Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Rub Soğlığı Ierin ruh sağlığı ile bilhassa ilgilenmektedir. Çocuk ve gencin ruh ve beden sağlığına gereken ilçiyi gösterebilen toplumlar geleceğe güvenle bakabilmekte \e medeniyet yarışında istenilen hedefe kolaylıkla ulaşraayı basarmaktadır. Bir çocuğu dünvaya getirmek kâfi değildir. Onun ruhî ve bedenî geliştirmesini de sağlamak şarüır. Çocuk ve gencin ruh sağlığını tehdit eden âmiller bilim yoln ile ortaya çıkanlıp gerekli koruyucu tedbirler zamanında alınmaz veya ihmal edilirse bundan yalnız çocuk ve gencin değil, topluraun ruh sağhğı da büyük zararlar görür. ocuk ve gencin ruh sağlığına müessir olan iç ve dış faktörlerin önemi hâlâ tartısma konusu olmaktadır. Bunlardan bilhassa irsiyet (kalıtım)'in önemi iizerindeki görüşler zamanımızda kısmen tadile nğranuş, doğom öncesine, genetik determinizme bağlanan hastalık ve davranıslann sayısı eskisine nazaran daha azalmıs, buna mnkabil toplumsal çevre vani aile, okul \e toplumn her yönü ile içine alan psikoiojik çevrenin ruh sağlığı bakımından önemini müdafaa eden görüşler gittikçe çogalmağa baslamıştır. trsiyet ve çevre etkileri birbirlerini tamamlamakta olduğundan birinin etkisini inkâr veya mübalâğa ile kabul etmek doğru olamaz. îrsiyetle intikal eden kabiliyetlerin ancaU uygun çevresel şartlar altında gelişme imkânları bulabileceği ve çevrenin sağladıfı gelisme imkânlarının da ancak uygun bir irsiyet zemininde meyva verebilecegi herkes tarafından kabul edilmektedir. bütün dünya milletleri en sağlık ruh ele almakB ugünkonusu olarakteskil sağügım önemligençta. toplumun temelini eden çocak ve çocuk ve Gencin Dr. Faruk BAYüLKEM BAKIRKÖY AKIL HASTANESÎ BAŞTABİP ve MÜDÜRÜ asırı düşman kesilir ve böylece rnb sağlığı da bozulmuş olur. Bazı aileler küçük yastan itibaren çocuklarına olumsuz masal ve hikâyeler anlatarak onların korkak büyümelerine sebebiyet verir. En nfacık yaramazlıklannda «Seni doktora götüreyim de iğne yapsımdiye tehdit eder, sünnet veya bademcik gibi basit ameliyatları çocuğa önceden anlıyacaklan bir dille izah etmeden birdenbire onları doktor \eva sünnetçinin karsısına çıkanr, bn curetle çocuklarının bütün hayat sürelerince unutamıyacakları korkn ve heyecana biraat kendileri sebebiyet verir. Aile çevresi kadar okul çevresl de çocuğun ruh saglığına müessir olur. Okullar arasındaki rğitim ve disiplin farkları, Sgretmenlerın şahsiyetleri, tutum ve davranısları, çoeugnn ruh sağlığı ve sahsiyetinin gelismesinde buyük rol oynar. Sinema, tiyatro, televizyon, dergi vesaire gibi göz ve kulağa hitabeden faktörlerin ruh sağlı£ı vönünden meydana getireceği mfispet veya menfi tesirieri bir tarafa bırakıp gencin ruh sağIıfını tehdit eden âmillere de temas rdelim. anoi'nin kuçük golünün adı Hoan Kıemdir. «Iade edi1 len kılıç» anlamına gehr. Rıyayete göre XV. yüzyllda Le Loi ıdaresınde halkın vaptığı kurtuluş savaşında, bir kaplumbağanın Le Loı'den kıhcını ıstemesı «azerıne gole bu ad verilmıştır, Vietnam topraklarında 62 ekalliyet yaşamaktadır. Kendilerinden daha kuvvetli görünen saldırgana, birüğine şüphe bırakmayan, bir tanhı olan Vietnamlıların istılâ fırsatı vermeyeceklerını bu efsane acaba te>ıd edecek midir? Dün Çinü, daha evvel Mogol, şimdi de Amerikah olan saldırgan için Vıetnamın kararı aynıdır: Kıhç ancak yabancı çekılip gittikten sonra iade edilecek, ya•«•• ••«• •••• ni yerine koyulacaktır. Dusma•••• •••• nın gidisi zorla, kendi isteğiyle •!•• ••• veya anlaşmayla olabilir. Biz Batılılara göre Amerikanın askerî zaferi hayaldir. Sava?ı kazanmayacaklar fakat kaybetmiyeceklerdir de. Kurtuluş ordusu Amerikahlara dayanabilir, onları hırpalar fakat bozguna uğratıp topraklanndan atamaz. Birbirlerine çok sıkı bağlarla •••• • ••• bağlı bulunan Kuzeydeki Kusey •••• :::: Vietnam Demokratik Cumhuri yeti şefleriyle Güneydeki Millî Kurtnlus Cephesi şeflerinin ayrı inançlarla mı hareket ettikleri hususunda bir karara varmak çok güçtür Herkes bunu teyid etmekte, başbakan Fam Van •••• •••• Dong da tecrü'belerine dayanarak bu fikire katılmaktadır. >•• 1961 de ilk müdahaleyi yapan, 1965 te de kütle halinde Vietnama yüklenen Amerikan kuvvetleri Taylor plânını uygulayamamış, ne Kuzey orduları'nı bozguna uğratabilmiç, ne de 10 milyon Vietnatnhyı 17,000 stratejik koye yerlestirebilmiîtir. Mc Namara plâmnm amacına da erişemeyen Amerikahlar, uzun süre bütün kilit noktalarda barışı temin edememişler. kurakhk mevsiminden yararlanamamışlardır. 14 milyon kişiden 10 milyonunun yaşadığı Güney topraklarmın beşte dördü bir yıldan beri Milli Kurtuluş Ophesi'nin Tıontrolu âltındadır. """ Vietnama göndenlen y«ıttakviyelerle 400.000 i bulan, hatta 500 bine kadar çıkarılacağl söy••»• •••ı lenen kuvvetler, Amerikahlann IIH • ••a süregelen başansızlıklannı aca• •»• • («• ba önleyebilecek midir? • ••a •ıtı HANOi'ye göre Vietnam savası H Güney halkını müdafaa ettikleri iddiasında bulunan Amerikahlar Vietnamlılara saldınlarını durdnrmamaktadırlar. Amerikan Hü kumeti diğer devletlerin desteğini kaybelmistir. Yakın bir gelecekte resmi propagandalarla zehirlenen kendi halkının desteğini de kaybedecekti» Albaya gore bu ahlâkı ve siyasî temel zayıflık içınden çıkılmaz ahlâkı stratejik çelişmelere sebep olmaktadır. Aiba\, «Amerikalı kumandanlar, askerî harekâtın neticesinin madığı anlaşılır. Ki rejiminin bir milyon memuru ile 600.000 askeri istenilen sonuç alınıncaya kadar bir kaç kere oy vermeğe mecbur edılmişlerdır. Seçimlere katılmayacak olanların işlerine son venleceğı ilân edilmış ve isımlerinin tespitı için kart kontrolu ihdas edilmıştir. Işın garip tarafı 4 5 5 milyon seçmen olduğu ilerj sürülmektedir, halbaki Amerikan kontrolu altmdakı bolgede çocuklar dahıl nüfusun tamamı 5 milyon kişıdir! Hanoüilere gore durum açıktır: Adalet adına adaletsizlik! Dokunulmazlığı kaldınlmak istenen Çetin Altan, dünkfl yansmdt « ... Hukukçularımızı da uyarmak isterim. Anayasayı tekrar tek rar okumalarmda, hattâ ezberlemelerinde yarar vardır. Meselâ bir sav cı, benim gibi yazar bir milletvekili için dâva açma emri alınca önc o yazarın Meclis tutanaklarındaki konuşmalarını incelemelidir. Bun' yapmadan dâva açıyorsa Anayasa maddelerini hesaba katmadan^ hare ket ediyor demektir. Hukuk haksızlıkiara giydirilmek istenen bir for malite elbisesi değildir... diye yazıyordu. , Ne var ki maalesef memleketimizde hukuk «haksızlıklara giydın len bir formalite elbisesi» olmakta devam edegelmiştir. Çetin Altan'ıı dokunulmazhk meselesi de bu elbiseyi yeni modaya uygun biçlmd makaslamak isteyen iktidann yeni mârifetidir. Geçenlerde İstanbul Üniversitesi Hukak Fakültesüıden çok değerl bir profesör arkadaşla konuşuyorduk: « Ben, dedi, ilk gençhğimde hukuku bir ideal olarak heyecanl benimsemiştim. Şimdi görüyorum ki gerçek bambaşka imiş.» Aslında mâri/et hukukta ve kanunlarda değildir elbet.. îleri du zenlerin de bukuku vardır, geri düzenlerin de hukuku vardır. Bizir memleket üstüste devrimler geçirdiği için yasalarımız çoğunlukla top lum düzeninden ileridir. Ve yasalar devrimci bir kafayla ele alındığın da ileri yorumlar yapılabilir; ama küflü ve geri bir sosyal açıdan yasa ları yorumlamak isteyenler, kanunlann boşluğunda nice oyunlara açıl kapılar bulacaklardır. Türkiyegibi malî feodalitenin ve komprador burjuvazisinin hâkin olduğu bir ülkede avukatlar, profesorler, hukuk muşavirleri kanuniar halk alcvhinde kullanmak gayretinde kendilerine teklif edilen büyül 1 oarala' »rtonanırlar.Bu?un Turkiyede en çok kazanan avukatlar, ya bancı kumpanyalarm, kompradorların, kapkaççılarm menfaatlerine ka.ıu...aı.; ı de'ik arıyaıı ve elhak bulan mârifetlilerdir. Bu usul ise ada Iet kavramının gittikce jozlaşmasına ve kirlenmesine yol açmaktadır. Bunun yanısıra devlctin adamları da çoğu zaman müşkül durum larda kalmaktadırlar. Savcılanmızm teminatlan yoktur. Adalet Baka nımn iki dudagı arasındadır alınyazıları.. Adalet Bakanı ise bir siyas partinin adamı olarak koltuğuna oturmuştur. Telefonu açıp bir Savcıya Çetin Altan hakkında kovuşturmaya geciniz! diye emir verebilir Savcı, Çetin'in yazılarını önüne koyar. Ceza Kanununu açar, Ana. yasayı ezberler; bakar ki suç yoktur. Elini vicdanıoa atar, ve başlaı duşunmeye: Okuduğum yazılarda suç yok! dâvayı açarsam vicdanuna aykır bir is vapmış olacağım. dâvayı açmaz da Bakanı kızdırırsam Anadolu. nun mahrumivet bolgelerine süriilürum. Kız lisede okuyor, oğlan ortayı bu sene bitirecek, kajınvalide hasta, ne yapsam acaba? Eğer .türJu çeşitlı» belâja kafa tutabilecek bir savcı İse Adaleı Bakanına meydan oku>arak dâvayı açmaz. O zaman böylesine yürekl savcıvı sıirüp onun yerine iktidann bir adamını getirirler, olur biter. N'itekim açılan dâvalar çoğu zaman bu korkutucu ortamda tezgâhlanmaktadır. Savcılarımızııı kanuni teminatları sağlanmazsa bu ortam devam edecektir. Çetin Altan'ın dâvasını işte boyle bir «sıyasihukuki. sahneye yerleştirmek gerekir. Teminatı olmıyan savcılann açtığı dâvalar, Büyuk Millet Meclisine gelir. Oyunun ikuıci perdesi açılır. Üçiı Adalet Partili, biri CHP li komisyon toplanır. Adalet Partililer: Dokunulmazhk kaldırılmalıdır. diye hükmü verirler. Göru>oruz ki >asalarımız kötüniyetli bir iktidann elinde adaletin değil, adaletsizliğin kılıcı gibi kesmektedir. Çetin'in dokunulmâzlığını kaldırmak tepeden tımağa hukuka, adalet bilincine ve Ana.vasa>a aykın bir davramş olacaktır. Çünkü millet\ekilliği dokunulmazlığı esasta milletvekillerinin siyasi fikirlerini korkusuzca söylemeleri için konmuştur. Bir milletvekili yolsuzluk, hırsızlık, ahlâksızhk yaparsa dokunulmazlığı kaldırılır. Çünkü dokunulmazlık âdi suçların kalkanı değildir. Bir milletvekili yolun ortasında adam hıraklar ve kendisini karakola dâvet eden polise: Benim dokunulmâzlığını var, diye hüviyetini çıkarırsa asafjlık bir davranış yapmış olur. Sahtecilikten, kaçakçılıktan, tecavüzden »anık bir milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılmalıdır. Ama fikir suçlarından ötürü dokunulmazlığı kaldırmak dokunulmazlık müessesesinin gerekçesiyle çatışmaya girmek demektir. Iktidar partlsi herkesi kor ve de âlemi sersem ml sanmaktadır? Sahneye konan bayağı oyunu bu memleketüı özgürlükten yana güçleri görmiyecek midir? Bir damla hukuk ve adalet şuuruna sahip olanlar adalet adına cevrilen dolap karşısında sessiz kalamıyacaktır. Bir milletvekilinin dokunulmazlığı Anayasaja uygunluk gerekçesi, Anayasa Mahkemesi tarafından iki yıldan beri yazılamıyan 142 nd madde sebebiyle kaldınlmak istenirse. demokrasinin d'sine inananlann tümü bu davranışuı karşısında olraak zorundadırlar. Ç Gençlik çağı ençlerin yetiskinler toplumuna girmesi tahmin edildiği kadar daima kolay olamaz. Çocukluktan kurtulup gençlik yasına girmis bir kimse artık çocuk değildir, gençlik cağına kadar ailesinin tesir ve sorumluluğu altında yaşıyan bir çocuk bu devrede toplumsal çevrenin davranış ve ölçülerine göre kendini ayarlama, kendi basına karar verme ve kendini idare etme zorunluğundadır. Bu bakımdan aile ve çevre, bn yastaki gençlerin emosyonel ve fizyolojik ibtiyaçlarını önced»n idrak edip onlara yardımct ve rehber olmaga hazırlıklı bulunmalı. Ve yine bu devrede gencin problemJeri ile yakından ilgilenmeli, onun enerji ve kabiliyetlerini en uygun bir yola kanalize edip yetiskin topluluğuna intibak edinceye kadar gayret göstennelidir. Gencin yetiskin topluluğnna geçme çağında anne ve baba kendi yasadıklan tecrübeleri bir ölçü olarak ele alıp eski geleneklerine sıkı sıkı bağlı kalmamalı ve çocuklannın da kendi gençliklerindeki gibi hareket edip davranmalarını istememelidir. Oolann sınırlı bağımsızlığını kabul etmeyip evde yaslıların mntlak hâkimiyetini ister ve gence hiçbir fikir hürriyeti tanınmaz. bnna mukabil aralarındaki görüs ve düsünce farklarını bir konu yaparak ifrad dereceye getirirlerse gencin ruh sağlığı elbet bozulur. azı aileler yası ne olursa olsan gence hâlâ çocuk muamelesi yapar, şabsiyet sahibi olduğuna bir türlü inanmaz, psikolojik yardıma muhtaç oldnklan bu devrede onları yardımcısız bırakır, meslek seçimi arunda kabiliyet ve eğilimleri dikkat nazarına alınmadan kendi isteklerine uygun bir meslek için zorlarlarsa gencin ruh sağlığı muhakkak bozulur. Anne ve baba evlâtlarına karşı düzenli olmıyan ve daima değişen, bir tutnm göstermemeii, tavsiyelerinin aksini jjizzat kendileri yapa*«fc kStü örnek olmamalıdır. Genç"e hakikatları izah edecek yerde geleneksel düsünce ve hareketlere saplanıp onu körükörüne kendilerine bağlı kılmağa zorlamamalı ve lüzumsuz yere ruhî çatıstnalara sebebiyet vermemelidir. Aksi takdirde bu genç, çevrennden kolavlıkla nzaklasıp kendisine daha uygun bir muhit ve yeni bir grup arama ihtiyacını duyar, belki de âsi bir kimse olarak suçlanır. G Çevrenin etkisi dit eden âmillerden çevre faktörüne temas etmek yerinde olacak sanırım: Goılerini dfinyaya actığı ilk dakikadan itibaren ailesinin mntlak bakımına muhtaç bir çocnğun en yakın çevresi süpbesiz ki anne ve babanm meydana getirdiği vuva yani evidir. Çocuk bu çe\renin tesiri altında büyüyüp geliseceginden ruh sağlığı yönünden anne ve babaya büyük sornmluluklar düşmektedir. Aile bu konuda yeteri kadar görgü, bilgi ve kültiir seviyesine sahip degilse çocuklannın rnh sağlığı istenildiği kadar iyi olamaz. Anne ve babanın bilerek veya bilmiverek bu devrede çocnklanna karşı yanlış tutum veya kötü davranısları ilerde telâfisi güç ruhî problemlerin doğmasına sebebiyet verir. Çocuğun ruh sağhğını bozan ailclerden birkaç Srnek vermek isterim : Bazı anne ve baba evlâtlarına karsı aşın <>efkat, asırı müsamaha, aşın himaye veya aksine aşın disiplin gibi normal dışı bir yetiştirme veya terbiye sistemi tatbik etmek ister. Onlann oyun oynama, yaramazlık yapma gibi çok tabiî ve mâsum isteklerinin bile yerine getirilmesine müsaade etmez. Bö>lece çocuk ve gençlerde kolavlıkla inhibisyonlar. früstrasyonlar meydana gelerek ilerdeki ruhî bozukluklar ve hattâ akıi hastahklannm tohnmlan böylece atılmıs olur. Diğer bir aile, evlâtlarını kız ve erkek diye ayrı muameleye tâbi tutar, son doğan çocuğun istenmiyerek dünvaya geldiği uluorta ve her vesile ile anlatılır veyahut çocuklarında mevcat fizik ve rohî kabiliyeti iyi değerlendirmeden ondan daha fazla üstiin şevler bekler yahut basan seviyeleri dflsük ve diğerleri ile rekabette güçlük çeken çocuklannın kusurlarını düzelteceği yerde bunu tenkid konusu yapar, ve bu suretle bilerek ya da bilmiyerek ruh sağlıklarını bozar, onlarda kolaylıkla asağılık duvgusunun doğmasına ve sahsiyetin istenilen sekilde inkişaf edememesine vesile olur. 1 3 azı ailelerde ise baba çok otoriter, buna * * mukabil anne cok pasif ve ürkektir. Böyle bozuk dengeli aile çevresinde büyüyen çocnk sık iık meydana gelen kavgalarda kime hak vereceğini bilemediğinden anne veya babadan birinin tarafını tutarak birine aşın bağlı, digerine de O f\ncelikle ç«cnk,ve gencin ruh sağhfını teh II n iil! aaaa •tıı amaa • ••• Klf • lt« Aibayın pelişmeleri ir gazeteci ile yaptığı konuşmada Albay Ha Van Lau çelişmelere düşmektedir. 1954 Cenevre Konferansına uzman olarak katılmış bulunan Albay, halen Cenevre kararlarını uygulamakla görevlı Beynelmilel Komisyonla Vietkong arasında irtibatı sağlayan heyetin başkanıdır. Ona gore yaptıkları savasın özellığı dolayısıyle Araerıkahlann yenilgeye uğraması basit bir istir. Albay duşuncesini şoyle ifade etmektedır: «Bu haksız bir savastır. Komünizmden kornma bahanesi>le bir millete saldırılmıstır. Sonuc >i örüluyor ki, çocuk ve gencin yetişmesi ve 'bilhassa sahsiyetin gelişimi ve şekil almasında genetik potansiyel yanında ekstrensek çevre faktörü çok erkenden rol oynamaktadır ve çocuğu yetiskin toplumuna geçinceye kadar bilhassa aile ile okulun bu konuda çok hassas davranmaları, bilgi, görgü, tecrübeye dayanan metotlarla çocuk ve gencin ruh saglığına yardım etmeleri sarttır. Çocnk ve gencin normaller dısı davranısları fizvolojik ve organik sebeplere dayanmıyorsa burads çevre faktörfinü önemle incelemek gerekir. C B mmim • ••• • ••• i • ••» •••• bağlı buiunduğu sorulan ce\aplandıramazlar» demektedir. (T) l'zun savaş mı, yokss kısa »avaş mı? Amerikan ve dunya kamu oyu süratli bir hal çaresı istemektedir. Fakat Vietnam halkının ve savaşçılarının tepkıleri uzun bir sa»aşı mecbur ? lad.r. "?!)" Amertkan birliklerinl ğınık bir sekilde mi, yoksa toplu bir sekilde mi savasa sokmalı? Savaş şekli birliklerin oynaklrğını istemekte fakat barışı ve huzuru sağlamak için toprakların daimi işgal altında bulundurulması gerekmektedir. Çünki Amerikalılar ortakları kukla Vietnam birlıklerine gerilerini emniyet edememektedirler. (3) Malzeme savaşı mı, yoksa piyade savası mı? Kati netıceye ulasmak isteyen Amerikahlann malzeme üstünlüğü çok yuksektir. Kurtuluş ordusunun savaş teknıği, arazının ozelhkleri malzemeden yararlanma imkânlarını kısıtlamaktadır. Çengel döğusu ateşın kudretıni hıçe mdirmektedir. Amerikalılar (Vietnamlılan ve araziyi Fransızlar kadar iyi tanımazlar), kuvvetlerüıı arttırarak bozgunları azaltacaklarına inanmakJa Fransızlar la aynı hâtaya düşüyorlar. Kuvvetlerin çoğaltılması lojistik güçlüklerden başka yeni güçlüklere de sebep olmaktadır. Güney Vietnam Güney Kore değüdir. Bir millerin gerilla savaşı cephe savaşma benzemez. MUletin iradesi, kuvvetı yenilgeye uğratmaktadır. Kıtlelerın Mülî Kurtuluş Cephesinin etrafında toplanmış olduğu kesuıdır. Kurtuluş Cephesi durmadan kuvvetlenmektedir. Güneyin insan kaynaklan (Hanoi tezine göre yalnız Güneyin), Kuzeyın ve •••••• ••••••••••••••••••••••• Kuzeyden transît geçen dış malzemeyardjmı le gerekirse bir milyon Araerikalı asker< bile durduCurtuluş Ordusu tm mıl*1 li savaşta tukenmez kaynaklara saMerhum Bahaettm Serbes'in hiptir. Yenme gücü bundan ileri f%\. Mıthat Akalın, Nurettin Serbes, Tacettin Serbes, Guzın gelmektedir. Yenısey ve Yılroaz Serbes'ln sevAmerikanın Vietnamda güttüğü gili anneleri, İsmet Yeniscy'ın savaş tarzı onlan askerî başankayınvalıdesl sızlığa sürüklemese büe, siyasi baSIDIKA SERBES kımdan yıpratacaktır. Hanoide bu 9 Nissn 1967 günü Hakkın rah sonuçtan şüphe edilmemektedir. metine kavujmujtur. Cenazesi 11 Daha şündiden Amerikan OrduNisan 1967 Salı günü (bugun) sunun morali tükenmeğe başlamışöğle namazını müteakıp Şışli tır. İstihkâmlarından • Uçak gecamiinden kaldırılarak. Zincirlıkuyu mezarlığındaki ebedl istımılerinden bilhassa araziye çırahatâhına tevdl edtlecektir. kan Amerikan askerleri korkunun Allah rshmet eyleye tadını almışlardır. Bir insan olaAileıl rak onlara yaptırılanlan düşündükleri zaman ise endışe duymaktadjrlar. Cumhuriyet 3801 VEFAT SAAOET (TİMint) ULÇUGÜB tSMAİL ULÇUGÜB Ogulları DĞOB NAZIMm 8 Nisan 1967 doğduâunu akraba ve dostlanna duyururlar. Cumhuriyet 37a Amerikanın anoideki yöneticilere göre Amerikan kamu oyft Vietnam Savasına karşı tepki göstermeğe başlamıştır. Bu hususta gayet bilgili olan ve durumu iyıce incelemış bulunan Başbakan Fam Van Dong, Amerikan kamu oyundaki barış lehindeki gelişmeleri hakkında şimdiden istikbal için ne mübalâgalı ve ne de ümitslz yorumlar yapmanın yersiz olduğunu ileri sürmektedir. Derleyen: VEFAT Dul Bayar. Ağavni Zabel Terziyan ve evlâtlan Bay ve Bayan Mıgırdiç Terziyan ve evlâtlan Bay ve Bayan Arsen Papazyan ve evlâtlan Sevgili eşı, babaları, kardeşleri, amcaları ve dayılan H davranısı ARTÜR TERZlYANhn (Merkez İthalât Kol. Şirketi Ortaklanndan) vefatını akraba ve dostlarına teessürle bıldirirler. Cenaze merasimi (yann) 12 Nisan 1967 çarşamba saat 13,30 da Beyoğlu Balıkpazarı Üç Horan Ermeni Kilisesinde icra olunacaktır. İşbu ilân hususî dâvetiye yerine kaimdir. Cenaze Servisi İşleri (CELİL) SEMERCİYAN Tel: 44 27 46 Gece: 47 49 32 49 63 58 Köylülerdeki birlik oral ve milll irade malzeme ve harekât kudreti haline gelmektedir. Amenkalılar rakiplerüıe Vietkonglu demekle büyük haksızlık yapmaktadırlar. «Viet» Vietnamlı kelimesinden, Kong da komunist demek olan «Cong San» kelimesinden gelmektedir. Amenkalılar böylece aslında geniş çapta olan bir mukavemet hareketini azınlığa mal etmek istemektedırler. Güneyden gelen haberleri topla yıp değerlendiren Bay Le Ha diğpr arkadaşlan gibi Hanoi asıllıdır 1960 sonlannda kurulmuş olan Mılli Kurtuluş Cephesinin savaş ve halkı temsü kudretini sosyolojık bir tahlü yaparak şöyle izah etmektedir: «Kurtuluş Cephesinin esası köylülerin birliğidir. Güneyde yaşayan 14 milyon Vietnamlının "o 85 i çiftçidir. Köylünün mülkiyet aşkıyla kurtuluş hisleri sıkı bağlarla birbirlerine kenetlidir. [Millî Kurtuluş Cephesi köylüye toprak dağıtımı yapmaktadır.» M. Turhan TAN M PERSONEL ARANIYOR Beşbin'e yakın işçisi bulunan büyük bir fabrikanın kontrol ve emniyet işlerinde vardiya (üç ekip) usulu ile ve tatminkâr bir ücretle çalıştırılmak üzere aşağıda yazılı şart ve vasıfları haiz elemanlara ihtiyaç vardır. TALİPLERIN P.K. 231 ADANA ADRESİNE Ei yazılarıyle dolduracakları hâl tercUmelerini havi dilekçe ve bir adet fotoğraflarıyle birlikte acele müracaatları rica olunur. ARANAN VASIF ve ŞARTLAR : 1 Emekli subay olacaktır. 2Yaşı 45 den fazla olmayacaktır. 3Bedenen bir eksikliği bulunmayıp sıhhî durum u gece ve gündüz münavebeli çalısmava müsait olacaktır. 4Motorlu nakrl vasıtaları ve itfaiye teşkilâtı hüsuslarında bilgisi olanlar tercih edilecektir. VEFAT eşi, Emekli Maarif Müdüılerinden merhum Osman Nuri Bey kızı, Ali Sedit Beyin emekli öğretmen Bergüzar Santur'un teyzezadesi kıymetlı Kirahk Işyeri Ankara'da Yenişehir'de tzmır Caddesinde 28 numaralı Can Apartmanının işyeri olan üst katı (Kaloriferli altı oda) kiralıktır. Görmek için bırinci katta B. Ahmet Dirgen'e ve şartlar için Sirkeci Ebussuud Cad. 75 üst katta N. Uluğ'a muracaat. (Cumhuriyet 3792) îstanbul Emniyet Müdıirluğünden ıldifjım 38351 numaralı pasaportumu kavbettim. Hüküm vefat etmıştır Cenazesi 11 Nisan 1967 salı günü öğle namazını mütaakıp kaldırılacaktır. Çelenk gönderılmemesi rica olunur. BEDRİYE SEDİT Teşvikiye Camiinden Bay Le Hanın tahlilınde vatanseverlikle sosyalızm birbırine ka rışmaktadır. Şehiılerdeki ve tarlalardaki iş hayatırun kaynağı köylu lerdir. Bir çok kişiye pöre Milll Kurtuluş Cephesinin genişlemesi Diem rejiminin ifratîarından Ueri gelmiştir. Bu teskılât komünıstlerın çoğunlukta olmadığı Güneyde bile bütün halk sınıflanru birleştirme ği başarmıştır. Serbest seçimjere gidildiğl takdirde hemen "A90 ınm Millî Kurtuluş Cephesfni tutacagına muhakkak nazariyle bakılmaktadır. Köylülerin tümti V085 ve bir tasım şehîrlüer bu teşkllat lehine ojr kullanacaklardır. Gtineyln bir tasmında yapılmış olan son seçimler to