Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ve Musaddık Başbakan Tutumu yüzünden pek çok tenkide ıığrayan Razmara Tahran'da öldürüldü Şirket re Iran için, üzuntülü Takaların bir dizisini harekete getırmek için, aralannda kader bağı olan bir vak'a ve bir adam bu noktada hıkâyey* dahil oluyarlardı. Vak'a şuydu: Başvekil General Rszmars tıp kı sefefl gibi, efc sniaşma m»ddelerinin İran'da yayınlanmaBissını firkete lorls babnl ettir. mişti. Dr. Musaddık ise, merak}ı bir insandı. Kendisi ve millt lcephesi eski parl&mentoda ek 1 anlasmaya karsı olmujlardı. Ye ni parlâmento ise, anlasmayı Musaddık'm bagkan olduğu 18 üyelik bir komisyona havale et misti. Bu komite anlajmayı, 1ran'ın hak ve menfaatleri için tatminkâr bulmamıştı. Euna mu kabil İH ay içersind» kendi teksenesinde, 14 milyon sterllnlik bir vatinm yapmıştı. Halbuki İran, kalası bile ıthal zorunluğundaydı. Bunun gibı rasfıyehane ve kuyuların bütün teçhızatı dışardan tedarik edilecekti. Şirketin 1950 ithalâtj 288 000 ton olarak 159 gemiyle taşınmışlardı. Teşebbüse istikamet veren genis pazarlamanın gerektirdiği idarî ve ilmt mekanizmayı yurütebilecek tecrübeli tek adara dahi yokken, Iranlılar kimden medet umabilirler ve bu ıthalâtın karşılığım nasıl ödeyebilirlerdi? Bu düşüncülerin etkisinde olarak general Razmara, 3 mart 1951 de îranın petrol itntiy&zını kannni olarak red edemiyeceğini ve şayct red edilirse îran'ın 300 ilâ 500 milyon sterlinlik bir tazminatı cideracsi gerekece|ini ilâve ederek millîleş tirmenin kabili icrs olmadığını ortaya, koyan beyanatı, tam dört gün §onr» eevabını aimıştı. Tahranda ibadet ıçın camiye giderken Razmara oldürulmuştu. Arkasmdan baslayan ayaklanmalarda, bir polis ve halkyordu. Şirketin Iranlüara devir tan da yuzlerce insan ölmüşlerve tejlimi, ciddi dusiinen kımsedi. O andan itibaren Iranda aşıler için muhtemel değil, gayn rı milhyetçilerin hâkimiyeti bas mümkün bir teklifti. Tasfiyehalamıştı. Artık geri donmek yokne ve uretim işlerimn, öğrettu. Musaddık 28 nisanda Başvemlı olduğumuz için, îranhlar kıi olarak hukumeti kurmuıtu. tarafından nnırlı ölçüde bir Bu arada şirket her türlü yamüddet için yürütülebileceği kınlaşma şekiilerini denemi$ti. dusünülüyordu. Fakat İran dı1933 senesinde alınmıs olan imçında, dunya petrol piyasaında tıyaza gore yasaklanmıj olan rekabet yapabilmek için karıtek tarafh hareket etme madsık bir pazar teşkilâtı vardı ve devamlı teknik ilerlemeler, üre desine gore, şirket, hukumeti protesto etmışti. Anlaşmazlıklatim çalısmasmın geniş bir ala rın hakem yolu ile çözülmelerl nınt kaplamaktaydı. franın sagerektığinden bir hakem tayinihip olabıldiğinden daha çok sani talep etmisti. Daha sonra, yıda teknik uzmanlara ihtiyacı bir Ingıliz heyeti Tahran'a geleolacaktı. Bütün dünyaya naklirek mıllîleştirme prensiplerine yat yapmak ve endüstri ihtiyaç uygun olarak bir Iranh ve Inlarını karşılamak için, mutlak gıliz müdürler kurulunun Anbir ince hesaba cevap verebileglo Iraniyan şirketinin bölge cek kabiliyetlere lüzum vardı. kârlarını, milli İran sirketi naIngilterede mevcut olan arastırmına temlık ettıkten sonra, 1 ma merkezlerınin yaptıkları ha ran bakımından koruyuou, prayatl hizmetleri Iranda nulmak tık, şumullü yeni bir şirketin mıimkun değıldı. kurulması teklifıni sunmuştu. 1 raayısta acele çıkartılmı» olan tran'daki bakım ve depoların İran 9 nokta kanununda" , petgenişletilmeleri jçin, sirket 1950 rol endüstrisinin uzman *av*iye lerine yer verilmediği için, lngılız heyeti on gün sonra, geri donmeğe mecbur Kalm.ştı. Ingiliz haklarının Korunmalan için muvakkat tedbır alınmasını, îngiltere hukumeti uluslar arası mahkemeden talep etmişti. Mahkememn 5 temmuzdakı celsesınde, anlaşmazlığın daha vahim hale getirilmemesi, her iki taraftan israrla istenmışti. Bundan mada, şirket idaresinin kontrol edilmesi sartiyle çalışmanın devamına da tarafsız üyelerın oy çoklugu ıle karar verılmişti. 7 temmuzda, Ingılizler mahkeme emrıni hiç çekınmeden kabul etmişlerdi. 9 temmuzda İran, mahkeme kararını ABD Cumhurbaşkam Truman şah si temsilcisi Averell Harriman'ı red etmişti. Temmuz sonunda bir uzlaşma atmosferi yaratmak uzere, Iran'a gdndermis, falrat bır başarı sağlayamamıştı. Mıllileştirme taraftarlarının hisleri o derece feverandaydı ki, artık Bahattin ORHON Irandan herhangi bir tâvız alınması, kabil olamıyacaktı. Su yuzune çıkamayan ve kısmen olsun aklı selime uyan bır anlaşmayı supürup goturen kuru gürültüye, zorbalık ve suiıstimallere (!) itıbar fdstermeyen Ingilızler, inanılmaz goründuğu halde, artık sonun başlangıcjnın geldiğı ihtimahnden ıyice şüphelenmeğe başlamışlardı. O sırada Ingilterede iktidarda lşçi Partısi olduğu ıçın, Iranlıların teklif etmış oldukları 9 nokta kanununa uygun duşmemekle beraber, millileştırme prensıple rinı kabul eden şirketin mukabıl teklifleri, Ağustos içersinde bıldırılmış fakat bu teklif de kabule lâyık görulmemiştı. Iranlılar arasındaki ortak ler, mutedil ve yapıcı yc tenkitte bulunanları \atan ni olarak damgalamaya yeti du. Şirketin Iran'a getirmış duğu faydalardan bahseden zetelerin müdürieri, kanı teı eden kırmızı mürekkcple y; ölüm tehditleri alıyorlardı. ket hizmetindekl sadık kiş şayet şirketi destekler nitel veya şırketin kalması husu: da temenniler ileri sürerle aynı tarzda ölümle tehdit eı yorlardı. RAZMARA, İran Genel Kurmay Baskanıydı önceleri... liflerini hazırlayacağını blldirmişti. Bu eınada sirket, İran hükumetine Venezuella'da olduğu üzere 5050 esası üzerinde bir anlaşmaya vanlması teklifinde bulunmuş, fakat teklif kabul edılmedıği gıbi, halka da duyurulmamıştı. Razmara ve petrol sirketina karşı serd edilen iddialann avu katlığmı yapan rrıılli cephe ve Musaddık çok kuvvctlenmisti. Mıllileştirme adeta günıin vecizesi olmuştu. Koyu bir Ingiliz duşmanı qlan dinl lider Ayetullah Kaşani, Tahrandaki ayak ta kımını azdırarak durumu büsbütün alevlendirmişti. Tahrandaki Ingiliz «efirinin Razmaraya gönderdiği mektupta, Ingilte re hükumetinin sirketin teklıfi olan 5050 esasını desteklediği ve »irket aleyhindeki yalanlann tahammülü astığı bildirili Kuzisian valisi Gıineyde haziran ayı sonı kadar, geleceklerini şirket i* melerine bağlamıs olan, onl lerce msanın çahşmalarına, < di bir engel çıkartılmamıstı. gün Horemşar'daki müdürk 1000 kişi tahmin edilen kala lık bir grupla Kuzistan ge valisi gelmişti. Müdüriye kurbanlar kesildikten sonra, labalığa hitap eden vali, pel lün millîleştirildiğini ılân ctı ve sonra binanın üstüne lı bayrağı çekilmisti. Genel n dür. TRUMAN, Musaddık'm milüTeşrinne arzularını j atıştırması için Harriman'ı görevlendirdi Y ARI N İRAN'I TERKEDİYORLAR Disi Bond MODESTY BUAISE MOOBSTY ILJC OSK* BULMACA TANBUL Acılıs. Droeram Turkuler gecıdi (1) Konusma Turkuler Eectdl (1\ Kove haberler Sabah melodılerl Haberler v e hava durumu Kucuk ilânlar Studvo G'den Istanbulda butftta Hafıf rauzik Muzikll ovunlardan Gıtar so!olan Cesıtli devırlerd* kadınm durumu N Hilkat Culhadan nrkılar Fransadan vankılar Nurten Innantan türküler Müzık demetl Pratik biİKiler Suhevlâ Gursesten sarkılar Arkası varm Kısa haberler Sabah konserl Operet melodilerl Hafif melodıler Kucuk ilânlar Saz eserleri MYıldırımdan «arkılsr N. Mercanlıdan turkuler Haberler. R. G. de bueun Studvo G'den Heklam proeramlsn Tulin Yakarcellkten sarkılarS Dans muzıeı Saz eserleri Melodıden melodiv* A Ekbercıcekten turkuler Kısa haberler Ecıtım radvoni Cocuk bahcesi Cocuk Ansıklopcdlsl Kısa haberler Karma fasıl toolulutu Rcklam Droırramlırı Haberler v e hava durumu Kucuk İlânlar Radvo hafıf müzlk orkestraıı Gunumuzun melodllert Istanbulun sesi 24 saatin ol»vl«n, K. tlanlar Radvo tivatrosu Reklâm DroırramUrl Kucuk ilânlar Haberler v e hava durumu Caz severlerle basbas» Kaoanıs ISTANBUL IL RADYOSU Acılıs v e Droeram Sizın için Kucuk konser Ivı aksamlar Senfonik muzik Cesıth melodıler Aksam konserı Genclerle beraber Klâsık Batı muzızi dinleytcl lstekleri Cıean meîodileri Gece kon»erl Caz muziâi Muzikaller kullandıkları oyunlardan (karma nasına kullanılan bir sözün soz). 2 Bazı hattalıklann veya başı, yavaş yemek ve ıçkilerın vucutta yapvaş beyaz rer tıklan tepki (tıp terımi ve söylen t diği gıbi yazılmıştır), bir hayvan. 3 «Maden eritraeye mahsus sinden biri, kabı ele geçirmeye çalışma» kartıkte bulunn şjlığı ıkı soz. 4 Tersi «kesin iya dâvet ha nanç» demektır. 5 Bir emir, keti (yeni fazlasının âşık usandırdığını herrim) 9 1 kes bilir. 6 Rahat ve saadet işeyuı hava çinde yüzen kişi böyledir. 7 DÜJUO ouıı»at»niD çıkma' ı sağ «ekll Uluslararası «aferın yaşa!» mâyan. SOLDAN SAĞA: . 1 Dişlerı olnuyan bir sürlingen. 2 Bır parola, ışık saçar dulumda. 3 Pransız aifabesinın son harfinln okunuş şekli, alaturka bir musiki aleti, dahill kısım. 4 Çevrılince «yarım düzine sayıda ustü açık su yolu» karşılıgı ıki söz belirır. 5 Gizli veya açık işlerde çalışan özel memur veya temsilci, bazıları işlermin iyi veya kotü gitmesini bunun varlığma veya yokluğuna yükletırler. 6 «Tersi ince ve zarif» mânasına gelır, a^tıç içl ortası. 7 «Bembeyaz yogurt suyu» anlamına iki söz. 8 «Bunun üstunde kediler mımav mırnav dedıler» dıye bir söz vardır, guzel sanat. 9 Tersi «Taş gıbi sert» demektir, kahramanlar için dikılenlerden. nJKARIDAN ..ŞAĞITA: 1 Alaturka gureşlerde pebllvanlann birbirlerini yenmek için Garth 10 15 ıo.25 31 05 11.40 11.55 12.10 12.15 12.30 12 45 13.00 13.20 13.30 14.00 14.20 14.35 14 50 15.40 15.55 16.00 16.55 17.15 17.20 17.25 17.50 19.00 19.40 19.45 20.00 20.35 20 55 21.00 22.00 22.43 22.45 23.00 24.00 ın ıı no BCTUMACANI HALLEDtLMÎŞ ŞEKlJ UfÇ ÜŞTUM PE Tıffany Jones NASIL HALLEDİLECEK Tukandald rakamb bnlmacada « dece 6 tane anahtar (ipucu) ve < tane soan( vardır. Bog olan karenin içtne 1 den 9 a kadar aygun birer rakam koyarak ve top lama, çarpma, çıkartma, bölme Jşaretierine dikkat ederek solda sağa ve yukarıdan «şağıy» bulmacada fösterflea loauçları bulunu Biraz vaktinid alv ama, boj vaktinizi hogça (eçfami} olununu flSKveÖLÜM 79 . Ne korkunç! E, sonra buldunuz mu?» « A, evet. Buldum, kır yemiğuıe tam vaktin de yetiştim. Babam kullanmış bir at yarısında bahse gırmek için. Her zaman olduğu gibi gene babamın is yerine gittim onu eve gelsin diye kandırmaya. tam iki yana sallanır kapılardan geçerken, babamın ortaklarından biri: «Bu kart kimin?» diyordu, benım kırkbır yıldızlı kartı ossaat tanıdun, üstelik yirmükı dolâr da kazandım, O günden beri dınibütün bir hıristiyan oldum.» Bn. Saunders: «Aman ne ilginç!» dedi ama, onun anlattıklarını duymamışü bıle. «Ne kadar iaterdim Robertin de pazar derslerini böyla sevmesini!» « Belki fever, bire yiımiikij Bn. Saunders: «Efendim?» dedL Cecily kalktı. Annesi: «Yavrum» dedi, «B. Jones gidiyorsa, sen yatsan daha iyi edersin belki. Yorgun gdrünüyorsun. Ne dersiniz, B. Jones, yorgun görünmüyor mu?» c Evet, gerçekten. Demin ben de onu söylüyordum.» Cecily: «Şimdi, anne» dedi. Jones: •Yemeğe tesekkür» dedi, kapıya doğru yürüdü. Bn. Saunders buna karşılık uygun bir şey söyledi, içinden de: «Niye zayıflamaya çalışmıyor acaba?» diyordu. Sonra, gecıken bir hoşgörüyle: «Belki de çalışıyor» dedi. Cecily arkasmdan gittL Gözlerini onun yüzüne dikerek: «Gene gel» dedi. Sonra, kızgm bir üzgünlükle: «Nekadarını duydun?» diye fısıldadı. «Söyleyeceksin banaf» Jones Bn. Saunders'e sişman (işman eğildi, kı73. da gene o ucubucağı olmıyan san bakışjyla tepeden tırnağa süzdu. Cecily kapınm ağzında onun yanmda durdu, oğlesonrası onun incecik dokun«ankırılacakhğı üzerine döküldü. Jones: «Bugece geliyorum» dedi. Cecily: «Ne?» diye fısıldadı, o da bir daha söyledi. • Demek bunu duydun?» Kızm kül kesilen yüzünde ağzı bu sözleri biçimledi. «Demek bunu duydun?» « Ben söylüyorum bunu.» Kızın derisinin altını gen« kan bflrudfi, gözleri donuklastı, bulutlandı. « Hayır, gelmiyorsun» dedi. Jones ona kılmı kıpırdatmadan bakıyordu. Cecily'nin parmak boğumlan onun yenınin üzerinde beyazlaştı. Pek içten: «N'olur!» dedi. Jones karşılık vermeyince de: «Ya babama söylersem?» dedi. Bn. Saunders: «Gene buyrun, B. Jon«s> diyordu. Jones ağzina verdiği biçimle: «Söyleyemezsin» dedi. Cecily ona tiksinüyle, acı bir üzgünlükle, çaresiz bir ürküntüyle, umutsuzlukla baktı. VVillinnı FAULKNER konu ve resim: AYHAN BAŞOGLU BEYflZGUL Gece varısı lcta Hafıf muzlk Proeram ve kaoanu ANKARA Acılıs, Droeram Gunaydın '. Kove haberler ' Sarkılar v e ovun havaları ; Haberler v e hava durumu Sabah muzijSl Ankartda bueüa Kucuk ilânlar , Her telden Kucuk ilânlar Sarkılar ', Gunümüz Sorunl«rımı» ı Sabah konseri < Kısa haberler r* K. İlânlar : Arkası varm Eâıtim radyosu (1) ; Melodiden melodiy» ' Çocuk bahçesi ' Ooeralardan MCmelar ' Oâle muziji Kıbrıs saati Kucuk ilânlar Mustafa Erses v e Semahat ı Özdensesten sarkılar ı 13 00 Haberler. R. G. de bueün 13.20 Plaklar arasmda 13 30 Reklâm oroeramlan 14 00 Cocuk bahcesi 1415 Sevim Derandan sarkılar , 14 35 Bueun icın seçtıklerimiz 14 55 Kısa haberler v e K. ilânlar 15 00 Eeıtim radyo»u (2> 15 55 Salıh Uyeundan türküler 16 10 Plâklar arasında ' 16 20 Turhan Tooerden aarküar 16 40 Bır bando calıyor 16 55 Kısa haberler v e K. lUnlar 17 00 ince saz 17.3(1 Dın ve ahlâk sohbeti 17 40 Saz eserleri 17 50 Reklâm Drogramları 19 00 Haberler v e hava durunJU 19 40 Kücuk ilânlar 19 45 S. Gultekinden tOrküler 20 00 Uvkudan önce 20 05 M ArmaSandan tarkıUr 20 25 Silâhlı Kuvvetler u a t i 20 il) V.Doğudan Ciisn muzl» 21 oo 24 «aatın olayları 21.05 Neden böyle oldularT 212 Turk müziSi Szel eroKramt 22 05 T 3 M . M . aaatl 22 25 CesiUİ müzik 22.45 Haberler v e hava durumu 23 00 Gee» komarl 23 45 Gece yarınna doiru 08.25 08.30 07.00 07.05 07.30 07.45 08 00 08 05 08.10 08.40 08.45 09.00 09.20 09.35 09.40 10 00 10.55 11.15 11.30 12 00 12 15 12 25 12 30 yorsun. Cecily pek sağlam değiiar, B. Jones* Jones nflzik bir tavırla bas salladı: . Evet. gerçekten. Sağlam olmadığı kolayo £Örulüyor.> TüUü kapı onlan blrbirinden ayırdı, C»cIlyJnu ağzı, kırmızı denizanası gibi «snek, oynak, «Yap ma» der gibi bir biçim aldı. Jones buna karşılık vermedi. Tahta basamak lan indi, anlarm kaynajtığı akasyalann altmdaı yürüdü. Güller yeîil ağaççıkların üzerini bürümüs tü, aşiftelerin ağızlan gibi, Cecily'nin «Yapmal: der gibi bir biçim alan ağzı gibi kırmra güller. Cecily, Joneı bahçe kapısına, cokağa vanncayı kadar o şisko, tembel, »ayak sırtına baktı, sonn annesinden yana döndü: Annefâ orda, onun özgür luğüne kavusan gürbüz gövdesini sevinçle düşünerek sabırsızlık içinde duruyordu. Işık Cecily'nir arkasmdan geliyordu, yaşlı kadın onun yüzünü göremiyordu ama, duruîunda, gövdesinin gevtjemu umutsuz gerginliğinde öyle bir |ey vardı ki annesi ona birdenbire telafla baktı. « Cecily?» Kız geldi ona dokundu, Bn. Saunders de kolunu kızının boynuna doladı. Yaslt kadın her zamanki gibi gene çok yemişti, zorlukla soluk ahyordu korsasmın sıktığını duyuyor, ondan kurtuluncaya kadar geçecek dakikalan sayıyordu. « Cecily?» « Babam ner"de, anne?» Bn. Saunders: «A, sehre İndi» dedi. Sonra, çabuk çabuk konugarak sordu: «Nedir, yavrum? N« var?» Cecily annesine yaslanıp tutundu. ötekisi biı kayaydı, hızlı hozlı soluk alan bir kaya: Yok almaz, ateşli isteklere, korkuya kapalı bir sey. Bir kalbsiz. Cecily: «Babamı görmek zorundayım» dedi «Mutlaka görmeliyün.» Ötekisi: «Hadi, hadl, sen odana git de biraz uzan» dedi. Derin derin bir iç çekti. «Kendini iyi hissetmeyişine hiç sasmıyorum. Yemekteki şu tâ ze patatesler! Yemekten vazgeçmesinl ben ne za man öğreneceğim! Patates olmasa başka bir ?ey, değil mi ya? Yavrum, Içeri gelir misin korsamı çozmeye? Giyinip Bn. Coleman'a gitmeden önc« biraz yatsam diyorum.» Cecily: «Hayhay, anne. Elbette» dedi Babasuu, George'u, kendisin* yardım edecek birini istiyordu. George Farr, bir Bo'.caktan heyula gibî gidiyordu, Sinemadan göç boşandığı sırada, bir çitin üzerinden hızla atladı. Kendini o kadar zorladığı halde, bir türlü, şöyle bir dolaşmaya çıkmış gibi davranamıyordu; somurtuk bir avarelikle, sokakta aylak aylak bir aşağı, bir yukan dolasıyor, göze çarpıyordu. Başka bir yere gidip de dönüs zamanını ayarlayamıyacak kadar sinirliydi; bir yere saklanıp da orada kalamıyacak kadar sinirliydi. Onun için, buna çalısmaktan vazeecti. acıktan aeıSa «ınmıırtııV hW V = l . ra