04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
A. J. CKONIN'in ÜZÜNTÜLÜ YILLAR ROMANINDAN sonra YEŞIL YILLAR Lüks ciltli şömiz içinde 12.5 lira. AK KİTAP, KIRTASİYE, DEES ARAÇLARL Ankara Cad. N o : 78 İstanbul. Feza 969/2865 MPARATORLUGU JM KURUCUStJ: YÜNUS NADt Telgraf ve mektup Telefonlar: 2 2 4 2 9 0 43. yıl sayı 15315 adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta Kutusu: İstanbul No. 246 2 2 4 2 9 6 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 9 8 22 42 9 9 Pazor 19 Mort 1967 2373 Değiştirme Birliğimizin 30 Mart'ta Magosa'ya hareket edeceği açıklandı Denktaş'm Kıbrıs'a dönmesi istendi M IŞIĞI GÖRECEKSİN ski Fransız BaşbakanlarınI dan Pierre Mendes • France kaç yıl önce yurdumuP za uğradığmd. C.H.P. Kay?ri milletvekili Turhan Feyzioğlu endisi ile tanışmış ve uzun boyı görüşmek fırsatını bulmuştu. ecrübeli devlet adamına hayran alan Sayın Feyzioğlu. izlenimlerii o zaman sıcağı sıcağma bir yaı dizisi balinde hir gazetede yaınlamıştı. Sayın Feyzioğlunun ayranlığı elbette MendesFrance'ı (hututu vechiyesi) ya da kılık ıvafeti, oturuş kalkışı ile değil, oğrudan doğruya siyasal ve sosal düşünceleri, dünya görüşü, ıplum sorunları karşısındaki tujmu ile ilgili idi. Oysa Sayın Feyzioğlunu hayran ırakan Mendes • France ortanın olunda, hem de uir İnönü'ye, bir :cevit'e kıyasla bir hayli solunda ıir politikacıdır ve sosyalist etikeıni kullanmakta hiç bir sakınca örmemektedir. Bu politikacı, lileri bulunduğu P.S.U. (Birleşik osyalist Parti) nin başında son ransız seçimlerine girerken De iaulle'cülere karşı bütün sol aımlarm güç birliği yapması tezii benimsemiş, o arada komünisttrle vanlan anlaşmayı yürekten esteklediğine dair gazetelere denecler vermiç, sonuç olarak da eçimleri kazanarak sol kapıdan tourbon sarayına dalmıştır. Bu başannın Türkiyede Menles • France hakkında övgü yazıarı döktüren tek politikacı olmak tibariyle herkesten çok Sayın Feyioğlu'yu sevindirmesi gerekir. 'ekrar Meclise girerek sol kanata yerini alan eski devlet adamııı bugünlerde bir telgrafla kutlanak. nazik bir arkadaş bildiğimiz »ayın Feyzioğluna pek yakışır bir lavramş olacaktır. Bu basit uv;arlık kuralını o belki de bizim ıatırlatmamıza lüzum görmeksi:in vaktinde verine getirmişitir. Ne var ki, Batı soluna ve Batı iosyalizmine böylesine havranlık luyan Sayın Feyzioğlu Türkîye iorunları ile Türk demokrasisi söz tonusu oldu mu birden yön deiştirmekte ve bir MendesFrance'a (îyasla çok daha ılımlı olduklannlan künsenin şüphelenemiyeceçi (endi arkadaşlarına karşı cephe ılmakta, onları aşırılıkla damgaamakta ve daba kötüsü «C.H.P. ;osyalist defildir» diye sabah akjam bar bar bağırırfcen âdeta sosraüzmi bir suçmus gibi göstermenin gayreti içine düşmektedir. Burıu yaparken 27 Mavıs Anavasasını bir türlü hazıredemiyen gerici ve tutucu çevrelerle aynı paralele BTİrdiğini farkedenıemesi ayrıca hazindir. Yurdumuzdaki fikir kıpırdamalarindan ödü kopan bir kısım politika erbabı da işte bu gibi çıkışlardan vararlanarak Anayasamızın her türlü «izm» lere kapalı olduğunu söylemek cesaretini kendilerinde bulabilmektedirler. Her partide sağ. sol, orta kanatlar bulunması olağandır. Bununla beraber gerek ilkeleri, gerek programı Ue C.H.P. nin tüm olarak sosyalist bir parti olmadığı, hele hiç bir zaman ihtilâlci bir sosyalist parti olamıyacağı nıeydandadır. Ama partiler yelpazesi içinde ortanın solunda yer aldığını resmen ilân eden bir kurul da hiç değilse «sosyalizan» bir nitelik taşıdığını kabul etmek ve sosyalizm sözcüğünden umacı görmiis gibi ürkmemek gerekir. Bizde hâlâ kimi fikirleri zincire vurmak hevesi güdenler varsa. bunun başlıca nedeni uzun süre monolitik biı sistem içinde yaşamış olmamızda aranmalıdır. Karanlığa alışan gözlerin aydınlıktan korkması gibi, çeşitli düşüncelerin serbestçe carpıştığı demokratik bir ortamı vadırgıyoruz. Çıkarlarını kollayan çevreler bu yadırgayışı fırsat bilip ondan yararlanmaya bakıyorlar. Kimi politikacılar da o çevrelerin paraleline girerek kendi başarı şanslarını denemekte bir sakınca görmüyorlar. Bu oyunun hep böyle sürüp gideceğini sanmıyoruz. Aydınlığı arıyan gözler yurdumuzda günden güne çoğalmaktadır. Ve gözler a?dınlığa mutlaka alışacaktır. KENNEDY'YE KOMPLO İDDİASI MAHKEMEYE İNTİKAL ETTİ (Dış Haberler Servisi) EW ORLEANS N e w Orleans özel mahkemesl (Sorgu yargıçbğı) Başkan Kennedy'nin kaüi ile ilgili olarak Clay ShavAm yargılanınasını gerektiren yeter delil olduğuoa karar vermişlerdir. Savcı Jim Garrison, Clay Shaw'u mahkemeya Temel Haklar Tasansından çıkan tattışma: Alınganlık,, mı, "Sorumluluk,, mu? Profesörler Demirel e I; cevap verdiler 18 Mart Çanakkale Zaferi kutlandı 18 Mart Çanakkale Zaferinin 52. yüdönümü dün yurtta törenlerle kııtlanmıştır. Çanakkale'deki törene Ulaştırma Bakanı Seyfi Öztürk, eski muharipler, gaziler ve millî mücadele kahramanları katılmıştır. Tören sırasında TMTF temsilcisi Ufuk Sehri ile MTTB Başkam îsmail Kahraman arasında, önce söz alma yüzünden anlaşmazlık çıkınca Bakan Öztürk, «İkilik çıkmasın, Çanakkale Şehitleri bizi birleştiremezse başka türlü birleşemeyiz. Şehitler böyle emrediyor» demiştir. Vali Sabri Sözeri'nin attığı kura sonucunda ilk olarak MTTB Başkam konuşmuştur. TMGT Genel Sekreteri Salim Yavuz, «Çanakkale zafcriyle bize hür bir vatan bırakanlar bugün sefalet içinde buluuuyorlar. Zitos sefaiet' tfimie'battmuyoTİar. Zitos gün yurdumuzun en güzel yerlerinde oturuyorlar. Bugün adalette. iktisatta ve sanayide bağımsızlığunız kalmamıştır. Bugün bizim savaşunız iktisadî kurtuluş savajıdır» demiştir. jehitler Anıdında düzenlenej törenden sonra şehitler ziyaret edilmiştir. Bu arada Ege Üniversitesi öğrencilerini tasıyan askeri bir araç devrilmiş, 3 öğrenci yaralanmıştır. TMTF TÖRENE KATILMAD1 öteyandan TMTF dün Ankarada yaymladığı bır bıldıriyle, Çanakkalede yapılan törene «Çanakkale Valisinin bataları» ve «TMTF adına yetkisiz bir kimsenin koniTsturulması sehebiyle» katılmadıkları açıklanmıştır. Blldırıde belnuidığıne gore, taraftarlan öjrencıler çeçit sıra(Arkasi Sa. 1. Sü. 4 de) LEFKOŞE Özel T ürk Cemaat Meclisi önceki gün yaptığı bir toplan' tıda, Türk cemaatinin Başkam Rauf Denktaş'm Adaya getirilmesi için resmen teşebbüse geçilmesi kararım almıştır. Türk Cemaat Meclisi üyelerinin ve Lefkoşede bulunan dernek ve teşekküllerin iştiraki ile Türk Cemaat Meclisinde Başkan vekili Şemsi Kâzım'ın başkanlığında yapılan toplantıda Türk Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Büyükelçi Kuneralp ile yapılan temaslar hakkında izahat verilmiştir. Daha sonra, Türk Cemaat Meclisi Başkam Rauf Denktaş'm Kıbrısa getirilmesi için Türkiye Hükumeti nezdinde yazılı olarak teşebbüste bulunulması için karar ahnması teklif edilmiş ve bu teklif oy birliği ile kabul edilmiştir. Diğer taraftan, bu karar üzerine derhal teşebbüse geçilmiş ve Türk Hükumetine gerekli müracaat yapılmıştır. (Ankara Büromuzun Hükumete yakın kaynaklardan bildirdiğine göre. Kıbrısa döndüğü takdirde Denktaşuı Makarios Hükumctince enterne edileceğine inanılmaktadır. Bu bakımdan Denktaşuı bu ko şullar altında Kıbnsa dönmesi imkânsızdır.) sevketmek için iddianamesini der hal nazırlıyacağını bildirmiştir. Bi lindigi gibi Garrison, Clay Shaw'u Lee Harvey Oswald ve pilot David Ferrie ile birlikte Kennedy"yi 22 Kasım 1963 de Dallas'ta öldürmek için bir komplo kurmakla suçlandırmaktadır. Böylece Kennedy'nin katli olayı ilk defa olarak mahkemeye üıtikal etmektedir. Yeni bir tanık Shaw'u yargılamaya karar veren özel mahkeme, dün öğleden sonra yeni bir tanık dinlemiştir. Eski bir esrarkeş olan 29 yaşındaki Vernon Bundy, 1963 y ı i Haziran veya Temmuz ayında New Orleans'taki Pontcnarten gölü kıyısında koluna bir eroin iğnesl yapmaya hazırlanırken iyi giyinmiş yaşh bir adaraın bir arabadan inerek traşı uzamış daha genç bir adamla buluştuğunu gördüğünü söylemiştir. Tanık, iki adam arasında cereyan eden konuşmalarm bazılannı duyduğunu, genç olanın, «Kanma ae diyeceğim?» diye sorduğunu, öbürünün de, «Merak etme, ben onnnla mesgu] olurum» dediğini, sonra da genç adama para verdiğini iddia etmiş tir. Salonda bulunanlar arasından yaşlı adamı teştıis etmesi istenince Bundy, Shaw'u işaret etmis, Başkanuı öldürülmesinden sonra gazetelerde çıkan fotoğraflardan da genç adamın Oswald olduğunu anladığmı söylemiştir. emel Hak ve Hürriyetler Kanun tasansı için endişelerini belirten öğretim üyelerini «alınganlıkla» niteleyen Başbakan Süleyman Demirel'e, dün ban profesörler cevap vermistir. Bu yönde açılan tartışma «alınganlık» mı, yoksa «sorumluluk» mu istikametinde gelişme göstermiştir. Profesörlerin Demirel'e cevaplan şöyledir: Prof. Bohri Sovcı Ecevıf, AP Genel Başkan Yardımcısına cevap verdi ESKİŞEHİR, (Çetin Özbayrak bildiriyor) CHP Genel Sekreterı Bulent Ecevıt, dun çıktığı yenı yurt gezısınde, yolboyunca köylüye, kentliye, «Ortanın Solu» nu anlatmış. Eskışehır'de dolu bir sinema salonunda konuşarak. kendısını sımf bölücülüğüyle suçlayan AP Genel Baş kan Yardımcısı Talât Asal'a cevap vererek. özetle demiştir k i : «Biz, halka kendisinin nasıl sömürüldüğünü, istismar edildiğini alınteri karşılıçında insanca yasaması gerektiğıni, milyonları kazananlann halkın nasıl sırtından nasıl kazandıklaruu anlattıfımız vakit (Siz, sınıf mücadelesini tahrik ediyorsunuz) diyorlar. Biz, şimdiye kadar karanlıkta kalmış gercekleri. haksızlıklan aydınlığa ııkarmaya, vatandaşa anlatmaya çahşıyoruz. Bu sınıf mücadelesi değil, karanlıkta oyun çevirenlerin oyununu bozmaktır. Eğer, bu oyun devam ederse sınıf mü cadelesi, asıl o zaman meydana çıkar. Ortanın solunda CHP iktidara geldiğinde. böyle bir sınıf mücadelesinin asıl önleyicisi olacaktır. AP ise. karanlığı artıran baskı tedbirleri almaya (Arkası Sa. 7. Sü. 6 da) «Cniversite Kanununun ve Anayasanın maddi v e mânevi anlamını bilen ve davranışlannı basis çıkarlarına göre değil buna göre ayarlayabilen profesörler her zaman hassastırlar : Anayasanın, Türk milletinin hürriyet ve haklan üzerinde... Başbakan, bu hassasiyeti izler ve bir fikir merkezi olan üniversiteden gelen sesleri iyi değerlendirirse, kendisi kazanır. Bnnun ötesinde Savın Df*n»"l, gittikçe üniversitenin gücenmişliğlni kazanma hakkım bile yitirmeye başlıyor. Çünkü genel meselelerde o kadar bilim dışıdır ki, O'nun bu hali bize artık ancak esef duygusu asılıyor.j» "As«a,, ANKARA, {Cumhuriyet Bürosu) Kıbns değiştirme birliğimiz 30 Mart perşembe günü Adaya hareket edecektir. Türk değiştirme birliğine mensup subay, assubay /e eratın hüviyetlerinüı Makarios yönetüni ılgilileri tarafmdan denetlenmesine «asla» müsaade edilmiyeceği hükümete yakın çevreler taraiından kesinlikle ifade edilmiştir. tlgilüer ajTica Kıbnsta lise öğrenimini bitiren Türk gençlerinin anavatanda yüksek öğrenimlerine devam etme istemlerinin o lumlu karşılandığuu ve önümUzdeki günlerde bu amaçla Kıbrıstan Türk gençlerinın geleceğini ifade etmişlerdir. Ord. Prof.H.V. Vefidedeoğlu «Evet. Sayın Başbakanın bugünkü gazetelerde çıkan demecini okudum. Bizim, ne bugünkü, ne önceki, ne de daha öncekı hükumetlerin başında bulunanların şahıslanyle bir alış ( A r k u ı Sa. 7, Sü. 3 de) Bö/ükbaşı Başkanhğa KARAR GÜNÜ FİRAK EDEN OKTAT GÜLMEZ'E BU SEFER DE ŞANS GÜLMEDt VE ANA KAATİLİ 12 SAAT SONRA GENE LOKANTADA YAKALANDI.. döndü tkinci defa kaçan ana kaatili 12 saat sonra K yakalandı YALÇIN BAYER ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) Millet Partisi Genel Merkezinden dün açıklandığına göre, Bölükbaşı yeniden Genel Başkanlığı kabul etmiş v e görevine başlamıştır. MP Genel Sekreterliği bu konuda yaymladığı bildiride şöyle demektedir: «Hukuken partimizin Genel Başkanlığı sıfatını esasen uhdesinde bulunduran sayın Osman Bölükbaşı, memleketin siyasî hayatında beliren vahim istidatlar dolayısiyle Genel Başkanlık görevine bir an evvel başlamasını memleketin v e partinin selâmeti bakımından zarurî gören Genel tdare Kurulumuzla Meclis Grupu İdare Heyetimizin müşterek rica v e istirhamına uyarak dün Genel Başkanlık görevine fiilen başlamış ve yapılan Başkanlık Divanı toplantısına riyaset etmiştir.» Tasan ile ilgili açık oturum ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türk Hukuk Kurumu tarafmdan düzenlenen ve yüksek rütbeli bazı subaylar ile bazı yargıtay ve anayasa mahkemesi üyelerinin d e ilgi ile izledikleri «temel bak ve hürriyetlerin korunması» ile ilgili aaçık oturumda Doç. Uğur Alacakaptan tasarıyı hukuk tekniği açısından incelemiş ve tasanda yer alan «bir zümrenin hâkimiyeti» deyimine değinerek «Türkiye'de siyasî partiler belirli bir zümreye dayanmaktadır. Böylelikle bir zümrenin çıkarım savunan partiler bu kanuna göre suç işlemiş sayüacaklardır. Bu kanunla Başbakanın dahi hayatı tehlikeye girecek. Zira Başbakan, profesörleri de alıngan ve almgan olmayanlar diye iki zümreye ayırmıştır.» demiştir. Prof. Turhan Güneş, profesör Banri Savcı ile Doç. Uğur Alacakaptan'ın katıldıkları açık oturumu yöneten Prof. Munci Kapani, tasarıya beliren tepki karşısında iktidar kanadının geriledigini, bu tepki karşısında hükumetin bu kanunu başında yayınlanan şekliyle getiremeyeceğini belirtmiş Başbakan Süleyman Deınirel'in son ver(Arkasj, Sa. 7, Sü. 5 de) 8'lerin iddiası: "Kampanya, dışardan idare ediliyor,, ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) CHP Parti Meclisi bildirisi ve tekliflerinin reddiyle ilgili olarak Prof. Turhan Feyzioğlu, 8'ler adına dün şunları söylemiştir. •Parti Meclisi bildirisuıde şahıslanmızla v e tekliflerimizle ilgili olarak gerçeklere ve siyasi partiler kanununa aykırı ithamlar yer almıştır. Parti Meclisine. teklif sunmustuk. Bu tekliflerimizin gerekçesi olarak gösterdiğimiz delillerin ço ğu, reddi kabil olmıyan yazılı belgelerden ibaret bulunduğu halde (Arkası Sa. 7, Sü. 2 de) üçükçekmecede Soğuk'suda 56 yaşındaki annesi Kezban'ı 15 lira için işkence ile boğarak öldürdüğü için savcı tarafmdan idamı istenen 26 yaşındaki bir kaatıl dün sabah Topkapı'da iki jandarmanın elinden ikınci defa kaçmışsa da 12 saat sonra Zeytinburnundaki bir lokantada yakalanmıştır. Bir süre önce de kendisinden boşanan eşi Aysel'i öldürmek için kaçan «psikopat» ve «sadist» kaatıl Oktay Gülmez, Bolu Cezaevmden şehrimiz 3. Ağır Ceza Mah kemesindeki dünkü son duruşması için gönderilmişti. Hava kıdemli üstçavuşu iken ordudan tartedilen Oktay Gülmez, dün muhafız onbaşı Muhsin Üngal ve er Ahmet Doğru tarafmdan Istanbul'a getirilmiştir. Ancak, Istanbul'u hiç bilmeyen muhafızları kandıran Oktay, «Adliyenin bulunduğu Topkapı'ya gidelim, orada yemek de yeriz» demiştir. Topkapı'daki lokantada yiyip içildikten sonra «tuvalete gidiyorum» diyen Oktay, yüznumaranm penceresinden atlayarak bir minibüse binmiş, ve ortadan kaybolmuştur. Oktay Gülmez, ikinci kaçışı sonunda doğruca Kumkapı'daki lise arkadaşı Erol'a gitmiş v e onunla saat 13.30 da Beyoğlunda bir pastahanede buluşmak üzere randevulaşmıştır. Ancak bu randevuya Erol gelmemiştir. Ana kaatili, bu(Arkası Sa. 7, Sü. 1 de) Moskova'ya göre Svet/ana'nın batıya kaçışında CİA büyük rol oynamış LONDRA ( > J . ) Svetlana Stalin'in batıya kaçışında Amerika'nın önemli bir rol oynaması Sovyet resml makamlarını öfkelendirmişe benzemektediir. Bununla beraber Kremlifa bugüne kadar merıka'yı bu hususta resmen itham etmekten kaçuımıştır. Londra'daki diplomatik çevrelere göre, Kremlin, Svetlana (Arkası, Sa. 7, Sü. Z de) «BÜYÜK TEHLİKE» Müs/ı'm Bağcılar /ngî/fere'den göz satın alacak Turkiyede belki de i l k defa sporseverlerin yakından tanıdığı bir kişi fngilteredekı goz bankasından bir göz satın alacaktır. Bilhassa gazetelerin spor sahıfelerınde resım v e demeçlerıne pık sık rastlanan Fenerbahçeli yöneticüerden Müslim Bağcılar, şeker hastalığının had safhaya varmasından dolayı sol gozunü kaybetmiş, doktorlar kendisine yeni bir göz almasım tavsıye etmişlerdir. Bağcılar, bunun üzerine bugün yapılacak Fenerbahçe kongresini müteakıp hastaneye yatmağa ve Ingilterede bulunan göz bankasından bir göz getirttirerek şeker hastalığı yüzünden kaybettiği sol gözünün yerine taktırmağa karar vermistir. tngilteredeki bankadan getirtilecek göz için 50.000 ilâ 150.000 lıralık bir ücret ödenmesi gerekmektedir. MtSLtM BAGCILAR Bölükbaşı Istanbulda Diğer taraftan, MP lideri dün aksama doğru otomobılle İstanbula gelmiştir. Genel Başkan, önümüzdeki günlerde yapılacak olan İstanbul ilçe v e il kongrelerıne katılacaktır. ANA KAATtLtNİN. ÖLDÜRMEK AMACIYLA FİKAR ETTtĞİ ESKİ EŞİ AYSEL AYAK OYUNLARI ilâh... Tabiî bunlann hiç biri olamıyacak, olamayınca partizan takunı ağızlannda rakamlan sakız ederek oralara gidecekler, dönen dolaplardan habersiz zavallı vatandaşı «biz yapmak istedik, bütçeye koyduk ama, Ha şim İşcan denilen Başkan yaptırmadı» diye kandırmak istiyecekler ve kandıracaklardır. Zira partizanuk tnekanizması öylesine kurulmuştur, baştakiler bu işin esnaflığında 1950 yılından bu yana öylesine ihtisaslasmışlardır ki vatandaşı kandırmak, onlara çocuk oyuncağı gibi gelir. Meslek haline getirmişlerdir ayak oyununu, hem de karşılığı hayli pahalı olan ve ücreti yine vatandaş kesesinden ödenen bir meslek. Zaman zaman doğudaki toprak ağasından dem vurur, köylünün nasıl sömürüldüğünü ballandıra ballandıra anlatınz. Me murun vatandaşa kötü rauamcle etmesi karşısında söylemiye ceğimiz lâf yoktur ve yine memurun rüşvet hikâyesinden hepimiz şikâyetçiyizdir. «Ah, deriz, şu rüşvetin bir kökünü kazısak ortalık gül gülistan olacak». Oy sa Türkiyenin en batılı şehri kabul edilen tstanbulda irtikâp, nüfuz suiistimali kol gezer ve me murun aldığı rüşvet meselâ bir imar dalaveresinin yanında bayram bahşişi gibi kalır. f% Belediye Başkam bu dalavere ,'| l«r karşısında bir şeyler yapmak \,\ ister. Ama, yapamaz, zira mi • ' ? nareye küıf hazırdır. Hükümet 'i belki farlundadır, belki değildir, fj zaten farkında olsa bile sesini ~\ çıkaramaz, çünkü seçimlerde ^i yine o politika esnafiyle iş gö ;..| recektir. Belediyenin aklı başın *A da memurları ise «viran olası r j hânede evlâdı ayal» bulundu % ğu, ve balık da baştan koktuğıı için sadece mümkün mertebe daha az dalavere yaptırmaya çalışırlar, hepsi o kadar. Velhasıl bir kepazeliktir gitmektedir. İstanbulda. Adnan Menderes İstanbulla yakından ilgilendiği sıralarda dönen dolaplardan ancak birinin üzerine gitmiş, yakalananlar âlâyı vâlâ ile mahkemeye verilmişlerdi. Neticede kimisi beraet etti, bir ikisi galiba mahkum oldu. Ne var ki o göz dağına rağmcn mekanizmamn işlemesi bozulmadı. 27 Mayıstan sonra bebek dâvası, köpek dâvasiyle uğraşan ihtilâl, aslında iktidarı o akibete sürükliyenlerden bir kısmına sadece kötek atmakla yetindi. Bugün ise atılan köteğin karşıUğı İstanbuUuya kat kat ödetümektedir. Vali Tüfizm teft/şf yaptı Vali Vefa Poyraz, Birleşmiş Mıl letlerin 1967 yılını, dünyada «Turizm yılı» ilân etmesi ve bu konuda yayınlanan bildirilere göre t s tanbulluların nasıl hazırlandığını yerinde görmek üzere dün şehirde iki saat dolaşmıştır. Tarihî eserlerle, camilerimizîn çevresinl gezen Poyraz, camilerimızin içindeki müezzin odalarırun «yatak o dası »haline getirilişini görünce, havretini gizliyemeıniş, «Turist bu raların resmini çeker ve yayıniarsa, Müslümanların mâbedlerine gösterdiği saygı meydana çıkar. Her halde bu propaganda obnaz» NADIR NADİ TÜRKEŞ, HÜKÛxMETİ TENKİD ETTI CKMP Genel Başkam Alpaslan Türkeş, Partısinin dün açılan Şişli ilçe merkezinde konuşmuş ve •Bakkal idare edilir gibi Devlet Mahalli seçimlerin yaklaşması İstanbul Belediyesinde de ayak oyunlarını arttırdı. Bunlardan biri ve en önemlisi, Şehir Meclisi Bütçe Komisyonunun 25 • 350 milyon lira gelirli Belediye bütçesinin 600 milyon liraya çıkanlmasıdır. Yani 250 • 2"ö milyon liralık açık. Hem de öylesine bir şişirme ile yükseltmişler ki rakamı insanın aklı durur. t ç yıldanberi 10 milyon lirayı geçmiyen Belediye mallannın satışı bir kalemde yüzde üç yüz oranmda artış göstermiş. Kısacası muhammen değil, muhayyel bir bütçe. Bu bütçe ile Belediye ne yapar? Doğrusunu isterseniz hiç bir şey vapacağı yoktur. Çünkü ödenmesi gereken zarurî giderlerin vekunu 325 milyon liradır. Geriye şişirilmiş rakam olarak sadece 375 milyon lira kalır. Hal böyle iken Bütçe Komisyonu bu 275 milyon lirayı, hem de sarf mahalli göstererek, Belediye idarecilerini bağlamak istemiştir. Filân yere şu kadar lira sarfiyle vol yapılacak, falan vere su getirilecek, Kızılay Eminönü Kongresine Polis müdahale etti Kızılay Eminönü ilçesinin dün Beyazıt'ta bir salonda yapılan kongresinde, toplantınuı usulsüz olup olmadığı konusunda çıkan ve birkaç saat süren şiddetli tartışmalar, ancak Toplum Polisinin gelmesiyle sona ermiştir. Olay, 20 gün önce yapılan kongrenin, Kızılay Genel Merkezi'nce usulsüz sayılrnası, bir kısım delegelerın de bundan yararlanarak, dün ikinci defa kongreyi açmak ıstemesinden çıkmıştır. İlk kongrede seçilenler, mahkemeye verilmeden birinci kongrenin usulsüz sayılamıyacağını, ye(Arkası Sa. 7, Sü. 1 de) Kurban yüzünden cinayet islendi İZMİR Kansının, ölen ilk kocası için kurban kesmek istemesını kıskanan yeni koca, eline geçirdığı bır keser ile evvelâ karısını ağır yaralamış, daha sonra uyumakta olan 3 yaşındaki üvey kızını kafasını parçalamak suretıyle öldürmuştür Bayramdan sonra Cumartesi günü ••• I Cumhuriyet'te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle