Katalog

CUMHURİYET 27 Hariran 1967 SAHtFE ÜÇ Konstantin ayrı Cunta ayrı şeyler söylüyor K ATİNA, (a.a. AP Radyolar) ıral Konstantin, Selânik Yunan KnlObttnde «Ordudaki siyasi ihtiraslan önleme.konusuna değinmiştir. Ordunun, «tamamen ulusal olan görevi»nin sınırlarmı asmaması gerektiğini bellrten Kıral Konstantin şunları eklemiştir: « Hepimiz ulusun daha iyi bir hayat şekline erişmesini istiyoruz. fakat bu amaca kısisel çıkarlannuza kapılmadan ödevlerimizi yerine getirmekle ulaşabiliriz.> Ancak, cuntanın yan resmi söz ' sındaki gerginliğin belinneye başttcari ilişkilerini bozmağa mâtuf eüsü «Elefteros Kozmos», Kıralın ladığı da bir gerçek haline gelmis hareketlere basvuran Sovyet tarafı tir. olmuştur. görüşlerine aykın yayınlarda buYunan Hükumetinin, Yunanista Yunan tarafından Yunan Sov lunmaktadır. Çok partili demokranın Sovyetlerle ilişkilerini zedeleyet ilişkilerini baltalamaya çalıştıtik hayata cuntanın dönmek arzuyecek bir eğilim içinde olduğuna ğı yolundaki iddialara gelince, bu sunda olmadığını belirten bu yazı dair Sovyet basımndaki haberler da esef vericidir. Çünkü Sovyetlardan sonuncusu şöyledir: üzerine, Yunan Dışişleri Bakaniığı ler Birliğine karşı Yunan dış poli•Bize kalırsa memleketimiz Isimyetkilileri şu hususları belirtmişler tikası Başbakanm da ağzından açık lerine ve görevlerine lâyık siyasi dir: landığı gibi aynen muhafaza edilpartiler kurmakta büyük güçlükmektedir.» • Yunan Sovyet kültürel ve Ierle karşılaşacaktır. Binlerce üyesi ve elemanı, genis teşkilâtı Inceleme ve plânlama organlan kesin ve belirli ideolojik prensipleri olan siyasi partilerden bahsediyoruz. Prensip mes«lelerinde uzlaşma ve tâviz kabul etmiyecek partiler sim diye kadar bildiklerimiz gibi siyasi partiler kuraıak son derece kolaydır. Fakat bunlara artık ihtiyaç kalmamıştır. Çünkü bunlar demokrasinin mezarcıları olmuşlardır. Aralanndaki fark da ancak meydana getirdikleri zarar derecesi ile ölçüIebilmektedir.... Bu arada Moskova Atina ara DI AB ERLER I 5 kıt'ayı kapsayan ilk canlı televizyon yayını yapıldı LONDRA, (a.a. AP) Hindistan'da Mihracelerin imtiyaz ve tahsisatları kaldırılıyor Yeni Delhi, (a.a. AP) ongre Partisinin Merkez Komitesi, 19 yıl önce Hındistanın bağımsızlığını kazandığı sırada Hındıstan Prenslıklerine verilen imtiyazlarla devlet bütçesinden ödenen tahsisatın kaldırılmasına karar vermiştir. Iktidar Panısinin Merkez Komitesıni bu karara goturen sebep, son genel seçimde Mihracelerin oynadıklan sij'asî rol oi muştur. Mıhraceler, parlâmento da ve eyalet meclislerinde 100 e yakın sandalye kazanmış ve çok kere Kongre Partisı adaylarını yenilgıye uğratmışlardır. Mihracelere devlet tarafından ödenen tahsisat eyaletın genışlığine gbre değişmektedır. Bundan önceki Haydarabad Nizamı yılda 5,000,000 rupı (6 milyon T. L.) almakta idi. Şımdıki sadece 2,000,000 rupi almaktadır. Kongre Partısınden mılletvekıli olan Tehrı Gorval mihracesi, Merkez Komıtesinin kararını haksız bulmuş, «Eski ida recilerden çoğn siyasete hiç kanşmamakta, geri kalanlar da Kongre Partisini desteklemektedirler» demiştir. Mihraceler şimdiye kadar adli kovuşturmadan masun ve gelir vergisinden muaf tutuluyordu. hadiseler arasında Hürriyef telâkkisi flniyet denlnce ben fertlerin hürriyetini anlarun.. üst tarafı da hürrivettir ama, muayyen adamların hürriyetidir. Meselâ: Stalin devrinde Rusyada hürriyet vardı.. ama yalnız «Stalin» hür idi. Ondan sonrasını hakgetire!.. Bugün de Sovyet Rusyada belki birkaç kişi hfirdür. Üst tarafı muayyen ve etrafı çevrilmiş bir bahçede gezinebilenler kadar hürdür. Bunlan şikâyet için söylemiyorum. Bir müşahade olarak yazıyornm. Hürriyet, medenî âlemde şahsın başkasına zaran olmadaa her uısaiTufta bulanabilmesidir. Ne var ki bu başkasına zarar verme unsuro tefsire ve telâkkiye bağlıdır. Siyasî hurriyetlerin mevcut oldnğu memleketlerde siyasi kanaatler taşımak serbesttir. Ancak bunlardan memleket nizamını bozacağmdan • emsaline bakarak • korkulanlar yasaktır. Din keyfiyeti de böyledir. Herkes bir dine <âlik olmakta veya olmamakta serbesttir. Bunun icabı olan ibadetler de • âmme düzenini bozmamak kaydiyle • serbesttir. Nitekim Rusya, bolşevikUğin ük senelerinde dini, ibadeti yasak etü. Kiliseyi kapattı.. lâkin önüne geçemedi.. nihayet kendine mülâvim din adamlan buldu ve yetiştirdi. Kiliseleri açtı.. Ne uzağa gidiyoruz. «Stalin» in bızı: Ben Allaha inanmaya başladım. Bu ihtiyaa bissettim. diye beyanat verdi. Yani insanlarm şahsî ve vicdanl tasarruflanna karışmamak lâzım.. G«çenlerde de yazdım. Bizim basın De tngiliz basını hürriyet bakımmdan aynı seviyede imiş.. gü • zel şey.. yalnız bizim bir ufak farkımız var. tngilterede bir adamın kansiyle odasında neler yaptığını, metresiyle nasıl eğlendiğini gazeteler yazamaz.. yani hususî hayat «mahrem» dir. Kimse ona ilişemez. Çirkin olsun, güzel ol • sun. Buna dokundu mu ağır para cezası ve tazminat öder. Bizde bu iş daha rahattır. Bizde de adamın kaynanasiyle nasıl kavga ettiğini, karısının kombi • nezonunu nereye sakladığını ve daha açık saçık şeyleri yazılabilir. Hattâ bunn bazan • her zaman değil • masum niyetlerle yaparız. Geçenlerde tecavüze uğrayan bir yavmnun bu felâketi aniatan en acı ve açık sözlerini ve tafsilâtını yazdığımız gibi.. tngilterede bn yoktur. Çünkü orada basm hürriyeti, basın şerefi Oe paralel gider. Birini ötekinden ayırmazlar. Ayıran olursa duman ederler. Ama buna mukabü her yerde cinsî hayatları yasaklanmış, cezalara bağlanmış olan horaoseksüellerin başkasına zaran olmayan ba durumlannı îngütere «tamamiyle şahsî tasarruf» olarak kabul etmiş ve bazı yasaklan kaldırmış tir. Tafsilâtını bilmiyorum ama Parlâmentoda da bu iş rahatça konuşuldu.. demek ki tngiliz camiası bundan zarar görmüyor. Gelgelelim Amerikaya.. hani ora sı daha rahat savılır ya!.. Öyle değil.. şu haberi «Le Monde» da okudum: «Homoseksüeller bundan böyle Amerika tâbiiyetine geçemiyeceklerdir. Kanada tebeasmdan İ3 yaşlarındaki CHve Michael Boutilier admdaki bırisj aleyhinde muhaceret bürosu yetkililerinin almış olduğu karan Birleşik Amerika yüksek mahkemesi tasdık etmiş • tir. Mahkeme bu karanru Amerıka tâbiıyetini iktisaba dair olan 1952 tarihli bir kanuna istinaden ver miştir. Bu kanun herhangi bir ruhl hastalıkla malül olanlann A merika tâbiiyetini iktisap edemiyeceğini sarahaten zikretmekte dir.. Anlaşılan Amerikahlan Haydi kendi tebeamızdan doğmuş olanlara razı olalım.. ama dışandan gelecek sapıklara da ihÜyacımız yok.. demişlerdir. Haklı bulurum. K OSİGtN'in Genel Kurulda Amerikaya ağır dille çatmasından altı gün sonra Glassboro'da 40 yıllık dostmuşcasına JOHNSONlarla aile fotoğrafı çektirmesi, Sovyet diplomasisine hâs bir özelliktir. Dünya kamu oyuna karsı suçladıkları Amerika ile kapah kapılar arkasında uzun vadell çıkarlarını görüşebilmektedir.Sovyet Başbakanının B.M. Genel Kurulundaki sert konuşmasımn Zirve Konferansı Uıtimalini bertaraf ettiğini ilerl sürenler, yukan • daki gerçeği gSzönüne almadıklan lçin yanılmışlardır. Estirilen samimiyet ve iyimserlik havasına rağmen silâhsızlan • ma dışında önemli bir ilerleme kaydedilemediğinin açıklanması, sürpriz yaratmamıştır. Çünkü hiç kimse çapraşık Ortadoğu buhranının bugünkü şartlar altinds Glassboro'da bir kalem darbesivle çözümlenebileceğini, KOSt • GtN'in deyişiyle büyük devletler arasında «ortak bir dil» buluna • bileceğini ummuyordu. Biz, her şeye rağmen, Glassbo • ro'nun dünyamız üzerinde dönen •Çır havayı dağıttığma, Ortadoğn buhranının hiç değilse patlayıcı niteliğini kavbettirdigine inanıyoruz. Savaş biteli iki hafta bile olmamıştır. Barışian söz etmeden önce sinirlerin yatışmasını, henüz sicak olan savaş yaralarının soğuyup aeıtmaça başlamasını bekle • memiz gerekir. Herkesin Ortadoğudaki değişen görüntüye, yeni realitelere intibak edebilmesi için daha hayli zamana ihtiyaç var. Dolayısiyle Genel Kurul müzakerelerinin, belki de kasden can sikacak şekilde uzatılmasını olumlu karşılıyoruz. Ortadoğu buhranı temmumn ilk haftasından sonra bir daha Güvenlik Konsevine gelecek, orada da tekrar çuvallar dolusu lâf edilip zaman kazanıIacaktır. t \m yone bakmak Koordinasyon Bakanı, ihtilâlin ekonoml ve plinlamacısı Albay Nikolas MAKAREZOS Basbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Korgeneral Grigoriof SPANDtDAKlS Nixon'm beyanları yankılar uyandırdı Yunanistan'da iyimserlik arttı özel "Tuhabirlmizden ATtNA A.B.D. eski Başkan Yardımcısı Richard Nixon'un Yunan başkentine yaptığı 24 saatlik ziyaret sonundaki beyanlan, buradaki yerli ve yabancı gözlemciler tarafından ügi ile yorumlanmaktadır. Bilindiği gibi Nixon, 21 Nisan ihtilâl gününden önce de o tarihlerde Tahrandan Atinaya gelmesi beklenirken, darbe hareketi yüzünden yolunu değiştirmiş ve ziyaretini ertelemişti. eş kıtada. 24 milletten 600 milyon seyircinin izlediği ilk can1, *«ıevizyon yayımı önceki ge ce yapılmıştır. «Dünyamız» adlı yayım, gece 22 de Japonyada Sapporo'da bir bebeğin dünyaya gelişini göstererek baş lamıştır. <Bu sırada Japonyada sabahın M.00 ü idi.) Televizyon Kopenhag'da bir başka doğumevini gösterdıkten sonra, Meksikada bir doğumevini göstermiştir. Televizyon ekranı iki saat sürey le uzak yakın birçok ülkeden canlı resimler göstermis, bu iki saatlik süre içinde spiker, her üç dakikada bir, dünya nüfusuna yeni bir ismin eklendiğini, dünya nüfusunun haftada 84.000 kisi çoğaldiğuu bildirmiştir. Suni peykler aracılığı ile yapılan yayımda seyirciler, Kanadadan, Avusturyada bir çelık fabrikasına, oradan Paris'e gitmiş ve televizyonun sihirli halısı üzerinde Tunusun minareleri, Ispanyanuı kayıkları ve Johnson Kosigin göruşmesine sahne olan Glassboro'yu gezmişler d lr . Öte yandan Pasadena'daki «Jet Propulsion Laboratuarından bir yetkilinin bildirdiğine göre, Aya gönderılen «Surveyor3» uzay aracının çektiği resimler içinde aydaki güneş tutulmasının ilk renkli fotoğrafı bilhassa büyük bir başarıdır. 24 nisan günü dünyanın ay ile güneş arasına girmesi ile Aydaki güneş tutulmasının fotoğrafını çeken araç, yerden görülen güneş tutulmalarının tersi bir olayı tesbit etmiş olmaktadır. Fotoğraf «Surveyor3» ile birlikte Aya gönderılen özel bir televizyon kamerası tarafından çekilmişti. Bilginler «Surveyorλ ün beklendiğinden de daha iyi çalı$tığını açıklamışlardır. B «Nâsır, Yemen'deki askerlerinl çekmeğe bajladı» Gazetelei Tür/st/ere Türkîyeye gitmeleri tavsiye ediliyor Barış zamana ihtiyaç gösteren bir nesne de olsa, bizi şimdiden doğru yöne bakmaktan alıkoya maz. Hem Rusya, hem de Ameririka, hazırlayip sundukları tasarının Genel Kurulda karar hali • ne gelmesi için zarurî üçte iki çoğunluktan yoksundurlar. Tasanlardan biri veya öteki. bir te • sadüf eseri üçte iki oy toplasa dahi, iki süper devletin arkasında bir leşmeyeeeği karar, Araplar veya tsraiUiIerin kulak tıkayacakları bir tavsiye olmaktan öteye gide miyecektir. Güvenlik Konseyi uyulması zorunlu kararlar almak yetkisine kâğit üstünde sahipse de, pratikte oradaki durumda Genel KurtıMakinden pek farklı değildir. Ortadoğuda istikrar , Amerika Oe Rusya arasında B. M. içinde ve dışında sürekli bir anlayış ve işbirliği kurulmadan sağlanamaz. Bu gerçek, gelecekte, zaman ilâcı etkisini göstermeğe başlayınca daha iyi anlaşılacaktır. Bu defa Yunan Askeri Yönetiminin ikinci ayını doldurduğu gün ge len Nixon, başta Kıral Konstantin olmak üzere ileri gelen hükumet üyeleri. kalburüstü yöneticiler ve çoğunlukla Amerikalı diplomatlarla yaptığı devamlı temaslar sonunda Başta Kıral olmak üzere Yunanlı yöneticilerin Parlâmanter rejime dönülmesini hararetle arzu et ettiklerini» soylemesi, çeşitli yorum lara yol açmıştır. îki aylık Yunan Yönetiminin geleceği, yeni Anayasanın ve seçimlerin tarihi konularını da ilgililerle göruştüğünü gizlemiyen Nixon «.. Muhataplarımın temsilî demokrasi prensibini desteklerini müşahade ettim. Bunu da en kısa zamanda gerçekleştirmek emelindedirler. Kıral özellikle bu konuda açık ve azimli idi» demekten kendini alamamıştır. «Yunanistamn içişlerine kanşmak istemediğini» de ekliyen eski Başkan Yardımcısı «Yeni bir Anayasa ile Parlâmento rejimine donmenin en kısa zamanda miimkün olabileceği ümidini» de belirtmiştir. Doldurulacak boşluk Öte yandan son yıl içinde Yunanistanda (96> siyasi parti kurulduğunu gayet iyi hatırlayan Nixon, gazetecüerin «Bütün siyasi partilerin kaldınlmasından sonra bu bos luğun nasıl doldurulacağı» sorusunu şöyle cevaplandınyordu: « Yunanistan siyasi partiler kur makta hiç bir zaman güçlük çekmi yecektir. Bunu son 20 yıllık tecrübemle söylıiyorum. Yunanlılar ser best hükumet şeklini ve her meseleyi serbestçe münakaşa etmeyi ön plânda tutan çok ferdiyetçi bir millettir. Zaten bu yüzden de kurulan hükumetler, modern bir devlette normal görev süresini dolduramıyacak kadar istikrarsız olmaktadırlar. Hiç şüphe yok ki temsilî bir hükumet için elzem olan yeni siyasî te gekküller meydana getirilmesi amacile pek çok yeni eleman bulu Kayhan SAĞLAMER | Nijcon'un, Tel Aviv*e hareketinden önce Atina Hava Alanında yap tığı bu beyanlarda dikkati çeken diğer bir konu da Cunta Hükumetindeki General ve Albaylarm, politikaya atılmak niyetinde olmadıkları yolundaki sözleri idi. Eisen hower'in Yardımcısı bu konuda şöyle diyordu: • Bugün İktidarda bulunan Ordu mensuplarınm siyasette kalmak niyetinde olduklan kanısında değilim. Aslında görevlerini tamamladıktan sonra Silâhlı Kuvvetlerdekl yerlerine dönmeyi arzu etmektedirler. Tabiatile hükumette asker olmıyan şahsiyetler de vardır. Fakat bunlann ileride ne yapacaklannı bilemem." İki aylık askeri yönetim altında sıkı bir sansür altında bulunan Atina gazetelerinde geniş bir şekilde, resünlerle ve birinci sahifelerde ya yınlanan Nixon'un bu beyanlan şu cümlelerle bitiyordu: •Amerikanın büyük bir dostu olan bu ülkeye seçeceği hükumeti tavsiye etmeğe gelmedim. Amerikan basınının ihtilâl hakkmda yaz dıklarmı ve bugünkü hükumctin iktidarda kalıp kalmaması konularındaki yorumlannı biliyorum. Elde ettiğim bilgilere dayanarak size sadece şunu söyleyebilirim: Yunanistanda bir harekete geçilmesini (başvurulmasını) gerektirecek gerçekten ciddî sebepler mevcuttu. Burada yaptığım görüşmelere dayanarak da şunları ekleyebill rim: Hükumetin mümkün olan en kısa bir zamanda geçici devreyi katedeceğini ve daha büyük bir siyasi istikrar sağlayabilecek yeni Anayasa ile bir Parlâmento hükumetinin kurulacağmı ümid etmekteyim.» Nixon'un beyanlann yorumlıyan yabancı gözlemcilerin kanısmca, 21 nisan Yunan yönetiminin ilk günlerinde esen «aşınhk» havası yatışmış olup, belki de Saray tarafından benimsenen ve hattâ desteklenen daha itidalli bir tutum üstün gelmiştir. Bu da Parlâmento rejimine dönülmesini çabuklaştırabi LONDRA, (a.a.) Dun îngilterenin güney bölgelerini altüst eden şiddetli bir fırtma beş kişinin ölümüne sebep olmuştur. Bunlardan ikısi «ulann bastığı bir yolda devrilen bir otobüste bulunmaktaydı. Ayrıca beş amatör Speleolog da içinde araştırma yaptıklan mağarayı su basması yüzünden boğularak ölmüşlerdir. Fırtınanın yaptığı hasarı rakamla tesbit etmek, henüz mümkün olamamıştır. Kampshire'de v e Kent'te dört eve yıldırım isabet etmiş, onbeş kadar evin de çatısı uçmuştur. Suların bastığı zemin katlanmn dev rilen direk ve ağaçlann sayısı, pek çoktur. Kıyıdan açıkta fırtınaya yakalanan yüz kadar küçük tekne alabora olmuştur. Helikopterler durmadan denizden insan toplamaktadır. Hollandada da 20 dakika süren şiddetli bir kasırga dokuz kişinin ölümüne ve en az yüz kişinin yaralanmasma sebebiyet vermiştir. Kuzeydeki bir kamp sahasında çadiılpr ve sra balar uçmuştur. La Haye yakınında bir işçiye yıldırım çarpmış Rotterdam limanını ziyaret eden Amerikan uçak taşıt gemilen «Essex» palamarlarını koparmış ve güçlükle bir felâket önlenmiştir. Hasarın milyonlarca florin olduğu sanılmak tadır. Avrupada kötiî bavalar: 14 ölii Öte yandan, önceki gün Yeni Delhiden ayrılan ve dun Katmandudan Dakka yoluyla Pekıne hareket eden Yeni Delhi deki Çin Buyukelçiliğine mensup on diplomat, günlerce önce aldıkları yaralann sargılarını başlannda muhafaza etmektedirler. Aralarında Büyükelçiliğin eski birinci kâtibi Şen Lu Sin'in de bulunduğu on diplomat havaalanında Nepal'deki Pakistan Büyükelçisi, Çin uyruklu b?zı kimseler ve Katmandudaki Çin Buyukelçisi tarafından karşılanmışlardır. Diplomatlar, hareketlerinden önce, hukumetlerınden yeni talımat almcaya kadar Dakka'da kalacaklarını söylemişlerdir. Başı sarüı diplomatlar B atı Almanyadaki seyahat acenteleri, son tsrail • Arap silâhlı çatışmasından sonra Ortadoğu ülkelerine düzenledikleri turistik seferleri iptal ettiklerini açıklamışlar, banş ve huzurun tehlikede olduğu diğer bütun memleketlere de seyahatlertn durdurulduğunu bildirmişlerdır. Rezervasyonlarını aylar önce yapmış bulunan Alman turistle BONN, (a.a. AP) rine acentelerin tavsiye ettiği yerler, Akdeniz ve Adriyatik sahilleri ile özellikle Türkıyedır. Almanyanın en büyük seyahat acenteleri, Türkiyeye uçak seferlerinin artırıldığmı, turistlere her türlü kolaylığın ve imkânın sağlandığını belirtmektedirler. Alman basını da Ortadoğu savaşı dolayısiyle tehlikeli ülkelere iptal edilen seyahatleri dikkate alarak Türkiye hakkmda yayınını artırmıştır. TÜRKİYE Ortadoğu buhram Dî§ BASÎNDA Safılık 0T0 Çok temiz vaziyette Model Opel Karavan Station Wagon Müracaat: 22 42 90 Şeref Güraes. Saat: 10 • 17 arası. 1963 (Cumhuriyet : 7579) İTHALÂTÇILARIN DİKKATİNE Yugoslavya'dan Radyo Televizyon Elektronik malzeme parçaları ithal edeceklere proforma verilir. Tel: 44 82 58 £ ktidardaki Tunus Sosyalist Düstur Partisinin organı «L'Action» I gazetesi, son Ortadoğu çatısması sırasında Müslümanlar arasın" daki dayanışma konusunu ele alan bir makalede, bazı Müslüman devletlerin «âlicenap tutumlarından» övgfi ile bahsederek bu arada özellikle Türkiye ve îranın davranışlan üzerinde durmakta ve şoyle demektedir «Bu devletler geçmişteki hak kileri olmakta, Arap dünyasım lı öfke ve kinlerini yenmesini sarsan uyuşmazlıklann ortadan bilerek daha dün kendilerine en kaldınlmasında başka herhangi şiddetli iftiralarla suçlamalan ve bir ideoloji ve doktrinden daha en acı hakaretleri yağdıran Arap çok rol oynamaktadır. Şüphesiz, ian Ortadoğu uyuşmazhğında en Türkiye ve lran ile Arap olmaiyi şekilde desteklediler. yan diğer bazı Müslüman ülkelerin tutumu, hakkaniyete ve FiSon yıllann tecrübeleri gösterlistin halkının meşru haklan emiştir ki, devrimci çevreler ne sasına dayanmaktadır. Fakat ayderlerse desınler Islâm dayanı zamanda da kimsenin yıkmanışması boş bir söz değildir ve ya kalkışmadığı ve Müslümanlar bugün Müslüman ülkeler arasında her zamankinden daha çok arasında daima canlı ve etkili kalan derin bir kardeşlik duygubirlik âmili olduğu gibi, aralasundan ileri gelmektedir.» nndaki ilişkilerde de hayırlı et BATON BOUGE (LOUISIANA). (a^.) Aşırı sağcı «Ku Klux Klan» Teşkilâtınm 500 üyesi Missisippi nehri kenarında düzenledikleri top lantı sonunda bir haçla Birleşmış Milletler bayraklarım yakmışlardır. Toplanüyı yöneten Jack Helm, Birleşmiş Milletler Teşkilâtından •New York'ta oturup, boşuna çene çalmakla vakit geçiren inançsızlar sürüsü» diye bahsetmiş ve beş Birleşmiş Milletler Bayrağını tutuştururken üyeler tarafından coşkun bir şekilde alkışlanmış,tır. Ku Klux Klan B. M. ecephe aldı SAYGON, (ajı.) Güney Vietnam Millî Meclisinin toplantısmda, oy kullanan 67 üyeden 39 unun tasvibi ile yeni Meclis seçimlerinin 5 kasımda yapılmasına karar verilmiştir. önceden seçim komisyonunun sunduğu tasarıda seçimlerin 15 ekimde yapılması tavsiye edilmekteydi. Aday listeleri 1 ağustosa kadar hazırlanmış ve teslim edilmiş olacak seçim kampanyası ile Güney Yietnam'da seçim 5 kasımda Tatil Diyarı Avustralya ve Güney Pasifik Güney Pasifik: Dünyanın en cazip tatil ve eğlence diyarı! Evet. eşsiz bir ilgi arzeden Güney Pasifike Qanfas VJetlen ile gidenlerin sayısı günden güne arftyor vehiçşüpne yok kı söz konusu bölge dünyanın en geniş tafıl diyarı!... Görülecek. yapılacak o kadar, o kadar çok şey var kı.. Avustralya'nın kulüplerı. sorf yapmanın heyecant, mükemmel golf sahaları... Yeni Zelanda'nın azametli dağ ve menbaları . Yeni Kaledonya'nın Fransız mayalı eğlence havası... Tahıti'nin büyüleyici tropikal güzelliği.. Hıbısküs ve içten gülüş ülkesi Fiji'nin sihirli lagun'ları ve bütün bu imkânlar Qantas VJetleri ile ayağımzın ucunda! dunya bu Güney bölgede yatınm ve satış peşinde Avustralya geniş imkânlar essız potansyel arzeden bir ülke! Yalnız Oantas sıze bu kadar sıkı «eyaha' etf^ek ımkânmı sağlar Avustralya'dan ise. her gün Kuzey Amerıka'ya, haftada bir defa Meksıkoya ve haftada 14 defa Avrupa ve Londra'ya Qantas uçuşu mevcuttur Avustralya ve Güney Pasifik'te geçireceğiniz kıymeti büyük. tutan UCUJ tatilımz hakkmda fazla bılgi almak için, Qantas veya seyahat acentamza müracaaî ediniz. Nedim bir gazelinde: «Kız oğlan nâzı nâzın, şehlevend âvâzı âvazın «Belâsın ben de bilmem, kız mısın oğlan ırusırı kâfir?» der.. ama bunu güzeller ve dilberler için jıethederek söyler. Gelgelelim şu son senelerde bizde de kız mıdır, oğlan nudır, seyyah mıdır? Dilenci midir? Sefih midir, sefU midir? Hırü mıdır, hırsız mıdır. Belli olnuyan, yalmayak, başı sa • çak.. üstübaşı pis ve pejmürde... Mundar, mendebur... utanmaz, hayasız kimseler geliyorUr.. her türlü insan şeref ve haysiyetine leke teşkfl edecek haüerde ve kıbaUerde olan bu «yaratık» lar memlekete turist diye geliyor. Kaç para getiriyor? Bilmiyoruz; ama burayı rivayete göre keyif verici zehirlere açık bulduğu için geliyor ve bunun neticesi zaten hallerinden de anlaşılıyor • her türlü hissî habaset ve fuhşa müsait oluyorlar. Ne kân var bu meretlerin?. Diyeceksiniz ki, önce bunlar çelir, sonra daha iyileri gelir ne münasebet? İyUeri, bunlann gel diği yere gelmezler ki.. burada bir büyük memieketin temsilcisl kendi tebealanndan bu gibilerin Türkiyeye gelmemeleri için neticesiz ve ümitsiz teşebbüslere bile girişmişti. Halbuki şimdi Türkiyede vize mecburiyeti yok, isteyen glriyor. Ne var ki, giriş kapılanmızda ahiâkî bakundan olmasa bile, sağlık bakımından bu kadar sefn kimselerin girmesine mâni olacak kayıtlar koymak pekâlâ mümkı'mdür. B. FELEK Sovyet Konıünist Partisinin tezleri M OSKOVA Sovyet Komünist Partisinin, Çin ve Mao Çe Tung hakkındaki tezi şoyledir : «Mao Çe Tung grupu, küçük burjuva maceraperestliği ile bü yük devletlerin mutaassıp milliyetçilik rnhunun kanşımından ibaret olan bir siyaset uygulamakta, aslı bu olan tutumunu «solculuk» maskesi altında gizlemektedir. Bu grup, sosyalist topluluğun birligini baltalamak tan ibaret olan bir yola girmiştir ve milletlerarası komünizm hareketinde bölünmeler yaratmaya çalısmaktadır.» Tass Ajansının yayınladığı Komunist Partı Merkez Komi tesi tezleri ozetle dığer noktaları soyle behrlemektedir: ORTADOĞU «Milletlcr bugün, yeni bir dünva savaşının patlak vermesine faal bir snrette ve elbirliiji ile karsı kovabilecek kadar kuv\etlidirler. Fakat emperyalizm mevcut ol lacaktırj SAVAŞ «Sovyet Rnsya, bfl tün gayretini sarfetmesine rağmen, son dünya savaşını Snleyememiştir. Bunun üzerine par ti, enerjik tedbirler almış ve DIŞ HABERLER SERVİSİ Stalin'in başkanlığinda bir sadukça, fetih savaşlan tebdidl vunma komitesi kumıuştu. yanın dış siyasetinin baslıca ade var olmaya devam edecekmacı, siyasi sistemleri farklı Bu savaşın sonnçla.n gsyet tir. Amerika'nın Vietnam'daki devlet arasında barış içinde bir açık bir şekilde göstermiştir ki, tecavüz savaşı, tsrail'in Arab arada yaşama prensiplerini uydünyada sosyalizm mağlup edeülkelerine karşı emperyalistler gulamak ve insaıjlığı bir terbilecek, Marksizm Leninizm'e > tarafından hazırlanan tecavüzü mo nükleer savaş tehlıke >inve vatanına bağlı halklan dize ve Küba aleyhindeki tahrikler den korumaktan ibarettir. getirebilecek bir kuvvet mevbunun delilidir. cut değildir.» Emperyalizm, özellikle Ameri Sovyet devleti, milletlerarası kan emperyalizmi, mıllî kurtuSTALÎN «Sosyalist demokbarış ve güvenliği savunarken, luş hareketlerinin en büyük dus rasinin gelecekteki gelismesinbir taraftan da savunma gücümanıdır. Sosyalizm ile millî kur den endişe duyan parti 30 nci nü en yüksek seviyesinde tuttuluş hareketinin ititfakı, emkongresi, Stalin'in sahısları put maya devam edecektir. peryalizmle mucadelede basan lastırma sivasetini siddetle takkazanmak için başlıca şarttır » bih etmistir. Bu yüzden meySovyetler, Vietnam halkının kahramanca direnmesini ve Adana çıkan aksaklıklar, ciddî İHTİLÂL «Ekim ihtilâli ye. rab halklarının haklı mücadeleni ihtilâl yolunu açmıştır. Bu mahiyetlerine rafmen, sosyalist •ini azimle desteklemektedircemiyetin tabiatını deçiştirmegün sosyalizm milvonlarca inler.» miş ve sos^alizmin temellerini san için bir realitedir, vann büsarsmamıştır.» DIŞ SİYASET «Sovyet Rus tün insanlık için bir realite o Çin, Ortadoğu, İhtilâl savoş, dış siyaset ve Stalin Eğlence ile isi kombine ediniz: Avustralya'da iş imkânları sonsuz; dolayısiyle fırsatı kaçırmayınız. Bütün OOHYAn OOLA$ÂN İVVSTIfAlTA HAVrOlU rrLDtB GUVEWL£H 8IB İSTANBUL ANKARA : YER AYIRTMAK VE HER TÜRLÜ BILGİ İÇİN BEA Cumhuriytl Caddeji, Harbiyc, No 10 • Tel 47 67 75 BOAC Milli Mudıfaa Cad., Güven Ap 12/5 Kızılay Tel 17 76 54 QANTAS. BOAC. VE AIR INDIA HAVA YOLLARI İŞTİRAKİ İLE Moran: 1402/757