28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE DÖRT II Nisan 1967 CUMHTJRİYET Bebeymis... Kız bebesi. Şöyle BİR K Ö P R Ü ve ^^•^»•^^^l^ta^^^k^^^^f^^t^^ta^^^kl^^^ıAıt^»^^^^^»^»*^*^^*^»»»»^ beş altı yaşlannda I N S A N L A R Posot'lu küçük kız, ' portakal.. portakal, diye intiyorduL ILGAR DAĞININ EN TEPESİNDE, ROTATİF KAPANAN GEÇİTİ AÇIYOR «Portakal» demifTutturmuf «Portakal» diye!.. Güneyde, yirmi kurus portakalin kilosu!.. Sebil.. SebU ki sebil!. Güneyde dağlar gibi yığılıdır por takallar.. Kimisi hayvanlanna yedirir, portakal kokar hayvanUnn sütleri!.. Kız bebesi tutturmuş «portakal» diye.. Varıp gitmişler Posof çarsısına.. Portakal var mı ola? Yok!.. Ol sa olsa kimde olur portakal? Kaymakamgillerde.. Okul müdürügillerde.. Komutangilde.. «Portakal var mı kaymakam beğ? Çocuk has ta da... îçi yanıyor.. Tutturdu por takal diye!.» . Yokmus kaymakamgil'de!.. Mfldürgilde, komutangilde de!.. Yok!. Çocuk tutturmus, «Portakal.. Içim yanıyor!..» Haydi adını bile bilmez a, ya ana nas isteseydi? Amma istediği bir tane portakal.. Portakal be!.. Giiney illerimizde sebil, ineklere yediriyorlar da sütleri portakal portakal kokuyor!.. Ve de kız bebesi, il ile, ilçelerle ilgisi ilişkisi kardan sekiz a" ka palı, unutulmus Posofta, «Portakal..» diye diye yumar gözJerini!.. SONRA... önce karları eselerler saatlerce, toprak görünür kaskatı, kazma bilem islemez.. Gömerler «Portakalsız» kız bebesini.. Sonra toprakları örterler üzerine.. Derken kar yağar, tümsek büyür, sanki portaka] yığını güneyde"!.. «NEREDESİN?. Ana, ağıda durur.. «Neredesln möhür gözlfim nerdesin? Nerdesin kuş avazlım nerdesin? Neredesin Allah izlfan nerdesin?» O. portakal portakal diye ölen bebe var ya, sizin bebeleriniz kadar, benim îrep Turna'm kadar beşaltı yaslarında, portakalsiz öldü ya, öyküsünü duyduktan kelli portakal geçmez oldu boğazımdan.. ALt KABADUMAN DA... Fırat kimi zaman deli bozuk akar. Köylüler, Elâzığ toprağından Malatya toprağma adı «gemi» olan, amma gemiyle hiçbir ilgisi olmayan, gemiden gayri herseye benzeyen tabudumsu seyle karsıya geçerler.. Köprü yoktur da.. Elâzığ toprağında, Şeyh Hasan k8 yünden Hüsnü Bektaş Karadumanın üç yaşındaki oğlu Ali Karaduman da hastalanmıştı bıldır. O da ates içinde yanıyordu.. Okuttular, üfletüler, nafile!. Malatya'ya doktora iletmek e n sonra akıllarına geldi. Daha önce akıllarına gelnüşti amma, Fırat deli bozuk akıyordu, gemi! islemiyordu.. Nihayet dayanamayıp Ali'yi sanp sarmaladılar, bindiler gemiye, bütün gun karsıya geçmek için uğraştılar.. Sal tam vanyor Malatya toprağına, bir dalga atayor gemiyi, sular çağıldıyor yeniden düşüyorlar Elâzığ toprağına!.. Elâzığ uzak, bir geçseler karsıya tamam.. Malatya yakın.. Tüm köy halkı deli Fırat'm kenanna toplanıp dua ettiler, gemi karsıya varabilsin diye.. Köprü olsaydı çoktaaaan geçerlerdi karsıya, çoktaaan vanrlardı Malatya'ya, Malatya'da doktora.. Köprü yoktu.. Derken geçebildiler, cıbıl olup ıslanarak.. Bir saat kam yon beklediler.. Kamyon geldi. çık tılar üstüne Malatya'ya doktora da varabildirer, varabildiler amma Ali yaşamıyordu ki.. ILGAR DAĞLARINDA BİR GECE . sokulmuşlar, uyumamak için avuçlarınm içinde cigara üstüne cigara içmişler, sonra mı? Sonra uyumus lar ve bir daha uyanmamışlar!.. Ilgar dağı belâlı bir dağ.. Deyimi nin tam yeri; yol yılan gibi kıvrıhyor. Durmadan çıkıyoruz, kayıyoruz, yavaşlıyoruz, amma çıkıyoruz, gene de.. Farlar da pek dehşet, gün gibi ediyor vurduğu yeri.. Çam ormanları, kayın ağaçlan dev gibi. Kar gide gide artıyor, kaymıyoı eskisi gibi o portakal rengi kamyo net. Ardımızdan bir ısık patladı. Farlar yanıp sönüyor, yol istemek için işaret veriyor. Veriyoruz, Karayollarınm bir akaryakıt tankeri.. Inieye inleye geçiyor bizi.. Yakıt yetiştirecek Ilgar dağının tepesindeki araçlara, rotatiflere, greyderle re, dozerlere.. Yakıt yetiştirecek, IIgar'ın, o belâlı zâlim dağın bir geçidi yine tipiden kapanmış!.. Gecenin yirmiikisi, yirmiüçü mü ne? Kurtlar kuslar yok, kar var Tipi durdu.. Işıl ışıl oldu her yanı mız.. îster ay sanın, ister yıldız.. Ama kar aydınhğı bu, gecenin zahir zıkkım yarısmda Ilgar dagında.. ÇİZMELERİM Benim o vefakâr arkadaşım çizmelerime bakıyorum, nice yıllar ni ce karlara bastı böyle.. Tabanı da delinmiş mi ne? Sağ tabanımın altında bir ıslakhk var, soğuk soğuk.. İhmal ettim, o deliği tıkatmak gerekirdi eskiciye.. Gecenin ışıl ışılında bir homurtu başladı. Dağ taş inliyor, karlar inliyor.. Adı Rotatif imiş bu portakal renkli aracın.. Şöyle yolun bir yanına yaklaşıyor, ağır ağır ilerliyor, önünde bir takım âletler var, dönüyor, boruları da var karları alıyor içine, o dönen âlet karları borunun diğer ucundan yana dcğru taa göklere doğru atıyor, piç gibi!. Atıyor, atıyor bakıyorsunuz o metrelerce kar traş edilmiş enseye dön müş!. Devam ediyor bu, saatlerce günlerce, ama bir bakıyorsunuz bir tipi, kar saatlerce, günlerce didinilip, uğraşıhp açılan yol, gedik yine kapanmış!. însanoğlu ile tabiat cenkediyor Ilgar dağının tepesinde.. Biri diyor, açacağım seni, açtırmayacajmı diyor beriki. Açılıyor. kapaühyor. Doğuda, Karayollarınm 12. Bölgesinde, yâni Erzurumdan Posof'a kadar, bilmem nereden nereye kadar inatçı tipi gedıklerinde, portakal renkli araçlar, insanlar tabiatla savaşıyor. Haberiniz, yok tabii. Nereden olsun? Haberiniz olsun diye, işte o saatlerde oradaydım.. Indim araçtan.. Soğuğu anlatmak uzun sürer, dayanılır gibi değil. Sonra kamyonlann farlarını rotatife çevirttim gecenin birbuçuğunda, fotoğraflar çektim, o piç gibi savrulan karların. Ayaklanm benden oldu, parmaklarımı yitirdim Buz kesilmiş garibanlar.. «TÛLÜ 2725 KtLOMETRE» Posof yolu kışın kardan kapanır. Posof unutulur yılm sekiz dokuz ayı. Yürekli müdür duymuş portakalsız ölen çocuğun öyküsünü.. Bundan böyle savaşacağız Posof yoluyla.. Didinip, midinip kış programına aldırmış Posof yolunu. 12. Bölgede 2725. kilometrelik Devlet yolunun 1849 kilometresi devamlı, 201 kilometresi zaman zaman açılır. 675 kilometresi hiç mi hiç açılmaz kısın. İl yollannın 119 kilometresi devamlı açıktır. Î09 kilometresi zaman zaman açılır. 702 kilometresi hiç mi hiç açılmaz kışın... Daha bir sürü rakam. Yani ş u ; 2000 kilometre yol devamlı açıktır. 410 kilometresi zaman zaman, 1345 kilometresi de hiç mi hiç a$ılamaz, açılmaz. 600 insan. operatörü, yardımcısı, şoförü, yagcısı işçisi 148 araçla, greyderiyle, dozeriyle, turna traktörüyle, çe^itli rotatifleriyle kışın yol açma savaşındadır Doğuda. 196667 yılı kar mücadelesi için 5 milyon lira ayrılmıştır!. Beş milyon lira yol açmak icin... Yollar açık dursun da çocuklar portakalsiî ölmesin diye.» Bebeymis... Kız bebesi. Şöyle besaltı yaşlannda.. Sizin çocuklannız kadar.. Irep Tumo'm kadar.. Hastalanmıs.. Posofta.. Posof, çok ulak. Yollan kapanır kardan, aylarca..' Posof çok uzak.. Eskiden Duğur derlerdi, şimdi Posof diyorlar.. Adı değiştirilince sanki kaderi de değişti!.. Yalçın dağların dibinde. Doğusu, kuzeyi ve batısı Sov yet Rusya topraklandır Posof un. Altı kilometre gitaeniz Rusya'ya varırsınız. Ruslann Vale sehri, Po «o£a bakar.. Üçbin metreyi aşkın o yalçın dağların doruğundan bakar sanız vâdiye, Posof tabak gibi görünür.. Posof'a giden yoldaki o belâlı, zından dağlara çok kar düsüyor, kalkmıyor aylarca.. Kız bebesi hastalanmış, Posofta.. Yanıyormu} alev alev.. İçi yanıyor mus... Erzurumdan er çıktım. Ardahan'a gün batana geldim. Yemek yedik. Sonra Ilgar dağına doğru vurduk kamyoneti.. Deli bir soğuk vardı, ısırmah, bir yandan savruluyordu kar.. Yer kayıyordu kamyonetin altmdan.. Ormanlar içinden geçiyorduk kimi.. Şoför an latıyordu durmadan, kurttan, kustan.. Geçenlerde üç köylü tipiye uğramış, nah şurda!.. Birbirlerine § Y ARIN : POSOF EVLERİNDE KAZ TUZLAMASIPOSOF: RAKIM 1583 Nüfus 1590... Dişi Bond MODESTY BL.AISE ŞU BU • TLTrvJl. BULMACA İSTA NBUL 51MDİ ANUVO 123456789 VUKARIOAN y 1234 Ş îlffANY JONES .mı r '< t 1 > 1 0625 0630 06.45 0650 07.00 07.05 07.30 07.45 07 50 07.55 08.00 08 20 08.40 09.00 09.10 09.30 09.45 10.00 10.15 10.25 10.40 11.40 11.00 11.05 11.50 12.10 12.15 12.30 13.00 13.20 13.10 14.00 14 20 14.35 14.50 15 20 15 40 15.55 16.00 16.55 17.10 17.20 17.25 17.50 19 00 19.40 19.45 20 00 20.15 20 40 20.55 21.00 21 20 21.35 2,1.40 21.50 22 00 22.45 23 00 23 30 24.00 16.55 17 00 17 30 18 00 18.30 19.00 19.30 20.15 21.00 21.1 21.45 22 00 23 00 23 30 24.00 00 30 01.00 CE&l££it &EUI B u ÛÖCMÛVİ r/ı Kf " 4 ) j/, //T fkonu veresim: A.YHAN BAŞOGLU M73 / f/J? MallCOÇOğlU BEYAZGUL Acılıs. Drocram Turkuler eccidi (1) Konusma Türkuler eecidi (11 Kove haberler Türk halk müziM Haberler ve hava durumu Kücük llânlsr Stüdvo G'den Istanbulda bujrun Hafif müzik Operet m ü z i « Pivano soloları Kadın eazeteri Inci Cavırlıdan sarkılar Fransadan vankılar Turan Eneinden türküler Müzik kutusu Calısan kadın Ferihan Kovençten tarkılar Arkası v » n n Arkası varın Kısa haberler Sabah konseri ÖSleve doâru Kucuk ilânlar Metin Ervurekten türküler Beraber v e solo sarkılar Haberler. RG.de buvün Stüdvo G d e n Reklâm Droeramları Alâlddin Yavascadan strkılar Kemal Gülesoilu orkestrası Saz eserleri Konser kılavuzu Gökcen Kavnatan orkestrmtl Cekic Aliden türküler Kısa haberler Egitlm radvosu Cocuk bahcesi Cocuk vavınlarl Kısa haberler Erkekler fasıl tODİulufcı Reklâm Droeramları Haberler v e hava durumu Kücük ilânlar Stüdvo G'den Baslama T. türküler Plâkl«r arasmd» Muzaffer Birtandan »»rkılar 24 saatin olavları. K. ilinlar Buhar kazanından atom re ) aktörüne S.Gülermandan sarkılmr Kücük ilânlar Bitmez tükenmez Anadolu SDor eazetesi Reklâm Droeramlan Haberler v e hava durumu Radvo senfoni orkestrası Hafif müzik KaDanıs ISTANBTJL İL RADTOSU Acıli5 v e Droffram Sizîn icin Kücük konser Ivl aksamlar Senfonik müzik Cesitli melodiler Aksam konseri Genclerle beralm Karısık sololar Koncertolar Hafif müzik Gece koruerl Caz saati CesitH müzik Gece varısı icin Hafif müzik Proeram v e kaDanıı 1 «Meselenin kökü ve temeli» anlamına lki söz. 2 «Telftşlı bir duruma girmlş bulunan» mânasına iki söz. 3 «Birbirinin eşi çift sayıda konut» karşılığı lld söz, eskl Mısır tanrüanndan. 4 Tırnak cilâsı, «garip ve acayip lsim?» mânasına bir edat ve bir Evvclki eünktl bulmacının soz. 5 Bir işin yönetildiği yer halledilmis sekll ler (çoğul). T Ağızdan ağıza dolaşarj dedl kodu. 8 «Birjırınin aynı tek dir» karşılığı tki söz, çok defü. 9 BelH bir ttirün nümu nesi, değerli bas ton. SOLDAN SAGA: 1 THusl&rarası Un kazanmıs bir genç kadın sanatçımız (adı TO soyadı). 2 Yftrenllk yapış (iki söz). 3 ..Büyükçe çapta boyunbağı» karşılığı iki söz. 4 Bunun çoğunun ftşıkları usandıracagını herkes bilir, büyük toprak parçalan (eski usul çoğul). 5 Meyilli duruma getiren, tersi «yüksek rütbe ve makam» karEVVELKİ GÜNKt) B0LMACANIN şıhğı eski bir terimdir. 6 BUHALLEDtÜÖŞ ŞEKLİ yük muhabbet duyanlar (çoğul). bulmacada s a 7 Bir renk, Bir Ermeni erkeği NASIL HALLEDİLECEK lukarıdaki rakamlı nin adı. 8 «Başkomutan» arüa dece 4 tane anahtar (ipucu) v e 8 tane sonuç vardır. Boş alan 12 rrana bir eski terim (kanna söz), karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve topiskambilde bir kâğıt9 Çevri lanıa, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine dikkat ederek soldan lince «hâtıra» mânasına gelir, iş sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçlan bulunuz. kence ve eziyet. Biraz vaktinizi alır ama, boj vaktinizi hoşça geçirmiş olnrsünuz. Arkadaş Islıkları ORKAN KEMAL ÇIKAN KISMIN ÖZETİ Hiçbir sorumloluk tasımayan gençlik yıllannı yaşamaktadırlar. Düsüncelerinde ne bakkalın borcn, ne de ödenemeyen evin kirası vardır. Sabab olnr olmaz bir elektrik direği altında soluğu alırlar. Onl a n n trünlük hayatı, ya yoldan geçen ihtiyarlarl» alay etmek ya da hayallerindeki olavları hakikatmiş gibi birbirlerine anlatmakla geçer. Ne demek o? Bakmadan: Buna sor! Sorulan güler. Sinir, gıcık, pis bir gülüştür. Ya da hiç böyle değildir de öyle gelir. « Karının yanında ben olsam kolumu atmaz mıydım omuzuna? Öpmez miydim Öpemez miydim yâni? Bunu mu demek istedi? Niye? Sakm o gece Genelev'lerde kart karının yanında sızıp kaldığunı işitmiş olmasın?» «Yâni ne demek istedin? Buna sor dedim ya! Ne soracakmışun ona? Ne varmıs soracak? Sorulması istenen sözde sertleşir: Kesin be! Hayır, kesilmez. « Ben sen miyim ulan.» ne demektir? Niçin söylenmiştir? Şâyet Genelev'deki karıdan duydularsa, ne, aşın sarhoştum", sonra. kan da ninem yaşındaydı!» Homurdanırsın: ; Ben sen miyimmis. Ulan benim kadar olsan daha ne isterdin? Öfkelenme sırası şıp, ona gelmiftir. Mayalı hamur gibi kabarır da kabarır: Nee? Senin kadar mı? Yarım kadar yarım! Sen nesin de ben senin yarın kadar bile olamıyorum? Ne miyim? Nesin ya? Sen nesin? Boşver benim ne olduğuma, sen? Ben birinci takımın sağ içiyim! Öhö öhöo.. Yalan mı? Bir sefer. O da, sağ iç sakattı, bu. Sen o kadar da olamadın ya? Bana bak! BakıyorumDögüşe hanr zağh iki horoz gibi yaklasıhr yan yan. Dün, gece yarısına kadar Berduş şarapanesinin eksi havasmda bardağı çeyreklik kırmızı saraplarla kıpkırmızı kesilerek deli dolu, ama tatlı tatlı konusan, arada cojup birbirlerinin boytmlanna sanlan. birbirleri için ölüme bile gitmeyenin anasına avradına söven, birbirlerini coşkun bir içtenlikle sapur şupur öpen eanciğer arkadaşların kapışması ha başladı ha başlıyacaktır: Peki nolacak? Ne nolacak? ^ Ananın dini! A NKAR A 06 25 Acıhs. 06.30 Gunavdın 07 00 Köve haberler 07.05 Guneri Tecer v . Mülkiyt Toperden sarkılar 07.(0 Haberler v e hava durumu 07.45 Sabah müziK 08.00 Ankarada b u ı ü n 08 P5 Kucük ilünlsr 08.10 Her telden •$8.40 Kücük ilsnlar 0845 Nevin Akoldan türküler 09.00 Günümuz Sorunlarımıı 09 20 Sabah konseri 09.35 Kısa haberler. K. tlânlar 09.40 Arkası varın 10 00 Eeitim radvosu 10 55 Melodiden melodiv» 11.15 Cocuk bahcesi 11.30 Balete c a & ı 12.00 Öele müziei 12.15 Kıbrıs saati 12.25 Kücük ilânlar 12.25 Ali«Senozan ve Solraaz T e l menden sarkılar 13.00 Haberler. R.G.de bujrün 13 20 Plâklar arasınd» 13 30 Reklâm Droeramlan 14.15 Gonül Sövlerden n r k ü ı r 14 35 Bueün icin lectiklerimlz 14.55 Kısa haberler v e K. ilinlar 15.00 ESitim radvosu (2> 15 55 Yıldız Avhandan tOrfcuİOT 16 10 Hafif müzik İG 20 Yasar Özelden sarkılar 16.40 Blr bando calıvor 16 55 Kısa haberler. K. İlânlar 17.00 Ince saz 17.30 Köv odası 17 50 Reklâm mocramUrı 19 00 Haberler v e hava durumu 19 45 Osman Türenden türküler 20 00 Uvkudan önce 20 05 Istekleriniz tnikrofond» 20 30 Klâsik Türk M. toDİuluSu 21.00 24 saatin olıvları v e K.iltnlar 21 05 Sinema 21.35 Kücük konser 22 05 T B M.M. saati 22.25 Hafif müzik 22 30 Neclâ Eroldın tOrkülar 22.45 Haberler v e hava durumu 23 00 Her hâftl blr vonımeu 23 45 Gece v ı r m n a doiru 24.00 Proırun v« k»D»nıl Anamm? Ölmüş anamm dini ha? Bas ulan! Basmıyoruml Deve! Deveye dikiz! Kırarım çenelerini ama. Tâze bitti o! Bitmemişi varl Nerde? Gösterl Yeri değil» Sıkı mı? Saman çöpünü bilem, kırt! İnanmam reklâm ediyorsua* Ulan. Ulan deme ulan. Ben. Sen? Adamım adam! Bit pazarmda düzüneyle saüyorlar senin gibi adamı! Aynaya bakıp konuşuyorsun galiba? Beğenmedin mi? Beğenip de koynuma alacak değilim yal Doğru konuş! Nolur? Fena yapanm! Pırrasa mı dedın? Senin moruğun bıyığı o ! Moruğun bıyığını karıştırma! AsaJetine mi dokunur? Çokluk üçüncü arkadaş araya girer, kavganın tam kıyısmdan dönülür. Dönülür ama, kapıştı kapışacak arkadaşlann arasmdan da kara kedi geçmiştir. Nefretle ayrılınır. O günden sonra da aramazlar birbirı lerini. birbirlerinin adını anmazlar Anmak zorunda kalsalar « O enayi». ya da « Kayarto» derler. Olanlar üçüncüye olmuştur. Günlerce birine şöyle, ötekine böyle. Hangisiyle konuşuyorsa, ötekinden yana çıkmaya çalışır. Günler, haftalar, baz#n ay lar geçer. Dargınhklar pörsür. Ekşi ekşi kokan Berduş şarapanesinin eski âlemleri burunlarda tütmeye başlar. Dargınların ikisi de zaman zaman « Ulan ne kıral günlerdi be!» diye, sarmaş dolaş günlerin kafalarda artık alabildiğine renklenmiş anılannı anlatırlar. Ama gine de sokakta karşılaşsalar başlannı çevirirler. fçlerindense koşup arkadasının boynuna sanlmak geçmiş, cesaretler yetmemiştir. Çünkü sınırsız bir içtenliğin büjiik gücünü isteyen olağanüstü bir iştir bu. Ne o, ne öteki, bu olağanüstü gücü ken dilerinde bulamazlar. Kahveye ayn yollardan gelinir, uzak uzak oturulur. Ayrı yönlere bakılarak vakılır cigaralar. Ama gine de usullacık bakılmadan edilmez. Bakışlar kazara raslaymca da kaşlar hemen catılır. Ne o, ne de öteki ffüya hanşmak istemiyormuj da, bakmıyormuş da, gözü nasılsa takılmış da... Yoksa boru mu? Yoluna altın döşense değil barışmak, d5 nüp bakmaz bile be! Üçüncü gelir Bir selâm ona. blr selim ötekine. Önce hanpisinin yanına gitmesi uygun düşer acaba? Ne onu. ne de ötekini kırmak niyetindedir. Selâmını ortaya atar: (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle