Katalog

CUMHÜRİYET 27 Temmuz 1966 SAHtFE BEŞ Devlet Orman Işletmesi Ba/ram ç Müdürlüğünden Emvalin cinsl. nev'i ve kalitesi 2.S.N. boy çam tomruk 3.S.N. boy çam tomruk 3.S.N. boy çam tomruk 3.S.N. boy köknar tom. 3.S.Kısa boy çam tomruk 3.S.Kısa boy çam tomruk LS.Çam maden dırek Parti Adedi 2 45 7 1 2 1 1 Mnhammen Geçici M i k ta ri bedeli teminatı Adet M3.Dm3. LiraKr. Lira Kr. 277 7046 575 184 709 66 394 96.423 25.10.081 314.931 55.247 107.442 14 869 39.799 269.00 213.00 120.00 220 00 Oli'li uötiiriilen üi'iır lıir kadın Taksim'den Kireçburnu'ndaki bir otele go = [ türülen 21 yaşında bir kadın, onceki gece ta = = banca ile altı el ateş edilerek öldürülmek isten r ş ş miştir. Aldığı kurşunlar yüzünden ağır yarala^ nan genç kadm, koma halınde hastaneye kal ^ E dırılmış, olaydan sonra kaçan Fikri Kömürcu ^ j ile arkadaşı şoför Maruf Özdaglı ve Kadir Ir ^ = mak; dün Çetanece'de yakalanmışlardır. * Kireçburnu «Zambak» Otelı'nde geçen olay, = = iddiaya gtfre, Dürdane Demir adındaki kadının, S ^ birlıkte odaya girdikleri Fıkri'den para isteme j[Şsinden çıkmıştır. Gece geç vakit, Taksim'den = arkadaşı Kadir ile birlikte Dürdane'yi 34 FD ^ 735 plâkalı arabaya alan Fıkrı, Zambak Otelinde ^ E geç vakte kadar eğlenmişlerdir. Saat 24.10da, S^l yatmak için otel odasına çekilen Pikri ile Dür= dane, çok geçmeden tartışmağa başlamışlardır. zîE Bu münakaşa sırasında aikollü olan 29 yaşmda [EE ki gehç, tabancasmı çekerek altı el ateş etmış = = ve kadını oldürdüğunü sanarak, kendısıni bek ~ ~ lıyen şofor Maruf ve arkadaşı Kadırle birlikte EEE kaçmıştır. = = Nezaret altına alınan sanıklarla ilgılı soruş SSS turmaya devam edilmektedir. 1 n uııı nvııuv IUIITI 90.00 80.00 185.00 1960.00 40135.00 2835 00 910 00 725 00 90 00 550 00 BİR CUMfl GECESI KALBİNE DOÖMUŞ! her üç grup da aynı gayelerin peşınde idı. Aralarındaki ihtılâiları nurcu olmıyanlann ya nmda bahis konusu etmeyi menfaatlerıne aykırı bulurlardı. Bir gun H. A. grupundan emekli assubay N., bana gelerek B. B. cilen şıddetle zemmetmeğe başladı. Beni de aralanna almak istediklerıni söyliyen N., B. B. taraftarlannın menfaat hesabı ile harek^t ettiklenni, kurulacak şenat hükumetindeki makamları daha şimdiden aralarmda paylaştıklannı söylüyor, onları terk etmedığim takdirde âkıbetimin kötü olacağını ıhtardan geri kalmıjordu. N. y? göre bunlar, yakın zamanda ehli dalâlet ve tuğyan tarafından kurulacak idam sehpalannda sallanacak lardı Üttadı Sani H. A., bunların baslarma geleceklerı «kalb gözii ile aynelyakın, hakkelyakın ve ilmelyakın» olarak üç veçhite çörmnstü. Bnndan dolayı kendilerine bir mektup ya Anlatan: Ah Ayüın YAVUZER 1 Işletmemizin 1966 yılı istihsalinden olup Bayramiç Ezıne Devlet şosesı u z e n n d e k i Yağcılar orman dışı ıstıf yerınde mevcut t o m r u k v e maden direklerin hizalarında yazılı muhammen bedeller üzerınden açık a r t ı r m a s u r e u y l e satışa çıkarılmıştır. 2 Satış 4 Ağustos 1966 tarıhıne raslayan perşembe günü saat 15.00 t e Işletme Müdürlüğü binasında toplanacak komısyon tarafından yapılacaktır. 3 Satışla ilgili k a r a r pulu, °/«3 ö z e l Idare Hissesi, Tellâliye ve %12,5 istıhsal vergısı alıcıya aittir. 4 Bu satışla ilgılı müfredatlı ılân, eb'at lısteleri v e satış şartnamesl Orman Genel Müdürlüğünde, Balıkesır Orman Başm u d ü r l ü ğ u n d e , Ankara. Istanbul, tzmır, Bursa, Çanakkale, Edremît, Mersın, Bandırma, Manısa lsletme Müdürlüklerinde ve tşletmemiîde görülebilir. 5 t h a l e y e ıştırak etmek istiyenlenn geçıci teminata aıt makbuzlariyle bellı gün v e saatte Satış Komisyonuna müracaatları ilân olunur. 21.7.1966 A ncak, faaliyet tarzlarında farklılık olmasına rağmen, (Basm: 17761/8745) Çorlu Askerî Salın Alma Komisyonu Başkanlığından Kapalı zarf usulü ile EDİRNE eski Harbiye kalorifer tesisatı yaptınlacaktır. Birinci keşif bedeli 499.826,30 TL. olup geçici temınatı 23.744 TL. dır. Bu işe ait evsaf ve şartnamesi ANKARA, ÎSTANBUL Levazım Âmirliklerinde ve Komisyonumuzda her gün mesait saatleri dahilinde görülebilir. İHALESÎ 18/Ağustos/1966 günü saat 11 00 de yapılacaktır. Teklif mektuplarınm ihale saatinden bir saat evvel Komisyona verilmesi mecburidir. Postada vâki gecikmeler kabul olunmaz. (Basm: 17644 1147/ ) Bir turistin arkadaşı | otomobilini çalmış j Rıpka Tomas adında Avustralyalı bir turist ~** dün polise müracaat ederek, yolculuk arkadaşı B u s k a P e t e r t a r a f ı n d a n 966 m o d e l F o r d m a r k a a= zarak derhal Ankara'yı terketmeleri lâzım geldiğini şiddetlo ihtar etmişti. Bn hal, bir Cuma gecesi kalbıne, Allah tarafandaa doğmustu. Onlar da, ne de olsa aynı gaye ile yanıp tutuşan insanlar oldukları ıçın bunu kendilerine bildırmeyı insaniyet borcu bilmişti. Nitekim Üstadl Sanî'nın kerametlerı çıkmış, M. S., S Ö. ve Dr. T. T , o mektuptan bır kaç gün sonra tevkif edılmışlerdi. Bu sebepten benim de Dumlupınar caddesindeki medreseye devama başlayıp arapça yazıyı öğrenmem gerekiyordu Benım N. ile gorüşmem. B. B. cilen kızdırmıştı. Benı siddetle protesto ettiler: < Kardeşim, ya onları terket, ya da bizi» dediler. O tarıhlerde günün 24 saatini cnlarla birlikte geçınyordum. Benden şuphelendiklerıni sezi yordum. Benim yaşamak ıçın gereklı parayı nereden bulduğumu merak edivorlardı. rabasınm çalındığını iddia etmijtir. Hilton otelinde kalan ve bir hafta önce Avustralya'dan Alman uyruklu Buska Peter ile gelen Rıpka arkadaşına arabasını teslim etmiştir. Ancak, dün ansızm arabasının Buska ile birlıkte kayboldufunu görünce çalmdığını anlamıştır. Rıpka verdiği ifadede, «Uzun üsredir Buskadan şüphe ediyordum. Arabamı kaçırdı» demistir. ^Z ^ ^ ^ ^= EEEE ^ ^ ^S Ankaralı Nurcular Ankardlı nurcular, Hacıbayram caddesindeki bir kitapçı dükkânmda sık sık buluşarak sohbet ederlerdı. Konu«malann hep aynı konu etrafıncia ddndüğünü elbette ki tahmın etmek zor değildır: Risal»i Nur Ben de zaman zaman bu kitapçı dukkânına uğrar, sohbetlere katılırdım. Ben şimdi nurcuların öncü kitabını, faalıyetlerıoı, Saıdı Kursi'nin hayatını, ne yapmak istediğini değısik bır açıdan ve objektif bır gözle ınceliyordum. Bu arada karsdaştığım gerçekler, vardığım sonuçlar karşısında sasalıyor, yakın zaman oncesine kadar nanl bır dalâlet içind» bulundafumu farkedıyordum. .Rısaleı Nur Küllıyatı» adı altında toplanan ve «zamanm en. mukemmel Kur'anı Kerım Tefsiri» diye cahil halka yutturulan bu kitaplar 13 ciltten ibarettı. Kıtaplara şu isimler verilmişti: Sozler. Lemalar, Şualar, Mektubat, Tarihçei Hayat, Mesneviı Nuriye, Işaratül îcaz, Hut» b^ı Samıye 1, Hutbei Şamiye 2, Dıvanı Harbı örfî, Gençhk Rehberı, Kadınlar Rehberı, Sıkkeİ Tasdıkı Gaybi. Bir işportacı hâdise gıkardı ğ | | İstanbul 6. İcra Memurluğundan ALACAKLI : T. C. Ziraat Bankası Eminönü Şubesi BORÇLU : Türker Altınman Yenikapı Kumsal sokak No: 71 Aksaray İst. BORÇ : Masraflar hariç (3.000.00) TL. Dos. Ni: 965/6249 AJacakb bankaya emre muharrer senede müsteniden yukarıda yazılı borcunuzdan dolayı adresinize gönderilen ödeme emri bilâ tebliğ iade o'.unması üzerine zabıtaca adresiniz tesbit edilememiş olduğundan normal kanunî müddetlere 30 gün ilâvesi suretivle ödeme emrinin ilânen tebliğine karar verilmis olmakla işbu ödeme emrinin ilânı tarihinden itibaren 40 gün için borç ve masraflarını ödemeniz; senetlerdeki inufe ve takibe karşı bir itirazınız varsa İcra ve İflas Kanununun 168 ci maddesi dairesinde merciine başvurmanız, aksi halde cebrî icraya devam olunacağı, borcu ödemez ve mal beyanında da bulunmazsanız 74 cü madde gereğince hapisle tazyik olunacağınız ilânen tebliğ olunur. (Basm 4514) 8737 Kendisine ceza yazılmasına kızan Nihat Ak = = man adlı bir işportacı dün ŞişH Belediye Zabıta S S sma ait binanın camlannı taşla parcalamiftır. SSI Dün gece içkili bir halde camlara taş atar = = ken yakalanan isportacı, zabıta memurlarının = = haksız yere kendisine ceza yazdıklarını iddia etmiştir. SIRA PANTALON'LARDA !. brtanbulda «Bunaltıcı »ıcaklar sona erdi» haberini onbinlerce kişi gabırsızlıkla beklemektedir. Ne yazık ki, henüz böyle bir haberin yayınlanmssını dsha bir sfire beklemek zornnlnğnndayız.. Zira, bnnaltıcı sıcaklann ne u m t n sona erecegini henüz Meteoroloji dahi bilmiyor!» Bn yüzden gene îstanbnlnn p»rk ve bahçelerl, plâj ve sahilleri gerinlemek istiyenlerle dün dolnp taftıBn arsda, resitnde görüldüğü gibi, yan çıplak sokakta dolaşan tnristler, fazla faripsenmedi.. Elazıg AP'lileri arasında ihtilâf ELAZIG tlimiz AP Teskilâtında başgösteren anlaşmazlık yüzünden merkez ilçe kongresi vapılamamıştır. Hiziplerin çetinle«en mücadelesine bir çözüm volu bulmak ıçın AP Bolu Senatorü Rahmi Arıkan sehrımize eönderilmıştir. Müfettis yetkısıyle temaslara başlayan Arıkan, tl Geçıei Yönetim Kurulunu <a teskıl e1 decektır Tllî 1$ llüslıiiııı iıliiiııı i'ilivıır Onceki gun Muskırat F^de • rasyonundan ihraç edilen üç sendikadan bıri olan Marmara ve Trakya Bdlgesi TİGİŞ Sendikası Başkam Zeki Gedik, haklarında alınan kararın nizamname hükümlerine gdre, ihraç anlamına gelmiyeceğini belirttik ten sonra şöyle demiştır: «Büyfik bir atalet içerisinde hulunan ve aynı zamanda temsil ettiği toplumun hak \e menfaatlerini korumaktan uzak, tcşkilâtlanmaya ehemmiyet vermeyen, Tfirkls prensiplerinc sadakat göstermeyen ve aynı zamanda sendika prensiplerini hi çe sayarcasına yalnız kendi mcnfaatlerini ön plânda eören ba kişilerin, bn şekilde karar almalarının ceşitli sebepleri vardır. Bnnlardan en önemlisi, vaptıkları kongrenin (muallel) olduğn yolunda daha önce. ihraç ettikleri üç cendika tarafından lstanbn! 30. Asliye Huknk Mahkemeginde açtıkları dâvanıu karara kalmasıdır.» Gedik son olarak, haklarındaki karan «yüz karas» «eklinde tanımladıktan sonra «70 bin fiyesi bulunan ba üç sendika hakkındaki kararı, bütün Türk sendikacılarının nefretle karsılıyacafından asla süpbemiz olmadı^ı gibi, bütün Türk ısçisinin de bunları. kararlarından dolayı tel'in edeceğine ınanmaktayıu demıştır. II Çocuk ölümleri artıyor normal ömür kısalıyor llâhi bir emir Bu kitapların topu birden 300 liraya satıhyordu. Tek kıtap olarak en pahalısı 75, en ucuzu ise 15 lira idı. Her yenı nurcu bu kitaplardan satın almağa «llâhi bır emir» imış gıbı mecbur tutuluyordu. Bu kıtaplar ayrıca kolayhkla taşınsın ve her yerde propaganda eriılmesı mumkün olsun diye 130 ayrı rısaley» bolünmüştü. Bunlar da yıne aynı ınsanlara satılıyor ve bu kıtaplar yüzünden akıllara sığmıyacak büyük kârlar elde ediliyordu. Kitapların satışı sırasında tnübalâğalı bir gızlilik havası verilmesi ,de us&idendi. Bu surette ahcının bu kitaplara neden bu kadar çok para verdiğini düşünmemesi ve sormaması sağlanıyordu. 1964 yılına kadar 1 milyonu aşkın Rısalei Nur Külliyatı satıldığı hesaplanmıştı. Kandırılan saf vatandaşlar, karmakarışık ve çok ağdalı dilınden hiçbir şey anlamadıklan bu kargacık burgacık kitaplan, çoluk çocuklarının rızklarından arttırdıklan paralarla satın almak suretiyle kendilerine cennetin yolunun açıldıSmı sanıyorlardı. Kitap satışından sağlanan muazzam meblağlann bır kısmı medreselerin masraflarını karşılamağa tahsıs edilıyor, büyük kısmı ise yayınlayan komitenin tasarrufuna bırakılıyordu. Medıese^er, ayrıç*^ dtedi^ Ltajjiaap. ıcagialer t a r a ^ J fından da maddî destek görüyordu. Işte, bazı açıkgözlerin iştahlarını kabartan da bu paralardı. M i Gedik Federasyonu ^IIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIItttillllllllllHlllllllllllllllllllllllllHIIIIIIIIIIIIIII ıııııc Millî Eğitim Bakanına Açık Mektup Türk Ansiklopedisi Muhtelif tarihlerde yüzde yüz zam gören ve kaplumbağa süratinde basılarak yaymlanan bir kültür dergisı (TÜRK ANSİKLOPEDİSÎ) nden haberiniz var mıdır? 20 yaprağı geçmiyen fasıkülleri iki liradan on lıraya kadar yukseltilen bu Ansiklopedinin neşnnın süratlendırılmesıyle oğlum için abone olduğum bu değerlı kültür hazinesı belki torunuma nasip olacaktır. Çünkü 1949 danben (D) harfini dahi bitirememiştir. Hürmetlenmle. EMİXSU Albay Reşat AKINSAL 20 mektuptan ikisini alabildim Almanya'dan senelik izınimi memleketim olan Tunceli'de geçirdim. Birbuçuk ay zarfında adıma 20 civarında mektup postalanmıştı. Adresimi Tunceli Merkezinde gayet açık olarak sokak adı, numarasını ve dairedeki kardesımin adresını yazmışlardı. Bunlann ekserisi 1 • 15 mayıs0 *a Almanya'dan yabancılar tarafından postalanmıştı. Devletten maaş alıp sırtımızdan geçınen posta memuru 40 m. postahaneden uzak eve, 15 m. uzaktaki daıreye postamı götürmekten belki üşendi. Bir müddet beklettikten sonra yırtıp attı. Ya da halen kendisindedir. 1 5 günde anneme babama yazdığım mektuplara rağmen iki senede ancak annem tarafmdan iki mektubun alınması ne kadar insanı üzer. Her mektubu iadeli taahtıütlü gondermekle postamızın yerine ulasacağma yıne akhm ermiyor. Onun için de bır seytanî kolaylığı bulacakları muhakkak. Sayın Müdür ve ilgililer, bizi mağdur etme küstahlıgına yeltenenlerle biraz ilgilenmelidir. Tusuf ÎEŞİL Kuğulu park sivrisinekyuvası oldu (î) Ankara'nm en mutena semtlerinden biri olan Kavaklıdere'deki güzel ve yeşıl «Kuğulu Park» ın küçük havuzu bakımsızlık yüzünden cıvarın sağhğını tehdit eden bir sivrisinek batakhpı haline gelmıştir. ff) İyi bır düşünce eseri olarak îzmir Caddesmin Balin Oteli ile Anadolu Kulübü arasındakı kısımda paralı park usulü tatbık edilmektedir. Ancak, mütaaddit defalar, oradaki vazifeh memur tarafından bu mevzuun suiistimal edildiğine sahit oldum. Şöyle ki: Park ücreti olarak tesbit edilmiş bulunan 100 krş. karşılığında çoğu kere makbuz verilmemek veya makbuz vermeden "5 veya 50 krş. talep edilmek suretiyle şahsî kazanç yoluna eıdilraektedir. N. SİNANOĞLU Hayretle karşılanan beyanat 25/Haziran/1966 tanhlj Cum : huriyet gazetesinde. «Öğretmen ; lere baskı yapmak kimsenin had : dı değildır» başlıklı bir yazı çık ; mış ve düşünürler arasında hay : retle karsılanmıştır. ; Eğer bir baskı yapıldığı his | sedılmışse nedenlerinı aramak ; gerekir. Bu meslek mensupları ; nın en azmdan on bir yıllık 06" ; renim yaptıkları düşünülünce. : sosyal yaşama, adalet ve mederıî • davranıs kurallarma riayet et : menin bu sınıfta temel dâva ola ; rak yerleşmesi hatırlanır. Hal ] buki, gazetelerde okuyoruz; si ; nirlilıği yüzünden öğretmen ar j kadaşlannı tabanca ile vuran : başöğretmen, çantasında kaçak : mermi yakalanan öğretmen, sev : diği kızın burnuna beyaz mendıl ; tutan öğretmen, gece pavyonda ; dayak yiyen öğretmen, okulun ; kumbarasmdan para çalan öğ ; retmen, kendisine ayrı bir de j ğer ve menfaat temini içm öğ \ rencisine eksik not veren öğret j men. arkadaşının kitabını okul j da baskı yaparak satmak gayre j tine düşen öğretmen, gözkoydu i ğu kızı kaçırmak için silâha sa j rılan öğretmen, komsusunun e | vine geceyansı duvardan atlıyan ; öğretmen. öğrencisine içki al | dırtan öğretmen... ; da, Mffll Eğitim Müdür ve Yardımcılan ile tlköğretim Müfettişleri için düzenlediği «Beslenme semineri» devam etmektedır. Seminerde Türkiyenin beslenme şartları hakkmda açıklama yapan Beslenme uzmanı Doç, Osman Koçtürk, dünyada en çok tahıl tUketen ülke olduğumuzu açıklamıştır. Koçtürk'ün verdiği rakamlara, göre, Türkiyede insan başına yılda 268 kilo tahıl, 15 kilo et, 103 kilo süt, 2 5 kilo balık, 2,5 kilo yumurta duşmektedir Avrupada ise bu rakamlar 100150 kilo tahıl 50 kilo et şeklindedır Bu tnemleketlerde günde 1 kilo süt ve 1 vumurta problemı tıalledilmıştır 1938 yılında Türkiyede ınsan ADANA Tanınmı? ses sabaşına 1 vılda 22 kılo et düştüğü natçılarımızdan Avsel Tanju halde, tarımsal ürünlerde hiçbir şehrımız pavyonlarından bırınartış gönilmediği için 1959 yılınde çalışmak üzere otomobılle da adam başına düşen et mıktaGazıantep'den gelırken hdvulun n 12 kiloya inmıstır da kaçak eşva vakdlanmıştır Osman Koçtürk beslenme kaBahçe ılçesmde sorevıva çekılıplarındakı dengesızliğin çocuk len Aysel Tauju neznrette tutul ölümlerinin artmasına, ortalama duğundan dün nk^am neklen^n ömriın kısalmasma ve milll prokon«;erinı verememis'ir düktivitenin düşmesıne yol açtığını belirtmiştlr Beslenme semınenne TurkiyeTemmuz 27 Rebiülâhır 9 deki bütün Ukdğretim müfettişleri katılmaktadırlar. o M lürkiyede lerl başına yılda 15 kilo et ve 2,5 kilo baiık düşüyor Dansöz Aysel Tonju kaçokçıiıktan sanık iUT TSgitrm BaTcânTı|mınT ^ t e m m u z 5 afustos tarfhlerî İrasın Namı diğer Saidi Kürdî! Haibukı, bu karmakanşık kitaplar, bir Kur'anı Kerım tefsın olmaktan çok uzaktı Bas tanbaşa safsatalarla dolu idı. Bu konuda açıklamalar yapraadan önce, kitapların yazarı Saıdı Nursî (namı diğer Saıdi Kürdil hakkında bazı bilgiler vermeyı faydalı buluyorum. Bu ganp şahsın kimlıği ve kişilıği anlaşıldıktan sonra, eserlenn'.n ne olabileceğinı tahmin etmek te p«k de zorluk çekilmiyecek tırSaıdı Kürdi, Bıtlıs tlının Hizan ılçesıne bağlı Nurs koyunde 1872 yılında doğmuştur. Yaşadığı devirde kudretli bır ağa olan babasının adı Mırza, annesının adı ise Nuriye'dir Küçük yaşta iken babasını kavbeden Saıdı Nursî, hâlen havatta bulunan ağabeyi Abdül mecıdle birlikte yalnız kalınca hırçın ve âsi bır karaktere sahıp olmuştur. Bu sebepten sadece 6 ay devam edebildığı köy okulundan çıkanlmısttr. Bütün denn kültürü, işte bu altı aylık tahsıle dayanmaktadır. Yenı Türk harflerı Ue okuraa yazmayı, olünceye kadar öğrenmemıştır. Arapçası ise «yarım yamalak» denilebüecek bır sevıyededır. Ergınlik çağına gelen Saıdi Nursî, çevresinde atakhğı ve cesaretı ile dikkati çeker. O sıralarda Osmanlı Hükumetinın zayıflamakta olmasmdan faydalanarak aşiretleri ayn bir bayrak altında toplanmağa teşvik eder. Dofudakı Osmanlı valilen müskül durumda kalınca Hükumetten tedbır alınmasını ısterler. Saıd, bu defa Irak'a geçerek ünlü «Kürt Tealî Cemıyeti» nı kurar. Sonra Şam'a gıder. Burada da sehrın en büyük camıı olan «Caraıül Emevî» de hutbe verır Bu butbe, sımdikı Risalei Nur kıtaplannın ikısinı doldurmaktadır: Hutbei Şamiye 1, Hutbeı Şamiye 2. Hutbe sıra sında Kürtleri «Ev Sellhaddini Eyyübî'nin torunlan» seklindeki hitaplarla kışkırttığı, kendi eserlerinde apaçık belirtılmektedir. Ulasmak istedıfi gayeye burada vaıamayacağını anlavan Saıdı Kürdî, mensup bulundu.Şu cemıyetın üyelenni ıkna ede rek, lstanbul'a çalısmağa gıden bır ışçı kafılesinm başına geçer ve tstanbul'a gıder. Niyetı, o zamankı Padişah 2. Abdülhamıd ile görüşmektır Bu maksatla ve mahallî kıyafetJ ile bır Cuma sabahı selâmlığa gıder Yanında maiyetinden bir grup mevcuttur. Muhafızlar belinde gümüşlü hançerl^r, ayağında çızme ve zıpçık, boynunda dürbünle Padisahı ziyarete gelen bu gario sahsı dışan atmak isterler Durumu gören Padişah, bu acaıp gıvimli sahsı merak eder ve yanına eağırtır. Kim olduğunun sorulması üzerine. türkçe bilme yen Saıdi Kürdî, kendi dili ıle Künyesını okumağa başlar. O zaman bu sahsın, doğu illerind« ortalığı karıştıran âsi olduğu anlaşılır. Abdülhamit. onriRn ne istediğini sorar. Said1 Kürdî, kendısınin, o zamanm en büyük din daıresı olan «Darül Hikmetül îslâmıye» de vazıfelendırilmesini talep etmektedir. Bu istek «gülünç» ve hattâ «delice> bulunur ve bu yüzden Padişah, onu tı marhaneye attınr Saidı Kürdi. orada 6 ay tetkık ve müşahadeye tâbi tutulduktan sonra «erken bunama» teşhısi ile ta burcu edılır. tstanbul'dan ayrılmak istemiyen Saıdı Kürdî, Osmanlı Şeyhulislâmlığında çıkan bazı ihtilâflardan faydalanmak ısteyerek, muhalıflerın çıkardığı bır dergide kürtçe yazılar yaymlar. Bu yazılarda, İstanbul'da açılan yenı kültür müesseselerinin Avrupa'dan gelme olduğu cihetle Islâmiyetin sinesinde yer tutamıyacağını yazar. Bu sıralarda meş'um 31 Mart vak'ası cereyan eder. Isyanın müsebbıplerinden olduğu meydana çıkanlan Saidi Kürdî, Hurşıt Paşanın başkanlık yaptıgı mahkemede: « Sen de mı şenat lstiyor sun?» sorusuna: « Srıat ıçın canım teda!» cevabını verır. Güçhalle cezadan kurtulunca memleketıne dönmekten başka çâre bulamaz. Bu sırada Enver Paşa doğuda halkı sılâh altına almaktadır. Maıyetı ıl» bırliktç askere alınan Saıd1 Kürdi, Ruslara esır düşer. Kürt Tealî Cemiyeti bunu haber alınca, Ruslarla temasa geçer ve onu esaretten kurtarır. Nurcular, Saidi Kördî'nın Rusyadaki esareti sırasında başmdan geçtıŞi ıleri sürülen bir olayı naklederek, büyük üstadlarının ne derece kahraman bır ınsan olduğunu an latmağa çalısırlar Guya Rus ko» mutanı Nikolaviç, yanına geldiği zaman Kaıdi Kürdi avağa kalk mazmış. «Bizim dinimizde başka mılletten olan kisıler» ıhtiram edilmez» dermiş. Buna bir çare olarak Nikolaviç, onun kaldıği hücrenin kapısını küçük yaptırmıs: Girip çıkarken mecburen egilince selâm vermis sayılacak. Ama üstad. kapıdan geri geri giı mış de Yıne de selâm vermemiş, Haibukı bu hıkâye, çok önceden Pılevne kahramanı Gazi Osman Pasa ıçın söylenmıştir Nur cular bunu da propagandalan için âlet etmekten çekinmemişlerdlr ^ 1918 de istanbul işgal altında iken Said, tekrar Osmanlı başkentıne gelir. Padişah Vahdet. tın, nıhayet onun hayallerinin gerçeklesmesini sağlar ve onu Darül Hikmetül tslâmiye'ye «âza» olarak tayin eder. Vahd?ttın, îngıltereve kaçınca ts' •anbul'da valnız kalan Saidi Kürdî'nın Atatürk'e şövle bır mektup ya7HtCı rivavet edilir: I 1 a i c 1 S c I V. 1 4.4912.29 16.17 19JH21.22' 2.47 E. J 9.17 4.48 845 12 00ı 1 51! 7.15 100 LİRA RÜŞVET ALDIĞI İDDİASİYLE YAKALANAN KOMİSER KAVip MuhCiriımu kaybcttim. yenisinı yaptıracağırr.dan eskibinın hukmu yoktur Satly^e AKVPJ Cum huriyet B?48 T. C. Devlet DemiryoUarı m Keriborlıı ile ilgilenin! İstanbul Alım ve Satım Komisyonundan Telefon Kablosu ve malzemesi alınacak 1 20 kalem telefon kablosu ve malzemesi 8/Ağustos/1966 Pazartesi g ü n ü saat 15. de Sirkeci'deki komisyon b i nasmda kapalı zari usulü ile satın almaeaktır. Tekliflerin en geç o g ü n saat 14.30 a k a d a r komisyona veril" miş veya gelmiş olması şarttır. 2 Geçici teminat teklif edilen bedelin yüzde beşi olup şartnameler komisyondan bedelsiz almabilir. 3 T.C.DD. ihaleyi yapıp y a p m a m a k t a veya kısmen y a p makta tercih ettiği talibe y a p m a k t a t a m a m e n serbesttir. Not: 2571966 tarihlj nüshamızda çıkan 11 kalem t e lefon kablosunun 20 kalem olduğu tashihen ilân olunur. Bir komiser, dün hırsızlık su çundan sanık olarak aranan bir gencin babasından 100 lira rüşvet aldığı iddıasiyle yakalanmıştır. Acıçeşme Karakolu komiseri Harun Savaş, ileri sürüldüğüne göre, Ali adındaki kunduracı gencin, hırsızlıktan sanık olarak aranması sırasında, babasını karakola çağırmış ve:«Oğlonla ilgili işi kapatabilirim. Yalnız buna karşıhk para isterim» demistir. Pazarlık sonunda sanık gencin babası 100 lira vermeyi kabul etmiş, sonra da ilgililere durumu bil dirmişür. Neticede Komiser, 1 0 0 Hrayı alırken, suçüstü yakalanmıştn. 20 yıllık polis olduğu bildirilen Harun Savaş. Savcılığa verilmiştir. İ 6 Hak bize İ kâfi selmiyor ^ııııııııııııımii:ııi!iııı:ııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııiHiıııııınuııuıi!iıııiiiiiııııııııııııuıııııııııııııııııııiiî Türkiyenin hiçbir yerinde görulmeyen memur huzursuzluğu Keciborlu'da hâd safhaya varmıstır. O tlçe memurlarmın 'o96 sı yerli memur olup, bu memurlar halkla hasirnesir olduklanndan, bitaraf vazıfe yapan yabancı memurla halkın arasmı açmaktadir'ar Bunlar, gazetelerin zaman za : Erkek sanat, kız enstitüleri ve man yazdıklan olaylar. Yazılmı i Üstelik bu memurlann çoğu ortaokul mezunlarıyız. Her binmiz senelerdir vekil olarak ça da tâyinleri Bakanlığa ait me yanlar kapalı kahyor. Çok cid : 2 yıldır 0 devamh dıyet gerektiren bu meslekte. : lısıyoruz. Öğretmen Okulu dı murlardır. sardan bitırme imtıhanlarını ve kendi memleketi olan Keçiborher seyden önce reform dediği : rerek çok sevdiğımız öğretmen luda vazife gören memurlar mev mız bir ayıklama ve temizleme ; cuttur. liği vekiî değil de asıl olarak ister. Hakikaten fazilet sahibi, ; yapmak istiyoruz. Bu memurlar tek baska yere asil ruhlu öğretmenlerin arasm | eitmeyeyim diye icabeden her da yer almış kalitesi düşük ve j Her gün eğitim dâvamız biraz hal yoluna girerken bizler bü sejT yapmaktadırlar. lşin garibi çok azınhkta kalan diğer öğrettün derslerden imtihana tâbı tu de ilçeye tâyin olan idare âmir menler sırası geldikçe atıldığı tuluyoruz, fakat Imam Hatip leri bu yerli memurlarla çok sı takdirde, bu meslek mensuplarıkıfıkı olmakta. diğer memurla nın bekledikleri sevgi, saygı ve Okulu mezunlan lıse muadılı sayılarak lise mezunlan gibi 6 nn yüzüne bile bakmamaktadır. itimada kavuşacaklanna şüphe Bir nevi ikilik meydana geldersten imtihana girmektedir. etmemek gerekir. O vakit baskı Ayrıca üvey evlât muamelesi gö mekte, bu hal biz yabancı meda kalkar. Sevilmeyen bir kimrüyoruz Ayn bir muamele de murları çok üzmektedir. se, sebebini sevmiyenlerde değil ıstemiyoruz; yalnız mâneviyatıSayın Hükümet acaba yerlı kendisinde aramalıdır. Öğretmızı kırmasalar ve hakkımızı memurlarm. yabancı ilçe veya men. bu mesleğin gerektirdijı 6 haktan daha fazla veya lise ıllerde istihdammın daha münameziyet ve vicdan temizliği ile lerdeki gibi sonsuzluk verseler sip olacağı hakkında bir şeyler ki^iliğini ve meslek seviyesini tayeter. düşünmüyor mu? Allah rızası için Keçiborlu ile mamlamalıdır. tlgililerin yakından alâkadar Halfifc BALC1 (îsmi mahfuz) olmalannı rica ederiz (11 imza) bir Rgilenin Surmene • YenİTnshalle Erzincan Askerî Lisesi kapanıyor ANKARA, (a.a.) Erzincan Askerl Lisesi, eylül ayında ikmâl imtihanlan sona erdikten sonra kapanacaktır. Erzincan Askerî Lisesi'nin dokuzuncu smıfına geçen yıl öğrenci almamadığmdan hâlen 10. sınıftan 11. sınıfa geçenler Kuleli Lisesine nakledüeceklerdir. Bilindiği gibi, evvelce Bursa 1 şıklar Askerî Lisesi de Kuleli'ye katılmış idi. Kuleli hâlen Türkiyenin en büyük liselerinden biri haline gelmiştir. (Basm 17713) 8727 l LA N 1 Tahmini bedeli 10.000 lira olan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi telefon s a n t r a h için 24 Voltluk 200 amper saatli tam stasyoner 2 adet aküroülâtör yerine m o n te edilmesi şartiyle 4 Ağustos 1966 Perşembe günü saat 15.00 d e Rektörlükte açık eksiltme ile satın alınacaktır. 2 Muvakkat teminat 750. liradır. 3 Sözleşme. şartname, keşif hülâsası İstanbul Ü n i vcrsitesi Rektörlüğünde görülebilir. 4 Taliplerin 1966 yılında Ticaret Odasmda kayıtlı b u l u n d u k l a n n a . m u v a k k a t teminatı Üniversite S a y m a n lık Müdürlüğüne yatırdıklarma, akümülâtörlerin beş yılhk fabrika garantisine dair te!geleri eksiltme günü ibraz etmelert rica o l u n u r (Basın 17102) 8744 TEŞEKKÜR Cumartesl günü topraia verdtğımiz, ailemizin ouvuğıi k?ybı dolayısivle cenaze^ıne t"''?zat teşrif eden veya teleraf ve telefonla tazivette bulunan ıcten ve sıcak alâkalarını •»•:r?enılyen. akrabalanmıza, yakınlai)tnız ve dostlarımızın cumlesin» le'ekkür ve mlnnet'erlmizi mnarız. Ejt, Çocukları, Cumhuriyet 8729 ÖMER NAZMT TEZCAN'ın YARIN SAİDİ XURSI'\İN FAALİYETİ