05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
' SAHÎFE tKt SO Ağostos 1967 CÜMHURÎYET ATATURK ORDUSU Bekir ACAR rinde kurarlar. Geçmişten gelip geleceğe giden bir imânı taşıyan b« temelin sağlam yapılı olması gereklidir. Azim, direngi, bilgi, özveri ve kişisel çıkarlardan yoksun olmalar var onda. Kendini buna adayan kutsal kişiler onun yolunda gitmek lorondadır. Bu, azınlık bir toplumdan avrı tüm ulusutı yoludur. O ulus ki isteklerini değerli ve yeterli komutanların aracılığiyle bu mesih kütleye iletit. C'st ast arasındahi arkadaşlık onda emirlerin kolay lıkla yapılmasını sağlar. Ama bu emirde ölraek te var. fırtınaların görülmeyen sahillerdeki etkisine GeA tatürk Ordusu denizler ötesindekiözdeştiı.üzelişme kervanma katüan uluslar çatıyı bu temel TARÎH ÖĞRETMENt rındır ki o gelişmeye saygı ve an gözle bakabilenlerindir, politikacılann turmanıp da çıkamadıkları yüksek bir çatıdır. y Atatürk Ordusu. Heran yanıbasında bllgi. fazilet, azim ve özveri iizerine kurulu çaünı yıkmak isteyen birkaç kişi bulunabilir. Onlar senin. en delici oklann etkilîyemedigi bir sırla donatıldığuı bilgisinden bile yoksundurlar. Özdeyisle benliğinde varolan kuruculuğunu kendi yıkıcıhiına fcdaya hazır sinsi bir azmlıktır bunlar. Öyle ki çağlayanları durdurabilen senin sağlam ıradenl, sularda yolunu yitiren bir yelkene benzetir değin bunak yapılı. tyimser auılarla bakmayan göıler, nur alıcı oklaruıla. görme ycteneğini yitiren bir aroâ olur. Tıpkı giineşe yönelen gözlerin akibeti gibi... Kişisel > iroelirnleri eritme kaderiyle yaratılmışsın sen. • •• • • •« • • • « • « • • • «• • • •n » ••a •• •• •••• Kalkmmamızda Tavan Taban TARTKMA münasebetleri •»»«••»••••,ti»*«r b .• • » fîîîî* • •• II 30 Ağustos sohbeti j E Değeri gemenliğe aşık olan biı ulus kendi ordusuna güvenir, öğünür ve bireyleıine saygtyle kıvanc duyar. Cünkü o, nlusunun tarihteki bir yankısıdır. Benliğini sevet değin hayat bulan bir millet kendi EÖrüntüsünii sevmckle sorumludur. Atatürkçiiye göre ordu millî sınırlar içinde yaşamak hakkını sağlayan. içte hürriyet ve saadet düşmanlarına karşı, kannnlata saygıyle toplum birliiini sağlayan ve akışını koıuyandır, onunla huzur vardır. O Atatürk ordusu ki ne geçmişteki padişahın cümüş akçeleri ardmdan koşandır ve ne de bayrak laşan kutsal kanını Yirminci Yüzyılın dolarlarına tercih cdendit. Bunlatın çok daha ötesinde özellikle Erzurum Sivas yaylasında doğan ulusal diren jrinin sesidir, bu vatan ve hak kolunda gerektiğinde olmesini hilcn bir ulusun sesidir. Büyüklüüiyle seede edilir, savaş azroiyle yüzlerce asırlık hayatı boyunca bir ulusu «Efendi Millet» olarak yaşatan bir etkendir. Öyle yapıcı bir kuvvet ki, insanhğı hürriyet bayrağı altmda toplamak, yeryüzünde Türk türesiyle tek hukuk örgütü yaratmak ve kişilcri dekserlik duyulannda anlam bulan bit ytirütme vapısma bağlamak inancı var onda. Bir çag lar. Taıırınm bağışladığı temel haklardan yoksun bırakilan. despotlann aman dtnlemez ihtirasları altmda ezilrn toplumlar. emperyallerin insanhğa sığmayan sömürücülüğüyle inîm inira inleyen topraklar vardı. Bunları kurtaracak ve onlara insanlığı tattıracak bir kuvvet yeryüzüne inmeliydi. Işte o kuvvet, Atatürk tinini benliğiyle birleştlren Türk ordusudur. «Ölmesini bilcn Türkler yenilmez. Ben de ölmesini bilen bir ulusun yenilmeyeceğini bilir değin tecrüboliyim. Tarih onlardan olumlu şeyler öğrendi ki onlar uygar ilkelerdir. Türkiye'de hür olanlar aslmda şefkât, saygı ve asaletin esiri olurlar • diyen Napolyon, Monteccucali. Hammer •»e tsveç Kralı Şarl'ler gerçeği görebilenlerdir. Fedakârlık tatürk Askeri İmparatorluğun en vahşi köşelerinde büe düğmesi ilikli ve rütbeye saygıyle sofraya oturanlardır. küçüğüne şefkât dolu bir sevgi, büyüğüne sonsuz saygı duyanlardır. Savısta hâlen saldın emrini beklercesine silâhına sımsıkı sanlı olarak ölenlerdir. Asla yorulmayacağmdan son derece inançlı, ate» «Itınd» adeta kendini koruyan bir büyü varraı» gibi gezinerek askerlik anıtında masal kahramanı orunun» erisenlerdir. 27 Ağustos 1S38 günü Bursa'da lsıklar cıvarında Temeaye yolundan geçcrken GöVdere uçurumunun kenanndaki bir «iaç dalından ucuruma sarkarak ölüm teryadiyle çjrpındığım gördüğü bir Türk yavrusunu kendi hayatmı feda edeıek kurtaran Askeri Lise II. sınıf öjrendlerinden kahraman s«hit ŞtNASt ÇANKAYA! Genç Türk Subayı nanuetleri için hayatı bahasını verdlgi bu dersl kflçük kardeşlertnin de u l a unutmay»c«gjn» ve onun çiıdiği feragât ve eesaret yolu üzerinde yürnyeceklerine inanıyoruz. A rof. Dr. Sayın Cahit Talas'ın 2. Beş Yıllık Plânı eleştiren iki dizi halindeki yazılarını okuduk. Saym Profesör yazüarını şöyle sonuca bağlıyor: «BugünUü iktidar refah devleti ilkesini benimsedi|ini çeşitli vesilelerle ilân etmisti. Fakat refah devletin amacı yalnız daha çok üretrnek ve millî gelîri hızla artırmak değildir. Daha önemli olan, artan gelirin âdil dağılımını s»|layar»k herketrin ibtiyaç korknsundan kurtvlmktına imkin hazırlarnaktırj Bu vesüe ile biz de iktisadiyatımızdaki Tavan Taban münasebetlerine, yurdumuzdaki iktisadi gelifimin sekli ve temposuna bvr göt »tmak istiyoruz. P Tavandan tabana B ••a» t::: İ Azimkârlık vrupalı gcııerallcr için yenilmenin adı «arttk herşeyin bitişi. ise. Atatürk Askerüıin lwdesinde bu, zaiere atılan ilk adımdır. Erişmek lıtedifi ereği önceden görür. dost ve yağı tinini okut görüşüyle yolu üzerindeki enıcelleri sczcr ve yenırıek için de etkenler araştınr. G«rçekçi mizaclyle, mii. cadelenin belki sonsuza bile varacağını, sabırla adım adun hazır olacağını billr. Düşüncelerln, çağın koşullanna ve duygusa) taavaya göre feüsmesi gerckenligini duyar. Basanya ermek için sürekli bir tıhin çalışraası ve insanüstü bir irade gücü var onda. Bu gücün kaynağı Atatürkçünün, yurdon» yararlı olduğuna inandığı ilkelerle kaynaşan bir tutkudur. Bu tutku ki sabırlı, sağlam, savasçı. üstlerine bağlı ve gerekirse emir Uin Ölmesini bilen bir tatürkçü bir ordu yalnız savaş kaynağı değil, inanctır. Dünyaya raeydan okur ve yüıyıllaı boaynı zamanda saflartna katılan genclere oku >unca saldınlara karjı başarı ile savasan bir ttkın roa yazma öğreterek insanhğı aşılayan okul ve şas kalbi çarpar onda. Olumsuz sinizmlerle değil. prarnaz bir ilerilik yatağı, kısaca ideal kişJlİRİn yaşantik eöMimler arayan gerçekçilikle devinir. Sorumlutısıdır. Birkaç asrrdan beri devarn edegelen benllluk o asker için şifadır. «Cephede savaşan her Türk İine dönmelcTİnde iç bulantıları önleyen ve ylne a»keri şunu büir ki tek bir adım dahi gerilemek naönleyecek olan politika dışı millî bir kunırndur. mus borcudur. Dinlenmek isteyenlerin yurdu ebediSavaş, yalnız karşı karşıya iki ordunun çarpısmasi yen mutluluğa ereraez» inancı da vardır Atatürkyapısında değil, uiuslann hepten varlığiyle. bilgi çülükte. Gelisime atılan bir adımm Türk Ordusuna siyle, ahlâkiyle, kısaca soyut somut güçleriyle dayandıkça basanya yaklaşım inancıdır Atatürkyapılan yarışmalardır. İşte bu nedenle bedensel çülük, toplumun onu taçlı bir baş yerine başların kuvvetiyle yetinmeyçrek bütün ahlâk ve uygar ya tâcı yapısında görebilmesidir Atatürkçülük. Bir iilpıyı klâsik bir dereeeye çıkartmakla görevlidir tü öniinde gösteri yüriiynsü yapan Vonsandars, Atatürk Ordusu. Ruhu fethedilmcyen toplumlat Frenç, Foş. Taushand ve Lord Byron'lann dövizüzcrinde hâkimiyet olanaksızdır. Ama kökleşen n lerinde «Türkler değin ölüme gülerek giden bir lusal bir tinle sürekli toplum Iradesine hiçbir et ulus yoktur. Onlar yenilgiyi red ve inkâr eder. Baken yelerli olamaz. Tarihsel gerçekler sosyalleşme na altıyüzbin verseler, Mustafa Kemal'ia ellibin oranında direngisel gerçekler yapısma girer. Bu kişilik ordusunun üzerine giunekten sakınırım. detnektir ki asıl cephe, ulusun içte yarattiği cep A\Tupa'da biçbir er yok ki savunmada Türklerle hedir. 'Dıstan yenllraeven kuv\ etler özellikle içdeğerlendirilebilsin. Kılıcı insafsız bir ustalıkla ten esir edilebilirler'. tste Atatürk ün askerlae kullanan onun eü. mazlum ve mağlubun yarasını öğütü budur. sarar değin arıdır» diye yazılı. A Eğitim ve Öğretimci A •••• tftiralar nun şcrefli geçrnişinde zaman raman kendlsine hazırlanmış olan suikastler ve atılmış çamur yığınlan vardır. Savaş meydanlarında yenemedikleri orduyu içten çökertmeye yönelenlerdir ki butılar ana kucağmda. okul ve kilise kapılarında aşılandıklan haçlı duygusunun kapanvnda kuyrııklan sıkışan zavallılardır. Hattâ aralarında, kaCaların ezilmeye mahkum oldueu cemberi kırmaya andiçen Relişim ordusuna düşman olanlar da vardır. Atatiirk'ün asker tini. özellikle insan yaratı cılığının ve yetenekliğinin yüzyıllarca deney örslerinde döğülmesinden, azgın fırtınalarla körüklenen yasantı ateşinde çcliklcşmesinden doğan bir ısındır. Türk Ulusu askerlik ruhunun es gelişkin olanla Sonuç tatürk'on yurt sevglsi, ona askını bildiren tat lı ve güzel AvTjsturj'a'ı bir kıza karşı duyulandan çok daha atesli ve etkilidir. Her klsi bilmeli ki «bu vatan. toprağın ksra bağrında sıradağlar gibi yatanlanndır, görev uğrunda namus yolunda güneşler gibi batanlarındır» Öz deyişle Onu tanıtmaya ne zaman yeterlidir ve ne de kendi anlayışımız. Çünkıi O, sonsuzdan gelen ve sonsuza giden bir ırkm Yirminci Yüzyıldaki yankısıdır. Kısaca İlkçağda Roma'ya giden bütün yollar yerine şimdi mutluluğa, gerçeğe ve iyiliğe ulaşan her ülkü Atafürk'ten geçer. (X) Bu makale yazann «Yolumuz» adlı eserinden alınmiîtır. : : : : •••• •••* •••• :::: A izce bugünkü iktısadi gelişimimizin en bâriz vasfı, geliçimin tabandan tavana değil, fakat tavandan tabana doğru olusudur. Bugün Türkiye W nin üstünde bir kalkınma hızına sahip. Ancak bu kalkınmanın mahiyeti ve neüceleri nelerdir? Üzerinde durulması gereken husus budur. Yukarıdaki kalkınma hızı ortalamadır. Halbuki bu hızm dağüışına gelince, ınsanm kalkınmamayı daha yeğ gbresi geliyor. Nedenıne gelince.. Bu 0o7 kalkınma hızı daha çok üst yapının, yâni paralı sınıfın kalkmmasıyla ulaşılan rakamdır. Parah sımf ile parasız sınıfın kalkınma hmmn bir mukayesesi yapılacak olsa aradaki büyük fark derhal göze çarpar. Şöyle ki: (Aşagıda vereeeğimiz hususun resmt ve ilmi bir incelemesi japılmadlğindan, söylemek istediğimizi tahmini/rakamlara dayandıracajız.) Parah iinıfın O J7 nin çok üzerinde bir kalkınma hızına sahıp olduğu (hemen hemen Ool2) muhakkak. Bunı karşıhk parasız sınıfın kalkınma hızı ise ancak c b34 arasındadır. Ve bu ikisinin ortalaması kalkınma hızımızı vermektediT. Aradaki larka sebep olan kalkınma temposu devam ettikçe, hızımızın artışma ters orantıh olarak sınıflar arasındaki uçurum derinleşecektir. Bizce bunun en büyük nedeni kalkınmamızın tavandan tabana doğru olmasıdır. Kalkınma cm<> c ol2 kalkınma hızına sahip olaı» tabakada başhyor ve ancak sızabiiirse ki o da zor oluyor fakir tabakalara suabıliyor. Demek istediğimizi birkaç misalle açıkhyahm : Boğaz köprüsii ve televizyon kurma teşebbüslerine girilraek üzere. Bunlann memlekete faydasız olacağını hiç kimse iddia edemez. Halk muhakkak ki bunlara da muhtaçtır. Fakat bunlann her ikısi de tabanda (iakir halk kütleleri) değil, fakat tavanda (paraîı lümre) gırişilen kalkınma teşebbüslendir. O Taban dah» büyük İnsan gücü demek olduğu için kalkınma büyük ölçüde destek kazanmıs, ve % Millî gelir dağılımının eşit liği saflanmış olacaktır. Sayın Demirel'in 3 gün içinde İstanbul'da ışletmeye açtı|ı ve temelini attığı müesseselerin yekunu, şirndıye kadar Anadolu'da attıklanySa mukayese edilecek oîursa, tavan taban farkı gozlerimizin önüne serilir. Bize sorar«anız köpru ve televizyonda sarf edilecek para Anadolu'nun tanmına sarfedilsin ve bu sarfiyattan sağlanan gelir iîe ancak köprü ve televizyon kurulsun. Tabandan tavana kalkınmanın formülü budur, bunu gerektirir. Değilse taban ile tavanın kalkınma hızı ne kadar •jükselirse yükselsin, aradaki farkı muhafaza ettikce. refah devleti bir hayalden öte geçemiyecektir. tik ortam yaratılmıs mıdır? 1 Eylül 1946 Becep Peker hükümetinin yapmış oldniu devalüasyon darbesinin tesirleri halk üzerinden silinmiş, psikolojik ortam tam kıvamına getirilmis midir?. (S) Devalüasyonun ekonomik faaliyetlere. devletin mâli durumuna ve fiattara aksi yönden tesirini asgariye indırecek devalüasyon haddinin isabetli tesbıtinde büyük zorluklar bulunduğu bir gerçek değil midir? ütün bunlar dokümanlarla ortaya konulup aydınlatılması ioab eden sorular dır. Herşeyden evvel paranın degerinde bir düşüklük meydana getirecek oian ve peşinen neticelerinı görmek tnümkün olmayan, çok cepheli bu nevi bir ameliyeye gidilıp gidilmemesi, bir bardak suda değil. okyanuslarda fırtınalar yaratmaya değerdir, bence. Teoman KÜÇMAN Csküdar Sonuç: B İnkilâp ihtiyacımız Cayın Profesör: «Buçün Tür•^kiye'de büyük kitleler en ilkel ihtiyaçlarını karşılıyamamak tadırlar. (...) Türkiye bngünkü imkânları içinde de, istenirse, fakirligi yenecek tedbirleri alabilir. Fakat mesele, istemekte, bilmekte, ve refonnlar yapabilme cesaretini gösterebilmektediro diye yakımyorlar. Az gelişmıs ülkelerin inkılâplara o'.an (reform kelimesi bir tek müesseseyi kapsadığı, inkilâp ise topyekun milleü içine aldığı için bu kelimeyi benimsiyeceğiz) ihtıyaçları üzerinde kısaca durmak İKtiyoruz. Mılletimiz bir ilerleme temposuna sahıptir. Ancak bunun tatmin edici olmadığını söylemeye luzum yok. O halde temponun tatminkârhk kazanabilmesı için yapılacak şey nedir? Bunun cevabını kısaca vermek gerekİTse; hissi olmayan, şuurlu bir inkılâp'.ar donemine girmektır. Milletımizin buna müsnit olduğu kanısmdayız. Aksi takdirde o kadar Atatürk inkılâplarının gerçekleştirılmesine imkân olmazdı. Önemli olan, halkı tanıyan ve anlayan kuvvetli bir lider kadrosudur. Gerisinin çorap föküğü gibi geleceğini Atatürk înkılâpları ispatlamıştır. Sılim KOÇAK *** Gençlik ve sorunları S ayın Dr. Nuretiın Erdoâu'nun «Gençlik ve Sorunları» başhklı yazısında. maalesef umduğumuzu bulamadık. Böyleehemmiyeti haiz bir konunun biraz daha sistemli ve derinlemesine incelenmesi gerekirdi kanısındayız. tlkin, sayın Erdoğu'run belirli bir gayeye yonelemediği; dağınık ve fikirlen arasında iliskı bulunmadığını belirtmelıyız. Vazmın tümünü gözönüne alarak, bu konudaki sahsi (ikırlerimizi sayın yazardan aynlarak objektif olarak beljrtmeye çalîşacagız. Görüşümüzü iki noktada toplamayı uygun bulduk. Devalüasyon nedir? emleketlerin ekonomik. sos yal ve politik gelişmelerınde en tesirli ve en başta gelen ana faktör, jüphesizki ıstikrarh bir para politikasıdır. Bu bakımdan hükümetler para sistemlerine ve paraya, en mce detaylarına kadar iomeden, cıddi ve devamlı etüd, tetkik ve incelemelerden geçirmeden, tizerlerinde gerekli titizliği göstcrrneden müdahalelerde bulunmazlar, bulunamazlar. Fakat bu demek değıldır ki hiç bir laman bu mev zua el atıhp gerekli upeıasyonlara gidilmiyecektir. Nakdi depresiasyon uzun zaman devam etmiş, enflâsyonun tesirleri görülmeye başlanmışsa, miUS ekonomi üzerındeki yıkıcı tesirlerini giderebilmek için devalüasyon pohtıkasına baş vurulabilınır. Ancak unutmamak lâzımdır kı. ekonoroik olduğu kadar devalüasvon pohtık. sosyal ve psıkolojıkdır. gu halde bunlann hepsmın bir arada mütaleası icap eden kompleks bir problemdir. M Tabandan tavana «• •I ::: •••' B !L: :! : • • • • •• • • • i ••••«•••• ız ıstiyoruz bi, tabanda eirisılecek kalkınma teşebbüslerinden sonra ancak tavana sıra gelsin. Bu yolun sağhyacağı olumlu neticelerin cn önemlileri şunlardır : A Tavan ile taban arasındaki uzun mesafe azaltılmıs, A Kalkınmanın çürüklügü önlenmiş, tutarlılık ve kuv vet kszand'ınlrmş. (î) Gerçi yasıda apaçık belirtilmiş değılse de; eğer sayın Erdoğu. önce ana babaların, çocuklarını değişen şartlar altmda ve geleceğe yönelen bir tarzda yetiştiremediklerinden yakınıyorsa. bu konudaki kanaatimiz şu olacaktır: Geleneksel eğitim düzcniyle yetişmiş olan yetişkinlerin, yazann istegini yerine getirmesi söylendi|i kadar kolay olmıyacaktır. Onların yetişmesin de etkili olan faktörler, belki bngün ortadan kalkmış, tersine bir durnma gelmistir. Fakat bunun böyle oldugvnu. yetiskinin kıbul etmesi ya da etmemesi söz konusudnr. Burada da vetiskinlerin egitiminin öneroi ortay» çıkıyor. «••«•••••««••••••••«•••«••••••••••••••••••••«•••••••••••lufia, 20. Asnn Türkiyesinde. hâlâ, Anadolu köylüsünün jetişkini, öğretmenin değil; bildıği ne olursa olsun «Imam» unvanmı almış sözde din temsılcilerının etkisındedır. Bu etkileşmede, imamın Doğu baü uçururnunu daha da derinlesüren ikinci bes yıllık k»ldana çok tesir icra edici nitelikkınma plânını protesto mitingi 3.9.1967 pazar günü Diyarbakır'da yapılate olması; bugün hâlâ bu durucaktır. Senatörler, miüetvekilleri, ayduılar, gençlik, işçi ve basın temmun devam etmesi. sayın yazasilcileri dâvetlidirler. nn temenmsıyle çelişik halde . Tertlp Komitesl bulunmaktadır. Ögretmenin, reden bu konuda basarı sağlıyamadığı ise. üzerınde durulması geCumhuriyet 10190 rekli ayn bir sosyal sorun... Yetişkinlerin eğitimi Bugün 3« Ağustos Zaferinin yıldönümüdür. Emperjalistlert yenllgi • uğrattığımu büyük KÜn. Ordumuz 9 Eylâle k«dar düsmam kovalıya j y e cak ve tzmirde denize dokecektir. Ne var ki denize doktugumuz emper J yalist daha sonra ünifonnasını çıkarmış, kıravatını takıp « * * » « ? ' » • yerek do5t maskesiyle Türkiyeye girmenln yolunu bulmustut. Itoylece , askerî alanda kazandığımız zafer, sivil kesimde perisan olmus, Tmkije . sömürü ağma düşnıüştür. S Bu sömürü nasü yiirümcktedir? J Sbmürgecilik deyince aklımıza Ingilizlerin askerleriyle Hmdistana. . ya da Belçikanın zorbahkla Kongoya girmesi ve bayragını memleketın . •rtasuıa dikerek yeraltı, yerüstü zenginliklerine el koyması gelır. • Oysa bu çesit sömürü çoktan bir yana bırakılmıstır. Batı uygarlıtfı • netledikçe sömürmenm çok daha ince yollannı kesfebnls ve basarıyla uygulamıştır. Bizler bu mekanizmayj iyice ögrenmeden 3(1 Ağustos l&ferinin sonuçlarını derleyemeyiz. Ve Atatürkün: « Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir» dediği y«de kaVnM. Sou ftedefe ulaşmak 45 yıl sonra bile rüya olur. Emperyalizmin alfabesinde sömürünün uç eesidi yazılıdır: 1 Az gelişmiş bir ülkeye girerek tabii kaynaklarma el koymak. ürünlerini yok pahasma elde etraek.. Bu yolda Tiiridyenin bor madenuıe Osmanlı Imparatorluğundan beri el koyan Anglo Amerıkan kumpanyası iyi bir örnektir. Bugün tütünümüz Amerikan Tobacco Kumpany»sınm tekeli altuıdadır. Türkiyenin sattığı ham maddelerin fiyatlan yıllardan beri muntazaman riüşmektedır. Plânlama kitabmda rakamlarla bu düşüş tesbit edilmektedir. 2 Kapitalist ülkenin az gelismiş ülkeyi bir pazar olarak kuuanması.. Türkiye on yıl içinde clli milyona yaklasık nüfusu ve artmı? satınalma gücüyle kapitalizmin en câzip pazarlarından birisi olmaya adtydır. Bugün bile sadece otomontaj sanayiindc 17'ye yakın yabanci * * " « k ° i nılması sömürü nüzenini afikça gösterir. Bu otomontaj gırışımlenni J petrol kumpanyalarıyla birlikte ele alrrsanız manzara daha keskin renk J leriyle ortaya çıkar. . • 3 Kapitalizrain ağababaları gittikçe büyüyen sermayelerutf az ge , lişmis ülkelerde «iş yapmak» için kullanırlar. EHerinde blrlken mâmttl , malları ihraç için pazar aradıkları gibi ellerinde biriken paralar İçin de pazar ararlar. Bu da yabancı ülkelere banka ve kumpanya yoluyla girmeleri demektir. Bu girisirolerden dojacak kârlar sırası geldiğl zaman yeni kârlara yönelmek için kullanılır. Türkivede yabancı bankalann ve ticaret kornpanyalarmnı bu bakımdan incelenmesi bize ilgi çekld dersler verecektir. Bu basit sömürü düzenine bir türlü akıl erdiremiyen kamakans* kafalı bir sürü okumuş. daha da: Haydi canım! Adamlar bize yardım ediyorlar, yinl dı«ardan y«rdun almıyahm mı° Bakm bütün dünya birbiriyle ij yapıyor, yardımla5iyor.. diyeceklerdir. Başka ülkelcrle i» yapmıyalım, yardımlaşmıyalırn. illskileri kes»> Ibn, diyen kimse yoktur. Ancak eloğlunun haugi sartlarla yardım yaphgını, ve yardım ediyorum derken Türkiyeyi kazıklayıp kanklamadığtnı araştırmak gerekir. Bakm cloğlu nasıi yardım eder Türkiyeye: 1 Önce Türkiyeye bir kredi açar. Ne var ki bu kredinin bir de faizi vardır. Eğer verilen paralar Türkiyenin kaikınmasına gerekli alanlara aynlmaz«a. tabiî bir işe yaramıyacak ve sırası gelince yük olacaktır. Nitekün Plânlama kitabında yazdığına gore 19621966 yıllan arasında alman 1 tnilyar 372 milyon dolâr tutarındakt dış yardımlann yüzde 55'l önceden alman borçlann ve faizlerinin ödenmesi için kullanılmıştır. Demek ki Batı kapitalistinin haıırladığı tefecilik batağında çırpınıp duruyoruz. 2 Türkiyeye paralar bazı «tartlarla verilmektedir: Bir kere korulacak tesisler kapitalizmin ağabahasından alınacakttr ve bu malları Büyük Patron'un gemileri tasıyacaktır. Makineleri getiren gemilere öde nen rnuazzam navlunda sömürü yürümeye devam etmektedir. 3 Yapılacak tesislerin projeleri de çoğunlukla yabancı finnalara yaplırılmaktadır. Bu yolla dışarıva döviz olarak kaptırdığıınuc para, Mimarlar Odasının açıkladığına före yüz milyonlan aşmaktadır. 4 Kurulacak fabrlkalar çoğunlukla yabancı kapitalistlerle ararnuda ortaklık biciminde olmakta ve fabrika çalısmaya basladıktan sonra da kâr transferi sağlanmaktadır. 5 Türkiyeye yapılan yardım, temel sanayle yöneltilecek yeıde • ithal edilecek parçaları birleştirecek montaj sanayiine» ve «dısardan ithal edilecek malları işliyecek bir imalât sanayiine» dönüsmüstür. Böylece dışarıya bağlı ve sömürüye yarıyan bir Îktisadi düzen devam ettirilmektedir. 6 Batılı kapitalist aynca Royalty, Patent, Lisans ve daha çejitli adlarla Türkiyeden dışarı döviz çıkarmaktadır. Yalnız Singer fabrikasuıda makine başına 2 dolâr Royalty hakkı vardır. 7 Türkiye en değerli beyinlerini Batılı kapitaliste kaptırmaktadır. Yalnız dışanda 2M0 doktorumuz olduğu soyleniyor. Mühendislerimiz, mimarlarımız. uzmanlanmız kalifiye Uçilerimizi buna katınız. Birinin kaça malolduğunu hesaplıyarak on binlere vurunuz, Demek ki biz yetistiriyorufc onlar yararlanıyorlar. . SomUru yolları daha pek çoktur. Ve bu t«*eple yiıjni yıl »pnra Türkiye Büyük Patron karsısında su duruma girmisiir: 1 Tehlikenin ağzmda bir ileri karakoU 2 Sömürülmeye âmâde bir açık pazar.. Türkiye bu durumdnn kurtulamazsa 3» Ağustos Zaferi ytnm k»lacak ve ordularunız da ilk hedeften öteye bir adtm atamıjacaklardır. DOGUDA MiTİNG Yaygınlık modası (2) Eger gençler. son devirlerin ortaya çıkardıŞı «yaygınlık modasına» bilinçsizce kaulmıştar ve v» katılmaya mecbur Ualmışlarsa ki, gerçek budur bunun nedenlerine az da olsa inmek zorunda kalaca^ız: üziilerek itirat edelim ki, bugün eençlerimiT bİT akıntı içinde, nereye gideceginin. neye sahip olacağının bilincine varamadan yanna haıırlanmaktadır... Hele bu durnmnn, «Keleneksel düzeyde yetişmi? olan» ana babaiar tarafından, krndi açılarmdan yoramlanıp; şencin psikolojik, sosyolojik ve biyolojik gelişmesinin £özöoün e alınmaması, aslmda olatan ve çözünı lenebilir mahiyetteki bir problemi. daha karışık bir hâle getirmektedir... Usküdar Türk Kız Koleji İlk Yatilı Orto Kayıtlar devam ediyor. Tel: 36 29 8b Cumhuriyet 10192 Li$e Gündüzıü l LA N Garp linyilleri İşlelmesl Müessesesi MüfiSrlüi:ünden: Tahl:ve ve Tahmi! İşî Yaplırılacaklır Müessesemiz namına dış memleketlerden İzmir ümanına geleeek malzemelerin tahliye tal.mil işleri. kapatılmış zarfİ3 teklif alınmak surctiyle inaie edilecektir. Kapatılmis teklif zarflanmn en gm; 4/Eylul/1967 Pazaıtesi çünh saat 15.00 e kadar Müesseremiz Merkeıi Tavjanlı adresıre gönderilmiş olması veya tevdi edilmesi lâzundır. Tavşanlı'da : Müessese TicaTet Müdürlüğünden, Arvkara'da T K. İ Kurumu Genel Müdürlüğü Ticaret Müdürlüğündeo İstanbul'da ; T. K İ. Satmalma Müdürlüğü, İstiklâl Caddesi Deva Çıkmazı Sümer Han Kat 45 den, : G. L. İ. İrtibat Bürosu Şefliği, İzmir'de Gazi Kadmlar 1453 Sokak No: 18 B/4 den, temtn edıkbilir. Müessesemiz Arttımı?. ve Eksiltme Kanununa tâbî olmayıp ihaleyi kısmen veya tarnaınen yapıp yspmamakta veya dıledi?me vermekt? serbesttir. (Basın 21920,10161) Yalova Belediye Reisliğinden 1 Belediye Demz Gazınosu üst yapı lnşaatı lşl 2490 sayıh kanun hükümlerine göre kapalı zarl usulü tle efcsiiv meye konulmuştur. 2 Işin Kesll bedcli 371.184.84 TL. dır. 3 Eksiltme Yalova Belediye Encüment thale Komtsyonunda 21 Eylül 1967 perşembe günü saat 15.30 da yapılacaktir. 4 Eksütme şartnamesi ve diğer evrak mesai saatlerl içerismdP Belediye Fen îçleri Âmirlitinde Körülebilir. 5 Ekslltmeye girebilmek için isteklHerln: A 18.597^9 TL. lık geçici teminatını, B 1967 yılına ait ticaret odası belgesini, C Müracaa'. dilekçeleri ile blrlikte verecekleri (eksiltme sartnamesinde ve usuîüne göre Uazırlanmıs olan) ptan ve teçhizat beyannamesinl, sermaye ve kredi tmKfinlarını bildirer mall dunım bildirisirıl, teknik personel beyannameslnj, t8ahhüt beyannamesinl. Baymdırlık Bakanhğından almış olduğu rBl grupundan keşif bedell kadar i$in eksiltroesine girebilfeceklerlni gösterlr mütcahhitlik karneslnl tbraz suretiyle Beledtye Belge Komisyonluğundan alacaklan yeterlik belgesinj teklif mektuplan ile birlikte zarfa koymalan t&zımdır. 6 tsteklüerln teklif mektuplannı 21 Eylül 1967 perşcmbe günü saat 14 30 s kadar makbuz karşılığında Belediye Baş« kanlıgına vereceklerdlr 7 Yeterlik belgesı alınması tçin son müracaar tarüıl 18 Eylül 1967 pazartesi günü mesai saatl sonuna tcadardır. Telprafla müTachatlar «e postada v&ki gecikmeler fcabul edilmez. Keyfiyet tlan olunur. 217S6/10160) ayın Muammer Yahya îslâmcıoğlu'nun (Devalüasyon NedirjO yazılarını okudum. Umumi n»ahiyette biı izah yazısı anlamında olan bu makalenin sonucunda, bir yabancı profesörün kanatlanna sırt dayayıp, aşağı yukan, devalüasyona gıdilmelidır, denmektedir. Be'.ki haklıdırlar. Çünkii devalüasyon memleketlerin, nakdı ıstikrarı sağlamak için baş vurduk lan bir tedbirdir. Tedbirde de kuEur etmemek lâztmdır. Fakat umumi izah ve bir tanıtma yazısının böyle bir sonuca bağlanmasını ciddi ve sonuca göre aydınlatıcı bulamadım. Gönül isterdi kı saym İslâmcıoğlu bugünkü koşulların neler olduğunu bir bir ortaya koysunlar ve sonuca ondan sonra varsınlar. Şimdi biz yazılarmda bulamadığımız ve devalüasyon bakımından önemli saydığımız sorulanmızın aydınlatılmasmı bekliyelim. O Altın veya altın döviz stokumaz yani nakdi ihtiyatlanmız nedir? Bir devalüasyon operasyomınn karşılayabilecek yelerlikte mîdir? ($) Devalüasyonun desteklen mesi için âdil bir vergi sistemine ihtiyaç olduğuna göre, ne gioi bir vergi sistemi düşünülebi'inir? Bugünkü ortam sermaye vergisi ihdasına ne derece müsaittir? O Memleketimizde tam mânasıyle enflâsyon durmnş mudar? Bir yandan enflâsyonist tutnm devam ederken. devalüasvonun tahakkukn ne sekilde olacaktır, (î) Bütçemiz muvazi midir? îktisadi muvazenemu tam mıdır? Merkez Bankası nakdi ihtivatlannın erimesine ne şekilde Tianl olunabilinirî Dvs borçların ödenme güçlükleri nasü ortadan isaldınlabilinir? 41 DevalüMyon için cn «ystın n n ı n gelwi«> mmılekettınizde ekonomik. »osval ve DOII Aydınlatıcı bulmadım S VEFAT Yanyalı merhum Abdullah Hamit ve merhume ^esime Karaata'mn oğullan, İlhan Karaata'nm eşi, Seza Tanar'm damadı, Kimyager Zişan Karaata, merhume İclâl Babacan ve Fatma KaTaata'nın ağbeyleri, merhume Asiye Pertev Babacan ve Zübeyde Aksoyun dayıları, ZeTOep; Fuat; Serap; Bülendin büyük dayıîan Tekel İdaıesinden emekli Sonuç r.lamadığı halde anlar, bilmediği halde bilir; duygulanmadığı halde duygulanmış görünüp azınhk akıntısına kvirek çeken gençliğin sorunlarınm çözümü, anababaların eğiticiliğinden, çok küçük yaşta baslıyan etkileyici bir oıganize eğitimin işıdir. Sosval şartlar ve millî kültürün ışığında. çözümlenmesini gönülden arzuladığımız egitim sorunlarımız ve çözümienme gere£.ı, bu konuda da olanca açıklığıyla kendini gösterrr.ektedir... Sorunları çözümlenmiş bir genç liğin, topluma yapacaeı etki çok lu olacaktır. Mesut OZGEN A. Ü. Eğitim Fakültesi Ş. Karaagaç A CELflL EARAATA 20 8'1967 tarihinde Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesı 30'8'1967 günıs Bebek Camiinden kaldmlarak Zincirlikuyvı Aile Kabristanırvdeki istirahatgihuı» konulacakhr. Allah rahmet «ylwin. Cumhuriyet 10182 BÜYÜK BtR KAYIP Girid'in Hanya eşraftndan merhum Mustafa Behçet Bey ile, merhume HSsna Hanımın oğ'tu, merhume Fitrat Hanımın zevci, Zati Ongunsu'nun ve Arkecloğ Nirnî Ongunsu'nun b baları, Nejat, Vedat; Ahmet Ongunsu'nan büyük babaları; Türk maarifine uzun yıllar büyük hizmetlerde bulunmuş, Mektebi Mülkiye'nin Siyasal Bilgiler Okulunun ikinci kuruluşunda kurucu Müdürü, İstanbul Halkevinin kurucu başkanı, îstanbu! Muallimler Cfcmiyetinin kurucularından ve başkanlanndan, Yüksck Öğretrnetı Okulu Müdürlerinden, Türk Tarih Kurumu üyelerinden. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlarından emeklî her yaş için PİYANOSOLFEJ BALE Meleknaz; Mecidiyeköyü ortakla cadd%» 2 2 Tetefon 47 3153 Üâncılık: 1881/10174 DOE1OR Ord.Prof. Ahmet Hâmit Ongunso iki yüdan beri çekmekte olduğu hastaJıktan kurtulamıyanüt. 28/29 ağustos gecesi Hakk)n rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 31 ağustos perşembe günü öğle namazmı mütaakıp Beyazıt Camiinden kaldırılarak İstanbul Üniversitesinde yapılacak merasimden sonra Zincirlikuyu AUe Kabristanına defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. ÇOtUKLARI T. Ziya Kırbakan Deri Saç T« Zührevi Hastalıklan Mütehasnn tstlklll Cad Parmakkııp) No: M Tel: M I I TJ C LUlUiUA i^ t ^ 4<j i .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle