Katalog

TABIAT BILGISI Oıtaafcal I, n, m T A B I K R O N A Ullll Kgltun if qM den yılından itibsren ortaokullar lçln rwmt den klubı olarak kabul edllmiı bulunan bu Mtaplardan btitün ortaokullarla danfl okullara takrm halinde ömekler fonderilmi$tir. Siyın öğretmenlerden iıtlyenler» de gönderilrrektedir. ATLAS I A I I N 1 T İ İlancıhk 09283885 umhuriyeı KTJRUCUSU: TUNUS NADİ LİSELl'lere erile Birlikte Kitapları I. M. Gökyay 10. U. İL, Gökyay 10. E<£ M. Gökyıy S^ Fen M. Gökyay lfc 7J» CZBİR riziK PROB. TIZ1K PROB. riztK riznc PROB. KİMYA PROB. GEOMETRİ PROB. GEOMETHİ PROB, GEOMETRİ PROB. ve AKA 45. yıi sayı 15 745 Telgral ve mektup adresi: Cumhuriyet IstanbuJ Posta Kutusu: îstanbul No. 248 Telefun.ar: 22 42 90 22 42 96 2 2 4 2 97 2 2 4 2 9 8 2 2 4 2 99 Salı 28 Mayts 1968 HİLK OYLAMASI, 16 HAZİRAN PAZAR YAPILACAK. DE GAULLE'E HAYIR KAMPA1SYASI Hukumet. ış\erenler ve sendikalar toplantısuıda Başbakan Pompidou (okla işaretli) ve CGT Lideri Seguy ( * işaretli)... (THAUPİ) ECEVİT, BAŞBAKANA CEVAP VERDÎ Fransız hükumeti Gösteri ve grev devamediyor (Dış Haberler Servisi) j PARİS Önceki gündenberi, devam eden hükumet, işverenler ve sendikalar arasındaki görüşmeler sona ermiş ve Başbakan Pampidou «anlaştık» demiştir. Fakat, grev ve gösteriler, dün de devam etmiş, bu arada halk oylamasının 16 Haziran'da yapılacağı resmen acıklamrken, «De Gaulle'e Hayır» kampanyası da başlamıştır. Fransa Komünist Partisinin bildirisi Demirel, bedavacılar cennetini sürdürmek istiyor,, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) C.E.P. Genel Sekreteri Bülent Ecevit, dün radyoda partisi adına yaptığı konuşmada, A.P. Genel Başkanı Demirel'in îzmirdeki ithamlanna cevap verraış, halk yararına duzen değişikliklerini baltalıyanların Atatürkçu olamıyacağım soylemiş, Başbakan Demirel ve onun anlayışında olanların «Türkiyeyi bir y&ğma ülkesi, bir bedevacıUr cenneti olarak seliştirmek igtedifini* öne sürmüştür. C.H.P. Genel Sekreteri Ecevıt, «Mülkiyet hakkı kutsal olabilir. Ama insanlann yaşama hakkı daha kutsaldır. Toprak refortnu yspümahdır M, topraksız köylttler korkusuz OT kullanabilsinler.. Allahın topragında kula kul olmaktan kurtulabilsinler» demiş ve özetle şoyle devam etmiştir: «Yağma yokmuş, Türkiye bedavacılar cenneti olmıyacakmış, böy le diyor saym Başbakan! Asıl Başbakan Demirel ve temsil ettiği zihnıyettir kl, Türkiyeyi bir (yağma) ülkesı, bir (bedavacılar cenneti) olarak geliştirmek istemektedir. Bugünkü düzen, Türkiyeyi bir (bedavacılar cenneti) haline getiren düzendir. öyle bir bedavacılar cennetidır ki bu düzen, yülarca devlette genel müdürlük yapan bir klmse, ucu ucuna geçinecek kadar para kazamr. Ama genel müdürlükten aynlıp da, aracı olarak veya bir yabancı şırketin temsilcisi olarak devletle iş yapmaya başladı rm, iki yılda bir kaç lıere milyoner oluverir. tşta böylesıne bir (bedavacılar cennetini) devam ettinnek istemektedir saym SUleyman D«mirel.» Ecevıt devamla, Demirel'in «hem düzen de|işikliği isteyip hem Atatürkcn olamazlar» sozune de ce vap vermiş, «Sayın Demirel Atatürkün 1936 ve 31 yıllarmda B.M. M. yi açış konuşmalannı oknrsa, bizim yapmak istediğimiz toprak refommna Atatürkün ağzuıdan öğ renmiş olacaktır. Atatürkün partîsine Atatürkçülük dersi vermçye kalkışan oayın Demirel, Atatürkün o iki söylevinde, toprak reformn olarak çizdiği progTamı toprakta istediği düzen değişikliğini kabul ediyor mu, etmiyor mu, lutfen millet önnnde bumı açıkça söylesin» demiştir. • MİLLÎ Türk Talebe Birliği binasının yanındaki Turan Emeksiz büstüne, 27 Mayıs Anayasa ve Hürriyet Bayramı münasebetiyle Ordu ve bazı kuruluslar adına çelenk konulmuştur. Ancak MTTB'nin bugfinkü yöneticlleri, çeleıık kojmamayı tercih etmişlerdir. (Selçuk AYBATAR) • ELLERINDE Kızü Bavraklarla Paris sokaklannda «Liderimiz Dany'yi geri isteriz!» diye bağıran gençler... Fransa Komünist Partisi, istekleri kabul ettirmek ve bir demokratık bırlik hükumeti kurulmasını sağlamak üzere gırişılen büyük harekete ciddi zararlar verebiiecek her türlü yeni kışkırtma nareketini başansızlıga uğratmak için üyelerıni Fransa millî öğrenci birligince yapılması kararlaştınlan nümayişlere katılmamaya ça ğırmıştır. Komürust parti, işçi sendikalan dışındakl teşekküllerce kararlaştı rılmış olan nümayişlere karşı uyanık bulunmasını istemektedir. 27 Mapıs hepecanla kuflandı ANKARA (Cumhuriyet Büfosu) «\nayasa Ve Hürriyet Saat tam 9'da Anıt Kabir'de torem Bavıamı» nın 8 yvüdö bs^hyan G e n e l Kurmay 51 1 "İî ?™ * T T . r ? Başkanlıgmda, Orgeneral Cemal niimu dUll blltun VUrt T u r a l i l e A n a y a s a Mahkemesinde, ta yapilan parlak tören Başkan fbrahim SenU'in tebrik ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) AP Genel Merkezinde partililerle dün bir görüşme yapan AP Genel Başkanı ve Başbakan Demirel, «Senet, vâdesinde talısil olunur; senedin vâdesi 1969'dur» demiştir. Demirel, 30 aydır iktidarda olduklannı, bunun bir yüında kendilerini kabul ettirmek için çalıştıklannı. Meclisleri tıkayanlar ve çalıstırmaz hale getirenlerle mücadele ettiklerini soylemiş, devam etmiştir: «Türkiye'de kanun devleti kı< rulmujtur. Hürriyetler yerleştirilmiştir. Vatandaşın şikâyet hakkı işler hale getirihniştir. Büyük Türkiye, büyük milletimizin eseri olacaktır. Bir avuç insan, büyük Tüıkiye'yi yapamaz. Hep beraber bunu yapacağız.» ~ «Her kafadan bir ses» Muhalif partilerin durumuna dafinen Demirel, «Karjmuzda ye41 tane siyasî parti var. Tabiî ki, her kafadan bir ses çıkıyor. Hergün, herkes eline geçirdiği ne varsa blzim üstiimüze atıyor. Biz. bundan şikâyetçl degiliz. Biz, Türkiye'de bize muarız olanların medenî ölçüler içinde. kanunlar dairesinde bize muarız olan herkesin. her kira olursa olsun, konuşma hakkınm teminatıyız» demiştir. Uykusuz minibüs şoförü, duran kamyona çarptı: 13 ölü, 7 ağır yaralı BERGAMA IzmirBergama yolunda park eden bir kamyona arkadan bindıren bir minibüs yolculanndan 13'ü ölmüş, 7'si ağır yaralanmıştır. Uykusuz olan Demir, Şakran mevKaza, Silıfke Folklor Ekibinl kıinde minibüsünü, şoförü Nurl «Bergama Kermesi» ne getiren 35 Bilir'in çay içtiği kötnür yüklü 35 AL 448 plâkalı minibüs şoforiı SeDT 822 plâkalı kömür yüklü kamlâhattın Demir'in 5 saatlik molayı yona, arkadan hızla büıdirmiştir. fırsat bılerek îzmır'p dolmuş yap(Arkası Sa. 7. Sü. 7 de) tığı bir sırada meydana gelmıştır. Mitterand Sendikaların çeşitli isteklerinin kabulünden sonra konuşan Sosyalist ve Demokrat Sol'un Bas kanı François Mitterand, «Kazanılan ilk zaferlerin siyasî bir zaferle pekiştirilrnesi erekir» demiştir. Mitterand konuşmasma devam1^, bütün bir milletin De Gaulle'e «hayır» dediğini belirtmiş, «Biı sıradan bir cumhuriyet kunnıyacak ve bu cumhuriyeti numaralan dırmıyacağız. Knrulacak cumhuri yet doğrudan doğruya cumlıuriyet olacaktır» demiştir. Demokrat ve Sosyalist Sol'un Başkanı, öğrenci hareketlerine de temas ederek, şöyle demiştir: «t niversitedeki ayaklanma kannn lara karşı değil, akılsızbga ve suiistimallere karşı ayaklanmadır. Bu sençliğe, cumhuriyetin onlann olduğunu söyliyebilmemiz lâzımdır. «Bundan sonraki merhalemiz, (Arkası Sa. 7, Sü. 1 de) leıie •cntlanmıstır. (Arkası Sa 1 «Aşiretçilik yapmıyoruz» Örnek bir vatandaş.. Memleketin en önemli meselesinin millî bütünlüğü ve beraberliği sağlamak olduğunu belirten AP Genel Başkanı, {unları söylerr;; tir: «Biz, kabilecilik, aşiretçilik yapmıyoruz. Particiliği hiçbir zaraan kabilecilik, aşiretçilik mânasında anlamadık. Bizden olanlar bu tarafa, bizden olmayanlar öbür tarafs diye, bu memleketin çocuklaruu ikiye bölmedik. böldürmeyeceğiz bölmeyeceğiz.» Ecevit Kayseri'de ünün nötıorı istenen nedir? KAYSERt (Bülent Dikmener büdiriyor) 0.HP. Genel Sekreteri burada kalabalık bir bal)c kitlesine yaptığı konuşmada, «A. P. nin başındakiler, Anayasa dışı eğilim ve hevesleriyle yeni siyasal yaralar açmaya kalkışıyor. Ama halkımızın sağduyusu ve Anayasa müesseseleri bunu önlüyor. Bugün artık, Türk halkmın sosyal ve ekonomik yaralarını iyilestirmek dönemindeyiz» demiştir. CHP Genel Sekreteri Bülent Ecevit, GP Genel Başkanı Turhan Feyzioğlu'nun memleketi olan Kayseri'de binlerce kişi tarafından coşkun bir şekilde karşılanmıştır. îl suımnda yüzlerce otornobilden (Arkası Sa. 7. Sü. 7 de) Sezgin: «AP'li olmıyan Belediye Başkanının kesilen elekirik cereyanını baglahnam» EDREMTT Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Refet Sezgin. AP'nin düzenlediği bir toplantıda, konuşmuş, Çanakkale'de sarfettiği «AP adayından başkasının seçün kazanması hâlinde, hükümetin yardım etmiyeceği» sözünün yanlış olduğunu, esasuıda kendisinin, «Seçimlerde AP adayları dışındaki adayların kazanması hâlinde, hükumet olarak münasebetimiz normal ölçüler içinde devam eder» dediğini öne sürmüştür. Bakan, sözlerine şunları da eklemiştir: «Tabiî, ben. Adalet Partill Belediye Başkanma yardım ederim. Meselâ, cereyan kesilse ve bunu AP'li Belediye Başkanı bana telefonla bildirirse, cereyanuıızı yatağımdan kalkıp, yanm dakika içinde bağlatınm. Ama, bunn bir muhalif Belediye Başkanına yapmam. Parti lira olmayan bir Belediye Başkanı, benim evime gelmiyor ve gelemez de..» Senedin vâdesi ve Basın Hürriyeti Demirel, yapüklannın hesabm; 1969 yılmda millete vereceklerin bildirmiş, «Senet, vâdesinde tahsi olunur. Senedin vâdesi, 1969'dorı demiştir. AP Başkanı, basının hür ol duğunu ve istediğini istediği şe kilde yazdığını bildirmiş, «Var sın yazsınlar. Tazılmadığı n man biz, sıkıntıya preriz. Taı madığı zaman, milletin işlerîn doğru görme dnrumnnda olmı yanlar işbaşına gelir. O zamaı millet aarar görnr» demiştir (Arkası Sa. 7. Sü. 7 de •Türkiyede işsiz vatandaş vardır. Türkiyede topraksu vatandaş \ardır. Türkiyede yolsuz, okulsuz, ışıksız köy vardır. Tiırkiyede sağlık ve eğitim hizmetleri kifayetli değildir. Türkiyede kazançlar düşüktür. Türkiyede sosyal hizmetler arzu edildiği şekilde görülememektedir. Neden mi? Türkiyede fert başına düşen millî gelir 2588 liradır da ondan. Beş bin, on bin, on beş bin lira değildir de ondan. Türkiye fakir kalraıştır da ondan. Meselenin tek cevabı vardır; sosyal meselelerin halli. iktisadi meselelerin halline bağlıdır. İktisadi kalkınmanın hedefi de sosyal meseleleri halletmektir.» Yukarıdaki cümleler sayın Başbakanın İzmir konuşmasından alındı. Mehaz verilmese bu cümleler İnonüye. Ecevite, Aybara, Bölükbaşıya da bağlanabilir. Zira Türkiyede her parti gerek radyoda, gerekse meydanlarda hemen hemen aynı şeylcri sıralamakta, Türkiyenin genel dertlerine parmak basmaktadır. Aslında bu. Türkiyenin geleceği bakımından ümit verici, karamsarlıği ortadan kaldıncı bir oluştnr. 19301960 arasuıda kulaklan sadece sen ben kavgasına alışmış ve sadece hukak devleti teması üzerindeki anlamsız tartışmalarla kafası dolmuş Türk seçmeniniıı önünde politikacılar o noktadan, bugiinkü noktaya gelmişler ve artık sosyal meseleleri halkın onünde açık açık tartışır olmuşlardır. Şu var ki sayın Demirel'in ve öteki partilerin birleştikleri bu noktaların çözümünde ya da dertlerin tedavisinde metodlar ayrılmaktadır. Sayın Başbakan diyor ki: «İktisadi genişleme ve gelişmeyi dengeli ve istikrarlı bir şekilde yapabilirseniz, memleketin kaynaklannı harekete getirebilirseniz vatandaşı daha çok çalısmaya, daha çok kazanmaya. daha çok üretmeye teşvik edebilirseniz, hür teşebbüse, servete, mirasa, mülkiyete düşman olmazsanız ve halkın kafasmda ymlış bir devlet imajı yerine doğru bir imaj yaratabirirseniz, her imkân ve fırsattan âzami istifadeyi sağlayabilirseniz, Türkiye bir gün gelişmekte olan bir memleket olmaktan çıkar, gelişmiş bir memleket olur.» Daha sonra Başbakan teknokratik. biraz da Aristo mantığına uygnn olarak hesaplar yapıyor: 1967'de milli gelirimize 1 dersek, yüzde 7lik hızla 10 >ıl içinde bu gelir takriben iki misline çıl ıcak, 23 yıl sonra ise •nüfus kaale alınmazsa» bngünkünün beş mislini bnlacağız. Kısacası sayın Demirel'in ifadesüıden anlaşıldığına göre, mevcut kurulu düzen işlediği takdirde 25 yıl sonra Avrapanın ortalama 13 bin lira olan milli geliri, Türkiyede de elde edilecekür. Gerek dengeli ve istikrarlı gelişmede. gerekse, memleketin kaynakIarını harekete geçirmekte. vatandaşı daha çok üretime teşvik etmekte, hür teşebbüse, servete. mülkiyete. mirasa düşman olmamakta sayın Başbakanla beraberiz. Zaten bunların çoğu Anayasanın öngördüğü ilkeler ya da emredici hükümlerdir. Ancak beraber olmadığrmız ve olamıyacağımız noktalar vardır ve şunlardır: Türkiyede bir toprak düzensizliği vardır. Bu toprak düzensizliği deTiın edip giderken vatandaş) daha çok üretmeye, daha fazla kazanmaya nasıl teşvik edilecektir? Türkiyede bir tefeci saltanatı vardır. Buğdayda, mısırda, çayda velhâsıl bütün tanm ürı ilerinde vardır. Üretirinin kanını emen bn tefeci saltanatını ortadan kaldırmadan, daha doğrusu köylünün sırtından milyonlar vuran parazitleri. yeni organizasvonlarla < meden üreticiyle tüketiciyi karşı karşıya getiremeden koylü nasıl kalkındırılacaktır. Kıbns'ta Rum Polisi bir Türk'ü öldürdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yedi aydanberl ilk defa btr Kıbnsh Türk, Rum polisi tarafından öldürülmüştür. Ankaraya gelen naberlere göre, Baf'm Vretsia köyü civarmda, yolda yürümekte olan 49 yaşındaki bir Türke Rum polis dev riyesi ateş ederek öldürmtiştür. Rum polisi yaptığı açıklamada, 49 yaşındaki Türkün önce ateş ettiğini, sonra devriyenin cevap verdiğinı ve karşıhklı çatışma sonucunda, Türkün öldüğünü ileri sürmüştür. Türkler, Birleşmiş Milletler Banş Gücü nezdinde Rum polisinl protesto etmişlerdır. DEMtREL VE İNÖNÜ, ANIT KABİR'DE EL SKIŞITOR... Seçim öncesi Kuzey Doğu Anadolıı ALLAHA EMANET, Kıyamet ne zaman kopacak? [ emız yüzlü, sakın bir sahıl kasabası Arhavı. tnsanları da öyle Giyimleri ıtinah kadınlar, bakışları hiç kimseyi rahatsız etmeyen erkekler görülüyor sokaklarda.. Deniz e yaslanmış pırıl pırıl yanan küçük lokalı, buradakı öğretmenler kurrouş. Îstanbul Boğazmın her iki yakasım arayıp tarasanız, bu kadar sıcağını, bu kadar samımısinı bulamazsınız... Karadenızın hırçın dalgalarının şu küçuk koyda böylesıne sakinleşeceğı, ınsana huzur vereceğı kırnın aklına gelır? tstanbulda eğlenmiven. Ardahanda yemiven, Arhaviden evlenmiyen dünyanın tadını bilmezmiş!> Burada «enişte» yı el üstünde tutar. kuş sütüyle beslerlermış!.. Bırkaç belırlı çızgı, biltnem bu sırın sahıl kasabasını gözlerınızın onüne serebiliyor mu? (Arkam Sa. 7. Sü. 3 teJ Başbakan, Maraş konuşmasında tencereden söz etti. «Biz her evin» diyor, «tenceresinde ne kaynadığını düşünüyoruz.» Anlaşılıyor ki, rakik kalbli Sayın Demirel. Türk milletinin aldığı ffida knnusunda hayli hassas ve tedirgin. Çukurovaiı ırgat Mehmet çünde kaç kalori alabiüyor? Kayseriden Fatma nine, C vitaminini yeterince sağlayabiliyor mu? Hele küçük Hasan'a, Ayşe'ye büyümek, serpilmek için gerekli A ve D vitamuıi hangi viyeceklerden geliyor?. Bütün bunlar gerçekten önemli mes'eleler ve bu önemli mes'eleler de dibi kara tencerede düğümlenmektedir. Kara dipli tencere îstanbul' da, Ankara'da kaynadığı gibi Maraşta da, Gaziantepte de kaynar. Maraş'ın merkezinde büyücektir, köye doğru gidildikçe küçülür. Ağanın evinde sinisiyle, tepsisiyle beraber fınnlara girer çıkar, ırgatın kulübesuıde ise topraktan yapılmı? kâse şibidir. tstanbulda da tencerenin düdüklüsü vardır, düdüksüzü. elektriklisi vardır, elektriksizi. Kimi hanede kazan misalidir. YILMAZ CETİNER Rahip Boulogne'un sağlık durumu PARİS, (aj.) Üç hefta önce Broussais hastanesinde kalbi değistirilen Rahip Boulogne'un sağlık dunımunun iyiye gıtmeye devam ettiği hastaneden yayınlanan bir bildiri ıle açıklanmıştır. Hastanm steril odadan hafta sonuna doğru çıkanlacağı da belirtilmektedir "Başörtülü Kadın,, için gıyabî tevkif karan çıktı Şule Yuksel Şenler adlı «Kouferanscı» ve «Yazar» kadın hakkında Bandırma Sulh Ceza Mahkemesince gıyabi tevkif karan verılmiştir. Bandırma Savcısı Nusret Doroz, «Tevkif karanrun 34 gün önce Istanbnl polisine bildirildiğini» söylemıştir. «Başörtülü Kadın», Bandırma Belediye Nikâh Salonunda uç ay once verdiği «tslâmiyette kadın ve mükellefiyeti» konulu konferansuun, salon dışına ho parlorle yayınlattınlmaması uze rıne, bazı görevlilere iddiaya gore hakaretâmiz sözler sarfetmış, bunun üzerine de Bandırma Savcılığı, Şenler hakkırıd a soruşturma açmıştır. Sonun" da Savcıhk, tevkifi isteğiyle sanığı, Sulh Ceza Mahkemesine vermiş, Yargıç da «Başortülu ka dm» hakkında gıyabi tevkif karan vermiştır. Bir müz'syen, dün akşam ispirto i/e kendini tutuşturdu Beyoğlu Incı Pavyonu müzısyenlerınden 36 yasındakı Mustafa Koş, dün evinde fazla mıktarda alkol aldıktan sonra, ispirto ı!e kendını yakmak ıstemıstir. Olay, a'un gece, Tarlabası Doğramacı Sakır sokak 6/1 sayılı ev de geçmıstır Koç'un pohslere verdığı ifadeye gore, muzısyenin karı^ı geçen yıl kendını gazla yakıp ıntihar etmış, fakat mezarının taşına, eşımn akrabaları tarafından «Kocası yaktı» ıbarefi yazılmıştır. Buna uzülen ve devamlı içen Mustafa Koç. dun kendini ateşe vermiş. alevler içındeyken de, komsuUn tara 0LAYLAR1N ARDINDAKİ ECVET GÜRESİN kimi hanede masrapa kadar. Sişlide, Nişantasında karbonhidrat rejimi yapmayanlar kazanlarıru fokur fokur kaynatırlar. Gültepede, Zeytinburnnnda ise maşrapa misali tencerlerden çıkan yağsız kuru fasulye, ya da bulgur çorbasının buhar(Arkası Sa. 7. Sü. 1 de) Aranırken... Îstanbul pohsı'nın aradığl Şenler, Spor Sarayında pazar gunü «fslâmiyet âleminde kadının yeri» konulu konferansını verırken, hakkında tevkif kararı çıkarıldığını ve arandığını söylemişti. Şule Yuksel Şenler'ın, yeni bir konferans vermek uzere dün Bandırma'ya gıttığı oğrenilmiştir. #••