Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 19 TemmtK 1967 SAHtFE Rusk yeni bir ' Deniz piyadeleri mevzilerine saldın durursa Kuzey Vietnamın bombardunanına son verilecek WA8HİNGTON, (a.a. AP Radyolar) merikan Dışişlerl Bakanı Dean Rusk'a gore, Amerikanın Kuzey Vietnamın bombar dımanma son vermek içın Uen Eüreceği şart, kilit noktalanndaki denız pıyadelerinin mevzüerine saldmlmıyacağına dair Kuzey Vıetnaralüarın teminat vennesl olabilir. Mıami Beach'te bir sendika top lantısında soz alan Rusk, Amerikanın Vietaamdaki hava akınlannı durdurmak içın «Şartlan görüşmeye» hazır olduğunu açıküyarak, cGörüşmeler devam ederken Knzey Vietnam birliklerinin Amerikan piyadelerine saldırmıya eağına emin olabilirsek, Kuzey Vi etnamı bombalamaktan vazgeçebiliriz, bu konnyu görüşmeye ha•orız» demıştır. Busk aynca, Vietnamda erişilecek herhangi bir çozüm yolunun Kamboçyanın tarafsızlığı ve Laosta anlaşmalara uyulznası nokta larını da içine almasının gerektiğini belirtmıştir. «Biz, Knzey Vietnamdan bir gantim toprak istemiyoruz. Bülün istedigimiz, Hanoi'nin Laos ve Güney Vietnamda silâhlı miidahaleye son vermesi ve bu filkelerin hükümeUeriyle uğraşmayı bırakmasıdır. Biz, barış hak A kmda konuşmak için hazınz. Fskat Hanoi'den birinin de buna ce vap vermesi gerekmektedir» demıştiT. Girit'te «Yıkıcı bir teşkilâtın» ** • 8 uyesı Münich'te sokak ortasında tutuklandı (Dış Haberftrr Servisi) arkadaşını yaraladı AJANSLAR * RADYOLAR açıkladı Tü'RKJYE Fleming özentisi S ngilterenin 7,M0,M« tirajh «News Of The World. Pazar gazeI tesinde, Türk turizmini baltalayıa nitelikte ağır bir yazı çık.'mıştır. SIMON REGAN adlı bU muhabiı. Ud Ingiliz kızın Türkiyede başından geçtiğini ileri sürdnğü maceralan nakletmektedir. Röportajı hayli mubalâğalı bulduğumuzu soylemek isteriz. Meselâ muhabir, damarlanndaki kanı son damlasına kadar çekilerek cesedi Boğaza ahlanlardan, uzerine çullanan bir Turk erkeğini saç sprayi ile kör edip namusunu kurtaran tngiliz kızından bahsederek vatandaşı İan Fleming'e taş çikartmaktadır. Ortadoğuya emnıyet ıçinde akın eden yüzlerce Ingıliz otostopçusu, Türkıyenın îngiltere, îstanbulun da Londra olmadığını farkedebılseler, jonradan başlarına gelen felâkeüerin bir kısmı önlenebilecektir. Her yıl kız otostopçu, ırza tecavüz, uyuşturucu maddeler ve ırza geçme hıkâyeleri ile tngiltereye donmektedır. Ancak hâdıseler o kadar uzakta olmaktadır ki, sadece kurbanın yakınlan durumun farkına varabilmektedırler. Sally Gardner ve Rebecca Bowing isminde ü i Londralı kız, Turkiyeden bazı gerçekler öğrenerek donmuş bulunuyorlar. Yanlarma teyp de alan kızlardan Selly şunlan anlatmıştır: « Yabancılardan birçok akıl almaı hikâye dinledik ama, lisan dolajısi.Nİe bir yanlış anlamayı onlemek için sadeee ingiiizce olanlan teype aldık. İlk olarak 19 yaşında Londralı bir daktilo ile konuştuk. Otostop yaparak tngiltereye donerken Tunanistan» nğramıs, ahbaplanmn yanında kalıvordu. Istanbulda başından geçenleri jöyle anlatb: Manchester'den bir lngiliz kızı ile Istanbulda karşılaştmı. Bir Türk genci ona şehri gezdiriyordu. Ertesi gün bnluşınaya karar verdikse de o gelmedi. Birkaç gun sonra Kapalıçarsıdan geçerken o Türku gordıim. Isportalardan birinin onıinde durmuş pazarlık ediyordu. Tam kendisiyIe konuşacağım sırada kızın giyim eşyalarmı sattığmı gördura. Ashnda polise haber vermem hcrhalde daha doğru olurdu ama, Işe kanşmaktan korktuğum için ses çıkartamadım. Bildiğim kadan kızı bir daha goren olmadığıdır!» Orta Ingıltereden bir ö?renei de otostop macerasmdan donujte ü i ay doktor tedavisi görmek zorunda kalmıştı. İftimas ve rüsvet aşbakan Deroirel, devlet 1 •> J dairelerine yaptığı blr ta} P J mimle Utimastan vazgeçümt *^ mesini istemiş. Başbakanm bu tamiml yapmaya mecbur oluşunun tablosuna görüyor gibiyim. Türkiyede iki şey vardır: Ve daima olmüştur. Riişvet ve iltimas. Hele inhitat devrinde Osmanlı Imparatorluğunda rüşvet resmî irat sayümış, memuriyetler bedeli mukabilinde satdmıs, ütimassa tâyin âdeta muhal halini almıstısert padişahlar, sert vezirlerbunlann biraz önüne geçebflmiîtir. Hâlâ da rüşvet ve iltimas yoktur diyemeyiz. Nisbeti nedir bilmem ama başka memleketler de de, hattâ komünistlerde de rüsvet ve ütimas vardır. Zaman zaman o memleketlere ait sızan haberlerden bunları öğreniyoruz. İyi ve çabuk işliyen bir devlet mekanizması ve gayri şahsî çalışan memurlar olmadıkça bu iki hastahk her devlet dairesine bu^ laşır. Biz Hukuk Mektebinde oknrken rüşveti, «bir memunın yapıp yapmaması elinde olmıyan bir şeyi yapmak ve yapmamak İçin para, menfaat, hulâsa bir avanta alması» diye tarif ederlerdi. Hukuls ilerUyor ve Uerledikçe insamn parmakları arasından kaçıverecek kadar kaypak bir hal ahyor; onun için bu eski tarifin hâlâ makbul olup olmadığmı bilmem; ama cari tatbikat (!) buna nymatctadır. Hiç bir devlet rüşvetl istemez. Hattâ kendisi rüşvet alan bir âmir dahi dairesinde işlerin rüşvetle bozutaıasuja ran otmaz ve eğer kendi rüşvet almasa ve al* dığrm da etrafmdakiler bilmese, maiyetinde rüşvet alanlan perişan eder. Bugün dün de olduğn gibl rüşvet iki türlüdür: Birisi normal bir işin çabuk yapılması veya normal yürümesiue engel olunmaması için verilen şeydir. Bu rüşvetlerin en zararsızıdır. Ve daha ziyade alt kademelerde jörülur. Bugünkü hayat ve ücret şartlarına gore artık bu rüşvet olmaktan çıkmış, âdeta bir nevi mua* mele harcı olmüştur. Rüşvet* lerin en masumu budur. Verilmesi kimseyi zarara sokmaz. Bu, pa ra ahşverisi miktan itibariyle ehemmiyetsizdir; fakat bir çok yerlerde artık ayıp olmaktan çıkmış, cari muamele haline gelmiş* tir. Bence bu bir ahlâksızlık de* ğil. sadece ekonomik bir zarurettir. Elverir ki haksızuk ve yolsuzlnğa sebep olmasm. Asıl endişe edüecek rüşvet, büyük kademelerde, büyük ehernmi* yette işlerde işin veçhesini değistirmek için verilen e ahnan pa* radır. Bunlann verilip ahndığı teratiirle ortaya çıkar. Tevatür her zaman doğru olmıyabilir; ama rüşvetin karıştığı işte öyle sırıtkanhk olur ki şüpheler ve dedi. kodular hemen hakikat kuvveti kazanmaya başlar. Bunun Osmanlı devrtne, Meşrutiyet, Cumhuriyet devrine ait mi* salleri vardır. Zaman zaman hü* kümetler bu yolda zecrî harekete geçmişlerdir. Ama rüşvetin önüne geçememişlerdir. Rüş\eti her zaman işin sahibl olan umum müdür veya bakan ahnaz. Hattâ hiç haber i olmadan o işe yardım eder, bir dostluk, bir akrabalık, bir selâm, bir ye* mekte beraber olmak, bir fotoğ* rafta resmi çekilmek suretiyle dairelere «büyüklere yakınlık» baskısı yapan ne girgin, ne işgüzar adamlar vardır ki, sizin na* mmıza rüşvet alır.. cebine atar. İş, olacağı vardır olur. Ve sizden teşekkür bekler. Böyle şeyler her gün memleketimizde olmüştur; olabilir de.. Rüşvet alan ve veren yakalanmaz. Yakalanmak için pek aptalca yapmak lazımdır. O kadar acemi çaylak da bu işlere giremez. Ashnda yetki sahipleri iş takip* çiliği 0e tanınmış kimselerle pek sıkı fıkı ounamalıdırlar. Vekiller dostlan da olsa böylelerine Sen benim yakamı bırak artık! demelidir. Demezlerse adamın işl bu! her karanlık işte müşterisine: Dün akşam gene beraberdün.. görmedüı mi gazetede? diye bulaştınr. Böyle bulaştırılmış kurban vekiller, müsteşarlar, umum müdürler görmüşüzdur. Türkiyede büyük alış verişlerin hepsmde iş görsün görmesin, salâhiyeti olsun olmasm! Bir kaç kişi para alır. Bu para o işin kazanılmasını tahakkuk ettirmiş olmanın ücretidir. Haklı mıdır, hak sız mıdır? Aratnaya lüzum yok!.. Bugün büyük küçük her işin umumi masrafları arasında komisyon namı altında böyle bir para vardır. Bakımz ne kadar açık yazıyorum. Zamammız riyazî gerçekiere bile şüphe ile bakan bir evo* lüasyon halindedir. Namus, doğruluk, vefakârhk, terbiye, güzeilik, iyilik gibi mefhumlar şundi başka başka çehreler almıştır. Hırsızük, yağmacüık, yangıncılık eçer bir ideolojiye baflanmak suretiyle hoş görülmüyorsa her halde irsi, örfî veya içtimaî bir ma* zeretle temize çıkanlmaktadır. Onun için devlet işlerini mutlaka oto kontrol bir sisteme, polisefal teşkilâta bağlayıp doğruluğu ile tanınmış demir çibi bir adamın son sözüne güvenmekten gayri çare yoktur. Iltimasa gelince; seçimle gelînen verlerin etrafı daima işe yaramaz. adam kavırmakla geçüıen bir dostlar duvarivle çevrilmiştir. Va bunlan kıracak, ya bir çöpçüyü dahi değişmez şartlan taşıyan usul ve tüzüklere göre alacaksınız. Çünkü en küçüğünden en büyüğüne kadar bizdeki partilerin bünyeleri adam kayırmak, mağdnrlan yerleştirmek vaadlyle gelişmiştir. Hayatlan bununla kalmdir. Bunu nasıl kaldırabUir* siniz? Kendinizi feda etmeden? B. LONDRA, (AP) Ingiliz Hü kumeti yaymladığı «Beyaı kitap» ta savunma masraflarında buyük indırmelere gırişileceğinı açıklamıştır. «Beyaz kitap» ta açıklandığına gore, Ingılız Hukumeti Uzakdoğudakı askeri personelinin uçte binnı de indirmeyi kararlaştırmıştır. İngilterenin Singapur, Malaysiya ve Uzakdoğu deniz kuvvetleri emrinde 80 bin kişi çalısmaktadır. PARÎS, (a.a.) Madeni elbiselerin yaratıcısı «ilerici» modacı Paco Rabane, bu kez de lsraıl Savunma Bakanı Mose Dayan'dan esınlenerek hanımlar ıçin kıymetli taşlarla suslü goz bandlan hazırlamıştır. İngilfere savunma masraflarında biyiik kesinti yapacak M ÜNİCH Mustafa Ergın adında 27 yaşlarında Hopalı bır Türk işçısi, Münich'te cadde ortasında arkadası Çanfcın lı 33 yaşındaki Ömer Güler'i tabanca ile vurarak ağır surette ya ralamıştır. «Dayan» modası MUNİCH Belçıkadan Türklyeye izinli gelmekte olan bir Türk ışçisi, bır trafik kazası s o nunda ölmuştur. Eekir Özkan, arkadaşlan ile Bel çikadan bır arabaya binerek Tür kıyeye gelirken arabaları Münıch civannda Stırerkheim'de «Autobahn» üzerinde firıza yapmıştır. Arabadan inen Bekir, «Autobahn» da karşıdan karşıya geçmek isterken aksı istikametten 160 kllometre hızla gelmekte olan bir «BMW» otomobılmin sadmesine maruz kalmış ve derhal ölmüştür. Bekir Ozkan'm üstünde ve çantasında yapılan aramada 20 000 Turk lirası ile 24.000 Belçıka fran gı bulunmuştur. NTJRENBERG Nürenberg'te çalışan Fettah Alkan adında bir I Turk ışçısı geçırdığı bır trafık kazası sonucunda olmüştur. TINA Yunan cuntası, Girit adasmda kurulan ve hüHavanın guzel olmasından istikümeti devirmeyi amaç edifade ederek gezmeye çıkan Fetnen bır mukavemet teşkılâtını or tah Alkan «iki numaralı devlet yo taya çikardığını ve sekiz klştyl lu» nda Donauwerk Ausbourg atutukladığını açıklamıştır. rasında onundekı arabayı geçmek isterken, birden arabasının Komünistler tarafından idare elâstiğı patlamış ve yoldan çıkdıldiği büdirüen teşkilâtın bütün maya vakıt bulmadan arkadan ge organlan ve çalışmalan tesbit elen arabaların sadmesine maruz dılmlştir. kalan otomobılının içınde olmuş tur. Bu, 21 Nisan Hareketüıden bu MUNİCH İki genç Türk iş yana ortaya çıkarılan ilk mukaçısınden bın nehırde boğulmuş, vemet teşkilâtıdır. bırı de gırdıgl nehır sularırun çok Yunan tçişleri Bakanlığı tarasoğuk olması sebebıyle kalbı dufından yayınlanan bildirıye göre, rarak olmüştur. Bırıncı olay, Münich'te olmuş, teşkilât Girit adasındaki mahalll «BMWı otomobıl fırmasında çalıkomunistler ve ban gençük kuşan Erzurumlu 21 yaşmdaki Gunruluşlannın çalışmalarıyle ortagor Eroltu, sennlemek içın «Isar» ya çıkarılmıştır. Gençlerden banehrme gırmıştır. Yuzme bılmiyen Gungör sulara kapılarak süzıları, Papandreu'nun Merkez Bir ruklenmiş, Güngdr etraftan yetiliği Partisine kayıtlıdır. şenler tarafından nehirden çıkaYapılan baskında el il&nlan ve rılmışsa da çok su yuttuğundan kurtanlamıyarak olmüştur. bol miktarda askeri hükumet aİkincı olay, Aschafîenburg'ta ol leyhtan broşür ele geçirilmiştir. muş, 15 yaşlanndakı Aykut Kaya, Teşkilâtın elinde Yunan komüsennlemek üzere «Kahl» nehrıne nist partisinden ahnan baskı ma gırmiş, fakat, nehrın suları çok kineleri bulunduğu bUdırümektesoğuk olduğu içın anıden kalbi durarak olmüştur. dir. Â BİR KİLO KAN piyasada mevcut on beşe yakın markanın toplamından neden fazla satılıyor ? > \ X • " V O da başından geçenleri şöyle anlattı: Çok iyi blr çocukla Romada ahbap olduktan sonra beraberce Yunanistandan geçip Istanbula kadar gittik. Oraya vardığımız zaman her ikimizin de parası hayli azalmıştı. Kaldığunız oteldekilerden iyi ingilizce bilen birisi neden kan vererek para kazanmadığımızı sordu. Türkiyede bir kilo kan a beş sterline kadar oduyorlar. Ben çocnkken sanlık geçirdiğimi soyleyerek bu fikre yanaşmadunsa da arkadaşım Dave bayağı heveslendi. Bizimle konnşan adam, kanı hastahanelere de satabileceğiraizi, fakat kendi tanıdığı bir doktornn iki misll para ödediğinl anlattı. Ben duyduklarımdan şüphelenmiştim ama, Dave'nin aklma kötü bir şey gelmemiş olacak ki ertesi gun gitti. Onu bir daha gormedim. Bir gun sonra kanı fon damlasma kadar cesedini Boğazdan çıkartfüar. Hemen polise gittimse de yakm bir akrabası olarak resmî bir müracaatta bulunaraazsam bir şey yapamıyacaklarmı soylediler* Turkıyede kadınlar ortada fazla görünmedikleri için erkekler ba$ka >erlerde eğlence aramak zorunda kalıyorlar. Sally ve Rebecca da şunları anlattılar: Batı tngiltereden iki kızı arabamıza aldık. Bnnlar Türkiyede kamp yaparak tatil geçirmeye gehnijler ve çadulannı tstanbulon Kuzey Batısuıda kampinge kurmuslardı. Asağıda okuyacaklarınızı kızlardan biri anlatmıştır: Selânikten geldiiimiz için övlesine yornlmnstuk ki erken yatıp nynmaya karar verdik. Saat 22J0 da göılerim hemen kapandı ve sabaha karsı dörtte erkek sesleriyle nyandım. Bu seslerin nereden geidigini dnsünmeye vakit bnlamadan dört kisi çadıra doldular ve biri benim üzerine çnllandı. Bereket bemen elimin yanında bir knlu saç spreyi vardı. Bnnn adamın yüzüne nkınca gözleri görmez oldu. Ellerinden knrtnlarak kendimizi çadırdan dısan attık ve dehşet içinde koşarak azaklarda bir çnknra sıgındık. Orada bir saatten fazla korkudan titreyerek bekleştik. Ortalık ağarmava baslayınca geri dfinduğümüzde eşyalanmızın yerinde yeller estiğini gördük. Bereket \ersin otomobilimize dokanmamışlardı. Hemen binip kapılan içeriden kitleyerek dehset içinde oradan nzaklastık.» Münasebetsiz partiler Istanbulda verılen partilere, bütün Ortadoğu da münasebetsizlikleri ile meşhur olduğu halde, lngiliz gençleri hâlâ kendi memleketlerinde verılen partılerdekı gibi eğleneceklerini sanarak gitmekten geri kalmıyorlar. Sally ile Rebecca bu hususta şnnları açıkllyorlar: < Bu karanlık ve kalabalık evlerde birçok lngiliz ilk defa uynstnrnca maddelerle ünsiyet peydah ediyorlar. Bn kalsbalığa girer girmez hemen elinize bir içki bardağı tutnstoruyorlar. Kulaklannu da gürültülü bir müziğin nğnltusn yankı yapıyor. Herkes size dost görünnp elinize rakı bardagıru tntnsturnvor. Ikrara edilen ve tadı değisik olan ngarayı reddettiğiniz takdirde, hayretle yüzünüze bakıyorlar. Kalabalıkta beraber geldiğiniz arkadaşınızı kaybediyorsnnnz ama hemen baska biri >anınıza yaklaşıp çene çalmaya başlıyor. (Herkes Ingilizce konusmaktadır.) Bir kaç kadeb içki ve bir kaç afyonla sigaradan sonra artık herseye hazır sayılırsımz. Zaten hazır olmanız sarttır; zira bn tip partilerde daima arkada karanlık odalar mevcnttnr. Bir saatten sonra yer sarmaş dolaş insanlarla dolmaktadır. Eğer afyonla sigarayı ilk defa içiyorsanız, biraz sonra kendinizden geçip, parti de daha sonra olacak pislikleri göremezsiniz^) \ \ X * •* ı... •» V * " ' ' S * * < j ^ * Fransa semasını bir uçan daireler sürüsü kapfadı l s cüiihü.... Arçelik, buzdolabı sanayiinde önderlik yapan bir firmadır. Ihraç edilen yegâne buzdolabı olması hasebiyle Arçelik, bütün yenilikleri ve en üstün kaliteyi sizlere sunmak mesuliyeti ve mecburiyeti altındadır. Bütün modellerde otomatik defrost, plâstik kaplamalı ve istenileı» yüksekliğe göre ayarlanabilen raflar, voltaj düşüklüğüne karşı imal edilmiş özel ekovatlar, iki senedenberi piyasamızda renkli dolaplar, 4 modelde plâstik iç gövde, her bütçeye uygun değişik ödeme şekilleri, 5 yıllık gerçek garanti, en yaygın servis ve bol yedek parça yalnız ARÇELtK'tedir. Milletimizin büyük çoğunluğu Arçelik'i tercih ediyor. Milletçe Arçelik'e gösterilen güven, size de güven verecektir. • her hafta bir çekiliş, her hafta 50.000 LİRA İKRAMİYE • her hafta üstüste kazanabilmek imkânı yalnız Arçelik'tedir bütün ihtiyaçlara cetap teren 5 Arçelik tnodeliı 6,5 ayak 4,5 ayak 8 a 10,2 ayak i'ak 12,5 ayak nceki gece, bir «Uçan daireler sürüsünün» Fransa semasını kapladığı anlaşılmaktadır. Gerçekten, Parıs boigesmde pek çok kısı saat 01.15 civarında genellıkle «Mahıyeti meçlınl cisimler» diye adlandırılan seyleri gozleriyle gorduklerıni belırtmektedırler. Aynca ÎMantes ve Strasburg semalarında da birçok pılot «Uçan daırelere» tesadüf ettıklerinı bildırmışlerdir. Villenoble şehri halkından biri gorduklerini şöyle anlatmaktadır • «Saat 01.20 de is dönüsü istasyondan çıkarken gökyüzünde ısıkh iki knyrnğn olan çok parIak bir cisim farkettim. Isık saçan bn cisim üçyüz, dört yüz metre yükseklikte kayar gibi ilerliyordn ve hiçbir motor sesi de dnynlmnyordn. Tumncu ısıklar içindeki cisim Knzeybatı ybnünde ilerliyerek nfnkta kayboldu.» New Haven'e gıden «Valencay» fenbotunun denızcileri ise Dİ3ppe açıklannda mahallî saatle 01.15 de gökyuzunde hareketli ve ışıklı altı cısım gördâklennı anlatmaktadırlar. Bunlara gore, renklerı turuncuya çaalan bu «ateş toplan* nın panldayan kuyruklan vardı. Tayfalardan bırine nazaran bu «Filo» bır dakıka kadar sonra gecenin karanlıklan içinde kaybolmuştur. PARİS, (a.a. AP) rarengız cisimler gorduklerini bıldırmişlerdır. Şımdıye kadar herhangi bır teşekkül bu «istilânın» teknık izahını yapmamıştır. O TAHRAN, (AP) Iran Imparatorıçesi Farah Pehlevı'nın, 26 ekim tarihınde yapılacak olan «taç giyme» torenınde takacağı zıynet eşyaları ve elbıseleri, dünya basmına açıklanmıstır. Subaylar Kulubunde, ellerinde coplar bulunan askerler tarafından korunan bır basın toplantısında yapılan açıklamaya gore, Melıke Farah, beyaz saten bir elbıse, aynca yedı metre uzunluğunda yeşıl kadıfe rob (beyaz derı yakalı) gıyecek tir. Melıke, eskı Iran yapımı suni mcı ve kırmızı, yeşıl ve sıyah taşlan olan bır kolye takacaktır. Fransız terzi Pier Catiger, emrine verılen 30 kadm ve erkek yardıma ile gunde 16 saat çalışarak, tualetı iki ay içinde bıtırmeğe uğraşmaktadırlar. Şah, askeri ünıforma gıyecek ve 49 yıl once babası Rıza Pehlevı tarafından takılan tâcı kııllanacaktır. Farah'ın giyeceği tuvalel açıklandı Orly hava alam kontrol kulesıne de, bırçok pilot uçus sırasında gokte parlak bir takım es VEFAT .Merhume Besıre Ölcerin esi. Adü. Bedrettın Nurettın. Yuksel. Senay'ın seveilı babaları, Server Olcer'ın kavmbabası, merhum Hacı Mehmet Alı Ölcer. Avse Olcer'm kardeslen. Tevfık Olcer. Münıo Ölcer'ın aeabevlcri. Havrıve Olcer. Turkân Ölcer'm kavınbıraderlerl. Ahmet Cavit. Teoman. Tavfun. Necdet. Neclâ. Fatıh. NOket Olcer. Hatice Savın. Suna Ansov'un amcaJan. Gazıanten esrafından. 18 71967 eunü vefat etmıstir. Cenazesi 19 7.1967 carsamba (bu «ıınl ikindi namazım mırtaakiD SısB Camltaden alınarak ZincirIıkuvudakl ebedl lstlrahate&hına tevdi edilecektlr Jeni Ajans; 5514/8591 (Cumhuriyet 8804) ÖLCER AtLESt 95 155; 185 210 235 \ 1.450 LİRA peşin V L ENM E MARİA LUZ PRAT ile YÜKSEL YAZGAN \ 257.1967 Frankfnrt (Cumhunvet 8600) 2.210 peşin LİRA 2.630 LİRA peşin 3.050 LİRA peşin 3.420 LİRA peşin Abdüssamet Ölçer (Cummurlyet 8602)