03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT 1 Mayıs 1&66 CITMmjRÎYET J a m e s BondiHi • ••••••••••••••••••••••••••«••a•••••••••••••••••••••••••••*!* TEHLIKE Ç ;ji!iiHi;il!Niıııllüs..Hi^ Tiffany İFFANY JONES ••••••••••••••••••*•••••••••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••*•••••••*•••• ocuk, sarsıla sarsıla giden ara banın sert sediri üzerinde hophop sıçrarken: «Birazdan baba raı göreceğim!» diye düşünüyor du. Bu düşünceyle içi öylesine do lup taşıyordu ki nerdeyse bayıla caktı. Babasımn da ancak, parlak, sırmalı elbisesini hatırlıyordu, çün kü babası eve, izinden izine, pek se\Tek gelirdi. Gözlerini kapadı. kendini gene o pek sevdigi hülyasma bıraktı: Babası, masallardaki prenslerden çok daha büyük, çok daha gerçek olan babası, işte. karşısında, o ya man kılıcını sallaya sallaya dolaşıyordu. Babası, dünyadaki butün orduların komutanı olan babası! Kızcağız acı acı içini çekti. Ah! n'olurdu oğlan olsaydı da büyüyünce o da babasınınki gibi asker elbisesi giyebiiseydi! Araba. üstü körüklü bir araba. Madame Pontanier'nindi Kocasi Fransız ordusunun ileri gelen er zakçılarındandı. kadın Madrid'e onun yanına gidiyordu, yüreği el1 vermemist , biraz istenıiye istemiye de o!sa, lîadame Dupin'le kı zı Aurore'u da arabasına almıştı. Ona sorarsanız, çocuk daha dört yaşmda bile yoktu, uzun yola gelemezdi; Madame Dupin de karnı burnundaydı, yolda çocugunu düşürebilirdi. Yoia çıkarken yanına aldığı nane ruhunu kokladı. ürpere ürpere içine cekti. «İspanyol sınınnı geçtiğimizden beri» diye, öğrürür gibi konuştu. «Madrid'e benim büe gitmemin deülik olduğunu anladım. Anlasılan, kocam belki de ölmüştiir. İspanyollar kafpsını uçurmuşlardır. Vitoria'da duvduğıımuz o korkunç baberlere baksanıza!» Sophie Dupin. çekine çekine kızmdan yana bakarak: «Rica ederim, hammefendi!» diye k'.sık sesle haykırdı. Madame Fontanier oralı bile olmadı. «Madrid'in içinde ayaklanma olmuş!» diye anlatmaya başladı. «Sokaktarda kanl?r akıyormuç, Fransız kanları! İki taburu silip süpürmüşler! Kocacığmızın akıbetinden hiç korkmuyor musunuz. Sophie gene kızına tasayla bak tı ama, onun dalgın dalgın gülüm sediğini gördü, sevıı.aı nasıl oluyordu da şu kan dökmp hikâyesi hiçbirşey demiyordu. Evet, çocuklar böyleydi işte: Gerçek onlara hep oyun gibi gelirdi: hele Aurore'un ne dusündüğU hiç bilinemezdi. vaşma göre çok olgundu. Sophie: «Cberie...» (yavrum) diye, onu konuşturmaya çalıştı. Aurore hâlâ hülyadaydı. sevinçle gülümsedi: «Babam imparator mu?» Annesi onu hoşgörür gibi gülüm sedi. «A. işte bu çok önemli bir soru!» «Babam imparator. anne. ben biliyorum!» Sophie: «Peki, öyleyse, baban imparator» dedi. Sonra sesini daha tatlılaştırdı: «Senin. benim imparatonımuz.» «tmparator Napoleon o. an ne!» «Sen nasıl istersen, Aurore » Madame Fontanier Sophie Dupin'e kötü kötü şöyle bir baktı Ne biçim nocuk yetiştirmeydi bu1 Masallar Hayal. hep hayal! Ama Sophie'nin baska birçok bakımlar dan iyi bir anne olduğunu da bi lirdi: aradasırada öfkeden kendini kaybettiği olsa da, sertliği batmıvan. kendini savdırmasını bilen bir anneydi Madame Fontanier kızgıniığını di??rin!edi, yol arkadaşını şöyle bir baştan aşağı süzerek inceledi Sop hie Dupin modaya pek uygun gi vinmişti. giydigmi de kendine yakîjtırmasmı öyle bil'rdi ki gören tmoaratoriçe Josephine sanırd; Uusturuplu bir sorsro'la, tarihlerin olavların nabucak bir hesaplanma sı Sophie'nin vaşını ortaya koy muştu: Otuzbeş Otuzbeş yaş da yeniden çocuk dünvaya getirmek için belki biraz gecti Evet, otuzbeşindeydi ama, şu şrebe halivle bile gene de güzel di, hele dinlenirken yüzü pek gü zelleşiyordu. Kapkara parlak saçlarıyla solgun, \>arısaydam derisi pek çekici bir uyum meydana ge tiriyordu. Maurice Dunin'le evlenmeden önceki hayatı Uzerine tür lü şeyler anlatılırdı: Ordunun peşiden cepheden cepheye eidermiş. nikâhsız dünyaya gplmis bir çocu^11 varmış Ama. insan iyice bilmedikçe bu gibi söylentilere kulak İ STA N BU I A N K A RA CıTHiT konu ve resim: Ayhaı\Başoglu İLONA 623 Açılış 6.30 Günaydın 6 25 Açılış 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.03 Türküler 700 Köye haberler 7.05 Sobah 7.20 Sabrh melo. 7 45 Haberler müziği 7.25 Şarkılar 7.45 Ha8.00 İstımbulda bugün S 05 Bu berler 8.00 Ankarada bugün pazar sizinle 8.30 T. Halk müz. S 05 Türküler 8.20 Hafif müzik. din. istekleri 9.00 Çagımızın ka 8 50 Türk müz. din. istekleri dını 9 10 T. Sanat müz. din. is 9.20 ÇaŞımızm k?dını 9 30 Istcktekleri 9.40 Müzikii çocuk oyun leriniz mikrofonda 10.00 K. haberlan 10.00 K. haberler 10.05 ler 10.05 Müzikli çocuk oyunları Plaklar 10.30 Çocukların köşesi 10.25 Paznrdan pazara 11.05 Bu 11.00 Konscrvatmr konseıinin nak pazar U.35 Seyilen sarkılar len yavını 12.00 Yurdun • 5 l ~ li£5' DLE'^oteğlmizden «ecmeief.«, • • sesi, ı î ş r 12.30 Bahar şarkılarından bir demet istekleri 13.00 Haberler 13.15 13.00 Haberier 13.15 Çarll Bahçi Eyfelden müzik 13.35 Mediha Deorkeslrası 13.30 Reklâmlar 15.00 mlrkrrandan şarkılar 13.35 Hangi K. haberler 15.05 Kayıp mektup mesleği seçelim? 14.15 Reklâmlar larl 15.10 Onera konseri 15.50 15.15 Çeşitli müzik 15.30 StadTürküler 16.05 Gençlik saati yumlardaıı 16.55 K. haberler 16.20 PlâkUr 16.45 Ocak boşı 17.00 Ocak bası 17.23 İncesazdan 17.15 Üsküdar Musiki Cemiyeti Tahirbuselik faslı 17.55 K. ilânlar 17.40 Çocuklar için 17.55 K. ha 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler berler 18.00 Rklâmlar 19.00 19.30 Bedia Acartürkten türküler Haberler 19.30 Bahar Bayramın 19.45 Uykudan önce 19.50 K. dan izlemmlcr 19.45 K. ilânlar ilânlar 19 55 Ziya Taşkentten 19.50 Şarkılar 20.10 Bu hafta ^arkılar 20.15 Spor derglsi 20.25 20.30 $. Yüzbnşıoğlu ork. 20.45 Melodiler 20.40 Bu hafta 21.00 Anayasa ve bağımsız TKT 21.00 K. haberler 21.05 TRT üç yaşına K. haberler 21.05 TRT üç yasına basarken 22.05 K. konser 22 25 basnrkfn fözel program* 22.U0 Güler Gokselden şarkılar 22.45 Reklâmlar 22.45 Haberler 23.00 Haberler 23.00 Gece kon. 23.45 Gece kon. 24.00 Kapanış. Gece yarısma dogru 24.00 Kapanıç. tSTAKBL'L İ l RADYOSL' 14.55 Açıhş 15.00 TaUI içm ANKARA İL RADYOSU 15.30 Caz müziği 16.00 Hazar knn. 14.55 Açılış 1S.00 Bale müziği I7 0C Çay saati 17.30 Küçül: kon. lf.00 Dansa davot 18 30 15.45 Danslı çay 17.00 Pazar kon. 18.00 Bir solist, bir topluluk Haf>n ı io, 19.00 O',l :lı mcl.> ;P3i Akşam Son. 2U.15 Sizlcrle 1830 Akşam kon. 19.00 Haitanın beraber 21.00 Büyük oric tnmys solisti 19.30 Her hafta bir dilden lnn 22.00 İzahll caz rn\iz . 23 00 20.00 Ankarada bu hafta 21.00 Senfonik müz. 23.30 Da.ısa davet Mozayik 22.00 Caz müziği 23.00 2!.no Günümüzün şarkılar: 00 30 Gece kon. 24.00 Gece ve müzik 11.00 Kapanış. Gccenin seslenişi 1.00 Kapanış. k«hnl«r konSstf ir23*rC ftâ'ntar* "*Î223 Kr ilânia"''îf 30 Y. sesler asmaıııalıyaı, neie ıtaaının Kocası nın soylu kişi oluşu, orduda ö nemli bir mevkide bulunuşu göz önünde tutulunca. Madame Fontanier tatlı bir sesle Aurore'a: «Yavrum» dedi, «senin baban albay. Mareşal Murat' nın da vaveri. Mareşal Murat'yı imparator İspanya'yı almaya gön derdi.» Aurore çocuk diremşiyle: «İm parator benim babam!» diye üste ledi Madame Fontanier: «tşte!» diye söylendi «Ne söylesen boş!» Sophie şen bir kahkaha koyuverdi ama. kahkahası yanm kal dı: Araba birdenbire vana yattı sarsıntıyla durdu Aurore Madame Fontanier'nin kucagına kapaklan nııştı Sophie ise yerinde oturuyor du, Madame Fontanier onun karnına dogru bakarak: «Bir şey oimadı ya?» diye sorunca vüzünü bu rusturarak gülümsedi. tkisi de temkinli indiler Atlar yeri deşiyorlardı. arabacı da üzün tüyle ellerinı oğuşturuyordu Arabarun o alçak tekeılekleri yolda ki derin tekerlek ovuklanna sap lanmış kalmıştı Mad"me Fontanier: «Tuzağa düş tük!» diye sızlanmaya başladı «ts panvollar simdi Uzerimfee çullana caklar. öldürecekler bizi!» Aurore da arabadan aşağı atla mış, bir şey bekler gibi dörtbir yana bakınıyordu «İmDarator babam kurtarır bizi» dedi Sonra: «Bakın bakın!» e haykırd) Onlan kurtarmaya gelen ne tm parator Napoleon'du ne de Albay Dupin. Bir Fransız suvari subayıvdı selen Pek kibar bir tavırla eğilerek kendini tanıttı. Yüzbaşı Perrault'muş Kadınlann kim ol dujtunu ögrenince daha da kibar ca b'r daha eğildı Daha üç gün önre onların (cocalarıyîa görüş müş Savaşta ölmeleri şöyle dursun. sağlıkları da keyifleri de pek yerindeymis Madame Fontanier: «Peki . pekı ama. Madrid'deki avaklanma?» di ye kekeledi Ayaklanm8 bastmlmış. Evet cok can kavbı olmuş ama hanım efendiier Madrid'e vardıklarında ortalıâı dirlik düzenlik iç'nde bu lacaklarmış. Kork'acak hiçbirsev yokmuş YUzbaşı Perrault kızı kucağına aldı. Yavruoak bir sarayda vaşa manın zevkini tadacakmış Aurore buna pek sevinmişti Yüzbaşının elbisesi babasınınki gibi şata fatlı deâildi ama. gene de adamı yanagından öptü. kıraliçelerin ilti fat edişi gibi Yüzbaşmın askerleri arabayı saplandığı verden çıkanrlarken de adamın kucafmdan in medi Ondan sonraki mola vertne dofru yeniden yola koyuldular Sophie oek keyifliydi Usul usul ninni sövl'ivordıı Sonra kızına Yüzbaşı Perrault'un. Tanrı gönder miş gibi «yle birdenbire karşılarına . cılflvermesinin içyüzünü anlattıi trnparator vollamıs onu çün kü b'ütün imparator!ar bütün olacaklan, tannlar <;ibi önc^den bi lirlermiş. o da arabanm başına ne geıeceğm Dilınış Madane Fontanier: «Saçma.» diye söyendi. «Bu çocuk büyüyünce yasunturlu bir yalancı olur, ya da ıvet!. ya da romancı!» Sophie alçak sesle: «Bana sorar snn ikiside bir sapıya çıkar» dedi. Aurore: «Madrıd'de Dir saray... bu da dqru de»il mi?» diye sordu Sophie Madame Fontanier'ya nispet veir gibi gülümsedi. «Elbtte cherie.» Gerçektn de saraydı. eski tspanyol babauamnm sarayı Şimdi, Kıral lernando gibi başbakan da sürtriiıieyd! orası Mareşal Joachim (urat'nın karargâhı olmuştu. ; Albay l^urice Dupin yolcuları karşılaifeya dışarı kadar çıktı, karısıyl öpüştükten sonra kı^ını kapıpjucakladı Elbisesi eskiiinden dha da çok sırmalara boğulmuştı yada çocujîa öyle geldı Albay, k^ hâlâ kucağında. saraya doğruöne düştü, yol gösterdi Genıirnermer merdıvenler den v u k a r ı o n u n bölüğüne çıktılar P e r d e r çiçekli ipeklilerriendı. k o l t , | a r sırmalı kumaşlardan Kosoca vatak odalarından hirindeitı 2 1 nı yere bıraktı, sonra suç o a ğ] gibi bir tavırla eline beva^ , j r r a V şan tutuşturdu «Senin ^ yavrum Ona kar şı iyi davran Aurore, da^an düşer gibi: «Benim karn, a Ç t baba!» dedi. Babası: 'Biı};f|an güzel bir vemek yiveceSi: tam bir Tiiyafet!» dedi. sonra R bir sülümseyisle kariMna drindi «Sen pek akılhlık etmedin. Jphıe. b^vle uzun bir yolcıılusarıkmakla. vaktin bukadar vakl^n ls ,ken • Aurore bu t l e r i n annesinin şişen karnıvla.takında kendisine gelecek karde» ılgılj olduğunu biüyordu Pelftvi nalıılıyordu: Lucıe Teyze'sn bij «un annesi: «Şu ışkenoien bir kurtulaV!m, aene nrek. sııırp gıbi olu ruıii" demıştı S'Dhie. koca«n •cözlerıne fr şılık. yalancıktj boynu hükük bir tavır takır»nk «Senın yanında olmayı kıdime ödpv bildim« derli Son\ jhzlen öfkeden ate? saçar giboldu «îspanyol kariınlan çok Ejeldır. sen de be ni bu bakımda «iimdive kadar çok korkutmustifin» Maurice.» Maurice «YaHptnek kıskançlıktanmış. ödev ııveusnndan değil!» dive alay <i Aurore. beyalavşanı dalgın dalgın oksarke düşünüyordu: Yeni evleri Par|n Grange^Bateliere Caddesindl çatı ksfınrlan ne kadar da baaaşkaydı' Şimdi yazdi ama, kışırıu saravın içinde rüzgâr üfiinfc Bunun üzerine, aklına Pirtpki secen kı? geldi. Ondan dahcerisini düsünmekte güçlük rik Cok soguk bir kıştı ama, aiesi tandırı hep sıcacık bulunduıustu AYSE İLEÜLİ r î i$ SAATLRi Niğde Sağlık Okulu Müdürlügünden C 1ns 1 Ekmek K o v u n eti Azı Ço|u Muh.Bedeli Tutarı Kilo Kilo LiraKrs. LiraKrs. 35000 40000 A d e t 50 20000,00 4500 5000 Kilo 8 00 40.100,00 Muvakkat Teminatı Lira Krş. 1.500,00 3.000,00 Bütiin bunlar bende sofuk bir duş tesiri yaptı. Pista da gözle rini dergiye dikmiş bakıyordu, birden o Myfayı çekip çıkardı. Parça parça cdip masanın üstüne koydu. Ama çok geç kalmış Okulumuzun 1966 mali yılı ihtiyacı bulunan yukanda yazıh iki kalem gıda maddelerinin 17/5/1966 salı günü saat 15 te 2490 sayılı Kanun hükümleri gereğince kapah zarf suretiyle isteklılerine ihalesi yapılacaktır. Isteklilerin aynı gün ve saatte okul idaresine müracaatları ile teklif mektuplarının ihaleden iki saat önce Komisyon Başkanlığına vermeleri ve postadaki gecikmeler kabul edilmiyeceği ve şartnamenin mesai saatleri dahilinde okul idaresinde görülebileceği ilân olunur. Iv Sıra hesabı ödemeye gelsin de 5Ör. nasıl birbirlerini Itıyorlar bu işadamları (Basın: 12051/4732) tı. Aldırma, yazık ki üstesinden gelemiyoruz. Ye kısa bir süküttan sonra ilâve ettim; Sen hayatıma girdigindenberi, bu beykele karşı müthiş bir tiksinti duymaktayım. Böyle olmakla beraber biç bir zaman beni çok hırslandırmadı. Bn konuyu neden açıyor sun? Gereksiz, biliyornm. Fakat, gerçekten bu taeykel gibi miyim? Beni çıplak gördün söyle, sahiden ben böyle miyim? Saçma şeyler söyleme. Bununla beraber ne yapılabilir ki? Bu bir görüş meselesidir belki de, seni küçük düşürmeksiıin bunu nasıl sana anlatmalı? Şöyle ki: Sen bu güne dek başka bir adanıın ha.ratının bir süsii olmuşsnn. Eh! tşte, bundan böyle kendini bundan kurtarırken, bn heykel hikâyesi seni sadece güi dnrttr. Hakkın var. Artık bunn dü şünmeyelim. Gerçekten o gece bir daha bunn düşfinmedik. Çeviren: Handan SELÇUK Liberte köprüsünün yanında erken saatlerde Balaton gölün dnğn soruya da eevap vermearabayı durdurduğum zaman sa de uzun uzun yüzmüştük. Ken dim, eminim teeessüsü iylce lah at sabahın onuydu. Pista arka dimi genç, hafif ve motlu his rik olmuştu. Kocsm evde mıV daki küçük valizini aldı, sonra setmiştim. Sonra arabayı 130140 Evet, atölyevı temızlemek kapının tokmağına dayandı. Km. sür'atle sürmüştüm. Ne ka Eb, iyi dedi ve birden pat dar hızlı gidersek o kadar çabnk için içeri girdigim zaman kendıladı, kör şeytan... ayrılmak kor varacaktık gittiğimiz yere. Bir sini orada uyur buldum. Hertıalsokagın köşesinde durup ayrıl de gece çalışmak znrunda Kalkunç bir şey.. Cevap vermeksizin önâmdeki dıjımız zaman fistüme çSkecek mış olacak. Sonra da atöiyedeki bir noktaya gözlerimi dikmiş ba olan sıkıntıyı simdiden duyma divana kıvnlıp yatmış. Onn ört kıyordum. Çünkü kabahat ben ya baslamıştım. Herşey düşün liim, herhaldc oiid2 dinlenmek de değildi. Geri dönüp serseri dügüm gibi cereyan etmişti. l' için uzanmıştır d y e düşündüm. lifimize devam edebilirdik. Baş fak bir farkla ki, daha kötü ol F.lbiseleri üstündeydı ve oîleri kil Içindeydi. Tüzünüz ne kadar kente dönmeyi isteyen ben de ranştn düşündüğümden. ğildim, oydu. Az daha «ayrılma Tapacak bir şey var mıydı? iyi görünüyor, yanmışU. Ve çok yahm» diyecektim. Sonra redde Eve döndüm. Beni görfinee An güzelslniz. dilmekten korkarak vazgeçtim. Kafam öylesine doluydu ki nanın gözleri dört nçıldı. Arkıkompilimanlar öğleden sonra seni nasıl 50 sından ne kadar sevindi^ini bil Annya yaptığı için teşekkür edemedim. Sadece dirdi. rebilirim diye aordn. Tanrım! Eva siz mısıııiz? gülümsedim. Odama girdim. dal Nasıl mı? Bir yerde bulnşuDoğrnsunn isterseniz sizı bn Ka gın önüme bakıyordum. rut efer istersen. Tabiî isterim. Sana telefon dar çabuk gör»ceiimi sanmıyor Eve girdiğim zaman niyetim dum. Telgr>fı ildını* mı? hemen gidip Bence ile konuşmak edebilir miyim? tı. Şayet yalnız bnlursam diyor Hançi telgra»? Evden kımıldaraeak defi Kocanızın babanıza gönrter dum yapı'ması gereken şey buylim. Otomobilden inip uzaklaşın di|i telgrafı. Sizin orada oldugu du. Ama madem ki uyuyordu. ca dünya bana korknnc derece nuzn sanıyordu, ama » l ı de e eidip uyandıramazdım. Bana bir telgraf çekmişti. Pekiyi ama njde boş göründü. Bu geçen iki miıı dciildi... Aldınız mı? Anna'v? Beneenin neden bana den? îün bana çok eskiden beraber(Arkası var) mlşlz glbl gelmlftl. Sabahleyin telgraf çektigini formadım. 8or Malzeme Hurdat Satılacaktır ! Türkiye Demir ve Celik İşlekleri Genel Müdürlügünden: Karabükte tşletmelerimiz Deposunda bulunaPuhtellf malzeme hurdası kapalı teklif almmak suretiyle acaktır. Muvakkat teminat miktarı, teklif tutarmm yüzı^ udur. İsteklüer bu işe ait şartname ve mukavele pşini, a) Karabükte tşletmelerimiz Malzeme İkmrfüdürlüğünden, b) İstanbulda Karaköy Okçumusa caddesi r Eşret sokak No. 7 de Beyaz Han kat 12, c) Ankarada Ziya Gökalp caddesi Yüdız Han 1 defel Mümessillilderimizden, d) Adana, Samsun, Eskişehir, Bursa ve tzmii Demir Satış Depolarımız Şefliklerinden, e) tstanbul, Ankara. tzmir, Kayseri, Samsunaret ve Sanayi Odası Başkanhklanndan, bedelsiz olarak alabilirler. tsteklüerın şartname ve mukavele projesine ut Olarak hazırhyacaklan kapalı teklif mefctuplannı muvakl*rninatları ile birlikte en geç 16 Mayıs 1966 pazartesi 1 mesai saati sonuna kadar Karabükte tşletmelerimiz MuFat Servisine tevdi etmeleri şarttır. Postada vftki olacJecikmeler nazan itibara almmaz, Genel Müdüriüğümüz arttırma, eksiltme ve e kanununa tâbi olmayıp satışı yapıp yapmamakta veylediğine kısmen veya tamamen yapmakta serbesttir. (Basm: 12 4731) SÜMERBANK İZMIR BASMA SANAYİİ MÜESSESESİNDEN: Pamuk Telefi, Üstüpü, Metrelik, Parça Bez ve d;nıode Makineler ile Hurda Eşya satılacaktır. Sümerbank Izmir Basma Sanayii Müessesesinde aşağıda cins ve miktarları yazıh mallar şartnameye göre 10 Mayıs 1966 Salı günü saat 14 t e açık pazarhkla satılacaktır. Aynı gün muvakkat teminat saat 10'dan itibaren ahnmaya baçlanacaktır. Şartname ve mallar müessesemizde görülebilir. Müessesemiz malları satıp satmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. C i n si Miktarı Muvakkat teminat P a m u k telefi 133 Ton 10.000 Üstüpü 2.000 13 Metrelik bez fbasma altı astar) 10.000 80.000 metre muhtelif 14.000 mt. 38.3 Ton 10.000 P a r ç a bez 2.000 18 kalem Muhtelif hurda 2.000 4 kalem Demode makineler Y e ku n 36.000 (Basın: 1 1589 12205/4737)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle