Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT Oysa Devletler Hukuku 2 Eylfil 1968 CUMHURİYET Sovyetler Birliğinin, dört müttefiki ile birlikte, hepsinin de müttefiki Çekoslovakya'ya saldır maları ve bu ülkeyi işgal etmeleri, hiç şüphesiz, Devletler hukukunun en temel ilkelerine aykırıdır. Devletler hukuku. devletlerin egemenliği, bağımsızlığı, eşitliği ve iç işlere karışmazhk ilkelerine; devletler arasında silâhlı saldırıya karşı meşru savunma dışında kuvvet kullanmamaya dayanmaktadır. Çekoslovakya da, işgalci devletler gibi, Birleşmiş Milletlere üyedir. Birleşmiş Milletler Andlaşmasınm 2'nci madde l'inci fık rasına göre, «Teşkilât, bütün üye lerinin eçemen eşitliği prensibi iizerine kurulmnştur.» Aynı mad denin 3'üncü fıkrasında şöyle denilmektedir: «Teskilitın Üyeleri, milletlerarası mahiyetteki uyuşmazlıklannı milletlerarası barış ve güvenliği ve adaleti tehlikeye kovmavacak şekilde barış yollarıyla çözerler.» Bu maddenin 4'üncü fıkrası ise şöyledir: «Teskilâtın Üyeleri, milletleraragı münasebeylerinde gerek herhangi bir başka devletin toprak bütunlügilne veya siyasî bağımsızlığına karşı, gerekse Birleşmiş Milletlerin amaçları Prof. Seka L. Meray (Siyasal BUgüer Fakültesi Öğretim Üyesi) ek Ulusunun acıknderi « Büyük anne, kolların neden bu kadar uzun? « Seni daha iyi kucaklamak için, yavrum. « Büyük anne, kulakların neden bu kadar büyük? c Seni daha iyi isitmek İçin, yavrum. « Büyük anne, gözlerin neden bu kadar iri? « Seni daha iyi gönnek için, yavrum. « Büyük anne, dislerin neden bu kadar sivri? « Seni daha iyi yemek için! Bunu söyler söylemez, korkunç kurt, Kızıl Başlıkh Kızın üstü83 »osyalizmin savunulmasının bütün «Sosyalist» ülkelerin ortak görevi oldnğu belirtilmektedir. Bildiride, Çekoslovakya'daki dnrnmun, sosyalist ülkelerin hayatî çıkarları ve sosyalist ioplumun giivenligi ile ilgili olduguna işaret edildikten sonra, bn işgal hareketinin mevcnt andlaşmalardan doğan vecibelere, tek başına ya da birlikte savnnma haklarına uvgrundnr» denilmekîedir. Tass bildirisinde, yabancı askeri birliklerin, sosyalizmin gerçeklestirdiği eserlere ve sosyalist topluluğun güvenliğine yöneltilmiş tehditler ortadan kaldırılır kalcftrılmaz, ve meşru ma Çekoslovakya'nm işgali devam ederken, halkm Rus tanklanna karşı tepkisi de süriip gidiyordn. Fotoğrafta Bratislava'da halkın taşladığı bir Rus tankı görülüyor. Sosyallst Blok içinde serbestleşme akrmının öncülerinden Çek Komünlst Fartlsi Birincl Sekreteri DUBÇEK'e Ulih hiç mi hlç yardım etmedi. HaJkın kendisinl desteklemesine rafmen, Kremlin'in patronlan bn ilerici Uderin eUrrini, kollsrını bağlayıverdiler... ne atladı ve onu yutuverdi.» Sovyet Tass Ajansı, 21 Ağustos 1968'de, Çekoslovakya'nın Sovyetler Birliği ve dört mütte fıki (Dogn Almanya, Polonya, Macaristan ve Bulçaristan) tarafıncfan işgal edildiğini, dünya ka mu oyuna bir bildiriy.le duyurmuştur. Tass'in bildirisinde. «Çekoslovak Devlet ve Komünist Partisl sahsiyetlerinin» askerî yardım çağnsında bulunması üzerine bn barekete girişildigi, bn ülkede sosyalizmin düsmanlarıyla işbirliği halinde karşıdevrimcilerin, Anayasa ile knmln sosyalist düzeni degiştirmek istedikleri, oy Bir Kıır I masalı kamlar yabancı askerî birliklerin bulunmasına artık lüzum kalmadığı kanısına vardıklan zaman, Çekoslovakya'dan çıkacaklarını belirtmektedir. Bildiride, ayrıca, bu hareketin herhangi bir devlete karsı yöneltilmediği \ ve herhangi bir devletin çıkarlarına zarar vermiyeceği de iddia edilmektedir. Kardeş ülkelerin, dışardan gelecek her türlü tehdide kararlı ve güçlü olarak karsı koymaya hazır oldukları, hiç kimsenin, sosyalist topluluğun bir halkasını koparmasına göz yumulamayacağı sözleriyle büdiri sona ermektedir. ile telif edilemeyecek herhangi bir snrette, tebdide veya knvvet knllanılmasına basvurmaktan kaçınırlar.» Bu ilkeleri, son saldırı ve işgal eylemleriyle bağdaştırmaya imkân yoktur. Tass'in bildirisinde, «Bu hareket herhangi bir devlete yöntlmiş değildir» dendiğine göre, belki işgalciler, Çekoslovakya'nın da bir devlet o.lduğunu düsünmeğe değer gör memişlerdir! Sovyetler Birliği, 1956'da Macar ayaklanmasını bastırmak için silâhlı müdahalede bulunurken, bu müdahaleyi Macar hükume tinin istediğini öne sürmüştü. Bir devlete, o devlet hükumelinin isteği üzerine, bir yabancı devletin müdahalede bulunması siyasal ve moral değerlendirmelere açık olsa da devletler hukukunca tüm kınanan bir yol değildir. Nitekim, bunu bildikleri için, Amerika Birleşik Devletleri de, gerçekle ilişki ölçüsü ne olursa olsun, Lübnan'a, Santa Domingo'ya ve hepsinden önemlisi Vietnam'a müdahalelerini biraz da bu bahaneye ve özüre dayandırmıştır. Çekoslovakya olayına geünce, kimlikleri belirtilmeden, «Çekoslovak Devlet ve Komünist Partisi şahsiyetleri» ile «Kardeş Çekoslovak halkının çağrısı» gibi müphem sözler dışında, ne Tass tebliğinde, ne de şimdiye kad'ar yapılan açıklamalarda, Çek hükumetinin böyle bir çağrıda bulunduğu söylenememiştir. Tersine. Çekoslovak Cumhurbaşkam Svoboda, 21 Ağustos radyo ko nuşmasında, «İşgal, ülkemiz anayasal organlarının rızasiyle olmamıştır» demistir. Tass bildirisinde, yabancı silâhlı birlilclerin varlığma lüzum kalmadığı «Mesru makamlarca» kabul edildiçi an, bunların çekileceği bildirilmektedir; oysa «Meşru makamlar» bu birliklerin gelmelerine bile lüzum olmadığını, buna kesin olarak karşı oltfuklarını açıkça söylememişler midir? Bu yüzden, Çekoslovakya'ya saldın ve bu ülkenin işgali, hukuk yönünden, örneğin Amerikahlann Küba'ya karşı yaptıkları ve başansızlıkla sonuçlanan Domuzlar Körfezi çıkartması, Ingüizlerin ve Fransıaların Süveyş saldırısı, ya da Israil'in Arap ülkelerine saldınları kadar, mesnetsiz, bir kaba kuvvet gösterisi olarak kalmaktadır. saldırıya karşı» yapılmıştır. ö zellikle Batı Almanya'nın silâhlandırılması, Batı Avrupa Birli|ine alınması v e NATO'ya gireceği kaygısıyla imzalandığı, And laşmanın önsözünde açıkça belirtilmektedir. Yarın: «Barış icinde birlikte yaşama» 1 3 3 * 8 6 ? » 9 1O 1 1 1 2 1 3 1 4 1 5 1 » i'a Varşova Faktı? İşgalci devletlerin bu saldınlarını, ittifaklarının temeli olan, 14 Mayıs 1955 tarihli Varşova And'aşmasına dayandırmaları da imkânsızdır. Varşova Paktı, her ittifak andlaşması bu arada Kuzey Atlantik Andlasraası gibi. müttefiklerden birine «Dışarıdan» yöneltilecek «Silâhlı bir üaftalık bulmacanın balledilmis şekli Bond MODESTY j 06.25 06 30 07 00 07 05 07 30 07.43 0800 08 0j 08 10 m 25 0S '5 09 00 0!) 20 M 40 10 00 10 05 10 25 10 50 11.05 11.20 11 40 12 00 12 10 12 25 12.45 13 00 1315 13 30 14 00 14.20 14 ?5 14 45 15 00 1S.05 15.50 15 .15 15 50 10 05 16 25 16 "\ 17 00 17 0S 17 S0 17 50 19 00 lfl 30 19.35 19.55 20 00 20 20 20 40 21.00 21 10 21 30 22 (r0 22 45 23.00 23 15 23 55 16 55 lf 00 17.30 18.(10 18 30 1900 19.30 20 15 21 00 21 "0 22.00 22 15 İSTANBÜL Acılıs: Droaram Glmavdın <l) K*ve haberler Günaydm (II) Haberler ve hava durumu S Mutlu'dan sarkılar İstanbulda bu«ün Kücuk UAnlar Hafif Batı müzlSİ Beraber ve solo sarkılar Keman soloları Ev icin P. Sonmezocak'dan sarkılar Arkası vann Ara haberler Hafif Batı müıiSl Solintler «cidi Plvano soloları Ovun havalan ODeret melodllerl Sarkılar Ara Ijaberler , Surat satfti O Scncr'den safklTtr M. Akiünden türküler Haberler N Kovuturk Orkestrstt ReklSm Droeıamları T. YakarcHk'ten »rkılar Yabancı dil Dans orkestrası 0 Türen'den türküler Ara haberler F Tunceli'drn sarkılar Barok müzik TiirkiHer Dans mürîSi M Pars'dan sarkılar 1 icd santl Türkiilfr Ara h&berler K.öv ciası Karma faslı Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Kücük ilftnlar Sarkılar Bir varmıs: bir vokmus R H Mizik Orkestrası Oecen hafta F . Türkan'dan türküler 24 saatin olavları N H Culha'dan ssrkılar TBMM'nde bu hafta Reklâm oroeramlan Haberler Hafif Batı müılîi Stüdvo konserlerlmiz Özetler Droeram: kaDanıs İSTANBÜL t l RADYf«" Acılıs ve Droeram DhknteStmizden Kücük konser C.enclere müzik Penfonik müzllc Hafif müzik Aksam konseri Oenclerle beraber re>=itli ülkelerden Koncertolnr Ciean melodilert Gece konseri 123456789 çıkarmak için tellâkın müşterislna çevrilince rtarlaya tohum at&n* ilk tatbik ettiği iş ve hareket. 2 mânasma selır 7 Afrikada bir göl, bazuarı Bir ülkede bu saglanamazsa anarters lâf işitmek şi başlar, bir harfin okunuşu. 3 için karşüarın Izmir Fuanndakl bu hayvana dakine bunu tubir eş aranılıp duruyor, usta hırtarlar. 8 «Çok sız için bu bir engel teşkil etmez. fazla habersiz 4 «Orta kısımdaki âmil» karşılışekilde başa geğı iki söz. 5 «Çıtalması güç dik en bekJenmeyolu bir tarafa bırak ve yürü!» ^ik felâket» mftanlamına iki sözlü bir emir ve a Evvelki günkU nasına Uç söz. » rada bir takı. 6 Tersi daglarda tulmacanın İçki (Divan Edebiyatında). tepelerde insanın eteğine takılır. halledilmi; jekll Gorth Tıf fatıy Jones TIFFANY JONES SOLDAN SAfiA: 1 «Adamakıllı sarhoş olacak kadas.içki iç!» anlamına iki sözlü biç.emir ve arada bir takı vardır (argo). 2 Savaşta düşman eline tutsak düşen (iki söz). 3 Bir çeşit aptal kişi (iki söz). 4 Bir seslenme edatı, hapishaneyi boylayanm işlediği, bir soru edatı. 5 Tersi «biçim» mânasma bir sözdür, bazı bitkiler böyle bazılan da pişirilerek yenilir. 6 «Kocası veya karısı ihtiyarlayıp akıl dengesini kaybetmiş durumda» karşılığı iki söz. 7 «İçinde çamaşır yıkanan geniş kabı ele geçir!» anlamına iki sözlü bir emir. 8 «Yenilecek vücut kısmı hiç de fazla değil» mânasma üç söz. 9 Engel, «hızla asıl ve fırlat!» karşılığı iki emir arka arkaya. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Hamamda vücuttaki kiri EVVELKİ GÜNKÜ BULMACANLN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ NASOL HALLEDİLBCEK Vukandakj rakamlı bulmacada • * dece 4 tane anantar (ipncn) ve 8 tane sonuç rardır Bosfcalan1 2 karenin içine 1 den 9 a kadar oygTin birer rnknru boyarak ve U { >> lama. çarpma, çıkertma. holroe l"»tlerine dikkat ederek toldıu. sağa ve yukandan asafiy» hnlmarada gösterileD sonuçlan bclnnut vaktinizi alır ama, bog vaktinid hoşça eeçirmis DENIZ GURBETÇILERI HALİKARJVIAS 6 « Nine ben uydurmadım, Selim Dede söylemişti, ben çocukken» demiş. Ninem, «Haaa!» demiş, «Anla dım. Dedenin arasıra heyheyleri tutardı. Aklını mı oynatırdı ne! Benim deniz kızı olduğumu tuttururdu. Ona Yahu Selim aklını başına topla, ben deniz kızı değilim, anı sanıyla Kızıl Iraz'ım derdim. Dinlemezdi. Hani ay ışığında, bir hafta süreyle açık denizde kalırdı ya yapayalnız. Işte denizlerden dönünce bana abuk sabuk konuşurdu uzun boylu. Sessizdi, ama bana karşı hiç de öyle değildi. Gelirdi, sıcak sıcak gözlerime bakardı. O zaman böyle miydim ya, jTipyumuşak bembeyaz un torbası gibiydim! Gözüme bakar. bakardı. Beni okşar, mavi gözlerimde neler görmezdi. Ay ışığında açık denizleri görür, bahk ların geçişini görür gözlerin derin deniz akmtılsrı gibi koyulaşıyor işte der. Hani, deniz memeleri var dır, deniz suyunun paluzeleşmişi gibi, onlar gözlerinin suyunda, teller sallayarak işte geçiyor der. Senin gözlerinde rengin kendisi değil, rengin uzak uzak angısı var. İşte canlıhk uyanıyor gözlerinde, der. Bana böyle uzun uzun abuk sabuk şeyler anlatırdı. Okşardı o yavaş sesiyle. Abuk sabukdu söyledikleri ama çok hoşuma giderdi. Allah senden razı olsun deniz kızı Raziyem. Allah canunızı bir yastıkta alsın derdi. O da nasip olmadı. Ölüm yatağma düştü. Kuş gibi! Öleceğini anladım. Gözlerimde yaş!ar vardı. Gözlerinde, acı bir çığlık var, dedi. İçimi biçiyor, dedi. Öldü gitti fukaracık! Kimi yol, bir aşı ocakda unutur yakardım. Kızardım kendime, ona dövsene beni, sövsene derdim. Elim yok döveyim, di lim yok söveyim derdi. O ölünce saçlarım böyle apak değil, kızıldı. Beni isteyen isteyeneydi. Kim varırdı onlara. Ben Selim'in deniz kızıydım, deniz kızı Kızıl Raziyeydim.» Ortalığı bir sessizlik sardı. Herkes dinliyordu, ama dinleyenlerin en dinleyicisi küçük Alişdi. Çen gelcilerin birisi: « Deniz kurbetçisi kuşlar, foklar, gümrük mo toru gibi seni denizin ortasında, kâğıtlarında bir ak saklık bulmak için durdurtmazlar a. Hem yalınız durdurtsalar, haydi neyse ne. Ama işi gücü bırak haydi ağalara mezelik bulmak için yirmi kulaça dal, deniz yumurtası (8), deniz tarağı bul. Bulmazsan, çünkü kâğıtlarda çapanoğlu çıkar. Kuşu, foku, hepsi deniz kurbetçileri bizim gibi. Yaşasın koca denizin kurbetçileri!» dedi. Derken birisi söze atıldı: Bora Hasan'ın söylediklerini pek yabana atmayın. Foklar insandır demek istemiyorum. Ama insanlar gibi hâmiielikleri dokuz ay sürer. Mağaranm içinde erkek dişi, bir çift düz bir kaya üzerinde, yosundan bir lohusa döşeği hazırlarlar. Sonra anne fok aylarca emzirir yavrularını. Hani Sandama köyünde ihtiyar Garip Memiş var ya. Çoğunuz tanırsuıız onu. Allah rahmet eylesin iki yıl önce öldü Garipçik. O anlatırdı, bir gün Sandama açıklarında Kayık Kayasına gitmij. Oradaki bir mağarada üç fok görmüj. Elindeki sopayla başlanna vurmuş. Foklar yaralanmış lar, ama kaçıp kurtulmuşlar. Memiş kayığına binip denize açılmış. Ama bir rüzgâr, bir rüzgâr esmis ki, nerdeyse üstündeki elbiseleri bile yırtıp uçuracakmış. Bir fırtına ki, öylesine o yaşına dek Memiş kurtulmak umudunu kaybedince, bir ışık gör müş denizin ortasında. Rüzgâr da diner gibi olmuş. Dayanmış küreklere. Tammadığı bir adanın kıyısına zarzor ulaşmış. Işık adadaki bir kulübeden geli yormuş, ona doğru yürümüş. Kapuyu çalmış, ihtiyar bir kadın açmış kapuyu. Kadın ocakta yara için melhem hazırlıyormuş. Memiş yatan üç yaralıya «Size ne oldu?» diye sormuş. Onlar, «Bize ne olduğunu, sen bizim kadar bilirsin» demişler. Üçünün de başı kan içindeymiş. «Sen bu sabah sopayla vu ra vura başlarunızı yaraladın» diye eklemişler. Memiş fena halde korkmuş, «Şimdi ne yapayım?» demiş, titreye titreye. Üç yaralı, «Ne yapacaksın, hiç bir şey yapma. Yalnız gelecekde foklara fenalık etmeyeceğüıe yemin et denizin üzerine. Çünkü biz de senin gibi denizlerin garib'eriyiz. demişter. Me miş yemin etmiş bir daha foklara ilişmyeceğine. On ^flan sonra kadın Memiş'e kumanyahk bir sepet fangri, sinagrit ve başka balıklar vermiş. Memiş'i kayığına uğurlamış. Hava sütlimanlık olmuş. Memiş de bildiği denizlere varmıs. Ondan sonra foklara hiç dokunmamış.» Bir başkası, «Akçaalanh Hamid var o. Bir fok öldürmüş. Yavrulan varnıış mağaranm ağzında. On ları zıpkınla dörtüyormuş. Ama, ana fok çığhklar sala sala üzerine gelmiş Hamidin Ayak ucuna gelince Hamid'e üzgün üzgün bakmış. Hr:mid de koca zıpkını kaldınnca kafasına bütün gücüyle vur muş. Hamid hayvanın kafasmın çatır ederek kırıl dığını duymuş. O mâsum iki gözü de akmış Hamid hangi şeytan dürttü de bunu yaptım diye.kendinden tiksinmiş. Ama gözierini tutup yerlerine koyamazmış ya. Birkaç gün sonra eve dönünce, karısınm da çocuğunun da, doğum yatağında öldtiklerini söylemişler konu komşusu Beni fokun ahı tuttu dermiş Hamid» dedi. Ali Barut, «Ha öyledir» dedi, «Hani kaplumbağaları sevmeyiz. merhamet etmeyiz ya, siingerleri yi yorlar diye. Ben bir koc;rmanma Çiftlik kumsahnda rastgeldün. Fenerleri yoktu. ekzosu yoktu Yoksa Jto mobil sanırdınız. Kıçından dürte dürte onu kumsalm ardmdaki yola çıkardım. Eh yüz kilo vardı meret. Bende de para ok Çocuklara en azından yetmiş ki lo etti bu. Ama eve nasıl götüreceSim? O sırada yalda tangırdayarak bir araba peydahlandı Neyse pazarlık ettik. yükledik kamlumbağayı arabaya Ev yo lunu tuttuk» Teleskop, Barud'un sözünü kesti: •Ali yahu, kamlumbağayı nasıl yedirirsin çocuklara. Hocalar ona, nâmehrem mi, haram mı bir şey söylüyorlar. Ha nı kanı akmadığı için yenmezmiş.» (Arkası var) Konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BUDİN RÖPRÜSÜ Vsfif bat! t 01 00 Proeram ve kaDanu A NK AR A 0G 25 Oi.iO 07 00 07 05 07 30 07.45 0S 00 08 05 08.10 0E :<0 08 45 09.00 09 20 09 40 10 00 10.05 1105 11.10 11 30 12 00 12 05 12 20 12.25 12 30 13 00 1 15 13 30 14 00 14 15 14.35 15 00 15 05 16 05 16.Î5 16 40 17 00 17.05 17 "0 17 50 19 00 19.30 19 ?5 19.50 19 55 20 20 20.40 21 00 21 05 22.05 22 25 22 45 23.00 23.45 M 55 Acılıs ve nro«ram Cünavdın (II Köve haberler GOnavdın i n > Haberler v e hav» durumu Sahah m ü z i S Ankara'da bueün K ü c i k ilânlar T Tokvav'dsn sarkılar Hafif Batı m ü z l i i Sabah türiileri Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara haberler v e ilinlar Okul radvosu Hafif rnüzik T. Sener'den sarkıl«r Konser saati Ara haberler v e ilanlar H. Scizeri'den türküler Kıbrıs saati Kücük İlânlar Beraber v e solo sarkılar Haberler: Resmî Gazete Hafif müzik Reklâm Drosramlan Kücük konser Ti'ırküler Plâklar arasında <Ua haberler v e ilânl&r Okul radvosu Gül Batu'dan sarkılar Radvo İle İnellizce Albümlerden secmeler Ara haberler v e i l â " > r Yurttan ses'.er Köv odası Hcklâm Dropramlan Haberler v e hava durumu Kücük ilânİRr B Akartürk/ten türküler Bir varmıs bir vokmus M Güyer'den sarkılar Gecen hafta Sevilen sesler 24 saatin olaıları Radvo tivatrosu Türküler M Derva'dan sarkılar Haberler Ooer» Albümtlnden Gece müzlii ftzetler: erorram v » k ı c s n ı s VİUW