23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
UYGULANMASI GECIKEM KANUN iimleri henüz uygulanamıyor. 1967 malî yılı bütffiine konmus bulunan 470 mllyon liranın memurra avans şeklinde dağıtılacağı anlaşılmaktadır. Kamu sektöründe calışan personelin yaşama se yelcriyle ilgisi bulunan Personel Kanunu çalısa ve iş düzeninde yenilikler getirmektedir. Bu ıemli kanunun hazırlanışında bazı eksikliklerin ılunduğu ortaya eıkmıştır. Devlet sektöründe çalışan personelin dunımu şitli kanunlarla tesbit edilerek günihnüze kadar umsuz bir sektlde sürdüriilmüstür. Devlet Meurlan Kanunn He bu konuda bir reform yapmak nacı güdülmek istenmiştir. Bahis konusu kanunı memurlarm giris sartlan. ilcrleme, yükselme im inlan ve yaşama şartları ile dengeli olarak maas ırumları tesbit edilecektir. Aynca devlet memur rı ile ilçili kanunda ehliyete önem verilecek ve ı suretle memurlann çağımıza uygun «kariyer» eslek sahibi olmalan temin edilecekti. Ama daha in başında yanlış yola sapılmıştır. •••••••••••••••••a Sorular ve Duşönceler DOGAN NADI o Av. Merih SEZEN rdu personell He Ugül hiiktimler kaounlasırken Devlet Personel Kanununon malî hüyana hıyat pahalıhğı •• 30 n aşmıstır. Dar ve sabtt / 9 1 3 gelirli olan memurlann •• " orantısında avans / adı altuıda aldıklan maas fazlasiyle ne elde etmislerdir? Bu sonınun üzerinde durmak gerek. Yalnızca avans verilmesinln söz konusu olduğu and an itibaren flatlann artmaya basladığı bilinmektedir. Aynca vâsıtalı vergilerin arttırılması ve yapılan son zamlar hayat pahalılığını birden bire çok hızlandır mıstır. Memurlara verilmekte olan avans orantisı da bu pahalılık karşısında tabiatiyle yeterli olmamıstır. Sirazeden cıkmıs bir kere Arkasından gelen çok oldu Yuttur yutturabildiğine Turist çekme sanatı Yolcu olmasa da olur Yolunu bulmak öyle bir ifşaat ve hâtırat curnatasına dliştük ki, hâlâ, sonu gelmiyor. Bu bakımdan bizim Bedli, âdeta, ihtilfilciler arasında, başka çeşit, bir ihtilâl yapmış oldu. Onun için, şimdi «l>tilâlcüer arasında bir gazeteci» nln yarusıra «Gazeteciler arasında bir ihtil&lcl» dıye ikınci bir kitap çıkarması, hiç şüphesiz, yerinde olur. Izmire yolu düşen turistlerin ile, bütün diğer turistler gibi, boyunlannda asılı fotoğrat makineleri eksik değil. Hepsi kendi resimlerini kendileri çekip, basıyorlar. Maamafih, dedik ya, bu turıstik (!) rekabet (1) elbette faydalıdır (!). Ha, gayret... * * * tktisadî durum evlet memurları, İktisadî devlet teşekkülleri ile özel idarede çalışan personel dar ve sabit gelirli vatandaşlann önemli bir kısmını teşkil etmektedirler. Bugünkü iktisadi şartlar gözönünde bulnndurulacak olursa bu vatandaşlann sosyal durumlarımn düzeltilmesindeki güçlük kolayca anlaşılır. Kamu hizmetinde bulunan personelin durumunu iki yönden düşünmek gereklidir. tşsizlik ve bütçe yetersizliği. İşsizlik meselesini ele alalım. Tfirkiyede Plânlamanın da tahminleri üstünde bir buçuk milyon işsiz olduğu söylenmektedır. Aynca bir de gizli işsizlik yurdumuzda kol gezmektedir. Bu durum karşısında kamu sektöründe rantabl iş yapılabilmesi bakımından gerekli personel indirimine gidilmesinin güçlüğü meydandadır. Yeni iş sahalan bulmadan yapılacak tasfiye işsizUği arttıracağı gibl bu sahada çalışanlann tedirginliği de toplumda büyük yankılar yaratacakiır. Olaya bn açıdan bakılınca böyle bir reformnn yapılabilmesinin çok güç olacağını kabnl etmek gerekir. r± fltçe yetersizliği problemine gelince, yüda •• ' ^ " 59 orantısında hayat pahalılaşırken devlet memurlarının normal yaşama düzeyine ulaştınlması için bütçede bir fazlahğa ihtiyaç vardır. Personel kanunu tasarısı Meclise getirüdikten sonra maaş ve ücretlere uygulanacak olan kat sayısı 3 olarak tesbit edildiğj takdirde bütçede 600 milyon liraya ihtiyaç hasü olacaktır. Bu kat sayısmtn hayat standardlannda bir değisiklik yapmıyacafı düsünülecek olursa bunun üstünde kabul edilecek her kat sayı için bütçeye bir milyar Uranın gb> mesi icabedecektir. Görülüyor ki personel sayısını azaltmak bir takım yeni problemler doğuracaktır. Personelin hayat seviyeslni uygun bir düzeye getirmek için de bütçede önemli bir fazlahğa flıtiyaç hasıl olacaktır. Bu fazlalık için de gelir kaynağı elde etmek şarttır. Gelir kaynağı ise millî gelirin artmasına bağlıdır. Milli gelirin arttırüabilmesi yatırımla mümkün olacağına göre âdil bir vergi sisteminin uygulanması prpblemi bu alanda önem kazanmaktadır. Bütün bunlann dışında yatmmlan n sonuçlannı millete yöneltecek iktisadi politikaya başvurmak gerekecektir. Sirazeden çıkmış bir kere :: 5 :: •••• ••«• •••• •••• •••• ••«• •••• •••P •••< • ••1 Yolcu olmasa da | \ enizyollannın dı» hatlarında " yolcu sayısı azaumş. Ve azalmakta devam ediyormuş. Çünkü, bilindiği gibi, Denizyollarına bir «dış harcamalar vergisi» kondu. Az • buz bir şey de değil: Yüzde 50. Hem yalnız btlet parası değil, hamal parasına kadar, ödediğiniz çeşitli kalemlerdeki bütün paralann toplamına yüzde 50. Şimdi dışan gidecek vaUndaşIar, otomobili, otobüsü, veya, tre 117 inci Madde r* f~* Anayasasınm memurlarla ilgili 117 "• • * ' • nci maddesinin 2 nci (ıkıasında >Meurların nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, ıkları ve yükümleri, aylık ve ödenekleri ve di;r özlük işleri kanunla düzenlenir» açık hükmii ılunmasma rağmen bu yetki Başbakanlığa bağlı evlet Personel Dairesine verilmiştir. Başka bir •yimle Anayasaya göre memurlara ait sınıflann te li, kademe ve derecelerinin tesbiti kanunla yapıl ak lâzım gelirken tüzük ve yönetmeliklerle yapıl aya çalışılmıştır. Bu durumun Anayasaya aykırı ılunduğu kanun koyucusunun yetkisinc terkedilis olan bu işlemin uygulama organına aktanlmatıın sakıncaları işin başlangicmda iki makale konu ı olarak Cumhurlyet Gaıetesinde tarafımızdan bertllmeğe çalışılmıstır. Sınıflarla HglH tttzüklerin hazırlanması için kay MİÜen zaman İle bu is için sarf edilen paranın öne i ortadadır. İki seneye yakın bir zaman kaybı ve >misyon çalışmalannın 16 milyon liranın üstünde r masrafı gerektirdiği göz önünde bulundurulurbu teknik meselede yapılan hatanm büyüklügü ılaşılır. onradan üniversite ilgililerlnce açılan bir dâva dolayısiyle bu durumun Anayasaya aykı lığı tesbit edilmiş ve zaman ile para kaybı bu sutle su üstüne çıkmıştır. Bu noktaya değinmeraizin nedenl, başlangıcında fvlet memurlariyle ilgili çalışmalara gerekli dikkat s önemln verilmemiş olduğunu ortaya koymak indir. Sınıf tüzüklerlnin hazırlanması esasen uzun sür iiştür. Bir de durumun Anayasaya aykırılığı anla lınca işe yeniden baslamak gerekmiştir. Bu arada ısmen yüriirlüğe giren kanun ise uygulanabile• bir hükiim tasımamaktadır. k Bu defa hazırlamnakta bulunan kanun tasannda memurlann nitelik, hak. ödev ve aylıklan ile gili cetveller yer alacaktır. Kanımıza göre bu çaşmalar yapılırken personel sendikaların da kendiriyle ilgili hususlarda göriişlerine yer vermek uy. ıın olur. Bu suretle kanunun hazırlanısı sırasında ersonelin haklı taleplertnl objektif esaslarla telif tmek mümkün olur. " " • İİ! o tstanbulda (umumiyetle bfltfin Türldyede öyle y«...) Nasıl oluyor da kazasız, belâsız, ve hastalıksız yaşanıyor, bayretlere değer. Bellibaşh hususiyetlerinin başmda bol ve çeşitll menba sulan gelen Istanbulda, bu sulann, hemen de hepsi mikrop uolu. Bu faciayı bundan tam 31 sene evvel, o zaman ın Sağbk Müdürü olan zat meydana çıkarmış ve, Hürriyet arkadaşımızın bildirdiğine göre, daha o zaman ilk «tehlike çanlanm çaunış.» Çıkarır da, biz de, yine keyifli keyilll okuruz lnşallah. * * * YuHur yutturabildiğine eçenlerde, arkadaşım Aztı Kaplan İle, Taksimde yürüyor* duk. İşportada bir erikçiye rastladık. Bir parça aldık. Kilosu 550 kuruş. (O zaman pek turfandaydı) fiç dört adım Deride, koskocaman bir dükkinm vitrininde aynı erik. Üzerinde flyatı yazüı: Kilosu 450 kuruş. Bir tanesl dfikkân. Kirası var, vergisi var, adamlan var, yani bir sürü masrafı var. ötetdnde bunlan n hiç biri yok. Ve eriği 1 lira fazlasına satıyor. Mesele değU gibi görünür ama, aslmda, büyük bir meseledir. Çünkü, bizim büyük şehirlerin hiç blrinde, hiç bir şekilde, istikraru ve kontrollu bir ivat bulunmadığımn On günlük bir gezl için yola çıkıyoruz. Bu sefer gideceğiıniz filke Romanya. Komünist devletler içinde birkaç yonden dikkatı çeken bir memleket» Sanırım döndüğümüı zaman anlat*«»!üanmıx olacaktır. Gitmeden önce son bir defa okuyucu mektuplannı karıstınp bir muhasebe yapmak istedik. Gördüğümüz şudur: Tazarlık, gıttikçe zorlaşmakta, daha çok çalışma ve dislplin istiyen blr meslek haline gelmektedir. Okuyucular çeşitli «nıf ve tabakalara, çeşitli mesleklere serpilmis durumdadır. Bazıları öteden beri yazı1 l a n izledikleri için kullanılan kelimelere \ e kavramlara âşinad" ; lar. Bazıları yeni yeni merak sarmışlardır. Daha çok köylfl, ışçı, esnaf arasından gelen mektuplarda bitmez tükenme» ionılarla karşı karşıy» kahyoruz. Bunlardan birisini, kısacık ama. çok özlu birisini olduğu gibi koyuyorum : «Sayın llhan Selçuk bey, Ben yazılannızı okuyan bir işçi okuyucunuzum. Yazılarını* sayesinde epey şeyler öğrendim. Bazı kelimelerin mânasını bilmiyorum. Bana bunlann mânasını yazmanızı rica ederim. Ellerinizden öperim. Kemal Çandır' Komprador ne demek? Demagoji ne demek? Mütegallibe ne demek?» Bn güzel mektup, ve bun» benzer nice gfizel mektnp dttşilnmeye baslıyan, ama gerçekten düşünmeye başlıyanlann müjdesidir. Gerçekten düşünmeye başladı mı biri, uyanıyor demektir. Klml adam birkaç üniversite bitirmlş olur, Bma düsünmeılnl bilmeı. Nasıl sartlannnşs» ömrünün fonuna dek «aymadan» yaşar glder, ölür. Bir başka mektup d s Suınrluk'ta bir arzuhalcl okuyucnmmdan geliyor. Onn d» dikkati çekici bir 6mek olarak sunmak istiyornm : «Sayın llhan Selçuk, Değerli vakitlerinizi almak istemerdim, çünkü görüsülecek birçok memleket dâvası olduğunu bilmekteyim. Fakat ban» «tfen söylenen bir kelimenin mânasını açık olarak anlatmanızı arzuluyorum. Ben ortanm solunu destekliyen bir vatandaşım. Geçen gün Güven Partisi taraftarı bir arkadaşla tnünakaşa yapmakta idik. Bu sırada CHP llçe Başkanı geldi. Güven Partisi taraftarı beni göstererek «Bu düpedüz komümst» dedi. öteki «Komünist olsa hürmetim olur, daha da beter, oportünist> diye cevap verdi. Ben bu kelimeyi bilmiyorum, bana anlatır mısınız?» Başka mektuplarda, yazılarda d» sık sık kullanılan kapltalizm, emperyalizm, burjuva, komprador burjuvazisi, faşizm gibi kelimelerin anlamı durmadan sorulmaktadır. Bütün bu lorulara gazete köşesinde cevap vermek mümkün mtidür? Sonra bir başka mesele daha ortaya çıkıyor: Sözgelişi biz «komprador» kavramını fıkralarımızda uzun uzun anlattık. Hattâ tartısma köşesinde bn konuya okuvucularımız da değindiler. Ne var ki, okuyucu sayısı her gün arttıgından, yeni yeni oknyucnlarla konnşmak gerekiyor. Ünivenite profesöründen ilkokul mezununa kadar kanşık bir okuyucu kitlesini tatmin edeeek ve kapsayacak olağanüstü bir yeteneği nasıl göstermeli? Şüpbesiz en karmasık görünen konular çok sade ve açık biçitnde yazılabilir. Talnız konuyu iyi bilmek sartiyle.. Konulanmız ise gittikçe daha yaygın, daha çeşitli, daha detaylı olmak yoluna girmiştir. tlâç dâvasından Vietnama, telekomünikasyon ihalesinden Bafs Gölü hukuknna. sosyalist stratejiden donanmaya verilen gemilere, komünistlerle isbirlifcinde ithalât yapan kompradorlann ticaretinden Atatürk üniversitesi kuruluş kanununa ve CIA'nın Türkiyedeki dolaplarına kadar yaygın bir alanda konnşmak zorundayız. Bu ysygın alanda bem yanılmamak, hem açık seçlk anlatmak; ve bir de teşhisleri doğru koyup bugün söylediğlnin tersini y a n n yazmamak büyük gayret istiyen ve günden güne zorlaşan bir meseledir. Bu mesele içinde yukanda sözü geçen okuyuculanmız da vardır. Onlann soruları nasıl karşılanacaktır? Söyledlklerimizden cıkan sonuç şndnr: Halkın baar«raeafı el kltsplarına İhtiyaç vardır. öteden beri kapitalizmi, sosyalizml, emperyalizmi, çok açık ve çok basit biçimde anlatan, ve kullanılan kavramlann anahtannı verecek açıklamalar yapan blr kitap düşünürüm. Ne kadar yararlı olacaktır! Türkiyede aydınlar aragında gelişen fikirlerin yoğunlasarak halka yayıiması için elden ne gelirse yapılmalıdır. Gezi dönüsii bu meseleyi ele almak ve okuyuculara merak ettikleri kavramlann anahtarlannı vermek yollannı bulmak Istiyoruz. Bn on günlük gezide de herhalde birçok şey öğreiMniş, birçok şey gsrmfiş, ve gördüklerimiztn üstünde düşünraüs olacağn. Şimdilik on gün İçin okuyuculanmızın iıninl dileyerek yaııyı noktalıyomı. G Çanlar hâlâ çalınıp duruyor ama, bu arada, sulann dunımu, düzeleceğine, daha da kötüye gitmiş. Çünkü efendim, hiç bir menba suyu sahibi, Belediyenin bn konudaki taJimatnamesine (otomatik yıkama ve doldurma tesisatı gibi) riayet etmlyormuş. :: : : •••• • •••• • ••a • ••• Pekl etmîyor da ne oluyor? lnsanı çatlatır bu idare. Ne olacak? Hiç bir şey olduğu yok. Başta Sağlık Müdürlüğü olmak üzere, herkesin gözü önünde, adamlar şişeleri mikroplarla doldurup doldurup, içiriyorlar halka. Doğuda eşklya diyoruz, yurtta cinayet salgmı diyoruz, kıyameti kopanyoruz da, cinayetlerin en büyüğü olan böylesine, ses çıkardığımız, hattâ aldırış ettiğimiz yok. Giderayak rahmetll Refik Saydam ne güzel aöylemişti: A dan Z ye kadar bozuk bu iş. * * * •*•• •••• :::: Sonuç elli etmeye çalıştığımn bu dnruma rağmen devlet personelinin statüsünfl objektif esaslara bağlamakt» fayda vardır. Bu bakımdan der> let memurlariyle ilgili kanunun iyi bir şekilde hazırlanması temenni olunur. Hazıruk devrinde personel sendikalarmın görüşleri de alınmaüdır. Ancak kamu hizmetinde çalışanların çağımıza uygun bir çalışma reformuna yöneltilebilmesi ve bu kesimde RÖrev^alanlaruı hayat standardlannın normal hale getirilebilmesi için köklü bir plâna Oıtivaç vardır. Kamu sekftründe maaş ve ücretle çalışan vatandaşlann kanun ve zam uygulamalariyle durumlarında önemli bir değişiklik beklenemez. Temelde yatan sorun ekonomlk olduğuna göre çOzüm de ekonomik olacaktır. Cüzi zamlarla işin idaresi mümkün değildir. Dar ve sabit gelirli vatandaşlar hayat pahalılığıyla yanşmayı çoktan kaybetmişlerdir. ••••>•••••••••••••••••••••••••••«•••••>••*••••« Arkasından gelen çok oldu , B edil Faik arkadasımızj etrafın™ da epey gUrültü kopartan «Üıtilftlciler arasında bir gazeteci» yaBi serlslnl kitap hallnde çıkardı. Ama, o yazıları toparlayıp ciltleyinceye kadar geçen zaman içinde, ihtUâlcüer arasında, bir değil, bir çok gazetecinin (yahut heveslisinin) bulunduğu anlaşıldı. önüne gelen, askeri sivill, kaleme sarıldı. Avans evlet Memurlan Kanununun hazırlanman uzayınca personelin iktisadî sartlann getlriği güçlüklerden kısmen korunması amacıyle Avans [anunu yüriirlüğe sokulmustur. Acaba avansla 11ili bu kanun devlet memurlarının maddî sıkıntıınnı hafifletecek nltelikte midir? 1962 yılından bu D «••• canlı bu* misalidir. Bir hale gelmişiz kl, her dükkaV mn, her mağazanın, her lokantanın, her kasabın, her manann kendine göre uydurduğu bir fiyatı var. Hattâ bu fiyat bile günün «aatlerine, belld de alıcmın enayillk derecesine (bizim erikçinin yaptığı gibi) göre değişiyor galiba. Sokak satıcüarı dükkânlardan, aUminüt fotoğrafçılar atölyelerden, yamacüar, öriicüler terzilerden daha pahalı. Ne derneli? Başını böyleıine boş bırakınca işler de böyle oluyor zâhir. Herkes koparabildiğuıe... * * * ni tercih ediyorlarmış. Elbette ederler. Daha çok zahmetli ve daha az zevkli de olsa, yi> ne ederler. Bu bir hesap • kitap meselesi. Ve, bu hesap • kitap meselesi bir taraf için var, ötede yok. Meselâ, yüzde 50 zam yapıp 100 yolcuva zam yapma ve, hep meselâ, 250 yolcu taşı. Hattâ navlunu biraz indir de 350 400 yolcu taşı. Olmaz, yapmaz, dedi bir dostumuz. Neye olmann! dedik. Çünkü, dedi, devlet o. Aldırmaı pek böyle şeylere. Hakkı vardı. Bizim devlet babanın yeni bir azizliğiydi bu. Ve, bundan, ne gibi bir kazanç elde ettiği, yalnız kendisinin anlıyacağı, tuhaf rakamlı detterlerinde ya/ıhydı. * * * Yolunu bulmak | k u senenln 19 Mayısı da geldl " g e ç t L Bu arada, her sene tekrarlanan, gençlerin spor gösterlleri de tertiplendi. Halkın büyük rağbetinl gören bu gösteriler parasız yapılıyor. Rağbetin büyüklüğUnü bizden «dâvetiye» isteyen dostların çokluğundan anlıyoruz. Zaten stadyomu tıklım tıklım dolduran 10 binlerce seyirci de mey ••••••••I I Turist çekme sanatı evsiminln gelmesiyle bUyük turistik merkezlerimiz arasında, inceden inceye, bir rekabet başlamışa benziyor. Neticenin ne olduğunu bilmiyo rum ama, İstanbulda, sayın turistlerin traş olabilmelerl, berberlerin pazar günleri de açık kalmaları teşebbüsü malum. Bu durumda Istanbuldan geri kalmamak için îzmirde de bir karar verilmiş: Turistlerin her istedikleri an fotoğraf çektirebilmeleri için, orada, fotoğrafhaneler ge OÜLOEM ZOBXO Ue ÖNDEB ÖZAB niianlandılar. Zonguldak danda. Bir o kadannın d* dışanda kaldığı muhakkak. îmdliil... Stadyoma girmek için, o gün, beşer ve onar llralık biletler satılsa, 40 bin kişl Uzertnden, en az 250300 bin lira para toplanır. Bu para ile Istanbulun blr köşesine bir ilkokul yapılır. Ona lhtiyaç yoksa (!) mevcutlar onarılır. O da lâzım değilse (!) gençlerin yardımlaşma derneklerme, yurtlarına birer miktar dağıtılır. Yanl, bayramrn m&nasina uygun, bir şeyler yapılır. Hele paranın bu suretle harcanacagını bilince, beşer onar liradan, hiç kimse de slkayetçi olmaz. Bunu neye yazıyorum? Çünkü biz halktan para toplamasını bilmeyiz. Ne zaman çekileceği pek büinmlyen piyango tertiplemeler, adım başmda yolunuzu kesip rozet takmalarla bu iş yUrümea. 19 Mayıs şenlikleri en taze mlsali olduğu için dikkati çekeytm dedim. Yoksa, daha yüzlerce, şekll bulunur. Amma, ülft da, alışılmış ve köhneleşmls plyangolar, rozetler.^ Hem çirkln, hem vermısiz. Her İşin bir raconu var. Onu bulmak da pek zor bir şey değil. 27.5.1967 Cumhuriyet 8017 M Bengln Gttnaa ile Dr. Dündu Lunoncuogin nişanlandılar. S7J.1967 Izmlı Cumhuriyet 601 ÇIĞDEM AKBÜLÜT (HEKİMOĞLU) S i Nlsınlandık mutluyuz 8UZAN KOBKVT BEŞAT AKTN Kahlre Gaziantep Ue i Dis Tabibl | NADİR AKBULUT İ EvlendUer. 5 ! Vlanisa 27/5/1967$ Cumhurlyet 6012 Cumhuriyet 6013 celeri de açık oırakılacakmış. îşte böyle olmalı. «Turizm asrı» dediğimiz bu zamanda boş durmak olmaz. Düşünüp taşınıp turistlerin rahatını temin için, mütemadiyen, bir şeyler bulmalı. Yalnız tstanbula gelen turistlerin hepsi, hiç ieğilse büyük çoğunluğu, zaten, saçlı sakallı. Burada geçirecekleri iki üç gün içinde değil, bütün ömürlerinde hiç bir berberin semtine uğramarnıs bir halleri var. Bedii Faik Şeker Hastalığı Hakkında Konferans 29 Mayıs 1967, saat 9.30 10,30 da Haseki Hastanesi Anfisinde Prof. Dr. M. DEROT (Paris Tıp Fakültesi Diabet Kürsüsü Profesörii) Konu: Kazanılmış Şeker Hastahğında Damar Bozukluklan) TÜRK DİABETİKLER CEMİYET* Cumhuriyet 6009 Yann Matinelerden Itibaren jSİTî iblNtmnbl İstanbul flteşler İçinde ' (RenkU Sinemaskop) ENCYCLOPAEDIA BRITANNICA SON BASKI 24 CJLT Amerikan Neşriyah Bürosu tSTANBUL: 44 26 36 ANKARA : 12 7318 Herij: 347/6014 Growing Manufacturing Company has an opening for a specialist in the Credit and Banking Field. Applicants who feel to satisfy the following requirements are invited to «ubmit their curriculum vitae regarding previous experience and cducation: University Degree in Business Administratlori and Economics Good Accounting Background Several Years of experience in the credit and Banking field Enthusiams and drive to organize and lead a small group of employees Fluent command of Einglish The application must include salary requirements, sampl* handwriting and a photograph and should b« sent to P.K. 7J! ödemede kolaylıkla Nik Van NUTTER Philippe HERSENT Mariln TOLO Seanslar: 12.30 2.45 5. 705 8.45 Tel: 47 77 62 Reklâcılık: 1892/5995 ASTIRANURİ •İHTİLÂL VE SONRASI Ihtılalaler, .arasında •M.B.K. YA \r KARŞl S.K.8. Gazeteci •11HAVACI OLAYI UMUMİ DAİITIM: OÜNYA mtfausı (dtatll «ünderiNrs 10 lira Cumhuriyet 60: 1 L A JS Trabzon Orman Tekniker Okulu Müdürlüğünden: 19671968 ders yılı için Okulumuz birinci sinıfına orta okul mezunu elli (50) parasız yatılı erkek öğrenci almacaktır Tsteklilerin; okula giriş şartiarını Orman Genel Müdürlüğü ve Trabzon Orman Tekniker Okulu Müdürlüğü ile Trabzon, Erzurum, Elâzığ. Adana, Amasya, Giresun Orman Başmüdürlüklerinden ve bu Başmüdürlüklerin teşkilât kadeemlerinden öğrenebilecekleri ilân olunur. (Basıs 16033/5998) Hava Eğitim Komulanlığı'ndan L 19671968 ders yılı için Hava Harb Okulu, Hava Lisesi (yalnız 1. sınıfına) ve Hava Astsubay Aday Hazulama Okuluna smavla öğrenci ahnacakttr. 2. İstekliler; gerekîi bilgileri kendi okuUarı, Hava Birlik ve Müessese Vilâyet Askerlik şubelerinden öğrenebilirler. 3. İsteklilerin; Hava Birlik ve Müesseseleri ile Vilâyet Askerlik Şubelerinden temin edecekleri müracaat formlarını eksiksi7 doldurarak, üzerlerine 100 er kuruşluk posta pulu yapışık ve adresleri yazılmış iki mektup zarfı ve bir adet belgclik fotoğrafla birlikte 15 Haziran 1967 gününe kadar kabui edilmek istedikleri Okullara müracaat etmeleri sarttır. (Basın İ. 208416077/6002) t L Â JS Ankara'da Bankalar caddesinde 14 numarada Gür Ticaret Limited Şirketi Müdürlüğünü yapmakta olan Haluk Tatarağası'nın firket ana sözlejmesine müsteniden ve ortaklar kararıyla 194.1967 tarihinden itibaren mezkur vazifeden azledilraiş olduğu görülen lüzum üzerine önemle ilân olunur. Cumhuriyet 6023 Beyoğlu, İstanbul Moran U76/5992
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle