak... Bankalardan alınmıs yüı milyonlarla Türk köylflsflnfln emeginl yok paha«ına kapatan komprador, Söke ovalannda cirit oynatan mütegallibeyle tzmir protokolonda bulnsaeak : Bu sene mahsul nasıl? Parlak degil.. Bir de toprak reformn diyorlır, on bin dSnflm bizi zor idare edivor. Amerikan tütün knmpanyalanyla potass lthalâtçılan 9 Eylül'de körfezdeki filonun selâm topuna kulak verecekler. Göl ajalan bar ve pavyon kapatan çocuklarının altma en son model Jaguar çektikten sonra eli silâblı bekçilerinin maasını ve sayısını artıracaklar Gecekondular susuzluktan kavralurken apartmanların terasında yüzme havuzuna dalanlar tartışacaklar : Amerikalılar Türkiyeden gider mi dersin? Allah göstermesin, sonra bütün daireler bosalır... tzmir, zengin Eee'nin tüm bereketini ikibnçuk kompradornn afzına sağan bir bortum gibi işliyecek Camilerde gafdil balk komünizmle mücadele üstüne nafile namazı kılarken, bar Te pavvonlarda eenç kız satmak İçin fuhus pivasası «enginleşecek .. Tütünümiİ7Ün pamueumnzun haracını yiyenler ceplerine kovdukları banknotlan harcıvncak batakhanelerin temellerini zenginlestirecekler. Ege köylüsü mütrgallibeye ve mütegallibe tzmir kompradoruna ve İzmir kompradoru yabancı kumpanvaya baglanacak . Ve kırkaltı vıl önce bugün valın kılıc tzmir'e giren Mehmetçik Anadoludan anlamsız gözlerle bakacak tımlr'e : Bu mu bizim kurtardıgımız sehir? tzmir'in kordonboyu gece panl parıl ışır ve 9 Eylül «erefine tzmir'in her yani donanırken kapkaranlık Anadolu'da boynn bükük insanlarımıza belki Mustafa Kemıl'in sesi teselli vermek i»teyecek : « Yahu, Izmir'e girdiğimiz akşamdır bu... Bu Jtadar sessiz mi olacak? Haydi bari biz kendimiz bir sarkı söyliyelim.'.» Sakarya Sığır Islah İstasyonu Mudurlugunden: tLÂN S « Etibank Genel Müdiirlüğünden VEFAT VEFAT «Beslenme sorunu» Î thekın Nimbüs ANAYASA DİYOR Kİ: ıyın Atabek Anayasanm 51. naddesinin öngördüğü «KoDperatifçilik» ile beslenme fiyatı arasmda haklı olarak Uişki kuruyor Anayasamızın 52. maddesi de «Devlet, halkın gereği gibi bes ! lenmeti için gereken tedblrleri •lır.» demektedir. Bu açıdan hareket edilerek devrin hükumetı, 12 Nisan 1963 ta , rihinde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Tesküâtı (FAO) uzmanı Dr. Andre tarafından hazır'.a , nan ve daha çok örgütlenme ko ı nusunda ışık tutabilen «Mehttp ı Raporu» İle lşe başlamış ldi. I Ancık Devlet P l l n l ı m a Dsire I flRdeki bu ç ı h ş m t l â n n yeterılz kmJdıiı v* «mntaUolttM l S IBAYERF piyasaya arzedilmiştir Imal yerl : Bırlesık Alman llâç Fabrikaları T. (.. Ş. . Topkapı Utanbul l l t e r a t ü r için Bayer Bürosu : Sıadet han Fındıklı • I S T A N B U L Scherinj Büresu: Tcfvıkıya ead 73/2 Şıjli I S T A N B U L Itk 28 Tablet lancılık 8583 1U494
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle