03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Iktisadî yapı tamamen bozuktu daima kaçındı. Onun bu davranışı üzerinde çeşitli misaller verilebilir.. Fakat ne var ki, bilhassa BıHÜSNÜ ÇAKIB rinci Dünya Harbinden sonra bir bilim kolu halinde gelişmeye başlayan Harb Ekonomisi halkın değilse de, Devletin ve hele ordunun ele alması gereIkincl Dünya Harbi yıllaken bir teşkilâtlanma işi olmannda, memleketin iç meselıydı. Işte bu olmamıştı. Biz lesi siyasî degildi. İç siyaîkinci Dünya Harbinden öncesette çekişmeler yokta. Mecki yıllarda, ne hükumetçe, ne lis, meselâ Toprak Kanunn orduca, ne de aydınlar tarafınüzerindeki çatışmalara rağmen, Tek Parti Devrinin; dan, bu konuya yönelemedik. Millî Şef, Defişmez Başkan Bu yüzden de Türkiye harb ve Otoriter Hükumet nizayıllanna, harb ekonomisi anlamının birlikçi havası içinde mından ve örgütlerınden tamayasıyordu. men yoksun olarak girdi.. Hükumet, Genel Kurmay ve Ama memleketin ldare yaMilli Savunma teşkilâtı, daha pi8i bakikaten yetersizlik ve sulh içinde bu anlayışa yöneleiktisadi yapısı teşkilStsızhk cektir. Böylece de, güdümlü, içindeydi... plânlı bir harb ekonomisi için, daha sulh devrinde sanayi, tarım ve beslenme işlerini, inTürk milleti yakın tarihinde san gücü seferberliğini, ticaret c kadar harbetmiş ve o kadar harbten yorulmustu ki, Cum ve fiyat politikasını, maliyeyi, huriyet yıllarında, Türkiye'de ulaştırmayı, hülâsa çağımızda harb edebiyatına ve bu arada bir bütün teskil eden Millî Eko Harb Ekonomisi gibi problemnomi ile Millt Savunmayı bir lere karşı bir nevi bıkkınlık arada isleyecek ve örgütleyevardı. Bunu yadırgamamak Hcekti. Bir topyekun seferberlik zımdır. Sosyal psikoloji açısınhazırhğını ele alacaktı. Işte dan bu hali kolayca izah etmek Türkiye Îkinci Dünya Harbi mümkündür. patladığı zaman bu görüs, anO yıllarda harb edebiyatılayış ve örgütlenmeden tamarıa ve harble bağıntılı konulamen yoksundu. Yani harb başra karşı toplum ilgisizliği, kıladığı zaman Türk savunma sis nanacak bir hal değildi. Niteteminin bu cepheden, tamamen kim Atatürk de, mılleti bağımdemode ve hazırhksız olduğu sızlık dâvasına karşı daima umeydana çıktı. Seferberlik hayanık tutacak davranışiarına zırlıkları, Birinci Dünya Harbirağmen, memlekette devamlı nin ilkel usülleri ve alışkanlıkbir askeri hava yaşatmaktan lan içinde yürüyordu. Harb ekonomisi üzerindeki anlayıı yoksunluğu ile, teşkilâtsızhk ve hazırlıksızlık; tkinci Dünya harbi yıllarında hem Ordu, hem halk iaşesini sonuna kadar etkiledi... Seferberlik hazırlıklan, Birinci Dönya Harbinin Ilkel usülleri içinde yürüyordu Harb Ekonomisine yöneliş Iktisat Vekâletinde ve 1939 şubatında, yani henüz Dünya Harbi başlamadan getirildiğim Başkanlık vazifesinin, beni görevli kıldığı ilk temas bu incelemelerin açığa vurduğu bu gerçek, ilk rüzgârlan esmeye başlayan yeni Dünya harbi kar şısında ve memleketin durumu bakımından, benim için, beklemediğim ve çok düşündüriicü bir sürpriz olmuştur. Bildiğime ve elde bulunan materyele göre, harb başlamadan önce bizim memleketimizde hazırlanan ilk iktisadi savunma tasarısı «Müdafaa Ekonomisi hakkındaki» raporumuz ve ekleridir. O zaman Sümerbank'ın Konjonktür Servisini yöneten lsmail Hüsrev Tökinle hazırlanan bu uzun raporlarla ekleri ve kanun tasarıları, harbin patlayısından birkaç gün önce tamamlanarak, 4 ve 6 ey lul tarihlerinde de, Iktisat Vekili Hüsnü Çakır'a ve sonra Başvekile intikal ettirildi. Bu raporlar, müdafaa ekonomisi meselesinin doğuşu ile, müdafaa ekonomisi anlamım ve müdafaa ekonomisinin başhca meseleleri olan: Memleketin Sulh Kndretl RECEP Memleketin Harb Kudreti konularını hareket noktası olarak inceler. Sonra müdafaa eko nomisinin teşkilât problemlerine geçilir: Siyasi Kontrol İktisadi Kontrol Teknik Kontrol Askerî Kontrol Devletleştirme konulannı ele aldık. Böylece de : Millî Müdafaa Ekonomisi Seferberlik Ekonomisi Harb Ekonomisi bahislerinde mesele ve tedbirleri inceledik. Bilhassa İktisadi Müdafaa Servisi rapor ve teşkilât şemasında: Sınaî Seferberlik Ziraî Seferberlik Ulastırma Stferberlifi (Mü nakalât) Ticari Seferberlik Mali Seferberlik ve bunlarla ilgili teşkilâtlanma meseleleri ele alınmış ve iy lenmiş bulunmaktadır. Iktisadt arşivimize intikal eden ve harb ekonomisi edebiyatımıza zenPEKEK gin malzeme teşkil edecek olan bu materyelin yayınlanmamış olması bence bir eksikliktir. Fakat çarklar, ruhî kaynaklardan beslenmeyen, Şarklı ve düzensiz bir tempo içinde dönüyor, birbirine çarpıyordu. Dış baskılar Inönü'yü tamamen meşgul ediyordu. Hükumette iyi insanlar, fakat göze çarpan bir halsizlik ve sahipsizlik vardı. Ciddî ve karakterli bir insan olan Vekilim Hüsnü Çakır'a bir gün ve en kritik meselelerdeki karar takatsizliğinden, biraz dokunakhca yakındı ğım zaman, onun o hos Karadeniz şivesi ve olgun müsamahası ile söylediği şu sözler hâlâ kulaklarımda çınlar: «Ha len ne söylersin, Hukumette 17 adam var, 17 ayrı dil konuşayorlar...> Bunun böyle olduğunu zaten biliyorduk. Ama şartlar gittikçe sıkıştınyordu. Ordu ise, Harb Ekonomisini, Levazımcılık sayan bir zihniyetten harb boyunca, hiçbir zaman kurtulamadı. ökmen'i tanırdım. Ökmen mtihar edebilirdi. O kadar içten, o kadar kararlı konuştu ki, hattâ ben bu saatte bu eve gel diğim zaman, belki de onun cesediyle karşılaşabilirdim, onun bu yaptığına şaşmazdım da... Hulâsa her şey mukadder ola Evet biz bu aczimizin, teskilâtna vardı. Başvekâletten C.H.P. sızlığımızın ve bu çaresizüğiye ve oradan partınin Recep mizin bedelini; bu şehrin sokak Peker Başkanlığındaki bir özel ları üstüne serilecek cesetlerikoraisyonuna intıkal eden Iktimizle ödemeliydik. Ama ben, sadi Savunma ve Teşkilâtlanma onun kadar cesur değilmişim meseleleri, nihayet güdük bir ki, o günlerde ölümü düşüneMilli Korunma Kanunu haline medim. Fakat Ökmen'e, hiç çegeldi. laşe Müsteşarhğındaki kinmeden, daha açık bir itirafçalışmalarım ise bana, geri ve ta bulundum: Şarklı kalan, teşkilâtlanmam'.ş Vekil bey, dedim, sizi anbir ülkenin, çağdaş bir harb lıyornm. Ama ben ölümü düiçinde, ne felâketlere sürükleşünmfdim. Bn yükün alttndan nebileceğinin bütün işaretlerini kurtulmak için, sizinki gibi ve verdı.. e|er günahlanmız varsa, onları temizleyici de olmayan bir kaçaklık yolnnn, bir süre düşündüm.. Ben bir yedek snbayım. Hattâ birkaç gün önce askerlik şubesi beni çafırarak, Seferberlik halinde alacağim Şimdi işte o günlerde ve şartvazifeyi de bildirdi. Seferberlar içinde yaşadığım bir sahnelik ilân olununca hemen Ankayi burada size de naklederek, bu bahse bu sütunlarda son ve ra Istasyonnna koşacak ve orada Istasyon Kumandanhğında receğim: vazife alacağım. Ama bunu öğ Bir sabah çok erken saatlerrendikten sonrs aklımda kotü de Vekil Mümtaz Ökmen'i evin şeyler knrdnm. En iyiıl ben de görmem icabetti. Kızılayda, şimdiden hemen Levazım Reisi büyük caddeye bakan bir apart manın en üst katında oturuyor Refet Pasaya gideyim ve ona «Paşam, sen gimdi beni hemen du.. Beni, evden çıkmaya hazır Ordu hizmetine aldır, sana orabir halde kabul etti. Gözleri da da yardım ederim. Ama bekan çanağı gibiydi ve belü ki ni şimdiki vaıifemden knrtar> uykusuz, yorgun ve belki de diyeyim, dedim. Evet, bnnn yap hastaydı. Tarif edemeyeceğim madım. Fakat inanın ki günlerbir ruh hali içinde görünüyorce düşündüm. Vekil bey! Biı du. Hiç bir mukaddimeye lükendimizin degil, bn vatanı bn zum görmeden şöyle konuştu: kadar yolsnz, fabrikuız, anbar Şevket, bu gece hiç nyu sız, teçhizatsız ve yoksnl bıramadım. Bn salonun içinde, bir kan atalarımızın günabını çekinçtan bir nea dolaştım durdnm. yoruz. O günahları bn çileleriBiliyor musnn ne düşünmizle ödflyomz. Odeyeceğiz de. düm? Düşündüm ki, şn balkoSiz ölürseniz, ben işten kaçarna çıkayım ve oradan kendimi sam, bn çile bitecek mi? Bn sokağın taşları fizerine atayım, bizim neslimizin çilesü.» Talnız üzerimize aldıgimız şu yükten kurtulmak için değil Evet, Mümtaz Ökmen intihar Millet dedi|imiz. Ordu dedi^iedebilirdi. Ben işten kaçabilirmiz son varlıklanmıza karşı, dim. Ama bu hiç bir »ey halletşn filkede ve bn asırda, bu ka mezdi. Ülke, tam bir cihazlandar âciz ve çaresiz kaldığımı» ma yetersizliği içindeydi. Hele için!» zirai alanda, düpedüz ilkel, ve rimsız ve teşkilâtsız bir durum içindeydik. O kadar ki, hattâ harbe girmemişken bile kıthk, açlık çekiyorduk. Yollar, ulaştırma, araç ve vasıtalan da ye tersizdi. Milli stoklar yoktu ve bu stoklar olsa bile, zaten Depolama tesislerine mâlik değildik. Eğer înönü'nün Başvekillik devrinde ve çeşitli direnişlere rağmen yürüttüğü Demiryolu siyaseti de olmasaj'dı, büyük tüketim merkezleri, ülkenin uzak uçlan ile büsbütün bağıntısız kalırdı. Bu şartlar içinde, Cumhuriyet Devletçiliğinin ülkeye hediyesi olan bir kaç seker, tekstil iabrikası ile benzeri tesislerden de mahrum kalsaydık, tam bir «Harbi Umumi sefaleti» içine kadar gı Bir Yekil intihar etmek istiyor REFET PAŞA derdik. Şimdi bu durumun vi bu yılların, bu alanlarda orta ya döktüğü bu gerçekleri bura da, hem bizde Îkinci Dünyj Harbi yıllannı yaşamıs olaı nesillere hesap vermek, hen gelecek nesillere, yeni Dünyı harblerine karşı, daha hazırlık h olmaları için yazıyorum... X AR I N ÎNÖNÜ GEMtStNÎ KURTARIÎOR! MOOESTV BUAISE Disi Bond ^İÜKII^S^^Ü İSTANBUL 06.2S 0«.3O 06.45 08.S0 07.00 07.05 07.30 07.45 0750 07.55 08.00 08.20 08.40 09.00 09.10 09.30 Û7.45 10.00 10.15 1025 10.40 11.00 11.05 11.50 12.10 12.15 12.30 13.00 13.20 13.30 14.00 14.20 14.35 14.50 15.20 1S.40 15.55 16.00 16.55 17.15 17.20 17.25 17.50 1S.00 19.40 19.45 2000 20.15 20.40 20.55 21.00 21.20 21.35 21.40 21.50 22.00 2?.45 23.00 23.30 24.00 16 55 17.00 17.30 18 00 18.30 19.00 19 30 29.15 21.00 21.15 21.45 22.00 23.00 2330 24.00 00.30 01.00 Acılıs. croeram Türküler eecidl (1) Konusma Türküler eecidl (2) Köve haberler Türk halk m ü z i « Haberler v e hava durumu Kücük ilânlar Stüdvo G'den Istanbulda bucun Hafif müzik Operet melodilerl Pivano aoloları Kadın ttazetesi Tülin Kormandan «arkllar Fransadan vankılar N.Mercanlıdan türküler Müzlk kutusu Calısan kadınlar Bülent Oraldan (arkılar Arkası varın Kısa habçrler ( Sabah kon«rV Öeleve doiru Kucük ilânlar Nurten Innaotan türküler Beraber v e tolo tarkılar Haberler. R. G. d e bucOa Stüdvo G'den Reklâm DrogramUrı , S. Tur GUlermandan farkılar ) Fehmi Eee orkestrası Saz eserleri Konser kılavuzu Vasfi UcaroSlu orke»tr«ıl Salih Uvcundan türküler Kısa haberler Eütim radvosu Cocuk bahcesl Trafiee dlkkat Kısa haberler Erkekler fasıl tooluluSu Reklâm Droaramları Taberler ve hava durumu Kücük ilanlar Stüdvo Gden Bailama T. türküler Plâklar arasında Gönül Akkordan sarkılar > 24 saatin olavları. K. ilânlar } Buhar kazanından atom reaktörüne Sükran Doruktan sarkılar Kücük İlânlar Bıtmez tükenmez Anadolu Soor eazetesi Reklâm Droeramları Haberler v e hava durumu Radyo senfoni orkestrası Caedas müzik Kaoanıs İSTANBUL IL RADYOSU Acılıs ve Drosram Sizin lcin Kücük konser Ivi aksamlar Senfonlk müzik Cesitli melodiler Aksam konseri Genclerle beraber Karısık sololar Koncertolar Hafif müzik Gece konserl Caz saati Cesiüi müzik: Gece varısı icfn Haîif müzik Proeram v e kaoanıı 123456789 ğu zaman ağaıi ügı yer beliriı 1 Kadın gibl. hareketler ya 123456789 topraga fida yerleştiren. 7 pan ve giyinen erkeklere böyle Bir harfin okı diyorlar (uluslararası bir terim). nuşu, büyü 2 «Nutuk ve beyanat verme i ş t törpü. 8 Hü ni sık sık yapan» karşıhğı iXİ söz. di gibi vücudı 3 «Dag kovuğunu eşeleyen» annu şişirmes larruna iki söz. 4 Zannederelc. Kalkışarak. 9 Aşağıya doğr 5 ölçülü kafiyeli yazı yazan kişi, koyun ve kurulann bagırtısı. DonlrO bolmar*nır yürüyüp gid 6 Çevrilince güneşin ilk doğdu htllnlllmh aekn meyen. TTKARIDAN AŞAĞITA: Garth 1 Bir çok icatlan olan •« bu arkda eleVtflk kuvveti r e Iftmbasını bulan bilginin adı, bir takı. 2 «Kötü devim anlamına ikl söz. 3 «Kendisine güvenilebilir beygir» mânasına ikl söz, bir harfin okunuşu. 4^ Konut (Divan edebiyatı dilinde); bir tarafından öteki taraf görülebUen maddelerden. S Malını kiraya verme işi (Osmanlıca), akar sulardan. 6 Eski Iran şairlerinden birinin adı, bir kaç yıl içinde kendisine gidilebilecek galiba. 7 Tersi Hicaza gidenlerin ziyaret ettikleri yerlerdendir, defa ve kez. 8 Btr sa>T, şarkılann orta kısmında tekrarlanan satırlar. 9 Bir renk, herhangi bir renkte nokta nokta izlerden. • • • IS B D •a•BB 1 D BB T\ 5] xm • B a D D • E3 •H • HB E5 B D a a S m H HB T] H Ha B U B m • S S 1S & QBB G.HB +m OÜNKC BULMACANIN 3 L fj l 2] 9||6 D c/J NASIL HALLEDtLECEK Tnkmndakl rakamb balmacada «« dece 4 tane ntmh«»r (ipueu) v e 8 tane sonuç vardır. B03 olao 1 kareııin içine 1 den 9 a kadar oygun biret rakam koyarak ve top Lama, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine dikkai ederek solda sağa ve yukandan aşağiya balmacsda gösterilen aonaçtan bulunu Biraı vaktinizl alır ama, bog vaktinizi bojça geçinnia olnrsnna TIFFANY JONFS OSKveÖLÜM «Gönlünü alabilirdim. Ağırma giden her şey için gönlünü alabilirdim, öyle ki bir vakitler ağıruıa giden şeyleri hatırlayınca: >Ben miyim o?> diyebilsin. Bir söyleyebilseydim! Yalnız, ne söyleyeceğimi bir türlü bilemedim. Ben ki boyuna konujunım. ne söyleyeceğimi bilemedim....» Dere boyunca gelişigüzel gidiyordu. Biraz son» ra dere mor gölgeler, söğütler arasmdan geçmeye başladı, Joe daha yüksek bir su sesi duydu. Söğütleri aralaymca, bir değirmen akıntısıyla. bir de dur gun gökyüzünü, karşıki ağaçları durgun durgun yansıtan ufak bir gölle karşılaştı. Yerde dönük dönük pınldayan balıklarla bir de bir adamın kıçını gördü. Adamın suya daldırdığı kolundan yayılan dal gacıklara bakarak: «Bir şey mi kaybettiniz?» diye sordu. Ötekisi ellerine, dizlerine dayanarak doğrulurken omzunun üzerinden başını kaldırıp baktı. Belirsiz bir yayvan sesle: «Tütünümü düşürdüm» dedi. «Sizde yoktur, değil mi?« c Cigara var, işinizi görürse.» Joe Giüigan paketini uzattı, ötekisi, topuklannın üzerine çömelerek, bir tane aldı. € Eksik olmayın. Insan arasıra bir tane İÇmek istiyor, değil mi?» « İnsan bu dünyada arasıra biralay ufaktefek istiyor.» Ötekisi kahkahayla ~ güldü; anlamamıştı ama, sevişmeden falan söz ediyor sanmıştı, « Vallaha, ondan kalmadı artık bende ama, sırada ondan sonra gelen şey var.» Av köpeği gibi sıskacık, kalktı, bir söğüt dalı yığınının altından bir testi. çıkardı. ' Bahğa çıkarken yanıma biraz alırım» diye anlattı. «Bu olunca balıklar daha çok, si\Trisinekler daha az ısınyor gibi geliyor.» Joe Gilligan testiyi şaşkın şaşkın aldı. (Ne yapayım şimdi ben bunu?) Adam, testiyi ondan alarak: «Verin, göstereyim ben size» dedi. Başparmağını kulpun arasmdan geçirip kıvırarak testiyi kaldırdı, elinin tersini yatay duran kolu nun üzerine doğru büktü, boynunu da ağzı testinin ağzma gelinceye kadar kaldırdı. Joe adamın gırtla ğınm solgun gökyüzü üzerinde tulumba gibi işlediğini gördü. Adam testiyi indirdi, elinin tersini ağzından geçirdi. « tşte böyle içilir» diyerek, testiyi Joe Gilllgan'a uzattı. Joe bir denedi ama, ötekisi kadar başarı göstere medi: İçki çenesine soğuk soğuk gelmiş, yeleğinin önünü ıslatrmşü. Yalnız, boğazını ateş gibi yaktı; midesine değer değmez hoş bir şekilde patlayıvermişti sanki. Oksüre öksüre testiyi indirdi. « Allah Allah, nedir bu?» Ötekisi, kalçalarma vuraraktan, kaba kaba güldü. XT1B« Şimdiye insanm hiç mısır oluyor? içmediniz, mi? Ama. kadar içinde ne viskisi Dısarıdaki 108 konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU \naAok*r>ak)io BEYAZGUL A N KAR A 06.25 06.30 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.05 08.10 08.40 08.45 09.00 09.20 09.35 09.40 10.00 10.55 11.30 12.00 12.15 12.25 12.30 13.00 13.20 13.30 14.00 14.15 14.35 14.55 15.00 15.55 16.10 16.20 16.40 16.35 17.00 17.30 17.50 19.00 19.40 19.40 20.00 20.05 20.30 21.00 21.05 21.35 22.05 2Î.25 22.30 22.43 23.00 23.45 Acıhs. nroBraiB Günaydm Köye haberler Mustafa Zrses v e Sevim Sü erden sarkılar Haberler ve hava durumu Sabah müzlii Ankarada bucün Kücük ilânlar Her telden Kücük ilânlar N.CamhdaMan türküler Günümüz Sorunlarımıı Sabah konserl Kısa haberler v e K. İlânlar J Arkası varın ESİtim radyosu (1) Melodiden melodiy» Balete caerı Öele müzigi Kıbrıs saati Kücük ilânlar Güler Göksel ve Günerl Tecerden sarkılar Haberler. R. G. de burün Plâklar arasında Reklâm Droeramlan Cocuk bahcesi Vedat Gürselden sarkılar Bueün icin sectiklerimlz Kısa haberler ve K. ilânlar Esitim radyosu (2) O.Türenden türküler Plâklar arasında IV'.Demirdövenden sarkılar Bir bando calıyor Kısa haberler v e K. ilanlar Ince saz Köy odası Reklâm programları Haberler v e hava durumu Kücük ilânlar N.Eroldan türküler Uvkudan önce Istekleriniz mikrofond» Klâsik T. M. topluluSu 24 saatin olayları. K. ilânlar Tiyatro okulu Kücük konser T.B.M.M. saati Hafif müzik Nuri Sesieüzelden rurküleT Hsberler ve hava durumu Her hafta blr vorumcu G«ee ytvrısına dotru Joe Gilligan adama hak verdi. Bütün sinirleri am pul içindeki incecik teller gibi geliyordu ona; baş ka hiç bir jeyin farkmda değildi. Sonra, içini bi sıcakhk, bir sevinç bürüdü. Testiyi gene kaldırd: bu sefer daha iyi başardı. «Yarın Atlanta'ya gidip onu bulacağım, orsdaı başka bir tirene binmeden yakalayacağım» diye keı di kendine söz verdi. «Bulacağım onu; sonuna ka dar kaçamaz ya benden.» Ötekisi de bir daha içti. Joe bir cigara yakü. < da bir özgürlük duyuyor, kaderinin yolunu kendi: çizebilecekmiş gibi geliyordu. «Yarın Atlanta'ya gideceğim, onu bulacağırr benlen evlenmeye razı edeceğim. Niye bıraktun sa ki? Ama, niye bu gece olmasın? A. öyle ya, niye b gece değil de yarın? Bulurum ben onu! Biliyorur bulurum. New York'ta bile bulurum. Ne tuhal, r. ye daha önce düşünmedim?» Bacaklannda, kollarında duyu yoktu, cigara sinirsiz kaimış parmaklarından kayıp düştü, o ıu cık ateşi almak için eğilirken sendeledi, gövdesir artık söz geçiremiyeceğini anladı. «Sarhoş değilim ben be!» diye düşÂindü ama, sı hoş olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. « Şey. neydi o zıkkım, AUahaşkına? Ayağa k; kacak halde değilim.» Ötekisi, koltuklan kabararaktan, gene kahknhi la güldü. « Amma yaman bir şey değil mi? Kendim ya; yorum. lyidir. Ama alışırsm. İç bir daha.» Kendisi, hırsla su gibi içti. « İçer miyim hiç! Şehre gideceğim ben.» « Bir yudum al. Yola kadar sağsalim çıkanra ben seni.» Joe içinden: «İki içişte böyle olursam üçüncüsüı de nâra atmaya başlarım» diyordu ama arkadaşı ü teledi. o da bir daha içti. Testiyi geri verirken: «Haı gidelim» dedi. Adam testiciğini alarak, gölü dolandı. Joe Gill gan onun arkasından, selvilerin kıvrak dalları an sından, aradabir çamura bata çıka, yalpalaya yalp. laya gidiyordu. Bir süre sonra, yeniden bacaklarır biraz söz geçirecek hale geldi. Söğütler arasında açı! lık bir yere varmışlardı, o kızıl, kumlu toprağı bıçs la keser gibi bir yol ikiye ayınyordu. «İşte geldik, ahbap. Hep yolun sağmdan gi Bir mili geçmez.» «Hayhay. Eksik olma. Senin §u içkiye diyı cek yok doğrusu.» Ötekisi başını salladı: «Yaman, değil mi?» «E, hadi, iyi geceler.» Joe Gilligan elini uzattı. ötekisi ciddî bir ti vırla, gevşek gevşek tuttu, kaskatı bir dirsekte bir kere. tulumba çeker gibi salladı. «Dikkat et kendine.» Joe Gilligan: «Ederim» diye söz verdi. Ötekisinin sıtmadan bitmiş sıska karaltısı g( ne söğütlerin arasında gözden silindi Yol kırla yarıp gidiyor, Joe"nin önünde sessiz, bomboş UZJ nıyordu. Doğudan yana, gökyüzün altında, ayı cıkacaiını müideleven hir hplirti varHi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle