Katalog

SAHİFE DÖRT 1945 de Baıtanlılc gorevtee başlayan Turuman askeri otoritelerin, FBÎ'nin, Dışişleri ve Maliyt Bakanlarmın baskısı ile barış za raanı böyle bir teşkilâün lıizuır suzluğuna inanarak evvelâ O S ' teşkilâtını kaldırmıştır. Kısa biı sure sonra gizli istihbarat hizmetı kendini o derece kuvvetli hissettirmiştir ki. 1946 da CIA'nın öncüsudür diyebileceğimiz merkez' istihbarat grupunun kurulmasını zorunlu kılmıştır. Savaş sonrası ar tan siyasî ve askeri meselelerin zamanında Başkana ulaştırılması için daha pratik ve koordineli bir metodun yürürlüğe konması, yirmi ay dayanan ve üç Başkan değiştiren merkezi istihbarat grupunun yetersizliğini ortaya koymuş bu işi yürütecek üstün nıtelikte bir şef aranmaya başianmıştır. 1947 de Senatoda bir açıklams. yapan Amiral WANDELBERC. «Ikinci Dünya Savaşından ö n c İstihbarat servisimiz şekil itibari ]e büyük olmasına rağmen herkps tarafından bilinen normal ha berleri top'amakta idi. Hâlbuki ben bu bilgileri kitap, dergi, tek nik ve ilmî raporlardan. radyo >a>anlarından kolayca elde e* mekteyim. Özellikle istihbarat servisi topladığı haberleri ve ulaş tığı sonuçlan diğer makamlarla koordine etmediği için durumumuz gittikçe zayıflamaktadır» diyerek gerekli uyarmada bulunmuş, hazırlanan kanun tasansının kabulunu istemiştir. Aynı yıl içinde merkezi istihbarat grupunun yerıne daha kuvvetli bir teşkilât olan CÎA milll giıvenli'c kanunu ile beraber Senatodan ?e çirilerek yürürlüğe konmuştur. Kanunun metninden yeni kurulacak bu teşkilâtın çalışma tarzı ile görevlerinin nelerden ibaret olduğunun bilinmediğini Senatör B3.'nin «kulağıma gelen söylentilere göre gerçekten CtA' rıın bu işi yüriitebileceğıni pek sanmıyorum. Sonuçu merakla beklemekteyim.» sözlerinden anlarruş bulunmaktayız. Uzunca sü ren bir araşürmadan sonra bu teşkilâtın başına geçecek adaylar arasmda ALLEN DULLES'm da ismi vardı. Bu maksatla Senatoya verdiğj bir raporda DULLES bazı onemli konulara değinınış ve özellikle: 1) Merkezi istüibarat kadro sundaki değişıkliklere işaret ede rek CtA nın devlet ve ordu üst kademeleri için bir basamak tah tası olmaması ve burada çahşacak insanların sık sık yer değiş 20 Arahk 1967 CÜMHTJRtTET Feridun AKKOR MERKEZÎ İSTİHBARAT TEŞKİLÂTI (CtA) Sembolü: Bir gümüş plâk üzerine kakma on altı parçata rüzgâr gülü. Arması: Bir çerçeve içinde Amerikan kartak. Aliana kitap harfleriyle (BtRLEŞİK AMERİKA) ve yanlamasına yan ay şeklinde (MERKEZÎ İSTİHBARAT TEŞKİLÂTI) yaKısaltılmış adı: CİA Kore Savaşmın çıkması üzerine ClA Ajanları kafileler halinde dış ülkelere gönderildi rilmesi tezini fiddetle «avunmuştur. 1941 de Amerikan Utihbarat hizmeti özel operasyon bürosu ile stratejik servis »efliği (OSS) olmak üıere iki bölüm halinde çalışmakta idi. Sembolik ve romantik bir niteük taşıyan OSS'in gerçek yönü bu gün dahi belli olmamakla beraber, bilim adamlanndan, yüksek sosyete mensuplanndan ve tüccarlardan kurulduğu, bunlann hayallerinde yaşattıklan şöhreti biran önce gerçekleştir mek için burmya girdiği sanılmak tadır. Şayet bu insanlann en buhranlı anlarda haber diye ilgililere verdikleri dedikodular doğru çıksa idi ÎJrinci Dünya Savaşı çok evvel son» erer. büyük felâkeüer önlenebilirdi. Bu tarihlerde yab«ncı ülkelere gönderilen istihbarat urmanlanna verilen görevler de köee ba»ındakı bir bakkala veriliyonnu» gibi çok basitti. Bu konuyla ilgili olarak bir gün tstihbarat Başkanı emekli bir subayı bürosuna çağırarak ellerini omuzuna koyup «BiU Upanya hakkında ne biliyorsun. Biz orada olup bitenlerden haberdar degiliz. Git bak. Ne bulursan bize göoder.» Bu emir üzerine Ispanyaya (iden Bill «casuslukla il gili bir eğitim görmediğim gibi bu konuda her hangı bir bilgim de yoktu. Bana verilen göreve sâdık kalarak Santaana caddesindekitram vay hattını yol kavşağma kadar izleyerek yeni yapılmış bir binaya girdiğim zaman iki Alman as keri beni durdurdu ve kimi aradığımı sorduktan sonra burasınm Elçilik olduğunu bildirdiler. Buna imkân olmadığını zira bir kaç dakika once Alman Elçilik binası önünden geçtiğimi söyledim ve özür dileyerek ayrıldım. Geri dönAmerikalılara casusluk yapan Rus Albayı Penkovsky düm, diğer bir yolu izleyerek modem bir binânm önüne geldiğimde burasınm Amerikalılara ait olduğunu ve yanlışlıkla girdiğim yerınde bir Gestapo karargâhı olduğunu öğrenince donup kaldım» demek suretile bu işlerde ne kadar acemi olduğunu itiraf etmiştır. Bu olayda olduğu ve filmlerde göriılduğü gibi her Amerikalmın düşman gerıleıinde çalışarak önemli bilgileri toplayacak bir ajan ve casus niteliğini taşımadığı açıkça anlaşılıyordu. 1944 de bu hizmetin bajına getirilen DANOVON Başkan Foosewelt'e verdiği bir raporda İstihbarat teşkılâtmın esaslı bir revizyondan geçinlmesıni. düşman büyuk bir yenılgıye uğratılsa bile savaş sonrası meselelerin çözümun de şimdıkinden daha kuvvetli bir organizasyona ihtiyaç olduğunu bildirmiş ve istihbarat teşkilâtınm doğrudan doğruya Başkana bağlı kalmasını istemiştir. Rooswelt ölümünden bir kaç hafta önce ve enerjisini tamamıle kaybettiği bir sırada «yazılı raporunuzda söz konusu merkezi istihbarat teşkilatı hakkındaki teklifinizi inceledim. Dı$ ve iç istihbarat şefleri bir araya gelmek suretile daha sıkı bir koordınasyonla bu hizmetin yürütülebileeeğini sanmaktayım» demek suretile yeni bir teşkilâta luzum olmadığını bildirmiştir. Bununla beraber, ilgihlerin daha aktif bir çalışma ile bu konunun incelenmesi için bir komisyonun kurulmasına karar vermiş, uzman ların bir araya gelmesi için de gerekli çağrıda bulunmuştur. Fakat ne yazık ki, Rooswelt bu projenin gerçekleşmesını gormeden ölmüştur. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kunılunda Amerikan delegesi tahtadan yapılmış bir muhür İçinde saklanan ses alma cihazını gösteriyor. tirilmemesınl istemiştir. Teşkilâtın mümkün mertebe küçük fakat üstün nitelikli personel tarafından yürütülmesi, bunlann guvenilir ve gorevlerine bağlı kimselerden olmasıru tavsıve etmıştır. DULLES Başkan olduktan son ra teklıfın bırınci kısmı tahakkuk etmiş ve kendısi sekiz seneden fazla bu görevin başında kal mıştır. Teşkilâta alman personal de çalışma alanlarına gbre gerçekten uzman ınsanlardı. Hizme tin kısa zamanda hedefine ulaşabilmesi için memurlar yapılan çalışma plftnına göre görevlendirılmiş ve işsiz kimse kalmamıştı. 2) Atom araştırmalaruıın, devlet sırlarırun gızlenmesi ve basına ıntıkal etmemesini istiyordu. Gerçekten usta casuslan Amerikalıların yakından tanıdığı Püv kerton sitilinde, bıyıklı, gözlüklü pıposu ağzında sempatik bir yüzle ve adeta bir filim yıldm gibi ortaya çıkarmada büyük faydalar umuyordu. 3) Maccracı Nimbus gibi gizli sırlara fazla önem vermek suretile insanları kandırmamn lüzamuna inanan Dulles haberlerin gizli ajanlar tarafından dış ülkelerden toplanmasma taraftardı. CtA'nın gizli faaliyetlerinin daha çok dış ülkelere yöneltilmeslnin uygun olacağı göruşünde ıdı. Nıtekim, CİA ku.ulup ışlemeye baş ladıktan sonra dunyava yayılan Amerikan ajanları (Gri metotı dedıkleri bir sıstem'e perde arkasında kalıp gizli bilgileri toplamışlardır. 4) DULLES tngilız istihbarît servisini başan göstermış bir teşkilât ve ornek diye ele alıyor, bu sistemin verimli çalışmalarım iyi eğitümiş personelde ve uzun zaman hizmet etmiş uzmanlarda anyordu. Kâfı insan ve malzemeye sahıp bulunan Amerikanın da dünyanın en büyüi teşkilâtını kurabileceğini söyleyerek bunun faaliyetleri üzerinde duruyor, münasip ücretler'e memur kullanmanın mümkün oU bileceğini belirtiyordu. Abrakadabra gibi mistik sihirbazlardan : ziyade amatör dedektiflerle ş yapmanın mümku' olacağını söy leyen DULLES yeni kurulacak DU organizasyonu Başkanlık tarafından yürütülen laaliyetlerle, özel oparasyon olmak üzere iki önemli kısma ayırmak suretiyle bu konudakl görüşünU özetlemiş »e Başkan olduktan sonra da bu prensiplere sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Rusyanın atom bombasıru paflatması ve Kore savaşmın çıkmısı ile CİA süratle faaliyete geçirüerek büjük kafileler halindekı ajanlar dış Olkelere gönderilmıştır. İlk yıllardaki faaliyeH pek verimli olmamakla beraber zamanla yerine oturmuş, kendl çıkarlan ıçın tehlıkeli metotlar uygulamaya başlamışlardır. Korr savaşlarında Kızıl Çin'in 31 enlemı aşarak bir müdahalede bulunmayacağı üzerinde verdikleri ranorlar CİA'nın itibarını kır mıs ve bunun oüyük bır hatâ olduğu anlaşılmıştır. Bu tarihlerde istihbarat teşkılâtımn Başkanhğını yapan General WALTER SMİTH çok sert ve haşin tabtatlı bir askerdi. Ajanları kışladAkı acemi er gibi yetiştirmek tstiyordu. CÎA yı disiplinli bir okul haline getirmeye calışıyordu. Görevinde beceriksizüği görüleaı memurlar hırpalanıyor, bır kadeh içki içeni kapı dışan atıyordu. Dış ülkelere akıllı ve güv»nilir ajanlar göndermek suretivle CİA'ya bayük hizmetler ifa eden General Smith'in yardımcılığmı da DULLES yapıyordu. 1953 de bu görevinden ayrılan General in yerine DULLES geçmis ve ilk defa bu mevkii bir sivil 1#gal etmiştır. Kartal kuvvet, Küzgâr gulü de dünyanm dort bir köşesinden gelen haberlerin toplandığı yer anlamma gelmektedir. 14 sene CÎA'ya başkanlık yapan ALLEN DULLES 1962 de yerini A. Mc. CONE'ye devrettiği zaman eskisine nazaran yep yeni bir hüviyet ve etkili bir nitelik taşıyan bu teşkilât General WÎLLÎAM tarafından kurulrnuştur. Savaş yıllanmda Amerikan istihbarat servisini büyük bir başan ve soğukkanlıhkla idare eden bu general alınan acı ders v e geçirilen bunalımlardan tonra yenisinin kurulmasında is rar etmiş ve Baçkana gerekli tekliflerde bulunmuştur. 1940 da görgü ve bilgisini arttırmak için Avrupa ve Ortadoğu'da incelemeler yapan WİLLtAM Amerikaya döndüğü zaman dunya politikası konusunda Başkan ROOSEWELT'le yaptığı konuşmala da îngilizlerin yalnız bajına kalacağım, Almanlann Afrikadan Süveyje taarnız edeeeğini, Amerikanın da çok geçmeden bu savaşa katılacağmı söyleyerek jirndiden gerekli hanrlıklann yapılmasını tavsiye etmiş ve bu arada askeri iıtihbaratın kurulmasına çiddetle üıtiyaç olduğuna, gizli haberleri toplamak için cephe gerisinde kuvvetli bir tejkilâtın faaliyete geçi ISTANBUL 06 25 06 30 07 00 07 05 07 30 07 45 07 50 08 00 0815 08.45 09 00 09.15 09.30 09.40 10.00 10 05 10.20 10 40 11.00 11 45 12 00 12 10 12 25 12 40 13.00 13 15 13.30 14.00 14.15 14.30 14.50 15.00 15 05 15.20 16 20 16 30 16 43 16.44 16 45 17 00 17 05 17.30 19 00 19 35 10 50 20 00 20 30 21 00 21.10 21 40 22 00 22 45 23 10 24 00 Yarın Allen Dulles Dişi Bond Garth DALGA v/EEıC<SI"BU d e TurnKSUKj P A B'R R S I CA.PLgeUMÜ.,. OMUNUA BÎLÎeSİKl O^JTtU. 23 no Acılıs. Gunavdın I Kove haberier Gunavdın II Haberler ve hava durumu Istanbulda bueun Hafıf muzik Hafıf Batı müziSi Beraber ve soio sarkılar F. Eue orkestrası N Tufekciden türküler Vivolonsel soloları Onn hsvaları £ v icin Ara haberler Hafif Batı m ü z i ö N. H. Culhadan sarkılar Arkası varm Sabah konseri M.Mukadderden sarkılar Ara haberler. ilânlar B Akarturkten türküler Kiicuk orkestra A. Sensovdan sarkılar Haberler ve R G.de bugun ,S Kutbavdan sarkılar Reklâm programları O Avsar orkestrası Saz eserlerl Radvo vavlllar tODİUlu&l Lıed saati Ara haberler S Yastımandan türküler Okul radvosu Saz eserleri Kur'an ve acıklaması Iftar vakti Nevlerle saz eserleri Rama7an îcin Ara haberler Kııme faslı Kov fHÜası Haberler ve hava durumu ASTokerden sarkılar Aile sohbeti Yurdun sesi Kentimizde tiyatro 24 saatin olavları. ilânlar Sonat saati A Btıvııkatamandan sarkılar Reklâm oroeramları Haberler vp hava durumu Hafif müzik Hafif Batı m ü z i a ISTANBUL IL RADYOSU Acılıs ve Droeram Sizin icin Kücuk konser Cesitli müzik Senfonik muzik Hafif müzik Aksam kon"ieri Genclerle beraber Oceralardan secmeler Hafif muzik Gece konseri Caz müzi6i Bir sarkıcı Hafıf Batı müziM Program ve kaDanıs RULMACA ra devlet idaresini üzerine alan gırtlak kısmı» karşıhği iki sözrtı«»iflerd«R' b i r i ( 8 d ı va rütbesi). dür. 7 Çevrilince «nümunelik • •S<~> letgnbulun bir Hçesini» halhizmet» mânakı (çoğul). 3 Söylenen sözle sına iki söz bskonuşulan mevzudan gayri bir olirir. 8 «Halayı da kastederek karşısındakina nçteki dünya» taş atma işi, «yenilecek yemek anlamma İki meselesi» mânasına iki söz. 4 söz. 9 JaDurgun sulardaki taşlarm dipleponya ile Amerınde hasıl olan, canın yonga^ı. nka arasmda 5 Birıni hatırlayıp yâd eden. pazarlık mevbır çekimin kısaltılmışı. 6 Ter zuu adanın halsi «boyu fazla olmıyan ense ve İı y I £ y SOLDAN SAÛA: 1 «Edebiyatı Cedide müzesn yapılan ve büyuk bır şairimizin eoki konutu olan köşk, nota 2 «Ekşilık kaynağı olan bitkisi pek zarif» anlamına iki söz. 3 «Vilâyet sınırlan içindeki rahatlılî VP emniyet» mânasına iki söz. 1 Bir harfin okunuşu, «buğday tozu haline gelen» karşılığı iki soz. 5 Meydan ve saha, talihsiz insanlann başına musallat olanlardan. 6 Kebap pışirme aracı, tersi bir erkek adıdır. 7 Bılgin ve bılgiç kişi, Bandırma tzmir demiryolu üzerindeki öneın lı istasyonlardan biri. 8 «Bır birinin aynı ayak atıp yürüme hareketi» anlamına İki söz. 9 Buyükçe çapta olma durumu, bir sıfat takısı. YUKARIDAN , ŞAGlYA: 1 Tanzunat devrının kahramaru Büyük Reşit Paşanın yeti?tirmelerınden ve kendisinden son DİTNKÜ BULMACANLN HALLEDILM1S NASIt HALLEDİLECEK Tukandaki rakamlı bulmacada ŞEKLJ sa. dece 4 taoıt anahtaı (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Boş kal an 12 kkrenin içine 1 deo 9 a kadar uygUD birer rsknm koyarak ve tnpUma. çarpma. çıkartma, bölme işarelierme dikkat ederek îoldan olursunuzsağa ve yukandan aşağıya bulmacada gösJerileıı sonuçlan bulunnz. Bira? vaktinizl alır ama, boş vaktinizi boşra geçirmiş Tiffany Jotıos A NKA R A Arılıs. Droeran Gunavdın I Kove haberler Gunavdın H "abtr'er ve hsva durumu Sabah mııziSı Ankarada b eun Her telden S Uveundnn tOrküler Besin Be^'enme Sabah konseri Arkası varıa Ara haberler. İlânlar Okul radvosu Hafif müzik M.YıldızdoSandan sarkılar Konser saati Ara haberler ilânlar SCandan türküler Kıbrıs saati T. ToDer ve S. Teîmenden sarkılar Haberler ve R.G. de bugün Hafif müzik Reklâm orocr&mlan M.Akkustan tOrküler A. Zeneerden sarkılar Albümlerden secmeler Ara haberler. Uftnlar Okul radvosu D Balkandan sarkılar IFTAR PROGRAMI Saz eserieri Ara haberler ilânlar Yurttan sesler Kov odası Reklâm oroeramlan Haberler ve hava durumu Hacer Bulustan türküler Uvkudan önce Sllâhlı Kuvvetler saati G. Akından sarkılar Soor derelsl Kücük konser 24. saatin olavlan llinlar Nasıl bövle oldular? Erkekler T » r k ı U r Hafif muzik TBMM »aatl Haberler ve hava durumu Konser salonundan Gece varınn* dojru Kaoanıı Çevıren: Vohdet GÜLTEKİH «Böyle bir şeyi...» Işte suçluluğunu bir k«re daha kabul ediyordu. Yalnız, bu sefer üzerine bir pişmanlık, yaptıklarına karşı bir tiksinme gelmLş şıbiydl. Hele şu iş bir sona bağlansın, Augusta'yı belki bağışlar, onu huzura da kavuşturabilirdi. Annabella bu düşüncelerden sonra, İçinde sıcacık bir şey kıvıl kıvıl ederekten: «Ucu sana dokunan o söylentilere pek üzülüyomm» dedi. «öyleyken, gene de bu söylentileri palazlan dıracak bir tehdit Ueri sürmekten geri kalmıyorsun.» Annabella'nın üzerindeki o sftMn hal gldiverdi. «tçinde bulundugum durumun şaskınlıgını, oerişanlığını bir büebilsen!» Sen kendi kendini ylyip bitiriyorsun, Annabella, yalnız kendini.» «Sen hiç üzülmüyor musun?» «Çıkarılan dedikodulara Uzülüyorum eloette.» Annabella: «Benim demek lstedlğim o değil» ledi. Augusta ona ürkmüş gibi baktı: «Bu dedikodular gerçeğe dayanıyor diye ^üşünüyorsun, öyle mi?» Annabella: «Gerçek.. » diye, bu sözün üzerlnde durdu. «Gerçek denen şey nedır?» «tnsarun içinde bulundugu anda tnandıgı şeydir, diye tanımlandığını işitmlştlm gerçegın. İnsanın inanmak istediği şeydir, diye tanımlandıonnı da lşitmişımdır. Şöyle bir büyük lAtardı sövlememe müsaade edersen, biri İçin gerçek olan başka biri İçin zehirdir, diyebillrtz.» «Gerçek benim İçin sahiden eehir.» «Senln gördüğün biçlmdekl gerçek Şu «ada Inandıgın şey tnanmak lstedigin şey:» Annabella taş gıbı kaskaU: «Hifi yalan Ja!an demiyorsun» dedl 94 SİLİVRİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN 1 Belediyemirce inşa edilmiş bulunan kaloriferli sinema binası, pastahane ve salon 5 sene müddetle açık artırma usulü ile icara verilecektir. 2 Aylık muhammen icar bedeli 2500. lira olup g e çici teminatı 8750. liradır. 3 İhalesi 9/1/1968 tarihine raslayan salı günü saat 14 de Silivri Belediye Encümeru huzurunda yapılacaktır. 4 İhaleye iştirak edeceklerin 249C sayüı kanunun 2, 3 ve 4 üncü maddelerindeki cvsaflan haiz olmaları, 5 Bu işe ait şartname dosyası meaai S'livri Belediyesinde görülebilir. zamanlartnda ISTANBUL BÖLGE ÎİCARET MÜDÜRLÜGÜNDEN Anonim ve Eshamlı Komandit ve Hissedar Sayısı 20 den Fazla Limited Şirketlerle Kooperatiflere Şehrimizde faaliyette bulunan Anonim ve hisseli komandit ve hissedar sayısı 20 den fazla Limited şirketlerle kooperatiflerin 1967 yılı hesap yılı genel kurul toplantısı için en geç 15. Ocak. 1968 gününe kadar Müdürlüğümüze iki nüsha dilekçe ile, müracaat ederek toplanü gün ve saatinin tesbit ettinneleri, toplanü günleri Müdürlüğümüzün imkânlanna göre Ocak, Şubat ve Mart aylanna serpiştirilmek suretiyle tertipleneceğinden dilekçeye gün yazılmaması ve Müdürlüğumüzden gün alınmadan ilân yapılmaması önemle rica olunur. (Basın: 27976/15050) (Basın: 28012/15049) 13 00 13.15 13.30 14 00 1415 14 35 14.55 15 00 16 00 16.20 16 40 16 55 17 00 17.30 17 50 19 00 19.35 19 50 19.55 2010 20.30 20.45 2100 21.10 21.30 32.00 22.05 22.45 23.00 23 45 34 on «Yalan desem de sen sımdi öyle bir rab hali içlndesıu kı inanmazsın.» «Kabahat kardeşmde, Augusta. öyle kafamı allak bullak eden şeyler söyledı ki!» Annabella burada biraz durdu avukatma dâvaya dayanalt olmak uzere vazdıklannı hatırlamaya çalıştı «Daha balayımıza çıkarken, Bn Mınns'in yanında, «Artık elimdesın, bak ben sana ne azaplar çektirecegim!» dedıydi Halnaby köşkune vanr varmaz da bana azap çektırmeye basladı Kaba bır şana yapardı. ben şülmedım mı, «Auşrusta beni mu*!u kılıyor... Sen nıye mutlu kılamıyorsun beni?» d?rdı. Bu sözler a?nma gıderdı ama. anlamım kavrıyamazdım... O gece, daha sonra. «Benim bır suçla ilgili sırrımı keşfettın mı?» dıve sorduğu vakıt de ne demek ıstedığını anlıyamamıştım Blr keresinde de. gene Bn. Mınns'in yanında, «Bizım 'JU evliliğimız mutlaka aynlmayla sona erecek» dediydı. Dedığı de çıktı.» «Benim yüzümden?» «Onun yüzünden! Kabahat olduğu gibi onun. Sen zayıf davranmışsın. onunla ügill şeylerde nep zayıi davranırsın çünkü.» Augusta öfkeyle ayağa fırladı: '«Annabella.» «Dur! Sızın evde de dedıydı kl hatırlarsm clbette sen varmışsın ya, artık bana ihtıyaeı yokmuş.» Aupusta hafızasını yokladı Ancak şunu hatırlıyabildi: Bır gece Annabella erkenden yatmak ıstemıştl, Byron da: «Şımdi ablamın yanındayım ya, sensız yapabılınm mı sanıyorsun?» diye sormuştu. Ama, şimdi bunun üzerinde tartışma neye yarardı fci' Annabella daha anlaüyordu: «Seninle birHkte çaldıgi bir Kaç saati s n kanıyor muyum diye de sorduydu bana Çatmak, Augusta!» (Arkası »ar)