04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUKİYET 30 Temmuz 1966 SAHtFE BEŞ / milyon liralık kaçak eşyayı yurda sokan İKİ IRAKLI KAÇAKÇI YAKALANDI 6 \ Tesis ve işletme kredisi artırılacak ANKARA, (a.a.) Türkiye Halk Bankası Genel Müdürü Ha lit Tascıoğlu, kendı iş gucü ve emeğini ortaya koyarak tezgâhı basında çalışan küçük sanayıcılere, 100.000 liraya kadar, uzun vâdelı ttesıs ve ışletme» kredısi verıldığıni açıklamış, bunun daha da arttırılması ve genışletilmesi konusunda çalışmalar ya pıldığım bildirmiştir. Halk Bankası Gene! Muciurü, Anadolu Ajansı'na, verdiği demeç te kuçuk sanayıcüere verılen tesis ve işletme kredisinın, AİD' den sağlanan 30 milyon liralık özel fondan karsılandığını sövlemıs ve «bu miktar ihtiyaca eevap vermemektedir. istekler karsısında yeterli olunulamamaktadır. Bn fonu 50 milyon liraya çıkarmak gajedir» demiştir. uııı nuııuv luım Anlatan: Ali Aydın YAVUZER ürarük Muhafaza Memurlan bir baskın sonucunda, Mahmutpaşadaki Uğurlu Hanın 312 numaralı | deposunda, değeri 1 milyon liraya yakm kaçak eş | ya yakalamıslardır. Veysel Terzioğlu ve Abdul Vahap (Irak uyruklu) isimli kaçakçüar yakalanarak nezaret sltına alınmışlardır. Kaçak eşyalar arasında Phillips marka transistörlü radyolar, pikaplar, teypler, otomobıl radyolan ve kravatlar bulvınmuştur. Ayrıca, üikemızle hiç bir ticari ahş verişi olmayan Kızıl Çın malı transistörlü radyolara da rastlanmıştır. Dış yatırımlar kısa zamandasemereverir miktarda Risalei Nur hediye edil Saidi Nursî Ali Ekber Şah ile miştir. Böylelikle, o tarihten bu yaptığı müsahabeleri cKonferans» yana Pakistanda Nurculuk faaliadı altmda bir kitapta toplamıştır. yetleri bu iki şahıs tarafından yöNurcular, Pakistan Maarif Nâzınnetilmektedir. nın Ustadlarmı göklere çıkaran şu cümlelerini kemali iftiharla tekYugoslavyada ise bu işi V. A. israrlarlar: mmde birisi yürütmektedir. Bu şa «Bu zamana kadar İslâm âlehıs sık sık Türkiyeye gelerek Nur minde gelmış geçmiş, evliyanm cu liderleri ile temas eder, direkkısmı âzarcı, sây'lerini ya bir men tifler ahr. Suudî Arabistanda ise 1 faate. ya şan ve şöhrete bina etnumaralı Nurculuk Organizatörü mişlerdir. Bediüzzaman'm ise e A. U. K. dır. Bu şahıs birkaç yıl vınde yakacak lâmbası bile yokonce bu maksatla Suudî Arabista tur..» na gönderilmiştir. Kurucu, bu memlekette «Mekke îslâra KiUpla Halbuki bütün nurcular bu sözle rı Derleme Kütüphanesi» adı alrin hiç mi hiç gerçeğe uymadığını tında bir de kitabevi kurmuştur. pekâlâ bilirler. Zira Saidi NursiTabiî bu kütüphanede en çok sanin yaşadığı devirde kullandığı ve sonra en yakınlarmdan biri olan ve tılan nesne Risalei Nur'dur. hâlen teşkilâtın İkinci Başkanı du Yabancı memleketlerde yapılan rumunda bulunan S. Ö. hediye etyatınmlar çok geçmeden semeresi tiği lüks kırmızı hususi otomobil ni hem de büyük kârlarla verhenüz hatıi'lardan çıkmamıştır. Bu mektedir. Buralara yapılan yardun na rağmen ve kimsenin inanmaya bir müddet sonra kesilmekte, ar cağını bildirdikleri halde Nurcula kasından da cMerkez» için yardım rın bu sözden medet ummağa çatalep edilmektedir. lışmaları dikkate değer bir hususBir süre boşta gezdikten sonra, tur. 15 kasım 1965 tarihinde Diyanet U leri Başkanlığında evrak memutn Ali Ekber Şah'ın beraberinde ge olarak görevlendirildim. tirdiği Temperen Üniversitesi Asis Bu görevim sırasuıda Nurculann tanlanndan A. 1. S. da Nurculann asıl ve en büyük destefi nereden Pakistandaki organizatörü olmayı sağladıklannı farkettim. , kabul edince, kendisine külliyetli Mallar yurda nasıi sokuldu açakçılar, mallan Edirne yolu ile yurdumuza soknıuşlardır. Turk smırlarına girip Surıye ve Irak'a transit geçen kamyonlardan faydalanan kaçakçılar, Edirne gümrüğunde mühürlenen malları, sur dışındaki bir depoda boşaltmışlardır. Bu şekilde kaçak ejyalar Mahmutpaşadaki depoya taşınmaya başlanmıştır. Malların küçük prtiler halinde yurda sokuldugu anlaşılmaktadır. Kaçakçılar kotada bulunmayan malları yurda sokmuşlar, ellerinden erken Çikardıkları için yakalanmışlardır. Kaçakçılann radyoları piyasaya çıkarması üzerine, radyo sayısı âni olarak artmıştır. Bundan şüphelenen Gümrük Polisi, işi ele almış, kaçakçıları yakalamak üzere işi tâkibe başlamıştır. Tâkip sonucunda Mahmutpaşadaki depo tesbit edilmiş, geçtiğimiz gece îsmaıl Akın Kesici idaresindeki bir Gümrük Muhafaza ekipi tarafından yapılan bir baskın sonucunda ele geçirilmiştir. Kaçakçilar savcüığa sevk edilmiş ve haklarında* kovuşturtna başlamışür. K ÜNiVERSiTELiLER DÖVÜŞTÜ İ.Ü.T. BirliğinİD ilân etliği giinde kongresini açmaması, üzerine dün Hnkuk Fakültesi Talebe Cemiyeti ikinci Başkanı Yıldırım Tosunlar ile İ.U.T. Birliği Başkanı Mehmet Şavata Marmara lokalinin önünde kavgaya t u tuşmuşlar ve Yıldırım Tosunlar, Şa\ata tarafuıdan dd vülmüştür. Olaya, Tosunların kongreye katılmak üzere lokale gelmesi ve yapılmadığmı görünce "20 aydır oyalama politikası kullanıyorsnnuz. 800 bin liranın hesabını \erin» demesi sebep olmuştur. Fotoğraflardan sağdakinde beyaz gömlekli şahıs Mehmet Şavatadır. Fotoğraf: Seiçuk Aybatar Alp Kuran af konusunda sert konuştu Harem Sirkeci araba vapuru sefennin başlamasından sonra Kabataş • Usküdar hattında taşı nan yolcu ve araç sayısı azalmış tır Haziran ayı ıcmde Kartal Yalova arasında 12044 araç ve 43832 yolcu Kabataş Üsküdar • Sirkeci arasında 72756 araç ve 351530 yolcu taşınmıştır. Yine ay nı süre içınde yolcu vapurlarıyla Marmara, Boğazıçi, Halıç ve îzmjt hatlarında 5 milyon 482 bin 371 yolcu nakledilmiştır. Kabataş Üsküdar yolcu sayısı azaldı Bir Teğmen dün intihara teşebbüs etti İlhan Akkılıç İsimli bir tank teğmeni, dün sabah Yüdız Parkında, beylik tabancası ile intihar etmek istemiştir. 22 yasındaki bekâr Teğmen, yaralı olarak İlk Yardım Hastanesine, oradan da Gümüşsuyu Askerî Hastanesine kaldırılmıştır. Hayata küstüğü için intihar ettiğini söyleyen İlhan Akkılıç'ın başında 3 santimetrelik bir kurşun yarası vardır ve durumu ağırdır. ''Rejimin huzuruna gölge düşecektir,, A i Mayıs mahkumları ile ilgili olarak dun Turan Emeksizin Hürriyet Meydanındaki anıtma çelenk koyan 1 1 ve bu konuda bir basın toplantısı yapan T3I.G. Teşkilâtı Genel Başkanı Alp Kuran: «27 Mayıs hükümlüleri arasuıda devlet hazinesinden milletin alın terini çalan, yurt dışına kaçan hainleri affedenleri Turk gençliği hiç bir zaman affetmiyecektir» demiştır. Bu arada Af Kanunu tasansının aksaklıklarına da değinen Kuran, özetle şuniarı söylemıştır: •27 Mayısın temelinde Türk gençliğinin kanı vardır. Turk ulusunun mutluluk şartını teşkil eden 2i Ma yısı Türk gençliği sonuna kadar korumak mecburiyetindedir. Yassıadada mahküru olmuş bulunan 27 Mayıs hukümlüleri arasında yurt dışına kaçan ve devletin millî hazinesinden milletin alın terini çalanlar Turk gençliğinin vicdanında daima mahkum olarak yaşıyacaklardır. Öte yandan çıkarılmak istenen Af Kanunu tasansı gösterI1IMmektcdir ki kutsal millî irade kis \esi altuida ve millî iradeyi kisisel kinlere âlet etmek sımtiyle iktidar koltuğunun sâkinleri milletin huzuruna rejimin sclâmetini hesaba katmıyarak 21 Mayısçılan affın kapsamı dışında bırakmışlardır. Buıılar affedilmedikçe rejimin hu zuruna gölge düşecektir.» ADLİYE"YE SEVKEDİLDİLER Öte yandan önceki gun Taksım âbîdesinin önünde «ölüm orucuna» başladıklan için tevkif edildikten sonra kef'leten serbest bırakılan 11 eski Karbiyeli gencin, dün de ba sın savcıhğı tarafuıdan ifadeleri ahnmıştır. Gençler daha sonra, Adliye'ye sevkedılmişlerdir. Bu arada toplanan bir grup öğrenci de «21 Mayısçıların ve bir sü re once nurculuk propagandası yap tıkları iddiasıvla Harbıyeden çıka rılan gençlerin affı için bngiin Ankaraya yüriiyeceklcrini. açıklamışlardır. Açılan dâvalar Geçen yıla kadar Nurcular aley hine vurdun çeşıtli köşelerinde açı lan dâvaların sayısı 400 ü aşıyordu. Yargıçlar, kendilerine uıükal eden bu dâvalar hakkmda en âdil kararı verebilmek için genellikle Diyanet İşleri Başkanhğmın mütalâasını soruyorlardı. Başkanhkta bu durumlarda cevap vermeğe yet kıli b^r «Danışma Kurulu» vardı. Kurul'un Nurculuk hakkında verdıâı hemen bütün ehlivukuf raoor larında Risalei Nur'un «ahlâk buh ranına engel olmak ve gençliği şeh vani hislerden uzakiaştırmak gayesiyle yazılmış zararsız, hattâ fay dalı bir eser olduğu» ileri sürülmüş ve bu suretle olnarın beraet etmeleri sağlanmıştır. Nurcular da bu beraet kararlarını bayrak gibi kullanarak Narculnk suç değildir» dıye işi çığrmdan çıkarmışlardır. Bilindiği gibi, Yargıtey Birinci Ceza Dairesinin, Nurculugun lcöl balinde suç teşkil ettiğine dair, çok kısa bir zaman önce vertniş olduğu İçtihad Kararının yayınlanma sına kadar bu durum devam etmiş tir. Pek tabiî olarak da yıllar yılı suren bu destek, Nurculugun halk kütleleri arasında daha hızlı bir sekilde yavılma>;ını sağlamıstır. Simdi de kendilerine has usuller le bu kararın hukuk nizamına uy madığı hususunda kendi mensupla rmı ve halkı inandırmağa çahşmaktadırlar. 1961 Anavasası oylanırken «ha> ır'da hayır var» parola sı ile baltalama hareketine geçerek milyonlarca kişiyi iğfal etmeğe çahşanlar, bu defa da Yargıtay Bi rinci Ceza Kurulunun din düşman larmdan müteşekkil olduğunu ve bunların arasında Yassıada Yüksek Adalet Divanınm Başsavcısı Altay Ömer Egesel'in de bulundu ğunu ileri sürerek, kendilerinden yana olanlan bu karara önem ver memeğe dâvet etmektedirler. Diyanet İşleri Dairesinde çalışan lar içinde Nurculufun karşısmda olan basiretli kimseler çeşitli vesilelerle ve sistemli olarak işten uzaklaştınlmışlardır. Bazı kimselere de •yıldırma siyaseti» uygula narak pasif işler verilmiştir. Demırel Hükumeti işbaşma geçtikten sonra ise bu siyaset daha da açık bir sekilde hızlandınlmış, bu arada Nurculuk aleyhine rapor verdik leri için Diyanet İşlerinin en değer li elemanlanndan Dr. Lutfi Doğan Eraekli General Saadettin Evren, Ahmet Hamdi Kasaboğlu, Osman Keskinoelu ve Mehmet Oruç'un iş lerine derhal son veriuniştir. Ayrıca Ankara Altmdağ Müftüsü Du ran Dursun, Özlük İşleri Müdürü Yaşar Gokten gibi tarafsız ve say gıdeğer birçok din adamlan hakkmda da bezdirme taktiğine bajvurulmuştur. Bu tarihlerde başta H. D. olmak üzere bazı nurcu milletvekilleri, hukumet üzerinde baskılar yaparak Diyanet İşleri Dairesindeki nur culuk aleyhtarlarının temizîenme si için gayret sarfetmişler ve bunda da muvaffak olmuşlardır. 1966 yıh başlannda, yeni Teşkilât Kanununun uygulanması dola yısiyle 50 bine yakm din görevlisinin dosyalan dikkatle incelenmiş, nurcular en önemli ve tesirll yerlere kayınlmıştır. Nurcu olma yan çoğunluk ise tnüşkül bir du rumda bırakılmıştır. Bu arada kad ro ayarlaması bahanesi ile on binlerce din adamınm aylıklan aksatılmıştır. Aylarca Ocretlerini alamayan din adamlan kafileler halinde Ankaraya ^elmişler, işlerinin görülmeSi için Diyanet tjleri Başkanlıfmm kapısında melül, mahzun beklemişlerdir. Buna rağmen bir sonuç sağlayamadan memleket lerine dönen din adamlan «Biz burasını Diyanet lşleri diye biliyorduk. Meğer Hiyanet İşleri imiş» diye, memleketin bu en vüksek din dairesine karşı olan duygularmı açıklamaktan kaçmmamışlardır. t l gililer ise bu yürekler acısı durum karsısında kıllannı kıpırdatmamıg lardır. Ben, işte bu sıralarda tanıdığım bazı nurcuları, Anayasayı ve rejimi tehdit eden hareketleri kar şısmda uyarmak gayesiyle bir mek tup hazırlamıştım. Maksadım ken dileri ile aynı yoldan geçtiğim için yakından gördüğüm bazı hususlara dikkatlerini çekmek böy lelikle saf millet evlâtlannın daha fazla aldatılmasmı mümkün ol duğu kadar önlemeğe çalışmaktı. Fakat bu mektup beklediğimin aksıne tamamen ters tesir etmij olacak ki, nurcular derhal hareke te geçmişler, tk işleri, Diyanet İş leri ile ilgili Devlet Bakanı Refet Sezgini durumdan haberdar etmiş ler. Sezgin de işini gücünt bırakıp küçük bir evrak memuru olan benj teftişe geldi. Onu en ziyade kızdıran masamdaki Cumhurivet gazetesi olmuştu. Halbuki ga zete benim değildi. Masama iş tâ kibi için gelen bir yurtdaş tarafın dan bırakılmışü. O gün. Ce^det Sunayın Cumhurbaşkanı seçildiği gündü. Bu husustaki haberleri iz lemek için gazeteyi gözden geçiriyordum. «Vazife başında gazete okuduğum« gerekçesiyle Bakan, 15 dakika içinde görevime son verdi. I Turistik İzmit Körfezi Mıüetlerin turıst çekmekte do\ız toplamakta yarışa gırdıklen bir devırde bız turistik yerlerımizi körletmek tabiî guzellıklerimizın üzerine bir orümcek ağı çekmek suretıyle bir taraftan devletı önemli bir gelır kay nağından mahrum ederken diğer taraftan da halkın en tabıî bir hakkı olan eğlenmek, dinlenmek, insanca yaşamak ve zevk almasına mani oluyoruz. Bu gun Turkiyemızin en güzi de bır yeri, turistlerin Anadoluya bir girıs kapısı olan tzmıt korfezi kıyasıya harab edılmek tedir. Bu körfezin gerek sahilinin yeşilliği gerek plâjının guzelliğı ile uzun zamandır cıvarın mesire yeri olan Tütünçiftlik bugun ziyaretçılerini kabul edemedıği gıbi senelerdir mukım s.'.kınlerıni de kaçırtacak hale sokulmuştur. r'IIIIMIIIIIIIIIIIIMlMllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllilMllll 1 Km. lık ^ o l bır toz derjasıdır. Turızm Bakanlığamn turistik yerlert korumak ve daha guzel leştirmek ıçın sahılleri kamulastırmağa uğraştığı su sıralarda Tütünçiftlik'in vıne bir mesire yeri olarak kalabilmesi için yukarıda beş madde halinde sıra lanan engellerın bir an evvej gıderümesi ve harab etme yarısının durdurulması hususunda gerek mezkür bakanlığın eerekse İzmit Valıliğırun dıkkatıni çeker alâkalarını bekleriz tsmi Mahfuz Mevcut imkânlar = müsait değilmiş! E 12.7.1966 tarıhli gazetenızde ya Ş yınlanan «Ankara E.G.O. vöne = tıcilerine» başhklı vazı Beledi S ye Başkanımız Halil Sezaı Er 3 kut tarafından E G.O. Genel = Mudürlüğüne havale edılerek = sereğının vapılması emredılmıs ~ tır E E G O Genel Mudürluîunden = b.7e gelen cevabî vazıda avnen = sovle denilmektedir ~ « Cumhurivet eazetesinde = ncsrcdilmis vazıda, 2? numara ^ lı Atatiirk Orman Ciftliüi otobüs E lerinin simdiki süzereâhının de ^ gistirilmesi talep ediltnekte o = lup. bu hat seferlerinde diger = hatlarımızda oldutn eibi sem = tin meınur. öerenci ve diger is sahiplerinin dorumları nazarı = itibare alınarak tanzim edilmis = olan saatli hareket tarifesine 3, göre tedvir edilmektedir. ^ Giizergâh deSisikliâı vapılma ^ =ıra ise: mevcut imkânlarımız mnsait bulunmamaktadir. Bilei ^ ed'nilmesini rica ederiz • = Kpvfıveti bilgilerinize sunar E tenkit ve ikazlarıni7a tesekkür = ederim. BELFnîTF RASIN = MÜSAVÎRÎ T.» = Tazyik yetişmiyormıış 'Ömrümüz su beklemekle geçiyor« başlıklı yazı, ilgilıler tarafın dan incelenmiştir: «Şehrin son senelerde fevkalâde inkişafı ve nüfusun büyük bir nisbette artışı sebebiyle günde verilen su ihtiyaca kâfi gelmemekte ve bilhassa son gıinlerde su sarf ve istihlâkinin fazla nisbette art mış olması sebebiyle şebekede husule gelen tazyik düşüklüğü yüzünden bazı bölgelerde vüksek binalarm üst kat'arına su çıkamamsktad'r Hal böyle iken. yapılan mevzii bazı takviyelerle Fatih Karadeniz Caddesindeki binaların su almalan sağlanmıştır.» Bilginizi rica edeı'm. Rakım Ziyaoğlu Basm Yayın ve Turizm Müdürü A Çekilen tel örgü ve duvarlarla sahil ve plâjlar bır kaç kisinin inhısarı altma ahnmıştır. Q Sahi^ın geri kalan kısmı ıse kereste. odun ve çop depoları haline sokulmuştur. & Yakınında kurulan I.P.R.A. Ş.'ın (Rafineri) filtreli bacaları nın olmayışı ve gayri sıhhî olarak körfeze bıraktığı fena kokulu gazlar halkı zehirlemektedır. Q Gerek I.P.R.A.Ş.'a gelen ve gerekse korfezde seyreden gemi lerin gayri nızamî olarak denize doktükleri kahntıiar ve mazotlar denızi kuilanılmayacak hale sokmuşlardır. Her gun binlerce balığm oldüğü görülmektedir. O Istanbuldan Ankara'ya geçen yerli ve yabancı turistlerın dinlenme yeri olan sahile ve plâja inebilmek için kat'ettikleri Canıııı verip rolcuları kurtardı SİLİFKE Bir otoDüsun fedakâr şofor muavini yolcuların hayafanı kurtarmafc için kendisıni tekerlekler altma atıp, takoz gorevi >at>arak fecl sekilde ezilip ölmüştür Gülnar'dan ilçemize gelmekte olan 33 AF 207 plâkalı otobüsün şoförü Mehmet Öksü. Kışla köjünde içersinde 28 volcu bulunan tasıt aracmı park etmiş, fakat otobüs boş vıteste bırakıldığı için kendiliğinden harekete başlamı^tır. Soförün uzakta olduğunu, otobüsün içersindeki yolcuların uçuruma jTivarlanacağmı göre şoför muavini Halil Çe'ik arabayı durdurabilmek için vücudunu takoz gibi kullanmış ve arabanın teker lekleri önüne yatmıştır. Otobüsjn tekerleklerl üzerinden geçen 21 vasındaki şoför muavini Halil Celik derhal ölmüş, fakat ceset arka tekerlekler önünde takoz gö revi yaparak otobüsün uçuruma vuvarlanmasını önlemiştir. T.MG. Teşkilâtı Genel Başkanı Alp Kuran ve arkadaşları, dün Turan Emeksizin büstiine giderek üzerinde «21 Mayısçılar topyekun affedilmelidir» yazılı bir çelenk bırakmışlardır. Resimde. çelenk koyan «ençler görülmektedir. İstanbu! Belediye Başkanlığından: 1 İmar Plânlama Mudürlüğüne lüzumlu 6576 adet trafık işaret levhası 1.202.440 liralık keşfı dahilinde yaptirilacaktır. İlk teminatı 49.823 20 Uradır. (Makine, Elektrik ve Sanayi İş. Müd. de 5000 kurus) 2 Gaziosmanpaşa, Küçükköy yol ve menfez inşaatı 285.918^2 liralık keşfi dahilinde yaptirilacaktır. İlk teminatı 15.186 74 liradır. CFen İş. Md. 715 kuruş). 3 Belediyeye bağlı devairin 1966 npalî yılı ihtiyacından bulunan muhteîif volt ve vatta 30 kalenı elektrik ampulü tamamı 149.920 liralık tahmin bedeli dahilinde satm ahnacaktır. İ1V teminatı 8746. liradır. (Levazım Md de 375 kuruş). 4 Park ve Bahçeler Müdürlüğü personeli için lüzumlu 465 takım elbise 102.3(WJ liralık tahmin bedeli dahilinde 2490 sayıb kanunun 51 inci maddesi gereğmce müteahhit nam ve hesabına temin olunacaktır İlk teminatı 6365 liradır. (Levazım Md. df 258 kuruş). 5 Darülâceze roüessesesi hemşireleri için lüzumlu pavyon inşaatı 90.118.82 üralık kesfi dahilinde yapbnlacaktır. Ük teminatı 5756 Uradır. (Darülâceze Md. de 451 kuruş). 6 Karaköy yeraltı geçidindeld 12 harita No. lı dükkân ayl:k 2000 üra üzerinden 3 vıl müddetlc; icara verilecektir. İlk termnatı 485G liradır (Emlâk ve İstimlâk Müd. de 180 kuruş). 7 Karaköy yeraltı geçidindekd 11 harita numaralı dükkân aylık 2000 lira üzerinden 3 yıl müddetle icara verilecektir. İlk teminatı 4850 liradır. (Emlâk ve İstimlâk Müd. 180 kuruş). 8 Karaköy yeraltı geçidindeki 10 harita numaralı dükkân aylık 2000 Kra üzerinden 3 yıl müddetle icara verilecektir. İlk teminatı 4850 liradır. (Emlâk ve İstimlâk Müd. de 180 turuş). 9 Darülâceze müessese3İ kalorifer tesisatı tâdil ve onarım işleri 15.907. liralık keşfi dahilinde yaptirilacaktır. İlk teminatı 1193.02 liradır. (Darülâceze Müe. Müd. de). Keşif, tahmin ve şartnime bedelleri ile kira bedel ve süreleri ve ilk teminat miktarlan yukarıda yazılı alım, onarım ve inşa ve kiraya verme işleri 11 Ağustos 1966 Perşembe günü saat 15 te Belediye Saraymda toplanan Belediye Encüme ninde. 4 üncü kalemdek» iş müteahhit nam ve hesabma açık eksiltme, 9 uncu iş açık eksiltme 6, 7, 8 inci işler kapalı zarf arttırması 1, 2, 3 ve 5 inci işler kapalı zarf eksiltmesi usulü ile şartnameleri veçhile ayrı ayrı ihale olunacaktır. Şartnameleri hizalarında yazılı Müdürlüklarde bedelsiz olarak görülecek veya tesbit olunan ücretleri mukabilinde satın alınacaktır. Açık eksiltmelere iştirak edeceklerin ilk teminat makbuz veya barıka teminat mektuplarını 1966 yılı Ticaret Odası vesikalarını 9 uncu iş için ihaleden 3 gün evveline kadar tatil günleri harıç, Belediye Başkanlığına müracaatla alacaklan ehliyet belgelerini hâmilen muayyen gün ve saatte Belediye Encümeninde bulunmaları. Kapalı zarf arttırma ve eksiltmelerine iştirak edeceklerin, ilk teminat makbuz veya banka teminat mektuplarını (6, 7, 8 incı işler har.ç) 1966 yıb Ticaret Odası veya bağlı bulunduklan dernek belgelerini (1. 2, ve 5 inci işler için ihaleden 3 gün evveline kadar «tatil günleri hariç» Belediye Başkanlığına müracaatla alücakları ehliyet belgelerini) havi olarak hazırhyacakları kapalı zarflarını ihale günü saat 13,00 dan 14 e kadar Belediye EncUmenine vermeleri lâzımdır. (Basın 17544/8827) Senatörlerimize açık mektup Alıllet Meclisinde gorüşülmesı tamamlanan ve Senatoya sevkedılen Af Kanunu vergı cezalan ile ilgili kısmı Adalet Komısyonunca 29 Ekım 1965 olarak teklif edilmiştı. Milletvekıl len jsrinde bir kararla bunu daha ılerı bir tarıh 31 Aralık 1965 tarıhıne kadar uzattı. Fakat bizim gibi büyuk bir ma li hataya kurban gitmis kımselere bu kanunun hiç bir faydası olmayacaktır. Bu gibi durumlar gozönüne alınarak sayın Senatörlerimizin bu tarihi; cezaî hü kümlerin kapsadığı tarih olan 5 Haziran 1966 tarihine alınma sı: Af Kanununun adaletli olarak çıkmasmı sağlayacak ver gı suçları şu tarihe. diğer suçlar su tarihe kadar eibi ıkilik orta dan kalkacaktır. Vergi kaçakçılıSnn kelirae ola rak dahi ilk defa chıvrtnıi!» ve karşılaşmıs benim gibi kimseler; bihak vere idâm cezasma çarptırılmıs bir sahsın durumun dan farksızdır. Bizleri bu durumdan âsil vicdanlannızın vereceği karar Af Kanununun vergi kaçakçılı eı ile ilgili 8 incı maı'ciedeki ta rihin 5 Haziran 1966 olarak de£i=tirilmesini teklif ve ksruıl et melerini vüksek takrfirlermi/e • arz olunur. : N, TEZCAN Rahatsız bir köy öğretmeninin kaderi!. Ben bır öğretmenim ve sekız aydan ben ha^tanede vat • maktayım. Bu muddetin dörtbuçuk ayını, Millî Eğitim Bakanİığımn hastanesinde geçirdim. Fakat durumumun ancak bir cerrahi müdahale ile duzeleceğıne ınanan doktorlar beni ameliyat için Heybeliadaya gönderdiler. Yenı çıkan Personel Kanununa göre tedavi ücretim otuz altı (36) ay ödenecekti. Nitekim hastaneye yattığımdan bu güne kadar ücretim ödemyor, maaşımı da alıyordum. Fakat 27.6.1966 tarihinde bana tebliğ edılen bır yazı ile Personel Kanunu yürürlüğe gırmediğinden Maliye Bakanlığı parayı odeyemiyeceğinı söylüyordu. Buna mukabil Başbakanhk Devlet Personeî Daıresı ise, her ne kadar bu kanun yürurlüğe girmemişse de, sıhhî durumlarla ılgiiı kısımlann tatbike başlandığını, yanı 105. maddenın (c) fıkrasımn yürürlükte olduğunu, bu sebeple ucretlerin ödenmesi gerektiğine isaret ediyordu. Fakat bizim Bakanlığımız ıse burada Personel Dairesinın bahsettıği gerçeği savunacağı verde, durumu başka bir Bakanlığm inisivatifine bsrakıyor ve neticede. Maliye Bakanİığımn bu isteği reddiyle, Millî Eğitim Bakanİığımn susmasının bir mahsulü olarak dâva aleyhımıze donüyor ve Başbakanhk Personel Daıresı de ikinci bir yazıyla Malıye Bakanİığımn fiknne istirâk etmek zorunda kalıyordu Şımdi soruyorum; tek dayanak noktamız olan ve haklarımızı her yerde, her zaman koruması icabeden Mılli Eğitim Bakanlığı, cereyan eden bu durum karsısında, sadece bir seyirci olarak mı kalacak? öğretmenlerin lehınde olan kararları sonuna kadar müdafaa etmekten daha ne kadar uzak duracak? Yoksa bizim perisanlığımızı görmezlıkten gelerek yine kendisini, vazifesini yerine getirmış olmanın huzuru içinde mi hissedecek'V. Nezih ÖZKER Çakıllı Koyü Öğretmenı , VİZE KIRKLARELİ Sonuç 28 mart 1966 da yeniden işsiz kaldıra. Boş zamanlarunda • şimdi ba na âdeta bambaşka bir dünyada geçmiş gibi gelen 11 yıhmın mu hasebesini yapmağa çahştım ve... İşte bu notlan hazırladım. Bu ya zı serisi, yurdumuzu örümcek ağı gibi saran nurculuk tehlikesinin ıç yüzünü açıklamak hususunda faydalı olur ve bu girdaba kapılmak üzere olan birkaç kişiyi doğru yola çevirmeğe yararsa, kendimi mutlu hissedeceğim. SON E Temmuz 30 Rebiülâhır 12 İNŞAAT ILANI Türkiye Ziraî Donafım Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğünden 1 Türkiye Ziral Donatım Kurumu îzmir B51ge Müdürlüğünün Basmanedeki arsası üzerinde yaptıracağı mafaza ve Büro Binası inşaatı işi birim fiat esası üzerinden kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 Adı geçen ışın tahmmî keşıf bedeli 2.736 434 23 TL. olup geçıci teminatı 93.343,03 TL. dır. 3 Eksiltme 12.8.1966 tarihinde İzmır Bölge Müdürlüğünde saat 10 00 da yapılacaktır. Posta gecikmeleri kabul edilmez. İhale evrakı tzmir Fevzı Paşa Bulvanndaki Bolge Müdürlügünde mesai saatleri ıçensınde görülür. 4 Eksiltmeye ginnek istıyenlerin Baymdırlık Bakanlığmdan aldığı (B) grupundan ve bu ışın keşif bedeli kadar işın eksiltmesine gırebıleceklerını gösterir müteahhitlik karnesı ve ıstenen dığer belgeler ile bu tıp bir İşi bıtırdiklerini gösterir belgelert dilekçelerıne ekliyerek ihale gününden en az 3 gün evveline kadar Bölge Müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgesı almaları şarttır. 5 Kurum 2490 sayılı Kanuna tâbi olmayıp ihaleyi diledığıne yapmakta veya yapıp yapmarnakta serbesttır. tBasın: I 3294 17681/8821) Z| V ] 452 12 20 16.16 19.28 21.18J 2.51 E. J 9.23 4 51 8.47112.001 1.5fl[ 7 22 Ankara Asliye Bıtinci Ticaret Mahkemcsi Başkanlığından: 966 118 Konkordato talep eden • Lıyazer Entetık, Ataturk Bulvarı Pasdi \o. 36/49 Ankara. Vukarıda adı ve adresı yazıh kişı tarafından talep edılen konkordato ısteğı tasdık edilmek üzere mahkememıze tevdi edilmiş bulunmaktadır. Duruşma 28/9/1966 çarşamba gunu saat 11.3«)'dadır. Alacaklıların duruma muttalı olmaları için dâvetıve yerine kaim olmak üzere usulen ilân olunur. 16/7/966 (Basın: A9PM • 17925 8826)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle