03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
.Cumhuriyet * BASIN AHLAK YASAS1NA * SahfM: HAZtttZ NADt a) Genel Yayın MfldOrO BCVCT GÜHESİN SorumJu Tazı tslerl MüdürO CROL OALLI >uto v» Tayan CUMHURİYF1 MATBAACUJK •• CazateelUk T. A. 5 . Cagaloglu Halttevi tokak No. 8941 tnrMAYi TAAHHOT EDER tLLERİ: KflcOkcaat Mcydanı Edirn» Hanı ADANA Teieton: 4550 * ANKARA Ataturk Bulvan Tenet Ap • Yemsehtı Ieleron. 13 09 30 • 12 09 88 12 95 44 17 57 3S A IZMtR: Fevzipasa Bulvırı AİSBroglu tshanı 104105. Te): 31330 A B O N E SeoeUk « aylık S ajlık Tüıklyt 75.00 40.00 3B.00 ve İ L  N Hariel 198.00 99.00 «S0 •aclık (Maktul » * 4 5 tnel «anlfeterd* (nnttml) l t o d sanllelet N!î»n. Nlkab. Bvlenm», Oogum (ataktu) Ölüm. Mevlit Te$«kkOı vt kayıp arame • ı ölttm. Mevllt. Tejckküı (33 cüi S en> 100 U n 45 > 40 » 89 > (00 * 150 • SAYIS1 25 KURÜS Zehirlenen öğrencılerin durumu düzeliyor KARS Susuz ilçesi Kizım Karabekir ilk öğretmen okulunda meydana gelen «Gıda zehirlenmesi»nden doğan Salmonella hastahğı ile ilgili ınceleme ve tedavi dün cfe devam etmiştir. Tedavi altına alınan 262 öğrenciden yalnız beşinde 38'in üzerinde ateş görülmüştür Hasta öğrenciler taburcu edilmelerini istemişse de hastane ilgilileri bu na müspade etmemiştir Bakan suçlandı Ankara Büromuzun haberine göre, Türkiye Nutrisyon ve Diyetetik Cemıyeti Başkam Prof. Dr. Kâzım Aras ile Genel Sekreter Doç. Dr. Osman N. Koçtürk, dün yayınlacfıklan bir bildiri ile Kars'taki zehirlenme «• layını eleştirmişler, MİUİ Eğitim Bakanlığını görevıni yapmamakla suçlamıçlardır. lltanbul Toplu Basın Mahkemeıinrfe dün, 25 basın dâvasında 34 gazeteci ile bir dansöz sanık olarak yargılanmıstır. Bu dâvalann t'i Basın Kanununa muhalefet, 8'i nesren hakaret, 4'ü müstehcen neşriyat, l'i Curahurbaşkanına hakaret, l'i Türk Ceza Kanununa aykın neşriyat, diğer 3'ü d* çesıtli tuç irfdıalarmdan ötürü açılmıstır. 25 basın dâvasında 34 gazeteci ile bir dansöz yargılandı Cuntanın üç lideri (Bastarafı 1. sabifede) öte yandan, hükümete görc. yarı resmî bir şekilde devam sttirilmekte olan Romadaki Kıral Konstantinle vapılan temaslar hakkında herha ı»i bir belirti veya açıklama mevcut değüdir. Salı glinii Romadan Kıralla yaptığı görüşmeden dönen emekli general Potamyanos, Kıralla temaslan hakkında MMcümet ileri gelenlerini aydınlatmış, fakat bu konuda herhangi bir yorum veyt açık'ama "apılmamıştır. •?1 Nisandaki olaylara açıkça karşı koymadım, çünkü bu kan dökülmesine yol açabilecekti. Tnnanistandan o zaman ayrılmayısımın sebcbi. kalmakla iktidardakilcri demokrasiye kısa zamanda ikna edebilpceğimi ümit etmemdir. Bu durumda iktidardakilere düriistlüklerini isbat etmeleri için bir fırsat tanıdım. Ancak aylar geçti ve iktidardakilerin niyetlerinden sapmayacakları anlaşıldı. O zaman hareketc geçmeye karar verdim. Başarı kazanamadını. Fakat Yunanistan'da parlâmenter dü zenin geri gelmesini sağlamak benim görevim ve amacım olmaktan çıkmamıştır^ «Yunanistana dönmeye razıyım, Yunanistana dönmcvi istiyorum. Ancak. bana vatanımda parlâmenter düzene dönüleceğine dair temlnat verilmesi lâzım. Yunanistana hakkım oldugu üzere bir devlet baskanı olarak dönmek için bir tek sartim var: «tktidardaki hükâmet normal demokratik siyasî hayata dönülmesi için gerekli geli|melerin tarlhlerini kesin ve somut bir şekilde ilâıı etsin.» Gerçekleri olduğu gibi görebilmeliyiz» diyen Kıral şöyle devam etmiştir: •Şu anda fiilen iktidar sahlbi değilim fakat, dâvam, hür yaşamak isteyen bütün Yunanlılann arzuiarmdan kovvet alraaktadır. Atina hükftmeti dâvamı bir ulusal harışma havası içinde idrak etsin ki, benim Atinaya döııüşiim halkım ve Tunanistanda düzen, eşitllk ve denıokrasinin hüküm sürmesini İsteyen dünya için bir garanti teşkll etsin.» ı • I BİLGEHAN (Ba«Mrad L Bilgehan. konsorsiyumun Tür kiye için favdalı olduğunu. bu ay içinde Parıste vapılan konsorsiyun» toplantısında Kon«orsiyum üyelerinin Türkiyenin çe lişme içinde bulunduğunu ifade ettiklerinı beürtmış ve «biz kendimize taraylar almak. eari yeierimize hediye verınek ifin borç almadık» nemıstır maiını kimseye satmaz. Kendi•ini namnslu bir insan olarak ispata dâvet ediyerum.» demistir. Koç bünun üzenne, başkan'a hitaben Bakanın idrfialarına cevap vereceğini söylemiş, ancak Başkan Sezgin iç tüzüğe göre, kendisine söz veremeyeceğini bildirmiştir. Cihat Bilgehan, fiat konusundaki konuşmalara da değinerek, tffptan eşya fiatları genel endeksinin bu yıl yüzde 4.5 bir artış gösterdiğini, bunun da geçen senelerdeki gibi normal bir seyir takip ettiğini kaydederek Istanbul'da husule gelen perakende eşya fiatları artışınm önlenmesi için hükumetin tedbirler almakta olHuğunu bildirmistir. Pakistan Büyük Elçisi gidiyor ANKARA, (Cumnuriyet Bürosu) Pakistan Büyükelçisi Halit Mesut Şeyh, ülkesinde başka bir ş?ö reve atandığı tçin önümüzdeki günlerde Ankaradan aynlacaktır. Türkiyeye gelmeden önce ceşitli Bakanlıklar yapan Halit Mesut Şeyh 18 aydanberi Türkiyede bulunmaktadır. Pakistan Büyükelçisinin yeni s^jrevj sermaye geliştirme teşkilâb genel müdürlüğüdür. Sütlü mâmullerin kontrolu ile ilgili tasarı komisyonda AVKARA, (Cumhuriyet Bürosırt Süt ve süt mamullerinin kontrolü için Hıfzıssıhha Kanununda değişiklik yapılmasmı öngören bir tasan Meclis Sağlık Komisyonunda görüşülmeye başlanmıştır. Tasan, süt istihsal, toplama, depolama ve her çeşit süt ve süt maraulleri imal eden ve satışım yapanlarm Sağlık ve Tanm Bakanlığı, bunlar olmazsa Valilik veya Kaymakamlıklardan izin almak suretiyle çalışmalarını öngörmekterfir. 1 ! ' ; Partizanhk iddiaları Temizlik bitti ATÎNA (A.P> Yunan askeri rejiminin ileri gelen liderlerinden birinin burada vayınlanan bir ko nuşmasına göre, askeri idare, saf larında temizlik vapmış ve her zamankinden daha kuvvetli bir duruma kavuşmuştur. Başansız Kıraliyet karşı darbesinin yapıldıgı gece Yunan Genel kurrnay Başkanlığına getirtlen Korgeneral Odysseus Angelis, Kı ral Konstantta'in geçen hafta cun tayı devirme teşebbüsünün, cuntarun idareyi ele geçirdiği «21 Nisanda başlıyan temizlik hareketini»« Bona erdirdiğini bildirmlştir. Salmonella hastahğı nedir? «Salmonellâ» hastalığı konusunda kendilerine basvurduğumuz Istanbul Belediye Hastaneli Bashekimi Saim Bengisu, Prof. Müfide Küley ve Prof. Osman Barlas, bize şu bügiye vermiıtir: cSalmonella tifo ve paratifo cinsinden muhtelif mikropları ih tiva eden ve genellikle paratifo arazlan gösteren bulaşıcı bir hastahktır. Öğretmen Okulu öğrencilerine tifo ve paratifo mikrobu bulaşmış ve bu mikropların toksinini ihtiva eden eti yediklerinden toksinler hastalıfti ağırlaştırıcı rol oynamıştır. Kaynama sırasında mikroplar ölmü» clsa bile, mikroplann et üzerinde bıraktığı toksin, zehirlenmt yaparak siddetli ishale ve ates yükselmesine sebep olmustur. Genellikle kirli IU ve kirll etlerle çok kolay bulaşan «Salmonella» büyük ishale sebep olur ve hasta çocuk olurst, kan dolaşımı bozukluğuna, tansiyon duşüklüğüne «ebep olur.> YAŞAR KEMAL'İN YARGILANMASI Dünkü duruşmalar ıçınde en ilginei, «Ant» Dergısı yazarlarından Yasar Kemal ile Sorumlu Miidürü Ohannes Yaşar Uçar aleyhine Türk Ceza Kanununun 312. maddesine aykın yayında bulundukları idcfiasiyle açılan dâvanın duruşması olmustur. Savcüıkça 8 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması ıstenen Yaşar Kemal'in «Ekmek Ytdifi Sofraya Bıçak Atanlar» başlıklı (ıkrasiyle, «Halkı kannna Hasttiılljte veyabvt omuman emniyeti içln tehlikeli bir tarzd» kin ve adavete tabrik ettigi» ileri aürülmektedir. Ancak torgusu yapılan Yaşar Ktmal, verdîgi ifadede, «Kendisinia bir preleter yazar oldnğn• • » belirterek, dâva konusu yazıtında, «Tflrkiyedeki bnrjnva naıfıniB dnrnmnno belirttifini, banların demokrasiye ve AnavaMys oygnn bir davranış içinde olmadıklannı» «öylemistir. 20 dakika devam eden sorgusu gırasında, «Ben bugünkü Anayaaayı «avannyonjm» diyen Yaşar Kemal, daha sonra kendi görüşüne göre «proleter ve burjuva nnıflannın» tarifini yapmıstır. Hâkimin, «Peki bizler, yani memvrlar bangi sınıfa çirmektedir?» sorusuna karsılık; « Memnrlar bn saydıiım iki nnıfın arannda bir tabakadır» diyerek cevap vermiştir. Yazısında IUÇ unsuru gören Bilirkişilerden iki Universite öğretim üyesinin görusünü. «Borjnv» sınıftan oldnkları» gerekçesiyle kabul etmîyen Yaşar Kemal'den •onra, «Ant» ın Sorumlu Müdürü Ohannes Yasar Uçar da aynı parale'.de ifade vermistir. Durujma, üç ay »onraya bırakılmıştır. Önderler 21 mayısçıların geri kalanlarının da af f ı teklif edildi ANKARA. (Cumhuriyet Bürora) MP li Şeyit Faruk önder, Hasan özcan ve Hüseyin Yayeıoğlu 21 Mayıs suçlularından geri kalanlarının da affeditmest için bir kanun teklifi hazırlaoiıslar ve Meclis Baskanlığına vermialerdir. Jandarma (Baştaratı 1. tahifede) mesinin önlenmeıı lstenmişüt. Tasanya. göre: «Idam re ağır bapis cez'asım terektiren suçlardan, bir vey» bir kaçını ışlemekten tanık ve* ya hükümlü olnpda hakların da tevkif veya vakalama rau zekeresi çıkarılan Te lilâhh dolasarak emniyei ve asayisi tek başına veya topln olarak fiilen tehdit ve ihlSI ettikleri anlasılanlardan. tetHm •!malan icin tçlsieri Bakanlığınca tesbit edilen tarihte başlarnak üzere lt Kflnden az, 30 günden cok elmanaak sartiyle verilecek mühlet ile ad, san ve eviemleri de belir tilerek sanık veya hflkflmlflnün dolaştıfı bSlpelerde antad vasıtalarla ve nrrun tSrülen vayın ornnlarıyla tlân edilenİerin, belirt(len »flre M nuna kadar teslirn olmamaları hallerlnde «Polig ve Jandarma bn sanıslara karsı tflâb knllanabileeektlr. Tasarı, «anık veya hükflmlfiyt teslim olması için vapılan thtar lardan sonra sanık veya hüküm lünün Polis ya da Jandarraaya tilâh kullanmaya tejebbüs etmesi halinde bunlara ateı açıla eaktır Gene tasanya göre. bu tekil dahilinde silSh kullanan Polis vey a Jandarma hakkında h*?.ır lık sorusturmasınm Savcılarca yaptlması dâvâ açildıg) takdir* de duruşmadan vareste tutulabilmesi öngörülmektedir. Gerek tiğinde Polis veya Jandarmı hakkında açığa alma ve ışten el çektirme işlemi uygulanmaya* eaktır. Ata^mn k a l p a ^ bulunan dergi top ANKARA, (Cntnhuriyet Bürosu) Atatürk'ün ölüm yıldönümünde bir derginin kapağında yayınla nan Wr fotoğrafm, kıyafet kanununa aykırı olduğu ileri sürülmüs ve bu gerekçe ile dergi bazı y«rl«rd« toplattınlrniıstır. Bahi» konusu fotoğraf Atatürk'ün kalpakh bir fotografıdır. Ankara Basın Savcısı Çolakoğlu «teplana karan bizden degil, İstanbordandır> demekle yetinmiştir. Angelis, «Nisan darbesinin nnderlerini tiim mUletin desteklrdiğini» ve darbenin bundan ötürü başarılı olduğunu ileri sürmüştür. General, Kıral Konstantin'in başansız karşı darbe teşebbüsüne girlştiği «13 Aralıkte aynı sart ların mevcut olmadığını» bildırmiş ve şöyle devam etmiştir: «31 Nisanda görevimiz sarihti. Fakat 13 Aralıkta iki görevin çatışmasından doğan dehşetli bir mânevi problemie karsı karşıya kaldık. Bu prohiem, Kırala olan şefkat ve sadakatimizle UıtiliHmize olan şefkat ve sadakatlmizdi.» Angelis, cuntanın Kıralın karîi darbesini «büyük bir Uzüntü» ile bastırdığını belirterek: «Kıralın bu hareketlere muayyen ban ahmak ve muhteris subayiar ve hak Siz çıkarlarını ihtilâlin lâ|vettlg< bazı kimseler tarafından aldatıldığına ve sürüklendiftne inamyor duk ve el'an da buna inanmaktsyız» demistir. Bu arada güvenilir kaynaklar, aralannda nâşirler, politikacılar ve eski Parlâmento mensuplannın da bulundugu 23 klşilik oir topluluğun askeri rejim tarafmdan Egedeki Syros adasma sürüldüğünü ve bu kimselerin şimfli ev hapsinde olduklannı bildirmi? lerdir. Bu kimselerin hareketleri, Kıralın geçen çarşamba günü yap tığı karşı darbe teşebbüsUnden sonra tahdit edilmiştir. Aynı ka\naklara göre, Athinalki gazetesi yayımcısı Ioannis Papageorgiou da cuma günü bir ihtiolarak «jariaşft si Ü Athinaiki,'2l 5 S sonra kapanmıştır. Banş Gücünün (Bastarati I. aahıfede) girişmesine razı olmayacağını belırtmistir. «Bn Türkiye ile YunenisUn arasındaki bir anlasmaılık defil. Kıbns halkı ile ilgili bir meıeledir* diyen Kipriyanu, «Dışard»n seleeek bir saldınya karsı teminat verilmesinin ne zararı olabilir» diye sorduktan sonra Türk azınlığının. çoğunluktan korktuğunun söylenebileceğini, ancak. Kıbrulı Rum çoğunluğunu nrfa bir dış saldırıdan korkmakta olduğunu ilâve etmiştir. Bilgehan komisyonda ileri sü> rülmüş olan partizanlık iddialaI rına değinerek ve konuşmasma devamla : «Partizanlığın kötfi oldufn Iddialarına katılmamak mümkün degildir. Ancak, partizanlığa itibar etmeyiz» demi? ve Kemal Sarıibrahimoğlu (CHP) tarafından Adana Ticaret Odasında vukubulduğu iddia edilen partizanhk olayınm dogru olmarfığını söylemiştir. MÜZAYEDEYE ÇIKARILAN BÜTÇE Bilgehan, önceki gün, komisyonda söz alan üyelerin bütçe açığını «müzayedeye* çıkardıklarını, bazı üyelerin bu açığın üç milyara varacatinı iddis ettiklerini, söylemiş ve »öyle devam etmiştir. «Bfiyle bir iddia ne kazandırabilir.? vatandas zihninde tereddütler nvanır ve ekonomi zarar göriir. 1988 bfltçesinde gelir ıifirmesi ve bütçe açıjı gizlemeıi yoktnr.» Bilgehan Şükrü Koç'un (CHP) karadeniz bakır kompleksinin devlet tarafından yaptırılıp burada sağlanacak gelirın bir kaç yüz kisiye dağıtılacagı yolundaki iddialannı da cevaplandtrmıs ve «Bn millet bn memleketin Çetin Aitan'ı (Bastarafı ı inel tavtada) ter oya karşı 17 oyla doktınulmazhğının kaldırılması kararlas tınlmıstır. i Reform tedbirleri Maliye Bakanı cfaha sonra, Maliye idaresinde ve gelir kanunlarında reform tedbirlerinin alınacağını bildirmiş ve bu konuda açıklamalarda bulunmnştur. Bilgehan, bütçe komisyonunca kabul edilen dekot sistemine göre. 540 liraya kadar ücret alan bir buçuk milyon kişid'en vergi alınmayacagını bildirmiş, Mart ayı basmdan itibaren uygulanacak olan tasarruf bonosu kanundan bir milyon ikiyüzbin kişinin yararlanacağını açıklamıştır. Maliye Bakanı konusmasuu devamla. Tarun verfplerinde reform yapılacağını bildirmiş, iktisadî devlet tesekküllerine siymst müda hale yapılmadığını ileri sürmüş.tür. Sert tartışmalar Bundan sonra Çetin Altan'm «Pa sif dlrenme» yazısı ile ilgili dosya ele alınmıştır. Bu dosyada Altan'm bu yazısı ile dost bir devlet ile Tür kiyenin arasını açmaya çahstığı öne sürülmekte idi. TÎPli Komisyon üyesi Yunus Koçak söz almış, «Bahlskonusu dost devlet Amerlkadır. Bize burada vatan haini diyorlar. Asıl. bu yazıdan dolayı Altan'ın do knnulmazlıgım kaldırmak isteyen» ler vatan hainidirler» demistir. Bu sözler. Komisyonda ortalığın kanşmasına sebep olmuş, AP li Ke mal Bağcıoglu «Vatan haini sensin terbiyesis adam» diye bağırmu} tir. Koçak da Sensin terbiyesiz adam» şeklinde mukabele etmiştir. AP'li Komisyon üyeleri Nevzat Şener, Esat Kemal Aybar masaya vurarak ve bağırarak, Koçak'ı pro testo etmişlerdir. Söz alan, AP'li Osman Hacı Baloğlu, Koçak'ın <ağzının salyalannı akıtıp, maval oku duğunu» öne sürmüş. Koçak da ona: aAgzmı topla» demiştir. Haeıbaloğlu devamla: «Bana vatan haini diyeni tokatlar ve ayagımın altında çiğnerim» şeklinde konuşmuştur. Neticede, dosya, oylamaya konul muş, AP lilerden Ismail Hakkı Tekinel, Komisyon Başkanı Ismail Hakkı Yıldırım, Nevzat Şener ve Abdurrahmangüler, red oyu kuilan mışlardır. Ancak, çoğunluk olmadığı aniajılmış ve oturum saat 20 ye bırakılmıştır. ALTIN Comhuriyet Hamit Reşat Aıiı 24 iyar kfiiçe I03.Î5 103.M 133. 134 181. 1S2, 114. 11S 119. 12» 15.18 15.29 VEFAT Rodos eşrafından, Behice'nin çok sevgili e?i, Atillâ ve Nefi'nin babası, Abdullah Armağan ve lsmail Hakkı'nm büyükbabası, Muzaffer ve Nebiha'nm kayınpederi, Avukat Kemal, Ferit, Zafer'in amcalan. Topçu Mülâzımlığından emekli ABDULLAH FERtT K OV ACI Personel Kanunu Maliye Bakanı Cinat Bilgehan bu arada. 400 bin kişiyi Ugüendiren Personel Kanunu uuansınıri yakuıda Meclise sunulacagını söyİeraiştir. Bilgehan, yeni bir şekilde ele alınan tasarı Uîerindeki çalışmaların tamamlanmak Uzere olduğunu belirtmiştir. Bedelsiz ithal konusuna değinen Bilgehan, bedelsiz ithal konusunda sJınan sınırlayıcı tedbirlerin .nedenlerine de değinerek. «Eski rejinıe göre bedelsiz ithal mnsaadeleri. UgUilerin hariçteki döviz ta«amıflannın tevsik etmeleri sartiyle verilmekte idi. Hariçte kazanılan dövizlerin tesbiti mümkün bulıınmakla beraber, tasarmf edilen miktarın tesbiti mümkün olmadıgindan bir takım nazari indirimler tatbiki gerekmekte idi.» demiştir. Bakanın konuşmasından aonra bütçenin tümü üzerinde ton konus mayı yapan Ekrem Kılıçoğlu (AP) özellikle düzen değişikliği konusu üzerinde durmuş ve. TÎP'll Aren'in konupnasını yermiştir. Daha sonra bütçenin tümü oya sunularak kabul edilmiftir. Bütçe komisyonunun bugünkü birleşiminde Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi bütçeleri müzakere edilecektir. Akça Oüvenlik (Bastaran 1. sahifede) «Buhranın birinoi safhasını bafarılı bitirdik. Gövenlik Konteyine intikal eden Ikinei aafhaıında ise kesin kararlar beklememeiiyiz. tbtilfifın had safhasında ve Tnnanistanı istihdaf eden fcumında, Sovyetler bize raüıaharet jöstermişlerdir. Ancak, Gfivtnlik Konseyindeki tutumları net degiidir. Bugün, dünya efkftn ENOSfS'in gerçekleşmiyecefini anlamıştır.» Daha sonra, 27 Mayıs devrimi ile düşürülen Bakanlara ait 29 loruşturma hazırlık komisyonu raporu okunarak kabul edilmiştir. Raporlann hepsı soruşturma açılmasına mahal olmadığı yoluncra iHi 20 Arahk 1967 günü Hakkın Rahmeüne kavuşmuştur. Cenazesi 21 Arahk 1967 Perfembe (Bugün) günü ikindi namazını müteakıp Aksaray Valide Camiinden kaldınlarak Topkapı Kozlu Aile mezarlığında ebedl istirahatgâhına tevdi edilecektir. Tanrı rahmet eyliye. AİLESt VEFAT Çok kıymetU varhgımıı Aydınlı Eralp'in konuşması Dördüncü dosya Saat 20'de tekrar toplanan komisyon, Çetin Altan'm, «Bornova Savcısı lütfn dinleyin» başlıkh yazısmdan da dokunulmazlığının kaldırılmaşma karar vermistir. Bilindiği gibi aynı komisyon geçen yıl da bu yazıdan dolayı Altan'm dokunulmazlıgının kaldmlmasına karar vermiş, ancak Anayasa Mahkemeıi bu karan usulrfen bozmuştu. Bırleşmiş Milletlerdeki Türkiye Temsilcisi Orhan Eralp, Güvenlik Konseyi toplantısındaki konuşmasında bu oturumun belki de 1964 yılında ilk kez Birleşmiş Milletler Banş Gücü Kıb rıs'a gönderildiğinden bu yana kayderiilen en ehemmiyetli oturum olduğunu belirttikten sonra, «Bo görüşmeler, ya bnhramn da ha da siddetlrnmesini, ya da Konseyin barısı kornmak amacıyla etkiii tedbirler aimasın» şöyle devam etmiştir: «Gecen ay iki Türk köyüne yapılan ve gerginlifin sebebi olan saldırt, hMtalıiın arazından ibarettir. Gerçek hastalık, Kıbm Rnm hükumftinin ENOStSİ gerrekleştirme azminde yatmaktadır. Başpiskopoı Makarios ilelebed bn amaca hizmet edecektir.» Konseyin harekete geçerek ön leyici tedbir almaması halinde Kıbrıslı Rumların yeniden saldınya geçeceklerini söyleyen Eralp. Türkiyenin adada barış isted'iğini belirtmiştir. Adadaki Birleşmiş Milletler ^Barış Gücünün kuvvetlendirilmesini sağlayacak tedbirler üzerinde duran Eralp. Barış Gücü yetkililerinin adadaki silâh miktarında kayderfilen artışları Genel Sekreter UThant'a bildirebümelerinin gerekli olduğuna isaret etmiştir. Eralp'ın üzerinde durduğu baı ka nokta da, Barış Gücü yetkililerinin diğer cemaate karşı sal dırıya hazırlanan ve bıraraya toplanan askerlerin d"urumundan derhal Genel Sekreteri haberdar edebilecek duruma getirilmesidir. «Barış gücü 1963 aralığından sonra adaya kanun dışı yollardan sokulan askerlerin silâhtan aranmasına nezaret etmelidir», diyen Eralp, barış gücünün adada tam anlanuyla hareket kabiliyetina sahip olmasının gerektiğini belirtmiştir. Konseyinde sorumluluklanm yüklenmesinin gerekli olduğunu söyleyen Eralp, Konsey'in meseleyi bir kenara atıp, anlaşmaya taraf olanlarca çeşitli şekillerde yorumlanabilecek bir karar kabul etmesi halinde yeni ve daha rfa vahim bir buhranın temelinin atılmış olacağım löylemiştir. Sert tartışma 20.12.1M7 geeesl geçirdijl kalb krizi netlcesi Hakkın rıtunetine kavusmuştur. Cenazesl 21.12.1967 Perşembe «bugün» Hacı Bayram eamllnden 6§I« nanuzını mütaakıp kaldırılacaktır. AİLESt SÜLEYMAN RASİM ALPAYDIN lsUklU Harbi malulO Em. Kur. Alb. (322/10) Kıral'ın ilk konuşması ROMA. la.a.) Yunanistan'dan Roma'ya kaçışından bu yana ilk kez gazetecilerle konşan Kıral Konstantin, parlâmenter demokrasiye dönülmesi şartıyla Yunanistana dönmeye hazır olduğunu açıklamıştır. Bir haftadan beri Roma'da bulunan Konstantin, a\Tica Danimarka asıllı eşi Kıraliçe Anne Marie'nin üçüncü çocuğunu beklediğini bildirmiştir. Önceden hazırlanan bir metni gazetecilere okuyan Kıral Konstantin şunları söylemiştir: Bumedyen Ceıayir'de temizlik yapacak CEZAYİR, (a.a.) Cumhurbaşkanı Huari Bumedyen'in, rfar be teşebbüsünün izlerini silmek üzere, kabine, ordu ve iktidardaki partilerde değişiklik yapmayı plinladıgı bildirilmektedir. lyi haber alan kaynaklara göre, teşebbüsü başarı kazanamaymca kaçarak Kabiliye dağların da gizlenen eski Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Albay Tahir Zbiri'nin liderliğindeki isyanla ilgili »oruşturma sona erdikten »onra, temizlik hareketine başlanacaktır. En aşağı iki ba kamn kablneden uzaklastınlacağı söylenmektedir. Cezayir'de hayat normale dönmüsse de, silâhh devriyeler yol kavşaklanndan ayrılmamışlardır. Bundan sonra Mıltet Meclisi toplantısına geçılmiştir. CHP'li Jtejit ^Ülker. jeçen birleşimde, " i ^ ğ^fğe i f ^ ^ f Ş ya ^d r tŞ pılırken, AP'li thsan Ataöv'ün kendisine hitaben «Berber, Resit beyin evine gitti» feklinde bir söz sarfettiğıni, sataşma olduğunu öne sürmüş ve kendisine söz verilmesini i«temiştir. Başkan Nurettin Ok, Clker'in aynı birleşimde cevap vermesi gerektiJini, bu bakımdan kendisine söz vereıniyeeeğini bildirmiştir, bunun üzerine Ok ile Ülker arasın da siddetli bir tartışma bas göstermiştir. Ülker, «Berberler de namusln Insanlardır. Başbakanın evine de berber gider. Benim kanm ise ölmüstür. AtaBv ne demek istiyor? Bans s8z verilnıesi lfizımdır» diye bağırmıştır. Başkan Ok, içtüzük hükümlerini öne sürmüş ve söz vermekten kacınmıştır. Heris Reklâm 363715119 Istanbul ve (Baştaratı 1. sahifede) Aydınlatma. giyım endekslerinde 1967 yılı Ekim ve Kasım ay ları arasında önemli bir değişiklik olmamış. tstanbuda isa 967 Ekim ayında 281 olan aydın latma ve ısıtma endeksi Kasım ayında 286 ya yükselmiştir. 9e ^ Toptan eşya fiatları Toptan eşya fiatları endeksinde gıda maddeleri ve yernlerde 967 Ekim ayında 317 olan genel endeks rakamı Kasım ayında 321 e yükselmiş, en büyük Tİîkseklik ise hayvan yemlerlnde olmustur. (292309). Hububat, bakllyat ve hayvan mahsullerinde ise düsme oimustur. Yine toptan eşya fiatlannda sanayi ham maddeleri ve ya rı mamulleri endekslerinde mah rukat ve maden fiatlan endekslerinde 1967 Ekim ayını nazaran Kasım ayında önemü artışlar olmustur. Orduda terhisfer (Bastarafı 1 Inct «ahifede) arasındadır. Bununla birlikte Kıbrıstan tahli ye edilen kuvvetlerin 3 bine yükseldiği ifade edilmiştir. Tahliye için öngörülen 45 günlük sürenin 16 günü dolmuştur. Meyva ve sebze Meclise daha sonra Reşat Özar da'nın sebze ve meyvelerin üreticiden ucuza alınıp, tüketiciye çok pahalı satılması konusunda meclis araştırma önergesinin görüşülmesine devam edilmiştir. CHP grupu adına konuşan Ismail Çataloğlu. «Üretici Mrfettiti parayı tefeciden almaktadır. Araeılar, flretieiyi de halkı ds bal gibi kazıklar» demiş, kredi politikasını tenkit etmiştir. AP grupu adına konuşan Kasım önadım, «Dfizen de|ifiküğine karşı eldnklannı» belirtmiştir. MP grupu adına Hasan Lâtif Sarıyüce yaptığı konuşmada, önergeyi desteklemiştir. Tenkitlerj cevaplandıran Ticaret Bakanı Ahmet Türkel, Ziraat Bankasının kredilerine değinerek, Ticarl kredilerde düşme olduğunu belirtmiş, sebze ve mey velerin depolanması ve pazarlanması konusunda çalışmalar yapıldığını söylemiştir. Bakan, meyve ve sebze ihracı için özel sektör emrine 30 milyon liralık bir kredi imkinı hazırlandığım bildirmiştir. Araştırma önergesinin oylamasına geçilmeden önerge için aynlan süre dolmuş ve soruların SÖrüsı'ilrTîesinf* eecilmistir Osmanbey Graf: 85/15US Ağır itham LEFKOŞE Kıbrısta, Cumhurbaşkanı Muavini Dr. Fâzıl Küçük ile Türk Cemaat Meclisi Başkanı Dr. Şemsi Kâzımın Amerikadan gönderilen bir miktar para yüzünden aralan açılmış ve gazetelerde yayınladıklan makale ve bildiriler le birbirlerini ağjr şekilde itham etmişlerdir. Bu iddialar Türk Cemaati arasında hoşnutsuzluk yarat mıştır. Dr. Fâzıl Küçük'ün kurucusu bulunduğu «Halkın Sesi» gazetesinin önceki günkü nüshasında Dr. Küçük imzasıyla yayınlanan (Hezeyan) başlıkh bir başyazıda olay etraflıea anlatılmakta ve Amerikadaki Türkler tarafından gönderilen 38T^10 sterlinin Türk bankalanndan birine yatınldığı. Dr. Şemsi Kâzımm iddiasında olduğu gibi usulsüz kullanıhp harcanmadığı belirtilmektedir. Şemsi Kâzım ise: «Bir Esnaf» imzalı yazısmda Dr. Küçük'ü «Hırsız likla» suçlamaktadır. Dr. Küçük, gazetesinde yayınladığı «Hezeyan» başlıkh makalesinde olaya değinmekte ve şöyle demektedir: •Boş bulduğu sandalyeye tepeden inme yerleşen, kendi kendine millî lider süsünü veren Or. Şemsi Kâzım her şey olup biftikten sonra Kıbrısa gelmiş, doktorluğuna başlamış ve şansınm «yâver» gitmesile Gençlik Teşkilâtında mevki almıs, Cemaat Meclisi üyesi seçilmiş ve ilk günlerde asbaşkanlığa seçilen bir zatın istifasile onun yerine hemen oturmuştur. Rauf Denktaşın da Rum yönetimi tarafından Adaya sokulmamasından istifade ederek kendi kendine terfi edip Ba;kanlık sandalyesine oturarak milli liderliğini ve diktatörlüğünü ilân etmiştir.» I Küçük ayrıca, Amerikadan gön | derilen para meselesine değinerek, bu parayı emrile Lefkoşe Türk ban kasına transfer ettirdiğini. Şemsi Kâzımm bu parayı kendisinin sarf ettiğini zannederek «Hırsızlıkla it ham edildiğini belirtrnekte ve şöy le demektedir: « Dr. Semsi Kâzım beni hırsız lıkla İtham edecek kadar Ueri git miştir. İthamını suratına fırlatırım.» Dr. Küçük ayrıca, bankanın hesap raporlarının yılbaşında acıklanacağmı bUdirmektedir^ MARANGOZLAR KAUNLIK Alırken Çalısanlarını Sormanız Görmtniz lâunMİır. | ATATÜ«ICBULVAm,İSÇİ SİGOÜTAUİH X B İ ( X 15/A UNKABkNIİSTANBUL Mi' 2\ 28 03 Hâdiseler arasında FELEK Protesto (BastMafı I inn aavfatfa) PROTESTO EDİLEN BONOLAR Protesto edilen bonolar arann da da en büyük toplaraı yünlü mensucat satışlan ıçin düT.eulenenler teşkil etmektedir. Pamuklu mencusat kolunda da her 15 bonodan biri ödeneroemiytir. Demir hırdavatı piyasası da aynı orandadır Satışları îağlsm olarak devam eden tek piyasa ise kanaviçeçuval'dır. ö t e yandan bazı piyasa kollannda da bono vadeleri uzatıtma sı yoluna gidilmistir. Bunda da hem fiatlann aynı seviyede tutulması hem de protesto sayiHnın azaltılması gayesi güdülmektedir. Bir îngiliz savaş gemisi Fransız tankerine ateş etti LONDRA (a.a.) Ingiltere Sannıma Bakanı Denis Healey, dün Avara Kamarasında Fransız tankeri «Artois»nın «Minerva» fırkateyni tarafmdan yolunun kesilmesiyle ilgili olarak yaptığı bir açıklama. muhalefet milletvekillerinin kahkahaları ile karşılanmıştır. Bakan, Fran sız tankerinin, «dur yoksa ateş edeceğim» ihtanna ve ihtar ateşine rağmen yoluna devam ettiğini bildirmiçtir. Fırkateyn, tankere karşı firiştiği harekâta, Savunma Bakanlığından tankerin Rodezya'ya petrol götürmediğine dair bilgi aldıktan sonra son vermiştir. • Yunan delegesinln konuşması Daha sonra söz alan Yuanistan temsilcisi Dimitri S. Bitsioı ise Orhan Eralp'in yorumlarmın her cümlesinde «yeni atlatılan buhranın geri dönülmesi» tehdidinin yeraldığını ileri sürmüş ve bu hava içinde bölgede banşın yeniden kurulamıyacağını idcfia etmiştir. Örek konuşuyor Daha sonra Konseyde Kıbnj Sa\Tinma Bakanı Osman Örek'in dinlenmesi kabul edilmiş, Kıbrıslı Türkler adına konuşan Örek, Türk toplumunun, hayatm hemen her safhasında Kıbnslı Rumlana saldırısı ile mücadele zorund» bırakılan ve ezilen taraf olduğunu belirtmiştir. Takbihten ve cezalandınlmaktan kurtulan saldırganlarm daha d« ileriye gitmeye niyetlendiğini, bir olupbitti yaratıp daha uyuşmaı bir tutum almaya niyetlendiklerini belirten Örek, «Kıbrıs halkım ikiye ayıran temel nokta, büyük tskender'den beri hayaller içinde yaşayan Yunanlılann ENOSİS tutknsudur» demistir. Güvenlik Konseyinin toplantısı, Birleşmiş Milletler Bans Gücünün görev süresinin uzatıhp uzatılmaması konusunda bir kjırara varılamadan bugün Türkiy* aaati Üt 17J0'a ertelaaızuftir. Almanyadan (Baştaratı I mei Mytada) diği 7 bavul elbısenın zatî eşyası olduğunu söylemiş ve bunun üzerine etrafta bulunanların dikkatini üzerinde toplamıştır. Gümrük makamlan Bayan Gürsel'e ait bazı eşyaları vergıye tâbi tutmuştur Iki yılda 10 bın mark biriktirdiğinı söyleyen Mersinli Yuguf Dikıcı de, eşyalannın bir kısmırı vergıye tâbı tutan gümrük m«murlanna, «Ne yapalım, bis k»zandık, biraz da devlet bab» tca»ansın» demistir. Öte yandan Gümrük makaraları, son 20 gün içinde 2120 isçinin eşyaları hakkında vergi tahakkuk etttrmiş ve 940 bin 149 lira tahsıl edilmıjtır. Bu arada Gümrük ambarları, alıkonuian eşyalarla dolmuştur. Başkan Johnson Canberrada CANBERRA, (».a.) Başkan Lyndon Johnson, denizde kaybolan Avusturya Başbakanı Harold Holt'u anma törenine katılmak üzere dün Canberra'ya g e l m i tir. Washington'dan ayrıldıktan sonra California, Havai ve Pago Pago üzerinden Avustralyaya giden Başkan, törende bulunabümek ivin 16493 kilometre katatmistir. (Baftaratı S Baefl Mytada) Tok be!.. Şimdi ne olaeak? Hiç.. (rünsha rirdin.. tyi biliyor musun? Namussuznm domnz ya|ı korarlarmıs. Bizim gflmrttkel bir arkadas var da.. E ( « peyniri Tİreeefis? Bizim eniştenin bakkaliyeaiode bir talnm peynirl var... *** Zehir be!.. Zehlr.. nlfata giM acı! Olanı bu!.. Yahu! Bo kadar para verV yenu.. bir tatlı zeytin viyemiyodün aldığım zeytini de yiSovyet hududunda kuleler ruz.. yemedik.. bSyle berbat mallan neMuzaffer Şamıloglu (CHP)nm Sovyetler Birliği sınınna Türki i rede bnluTorsunuz?.. Allab kabretsin.. yenin şan ve şerefine uygun gö Sus be adam çarpüırsın! zetleme kuleleri kurulup kurul Neden çarpılrmuşım... mıyacağı yolundaki sorusunu Kur'ânda Vettinl vezaeytâırt Milll Savunma Bakanı Ahmet diyor Allah.. Topaloğlu cevaplandırmış ve, Bu senin sattığın zeytin için «Bn yıl 13 erat pavyonn, 9 karami diyor. kol ve 10 Çflik gözetleme knlesi Ta bangiji için diyor.. yapılmıstır. 1970 yılına kadar bü Yahu! Sen deli gibi konusntün gözetleme knleleri yapılayorann! Yanm okka zeytin alcaktır» demistir. dık.. simdi Knr'inı ise kanstırMeclis toplantısı yarına bırakılmıştır. Knr'ân her seve kanşrr.. «aaa da, bana da.. Benim bUdiğim Kur'an senin dfikkândaki zeytinden bahsetmec. (Baştaratı 1. sahifede) Kâfir oldun efendi, kâfir!.. siyle ârızayı gıdermek için ç.irk Neden? lar arasına girdiği sırada vukua Neden mi? Zeytine küfretgelmiştir. Üçüncü makinıst Mehtin!.. met Karaderelioğlu çarklann bu Ta! lunduğu mahaldeki köprülerden Eveeet!. tstenen |H hocaya geçerken ayağı sendellyerek •or!.. kaymış ve çarklar arasına yuvarlanmıstır. Makine dairesinde bu UUâhe Ulillah... lunan öteki personel M. Kara Ne oluyor?.. derelioğlunu kurtaramamışlardır tman tazeliyornm kardeftm!. Derinceye doğru gitmekt* oZeytine aSvfip ssyıp aonra imanlan Tanker, Adalardan geri dötazeliyecegim.. bana da bir diyenerck makinistin eesedini Befik , cegin yok ya!. çtJurtmıstts, i TÜPK MAKİNE mm İ İnl*l«*l.t«jiıu m Reklâmcılık 4174/15095 İ L  N Millî Eğitim Bakanlığından 1 Meksiko'da yapılacak 1968 Olimpiyatları sirasında, bir tUluslararası Şairler Toplantısj ve Şıir YarışmasiD dü zenlenmis bulunmaktadır. 2 Yarışmaya her ülkenin tanınmiş çağdaş şairleri bir jiirle katüabilecek ve buradaki seçme sonunda memleketimiz tek jürle temsil edilecektir. 3 Yarışmaya gönderilecek ?iirler: tmillerlerarasında en iyi bir anlayışln doğması ıçin gençhğin dostça karşllaşması ve dostluk dünyası» konusunda olacaktır. 4 Şiirler, 15 Ocak 1968 pazartesi akşamına kadar Millî Eğitim Bakanlığı Kültür Müsteşathğına gelmis bulunacaktır. 5 Gelen jiirler beş kisjlik yetkiü bir jüri tarafından incelenecektir. S Gönderilen aiirler yan makinesi ile yazılnu; olacaktır. 7 Yarışmaya katılan memleketlerden Olimpiyat Komitesine gönderilen siirler, Komitece bastınlacak kitapta, şairin mensup olduğu milletin dilinden başka. İngilizce, Fransoca ve İspanyolca çevirisıyle yer alacaktır. 8 Ayrıca, Olimpiyatlarda derece alan 10 saire Komitece ödül verilecektir. 9 Yarışmaya katüan her memlekete, yayımlanacak eserden 20 nüsha, şiirin sabibine de 10 nüsha gönderilecektir. 10 Şiiri seçilen şairimiz, dilerse, gidiş dönüş yol parası kendisine; Meksika'da kalacağı 8 28 Ekirn 1968 tarihleri arasındaki yiyecek ve yatacak masrafları da Olimpiyat Komiteaine ait olmak üzere, «Ş8irler Toplantısı» na katılabüeoektir. (Basın: A 15839/28053/15101) Bir tankerin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle