Katalog

orcasında iki kabadayı düello yaptı ökmen Arat ile Mostaf» Ekertar adında iki sabıkalı ve kabadayı önceki gece Bryoflundaki Asmalımescitteki me.ybaneler öniinde birbirlerine tabanca ve bıçakla saldırmışlardır. Kanlı düello sonunda yaralanan iki silâblı ksbadayı llk Yardım Hasianesine yatıninuştır. Olay, Mu.'tafa ve Gokmenin bır meyhaneden çıkmaEincian sonra başlamıstır. Mustafa, Gökmen'ın kendısine kufretmesı uzerine tabancasmı çekmiş ve kalabalığın içinden ateş etmistır. Rakibinin vurulduğunu goren sarhoş, elinde silâh kaçarken yere dusmuştür. Bundan faydalanan Gokmen ayağmdan yaralı olmasına rağmen seke seke rakibinin uzerıne saldîrmış ve bıçağı ıle vurmağa başlamıstır. Olaya devnye polısler mudahale etmiş. yarall iki sanığın silâhları ahndrktan sonra bır taksıye bindırilerek llk Yardım Hastanesine götürülmüslerdir. Hastanede de bırbirlerini araTıirk Demiryolcular Sendikayan iki kabadayı, ayrı ayrı kotı Sırkeci Mahalli Teşkılâtı, 200 ğuslara yatınlmıs, başlarına bibın demiryolcu adına Cumhurrer de polis nobetçi olarak kobajkanı, Bajbakan, Ulaştırma nuimustur. ve Çalısma Bakanlıklanna bır telgraf gondererek, Anayasanın :atbikini istemijlerdir. Ömek bif tıp merkezi | Hastalann midelerine ince lâstik sondalar sarkıtılmışü. Mîde suyu ve safra tübajı yapıhyordu. Prof. Paykoç'a sordum: «Hastalar bu hortumları kolay mı yutuyoriar?» Paykoç güldü: «Evvelâ bir düzeltmeye müşaade ediniz, bu ince tüplere hortum değil, sonda veya tüp diyoruz. Hor tuma gelince... l'ançın veya bahçe hortumlan sanırım ayn şey. lerdir.» «Pekiy sayın profesör siz hiç sonda yuttunuz mu?» «Tabiî» dedi Paykoç, «Çuvaldızı başkasına saplamadan iğneyi kendi üzerimizde denememiz lâzım değil mi? Ben şahsen dört defa yuttum..» Sonra Ankara Yüksek îhtisas Hastahanesini gezmeye devam ettik.. Hastahane 1964 yılı Nisan ayında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Sağlık Bakanlığı arasın da düzenlenen bir protokol gereğince, iki Inırulun işbirliği ile açılmıştı. Açıldığı gündenberi burada görev alan değerli bilim adamlannın çabalariyle hastahaneye ilgi artmış, aradan geçen kısa sürede, hastahane övunülecek bir duruma gelmişti. astahanede halen dört klinik hizmete açıktır. Bunlardan bi risi yemek borusu, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, pankreas gibi bütün hazım sistemi hastabklanna bakan Gastroenteroloji kliniğidir. Bu klinik hazım sıstemi hastalarının hem teşhisini yapıyor ve hem de dahili ve gerekirse cerrahi tedavisini temin ediyor. Yani Türkiyede ilk dela hazım sistemi gibi geniş bir sistemin rahatsızlıklannın teşhis ve tedavisinde iç hastalıkları ve cerrahi şubelerinde yetişmiş mütehassıslar elele ve çok yakın bir işbirliği hahnde çalışmaktadırlar. tkinci klinik kalb ve damar hastalıklaruıın teşhis ve tedavisi ile ugraşan, gene dahiliye ve cerrahi şubelerinin birlikte çalıştıkları, Kardiyoloji klinifidir. Üçimcü klınik beyin ve sınir hastalıklanna bakan Nöroloji ve Nöroşirürji klıni|idir, kı burada da dahiliyeci, sini mütehassıslan ile beyin cerrahları elele çalışmaktadırlar. Dordüncü klinik kan hastalıklariyle uğraşan Hematoloji kliniğidir. Görülüyor ki bu modern hastahane yurdumuzda ilk defa uygulanan bir sistemie dahiliyeci ve cerrahlar muayyen hastalıkların tedavisi için yakın işbirliği yapmışlar ve birleşerek klinik üniteler kurmuşlardır. Hastahanede ilk dela Başhekim Doç. Dr. Necip Damşoglu Ue k o nuştuk. Bizi büyük bir nezaketle kabul eden Başhekim, hastahane hakkında bilgi verdi. Bundan sonra Başhekimle birlikte hastahaneyi dolaştık ve görev alan kıymetli ilim adamlanmız la tanışarak izahat aldık. Bashekimden öğrendiğimize göre bu hastahane Ankara Tıp Fakültesi ile Sağlık Bakanlığının miişterek bir gayreti neticesinde hizmete açılmıştır. Ankara Y. İhtısas Hastahanesi Röportaj : S. Arif TERZİOĞLU 6 Demiryolcular iicretli tatil ve mesai hakkı istlyor CEPLERE DIKKAT Yalısı soyuldu Vankesiciliğin önüne gecmek için sabıkalı kadınalrın devamlı toplanarak nezarette tutulmalarmdan sonra sıra erkeklere gebniştir. Polis iki gündenberi biitün sabıkalı yankesicileri toplamakta ve dorumları hakkmda soruşturma yapmaktadır. Resimde, önceki gece toplanan ve nezaret altına alınan 27 sabıkalı yankesici görülmektedir. ^ Adana Müftülüğünün genelgesi Günde 1016 saat çalışıldığı, jayram ve tatil günleri fazla nesaı verilmediği kaydedilen elgrafta, daha sonra şöyle deulmektedir: «1961 Anayasasının 44. maddeinde, (her çalışan dinlenme akkına sahiptir. Ücretli hafta e bayram tatili ve ücretli yılk izin hakkı kanunla düzenleır) hiikmü mevcut olnp, bu jaremizde uygnianmamaktaır. Günde 1216 saat arasında tesaiye tâbi tntulmaktayız. Bu ersoncl, sözde, Anayasanın ulundugv, esasında Anayasaın tatbik edilmeyip, keyfı ida;Ierin höküm sfirdügü memleetlerdeki çaiışanlar dnrnmunı bıraJulmaktadır.» türkiye, Tunus Ordusunun teşkiline yardımcı olacak Tunus ordusunun teşkiline Tür kiyenin yardımcı olacağı dün yur dumuzdan ayrılan Tunus Savunma Bakanı Ahmet Mestri tarafından açıkianmışür. Hükümetin resnü dâvetlisi olarak bir süredenberi memleketimizde bulunan Mestri dün Yeşilkoy hava alanında saat 10.30 da kalkan uçağa binmeden önce özetle şunları söylemiştir: «Ziyaretimin başlıca sebebi, karde? Türk ve Tunus milletlerinjn ebedi ve ezeli bağlarımn tekrar kuvvetlenmesi ve kenetlenme si idi. Temaslarımızda Tunus ordusunun teşkilinde Türk kardeslerimizin yardımcı ohnaya âmâde olduklannı bildirdiler. Bu büyük jest de her iki milletin tarib boyunca olan baglannı tekrar ttya etmeye ve yenilemeye vesile olmuştur.» Armatör Faik Zeren'in Sanver Piyasa Caddesindeki yalısı soyulmaştur. Zeren Pazar akşamı yalıyı kontrol etmek için Sa rıyere gittnış ve eve girdıği zaman butün eşyalannın karıştırıl dığını görmüştür. Balkonun arka penceresinden içeri giren bilinmeyen hırsızlar. tahminen 15 bın lirahk mücevher, 10 takım elbise ve bir de ruhsatîı tabanca yı almışlardır. Olaya elkoyan mahalli karakol, çalınan esyanın kesin degerini tesbit edemediklerini sbylemişlerdir. "Turizmiçin vaaz veriıı,. ADANA «Turizm yılı» olarak ilân edilen 1967 için Turizm Bakanlığı Adana Bürosunun faaliyet leri hakfcmda bir rapor düzenlen miştir. Raporda belirtildiğine göre, ilimfas dahilindeki bütün okullarda turizmle ilgili konuşmalar yapılnns, özellikle kasaba ve köy çocuklannın turistlere karşı dav ranışlan hakkında bilgiler verilmiştir. Bunun yanında Adana Müftülüğü de kendi teşkilâtına genelge yoUıyarak turizm hakkında camilerde halka vaazlarda buhınulmasmı istemiştir. Turizm ve Tarutma Bakanlığı Adana BUrosu Şefi Faik Dogan, aynca T.B.T. ile de işbirliği yaparak bu faaliyetlerin olumlu şe kilde geliştiğinı bildirmiş ve bölgede tuTizmin gelişınesi için Bakanlıktan yardım saglandığını açıklamıştjr. N Klinik ZAFER PAYKOÇ BİP. HASTAYLA . modern metodlarla kan, idrar, gaita ve diğer >etkikler yapılmaktadır. Burada gördüğümüz intizam, temizlik ve modern âletlerin bolluğu dikkatimizi ve hayranbğımızı çekti. Lâboratuvarlar mat ve modern renklerle dekore edilmiştir. Hematoloji lâboratuvarının kurulmasmda Fransız hukümetinin büyük ölçüde yardımı olmuş, diğer lâboratuvarlar ise Türk hükümetinin parası ve Türk ilim adamlarının gayreti Ue kurulmuştur. midenin kanayan yeri sogutularak kanama durduruluyor. Bu usulle, diğer tedavilerle durdurulanuyan mide kanamalan başarı Ue durdurulmaktadır. Bu âletle şimdiya kadar 50 kadar hasta kurtarıtmıştır. Âlet mideye giden ve mideden dönen alkolün derecesini otomatik olarak kaydetmekte, soğukluğu da ona göre kendisi ayarlamak tadır. Prof. Paykoç, hastahanedeki çalışma ve araştırmaların dış memlekeüere duyurup duyurulmadığı hakkındaki sorumuzu da cevaplan dırdı. Profesör 1962 yılında Münih'te toplanan Dünya Gastroenterolojı Kongresine iki ve 1966 da da Tokyo'da toplanan Dunya Gastroenterolojı Kongresinde Prof. Aktan ile birlikte iki tebliğde bulunduklarını bildirmıştir. Aynca kurucu olduklan Türk Gastroenteroloji Derneği'nin, Dünya Gastroenteroloji Cemiyetine âzâ olarak kabul edildiğini de ilâve ctmiştir. Kendisi Dunya Gastroenterolojı Derneğinin Araştırma Komitesine uye seçildıği gıbı, bu defa da Dunya Endoskopi Derneğinin Asya Böl gesi Endoskopi Müşavin olarak seçilmiştir. Paykoç bu husustaki teklif mektubunu ve cevabuıı da bıze r r «österdi. Yangında yandı Beykoz yakınlanndaki 5evket Paşa Çiftliğinde çıkan yangın sonunda alevler arasında kaian 50 yaşındaki llyas Yüce yanarak ölmü?tur. Köylüler tarafından bastırılan yangının orıtıan kenannda oynayan yedi yasındaki Asiye Arslan ile kardeşi Ziyanın yaktıkları ateşin kuru otları tutuşturması sonunda çıktığı anlaşılmıştır. [irtaj kurbanı Evli iki çocuk annesi bir kan üçüncü çocugunu aldırtak için yaptırdığı kürtaj soında kanatna geçirmiş ve öluştür. Eyüp Defterdar mahalsi Cebecibaşı caddesi 26 sayıoturan ve bir fabrika işçisin eşi olan 32 yasındaki Ikbal •ner. dört gün önce kürtajla cuğunu aldırttıktan sonra ko>ya girmis ve kurtulamamıs. Olaya Eyüp Savcılığı elkoyış kürtajı yaptığı iddıa edilen at özpay için soruşturma açîtır, Gastroen teroloji aşhekimın delâleti ile ilk olarak Gastroenterolojı Klınığini zıyaret ettik. Bu klinik dırektoru Prof. Dr. Zafer Paykoç, Ankara Tıp Fakültesinin dahiliye profesörlerinden olup bühassa bu sahadaki araştırma ve tetkilderle tamndığı gibi, memleketimizde bu şubenın müstakil bir dal olarak kurulmasmda önculük edenIerin başında gelmektedır. Bu klinik 1959 yılında Ankara Tıp Fakültesinin bir parçası olarak, Sağhk Bakanlığı ile işbirliği halın de, Ankaradaki Ankara Hastahanesınde çok mütevazi olarak kurulmuştu.O zaman 20 yatağı ve birı oturma, diğeri lâboratuvar ol mak üzere iki odası varken şimdi 50 dahiliye ve 35 cerrahi yatağı, muteaddit idare odaları, dershane, Kütüphane, Mide ve Safra Tübaji lâboratuvarları, ve özel Araştırma Lâboratuvarları vardır. Aynca Avrupada bile emsali az bulunan çok mütekamil bir Endoskopi lâboratuvarı mevcuttur. Prof. Paykoç ile birlikte çalışan ilim adamlan kadrosunda Prof. Ticaret Bankası Genel Kurulu toplandı Türk Ticaret Bankası Genel Kurulu toplanarak Bankanın 1966 yılı çalışmalarını gozden geçırmıştir. Bankanın belirli bir inkijaf gösterdıği 1966 yılında 5 601.025.71 lira net kâr sağlanmıs olup Genel Kurulca hissedarlara °i 10 temettü dağıtılması kararlaştırılmıştır. Toplantı*°îi£çaıniî?î?'iieni3 TKurul ' üyeleri ije Banka L'mura Müdürlüğü ve Şube yetkililerinin hazır bulunduğu bir aksam yemeği verilmıştır. Ayhan Turan'm keman resitali Istanbul Konservatuarı Sanat Kurulu uyesi Ayhan Tnran, bugün saat 18.30 da Ataköy Plâj Gazinosunda bir keman resitali verecektir. «AtakSylüler Derneti Kadın KoİB» nun düzeniedıği kon?erde sanatçıya, pianoda Meral Vardar eşlik edecektir. Programda; Vivaldi'nin «Sonat Si Min. No. 5», Beethoven'm «Sonat Be Maj. Op. 12 • IVo. ]» Brahms'ın «S»nat L» Maj. Op. 100, tio. 1» ve Debussy'in <La Plus Qne Lente» adh eserleri vardır. B I Nisan Zilhicce 24 T S.3g|12.17jl5.53 18J7 2O.IOİ 3.5« I 11.02' 5.411 9 1812.001 1341 9.23 Cerrahî aşhekim Danişoğlu ve Prof. Pay koç'la birlikte Cerrahi katına, 4. kata çtktık. Burada üç büyük ameliyathane vardı. Bu üç ameliyathane ilgili klinikler arasuıda ihtiyaca gore sıra ile kullanılmaktadır. Burada, hastalann kalb afışını, ısısuıı ve tansiyonlannı oto matik ve sürekli olarak ölçen, bir aksaklık vukuunda lâmba ile veya zil ile hemşirc ve doktorlara ha ber veren «momtor» denen elektro nik olomatik cihazlardan tutunuz da, açık kalb ameliyatı yapmak için gerekli birçok karısık âletler her adımda yolumuzu kesmekte idi. Bu arada Kardiyoloji Kliniği Direk törü Prof. Sabıh Oktay ile karşnaj tık. Esasen kendi servıslerini zıyaret etmek isüyorduk. Oktay, kendi servislerinin de Gastroenteroloji gibi, fakat özelliği sebebiyle biraz değişik teşkilâta mâlik olduğunu söyledi. Kaib hastalıklarında kalb içine kadar ince kateterler sok mak suretiyle incelemek ve kalb boşluklarınm ve büyük ana damar lann basınçiarınuı ölçüldüğü özel bir lâboratuvarları bulunduğunu ye bu laboratuvarm adına «Katetet Istasyoııu» dendiğini söyledi. lllirilfNlfUUIIIIIIIIIIHIUIimilllflUHIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIMIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIHIIIII'İ B ELEKTRİK KESİLMİŞ KtMİN UMURUNDA! Her şehir, yeıri bir yıla büyük ve yeni hamlelerle girer. Bizim Urfa Beledivesi de 1967 yılına böyle bir hamle ile girdi. Yıpranan eski elektrik şirketi yerine yenisini yaptırdı. Ama şehir 34 aydır karaulıkta. Elektrik akmıı bir saat verilir on gün kesilir. Kunin umurunda... Ama ben memnunum. ÇUnkü fakir halkımız eskiden ayda verdiği elektrik parasımn yerine şimdi onda birini veriyor. Bizi düşiinen Beledi.vemizc teşekkür ederim. Remzi KANSU Beykapusu Mahallesi Xo. 48 URFA İPPÜ ı ı Cumhuuriyet 3443 NEDİR BU VERGt ÖDEME İŞKENCESt? Bu sabaji saat 8 de ÇopFener veıgisini ödcmek üzere Beşikta;, Öınl İdareye gittim. Benden evvel mükellefler sıraya girmiş, kuyruk üç katlı vergi binasınm koridor ve merdiven basamaklarından sokağa tasmıstı. Saat (9) u bekliyoruz. ÇöpFener. Bina. Bekçî paralannı ödemek için sabahur erken saatlerincV> vergi dairesine kosan eli bastoniu, Uıtiyarlar, yaş!ı yaşlı hammlar, vazifeme geç kaldım endişesini açıktan izhareden memurlar birbirine girmiş, hangi katta bina, bangi odada ÇöpFener vergisi ödenecek kimse bilmiyor. Bir metnur çıkıp da hu katta ÇcipFener, bina ve bekçi vergifi ödenir diye yol gosteren yok. Hayatımda bu kadar düzensizlik ve beceriksizlik görmedim. Bu işkence karşısmda mübalâğa yapmıyorum. binin üstünde vatandaştan biri çıkıp da (nedir bu kepazelik, bu işkence...? Devlete para vereceğiz. nedea bu teşkilât iyi çalı;maz) diye itiraz etmiyor. Bu kadar uysal millete yapılan işkenceyi evliyayı umur bu mart ayı içinde vergi dairelerine giderek görmelerini teklif ediyorum. Arif GÖNENDİK Bir höy kitap | ve dergi istiyor | Bu güne değin tanıdıklarımın verdiği, benim de harçhklarımdan artırdıklarımla aldığım birkaç kıtapla koyümde küçuk bir kitaplık kurdum. Ancak, fakir bir aile çocuğu olduğumdan koyümde kurduğum kitaplığı gelıstiremedim. Bu bakımdan hayırsever kişilerin hangi konuda olursa olsun köyüm için yararlı görecekleri kitap, dergi ve ansiklopedilerden aşağıdaki adrese göndermeleri beni ve köyum halkını mutlu kılacaktır. Bayrsm KALAT Umnrlar Köyii Mnhtarlıfı Dnrsnnbey Balıkesir S 5 = = E 5 Ş Ş s E ^ S S 5 5 = s £ Istanbul Ticaret Odasından 1967 İthalât Programı ikinci 6 aylık devreye ait (19. KOTA) İthalât Rejimi ve İthâl Listeleri hakkmda Odansız teklulerinin hazırlanmasına başlannuştır. Bu konu ile ilgili mevzuat ve mal listeleri hakkındaki tekliflerini (gerekçeleri ile birlikte) en geç 20 Nisan 1967 gününe kadar Odarmza bildirmeleri, üyelerimizden önenıle rica olunur. (Basın 13126/3458) MİDEYİ SOĞUTAV CİHAZIN BALONLARI Hastahanede halen 250 yatak bulunmaktadjr. Hastahane gezildiğinde ilk dikkati çeken husus hastahanenin temizliği, intizamı ve bilhassa diğer bir çok hastahalerden farklı olarak da sukunet ve rahatlığıdır. Dr. Hamdi Aktan, Doç. Dr. Necip Danişoğlu (Başhekim) ve Doç. Dr. Ercüment Palabıyıkoğlu vardır. Ayrıea Cerrahî kısmın ilml patronajı Ankara Tıp Fakültesi l. Cerrahi Klinigi Profesörü Dr. Hıl mi Akın tarafından denıhte edilmiştir. Dahili kısımda aynca 13 mutehassıs hekim çalışmaktadır. Cerrahi kısımda da şef olarak Dr. Kâmuran Arer ve Dr. Neşet Gökok bulunmaktadırlar. Hastahanede bu kısımla ilgili per sonel arasında Prof. Oktay'dan baş ka, Prof. Sabahattin Kaymakçalan, Doç. Dr. Turhan Akyol ve Doç Dr. Berki bulunmaktadır. Kan gazları ardiyoloji Servisinde hâlen kan gazlarmuı incelendiği lâboravar ile, kalb seslerini kaydeden ve elektrokardiyografi lâboratuvar Jan faaliyettedir. Bugün için Ccbeci'deki Ankara Tıp Fakültesinde çalısmakta bulunan «Kateter iâboratuvan» bu sahada Türkiyede ku rulmus bulunan en tecrübeli perso nele ve müterakki cihhzlara mâlik tir. Hastahanedeki eksiklikler taBiamlanır tamamlanmaz, bu ekip, Yuksek îhtisas Hastahanesinde ÇA Ijşmaya baslıyacaktır. Hastahanede Sağlık BakarJığma bağlı olarak bir • Ndroşirür]ı servisi. kurulmuş ve 6 aydan ben hızmete girmiş bulunmaktadır. Bunun başında Prof. Zinnur Roüas vardır. Bu klmığin ihtıyacı olan pek çok âlet ve edevat hâlen itha! cdiımektedır. Bu klinıkte daha *ınıdıden pek çok başarılı beyin wnıehyatları yapılmaktadır. Döraüncü servis olan Kan Hastalıkları yâni «nematoloji» servisi de Fransız yqr dımından faydalanarak ve başlangıçta «Monpellier» Tıp Fakültesi Profesörlerinden Cazal ve onun n.u avini Doçent «Izarn» tarafından ku rulmuştur. Fransız HükümeLİ bırçok modern âletler hediye etmiştir. Bu serviste Prof. Izsrn bir yı! mtid detle çahşmış ve geçen sene ıncm'e ketıne dönmüştür. Profesörltrın ça iışmaları, Kan Kliniğinin Kuruima smda çok faydalı olmuştur Hâlen Klinik Türk doktorlrrı tarafından ıdare edilmektedir. Poliklinikler Kanunî hakkımız vermiyorlar . f Lv. A. Ankara (3) No. lu Saf. Al. Kom. Bsk. hğına: Aşağıda cinsi, tniktan, teminat ve lhale gün ve saatleri yazılı (bir) kalem ambalâj çemberi maddesi (açık eksiltme) suretiyle müteahhit namı hesabına satuı alınacaktır. Evsal ve şartnamesi mesai saatlerinde Komisyonda görülebilir. Isteklilerin belli gün ve saatte gelmeleri. Beher kilosu M. bedeli G. teminati thale Miktan Lira krş. Lira krş. Günü Saati 50.000 TL.İ1İC 4 60 3750 20.4.1967 perşeme saat 11.00 (Basın: 91 12772 3450) Itsin artık yerli Batılılaşmak Hm rezaleti bu inudur? jencelerimîzin tek kaynağı pınema da, maalesef, bizleri ndirmekten ziyade sıkmaya, kelimeler kazandırmava ıdı. Sırf menfaat icabıyla ilen yüzlerce filitn... seyirı gözünü boyamak için türatak rezaletleri... kökleşmeaslayan argo kelimelerle fi:ri süsleyen yöneticiler .. : Dil Kurultayı çahşsın, yaşairi çahşsın ki Türk dilini laya, lılimci başlasın bulanaya... e piyasaya sürülen bir fiBir aktris, bir figürana «hı|lu hıyar, züppe», aynı filirnir aktdr: «Anam avradım ı», dini istismar edip, âdabj :ereti çiğnemek nerde? O da lerimizde. O ana ki, en kut•arlığımız, neye âlet ediyoSansür varmış. neye yararSonuç olarak her türlü meyerli filme malolmuş, ddrt mâmur bir filim seyretmeısret kalmışız. Hasan DEMİR Ankarada Karayollan 4. Boî S ge Müdürlüğüne bağh Germece Z Iskiiip Yolu şantiyesinde Tek 5 ni^ven olarak çahstım. 5 Kasım S 1966 tarihinde 4 gün iznimi ge = çirdiğimden i'ten çıkarıldım. = Fakat 10 güniuk yevmiye tuta c 27 Şubat Pazartesi günü T.H. rı olan ücretim ile aynı tarıhe s Y. Şıshane Terminalinden aldı aıt ikramiyemı alamadım. S Ka S | ı m yolcu biletıni evde incele sım 1966 tarihindenberi hakkım Ş olan bu parayı almak için ge Z yince bakın ne gördüm! Kendi Havayoüanmızda bir rek 4. Bolge Müdürlüğü Muha 5 Türk vatandaşmın adını, «Bay sebe ve ücret islerine bakan me Ş » yerine «Mr » şek murlarına gerekse Mütemet'e Ş linde, ödeme sekli hanesine «PE baş vurduysam da paramı alamaŞ S SfN» yerine «CASH», Rezervas dım. Lutfen ilgili makam okusun da Ş yon durumu hanesini de «TAMAM» değil de «O.K.. şeklinde paramı almak için tesebbüslerini ~ S doldurmuş Batılılasmış! memur esirgemesinler. Eıtıin SARAL Ş bey. ANKARA ~ Bu durum sahsen beni çok üzdu ve düsündürüyor. Bu mu «Lâmba ilâvesi = Batılılaşmak? Kendi lisanımız yok mu bizim? Bu biletlerin heuygun görülmüştür» = sabını tutanlar veya kontrol edenler Amerikah veya Ingiliz«7 eve bir lâmba istiyoruz» Ş mi de birbirimıze hitabımız bile başlıkh yazı ilgililer tarafından 5 İNGİLÎZCE yazıhyor? Üstelık ıncelenmiştir: ~ bu seyahat, yabancı bir ülkeye «Levent Çarşı arkası îokağa S yapılmıyacak. Kendi göklerimiz talep edilen lâmba yeri mahal ş de, kendi uçaklartaızda, Turk len ıncelenmiş olup bahis konu 5 pilotlarla uçacağız. su sokağa bır lâmba ılâvesı uy Ş Nedir bu özenti? Batılılaşmak gun görülerek hazırlanmakta zz demek öz lisanımızı kullanma bulunan 1967 yılı umuml tenvı 5 rat plânına işaret edilmiştir. S mak mıdır? Tesis, Encümen kararını müta S Sıtkı ERGÜNET S Lâleli Cad. 25/2 îstanbnl akıp yapılabilecektir.» Cinsi Ambalâj çemberi ADANA ÇİMENTO FABRİKASI MÜDÜRLÜGÜNDEN: 1 Fabrikamızda bulunan takriben 160 ton demir hurdası arttırma suretiyle satılacaktır. 2 Bu işe ait muvakkat teminat 6.500, TL. dır. 3 İhaleve girebilme için ilgililerin ihale tarihinden evvel Ticaret Odası belgesi, en ÖZ 100.000, TL. lık hurda ihalesine girmiş ve malı ihtilâfsız kaldırmiş olduğuna dair resimli bonservis ve bir adet fotoğraf ibraz edip ihaleye giriş belgesi almalan şarttır. Bu şartı yerine getirmeyip ihaleye girmek istiyen ilgililerden 2 nci maddede yazılı teminatlar % 50 fazlası ile ahnaeaktır. 4 Bu ise ait ihale 17.4.1967 pazartesi günü saat 14 de Fabrikamızda açık artırma suretiyle yapılacaktjr. 5 Şirketimiz Arttırma ve Eksiltme Kanununa tâbi olmayjp ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledjğine yapmakta serbesttr. yakta tedavi ve muayeneye ge len hastaların bakıldığı poliklinik kısnu tamamen ayrı bir böliime alınarak hastahane kısmı ile alâkası kesilmiştir. Poliklinikte her hasta için ayn dosya çıkmakta, bu hastalar, yatas hastalar gibi, derin muayene ve tetkiklere tâbi tutulmaktadırlar. Bu sebeple ayaktan bakılan hastaların sayısı sınırlandınlmış ve bütün klinikler için Tİnde 100 kişi olarak tesbit edilmiştir. Yani her klinik en çok günde 25 hastaya bakmaktadır. Hasta sayısının smırlandmlmasi. hizmetin kalitesintn düşürulmemesi için zarurî görülmüştür. Bir hekim günde en çok 10 kişıye bakmaktadır. Bu, saat 8.30 dan 15.00 e kadar sürmektedir; yani her hasta ile bir hekim yanm saat meşgul olmaktadır. Hastahane kısmına ayn bir kapı ile girilmektedir. Zemin katında hastabanenin bütün lâboratuvarlan toplanmıştır. Burada Hayati Kimya, Mikrobiyoloji, Hematoloji lâboratuvarları bnlunmaktadır. Bu âboratuvarlarda en  K Mide soğutması S ervisi gezerken uğradığımız bir oda hem yüreğimizi ağzımıza getirdi, hem de modern tababetin yeni bir örneğini göster di. Burada midesi veya yemek bo rusı kanayan hastaların mideleri soğutuluyordu. Bunun için Amerikan malı yeni bir âlet kullamlıyor. 70.000 lira değerindeki bu âletin haznesine konan alkol istenilen dereceye kadar soğutuluyor. Sonra bir boruyla hastanın midesindeki bir lâstik balona sev kedilerek bu baton alkolle şişiriliyor. Balonun içinde bazneden soğutubnuş 500 ilâ 700 cm3 alkol veriliyot Sonra + 2 2 derecesinde soğutulmuş olan alkol otomatik olarak gidiş ve geliş yollan bulunan çift kanatlı bir boru vasıtasiyle midenin içinde sörekli olarak dolaştmlıyor. Hastalığııı lüzumuna göre ve kanamanın devamma göre bu ameliyeye 12 ilâ 24 saat devam ediliyor. Böylece Hastahanenin en üst katındr dok tor ve personelc ait modern vemek hane ve yatakhaneleri de çordiîkten sonra ayrılırken ziyarette edindiğimiz bir intibaı da buıada aç;k Idmayı bir borç biliyoruz. Ksstahaneye bilgilerini ve şöhretlî.im vak fetmiş olan ilim adamlarımızır bü yük bir gayret ve azimle çalışt.klarına bizzat şahit olduk Ancak hepsinin de müşterek bır derdı vardı: M d î l l i