Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BAHtPEDORT 27 Şubat 1966 uurmıukf •xr.:x::::::::: « J İ l l l l i e S DUIIII tukv^ta Müfidt Tumu de ıçlermden komışarak, kahn bezlere sanlı »ilâhlan çuKISIM (I) vallara doldurdular. cŞÜŞÜ.. ŞÜŞU..» Ahmet, çukurdaki hasırları tek «Şuşu.. şuşu..» meleyerek, ağzmdakı son tukrucŞuşıi.. şuşu..» ğu kulur yerıne, yere savutdu. Üçuncü ıslık duyulur duyul Saçlarını dağıtırcasına sallayamaz, çakıl taşları obarca hışır rak; «tamam» ışaretini verirken dadı; Bir kaç adım otedekı ita omuzunu, «haydı, çabuk gıtmelıraltılar ıslığın geldıği yöne ko yız» dercesıne çekıştıren arkadaşşundular» larına, heyecanla elinin tersini Ortalık zifir karanlıktı.. Bırbır gostererek; lerinin sade gozlerındeki pırıltı«Koşun, ben size yetişirim» deyı goren altı genç adam, dudak di. larını ısırarak yere kapandılar. Dığerleri onu zorlamak için bir Burunlarını toprağa sokarca su an daha kaybettiler. Birden, taşrunmeğe, can havlıyle iJerleme ları kırarcasına koşmağa başladığe koyuldular.. lar. Birden, hışırtı durdu; BaşlarıAhmet arkadaşlarının ayak ses nı kaldırarak, çomeldıler. Içle lermı heyecanla dinledı. Sonra, rindekı buyuk gurultuyü sustur derın bır nefes aldı; Artık yalnız mak ısteğındeydı, tümü.. Fakat, dı.. yaşamada yapayalnızdı.. Bu hiçbiri konuşamıyordu bu kez; kaç saat oncekı ustun gucu yıtırseslerini duşmanın duymaması i mış, aslanlaşmış pençelerı yana çin, iradelerini kullanmak zorun duşmu«tu. Terli ellenni büyük luğundaydılar.. bir çabayla yuzunde gezdırdi. Bır Mavi gdzlu, iri yarı genç, elini çocuk gibi, anasını kaybetmış, sç kocaman sıvri taşa bastırdı. Duy hktan ölmekte olan bir çocuk giduğu acıya aldırmadan, açıkta bi, hüngur hüngur ağlamağa baş kalan son elını var gucüyle sal ladı; Anasının memestni isteyen ladı. Dudaklanna acı bır sevincin bir çocuk gibi ağlamakla beraber, donuk gulümseyişi yayıldı!. bir çocuV değiidi. Sadece hıçkırEsmer, kuzgun saçlı genç onun mıyor, kekelemıyor, aynı kezde kadar sabırlı değiidi; sevincini konuşuyordu. Ama konuştuklarıgizleyemeden vahşi bır kahkaha nı duşünmeden sıralayan bir çoatarak, iki kolunu birden hava cuğa benzıyordu, yinede; landırdı.. lAnamı, ninemi, oğlumu öldur Diğerleri onu susturmağa yeltenmeden bir adım öna atıldılar. duler.. Karımı kaçırdılar.. KorkBırçok parmak birbırine karıştı. ma Ayşem yetişirim.. Seni kaçırı Arkalarmdaki çuvalları bir hızı yorlar mı ha? Namussuzun Gada çozerek tabanlannın altına al vuruna gdstereceğim anyayı.. Va> dılar.Bir hazine çıkartmaktay Gâvur oğlusu, vay!» Son sozü »öyler, söylemez kafamışlar gibi, sonsuz bir heyecanla kırmızı toprağı kazmağa baş sı büyük bir kişi gibi içlemeğe başladı; Bırkaç dakikadır haykıladılar. Insan gücünun boylesi gorünür rarak kapattığı çukuru, lri taban seylerden değiidi; duygusal acı larıyle bır buldozer gıbı ezerek, lar insanlara birer aslan kudreti tavşan çeviklığıyle koşundu. Son vermışti, sankil Kurşun yemış bır zıplayışla arkadaşlarının yabir aslanın hemen yere yıkılma nına atladı. yıpta, var gücunü düşmanına gos Köy yolu daracık ve son derece termek isteyiji gıbi.. Gençler, elle bozuktu. Zeytin ağaçlarmın tıkarindeki yaralara aldırmadan gıt dığı donemeçlerde, sık sık fren tikçe derinleşen çukura daha bü yapıyorlar, sonra birden, bambaş yuk vuruşlar indiriyorlardı. ka bir yola çıkıyorlardı. Gozleri Vahşî kahkaha titrek bir ıshğa ağarmak üzere olan gecede ve gok dondu; beşı birden kazmalarım yuzundeydı; Bır kez evvel bu bırakıp, koştular. Alnından kız Gâvur koyunden uzaklaşmak isgın terler akan Ahmedı sarsarca tıyorlardı.. dokulen kanların deh şetıne son vermeliydıler.. sına kucakladılar. Içlerındeki ayaklanış yalnız duş Bu aşırı sevinç kısa bır sure surdu; başlar dıkleşti, burun de mana değıl, insanlığa ve kendı lıkleri bir duşman varlığını sez benliklerıneydı; Öldürmek, Almek isterce açılıp, kapandı, bir lahın var ettiğıni yok etmek ben bırlerınm üstunden /ıplayarak lıklerıne yerleşen ınançlarıda yok hâlâ gulmekte olan Ahmedın açtı etmek demekti; Muslümanhk, in•an varlığına kıymet veren, kögı çukura atladılar. Aradıklannı ilk bulan ömer tu lezileri (hisleri) terbiye edeoldu; silâhlardan birkaçını yük rek, sabır ve cesaretle yaşamağı lenerek, bağrına basarken, onla oğreten bir inançtı. Ne çarekı, nn varlığına inanmamış gibi için, duygusal acılar, terbiye ve sabır kabınj taşırmıştı. Insanlar birer için söylendi; « Allahım! Sana yalvarmıj hayvan seviyesine inmışti; Yavtım.. bunlara sonsuzluğa dek el Ttısu memesinden çekilip alınan sürmeyelim, bize yardım et diye bir kedi, nasü karşıundakint tır yalvarmıştım.. Yinede çükürler malarsa, insanlarda yavrularını olsun.. Bize akıl verdiğin için sü alanları tırmalamak istiyorlardı. Yok edilmeğe karsı duyulan dikürler olsun!» AY FATİHİ 1 Zthra ERKİN Nimbüs !•••••••••••• TIFFAMY JONES •p^^B ^ B •*> ^ ^ ^V1* • ^1 ^B^ ıB • • • • ^B^H H ^ | ^•^H ııııiMiıımıımııııılNMiııııııım"Tt"*T*"f •ffıırTinıı'iıııııuııııııııııııınııııııııııııııiM ıııırîT"***** •••••••••••*••••••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••• • • • • • • • * • • • • • • • • • • > • • • • • • • • • • • • • • • * •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • . Y ÇU UA.VUJVA, Uİ.VLÜ \ renme sezısi, benlıklen sendele mıştı. Ahmetse, ölülerinl bıle göm tiyor, özgürlüklennın alınmak ü meden ateşe atılmıştı. Çaresizdt; zere olduğunu izleyenler, kötü onun delik deşik evine gideceklersezılerinin iradesine gırıyorlardı.. di. Tarladaki ıkl gâvurun silâhlı Sıyah araba daracık yollardan ellerini koparan, tırnaklariyle topsuzuldü. Birden, buyuk bir cad rağı kazan Ahmet değil miydl? deye çıktılar. Sılâhlar kulakları Onun korkusuzluğu etrafindairlietırmalamağa başlamıştı. Ömer, re baş eğdirtecek kadar büyüktU. yırtık tabanlı pabuçlarıyle peda Emrıne girmeleri gerekti. Onlerıne çıkan bır virajdan aapla basarken bır ağızdan bağırdıtılar, kuçuk evin bahçesinden loelar; «Bas gaza.. daha kuvvetli bas.. rıye gırdıler. Osman, kapı eşiğindeld ölülerl İlk donemeçte ıneceğız.» Ömer eşsiz bir hamle yaptı. Ba gormemek için, çuvallan gözlerinın önüne kaldırarak, koşarcasına şını arkaya çevirmeksızın; ıçeriye daldı. ömer, arabayı bir «Tamam, dedi; çıkacaklar ha köşeye sakladıktan sonra, Ahmezır olsun, Ahmetle, ben kalaca dın peşisıra yurudü. ğım.» Boğuk bır ses onun sözunü Ahmet, bakmaya ara bulamadığı kesti; ölulerine yanaşırken, gözlerindekl «Ben de ge °ğim.. üç kışı şım yaşları içine atmaya çalışıyordu; dılik yüz G» ı lıaklar. Elımız ağlamamahydı.. onlara korkusuz dekılerı hazırlad.ktan sonra on olduğunu, yattıklan şu toprak par lara katılırız, ıneceklfr hemen ın çasını, bıldikleri tek hayat nimesın.» ömer bırşeyler duşuiıurce tıni koruyacağına erkekçe söz versıne gdzlerini oynatarak, bağırdı; meliydi. Bu zavallı ihtiyarlar, he«Tamam, çabuk ınsinler, sen de nüz altı gün önce Lefkoşeye gelkal Osman..» mışlerdi. Gelinlerinin ve torunlaArabadan çıkanlar ilk köşeden nnın yanında bir haftacık gibi bir anda süzülduler. Arabadaki kısa bir sure kalabilmışlerdl. O ler, geri bir manevra yaparak, i mutlu günleri aylarca hesaplamışlar, köy işlerıni el çabukluguyla lerlemeğe başladılar. Osman kuşkusunu yenemeden ayarlamışlardı, oysa kil söylendi; İki ihtiyann yanında boylu bo«Bızımkilerden ses yok; Mermi yunca yatan şu yavrucak da, onlerı tukenmiş olacak. Bırkaç avcı lar gibi yaşamasına doymamıştı; parmaklanndan tufeğınin mermısı kaç saat yeter ninesinın titrek yardım beklercesine, elciğıyle odi ki! Çabuk olmalıyız, gıdenler kum torbalarını doldurarak sıper nun kemikli ehni yakalamıştı. Kor kazarken, şu sılâhlan tenmleme kudan gerilen ağzı, isteklerinl allıyiz. bas gaza ömer, bas Çocuk mak için bagıran hırçın çocuklarm ağzı gıbi açıktı. Bu görünuş karların seslerini duyar gıbıyun..» ömer başını yana doğru salla şısmda gözleri kararan Ahmet, dı; Bu davranışıyla; «çocuktan yere yıkılmadı. Olanca lradesini soz etme, yanında evi, barkı bır kullanarak, usulca çomeldi. Yavgecede yok olan Ahmet var» de rusunun ağzını hasretle öperek overen bir baba mek istedi. Osman onun sezısıne na istediğinititrek dudaklariyle gibi dudaklarını ka katılmış gıbi, yanındakı esmer a padı. Gayretıni itelıyerek, onlap dama baktı: Ahmet, onlann ne Ömerle birlikte sevdıkleri bu topkonuştuğunu duymamışcasına ba rakla örttuler. şını pencereden çıkartmıştı. KöOsman, kocaman kazanın altını şedeki elektrik direğini görün ateşlemiş, suyu kaynatmıştı. Ahce, can havliyle bağırdı; met, ellerini kaynamakta olan su«Dur ömer, dur.. Bizim eve ya daldırdj. «Tamam» dercesine yaklaştık, sap arka yola..» ömer başını sallarken, çuvallan çözmek başını kaldırarak, onu tersledi; te olan arkadaşlanna büyük bir «Olmaz, senin ev olmaz..» tahta kutnyu gostererek, içlndeki Ahmet gürlercesine emretti; torpüleri okşadı. ElbirUğlyle si«Dediğimi yap. Anlıyorum! Pa lahların uçlarındaki paslar nmkat bizım eve gıdeceğız. En iyi ça paraladılar, torpülediler ve kazalışacagımız yer orasıdır. Sur ça na attılar. Ahmet, kızgın silâhlan avuçlayıp buk » Ömer dudaklannı ısırarak, yut ellerini namlunun etrafında gezkundu; Ahmet kadar korkusuz ve dırdıkten sonra, birinin ucunu ağzına sıkıştırdı; namluyu çevrelisabırlı bir insan olageleceğini havsalası almıyordu.. Kendi de yen rnumian dişleriyle kazunaya ilk andan çarpışmaya koşmuştu. başladı. (Devamı var) Fakat, annesini sağ olarak bırak AYSE İLE ALi konu ve resim: Ayhan Başoglu İLONA Sayın Cumhıırbaşkanı Cemal Gürsel'in devam etmekte olan rahatsızhğı dolayısiyle Türkiye radyolan normal programlannı yayınlayamamaktadırlar. Normal programlara dönülünceye kadar radyo programlanmız yayınlanmıyacaktır. İŞSAATLERİ | EYÜP İCRA MEMURLUĞUNDAH Gayrimenkul Satış İlânı Dosya No.: 964/1217 Bır borçtan dolayı rehinli olup paraya çevrilmesine karar verilen Eyup, eski: Kızıl Mescit, yeni: İslâmbey mahallesi, Kalenderhane mevkıinde kâın ve tapu kutüğünün 3/211 sahıfe, 34 pafta, 62 ada, 7 parsel numarasında kayıtlı 112.66 M2 miktarmdakl evin 1/2 hlssesi açık arttırma suretiyle satılacaktır. GAYRtVEENKUL: Eyup kazasının merkez nahiyesi çevresinde, İslâmbey mahallesinın Kalenderhana caddesinde 76. 76/A kapır sar yüı altıiîda dukkânı olan, remın kat beden duvarlan kftrgir dahUI aksamı ve diğer katı ahşap evdir. ön cephede, birinci katta çıkması olup, elektrik, su tesisatı vardır. Çatısı oluklu yerli kiremitlo örtülüdür. 76/A kapı sayılı dükkân: Köruklü demir kepenkli ahşap camekârüı zemini beton, tavanı ahşap kaplamahdır. Ayda 200 liraya Zülfınaz Derinçay kiracıdır. 76 kapı sayıh ev: Zemin kat: Sokaktan çitt kanatlı ahşap kapıdan girılen tavanı kaplsmasız karo döşeli, antre olup arkada zeminl malta taşı döşeli, eskl ocaklı mutfak ve tavanı kaplamasız zeminl beton bir odadır. Arkadakl bahçede bllezikll bir kuyu, Ud agacı vardır. S)T,d.<.lr In 1964 World nrV> r. Cesaret testinden geçiri yorlar bizi anlamadın mı? Bak, içme suyunu nereye koymuşlar, patronun bumunun dibine. Havada Karada Denizde kullanılan ve dünyaca tanınan 21 Babasının mümkun olduğu kadar çabuk detnedilmesini istiyor... Butun masrafları hemen ve recek, acele ediyor, çok işleri var mış, yarın akşamki uçağa yetişmek mecburiyetindeymiş... Şimdi kendisi Antibes'dc mi? Hayır, Juan les Pins'de .. Hususi daireli bir palas'da. Zira, Anvers'le, Amsterdam'la, ve daha bilmem nerelerle konuşabilmek için telcfonunu bütün gece Nices'e bağlatmak zonındaymış .. Villâyı gezdi mi? Ben teklif ettim amma reddettL O halde, ne yaptı başka? Hâkimi gördu. Hepsi bu kadar! Onun bütün istediği işlerin bir an ewel bitmesi. Ve ne kadar diye sordu. Ne ne kadar? Yani bu masrallaruı ne kadar tutacağını sordu. Maigret Mace meydanını dalgın dalgın seyrediyordu. Boutiguea ise devanı ede durnyordu: Hâkfm bugün öğleden sonra sizi bürosnnda bekledi durdu™ Oğul Brown ona Ü dela Ç teleton etti, ve nihayet yarın erkenden cenazenin kaldırılacagına dair kendisine söı verildi. Erkenden mi dedinias? Evet, iıditaamı önlemek 1 Georj« SİMENON Asma kat: Ahşap merdlvenle çıküaa sofa üzerine İki oda, mardlven altı, WC. dlr. Ayda 150 liraya Osman Balcıoğlu kiracıdır. Birinci kat: Ahşap merdivenle çıkılan Ikisi lçiçe geçilen Üç oda, dolap, WC. ve arkada zemıni çınko döşeli balkondur. Ayda 225 liraya rbrahim Karşıyaka kiracıdır. Parsel, Camll Kebir meydamna, çarşısına, lş ve ticaret yerlerlne yakındır. Yapı normal malzeme ve işçilikle yapümış İse de eskimış, kısmen onanlmaya muhtaç yerl vardır. fcMAR DURÜMU: tstanbul Belediyesi îmar Müdürlüğünün 17/11/965 tarüı, 7060 sayılı yazısmda, Eyiıp İslâmbey mahallesi Belcl sokak 34 pafta: 62 ada: 7 parsel sayılı yer hakkında Eyup tcra Memurluğuna yazalan yazının sureti ilişiktir denilmektedir. YUZÖLÇUMÜ: Kadastronun 62 ada, 7 parsel sayılı tesbitine göre 112 66 M2 olup 75.000 M2 si üzerinde yapı vardır. GAYRİMENKtlLÜN DEĞERİ: Gayrimenkulün bulunduğu yerin şerefıne, yapının malzeme ve işçiliği kalitesine, yukanda ızah olunan vasıflarına ve hali hazır alım, satım rayicine göre arsa ve blnasımn tamamına 78 000 yetmiş sekiz bin lira kıymet takdir edilmış olup satışa arzedilen 1/2 hissesıne 39.000 otuz dokuz büı lira kıymet takdir edılmiştır. SATIŞ GÜNÜ: Karar dairesinde satışa arzedilen bu gayrimenkul hissesinin birinci açık arttırması 30/3/1966 çarşamba gUnü saat 11 den 12 ye kadar Eyup tcra Dairesinde yapılacaktır. Tehlri halinde on gün sonraya mılsadil 9/4/1966 cumartesi gtlnü ajza mahalde ve aynı saatte yapılacak olan ikinci açık arttırmada rüçhanlı alaoaklar ile satış masraflarmı tecavüs etmek kaydlyle en çok arttır«îia ihals olunacaktır. Arttırma şartnamesi il&n neşlr gUntlndtn Itiberen 964/1217 sayılı dosyamızda görülebillr. Isteyenlere posta ücreti ödemesi şartiyle örnegi gönderilir. Artbrmaya Iştirak için satışa arzedilen gayrimenkul hissesine takdlr edilmiş bulunan kıymetin yüzde 10 u nisbetinde teminat akçesi y»tınlması gereklidir. Daha fazla bilgi için Memuriyetimizln 964/1217 sayılı dosyasma müracaat edilmesl lUzumu il&n olunur. 21/2/908. (Baam: 10M 2061) Z EL RULMANLflRI Çeviren: SEMİRAMİS çin .. Sizi bu yüzden arayıp dn Cenaze meraumind« bnlunacakruyordum ya Belki Brown'u sınız tabiî. Maigret çok garip bir rnh hagörmek isterdiniz, diye... leti içerisinde idi. Hem neşeliy Hayır, lüzunra yok! Gerçekten Maigret'nin canı di, hem üzüntülü! Bir taksiye istemiyordu kadavrayı görmek. • atladı, \ e Provençal'ın yolunu William Brown'n nasılsa iyi ta tnttn. Evvelâ bir kapıcı karsı ladı onu, sonra bir garson, daba nıyordu, artık! Set gazinosunda kalabalık var sonra da, büronun arkasında pu dı. Herkes onlarla ilgileniyor su kurmus vaziyette dnran, si du, bu da Boutignes'in taoşuna \ahlar giymiş bir delikanlı. Bay Brown'n mu ısti\or gitmedi değil, yani... Ama gene sunnz... Bir bakayım, kabul r de fısıldayıverdi: Biraz daha yavas konuşsak! edcbilecek mi . Isminizi söyler Adamı nereye gömeoekler? misiniz? Amma da yaptınız... AntıVe başladı ziller çalmıja bes mezaıhgına tabiî... Şimdi Takipçinin gitmeleri, gelmeleri.. bütün mesele oflnnn ikna et en aşagı beş dakika sürdü bu mek... muamele. Derken, çeldiler Ma igret'yi çagırmıya. Sonu bucağı î a o iki kanlar? Bilmem, daha henaz hiç gelmiyen bir sürü koridordan bir şeye karar verilmedi. Belkı geçtikten sonra, nihayet, üze de oğln... rinde 37 rakamı yazılı bir kapı Hangi otele indi demiştı nın Snünde durulda. * Kapınıtı niz? arkasından bir yazı makinesi Provençal'e indi... Görmek nin sesi geliyordu. Yorgun bir ister misiniz? ses: Tarına, diye eevap verdi. Girinis, dedi. Maigret, ognl Brjown1a karşı karşıyaydı. Yün Avrupa kısmının işleriyle ngraşan ogul. Taşı hiç de belli değiidi. Belki otuz, belki de kırk. Ince, uzun, muntazam hatlı, sinekkaydı tıraşlı bir genç. Sırtında kibar takımlar vardı. Beyaı çızîiü siyah kravatına bir inoi oturtmuştu. Halinde en nfak bir şaskınlık, ne de perisanlık vardı. Saçının bir teli bile kaymamıstı. Ziyaretçiyi karsısında görünce telâsa da kapılmadı. Bir saniye müsaadenizi istitıyeceğim. Otnrnnns lütfen... XV nci Louis istili bir masanın önüne bir daktilo bayan oturmustu. Bir sekreter telefonda Ingilizce konufuyordu. Ve o£nl Brown, başlamış oldngn bir Ingilizce yazının diktealc! tamamlamıya ugraşıyordn. Tazıda, dokacılann yuzünden mey dana gelen bir zarar ziyan meselesi babls konusn ediUyordn. (Arkan rar) KOVO Prag Çekoslovaky; TÜrkiye Umumı Mümessılı VİKTOR INSELBERG Atabek H a n No: 3 1 2 Istanbul Bahçekapı, Telefon : 22 96 39 ••• (Basın