19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİKE ÎKÎ 23 Ekim 1967 CUMHURÎYET HAKİM TENİNATI Dr. lurgut SENGiR T T j dort yıl kadar önce uzun bir süre kamu^^ oyunu işgal eden Hâkim teminatı meselesi Adalet Bakanı Sajın Hasan Dinçer in Duzcede verdiği demecle yeniden aktualite konusu oldu. Gazetelerden öğrendiğimize gore cHasbelkader tstanbuıa ve Ankaraya kapağı atan» gibi Sayın Bakanıu ağzından çıkımyacağTna emin olduğumuz ifadeleri bir tarafa bırakacak olursak demeçteki fikirleri su şekilde özetlemek muraküııdiir: Hâleıı >ürurlükte bulunan Hâkimler Kanunu Gayri Adildir. Bilhassa bu kanunda zikri geçeıı Coğrafî teminat Adaletsizliğin ta kcndisidir. Esasen 60 Iira aslî maaşın üstünde olan Hâkimler teminatı olup diğerlerinin mahrum bulunması öyle bir dengesizliktir ki bu darumda cofratt teminatı kaldırtnaktan baska çare yoktur ancak bolelikle İstanbul'a tayinini bekleyen yuzlerce Hakımin meşru istekleri karşılanabilecektir. Kabul etmek lâzımdu ki meslekdaşlan arasından scrbest oy ile seçilip göreve çağırılan Yüksek Hâkimler Kurulunu teşkil eden kişiler dahi birer lnsandırlar. tnsanlara has birtakun temayül ve hasletlerin tesiri altında kalmaları daima mümkundür. Hâkim de nihayet bir vatandaş oldnğundan onun dahi birtakım siyasî kanıları bulunacaktır. Bu kanaatlarm toplanıp çofunluk sağladığı bir kuruldan tarafsızlık beklemek abcs olur. Siyasi bir temayül bulnnmasa bile şahsî dostluk ve.va husumetler. insanî hislerin tesiri altında taraftar bulduğu muddetçe tehlike aıtacaktır. u sebeple Kurulunun B dahi dikkatYüksek Hâkimler kanunen genazarına alması «•••rj TARTISMA 2 talya'ya ihraç ettiğimiz zeyI tınyağlarının madenı yağlar • ile kar:şık oluşu ve ıade edilıri gunun konusu haline gelmı^tır. Halkımız haklı olarak bu karış.k zeytıayağlaımı yememeyi tercıh etmişlerdır. Bu yıızden zeytınyağı satışı da azalmiî'.ır. lstanbul Beiediyesı Sağhk Müdurü Sayın Dr. Arif Akşehıılioğlu. basına verdı^ı beyanatta" «Madeni yağ karıstırılan bitkisel yafların saçlı^a zararlı olmadıfı» ıddıasmı ortaya atmıştır. Sayın Dr. Arıf Akşehirlıoğlu. 1 inci smıf bır vılâyetin gıda maddeien kontrolü rnüessesesının başında bulunmaktadır. 4.8.1952 tarih ve 15481 numaralı gıda maddeleri ve umumi saSiığı ılgılendiren esya ve levazım.n hususi vasıflarını gösteren tuzukte : «Madde 116 Her türlfi yemeklik nebati yağların bovanması, içine herhançi bir maksatla yabancı msddeler ilâvesi ve muhtelif nev'i nebati yağların birbirleriyle ve hayvani veyafant madeni yaflarla karıştırılması yasaktır» denilmektedır. Hal boyle iken Vilâyetimizin Beiediyesının gıda maddeleri kontrolü ile uğraşan bir müessesenin en büyuk sorumlusu, tüzükte yazılanın aksıne beyanatta bulunması, fJıda Sanayıi ile ılgili bızlen şaşırttığı gıbi halkımızı da şaşırtmıştır. Hileli zeytinyağı ve bir beyanat ve alk*l kullanıhr. Yağların içersinde serbest asitierın sabunlaştırmak suretıyle de bu yağlardan aynlırlar. Bu maddeîer SudkostiK. Potaskostık, Soda, Baraks, Reçıne gıbı maddoJerdır. Bundan anlaşıhyor kı S.ıyın Mü dür Dr. Arıf Akşchırhoğlu'nun verdıgi beyanatın lıakıkatle bır ilgisı yoktur. Diyehm ki, halkımız bu ya§ları yemekte tereddut ediyor: kurur.un yanında yaş da vanar duçuncesıyle zarar butun yağcılara gelmektedır. Sayın Dr. Arıf Akçehirhoğlu da bunun uzerıne bu beyanatı vermıştır. En büyuk bır Sıhhi Murakabe Kurulunun basındaki bir ilgihnın böyle bır beyanatı sahtekâr yağcılann ışıne daha fazla yaramaktadır. tlerde bu sahtekâr ve hilekâr yağcılar bu beyahattan kuvvet almak suretivle \urdumuzda yapmayacağı kötüluk kalmaz. Bugün bu sahtekâr ve hilekâr yağcılar Türk milletinin çerefiyle, haysiyetiyle oynamı=lardır. ltalya'ya sevk ettiâımiz bu yağların bozuk çıkışı ile Dun;a basını mesgul olmuştur. Muşterek Pazar memleketlerindeki itibarımız sarsılmıştır. kuruluşlarına bütun yönlerıyle açıklanması yanında. ortaokul ve lıse programlarının, derslerin temerküz edılmesı ve sınav mevzuatı gıbi yuzeyde kalan husu^larda değısıklığe uğraması; eeıtıra gorevlıleıını, çocuğunaan '•••tıkbal bekleyen ana babalan Er.dıseleri şö\le özetlıyeb.lınz:. Sağına soğan!... Ysman bir dişçim var benim. Koltuğa oturtto mn adamı, »afıııa »eçer: Aç aizmı! der. Açarsın ağzını. Yüzunü Kıbleye doğru hafif çetir! şbyle bira* daha! tamam. Çoğu >azar ve politikacılar vatandaşla konuşurken birim dişçi gibl da>rannorlar; ve.va vesikalık resim çeken fotoğrafçı gibi mübarekler: Hafif sağa dönun, başınızı sola çevirin, çenentei ortanm soluna döndürün, kıpırdamaym! tamam. Çoğu zaman fetoğrafı elinize aldıgınız zaman bıırnuna »inek konmus kollan bağlı adamın sıkmtısım gorursünüz yüziiniizde.. Şimdi vatandaş kendisine kesen kes poz \enneye kalkan bir süni akıllının karmakanşık lâfları içinde bunalmaktadır. Sol. ortanm solu, aşın sol, Içerlek soL sağ, sağın solu. solun sağı, solun içerleği. sağın tekerleği, sağında sağlanıa, solunda sollama, sağına soğan. soluna sarmısak. Barl her vatandasın nüfus kötüğüne durumunu tesbit ettirsek de kurtulsak: Ulan sen kimsin neredensin, kimlerdensin? dediğinU «aman adamcağız kafa kâğıdını ibraz edip tartışmayı bitirse.. Bir zırvalıklar nöbeti içinde kendimizi kaybetmiş gibiyiz. Eline kalemi Hİıp piyasaya çıkan kisi kabak cieeği gibi açılaa cehaletini baskasının kimliği ustünde tescil etmije kalkışıyor: O aşın solcudur. beriki komiinisttir, şu biraz Herde duran Bolşevik. yanındaki menşe\ik. daha otedeki Avrupa sosyalisti. ama onun «olunda duran Afrikanın yağmacı sosyalisti, şu duvarın dibinde bıyıgmı tutan sağın mukaddeotçı kaııadından. onun bir adun ilerisindeki ıhmlısı. çomelmis duran sağın ortasında. iskemlede oturan solun solunda. Nâzeninler memleket dâvalamıı bir >ana hirakmış. insanları tasnif etmekle mesgul.. Sayım biterse birine tekmil mi vereceğiz?. Meseleleri ve olayları ele alıp konuşacaklanna ille de bajkalarının nercde olduğunu tesbit icin nefes tiiketenler, hem sapıtırlar, hem de sonunda gulünç olurlar. Hiç unutmam bir şoför yollarm boraklnğundan yakınıyordu: Para dökülü>or. yol yapılıyor, ama yepvenl yol Ikl ay gonra kbslebck girmis tarlaya dbniiyor abi.. diyordu. Müteahhitler çalmasa yollar iki ayda bozulmaz, dedlm. Şoför: Ilaklısııı. dedi. hepsi çalmıyor gerçi.. Müteahhitlerin bazüan konıünist. onlar çalıyoriar. Dikkat ediniz: Solculuk. ıtağcılık. komünistlik iistüne fazla nefe> tiiketenler bir kesmekeşi çomaklamaktan başka is yapmazlar. Memleketin meselesi mi yok! fındık tefecilerinden tutun faizcilerine, banka yağmacılığından toprak dâvasına, dıs ticaretten kaçakçdığa. beyaz peynirden gazoza, demir çelikten borasite kadar tum maddeler üstüne ovnanan alicengiz oyunlarınm haddi hesabı \ar mıdır? Elle tntulur dâvaları bir yaııa bırakıp soyut kclimclcrin pcşinde gargara yapmak bir işc yarumaz. Hele «Ben solcuyum di>en kişi. solun neresinde olursa olsun bu soy oyunları garearaya basladı mı, önce kendi boğulur. Eloğlu mernleketi devenin sırtuıa yükleyip satacak hala gelmi; biz daha nelerle uğrnşıyoruz. Geçenlerde birisi: Sizin için aşın solcu diyorlar!. dedi. Hani «komüni«t. diyemiyor da, nezaketinden «ajırı solcn. dlye JTImusatıyor Işi. Siz başkalarının soylediğine bakacak kadar budala mısınız, yazıları okuyun. dofrn mu yazıyoruz yanlı; mı, ona bakın! dedim, Ama dış ticaretin millileştirilraesini lstiyorsunuz! İstiyorum, ne olacak? Komünistlik değil mi o? Demek dıj ticaretin millileştirilmesini Istemek komünistlik; gayri milli olmRsını istemek komünistlik değil. Devlet dış ticarete el koyarsa... Türk devleti kendl dış ticaretine el koyana, Turk milleti e! koyuyor demektir, iıç buçuk gayrl milli uımırun elinden dış ticareti kurtarıp millile^tirmek komünistlikse boyle komünistliğe cau kurban. Herkes öylesine şartlanmış ki insanlar rayledikleri lâftan en önce kendileri korkuyorlar. Bütün yürekler: Aman bana komünist derler!. diye Selinik. Ojsa korkmalan için bir sebep yoktur. Gazi Mustafa Kemalden Ismet Pasa'ya kadar Milli Kurtuluş Savaşı önderlerinden baslayınız seliniz zamanımıza! N'erede bir serefü haysiyetli adam varsa hepsine komünistlik ithamı iliştirilmiştir; ve nerede bir işe yaramu linameki varsa ona kimse komünist dememistir. Bu memlekette sağcı, solcu, komünist, aşın solcu. ılunlı K»1CU, bolşcvik gibi kelimelerle insanlann yakasuıa rozet Uiştirmeye çalısan bayranı fıkaraları ne yaptıklaruıın farkmda degiller. Bu »oy konujmalara ve >azışmalara sapmak isteyenlere vatandasın: Bırak bu lâfları. ve bırak baskalarınt da. sen ne istiyorsun onu v»le; demesi gerekir. Memleketin buııca dâvası var, bu davalar hakkında açık açık fikir iöylenıek varken dedikoduya sapmak iş midir! rekli esaslar bulunmalıdır. Coğrafî teminat knnusunda Yüksek Hâkimler Kurulnna tam bir takdir yetkisi tanımak yukanda belirttiğimiz sakıncaların doğmasını gerektirecektir. Ikinci tez ine öğrenildiğine göre Sayın Bakanıa teminatla ileili ikinci tezi şoyledir: 20.7 19*51 tarihli Türkiye Cumhuriveti Anayasafinın Devlet bünyesine getirdiği en önemli muesseselerden biri de Yüksek Hâkimler Kuruludur. Kurulun teşekkülü ile Hâkimler siyasi tesirden mahrum bırakılmış. bu şekilde de en onerali bir teminat sistemi içine girmişlerdir. Kurul, bizatihi varlığı ile bu baçimsızlığm en önemli garaııtisidir. Avrıca Kurul kararlarına karşı kanunî tedbirler almağa liizum yoktur. Siyasi tesirden uzak ve esasen Hâkimler arasından seeilen kişilerden teşekkiil eden heyetln gerck Hâkimlerin ozluk işlerinde ve gerekse teminat yönünden takdirleri isabetlidir ve öyle olacaktır. Yanılmadığımız takdirde ana temasını özetlediğimiz bu fikirlerin tahliline giriçtiğimiz takdirde herşcyden evvel Anayasanın 133. maddesi ile karşılasırız. Madde, Hâkimlerin teminatmdan bahsetmekte, kül olarak mutalâa eltiği mefhumda ooğrafi teminatı Utisna etmemektedir. Esasen Hâkimler Kanununun 79. maddesi teminattan ne anlastlması gerektiğini, medeni memleketlerdeki örneklerine uyarak açıkça göstermektedir. Nitckira Maddenin B fıkrası (Hâkimlenn muvafakatlan olmaksızm terfi suretüe bile olsa mevki ve memuriyetlerinin değiştirilemiyeceğini) âmir bulunmaktadır. Görülüyor ki dayanağıru Anayasada bulan ve halen yiirürlükteki Hâkimler Kanununda esasları belirtilen Hâkimlik teminatının en öııcmli unsurlanndan biri de Coğrafi teminattır. Esasen hir çok Türk ve Yabancı Hukuk miiellifieri ve otoriteleri eserlerinde bu düşünceyi doğrulamışlardır (1). Y Esasen Demokratik memleketlerde >argı hakkını kullanan Hâkimler dışında hiçbir kişi ve kurula takdir hakkı tanınamaz. Anayasamızm özü dahi boyle bir yetkinin verilmesine manidir. Nasıl ki Yüksek Hâkimler Kurulu soruşturma yapıp kâfi delilleri tesbit etmeden ju veya bu Hâkim hakkında bir karar alamıyorsa ayni şekilde kıstaslar olmadan coğrafî teminat bahsinde takdir yetkisini kuilanamıyacaktır. aldı ki takdirde esas kıstasiar ne olabillr? Vazifesine bağlı, namuslu bir Hâkimin bulunduğu mahalden ayrılıp onun yerine başkasının atanması için ne gibl sebepler bulunabilir? Hiçbir Hâkim hasbelkader bulunduğu ycre gelmemiştir. Hâkimin vazife kusuru ve.va hcrhansi ahlâki uygunsuzluğu esasen soruşturmayı gerektireceği ve sonucuna gore mecbnrî yer değiştirme munıkün olabileceğinden bu husus tabiatıyla Kurulun elüıdedir. Ancak bunun dışındaki takdirler ise tamamen iııdî, keyfi ve belki de siyasî olacaktır. Işte o zaman kanunsuzluk ve adaletsizliğin buyuk huzursuzluğu yurdu kaplayacaktır. K SONUÇ Ne şekilde olacak? IGER TARAFTAN TATBIKAT NE ŞEKILDE OLACAK? Şurası muhakkaktır ki halen büyük merkezlerie vazife goren Hâkimlerin yuzde doksanı buralara gelmeden once mahrumi•••• •»•• yet bölgelerinde uzun meşakkat yılları geçirmiş• ••• • ••• •••• tir. Büyük çoğunluk, bu merkezlere gclmek için • ••• • ••a çırpınan arkadaşlarının ileri sürdükleri sebep ve • >•« • ••* •••• haklara dayanarak buralara atanmışlardır. Yine bunların büyük çoğunluğunda kendilerini bu yerlcre getiren sebep ve haklar kaybolmuş değil bil.îkis daha da fazlalaşmıştır. Bu sebrple genrliklerini yitirip yaslılıklarında rahat yuzü gormeyi ümit eden çalışkan. namuslu vc fedakâr Hâkimlerin cclmiş oldukları bölgelere yeniden gonderilmeleri hakkaniyete uygun olmayacaktır. Böylece uveulama bütün memleket çapında altnııs >etmi; Hâkim üzerinde etkisin» gösterecektir. Bizzat Bakanui dcdiğine göre yalnız lstanbul için 850 talebin mevcut olduğu düşünülürse. bu Anayasaya uymayan tatbikatın faydasından ziyade zarannın bulunacağı kolaylıkla anlaşılır. Nihayet farzedelim ki altmıs yetmis Hâkimin istekleri karsılandı, dört Ml sonra bu kerre bu Hâkimler için dahi >er değiştirme tehlikesi başgösterecek. bu suretle her dört yılda bir Hâkimler bavujları hazırlanmış. keudilerini heklcyen muhlomel yolculuğun fceyccaııı ve endişesi içinde bulunacaklardır. D G H Herhalde şaka Aykırıdır âkimliğe atanan bir şahıs. atandığı tarihten itibaren teminat a hak kazanır. Bu sebeple de üçüncü smıf Hâkimliğin 7. derecesine geçmemiş olanlara tanınmaması Anayasaya ne kadar zit ise Coğrafî teminatm bütiın bütüne kaldırılması o kadar aykırıdır. Esasen bu yiizdendir kl Anayasa Mahkemesi 4.11.1966 tarihli kararında fıkrayı yasaya aykırı görerek Iptâli cihetinc gitmiştir. Böylere aslında iptâl edilmiş hir htıkmiin Adaletsiziiğtni kaldırayım derken yeni bir ayktrılık tesisi. anjnsılması Kayli gue bir harekettir. Boyle bir fikrin kanunlaşmak üzere Parlâmentodan geçirilmesi halinde büyük müşkülâtla karşılaşacağı. Kanun haline geldiği takdirde ise Anayasa Mahkrmesince iptâl edilebileceği dikkate alınmalıdır. Çunkü, Coğrafi teminatı kaldırmak teminatm kul olarak düşunüldüğü Anayasanın 133. maddesinin bir kısmının ilgası dcmek olacaktır ki bunun için yine Anayasanın 155. maddesinde derpiş edilen nisabın sağlanması şarttır. H AYIN BAKANIN ÎKİNCİ TEZÎNE GELİNCE: Her ne kadar 1961 tarihli Cumhurlret Anayasası Hâkim Bağımsızlığı fikrindeu hareket ederek Yöksrk Hâkimler Kurulu Müessesesini çetirmiş i«e de hizatihi Müe«sesenin teminatı cağlıyamıyacağı açıktır. Çünkii Hukuk Miiesseseleri, Ana kaide ve nizamlara bağlanmadığı muddetce kişilere ve onlann temavüllerine gore şekilteııirler. tnsan ve vatandaş hak ve hürriyetlerine saygılı Demokratik rejimlerde Hukuk Miiesgeselerinin dahi aşamıyacağı temel kaideler vardtr. Bu kurallar en büyük garantidir. ^leşru seçim ekseriyeti yoluyla elde edilmiş iktidarlarda azınlık haklan ne kadar kutsal ise bunlar dahi o kadar muhteremdir. !•••••••• •••••••• Boyle bir hakim topluluğundan salim. emin ve vazife görmesi ne kadar beklenemezse. muhtelif küçuk hesap ve kulis çalışraalannın sahne olacağı Yüksek Hâkimler Kurulundan dahi serbest, hatasız takdir tahmin etmek o kadar zorlaşacaktır. Bunun yanında, bugün idarede yapılan yer değiştirmeleruı dahi ne kadar büyük reaksiyonla karşılaştığı düşünülürse, bağımsız Adalet çevrelerindeki operasyonun doğuracağı yankıları tahmin etmek güç değildir. H ülâsa gerek tatbiki yöııden ve gerckse Hukuk açısından coğrafi teminatı kaldırmak olumlu bir hareket değildir. Hâkimler kanun tasarısını hazırlarken yukanda açıkça gösterilen esasların gözden uzak tutulmaması varliğı ile daima iftihar edilen Türk adâletinin selâmeti için sarttır. (1) Bu konuda 13 Eylül 1963 tarihli CUMHURİYET gazetesinde çıkan yazunda yeteri kadar örnek bulmak mümkündür. Sonuç erhalde sayın Dr. Aııf Akşehırlioğlu, merhum Kasreddın Hocanın memleketınden olmasından dolayı bizımle şaka ediyor. Halkımız bakkaldan satın aldığı zeytınyağı veya dığer bıtkısel yagların saf olmasım ister. Halk yiyecek maddesini bakkaldan, ilâcı ise eczaneden satın alır Biz bugüne kadar bakkalın müshil ilâcı sattvgını bilmiyor idık. Sayın Dr. Arif Akşehirlioâlu, îstanbul halkına bunu öğrettiler. Kendisıne buraria gıda sanayiinin ilgilisi olarak t'şekkür etmeyi bir borç bilirım. Sayın Dr. Arıf Akşehirlioğlu, (Zeytinyağma katılan parafinhkit'in zararh olmadısı gıbj yagın afirlıtesini azalttıâını) h n a n etmektedirler. Bana bu ifcu ile 1952 senesinde bır meslektaşmm Muş Vilâyetinde memurlann lokalinde bir sohbet anınria portakal kabuklarının alkol ihtiva ettığıni, mevsim kıs olduğundan bunu kibrit ile yakmak suretı\le etrafına gostermeğe çalıştılar. TurunçEİl kabuklarında eenel olarak Pinan Kamfen (Camphen) Terpen. Lımonen, Cıtral gıbi maddeler bulunmaktadır. Bu maddeler bırer Uçanyajı içırıdeki ilksel maddeleri teşkil ederler. Yanıcıdırlar. alkolle hiçhır i'cısı yoktur. Muş Vilâyetinde 1952 senesindeki genç Dr. ile çok sayın Dr. Arif Akşehirhoğlu, etrsfı boş bulduklarınrian mp'înets:z atmıslarri'r ıda kontrolunde çalısan elpmanlar, gıda sanayıi kt.ntrn. lünde sanayıciyi kontrol etmesı ve yol göstermesi vatanı bır vazıfedır. Fakat Aksehırhoclu'nun yaptığı gibl ıahtek.ir bır sanayıciyi yağda, Tıbbi bir sebep gostermek ;uretıyle hıniö\e etmesı ne derece doâruclur? Savın Dr. Akşehırlıoglu. he\ anatıyla bu «ahtekâr ve hılekhr yag tuccarlarını himftye ettısirıın. seııde 32 mılyoniuk Turk milletinin sıhhatı ve sfrefıvle oynandıgının far'.ınria mıriır? Ali Zahit GÜVENGtRlŞ Zıraat Yüksek Muhendisi Eğitim programlart arasında konma mu? suunu kooulsrırartı?nr»a nın büyuk çogunluğunu eğıtim problemleri teşkil ediyor. Sorunlarımızın kamu oyu öniınde enine boyuna tartışılmasını zarurı ve faydalı goruyor; eğitım ailesine bu imkânı vermiş olmasından dolayı, «Cumhunyet»e teşekkur ediyorum. Muhtelif kademedekı okulların mufredat prosramlarının zaman zarr^n değişikliğe uğraması; gunün ıhtıyaçlarına gore revizyona uğravıp yenilenme5İ gerektığıne ınanan Sayın Suleyman Karagöz'un fikır ve kanaatlanna yürekten mananlardanım. Zıra Eğitim formal öğretim ve skolastık çağının statik anlayışından çıkmıs, uygarhğın dıjer alanlarındaki yenıhk ve gelışmelere paralel olarak, dinamık bır olusum niteügine kavuş muştur. Mufredat prograralarının, Bakanhpın yetkılı kuruluşları tarafından hazırlanıp uygulanmak uzere ilgıh okullara gon derilmesı tezıne karşı; hazırlanan taslak programların orneklem nıtehği taçıyan okullarda yıllarca denenmesi, noksanhk ve fazlalıklarnnn saptanraası ve milli bünyeve yüzde yuz ıntibak ettırildiktep sonra program haline getırümesı şıkkını savunan program gelıştırmeciierle, keza aynı kanaattayım T alkımızın bu>uk çoğunluğu, çocuklannın iikokul uzeri efiitim kurumlarında (Me=lek okulları ve akademik eğıtımde) okuyup. kendilerine ve ülkeye fayoalı vatandaslar h» lıne eelmelerı arzu ve ıştivakıyle yanıp tutuşmaktadır. Ke var kı, haikımızın ezici çoğunluğu. çocuklarmı kendı olanaklarîyle okutma gücunden yoksundur Ulusça içinde bulundugumuz sosyo ekonomik guçlukler, ilkokul öğretim kurumlarının çehir, kasaba ve büyük merkezler de topîanması gıbi sebepler ve dıcer yan faktörler; vatandası, her^eyne olduğu gıbi eğitim hızmetlerınde de, deviet babanın yardımına muhtaç duruma getırmektedir. Her vıl yatılı okullara onbınlerce öerencının basvurması, fakat pek azının amaca ulasması, yukanda açıklanan gerçejın şaşmaz dehllerinden bır tanesıair. Devletın yatılı okulları. oğrencilerini en zeki. en bilgili çocuklar arasından seçmektedır Haklı bir tutumdur bu; zira eğitim, uzun vadelı bır yatınmdır; hıç bir yatırım çüruk zemın ve malzemeyle rantabl olamaz. Yatılı devlet okulları, mental kapasıteden çok, bilgıye değer vermektedır. Yânı oğrenme gucü ae gil. oirenılmış bılgı dikkate alın maktadır. Hâl boyle olunca. ılkokullar dışındaki eğitim kurumları ile ılkokulların amaçlan ara sındaki bârız fark ne yazık kı. geleceğını ileri öğrenimde ara>an çocuklarımızın zararına kapanmaktadır. Zıra. yenı program taslağı, nırengı konular uzerınde aerınleşmeyı, bılgıden davranış ve becerıye geçmevı amaç edınmıştır. ^Jlkokul program taslağı ı!e aynı paralelde olmayan ilkokul ul^feerı oğretım kurumlan ise, bil* gıli, çok bılgıli, ençok bılgıli oğrencıyi seçip alma eğiümindedırler. Hal böyle olunca, yeni çığınn turfanda meyvelerı ımtihan salonlarından sarsılmı; moralleri, yetıstırilmiş umıtleriyle, melul mahzun obnmektedırler. Asıl acı tarafı, bu çöküntünun manevî darbesı, körpe dımağlar uzennde yülarca devam etmekte; basarısızlığın doğurduğu psıko fızyolojık haller ve çesıtli ruhi çatışmalar, eıgen kişıyı diğer okullarda da, başarısızlığa itmekteriır H Sosyo Ekonomik güçlükler TENEKC KÜTÜ MflKİNELERİ Meşhur Alman LUBECA MARKA KÜTTJ KAPATMA Makinele nnden az bır parti gelmiştir. Türkiye Mümessili HAKKI EŞREF ARAL Fermenecüer No 11 Karaköy lstanbul Tel: 49 9". 09 47 59 57 M 39 39 Sonuç anaatımca, problem çozum yolu açıktır: flkokul üzerindekl ortaokul ve liselerin programlan en kısa zamanda değıştirılmeh, amaç ve ılkeler açısından, ilkokul program tasiağı ile ayni paralele oturtulmah; mesiek okullarının seçme smavları, mesleğin şart ve ihtiyaçlarına sahıp öğrencileri tesbit etme hedefıne yö nelmelidir. Ortaokul ve liselerin program ları, yenı ilkokul programı ile nıuhteva ve amaç yonünaen ayni paralele getırılemedıği; veya .Ikoku.da kazanüan bılgı ve dav rani5İar ilkokul üzeri kurumlar da geçerli olamadığı takdirde, adı edilen okullarm programları arasınaa koordıne bır amaç ve ılke birliği olmadığını söylemek, isabetsiz bir teşhis olmasa gerektır. Bakanhğımızın tâlim ve terbiye otonteleri, program geliştırme yetkılerımiz Ue test ve araştırma bürosunun sayın uzmanlan, bu ciddi konu üzerine herhalde eğılmelıdirler. Kanm GtRGtN llköğretim Müfettışı Şabanözu Parafilikit'in rolü K P • * • • ! • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • .• • • • • • * • >• • • • • • • • * • • « • • « • • • • • • • » • •' * • • • • I!'•«•••••a ••*••••••••••••••••••••••••••••••••»•••••••••«•••••••••••••('>••••••»* mfi.iMtmıım»>iMtiMiıwn.nn*MnwıiM«t • MKHII ım.ttnm MltlHIMnNU*tiMIIIUI»l«M<l«miılılırıtlllır* arafılıkıt zeytınyağı veya diğer yağların a^ıdıtesini tariıl edecck f Değı^tırecpk) bır madde değildir. Yaaların serbest asitlerini esterlestırmek için glıserin, gi'.kol Busesleniş, Herşeyi anlatmaya >••••••»• yetecektir: Aylâlc Musa II vrpy r^. Miçr p / Sindirici tutum g 20 adet Rediksiyon Disli Mili (41 Q06»2Q2§) 40 » Rediksiyon Dislisi (6212021) Satın Alınacaktır İ. E. T . T. İŞLETVIELERİVnEN 1 T u k a n d a cins ve m l k t a n yazılı malzeme mektupla flat ve teklif isteme usulü ile ihaleye çıkarılmıştır. 3 Teklifler Kanunî nıspetteki teminat ile birlikte en geç 1/11/967 günü saat 16. ya kadar Levazım Müdürlüğü Dahill Satmalmt Sen'istne tevdi edilecektir. 3 Bu işe ait şartnameler Metrohan Levazım Müdürlüğü Dahilî Satınalma Servisinden bedelsiz olarak temin edilebilir. 4 tdare üıaleyi yapıp yapmamakta ; kısmen yapmakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basm 24802) 12635 •JNDANDIR, NAMLISUCUKJ Kayserıli A. ve H. APIKOĞLU Kardeşler SUCUK ve ?M.^SJ"RIN gönül rahatlığı ile yiyebilirsiniz tlâncılık: 2906/12613 962 yıhnaan berı, yurdumuza yayılan binlerce ilkokulun birçoğunda deneme uygulamaları yapılan ilkokul program taslağı, yukaridan beri açıklanmaya çalışan fıkır ve inançların, Milli Eğitim Bakanlığı Kurmay heyetince de paylaşılıp bemmsendiğınm elle tutulan müsbet delillenndendır. Turk Milli Eğitiminın geîeceği açısından, bu tutum sindırıcıoır. 1962 program taslağı; 1948 müf redatını, iikokul çocuğunun fızik ve ruh yapısı açısından ağır bulmaktadır; verilen bılgilerin pekçoğunu, lüzumsuz ve kullanışsız görmektedir. Bu görüş, az fakat öz bılgilerin aynı zamanda beceri ve davranış haline gel mesıni ve oğrenilerilerın karakter ve kışilık teskilinde yardıracı olmasını haklı olarak savunmaktaoir. îlmi amehne uymayan; bügilerıni hayat savaşında kullanmayan diplomalıların milli değerlerımize hiçbir katkıda bulunamayışiarı gibi açık saçık gerçekler, yenı program tas lağımn dayandığı ilke ve amaçlarl güçlendirmiştir. 1 MECMUASI III İ ••••»•••••••••••••• KUTAY MİLLET YİNEÇIKARIYOR! 26 Ekim Perşernbe 1968 SAATLİ MAARİF w ••••••••••••< • ? •• VEFAT Sudumuzam'dan Mısır Mollası merhum Bereketzâde Cemal beyle merhume İsmet hanımın kızları, Fatin Selen'in eji, Eme! Yenel. Muallâ Tüzün'ün anneleri, Vecih Bereketoğlu'nun kardeşi, Füsun, Nihat, Seblanın anneanneleri Galip Yeneî, Tahsin Tüzün'ün kayınvaldeleri, Fatma Derin'in halası. 22.10J%7 sabahı hakkın rahmetine kavTişmuştur. Cenazesi 2410.1967 sah günü Kadıköy Osmanağa Camiinden öğle namazmı mütaakıp kaldırılarak Karacaahmetteki aile kabristamna defnedilecektir. Mevlâ rahmet ey'.eve. AİLESİ UAHİLİVK İİ MASA TAKVİMİ Toptan Satış Yeri: İSTANBUL MAARİF KİTAPHANESİ Ankara Cad. Cağaloğlu Yokuşu 38 (tlâncılık : 3000/12609) Fatma Mevhibe Selen İstanbul Batı Bölgesi Inşaat Emlâk Grup Başkanlığından: Aşağıda tapu kaydı ve ıstımlâk bedeli yazılı gaynmenkul 6830 sayıll kanun gerejince M. S Bakanlığınca Hazıne namına Kamulaştırılmıştır Mezkur çavrımenkul hakkında lstanbul Valılığınden L'mumı Menfaat Kararı alınmış ve 122 sayıh kanuna gcre takdırı kıymetı yaptırılmıştır. Açılacak Dâvalarda HÛsumetın M. S Bakanlıgına tevcıhl ıcap eder. l?bu teblıgat Istımlâk Kanununun 13 uncu maddesı geregınce ılân olunur. llı : îstanbul llçesi : Eyup Köyü : Alıbey Pafta No. 75 Ada No. 2 Parsel N'o. 2 Cinsi Tarla Mlktan 9149 M2 Bedeli 10000 TL. M s1 I k I Dervı» Iıık Dr. KEMAL ÇAĞLAR Idrar Tollan ve Tenasfil Hastalıklan Mütehassısı Galatasaray rurnacıbaşı Sok. No 12 Uğuı Apt Saat 10 12 v« 1318 Tel: «4 14 36 (îlâncıhk : 2455'12614) Bu motif ve temâlar üzerine in şa edilen 1962 ilkokul program taslağına paralel olarak, ortaokul ve lise programlarının da, modern ar.Iayış ve ilkelere gore yenıa'en düzenleneceğinı sevmçle oğrenmiş bulunuyoruz. Ana hatlan ve kalın çizgıleriyle verilen ılk bılgüere gore, bu değişiklik, bazı derslerin gruplaştırılması ile sınav ve sınıf geçme konularınl kapsamaktadır. tlkokul müf rpdatının kamu ovuna ve mesiek Dr. Kâmran Şenel sıruelviier !.*a lll/l el.: 44 59M B « gün (U 1 > B (Aunao Huiaoaoesi ram) 72 Adet Muhtelif Ebadda iç ve Dış Oto Lâstiği Satınalınacaktır 1 Bu iş« ait şırtname Müessesemizden veya Müessesemîzin Sirkecide 5. nci Vakıf Han altındaki Toptan Mağazarmzdan temin edilebilir. Z TekJifler 8.11.1967 günü akşamına kadar Müessesemizln Beykoz'dakl Merkezinde Muhaberat Şefliğine verilmi? olacaktır. 3 Teklıfler srasında îarüarımızla, ihtiyacırruza en uygun olanlar tercih edüecektir. St)>TERBANK DERÎ VE KL'NDTJRA SANATtt MÜESSESESt (Basuı 24790) 12635 Sayı 1816 (Basın : 23943/12628) Bahar temizliklerirtde BABYLASTİK ELDİVENLERİ (llâncılik : 2488/12612;
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle