20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKİ T 17 Harfran 1968 CüMHURÎYET • ••••••••••• Kıbrısla ilgili ikili görüsmeler K ıbns dâvasına kesin çSzöm yoln bnlnnması amacıyla yapılması beklenen İKİLÎ GÖRÜŞMELER'ln ilk ısfhan tamamlanmj» bnInnmaktadır. Bilindiği gibi konn, nznn ve kritik bir donem geçirmişti. Nedeni, tarafların (Kıbrıs Türk Rum) görüsmelerin yapılacağı YER konusunda uzlaşamamasıydı. Toplomlararası gerginlik bir süre artmış ve Makarios bans çabalarını baltalayan Rum (oplumn değil, Türkler oldnğn intibaını diinya kamn oyuna yansıtıcı davranışlarda hulunmuştn. Gerginlik gelismcden TER bnlandn ve dört yıldanberi Türk toplnmuna yöneltilen ekonomik sbluka yumnsatılarak, toplnmlar arası iliskiye uygnn bir orlara hazırlandı; Kıbns Türk topInm temsilcisi Ranf Denktasla, Kıbrıs Rnm T. temsilcisi Klerides samimî bir hava içinde Kıbnstan Beyrnta gitiiler. Kendi toplnmlarının sorunlannı karsılıkh konnşarak, bir arada yaşayabilme forraülünü aravan liderlerden Türk topluro temsilcisi Ranf Denktaş birkaç gün Snce Ankarays dönmfis ve tlk Görüsmelerin olamln sonnçlandığını.. 1leri görüsmelere Kıbnsta devam edileceğini bildirerek, toplamnnon içinde bnlunduğu kosnllar ve bnnlar karsısında ncler yapılabileceğini kı«ses açıklamıştır; açtklama İçinde Kıbrıs Türklerlnl bnknk yönlü bir yaşantıya karnstnrraak Için gerekirse Zürih Londra anlasmalannda değismeler olabilecejH, Türk toplnmnnmı gosvn ekonomik yapısını kalkmdırmak ütrons Tiirk Devletinin ve özel sektSrttnfin Klbnsa kayeın bir ekonomi politikası rütmesi vardır. Kona hakkında her ne kadar daha genis »çıklamalar yapılamamıs ve ÎKtLt GÖRÜSMELER'in sonnna kadar da vapılmasının imkânsıı olduğn bilinmekte ise de, su kısa acıklama ve Kıbrıs dâvasının «ulnsal niteliği», akıla bazı sornların takılmasına sebep olmaktadır. I Kıbns toplamnnnn (Tiirk Rum) batımsızlıfa kavnştuğn sürede (1959 1960) Kıbrıs Türk toplnmnnnn sosyoekonomik ve politik dnrumavla, bngünkü dnrnma arasında ne gibi degismeler olmustnr? n 1959 1960 süresindekl dünya kosullartvle, huzünün dünva kosnllan araçındaki ârgisim Kıbns dâvasını etkilemis midir? Bövlevse dâvaya rözüm voln için atılacak adımların niteliği nasıl olmalıdır? firkiyenin Kıbns dâvasına resmen kansTması, 1959 1960 Zürih Londra anlaşmalariyle baslar; bnndan Snce Ada, îngilterenin vönetiminde bnlonmaktaydı ve 1954 yılına kadar Türkiye, Kıbns dâvasının Kıbrıs Rumları ve Yunanistan tarafından yaratılmak istenen sunl bir dâva oldnğunn 5ne sünnekteydi. Oysa, Adanın yöneticisl durumunda bülnnan îngiltere, Kıbns Rnmlannın Enosis tedhisleri ve Tnnanistanın «self determination» prensibini öne sürerek dâvayı B. Milletlere g5tüımesi karsısında, Kıbns toplnmuna (TürkRum) yenl bir sekil veremeğt Sngormfis, her Ikl topInmun miHi baglarla baglı bulnndugu devletlerin düştincesini islemeğe girismisti. Kıbrulı aydınlann yıllardanberi yapraskta olduğu nvanlarla, tngilizlerin sondajı ve Yunan propagandasının dünys karen oyunn tar*an fürültüsü, Türk yöneticllerine dâvaya daha başka açıdan bakmalan gerektiğlnl aezdlrir olmastn. Tine de, 1955 ten 1959 • 60 yıUna kadar Tflrk yBneticileri Kıbns dâvasına zikzaklar gSsteren davranışlarls sanldılar ve dâvanın bilinçlenmemiş oldnğunn gösterir sekilde, ortaya değişik tezler attılar; banlar, Kıbnsın taksimi, federasyon ve bağımsız Kıbns idi. Şaşkmca da olsa, Türkiyenin Kıbns Tfirklerine ilgi çöstermesi ve ihtilâfa son vertnek için çabalara girişmesi, Kıbrıs dâvasının eidişini büyük'bir değisime ağratmıştı; Kıbns Rnmları, «baîımsızlık» slo^anı altında, tngilizlere yönelttikleri saldırıları; Türk toplntnnna çevirmişler ve asıl amaçlarını, «Enosis» i böylece meydana çıkarmışlardır. Müfide Zehra ERKiN Dünya koşulları «••• *••• •••• Direnen I angl noktada duracağı şimdlden kestirilemiyen ve halk o ' vunu en çok ügiJendijen son gtinlerin gençlik olaylan, dllnya gençlığine özenme veya art niyetlerden doğma hâdiseler olarak vasıflandırılamaz. Türk gencliğmi moda bir davranış İçinde gormek lstiyenler, gençliğe ve rürkiyen'n geleceğine saygısızlık ederler. Unutulmamalıdır ki, bu gençlik 1960 larda bütün dünyaya örnek o!mustur ve o ruh tarihl seylr içinde a kıp gelmektedir. Günden güne genlşleyen hâdis^ ler, toplumun bünyesmde var o'.an ve gençliği doğal olarak etkileyen buhramn doğal bir sonucudur. Eşıt ve insanca yaşama şartlannın her gün biraz daha zorlandığı Türkiyemlzde, boykot nedenlermi bir kaç istekte aramak, temel değişikllklere yönelmemek sonmlara yan lış bir açıdan baluş olur. I Her sınıfta on bin sayfa jfe lîeııçliyi •Bilal MOĞOL uyularak eğitimde herkese fırsat eşitlıgi sağlanmahdır. Türkiyeye ge len yabancı uzmanlara ve duyulan her şekle göre bir eğitim sısteminin tatbüc edildığı ilk ve ortaokullar deneme tahtası olmaktan kurtanlmalı, köy enstıtüleri örneğlnde oldugu gıbi halka dönük ve ögTencıye milll kültürünü kaybettirmiyen sistemler aranmalıdjr. ANKARA ÜNtVERSİTESt TAJLEBE BİRLlĞt BAŞK.4NI • Türk toplumunun genel sevijesinl yükseltici bilim verilerini sözle ve yao Ue halka yaymak. O Mutlu azınlık için özel okııllarda diploma ticareti yapılırken, millî gelirin 'ı 43 üyle yaşıyan •o 80 nüfus çoğunluğunun içinden gelen az gelirli öğrenciler harçların, yüksek kitap fiyatlarının ve güç yaşama şartlannın esiri edilerek Anayasaya gölge düşürülmemelidir. O Öğrenim. geri kalmış bir ülke olan Tülkiye gerçeklerine göre olmalıdır. lmtihanlarda ders geçme tesadüflere ve bazen oldugu pıbi de kontenjana dahil olup olmamağa bağlı kalmamalıdır. Derslerde en kolay öğretim yolları aranmalı, öğrenilenleri en âdıl şekilde değerlendirecek İmtihan sıstemleri hazırlanmalıdır. ögrencl öğrenmeden ders geçme Isteginde değildir. O Üniversite öğreninıinde gerek11 olan laboratuar araçlan ve kıitüphaneler ihtiyaca cevap verecek seviyeye getirilmelidir. 3 Seneler öncesinin asgari geçim îartlanna göre hazırlanan burs ve krediler, bugünün hayat seviyesinde askari geçimi temin edecek miktara yükseltilmelidir. Q Buçünkü yurtlar barmılabilir bir şekle sokulmalı. öğrenciyi otel odalarından ve gecekondu evlerinden kurtaracak veni yurtlar yapılmalıdır. O Medikososyal merkezinin ikinci maddesindeki amaca ulaşması gereklidir. O Öğrencinin kendi yönetiminden haberdar olabilmesi için Fakülte yönelim kurullarında daimi öye olan ve öğrencinin seçeceği öğrenci temsilciler bulunmahdır. O Anayasanın kesin hükümlerine uyularak mesîekler ve meslektaşlar arasındaki eşitsizlik kaldınlmalı, ülkemızin geleceği için büyük Tehlıke olan okumuş işsizliği yokedilmelidir. Yani yüksek öğrenim gençliği geleceğine güvenebilmelidir. (A Öğretim üyelerl yaşama ve arastırma olanaklanna kavuşturularak özel okuüardan çekilmelidir. lânlanmıs çabanın azetlenen nedfnje ballalanmıs olması aynı zamanda İçinde buInnnlan dünya kosnllarına ve bn kosallar İçinde Tnnanistan'ın durnmnyia iliskindi; # Dâvayı yüriitmek n^rnna Rnm toplnmnnn her yönden destekleyen Tnnanistan, politik ve ideolojik karısıklıklann yanısıra, ekonomik bir bnnalım içindeydi. Savnnmasını NATO örItütüne bağlamış, sınırlannı ve iç politikasını tehdit eden sol akımları çarantiye almıştı. • Makarios, dâvayı yürütmek ntrnna Kıbns toplnmnnnn bütünüyle elbirliŞi yapmıştı ki, bnnların ob30'ıı Kıbrıs komünistleriydi. Ne var ki, Kıbns komünistleri gerek nüfns, ferekse ekonomik yönden sücsüzdüler. Yunanistanın desteği olmadan dâvanın yürütülemlyecffini Makarios aniamıs balnnmaktavdı. • fngiltcre, Makarios'nn çelisik tntnmlannı izlemekle birlikte Adadaki komünlst varlıfı nı Snemsememekte ve «Kıbrıs dâvası» nı sadece «NATO» nnn saflıfı, bnna ilişkin olarak kendi raenfaatlrrinin Ortadojnda koronması »çıtından balletmek isiemekteyâi. # Türkiye aynı düsünceyle hareket etmekte, Ortadofnnnn en önemli strate.jik böleesinde bnlnnan dofcal rücanfi; Kıbns Törklerinl kendl savnnmasını bağladığı «NATO» 5rgfltü araeılıihyle kornyacaîına inanmaktaydı. Kıbns TBrklerinin sosyoekonomlk yapiii İse bn sürede saflamdı. 19591960 Zürih Londra anlasmalanna dflnyanın içinde bnlnndnğn kosnllar karsısında Kıbns dâvasım carantiye alıcı maddeler eklenmlsti ve bn maddeler avnı zamanda Kıbns Türklerine dilenen desttgi çetirecek de^erdeydi; Kıbns Devleti Anayasasına devictlerarası hnknk knrallarına çöre eklenen maddeler, Türkiyeve garantörlük hakkı vermekteydi ki, yetkl jrere*ince Türkiye, Kıbns Türk toplnmnnn yasatmak için her yönlü (ekonomik, politik, askerî «anlaşmalarda belirtilen savıda») yardımı yapmak görevini yükümlenmisti. «Kıbns dâvası» bövlece nlnsal nitelik kazanmıs ve o günün kosnllan içinde çözüme ulastırılmıştı. P H Üniversitenin durumu on hareketlerin hızla geliştiği ve bir çok yeni hâdıselere gebe olan üniversitemize bakacak olursak: Atatürk gençliglnln okuduğu ünlversitede Atatürke ve Cumhurlyete kaışı çıkan yöneticiler türemlştlr. Gençliğin kanı pahasına aldıgı Üniversite özerkliğı, bazı kisılerin art niyetleriyle öğrenciyi ezme ve şahsiyetini eritme noktasına varcunlmıştır. öğrenci, Türk toplumuna en yararlı ve pratik bilgilerle yetistirilmek istenirken, en çabuk unutulacak teorik bilgilerle doldurulmakta, Faktilte disiplinini imtihan baskılarıyla var etme çabalan öğrenimi güçleştirmektedir. Devlet kredileriyle özel okullar turetilirken, politik gayelerle va maddî imkânsızlıktan yeni fakulte açamama îddiasıyla kontenjandan fazla öğrenci sokulan fakültelenmizde belgeler elemeler çıkar yol sayıimaktadır. >••• •••• S Halka dönük eğitim reformu •••• •«*• !••• Kısa tarihçe Kıbns dâvası», Zürih Londra anlasmaları sırpmndaki Kıhrıs dâvasından daha dejisik bir eörüntüve bürünmüş vr Türk toplnmnna yöneltilen nznn süreli saldmlar Kıbns toDİnmnnun yapısını deÇiştirmistir: Anarasada nöfns oranına före sajlanan "i>30 oranındaki vatandaslık haklarmdan bes yıldan beri, Kıbns Türk toplumn yoksundnr. Ve Türk toplnmnnnn vürütme hakları saldırı süresinden beri el defiştirerek. Rnm toplnmnna geçmistir. Bnçün OrtadoSudakl ?elismelerin dünya bansını han?i nedenlerle ve nasıl tebdit etmekte oldn^n bilinmektedlr. Rnsvanın OrtadoÇny» el atmasi ve Kıbrıs komünistlerinin eelismesi, Makarios'nn rota deîistirerek, Batı Bloknna sıjinmasını rerfktirmpktedlr. Bn nedenle Enosis, bugun lcln kuskn vcricl bir duraks8tna Irindedir, ve Makarios. dâvavı halletmrk için tntnra değiştlrmek lornyla karsı karsıyadır. ıbns düvasina fkill jtBrüsmeler aracılıjhvla «çöznm yoln» arandıtı bn snrede. fistönde dnrnlması eereken sadece Kıbns TürkIrrinin bnçün içinde bnlnndnklan eztrili dnrnm defil, aynı zamanda nlnsal haSımsırlık ve sürekll bans düsüncesi olmalıdır. Bn nedenle, Kıbnstaki olnmln gelismelerin vanısıra, Makarios'nn malnm olan kavpak nnlitikasını rriz önünde tntarak «GÜCÜN Gt'CE DENGESt» 5lo?anına sarılmak her haldf çerekmektedir. Kıbns Cnmhnriyetini banş içinde yasatacak formülü bnlma yolnnda ikili jtörüsmelerin vürümesivle'beraber bn futum içinde bnlundnğnmnz dünva kosnllan açısından. demokrasi ilkelerine bajrlı hör dünva devletlerinin BARIŞ G0RÜŞÜ açısından olnmln karşılanacaktır. 1963^ 1963 ve sonrasr H K Sonııç •••• • «•a • ••• • ••• •«•• •#•• •«•« • ••* *•«• •«•* • »•• • ••• • ••• >••• •«*• «••• • «•> N 2O8EC krENWEI7y' y f PE ÖLDÜZMÜŞLS2.. /İ9 . LEB. OL unlar ve buna benzeyen konular gozonüne alınarak asağıdaki hususlar en kısa zamanda çozümlenmelidir. Bu sağlanamazsa, boykotlann zincirleme gemşliyeceğıni ve birçok Türkiye şartlanna uyçun bir « yeni olayların doğabileceğini söy'Htlm ve ögretım sıstemınden yok liyebilirlz sun olar genç, yülardır beklemesiO Cniversiteleriıniz, özerkliğine ne rağmen çöziimlenmiyen sorunladokunulmaksızın yeni çağ şartlannı kendi çözmeye ve verilmiyen haklannı kendisi almaya karar ver nna ve Türkiye gerçeklerin.; uygetirilmeli. En az Tniver. miştir. Art niyetlerden uzak ola gun hâlekanununun 3. maddesinin siteler rak başlıyan boykotlar, kökü te •orumluluğunu taşımalıdır. mel sorurüara dayanan eğitim çıkÜniversiteler Kanunu madde 3: ma^ını en iyi sekle ulaştırma ama• öğrencilerini. hilim anlayışı cındadır. Gerçek yöneticiler. bov ktıvvetli, sağlam dfişüncell aydınlar kota giren ve TUrklyenin geleceji ve yüksek öğrenime dayanan mesolan gençlerle amaç bırliği etmeli leklerle türlü bilim ve uzmanhk dir. Çafımız koşullanna ve Ulke kollan için iyi hazırlanmıs bilgi sorunlanna ters düşen bugünkü o ve deney sahibi elemanlar, Türk gittta sisteminde köklU değişiklik devriminin ülkülerine bağlı ve lere yönelmelidir. milli karakter sahibi vatandaşlar Anayasanın <cesin hükUmlerine olarak yetiştirmek. • Memleketi ilgilendirenler basta gelmek uzere, bütün bilim vo teknik meseleleri çözmek için bilimleri genişletip derinleştirecek Inceleme ve araştırmalar yapmak, bu çahşmalarda ilgili milli bilim ve araştırma kurumlan ile ve yaCclâl Sahir Erozan'ın kızı, bancı veya uluslararası benzer kuNÜVEYRE EROZANm rumlarla isbirliŞi etmpk. • Memleketin türlü yönden ilerruhuna 17 Haziran Pazartesi güleme gelismesini ilgilendiren bünü Yerebatan Camiinde Mevlıtün meseleleri Hükümet ve di Şerif okunacaktır. Sevenlekurıımlarla da elbirliği etmek surin gelmeleri rica olunur. retiyle öğretim ve inceleme knnusu yaparak sonuçları nmıımun Cumhurivet 8RS0 favdalanmasına sunmak ve Hükümet ce Milli Eğitim Bakanı vasıtasiyle istenecek incelemeleri yaparak düşüncelerini bildirmek. • Araştırma ve incelemelerin sotıuçlarını gösteren, bilim ve teknıgın ilerlemesini saglayan ner türJü yayımlan yapmak; yardımcılara, doktora adaylarına ve ögrencilerine yaptırmak. slmda gençlik, sartlanmi"; kafalann kabul edemiyece§i fakat insan onuruna en çok varaşan en genlş özgürlükten yanadır. Toplum /apısında en ptken grup o!an gençliğin vazgeçılmez bir vasfi da dar kalıplar içerisine sığmayıp daima ileriye ve yenive dönük oluşudur. Bu yiiksek vasıflan öz benhğınde taşırken yalnız kendi haklannın kavgasını sürdürmez. Düsünmektedir ki ppri k2İmış bir ülke olan 1968 Türkıypsınde. en üst bikm kuruluşları oKn tiniversitelenmiz toplumsa! pe!işımde baş pörevliler oldugu mecburiyptıni duymalırtırlar. Görev sorumluluğunu duyan ünıversıtpli gençler, bugünkü bozuk duzen içinde halka dönük eğitim reformu istemektedirlpr. A Neler yapıfmalı? B Sonuç ütün bu istekler ne bedava sınıf geçme arzusundan ve nede bol para alıp lüks yaşama özleminden değildir. Yüksek öğrenim gençliğinin kwrşı koyduğu ve temel bonıkluğa dayanan eğitim çıkmazının en iyi sekle kavuşturulması ülkemiz Rcleceğinin garantisi olacaktır. Gençlik bilmektedir ki, Türkiye'nin mutluluğu bütün halkın insanca yaşama olanaklanna kavtışmasıyla mümkündür. En sz Sğıenciler kadar güç şartlarda bulunan öğretim üyelerinin çoğunluğu gençliğin bu haklı isteklerine katılmaîıdır. Yetkiüler gerçekçi açıdan çözüm yolu aramak yerine. bol vaatlerle öğrencinin direnme gıicünü zayıflatmayı, oyalamayı ve öğrencüer arasmda anlasmazhklar yaratarak: bugünkü yolda tırmanmavı düştintırlerse bu krndılerıni güç sartlara iler. Aslında Türk gençliğin! tanımamaktan dolayı başvurulscak bu tip davranıslar, gençliği sokaktan kurtaramaz. B HepimU Sğrenci oldnk. O günlerin anılan taptaze yaşar Içimlzde.. Biz Istanbul Hnkukuna gider gelirken Beyazıt Meydanı daha Hürriyet Alanı olmamıştı. Meshnr Küliük'ü, havuz'u, çepeçevre kahveleri, muhallebici dükkânlarıyla daha dervis edalıydı. Tramvaylar islerdi o zaman... Beyoğlu cihetinden gelen araba inliye inlive meydanı döner, basını gcldigi yöne çevirip hızlandıktan sönra kaybolurdu. Sefil yurt köselerinde öğrencilik hayatını sürdürmeye çalısan Anadolu çocukları Beyazıt kahveleri ile Beyoğlu sinemaları arasmda va sabır çekerlerdi. Tavla, pişpirik, altmışaltı ile zekâ bilenir, Amerikan filimleriyle estetik dnygnlan gelıştırılir, Beyoğlnnda \olta atmakla bacak jimnastiği yapılırdı. Ve bn âvârelik içinde kaybolanlar kaybolur, direnenler kapanırlardı kitapların üstüne . Bin sayfa, iki bin sayfa, bir cilt, iki cilt, beş cilt... madde madde, şerh şerh.. Haziran ayı yaklaştıkç» cümlenin kafası, üstüne limon sıkılmıs beyin salatası çibi çözülürdü. Gunluk hayat ile okul arasındaki çaprazı bir türlü sökemiyen gençlik, diploma pesinde kahrederdi kendini... Meşhur hoca'lar fakültenin koridorlarında salına salına dolaşır, asistaniar üstadların eteği pesinden ayrılmaz; koridorlarda kitap karaborsası, not ve teksir işleri üstüne yürüyen pi>asa yıl sonuna doğru kızışırdı. Profesörler de uzun kitap yazarlardı hani... Cümlesi uzun, paragrafı uzun, bölümü uzun, otuz altı kısım tekmili birden... Bu kırtasiye arasına balıklama dalan öğrenci, sayfanın başından cümleye başlar, ortaya doğru noktalı virgülde nefes alır, ve sayfanın sonuna dogru noktaya varınca : Acaba hoca ne demek istenıis? diye albaştan yapardı. O zamandan bu zamana üniversite hayatının koşulları hafiflememis, ağıriasmıstır. Öğrenciyi kabretmek için ne gerekirse o yapılmıştır. Simdi masamın üstünde Türkiye Devrimciler Gücbirliği'nin bildirisi durnyor. Devrimciler Gücbirliği'nin tstanbul Başkanı Profesör tsmet Snngurbey'dir. öğrenciliğinde bir yıldızdı Sungnrbey; bilim adamı olarak aynı parlaklığı sürdürdü. Onun imzasını tasıyan bildiri bn bakımdan daha baska bir anlam kazanıyor, ve o bildirinin 8'inci maddesinde sn satırları oknyornz : c Ders kıtapiarı. bugün her sınıfta onbın sayfa gibi astronomik bir sayıya dayanmak yolundadır. Bu kadar ağır bir yuk gençliği ancak belleyıcı ve ezberci durumuna düşmek tehlikesine sokmakta, zihinleri ve yaratıcı gücü tahrip etmekte, ayrıca serbest araştırma ve karşılaştırma yapmak. toplumsal olaylarla ilgilenmek, ve genel kültürünü geliştirmek olanağını tamamen ortadan kaldırmaktadır. Oysa bir ders saatinde ancak beş sayfalık bir konu gereğı gıbi öğretüebıhr. Bundan dolayı ders kitapları modern pedagojık yontemlere uygun olarak her ders saati için 5 sayfayı geçmiyecek bir ölçüye, yan' ortalama 300 veya 400 sayfaya ındırılmehdır.» tste size çok yünlü üniversite dâvasının yalnız bir yönü!.. Ve işin bu yanını çö/ümlemek ıçin ne devletin yardımına ihtiyaç vardır, ne de bükumetin .. Her sınıfta on bin sayfaya yakın ders kitabını tcnç katalara yüklemek için bir kanun zorn yoktn. Yurt % e kahvehane küseUrinde unutulmuş gençliği medrese ezberciliğine itcn modası çeçmis bir >öntemi tasfive etmek için hocalarımız bütün üni\ersitenin a\ aklannıasını, arbede çıkmasını, kafa göz yarılmasını beklemislerdir. Affedilecek suç mudıır bn? Jnsaf ile elini \icdanına koyan her öğretim üyesi gençliğe karşı kendisini suçlu hissedecektir. Bugün Üniversitede bir patlama olmussa yılların birikimine bir tek kibrit çakıldıfl içindir. Ama isitiyoruz ki Rektorlük, çençlerin dâvasına gerçekten eğileceği halde cııtrika pesinde dolasmakta, meseleyi yokusa sürmek için el altından maııevra çevirmekte, ve üniversite içindeki nıenfaat şebekesı eski düzenini sürdıirmek için çareler aramaktadır. Bütün bunlar naliledir. Oniversite reform \oluna ha£lanmak zorondadır. Fakülteler menfaat tezgâhı olmaktan kurtarılıp bilim adamlarıyla öfrencilerın serefli ülküler yolunda anlasıp çalıstığı kurumlar haline gelecektir. Cehalete cübbe giidirip kürsüye çıkarmak, açıkgöz tacirleri dekanlık makamına oturtmak, zengin azınlığın özel doktorluğuna kendisini adamıs ordinaryüslere bilim denen seyin varlığını duynrmak cağı çelmistir. Eğer üniversiteve egemen klikler : Şu gürültüyü bir atlatsak, ötesi kolay.. politikasına »apıyorlarsa kendilerinin aldandıklarını göreceklerdir. Zaman kısa, uvanıs hızlı, retorm kaçınılmazdır. Dunya ynvarlağı üstünde Türkiye yalnız yasamıyor. Fasist Ispanya'nın Madrit Ünhersitesi bile kıyameti koparırken Türk gençliği üçbnçuk menfaatçinin elinde eskisi gibi helâk olup çidecek midir? Biz bn soruya her sevden once üniversitedeki aydın profesSrlerin «hayır» demelerini bekliyoruz, Ve sornyornz: Şn tarihî RÖrev gününde nerededirler? Niçin öğrencilerinin ve haklı dâvanın yanında yer almıvorlar? Bugünkü çekiraserlikleri yarın kendileri için ntanç sebebi olacaktır. Bn utancın ayıbmı yüklenmek kendilerine ağır gelmiyecek midir? MEVLIT YAKINLARINIZIN MUTLU GÜNLERİNDE EN GÜZEL HEDİYE... YARIN lönctimde ecnçlig:e söz hakkı tarunmalı Yazan: ENVER NALBANTOĞLU Hukuk Fakültesi ögrencısl OLSiV SBLÎlil VUOU.UCCXJM... ONU £ * & İNŞAAT SAHİPLERİNE MUTEAHHİTLERE J V.?.. •••• •••W •;• ••• ••; . •?.'.» Niıtıbtis Fabrikamızda III a tlpi nervürlü betonarme çeliği imalâtına başlanacaktır.İhtiyaçlarımzın yazılı talepler şeklinde Sirketimize bildirilmesi rica • olunur. METAŞ İZMİR METALURJİ FABRÎKASI T.A.Ş Mektup P.K. 458 Telgraf Metuıj Izmir Tel 39740(4 hac» (Reklftm Prodükslyon: 68208 6874) DOCAN Gelişen Kapitalü Hayat Sigortası hakkında bilgi edinmek için aşağıdaki kuponu kesiniz. Doldurup adresimize postalayınız. Doğan Sigorta A. Ş. P.K.: Karaköy 76, Istanbul Gelişen Kapitalli Hayat Sigortası broşürö. nüzü aşağıduki adresime göndermenizi rica ederim. isirn, Soyodı Adres Aşağıda evsaflan yazılı olan Henschel marka 1 adet kasalı Kamyon ıle 2 adet tankerli Kanıyon satılacaktır. 1 adet 1959 model hs. 513 10 tonluk Kamyon l adet 1959 model hs. 513 10 tonluk Tanker 1 adet 1963 model hs. 512 9 tonluk Tanker (6 ilerl 1 gerl vitesll cerU) Müracaat: ttimat Kol. Şlr. Ankar» Cad No: 6/A Tel: 1120 Çorum. NOT. tstendigi takdlrde Tankerler sasi olarak verölr. (Eas: 3S83 6873) SATILIK 22 ÇEŞİT BASKILI EVRAK TAB ETTİRİLECEKTİR Muhammen bedell 67.000,00 liradır. Şartnameler Takslm Gümüşsuyu Caddesl No. 96 Devres Handa Ortaklık Levazım Müdürlügünden aluıabiljr ve nümuneler görülebüir. Son teklif verme tarihl 19. Haziran. 1968 Çarşamba günü saat 15J0 e kadardır. TOBK HAVA YOLLARI A. O. (Btııo: 18909/6867) TÜKSELİŞ MtİHE>T>İSLİK VE ÎVTOIARLJK ÖZEL YÜKSEK OKULÜ !HÜDÜRLÜĞÜXDEN: Okulumuz ihtiyaa olan ve aşağıda açıklanan personel, mülâkat yapılarak uygun ücretle almacaktır. Taliplilerin yazıll tercümei halleri ile birlikte Maltepe, Adsız sokaktaki Okul Müdürlüğüne mürecaatları rica olunur. 1. Müdür sekreteri * L Bölüm sekreteri 1. Gece sekreteri (erkek en az Lise mezunu) L Vernedar (en ax Ortaokul mezunu veya 5 sene memuriyet tecröbell) 1. Müracaat memuru J. Kayıt memuru (en «a Orta okul ıneTunu veva en az b«t nm memuriyat tecrtibeli) 'Haj: 3274 ELEMAN AÜNAGAKTIR n. 1349 6883)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle