16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PUSTİKBOYAIARINI ISRARLA ARAYINIZ EMSALSİZDİR umhuriyet KURUCUSü rUNUS NADİ 42. yıl soyı 14950 Telgraf ve raektup adreâ: Cumhuriyet tstanbul Posta Kutusu: Istanbul No. 248 Telefonlar: 2 2 4 2 9 0 3 2 4 2 8 6 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 9 8 2 2 4 2 « Pazortesi 14 Mart 1966 ÖKSÜRÜK*ŞURUBU Cevdet Sunay MECLIS ÇALIŞMAYA bugün Senatör YENIDEN B AŞLIYOR seçilecek Ankara (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Cemal Gürlel'ın eski özel doktoru Reşat Yaşat, ozel doktorluktan ayıılmadan önce, Gürsel'in hastahğı hakkında bir rapor verdiğini ve «çalışamaz» durumda olduğuna değindiğini açıklamıştır. Dr. Yaşat gazetemıze verdiği . demeçte «özel doktorluktan ay I Tilışımdan bir süre öncesine ka ' dar Gürsel'de hafif belirtili (be ı yin damarları sertliği) oldnğn I nu, birkaç defa rapornmda be • I lirtmiştim. Bn hastalığın fizik . Srazı aşikâr olduğu gibi, hafif I de olsa, ruhî ârazı da kendisini I göstermeye başlamıstı. Ba mü . şahedemi bazı misaller vererek sıhhî durumu gösteren deftere I yazdun» demiştir. Kavgaları durdurmak için bir hafta tatil edilmişti r Sunay Senatoda yemin edinceye kadar Gn. Kurmay Başkanlığı görevinde kalıyor "Çnlışamuz durumda olduğunu bir süre önce bellrlmişlim» Değişiklik YOK ANKARA (a.a.) Washington'dan alınan habere göre, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in sağhk durumunda bir değişiklik olmamıstır. Cumhurbaşkanlığı Başdoktoru Prof. Lutfi Vural, Gürsel'e dün 500 gram kan nakli yapddığını, mahallî saatle 12 den itibaDr. Yaşat'm Gürsel'in hastahğı ren mide sondası ile besin ve «çahşamaz» durumda oldumaddeleri verilmeye başğunu belirten raporu hakkında I 1 rtığuıi bildirnriftir. Prof. Vural aynca, şu « Bir kaç gündenberi, Amerl tamamlayıcı bilgiyi verkada Cumhurbaskanı Cemal Gürsel'in tedavisi ile meşgnl omiştir: lan arkadaşım Dr. Lutfi Vuralın «Kan basıncını normal bir gazetede yayınlanan yazılaseviyede tutmak için darını okuyorum. Peşinen şunu tekrarlaraak isterim ki, sayın mar içi ilâç ve servımlara Gürsel'in gerek Amerikaya gi • devam edilmektedir. Budişinden evvel, gerek orada bugün hipotermiye daha az lunduklan ve nihayet ağır bir safhaya giren hastalıkları. zamamüracaat edilmiştir.> nında konnşmayı yersiz ve faydasız görmekteydim. Her gün, muhatab olduğnmuz bir takım goruları cevaplandırmayı nygun bulmuyordum. Gürselin Amerikaya gidislerinden bir müddet önce ayak bnrkulması şeklinde tebliğ edilen hastalıklannın da yeni bir beyin damanna bağlı rahatsızlık olup olmadığı; eğer, yeni bir beyin damarı tıkanması bahis konusu ise hastanın mntlak istirahate tâbi tntulmadan şehir içinde dolaştırılmasının ve Amerikaya gidişlerinin vahim dnrum alan bugünkü hallerini yaratmakta etkili olup olmadığı hususlannın tahlil ve münakasasını şu anda dahi yapmanın faydasıı aldnğuna inanı ı yomm. GURSEL'in Gürsel'in özel Doktoru YAŞAT: DURUNIU M ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkanı OrgeSunay'ın Cumhurbaşkanlığı Kontenjanrndan se natör seçildiği bugün Cumhurbaşkanlığınca resmen açıklanacaktır Hâlen Amerika'da tedavi edilen Cumhurbaşkam Cemal Gürsel'in görev yapamayacağımn kesinlikle tesbıt edilmesı için de çalışmalar yapılmaktadır. Bu işlemin tamamlanması içm Türkiye'den bir Doktorlar Heyetınin Amerika'ya gönderilmesi yolunda bazı teşebbuslere girilmıştir. Bu arada, Gürsel'in tedavi maksadıyla Amerikaya gönderilmesine karar veren doktorlardan bazılanna A merika'ya giderek Gürsel hakkında son bir rapor daha vermelert içuı doktor tavsiyesinde bulunmalan istenmiş fakat bir netice almamamıştır Dığer taraftan, gerek Turkiyeden gidecek doktorlann veya Amerikadaki doktorların kesin şekilde Gürsel için »çalrşamaz» raporu vermelerinden sonra boşalacak olan Cumhurbaşkanlığına Cevdet Sunay bütün partilerce «tek aday» gösterilecektir. Sunay, bütün bu işlemlerm tamamlanmasına kadar senatör seçilmiş olmasına ragraen Genel Kurmay Başkanlığı görevinden aynlmayacaktır. Sunay, Cumhurbaşkanlığı mflkamının kesinlikle boşalmasındaıT sonra Senatoya gelerek yemin edecek bilâhare de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktır. illet Meclisi bir haltalık tatılden sonra bugün saat 14^0'da toplaaacaktır. Meclis gündeminde CHP"nın, Damştay kararlannın uygulanmaması ile ilgih olarak hükumet aleyhine verdiği gensoru önergesi TC diğer genel görüşme önergeleri bulunmaktadır. Aynca Millet Partisi Genel Baş karu Osman Bolükbaşı taralından verilmis olan ve «seçünlere gidilraesini» ön gören önerge gün demde yer almıştır. Başkanlık Divanının sunuşlan arasında bulunan bu konuların gorüşülmesi bitirilirse seçim kanunu tasarısınm görüşülmesine geçilecektir. BUindigi gibi Millet Meclisi geçen hafta sonunda kan dokülmesıyle sonuçlanan kavgah bir oturumdan sonra bir hafıalık tâtıle girme karan almıştı. G enel Kurmay neral Cevdet T. Feyzioğln Muhaiefetin tutumu Prof. Feyzioğlu: Ger.çeği söylemek Fakat, sayın Vural, gazetelerde çıkan yazılannda sayın Gürsel'e «Çalışamaz» diye bir rapor verdl^nT hakkında" dösyâlannda hiçbir kayda ve hattâ imâya dahi rastlamadıklannı bildiriyor. Ben, şu âna kadar Gürselin hastalıklannın son teşhis ve safahatının içyüzü hakkında hiçbir b«yan ve mutalâada bulunmadım. Bugun ise gerçekler karşısında hakikatleri biraz olsun söylemekte fayda mulâhaza etmekteyim. Yazılarımın dosyadan kaybolabileceğine ımkân ve ihtimal vermiyorum. Olsa olsa, raporlarımın okunamamış olması düşunülebilir. Muhalefet, Seçırn Kanununu değistiren tasanmn kanunlasmaması için birleşmiş bulunmaktadır. Muhalefetteki beş partinin sözcüleri, parlâmento fcurallannın sağladığı bütün haklardan yararlanarak seçım tasansmın kanunlaşmasını engellemeye çalısacaklarını beUrtmişlerdir. Bu konuda hazırlık yapan beş pertf, «BSftnnın görilşülmesfai goclktirmek Uzere cesitli konularda önerge vermişlerdir. İktidar «Hukuk Devleti» esasını kavramamıştır 1 İktidann tutumu İktidar çevrelerinde ise Seçim Tasansının kanunlaşması bir prestij meselesi halini almıştır. Başbakan Demirel bundan birkaç gün önce verdiği demeçte, «tasan mntlaka kanunlaşacaktır» demıştir. AP yöneticileri bu konuda «millete söz vermiş olduklannı» sık sık tekrarlamaktadır. İMZA TÖRENİ İsmet İnönü yeni partiler kanunu gereğuıce onceki gün CHP ye «yeniden» kaydolmuştu. Resimde, Çankaya üçesindeki imza töreni görülüyor. ünün İktidann Elinde " Durumu yazmış ve bildirmiştim „ Dört yıla yakın bir zaman danberi geceli günduzlü ıyı ve fena günleri bir arada geçlrmis bir hekım sıfatiyle elbette muşahedelerim değer taşıyacaktır. Filhakika, sağlıklan hususunda da şahs! görüs ve müşahedelerimi müsbet veya menfî tarafları ile aynen aksettırmeye çalıştım. Bu, esasen hekimliğin en tabiî bir icabıdır. Vazifemden ayrılışımdan bir kaç ay evvel sayın Gürsel'de hafif belirtili cerebroscloros (beyin damarları sertliği) olduğunu bir kaç defa yazılanmda belirtmiştim. Filhakika, bu hastalığın fizik ârazı aşikâr olduğu gibi, ruhî ârazı da (hafif de. olsa) kendisini gdstermeye başlamıstı. Ve, bu müşahedem, bazı misaller verilmek suretiyle sayın Gürsel'in gıhhî durumunu belirten defter» defaatla yazılmıştı. Hattâ, bu hastalı.»!11 ileriki günlerde artabilip, bazı komplikasyonlar dâvet edebileceği düşünce ve endişesiyle durumu bazı ilgililere şifahen de bildirmiştim.» m CKMP nin kurulus yılı kutlandı Ankara (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Gürsel'in hastahğı dolayısiyle geri bırakılan CKMP nin kuruluş yüı toplantısı dün gece Turan Lokantasında yapılmıştır. Bu vesileyle Başkente gelmis o~ lan îl Başkanları ile senatörler, milletvekilleri, Genel Kurul üyeleri, kadm ve gençlik kollan Genel Başkanları, dün saat 13.30 da Genel Başkan Alpaslan Türkeş'in başkanlığında bir toplantı yapmıslar, iç ve dış meseleleri gözden ge çirmişlerdir. konferansı Bugün başhyacak ve devam edecek olan Millet Meclisi toplantıları son bir ay içinde pek tatsızlaşan ve rejimi tehlikeli noktaya gittikçe yaklastıran siyasî çatısmalan tekrar normal yörüngesine oturtabilecek midir? Bütün gözler şimdi parlamentonun üzerine çevrilmiş bulunuyor ve macera heveslileri hariç, herkes iyi içaretlerin oradan gelmesini bekliyor. Gerçekten martın ilk baftasını çok kötii geçirdik. Rejimin içinden, rejimin fistüne fırlayan partiler savaşı, iktidar idarecilerinin, bütün uyarmalara rağmen, beceriksiz davranıslan, Meclis içinde çıkan kavgalar, sokaklarda çadır tiyatrosu ilânlarına benzer beyannaraelerin dağıtılması memleketi bir keşmekeşin içine itmiştir. Ba keşmekeş içinde vatandaş yannından haklı olarak endişe dnymaktadır. Bir fanatik akım solda da, sağda da alıp yürümüstür. Bu anlayışın açısından bakılırsa Türkiyede demokratik savaş partiler arasında değil, sanki Atnerikan uşaklariyle Bns uşaklan arasında cereyan ediyor. Karşılıklı yayınlanan ve sağlam oisun diye ordunun da adının karıştınldığı beyannamelerde dış uydulng» göre teşekkül ettirilmek istenen suni kamplar birbirlerinin kanını iemeğe abdetmiş gibidirler. Demokratik ortamın fikir plânında kalması gereken tez antitez çarpısması bir yandan zafer kazanmayı hayal eden 31 Mart özlemcilerinin, öte yandan sonunda nereye gitrnek istedikleri bilinmeyen ihtilâlci unsurlann kışkırtmalariyle dejenere edilmiş, fanatiklerin pesin yargılan bemen bütün davranışlara hâkim olmuştor. Bugün karma ekonomi düzeninde Anayasa teminatına göre çahşan bir namuslu iş adaraı, bir sanayici Amerikan uydulugnnun satüıklığın, hattâ C.t.A. usaklığının damgası altındadır. Buna karşıük kalkınmak için gerekli reformlann yapılmasını isteyen ve yine Anayasanın öngbrdüğü sosyal devlet dfizenini savnnanlar bile komünisttir, Rus nşağıdır. özgürlük düzeninde serbestçe tartısılması gereken fikir akımlarını maalesef böylesine asagılık, böylesine ntandıncı bir yola soktnk ve bn yolda bızla ilerliyoruz. Ve işin garibi, çıkmıyacagını blle bile, uyarmalara, dünyadaki degişikliklere, aı gtlişmiş ülkflerde demokrasilerin kendi kendilerini yitinneleri olaylanna aldırmadan ilerliyoruz. Aksine, taribten ve bugünden örnekler verilerek yapılan uyarmalar, siyasî hayatımıza çöreklenen yobaz görüşün etkisiyle bir ihtilâl kıskırtıcılığı olarak kabul ediliyor. Tıpkı bir Paranuvayak'ın her söylenenin altında «düşmanlık» araması gibi.. Oysa bn siyasî akıl hastalarınm idrâk edemediği şndnr : Bir memlekette demokratik düzene bağlı olmak, özgürlük dflzenine bafh olraakla o düzeni devam ettirici davranıslan göstermek, birbirinden ayrılamaz. Açıkcası, sözde kalan bağhlık, demokrasinin ne bugününü, ne de yarınını garanti eder. Aldatmaca davranıslann, özgürlüğün sadece bir azınlıfa tanınıp sürdürülmesi sökmemiştir, sökemez. tste gösterilen teblike bnradadır; uyarmalar da, alısmağa çalıştığımız Batılı bayat tanından bir patlamayla aynlmamamız için yapılmaktadır. Bu uyarmalar elbette dengeyi kurmak ve deraokrasiyi bütün kurallariyle işletmek sornmluluğunu yüklenmiş iktidara öncelikle yapılacak. Elbette iktidann beceriksizliğine, çesitli tahriklerle olaylar karsısındaki şaşkınlığına, şaşkınlık yüzünden demokrasiyi tehlikeli yola sokan davranışlanna isaret edilecek. Zira olaylan, örnekleri ortaya kovarak yapılan uyarmalardır demokratik düzene, Anayasaya bağhlığın göstergesi.. Toksa, her tenkidin karşısında nara atmak, her iyi niyetin altında karıştmcılık aramak değil.. Tarın başhyacak olan Meclis toplantılarında samimî dileğimiz, İktidar partisi AJVyi, birtakım siyaset hastaları yüzünden girdiği ba çıkmaz yoldan dönmeğe kararlı gönnektir. Eğer iktidar partisi Meclisteki davranısiyle bu örneçi verebilirse hem yürütme organlan şaşkınca tutumlanndan kurtulurlar, hem çeşitll tahriklerle sokağa dökülmek istidadını göstercn siyasî savas, tekrar normal sınırları içine girer ve ddlayısiyle halk, kahredici huzurauılnktan kurtulur. "AÇKALMAHÜRRİYETİ HÜRRİYET DE6İLDİR» ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Prof. Muammer Aksoy 27 Mayıs Derneği tarafından önceki gün Dü Tarih Coğrafya Fakültesi Konferans salonunda düzenlenen «Türkiyede Demokrasinin Âkıbeti» »dlı konferansında: «içinde bnlnndnğnmnz buhranı inkâr edebilmeğe imkân yoktur. Tehlike bellriyor. Sebep, Anayasanın rahuyla nygulanmamasıdır. Buhranı atlatacak tedbir alınmazsa aonm ne olnr? Her halde demokrasiye yazık olurj demiştir. Niye akıbet? Prof. Aksoy kalabalık bir dinleyici kitlesi tarafından izlenen konferansıua niçin «Demokrasinin Âkıbeti» başlığını seçtiğini şöyle anlatmıştır: «Âkıbet tehUkeyi ifade eden bir kelimedir. Demokrasi bnhran ve tehlike karşısındadır demek istedim. Bir varlığı sevenler onu korumak için harekete geçerler.ben de bu görevimi yerlne getiriyornm. Demokrasinin âkıbeti Türk toplumunun kaderini de tâyin edecektir.» Demokrasiyi kısaca tanımlayan Prof. Aksoy seçimlerin tek başına demokrasinin varhğma işaret etmiyeceğini, Hitlerin de se çimle iş başına geçmiş olduğunu söylemış, «Fikir hürriyeti yoksa o memlekette seçim bir sonnç sağlamaz. özçürlüklerin ıağlanmadıgi bir toplumda demokrasi aldatıeı sahte bir demokrasi olur.» demiştir Arkası Sa. ?, 811. 6 da pUD MUlet Meclisi . Grup »ftr Başkan' vekili Prof. Turhan Feyzioğlu dün, Lozan Kulüp'te «Son yıllann bazı siyasi ve iktisadi gelifmeleri» konusunda bir konuşma yapmış ve «Bngün isbasında olan zihniyetın, demokratik bir hukuk devletinin esaslarını tam kavramamıs olduğu görülmektedir» demiştir Feyzioğlu, CHP ile bugünkü iktidar arasındaki belli başlı gorüş ayrıhklannı behrtmış ve «unlan söylemıştır : « Bugünkü iktidarla siyasi ve iktisadi alanda esaslı görüş farklarımız vardır. Oy çoğunlnğunun iktidara âdeta sınırsız yetMilletvekili Muzaffer Karan'ın kiler verdiğini sanmak, hukuk Türkiye îşçi Partisinden istifa etdevleti ilkeleriyle bağdasamaz. tikten sonra verdiği demeçle Ugitktidarm plân ve ekonomik kalli olarak TIP Genel Sekreterliğı kınma ile ilgili görüsleri de yurt bildiri yayınlayarak Karan'ın iddigerçeklerine aykırıdır. alanna cevap vermiştir. Bildirinin Demokraside her kuvvet sınırmetni şöyledir: lıdır. Bir hükumet veya Meclis «Muzaffer Karan'ın Partiden istifası bu çeşit istifaların ne bi çoğunluğu milleti yalnız kendisinin temsil ettiği zehabına kapırincisi, ne de sonuncusudur. îstiUrsa rejimi temellerinden sarsar. fanın, Türkiye lşçi Partisi üzerinAnayasava göre doğrudan doğdeki baskılann arttığı, tertiplerin ruya millet adına yargı bakkım yapıldığı günlere rastlaması da aynca dikkat çekicidir. kullanan mahkemeler de vardır. Millet adına hüküm veren bn Dünyanın her yerinde toplumcu mahkemelerin kararlanna hühareketi baltalamak için partilerin içine adam sokulmuş ve bu a kumetler de, Meclisler de boyun eşmeye mecbnrdnr. damlar tıpkı Muzaffer Karan'ınkine benzer gerekçelerle zamanında Çıkar yol partilerden istifa etmişler, hattâ daha kötii işler de yapmışlardır. Anayasa hür ve demokratik seTürkiye lşçi Partisi, program ve çimi kabul ettigi gibi, devletin tüzüğündeki demokratik esaslara lâik ve sosyal bir hukuk devleti ilmî bir tahlil sonunda gelmiş buolduğunu da belirtmektedir. Aiunduğu için, bu ilkelere içtenliknayasanın bir ilkesini görüp öle bağlı ve saygıhdır ve bunu tu teki ilkelerine sırt çeviren bir tum ve davranışlanyla isbat etzihniyet. Türkiye için ve demokmiştir. ratik rejim için, ciddî bir tehlitstifa mektubunda Partiyi progkedir. Çıkar yol, Anayasaya bfi Arkası Sa. 7. Sü. 5 de tünü ile saygı göstermektir.» TiP, Karan'ın isfifasıyla ilgili bildiri yayıniadı Sukarno'nun nezarete alındığı söyleniyor Singapur, (a^.) Diplomatik kaynaklardan bıldirildığine göre, Başkan Sukarno ve Bakanlarmdan bir kısmı Bogor Saraymda suvari birliklerinin nezareti altında bulunmaktadır. Endonezya' nın eski Dışişleri Bakanı Subandrio ve sayılan 20 civarmda olan bazı siyasi şahsiyetler tevkif edilmiştir. Bogor'a giden bütün yolları seçme birlikler kontrol altında tutmaktadır. Yine aynı kaynaklar, General Nasutyon'un Cakarta'j'a döndügü nü büdirmekte ve kurulmakta olan yeni kabineye gireceğini tah min etmektedirler. Bundan başka, Sukarno'nun geçen ay görevin den uzaklaştırmış olduğu Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Martadinata da yeniden bu göreve getirilmiştir. CAKARTA'DA DURUM SAKİN Diğer taraftan bUdirildiğine göre, Endonezya başkentinde başkanlık yetkilerinin Sukarno'dan Silâhlı Kuvvetler Başkomnt»m Snharto'ya devredilmesinden Atkaa 8a. T, Stt. 4 d > * AP Senato seçimlerine hazırlanıyor Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Partisi Genel Merkezi Senato seçimlerinin yaklaşması münasebetiyle genis bir seçim propagandası kampanyasına hazırlanmaktadır. Genel Başkan vekili ve Propaganda Başkanı Taiât Asal bu AHMET DALLI'NIN MiLLETVEKİLLİĞiNDEN VE AP'DEN AYRILDIGI SÖYLENiYOR Prof. Feyzioğlu, daha sonra CHP'nin karma ekonomi anlayışı ile A.P. ve T.l.P.'nin görüşlerini de karşüastırmış ve «Türkiyede özel teşebbüse dayanarak kalkınma bir hayal olmağa mahkum dnr. Son yılda böyle bir hayalin peşine düşenler iktidara gelebilmişlerdir, fakat bn yoldan ekonomik kalkmma dâvamızı çözemiyeceklerdir» demiştir. ANITA EKBERG • ISTANBULA GELİYOR îsveç asıllı sınema yıldızı' Anıta Ekberg muhtemelen yann şehrimize gelecektır. «Süveyş Esrarı» adh fılmi çevirmek üzere Istanbula gel mis bulunan Rick Van Nutter, karısı Anita Ekberg ile evlenme yıldör.ümlerir.i Türkiyede kutluyacaklannı töylemişür. Temsilciler Meclisi Ecvet GÜREStN I Dün sabah toplanan Adalet Partisi Temsilciler Meclisi, Siyasi Partiler Kanununa göre yeniden düzeni enmesi gereken parti tüzüğü üzerindeki çalısmalarma devam etmiştir. Dünkü toplantıda aynca, parti muhasebe tüzüğünü hazırlayan ko mlsyonun raporu uzerind* d« çalifilnuftır. Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) AP Ankara Milletvekili ve AP Genel İdare Kurulu üyesi Ahmet Dallı'nm mmetvekilliğinden ve AP den istifa ettiği yakınlarınca açıklanmış, ancak kesin durum hakkında DaDı'dan bilgi alınamamıstır. Dallı'ya yakın çevreler, hoşnutsuzluğunu belirten Dallı'nm kanlı olaylardan sonra gerek milletvekilliğinden, gerekse AP den istifa ett^ine dair ilgililere mektup gönderdiğini, ancak bu istifa mektubunun işleme konulmadığını ve engel olmak. için kesif bir faaliyete geçüdiğinl beUrtmişlerdlr. TEMSİLCİLER MECLİSİNE GELMEDt öte yandan Dallı, AP Temsilciler Meclisi toplantısı ile dün geceki AP Genel İdare Kurulu toplantısına da katılmamıştar. AP Genel Başkan Vekillerinden Talât Asal, lstifadan haberi olmadığını söylemiş, Dallı'nm Temsilciler Meclisi toplantısına katıhnadığına gerekçe olarak da «toplantı tamamen teknik bir toplantıydı. Birçok Genel 1dare Kurulu üyesi de katılmadij» demiştir. Hfilen Istanbul'da bulunan Ahmet Dallı'nm lstifasının kesin olup olmadığı veya istifasının kabul edlllp edflmedigi öğrenüememistir. Sanatgılar AP Hiikumetini protesto etti Türk Yazar ve Sanatçılan dün yayınladıklan bildiride «AP iktldarının son günlerde, özellikle sa natçılara ve yazarlara karşı girişmiş olduğu basta hareketini» protesto etmişlerdlr. 102 Imzalı büdirids özetle söy1« denilmektedir: «Ünlü şalrler, dünya çapında fin yapmış yazarlar, halkımızm gerçek ve soylu sesinin tâ kendisi olan saz şairlerimiz, tanınmış sanatçı ve aydınlar, yıUarca kullanıla kullanıla artık inandıncıhğım kaybetmiş ve gerçek >üzünü açığa vurmuş olan yıldırma ve kara çalma metodlanyla sustu rulmak istenmektedir.»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle