Katalog

CUMHURİTET 8 Eylül 1967 SAHİFE ÜÇ DIŞ HAB ERLER Sekiz sivil aday Vietnam seçiminin iptâlini istediler 6 Tiyo Ki yönetimi, muhaliflerin basın toplantısım yasakladılar SAIGON, (a*. AP) eçen pazar gunu yapılan seçimlerde kazanamayan sekiz sivil aday, «hıleli old'uğu» gerekçesi ile seçim sonuçlannın iptâlini istemişlerdir. Milli Meclıs binasmın merdıvenlerinde bu açıklamayı yanan sıvıl adaylardan Truong Dın Dzu, kaybeden adaylann hükümete karşı muşterek bır muhalefet cephesi kuracaklarını sözlenne eklemıstir. Seçimlerde kaybeden adaylardan altısı, bir basın toplantısı duzenliyerek seçimlerle ilgili görfiş ve iddialarını açıklıyaeaklarını bildirmişlerdi. Dzu ve dığer beş aday, basın toplantısını duzenledikleri binaya gelaiklerı zaman, polisin ba sm toplantılarını yasakladığını İ 4 p Q < l t 1 mm I öğrenmişler ve bunun üzerine llCtJU.ll Mılli Meclis binasına giderek orada seçımlerin iptâlini istedıklenni açıklamışlardır. Diğer taraftan, seçimleri kazanmış olan TiyoKi grupu, seçimlere hile kanştınldığı şeklindeki iddialan şiddetle reddetmistir. EMİREL KOLLİAS gö I AMERtKALl GÖZLEMCÎLER rüşmesinden çıkması muh • Vietnam'da seçimleri izlemek temel çörümün sadece I üzere Saygon'a gitmiş olan 20 Tiirk ve Yunan kamu • kişilik Amerikalı gözlemcı heyeoylannca kabule şayan bulunması I ti, «seçimlerde hile yapılmadığıyetmez. Katlıcı olabilmesi için soy I nı» beyanla, «kaybedenlerin bu daşlanmız ile Kıbnslı Rumlar, hat I tip iddialarda bulunmalannın tâ iki dev. Amerika ve Rusya tara . normal olduğunu» söylemişlerfından da onaylanması şart. I dir. Heyet üyelerinden Büyükelçi Hemen belirtelim ki, KOLLİAS bir memur, bir kukla Başbakandır. I Henry Cabot Lodge, «seçımlerin KOLLİAS 21 nisan darbesinden | dürüst ölçüler içinde cereyan ettiğini» sovlemıştir. sonra yönetime karma (sivil asker) nitelik verip balki nyntmak I IALANCILAR kaygısıyla ve Kıral KONSTAN | WASHİNGTON Michigan TİN'in isran üzerine hükumetin Valisi George Romney. Johnson bajına lutfen getirilmiştir. Dolayıhükümetini Vietnam ve diğer sıyla Keşan Dedeagaç müzakerebazı meselelerde yanlıs haberrelerinde Yunan tarafında son söz ler vermekle itham etmiştir. Başbakanda değil, Atinadaki iktida1968 Cumhurbaşkanı seçimlerın gerçek sahlpleri faşist cuntanın • rinde Cumhurıyetçı Partinin (1) ve (2) numaralı üyeleri Bakan • muhtemel Cumhurbaşkanı aday larda olacaktır: Devlet Bakanı Al I larının listesınde bulunan Rombay PAPADOPULOS ile Başbakan ney. yaptığı basın toplantısınYardımcısı ve Savnnma Bakanı I da Vietnam'ı ziyareti sırasınKorgeneral SPANDÎDAKİS. Yuna I da kendisine yanlış bilgıler vernistanı temsil edecek heyete menmış olduklarını ileri sürdüğü sup Dışişleri Bakanı GURAS'ın sta I Henry Cabbot Lodge ve Genetiisü de KOLLİAS'tan farksızdır. I ral Wıllıam Westmoreland'dan «özür dilemek» isteyip isteme Şu veya bu çüzümu Kıbrıslılara diğıne daır bır suali «Hayır» dionaylatmak, ya da empoze etmek, ye cevaplandırmıs ve şöyle deeskisi kadar aşılmaz bir engel olvam etmiştir: maktan çıkmıştır. Enosisi askerî alanda gerçekleştirmiş olan Ynna«Oraya gittifimiz zaman banistan, itiraza kalkışacak MAKAna Vietnam'lılar için çarpıştıRİOSu istediği an devirebiliı. Dığımız göylenmisti. Fakat, « zaşandan, o da dünyanın »ol yarışın I rnandan bu yana dâvâ bir Ar>e dan gelecek tepkiden başka hiç bir | rikan dâvâsı haline getirîlm'is korkusu yoktur. . bnlanmaktadır.» «Yeniden teşkilâtlandırılan. soy I rlaşlanmızın başında da nslu ve | ATŞE BL'BAY Ankaraya itaatkâr bir liderlik bui 1e lunmaktadır. DEMİREL Hiikume I Halk Bankası tinin dikbaşlı ve mücadeleci soy I tstanbul Şubesi daşlanmızın önderi DENKTAŞ'm I Müdür Muavini Adaya dönmesine fein vennemesi I NACt BOLELLÎ boşuna değildir. Amerika, bir mesele teşkil edeceevlendiler. ğe benzememektedir. Çünkü üzeriBeyoğln 7.9J967 ne eğilinenin Washington tarafından telkin edilmiş NATO'cu bir çöCumhuriyet : 10594) 7Üm olduğn soylentileri yaygındır. Amerikanın hiç değilse çözümden pesinen haberdar edildiğine rahatlıkla inanabiliriz. Keşan Dedeagaç zirvesi için yapılan yoğun hazirlık calışmalannda Atina ve Ankaradaki Amerikan Biiyük Elçileri diplojnatik sahnede aktif roller oynarken. Sovyet Büyük Elçileri birer meraklı seyirci olmaktan öteye gidememişlerdir. Moskovanın onayı zorunludur, cünkii, dört asırlık riiyası son Ortadoğu buhranı ile hakikat olmuş \e nüfuzunu Akdenize nihayet sarkıtmıştır. Bugün artık Akdenizde sadece haşmetli Altıncı Filo değil, irili ufaklı 50 kadar Sovyet savas eemisl de at koşturmaktadır. Rusya Mısır ve Suriyeye adamakıllı yerleşmiştir. Nihayet Kıbrısta, Rumlar arasmda yapılan her seçimde oylann •'• 35 ini toplayan Moskovaya donük bir Komünist Partisinin, AKEL'in bulunduğu hatırdan çıkarılmamalıdır. Kısacası Moskova, uzun vâdede de olsa desteklemiyeceği bir çözümii işletmiyecek, hattâ torpilleyecek güce sahiptir. Dedeagaç göriişmeleri Arabamı yıldızlara bağladım, vicdammı süâh ile dagladım .. lrleşik Oto Işçileri Sendikası. Ford Motör Şirketi ile bir top lu sözleşme ihtilâfına düşmüş müessesenin fabrikalannda çar> şamba pece 'ansmdan itibaren grev başlamıştır. Grev harek^ine dün sabahtan itibaren 25 eyaletteki fabrikalarda 159.000 Işçi kablrmştır. Grev, Birleşik Amerikanın en büyük ikinct otBtnobil fîrtnasuıda 1961 denberi başgösteren llfe tşçiişveren ihtüâfıdır. Taraflar arasında hafta sonunda müzakereler başlaması beklenümektedir. Sendikanm zsonuçları bağlayıcı nitelikte olmak üzere» nzlaştır maya gidilmesi teklifinin işveren tarafmdan reddi üzerine grev karan nygulanmıştır. Sendika, «üzerinde anlaşmaya vanlamıyan malî hükümler için, kararlan bağlayıcı olmak üzere. üç kişilik bir uzlaştırnıa kuraluna başvumlması halinde, yürürlükteki topln sözleşmenin süresini 36 gün uzatmayı» teklif ettniştL 159 bin Ford işçisi grev ynpıyor B Bcnn, «OderNeisse»de ısrar ediyor DETROtT, Michigan (a.a. • A.P.) Bir mahkum ailesi ile birlikte villada yaşıyor STOCKHOLM, (a.a.) yıl ağır hapse mahkum bir cinayet suçlusu tsveçin merkezinde küçük bir kasabada kimsenin haberi olmadan serbestçe yaşamakta ve ailesi ile beraber üç odalı modern bir villâda oturmaktadır. Bu hal, tsveç Adalet Bakanlığının giriştiği bir tecrübe ile ügilidır. «İsveç hapishanelerinde iyi yasama bürosn» hareketi yakından izlemektedir. Tecrübeye tâbi tutulan mahkum, çalışmakta ve kendisine bir aylık bağlanmı? bulunmaktadır. Bu arada, sadece, Belediye Reisi ve Polis Müdürü mahkumun hakikkl durumunu bilmektedirler. tsveç Adalet Bakaniığı «Demtr parmaklıksız hapishane» tecrübesini snçlnlann cezalarnu tamamladıktan sonra cemiyet hayatına tekrar kavuşmada zorlnklarla kar şüaşmamalan ve aile hayatuun insanlann yaşayışında başhca rolü oynadığını ispat için yapmaktadır. Tecrübe iyi netice verdiği takdırde bütün tsveç hapishanelerinde bu usul tatbik edilecektir. WASHİ.\GTON (a.a. • Radyolar) ana ıhanetten» sanık Yunanlı sıyaset adamı Andreas Papandreu'nun yakmda açılacak duruşmasında ta nık olarak dınlenmeien beklenırken Amerika'ya kaçan ıkı Yunanlı, Washington'da duzenledikleri basın toplantısında, Atina'dakı askeri rejimın «Kıral Konstantin, biraz cesaret sahibi olabUdigi takdirde» 24 saat içinde devrilebileceâmı ıleri surmüşlerdir. Yunanlılardan Andreas Vaşliotis adındakı avukat, Konstantın'ı «Pısırık bir KıraU olmakla suçlayarak, «Askeri euntayı başından atacağı verde, bu rejime silâh sağlamak için Washington'a geliyor» demıstır. Vaslıotıs ve arkadaşı gazeteci Kırakos Dıakogıyanis, Amerika' dan sıyasi ıltica hakkı isteyeceklerını belırtmişlerdır. MONTREAL Bınlerce Yunan s='"ı Kanaiıh Yınıan Kl Kıral cesur olsa cunta 24 saatte devrilirdi 55 V ralı Kunstantin'in kalmakta olduğu «Chatean Champlaim otelı onünde toplanarak Kıral aleyhtarı gösterilerde bulunmuş lardır. «Kıral çitmeli», «Kahrolsvn Kıral», «Demokrasi» gibi sloganlar haykıran 5.000 i aşkın göstericiyi polis güçlukle dağıtmıstır. ATtNA Atina askerî mahkemesı «Komünist (aaliyet» te bulundukları gerekçesiyle 19, 24 ve 26 yaşlarında üç kişiyi 14'er yıl, 17 yaşında bir işçiyi de 10 yıl hapse mahkum etmiştir. Başka 3 işçı de, aynı mahkemece, «Askerî otoriteye karşı geldiklerU gerekçesiyle l'er yıl hapse mahkum edümişlerdir. Bu arada, Yunan polisi ile ko münist oldukları iddia edilen ba zı sivil şahıslar arasında salı ge cesi Selânikte cereyan eden silâhlı çarpışmada ölenlerin savısı dörde vük'elmi'stir VARŞOVA Bir haftalık Polonya seyahati, özellikle Bonn'da endişe nyandıran De Gaulle, önceki gün Varşova'y» vannıs ve dün resmî görüşmelere başlanuştır. Bılincfiği gibi 2 nci Dünya Savaşı sonunda, Almanya ile Polonya arasında sınır Oder Neisse hattı olarak kabul edilmişti. Ancak şimdi Bonn, kaybedilen Pomeranya ve Silezya'nın Polonya'dan kendilerine iadesini istemektedir. Bu çatışmatfa ise De Gaulle, Polonya tarafını tutmakta, «Oder Neisse kesin sınırdır» demektedir. TEZAHÜRAT Polonya'ya gelişinde De Gaulle'ü havaalanında Polonya Devlet Başkanı Edward Ochab, parti lideri Vlao.'yslav Gomulka ve Başbakan Josef Cyrankiewicz karşılamıştır. Varşova'da Gaulle'ün ziyareti münasebetiyle Fransız ve Polonya bayraklan ve Amerika ile Batı Almanya'ya şiddetle hücum eden dövizlerle süslenmiştir. Şehir sokaklannda sık sık raslanan büyük dövizlerde şu gibi ibareler okunmaktadır : «1939 eylülüne bir daha dönmiyelim», «Varsova Bonn'daki militarist ve intikamcılara hayır diyor», «tsrail saldınsım takbib ediyornz», «Yasasın Dogv Almanya Cumhuriyeti» ve «Artık »avas olmasın». Polonya Devlet Başkanı Ochab, De Gaulle'ü karsılarken yaptığı konuşmada, Fransa ile Polonya arasındaki geleneksel dostluk bağlanndan söz açrnış, iki ülkenin Ikinci Dünya Savaşı sırasında ortak düçmana karşı savaştıklarını hatırlattıktan sonra, «Hitler'ci saldırgan barbarlara karşı (açılan) savasın insanlık adına yürfitüldügünü» söylemiştir. Ochab konuşmasım, «Yasasın Fransa, yasasın banv» diyerek bitinnistir K 1E St NG ER PARÎS General De Gaulle' ün Varşova'ya hareket ettiği bu gün, Paris'in bağımsız solcu gazetelerinden «Combat», Batı Almanya Başbakanı Kurt Georg Kiesinger ile bir mülâkatı yayımlamaktadır. «Batı Almanya en kısa zamanda Polonya ile ilişkilerini düzeltme kistiyor» diyen Başbakan Kiesinger, hemen arkasından şunları sözlerine eklemektedir: cFakat, bunun önceaen tek taraüı olarak tesbit edilmiş bir esasa De gaulle Varşovada temaslara başladı [DIŞ HABERLER SERVİSİ] hadiseler arasında Söziin kıymeli ir enflâsyon sırasında nv sıl kâğit para kıymetten düşerse gfinnmüzdt de «söz» öylesine kıymetten düşmüştür. Bugün için en gururlu ve en eüvenflir bir adamın verdiği sözden cayır c<.yır dSndnğfl veya inkâr ettiği sık sık görülmektedir. Bu da insan m&nasebetleri üzerinde tcna tesir yapmakta, bu mânasebetleri kanşık hale getirmektedir. Zamanımızın çaresiz dertlerinden biri de budur. Eskfler: «Söz vâsıtai râbıtal âlemiyandrr» dernişler. ne gözel söylemMer. Bugünkâ okuyncn kuşaklannm zorlukla anlıyabflecekleri bu sözün Türkçesi: «SSz insanlan birbirine baflıyan vasıtadır» demektir: Yani «cemiyetin bağı.» Ama sonradan dünyada sözünfl tutnuyan o kadar çoğalnua ve söz o kadar aya*a Jüşmüş ki herkes bu sözlerle alay eder olmuş; o zaman da sair: «Zannetme fci şöyle böyle bir söz Gel sen dahi söyle böyle Dir söz» beytiyle gerçekten söz söylemenin zorluğuna işaret etmek istemistir. tstemiştir; ama ne dersek diyelim söze itibar ve sözüne füvenilecek kimse hemen . ">men kalmamıs re medeniyet bn .<izden lekelenmistir. Zaman geçtikçe masai halin* gelen bazı »ak'alan çocuklueumuzda ısitirdik. EsKİden ticarette seneterz sepetsiz yalnız bir sözle iş vapan bir çok tüccar ve müesseselerin mevcut olduğnnn işitirdik. Bunlarm ismini vermeleri ludntsuz veresi yani kredi atanalanna kifa* yet ederdi. Çünkü bunlar ber zaman sözlerinin serefini mnhafaza etmiş müesseselerdi. Daha elli vil öno «söz verrnek» dönülmeı bir taahhüt t'ade eder> di. Şimdi değO sö» vermek; imza, kefU, bono.. eğer sahibi tarafından honore edilmek istenmezse pevnir kâğıdı kaJar kıvmet ifade etmiyor Ve bu yüzden her verde ticaret eskisi gibi rehat olmoyor. Sözfin fcrymetini kaybetmesinin en büyük zaran a badur. Ama ne diyebiliriz? Hükömetler dahi ahitnameler şeklindeU sözlerini bile tutmazlarken! Genç vaşlarntuzda avukathğa heveslenmiştik.. zaten Bukuk Mektebine o hevc'e Trmekte ısrar etmiştim. Bir arkadasla bir. likte bir yazıhanemiz vardı. Daha doğrusu bir arkadaşın vazıhanesinde çalışmaya başlamıştım Diva gelmiyordu: geliyordu anu fasa fiso şeylerHiç nnotmam. Bir gün fcdıksn ca bir adam eeldi vazıhaneye. Bir dâvam var, slır mısın? diye sordu. Anlat bakalım; dedim. Benden 200 Üra dâva ediyorlar. Borcun var mı? Olmasına bOicum var. Senet var mı? Senet olrnasına, senet var. Ne vapalun?.. İnkâr edeceksin. Imza senin jıi?.. Benim olmasına benim.. ama inkâr edeceksin.. Tatbikat ;aparlar Yapsmlar.. sen bu dâvayı suründur! Almadım dâvayı. Bile bile hak> sız bir dâvayı oasıl müdafaa edeUmî Bfc yeminliviz hemsehrün! Haksız dâva almayız, dedim.. Sen de çok beklersin öyle ise dedl.. adam hakl imiş Sadre sifa oiricik dâvn dahi pelmedL Ben de avnkatbktan vazgeçtim. O sıralarda pek muhterem ve •osyetede şerefîyle tanııunış bir büyük avukatm pöz göre çöre 1500 lirabk bir senedi dosyadan yok etttğini öğrenmiş, insanlığm olan güveniTB sarsılmıstı. tnsanük, medeniyet Uerledikçe ahlâk zaafına uğramaktadrr. Insan cemryetini <<prleyip topJayan ve bir nizam içinde rürümesüıe varayan tfik vasıta medeni ahlâktır. Bu dhlâkn küık kıyafet, açık saçıkJıkla bir alâkası yok bu medenî hJâku başında insanm verdiği söz'i tutması geUr îa sözü vermemeli, ya verince sözüne sadık balmabdır. Başka türlüsüne eskider vılancı, kaUes falan derlerdi. şimdiki dilde ne derler acaba >live diişünürken Hicazdan yenj geimi« v hacının Arapçadan imtiban edilirken; Kuzuya ne derler?^ Sualinr birdenbire cevnp bulamayrp: Bir sene bı» şey demezler bir sene sonra ganem derler dediği hatırıma ^eldı Galiba bizde sözünü tutmıyana oldum olası bir şey demiyorlar ki söz bu kadar kıymetten düşüyor. B. FELEK Schroeder iyileşiyor Kiesinger: «B. Alman ordusunda kısıntı yapılmıyacak ükumetinİD dört yıllık mali ve ekonomik plânını Bundestag'a snnan Kiesinger, Batı Almanya Silâblı Kuvvetler mevcndnnda önemli indirim yapılacağını yalan lamış ve Silâhlı Kuvvetlere aynlan ödenek sayesinde, Batı Almanya'nın Kuzey Atlantik ittifakı çerçevesinde kendisine düşen görevi es kiden oldnğu gibi yeruıe getirmeye devam edeceğini belirtmiştir. Bilindiği gibi Kiesinger kararlı ol duğu savunma kısıntısmda, Johnson'la görüştükten sonra vazgeçmiş ti. Temsilciler Medisine sunulan plân, hükumet harcamalarında lüzumsuz asrfiyatm önlenmesini ve saUantıda bulunan ekonomiyi canlılığa kavusturmayı öngörmektedir. Öte yandan geçenlerde bir kalb krizi geçiren Federal Almanya Savunma Bakanı Gcrhard Schroeder'in yakında hastahaneden taburcu edileceği öğrenilmiştir. Savunma Bakanı, nekahat devresini evinde geçirecektir. Savunma Bakaniığı, Schroeder'i tedavi eden uzman doktorlaruı imzaladığı rapora atfen, Bakanm sağlık dorumunun bir hayli düzeldiğini bildirmis H BONN, (a^. . Radyolar) Schroeder ür. AYŞEGÜL EBBİLEN Ue RONALD L. MİTCHEU, Evlendiler Heri; Reklâm 2543 1061S DÜYDUNÜZHU? Uâncılık: 2074/10604 eden bu kumas en iyisidir? ÇünÂü : İçine hiç bir suretle sun'i elyaf veya Sentetik iplik ka. tılmamış bu kumaş % 100 "PURE LAINE PEIGNEE,,yani saf ve taranmış Avustralya yününden imal edilen kumaş. lar Tiirkiyede her zaman YENİ TEKSTİL markasını taşırlar. KOSTÜMÜNÜZ İÇİN Kayhan SAĞLAMER I Çün&ü : Bir Kumasın kalitesinde en mühim rolü oynıyan meşhur Ingılız Apre sistemi "LONOON SHRUNK,, tatbik edilen kumaşlar Türkiyede daima YENİ TEKSTİL markasını taşırlar. TEŞEKKUR Babamız. Eczacı FUAD HASİB ÇAVUŞOĞLU nun vefatı dolayısıyle tnektup, telgraf, çelenk göndermek ve bızzat cenazesmde bulunmak ve telefoc etmek suretıyle acımızı paylasan dost, akraba, yakın arkadaşlan ve aaüesseselere teşekkür ve mmnettarlığımızı sunarız. Çocukları (Cumhunvet : 10609) ÇünÂü : Sartlar ne olursa olsun katıyen cekmeyen, buruşmayan ve renk atmasına karşı garanti edilen bu kumaşlar Türkiyede daıma YENİ TEKSTİL markasını taşırlar. f TEŞEKKÜ!. 31.VTII.1967 günü sevgili ablam vefat cden Nuriye KÂHYAOĞLU'nun cenaze torenine tştirak eden. mektup ve telgrafla acımızi paylaşan kıymetll dost ve akraba ve arkadaşlarıma, Sayın Doktor Saraçotullarına. Erenköy Lisesinin Sayın Mudüt ve Öğretmenlertne ayrı, ayrı teşekküre ımkân bulamadığımdan sayın gazetenizle minnet ve şükranlan m ı bildirmenizt rica ederim. Kardeşi: Rebia Yarkın Cumhuriyet 10611 em KUMAŞLARINDAN ZELİHA KÜRŞAD 1 1 e HAKKI İPLİKÇİ nısanlandılar Güzelyah • Izmir 21 Ağustos 1967 GİYİNMESİNİ BİLEN ZARİF ERKEKLERİN KUMAŞIDIR IVUSTURtLTl TOPTAN SATIŞ YERLERİ : % 100 YUN Senatör Kumoşlari: Kaımircilik KollektH Ş. Aşirefendi Cad. No. 89 Isfanbul lider Kumaşları: llyas Nurik, Aşirefendi Cad. No. 14 Istanbul KAYIP Kayseri 9510 Sicilli ehSyetimi zayi ettim. hükümsijzdür. Muamtner Günbattı Cumhurijet 10607 AYLA BKRKOGLL ı 1e Y. Mimar ıMühendıs GÜNGÖR GÖNENDİK evlendiler. htanbnl 7.S.1967 10Ö98) Reklâm: 45/10575