29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
YÜKSEK ENERJİ KAYNAĞI TRANSiSTOR PİLLERİ 1 KİVİ PİLLERİNDE Üstün kalite Fazla randıman Yüksek enerji İlâncılık: 2111/10665 52 bin lira ile kayboian muhasebeci, sevgiiisiyle bir pavyonda yakaiandı Tskfen Şirketinden bir yıl içinde 52 bin lira zimmetine geçiren 26 yaşmdaki Şener Tekin, yakalanarak nezaret altına alınmıştır. tktisat Pakültesinde öğrenci olduğunu söyleyen Şener, zimmetine geçirdiği paralan, gece kulüplerüıde, bar ve pavyonlarda, Siraselvilerdeki «Gangsterin Kumarhanesi. diye bilinen bir kumarhanede yiyip bitirdigini ltiral etmiştir. Sarısın. yakışıklı bir genç lan Şener, önceki gece sat.aha karşı sevgilisi ile pavyonda dansederken ele geçirümlştlr. ÇETÎNER'in Röportajı İ LÂ N Ankara Be/ed/yesı Başkanlığından 1 Zâbıta Müdürlüğünün ihtiyacı için 353 adet gocuk 35.300. !Lra muhammen bedel ve 2.647.50 lira tnuvakkat teminatla kapah zarf eksiltme suretiyle diktirilecekür. 2 Şartnamesi Levazım Müdürlüğünde görülebilir. 3 îhalesi 25.9.1967 pazartesi günü saat 15.45 de Belediye Encümeninde yapılacaktır. 4 îhaleye iştirak edeceklcr 2490/23 ve 32 nci maddeleri uyarınca hazırlayacaklan teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar Encümen kalemine vermeleri şarttır. Postadaki gecikmeler nazara alınmaz. (Basın 222F1 A. 11329 10670) Kral Hüseyin, Sultanahmet'te namaz kıldı Şehrimizde bulunan Ürdün Kıralı Majeste Hüseyin dün Istanbul'un tarihî ve turisiık ver lerini dolaşmış, bu arada Sultanahmet Camiinde halkia birlikte öğle namazı kılmıştır. Konuk Kral sabah lU'da ikâmet etmekte olduğu Hıltontian ayrılarak Topkapı Sarayına gitmıştir. özellikle Hazine Dairesıne ilgi gosteren genç Kral buradan Sultanahmet Camiine geçmiştir. (Dün, Beyrnt'tan verilen mi bir habere ıröre, ürdün Kıralı Hüseyin, gelecek ay Moskova'ya gidecektir. Kıral Hüseyin, böylece, ilk defa olarak bir komünist memleketi ziyaret etmis olacaktır.) t L Â TS DSİ. 1. Bölge MüdürjüğH İstanbul İnşaaf Konlro! Âmirliği Personeî AlınacaMır Istanbul Eyüp Alibey Barajı tnşaatmda çalıştırılnıak Uzere yeteri miktarda asagıda mesleklerl yaalı personeî almacaktır. En BZ Ukokul mezunu ve tecrübeli olanlar tercih edilt*cek ve liy*kate göre yevmiye verilecektir. tsteklüerln, Cihangir Hruzağa Siingü sokak No. 5 .• 7 ye tnüracaatlan rica olunur. 1 Motör postabaşısı (Caterpillar • Cummtns • GM. de tecrtibell) 3 Motör ustası (Caterpillar • Cummins • G.M. de teorübel» 3 Ağır vasıtalar şasl ustası 4 Kaynak ustası 5 Atelye tamir formeni 6 Ağır vasıta şoförll 7 Scraper operatörll R Jeneratör santral ustası elektrikçi . 9 Buldozer operatörü 10 Ekskavatör operatörü 11 Agır vasıta yağcısı 12 Atelye ustası. fBasın 2233010668) Londra'daki Gelibolu Lokanta5i için aktris: ve müzisyen angaje etmek için Istanbul'a gelen Ünal Çaplı, bir kaçakçıhk ihbarı sonunda dün şehrimizde yakalanmış ve hakkmda sorusturma açılmıştır. «Kaçakçılıkla hiçbir ilgim yok, ben müzisyenim» diyen Çaplı, kendisine yöneltilen sjçlardan ötürü dâva açacağını söylemiştir. Menejer hakkında kaçakçılıktan soruşturma açıldı 10 Eylul Cemazivelâhır 5 V. 1 5.33 12.1115.46 18.28 20.01 i 3.53 ılî .1 ACITMAYAN ŞIRINGA İĞNELERİ Eczonelerden ısrarla iifeyînir. eyaz yemenisinin ucu ile ağzını örtmeye çalışan Hatice kadın, çocuklanndan en büyüğünü kalın kuşaklarla sırtına bağlamıştı. Diğer iki ianesi ise toz toprak arasında yuvarlana yuvarlana, güle oynaya dünyanın bütün sıkıntılanndan uzak yürüyorlardı analarının önü sıra... Zaman zaman cipler, minibüsler geçiyordu yanlarından; sanki üzerlerine devrilecekmiş gibi... Ama onlar hiçbir şeyin farkında değildiler... Hiçbir korku, hiçbir endişe duymuyorlardı, motorlu araçlardan!.. Sırtında taşıdığından başka önü sıra yürüyen iki çocuğun anası Hatice kadının tıpkı yavruları gibi koruduğu, bağrına bastığı bir kıymetli yükü daha vardı... Çalı çırpı... Boyunu hayli aşan dallara öy le sıkı sıkıya sanlmıştı ki, gördüğünüz zaman bir ağaç yürüyor sanırdınız!.. Elleri yırtümış, etleri kanamıştı cnlan toplayana kadar. Ve akşam bir tencere yemek bu çalı çırpının ateşiyle kaynayacaktı... Çok uzaklardan kocası ağır ağır takip ediyordu Hatice kadınla çocuklarını... Eli kolu bos, rahat mı rahat, sere serpe!.. Yürüyen ağacın dallan arasından görünen, etrafı beyaz yemeniyle çevrili bir çift siyah mahçup göze bakıp: Bacı, deditn... Sırtında bir yavmn var. Yanında iki tane daha. Ama yükünü erkegine ni çin taşıtmıyorsun?.. O pekâlâ şu çalı çırpıyı eve götürebilir... Bir hayli yorgun olduğu hareketlerinden belli olan Hatice ka dın, burnundan solumasına rağmen, bana kızgın kızgın haktı. bu suali sorduğum için... Sonra daha sıkı sarıldı çalı çırpıya, bağrına bastı onları... Hiç, dedi.. Yiğide yük taşımak yaraşır mı bey:.. B Hiç, yiğide yük taşımak yaraşır mı bey? dönüsü yoktu. îleriyi, daha i l ^ riyi, yeniyi istiyorlardı hepsi... Fındık diyarında ibadet edcnler de vardı, bol miktarda ca • mide... Fakat, sadece artık çalışamayan ihtiyarlar ömürlerini dua ile geçiriyorlardı. Gençleri ise; ya okulda, ya bahçede, ya gurbette, ya da kahvehanede bulabilirdiniz... Köylülerin yaptırdığı yanm milyonluk, bir milyonluk içerileri umumiyetle tenha camiler ise «Bizim de bir tane iyi inşa edilmis ibadethanemir bulun«un» kabilindendi... Ama yine de sunu iddia ede> rim: Bugün Ordu'da bir açık anket yapılsın; okul mu, tiyatro mu, yoksa cami mi istersiniz? diye... Cami isteyenler çoğunluk olmasalar bile, galebe çalarlar!. Neden diyeceksiniz? Çünkü, din istismarı, duygu istismarı yapanlar şirretliklerivle halkın gö zünü korkutmuş ve bazı politikacılar'.a el ele vermişler'lir de ondan!.. Hele bir gizli oya baş vurulsun... O zaman, tiyatro kurulmasını isteyenlerin zafer mcşalesini yaktığı pörulür Karadenizin bu şirin ilinde... Anasuıır. sırtında taşıdığı bu yavrudan iki tanesi de önde gidiyor, kucağındaki çalı, çırpıya sıkı sıkı sanlmış... «Hiç yiğide, erkege yük taşmak yaraşır mı?» diyor. rduda, Trabzon'da, Girasun' da hep ayni duyguyla yaşıyor, ayni töreyi «levam ettiriyordu kadınlar... «Yiğide yük taşımak yaraşır mı?» Evet, buna aldırmayıp rığır işi karısına bırakmayan, kendisi ya pan erkekler de vardı ama... Yük taşıyan, tarlada çalışanlar değil; kahvede iskâmbil vı.>a tavla masasından baş kaldırmayanlar ekseriyetteydi fındık diyarında... Öreli köyüne gidiyordum. Zaten birbirine onar, onbeşer da 0 kika ara ile 78 köy vardı bu civarda. Rengârenk elbisaleri içinde, beyaz yemenili kadınlarla dolmuştu dörtbir taraf. Hepsi de ayni ölçüyle ağızlarını örtmüşlerdi yemenileıinin ucuyla.. Fakat bakıyordum da; bu t.atiyen taassubun zoruyla, etkisiyle değildi... Anadan kızına geçen bir âdet, bir mirastı... Kadın erkek omuz omuza, burun • buruna çahşılan, kaç göç olmayan yerde taassup ne gezer!.. ^onra, Ordu ve Giresıın, Trab z.^un insanları artık öyle bir noktaya gelmişlerdi ki, bunun Yüksek öğrenim Kredî ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden: 1 Ankara Atatürk yurdu kömür kırma makinajı ihale işi kapah zarf usulüyle eksiltmeye çüörfBmıştır. 2 İşin muhammen bedeli 2540& Tl». (yirmib^hir lira) olup. geçici teminaü 1000 TL. (Bin lira) dır. 3 İhale, 15 eylül 1967 cuma günü saat 15.30 da, Ankara'da Kurtuluş, Kıbrıs Caddesi No. 4 de, Genel Müdürlük İhale Komisyonunda yapılacaktır 4 Bu işe ait ihale dosyası Genel Müdürlük ihale Komisyonunda ve İstanbul Yurtlar Müdürlüğünde (Şehremini, Millet Caddesi, No: 2 de) görülcbilir. 5 İsteklilerin 1967 Ticaret Odas: belgesiyle Bayindırhk Bakanbğı Yapı İşleri V. Bölge Müdürlüğünden alacakian ihaleye girebilme belgelerini teklif mektuplanna eklemeleri şarttır. 6 Geçici teminaün Genel Müdürlük veznesine yabrıl dığmı bildirir makbuz veya banka teminat mektubu, teklif mektuplanna eklenecektir. 7 Teklif mektuplarınm 15 EylüJ 1967 cuma günü «aat 14.30 a kadar İhale Kormsyomı Başkanbğına verilmesi veya belirli saatte Komisyonda bulunacak şekilde oosta ile iadsli taahhütlü olarak gönderümesi şarttır. Postada ge cikme kabul olunmaz. 8 Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tâbi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basın 22207 A. 11218'10666 ı İLÂ N Yumurta Satılacaktır Yalcva Devlet Üretme Çiftliği Müdürlüğünden1. 1 Çiftlik istihsali yumurta 3112.1967 tarihine kadar tahrainen 150.000 adedi 15.9.1967 cuma günü saat 15 de artırma suretiyle satılacaktır 2 Muhammen bedeli 49.500 lira. muvakkat teminatı 3712 lira 50 kunıştur. 3 Bu satışa ait şartname her gün çiftlik merkezinde İstanbul ve Bursa Teknik Ziraat MüdürlüSünde z°rülebilir. (Basın 22143/10674) Domaniç Malmüdürlüğünden 1 llçemize bağh Ortaca ve Kozluca köyleri hudutlan dahiünde Hazineye ait çıkanlraış stok halinde tahrainen 150 ton çinko cevheri kapalı zarf usulü satılacaktır. 2 İhale 25.9.1967 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15.00 de Malmüdürlüğü dairesınde yapılacaktır. 3 Çinko cevherinin beher tonunun muhammen bedeli 210 liradır. 4 Geçici teminat 236250 liradır. Tâliplerin ihale saatinden bir saat evvel teminatlannı yatırmalan şarttır. 5 İhale şartnamesini görmek isteyenier mesai saatlert dahilinde her gün Malmüdürlüğünde gorülebilirler. (Basın 21198/10675) t LA N Vah vah...keşke UNIROYAL alsaydı! 8aglam ve rahat lâstıkler üzennrie vol alırken her şoför arkadaş sık sık böyle lâstiği patlamışvasıtalara rasgelir. Gözü, bu manzaraya takılır. Sonra vah vah, der geçer. Vaktiyle patlayan lâstiklerden o da çekıniştir. Lâstik patlamasınınnedertli, ne kadar can sıkıcı bir iş olduğu. nu çok iyi bilir. Işlerinin erbabı olanlar bu duruma düştnemek i , n şimdi bir tek lâstik <M seçiyor: UNIROYAL! Evet... UNIROYAL! Terkibinde harika birleştirici CV'C bulunan lâstik. . Sadece ııaylon iplik kullanılarak imal edi len lâstik... Isınmaya en mukavim lâstik... Üstün fren emniyeti saglayan lâstik... Defalarca sırt geçiriîebilen lâstik... S\7. de vasıtamzı UNIROYAL lâstikleri ile donatarak lâstikten yana rahat ediniz. İstanhul Teknik Üniversitesi Nükleer Enerji Enstitüsü Müdürlüğünden: Enstitürnüz Nükleer Mühendisük tedrisatına 19671968 ders yılmda <25) öğrenci almacaktır. Adaylarm, Mimarhk Fakültesi hariç İstanbul Teknik Üniversitesi Fakültelerinden mezun olması veya eşdeğer bir tahsil yapmış olmalan, Kimya Yüksek Mühendisi veya Fen Fakültesi Fizik Lisansma sahip olmalan lâzımdır. isteklilerLn 15 Eylul 1967 den 5 Ekim 1967 tarihleri arasmda Gümüşsuyu binasındaki Enstitü Müdürlüğüne veya 48 22 50 den 198 No. lu telefona müracaatlan ilân olunur. (Basın : 22430/106861 UNIROYAL Ycrcan şoförun lastigi Manapans; 2760/106«2 rdunun sahil bölgesinde 315 bin 740 insan yaşıyordu... Yaylada ise 228 bin 161... Ve kadınlar erkeklerden daha çoktu her iki kısımda da... Oknr • Yazar oranı • S0 idt • fındık diyarının . Camii oUn 513 köye karşılık, sadece H'inde henüz yapılmamıştı. M0 imam vazife görüyordu buralarda... 4C7 köy ilkokulundan 63'ünü halk cebinden para vererek yap tırmıştı. 34 köyde okıı) yoktu. 400 küsur köy susuzdu Ordu' da. Yılda ancak 30'una su grtirilebildiîine görc, bütün köylerin suya kavuşabilmesi irin daha 12 V'I ve 82 milyon lira lâzımdı... Nüfus artı? oranı ' ı 30 olan Ordu'nun. erkeklerdfn savıca fazla kadınlarını tarlada, halıçede. yolda hep giicünü hnrcarken görürdünüz. Çocu^u doğıır.ın ka dın, bakan büyüten Kadın, mıjırı eken. çapalayan, fındıgı top )a5an tasıyan, ineSi sağan hep k Şimdi bir de okuüaraecien kız ve erkek ögrenriler arasındaki dengesizliğe bakınız: 196667 ders yılında 15580 kız, 39935 erkek öğrenci vardı o'<ullarda. Yarı yarıyadan fazla fark. Derin bir uçurum... Acı bir çerçek... Ve bu uçurumun altında Türkiye'nin kaderi yatıvordu... Gönlünüze su sevpecek bir noktayı açıklayım! 1961 yılında bu farkın daha açık oldugıınu gösteriyordu istatistikler. O za man Ordu okullannda S482 kız öğrenciye karşılık 29509 erkek öğrenci vardı... Acaba bu fark ne vakit kapanacak?.. Hiç olmazsa, kız erkek öğrenci ne vakit başa baş gelecek? Urdulu köylu kadının kaderinı oren bu ağ yırtıldığı zaman belki de Anadolunun yıllardır devam eden çilesi bitmiş olacakıtı:.. «Son çare Alamanya» ıçın aylardır sıra bekleyen 8 bin küsur erkek ışçi vardı... Bunlar ne £ındık, ne şu, ne de bu, diyerek gurbet ellerinde ekmek parası kazanmaya gitmek istiyorlardı.. 50 tane de kadın vardı onlarla ajnı yolun yolcusu... Bugün gelmçse bile, herhalde ekserisinin sırası gelecekti önüraüzdeki aylarda... Sosyal güvenlik!.. Evet, acaba sosyal güvenliğı var mıydı fındık üreticısi 2,5 milyon insanın!.. Hastalanan, ihtiyarlayan, ölen insan ne yapar, nasıl gömülürdü? Geriye bıraktıkları ne yaparlardı? Maalesef bu da acı bir tablosuydu, fındık diyarının... Ikibuçuk milyon kışı kaderini fındığa bağlamıştı, fındık mahsulüne... O yıl havalar uygun gider de, rnahsul bereketli olursa üreticiyi mutlu görürdünüz... Ama bir de havalar kötüleşti mi onları sefaletten kimse kurtaramazdı... Yarım milyondan fazla nüfusu olan Ordu'da ancak 5113 kişı sigortalıydı... diğerlerinin hali, istikbali Allahın lutfuna kalmıştı... Şimdi; siz gelin de düşünmeyin, Ordu'ya geçen yıl fındığın getirdiği 300 milyon liranın ne olduğunu7!.. Evet. nereye gitmişti bu para? Yel üfürdü, su götürdü!. Ama nereye? Bir defa fındık üreticisinin r o95'i tefeciye borçluydu... Bankadan, kooperatiften para alması mümkün olmadıŞı için: giderek, başvuracak başka yeri yoktu!.. Sadece Ordu'da, meselâ geçen yılın fındık rekoltesi 5060 milyon kilo olduğuna göre; üreticinin tefeciye borcunu vann siz kıyaslayın!.. Faizleri ve daha ilerdeki senelere tahsili imkânları da gözönüne alınınca, bu borcun 200 250 milyonu aştığı ortaya çıkıyordu!.. Zaten. tefeciler rie bu krediyi (!> açtıklarını kabul ediyorlardı... O "UNIROYAL, meshur U.S. ROYAL lâstiklerinin yeni ismidir.' YARIN «40 OCAK FINDIK DİKENİN AHRETTE YERİ CENNETTİR»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle