05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 2 Şubat 1966 CÜMRURfTET > • •• • • • • • ••*••••• • • • • • • • a • • • • • • •* •••••••*•••••••• •••••••• •••••••a James Bond l« • • • • • • • • • • • • • • • • • < ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•««•a PERIDE CELAL onlarla fena mı' Zavalh Cengız bey, uzun zamandır ıçını do Tanık olun ıstersenız Vene kemedığı nasıl da belli' dığe ındığımız de ben bu kıza Sonra Mımara donerek, sesını bır oyun oynayacağım kı'. duyurmak ıçın bağırır gıbı sorKatılırcasına guluyordu ellerı duni yanlarına koymuş Sahı sız nereye gıdıyorsu' O buyuk kanal var ya, Vene nuz' dıkte, gecenın bırınde bunu sır Frankfurta, dedı, Mımar Hatından ıtıverip usulca .. fıften sallanıyordu olduğu yerde. Şımdi Guler Işık da guluyoreiu Venedıkte mola vereceksınız adamın omuzuna asılmış Surme gahba? lerı akmış yarı kapalı gozlerı, Ne yapalım, kız oyle ıstıyor' boyasız, soluk, çatlak dudaklarıySarılıverdı yenıden Guler Işı la bıtkındl gdrunuşü ğa Eleştırmecı kendını bırak Inanacaklar nerdeyse be mış, kollarına asılmıştı onun YaSoyleme oyle şeyler be1 dıye, ramazlıktan yorulup uyuklayan soylenıyordu bır yandan da. bır çocuğa benzıyordu bıraz BozMımar doğrulmaya, toparlan gun gorunuşu, gençlığı, ıçıne domaya çalışıyordu onun elını tu kundu Nunye hanımın tarak Peki Helda ne oluyor bu ara lananmayınız rıca ederım' da ahıden' dedı Kırtay Sonudıjordu, sız hele, pek duygulu na geldığınızı sovluyordunuz ça1 hanımefendımız Venedığe var banızın daha dun, Ünıversıteyı ne dığımızda Heldaya telgraf çek yapacaksınız' mek, para istemektır aslında duMımar pek gulunç bırşey duyşunduğum. Gulerı oldurmek de muşcasına guluyordu ğıl Venedıkte kalmak, safâma Vuızzz.. hepsı Vııızzz gelır bakmaktır sevdığımle dıleğım. öy bana 1 7 le değıl mı kız Ünıversıteyı bıtırmek de mı ? Oğlanın kustahca burnunu uzaGuler Isık, kahkullennı burnuna doğru sıvazlajıp, çırkın alnını tışına, yuzune sarhoş \e saldırortmeye çabalajarak başını sal gan bakışına aldırmadan sormuşlıyordu . tu bunu Hepsi, hep;ı' dedı, Cengız Öyledır, ojledır. Hersey dedığın gıbıdjr... Yazık' dedı Kırtav Zavallı karıcığım1 dedı Mı Sesı puruzlu, titrek çıkıyordu bıraz mar Zavallı Heldacık1 Heldayı da çağırsak ha? AhKaranlıkta bırşeylerden korunbab olursunuz, pansıyonda ye mak istercesıne vazara doğru s o mek yapar bıze Helda bır sebze kuldu Nurı\e hanım çorbası pışırır ama' Tereyağlı pa Kannız mı' tates yemeğe ba>ılır Heldacık Ama ben onu değıl bu kızı Aptaldır ama oyle lyıdır, oyle sevivorurn' ı>ı Olur musun ahbab onunla Guler Işık gozlerını açıverdı U\kulu uvkulu baktı onlara ElGuler Isık kahkullennı sallılennı kahkullerınden geçırdı « u yordu vazlavarak, esnedı arka arka\a Olurum, olurum Avılmışa benzıyordu Yok Heldaja boş ver sen' îste bövle dedi, güleıek KelParalar sujunu çekınce, ıkımız daya arsenık goturuvorum' Belkı bırden atlanz kanaliardan bırıne, de Venedıge olmeye gıdıyorum ne dersın atlar mıyız kız? Efendım bendeniz, bu genç, par Atlanz, atlanz .. lak Mımarın geleceğini geceve çeNurıye hanım, bır korkunç ru vıren korkunç bır fam fatahm, yanın ıçınde sevredercesıne bakı erkeklerı karısından çatır çatır yordu onlara Uvanacağım, ruya avıran kalpsız. uğursuz kadın roolduğunu anlayacağım1 Bırazdan lunde vanı1 Tamam mı1 bu karanlıktan, bu ınsanlardan Hıç bıri değıl, kotu bır Mı kurtulacağım' Sonunda davananakvan ovuncusu belki' dedı Samayıp, hır Kırtav KonuşmaMn ovle' dne ha\Mımar Cengızle eleştırmecı bır> kırdı Ne olur konuşmavın' bırlerıne «arılıp eulmeve koyul Bırakı dıve, kolunu çektı dular Kırtay. Konuşsunlar, tani"îi>oruz Bunlar bızımle eğlenıvorlar1 Yjjoır 80 HS.3::: ^:::::::: ::::::: " ""»»»»::."::::::::::: :::::::::::::::::::::i::H::i:: H dıje, mırıldandı Nurıje hanım Benımlel dedı, Kırtay Cengız bej', o benım duj'gulu, olumsuz, saçma bulduğum kışılenmden bırını yaratmaya çabalıyor, etkısınde kaldığı bellı Ama o sarhoş1 dedı Nunye hanım Elbette sarhoş1 Baska türlü açar mı jureğını onun gıbı bır a dam1 Çok kotu durumlar bana kalırsa Rezıl bır durum1 dedı Mımar Eleştırmecı, kızmışa benzıvordu Koluna sarılmış sarsıyordu Mıman Sus artık vetısır saçmaladığın' Heldavı rahat bırak, Sahır beyı de ! Herseve pekı dedık dı\s Alman karısına da, sarhoşluğa da' Nurıje hanıma dönmuç ofkeyle baknordu Sız de her seve ınanıyorsunuz' Şakanın tadını kaçırdık galıba1 Bu kadar ıçmese olmaz sankı' Kendini savunur gıbıvdı, avıldığı bellıydı lyıcene Sonra sevgılısının yuzune eğılip kahküllerini sallavarak bağırdı* Sen o kadar ıçmesene be sarhosken tadın vok vallahı' Koiav bozuluvorsun Ceneızcığım, çok koîav bozuluvorsun1 Nurıye hanım dayanama\acağını anladı Mimar Cengız kufurler savurujordu kıza şımdı Guler Işık yarı ofke yarı çaka omuzlarına kuçuk kuçuk yumruklarla vuruyordıı oğlanın Ayıl bakalım, uvan bakalım benım bır tanem! Başı donuyordu, Nunye hanımın Çevrelerınde donup dolaşan o sarhoş, azgın, gurultucu kalabahktan, korkmaya başlamıştı tçlennı paçavra bohçası gıbı orta>a dokuveren Mımardan eleştır mecıden, hepsınden ı|renıyordu En çok da kendısıne kızıyordu Orada, onların arasında geçirdığl saatları daha sonraları duşunduk çe nasıl bunalıp, aşağılaşacağını, dertleneceğını biliyordu Başını çevırdı kızla oğlanı gormemek ıçın Dayanamayacagım ben; gıdı>orum! dedı Senınle geleteğım dıye, kotundan tuttu yazar Sesınde telâş vardı O da olanlardan korkmusa benzı>ordu Artık ıstemıyorum' dıje duşundu Nurıye hanım Artık gelmesıni ıstemıyorum! Buz gıbıydı Yureğımden vucuduma kadar, donmuş casına1 Sahır Kırtayın vüzune bakmadan, çabuk çabuk, Gelme, rıca ederım dedı! Onlarla kal, yardım edersın belkı, ıkısı de sarhoş Susturmalı, kamaralarına goturmelı bu delılerı.. Oğlan kız eleleydıler • venıden Şaşkınlığı ıle alay eder gıbı Nunye'hanımı gosterıp katılıvorUrdı gÜlmekten Nurıye hanım, pesınden gelmesınden korkarak Sahır Kırtaya baktı korkuyla Sonra yalnız ken dısının duydugu bır »esle, Yarına vanna' dıve. mırıldandı Arkasını donerek karanlık güvertede kosmava başladı XII Kamarasına eırdıjınde ustundekılerı parçalar gıbı çıkardı Yüzu bembeyaz, dudaklan kısılmış •••*•*•••••••••••••••••••••"•••••••••••••••••••••••••••••••••• ••••• •«•(••«(••• a^ nanın onune geçtl Saçlarını çö zup yolarcasma sert sert fırçalamava koyuldu Vapurun sarsmtısında oradan oraya kayıyor, duşecek gibı oluyordu Ağzı acı, başı agrılıydı Zaman, zaman mıdesı bulanarak musluğa doğru eğılivor, sonra toparlanıp yenıden saç lannı fırçalamaya başlıyordu. Bırbırıne sarılan ajrılan o iki golge, kızla oğlan gozlennın onunden gıtmıjordu bıı turlu. Helda adı gelıyordu dudaklarının ucuna Sarışın soluk, gtı.r bır Alman kızı, olmalıydı, Helda O da sevıyordu kendıne gore Sonunda baş eğecektı b»lkı d« herşeye, bu kıza bıle! Üçu nir arada> Aydın ılerıcı, Cengız ?ıhı tır adam! Guluvordu acıy.a fk; karıh bır harem naşası tjıtı y,T»dtrıavı kabullenen rıı so^vilısl' Kıme anlatsam ınanma? bur a Oğlunj duşunuyordu «kıme» derken. «Yok canım, haydi canım' » dıye, başını sallıyordu Alı, aynanın ıçınde o saf genç yuzu alayla dolu Kendısı de ınanamıyordu onlara Dun başka Dir adamdı' Bı\ıklarının altındau gıılen pıposunu çekıstıren, sevecenlık dolu gozlerle sevgılısmı seyreden vumuşank bır 8*nç hdnrrdı Kendıne guvenen bırı U'tflık' Yuzunu saçları.ıı musıuS'JU'<•tına ko vup soguk <,ı>'ardan 'ınoat arıyordu Genç Mımar duşünmekten, ona acımaktan k°ndıni alamıyordu bır tıirıu Bır dnnesı ıııınahydı Cengızın Almaı vada okuvan ba«arılı ınavlcir veriu ısn sonuna u,c en, akılli nf ıunu onune gelene oğup auran n r nanımcık n bır kadın Ellerı dızle 'nde. pencere ınıerınde u un.p aklı oğlunun yoıunda niPKi'jp neklerdı sımK^^n Helda'aa ı}ı. er Işı>ctan n^ben yıktu oıun Sarhoş uğlur... tglunun bır çotuiı kadar k^'ik'ık ve ntıvsnlu ke ıdını kay beitıg.ıiı bılmezr'T hiç heldaya <• yo.au Genç Mlrr.ar, eleştırmuı'iyt' o hıç ıd.ı n adı jı Cengızın dnnesine bıle acı>ordu Hern nasıl başı ağrıyor • ' rier lnsau • kendı yalnızlığınrtB mufsı./ ve çaresız, her davra ıis «ttırdığı sevincın, tadın yanı sır a bılımedık, beklenmedık olaylar, çatışmalarla karanlığa, mutsuzluğa doğru adım adnn ıtu.p vikılmal HerKes ıçın hepınız ıçın' Gecelı|ı ıçınde çıplak, urpererek, ayaklan yalınayak oradan oraya sendelıyor, Kamaranın ıçın de dort donuyordu VUMVP hanım Sallantıdan dıişer gıbi olunca hemen bır yanlara tutıınup beklıyordu biraı Gozlerinı kapıyordu, dalgaların sesıni, teknenin gıcırtıstnı dınlıyordu Hepimı». dıyordu yavasca hepımiz! Sonra yeniden dolanmava başlıyordu sarı, olu ışıgın altında Suraya burava dagıttıSı gıveceklerıni toplamak ıçın gerekstı davranıslara kalkıyor, dolapları açıp kapıyor:du ne denfni bılmeden Fırtına var, sallanıyoruz! Fırtınada uvuvamam ben, yatarsam kötuleşırim busbu tCn Gerçekte İse beklıyordu Yuregi hoplayıvenvordu kamaranın ortasında birdenbıre Ayak seslen duvar gıbi oluvordu kondorda Kelir mı gplecpk mı' t"^ temıvorriu gelmesını fstnorum, ıstıyorum1 dıye. bagıran «esı boj?mava çalışıyordu ıçınde (Arkası var) Gülseren Sadak'ın Bulgaristan'daki konseri bu gece İstanbul Radyosunda konu ve resim: Ayhan Başoglu SONDÖGÜŞ Tanınnııs piyano %ir(ün7İarımızdın Gülseren Sadak'ın bir sure once yaptıği dıs turne dolavı«i>le Bulgaristanda verdiği başarılı konser bu gece ^aat 21 30 da istanbul Radjosunun <Turk Yorumcıılann pro?rammda yayınlanacaktır. Gülseren Sadak bu konscrde Bulgaristanm ünlıi Senfonik Orkestrası e^liğinıle Grieg'in «La minor pijano konçertosu» nu çalmıs ve co«:kun alkıslar arasında defalarca sahneye çağrılmıştır. İ S T A N B U L lar 18 00 Reklâmlar 19 00 Ha6 25 Açılış 6 30 Gunaydın barler 19 40 K ilânlar 19 45 7 00 Koye haberler 7 05 Oyun haAçık oturum vaları 7 25 Sabah melo 7 45 Şarkıiar 20 05 20 45 Ojun havaları 21 00 K haHaberler 8 00 Istanbulda bugun berler 21 05 Sarkılar 21 25 Bıt8 05 Turkuler S 20 K ılânlar mez tukenmez Anadolu 21 35 Turk 8 25 Bu sabah sızınle 8 40 Sarkılar Heklâmlar 9 00 Gıtar soloları 9 15 Turku yorumcular 22 00 11 45 Haberler 23 00 Senfonik müz ler 9 30 Kadın ve ev 9 50 Muz 23 35 Gecenin »esi 24 00 Kapanış kutusn 10 05 Arkası yarın 10 25 K haberler 10 30 Sabah kontSTANBUL tL BADYOSU seri 11 00 Sarkılar 11 20 17 57 Açılış 18 00 Iyi Akşamlar Tra/ik 11 25 Oyun havaları İS 30 Kuçuk kon 19 00 Çeş.tlı 11 40 Ork muz 12 00 Şarkılor 12 20 Rad Hafıf muz ork melo 19 30 Aicçam kon 20 00 Hafif muz 20 15 Plâklar 21 00 12 30 K llânlar 12 40 Sarkılar Opera konseri 21 30 Hafıf muz 13 00 Haberler n 20 Caz melo 22 00 Turk bestecılerı 22 30 Caz 13 40 Şark'lar 14 00 M krofonda muz. 23 00 Sevılen operetler gençlık 15 00 Kapanıs 23 30 Dansedelim 24 00 Sevilen 16 55 Açılış 17 00 N Koyuturk melo 00 30 Gecenın seslemşı ork 17 '5 Erkekler fasıl topluluğu 1 00 Kapanı» 17 40 Çocuklar ıçın 17 55 K ılân ıS SAATLFRİ ANKARA 6 2S Açılış 6 30 Gunaydın 7 00 Koje haberler 7 05 Sabah muz 7 25 Sarkılar 7 45 Haberler 8 00 Ankarada bugun 8 10 Hafif muz 8 25 Her telden 9 00 Sabah kon 9 15 Sorunlarımız 9J5 Sarkılar 10 00 Arkası yarın 10 20 K haberler 10 25 Sarkılar 10 40 Bırhkte soylıjelım 11 00 Çocuk bahçesı 11 15 Turkuler 11 30 Çeşıth muz. 11 45 Konser saati 12 15 Kıbrıs saatı 12 25 K ılânlar 12 30 Sarkılar 12 45 Turkuler 13 00 Haberler 13 20 Plâklar 13 30 Reklâmlar 14 00 Traf ık 14 05 Dans muz. 14 25 Sarkılar 14 40 Bando muz 14 55 K haberler 15 00 Çocufc bahçesı 15 15 Mık gençlık 16 15 Şarkılar 16 35 Melodıden melo 16 55 K haberler 17 00 Y sesler 17 30 Radyo Halk okulu 17 55 K ılânlar 18 00 Reklamlar 19 00 Haberler 19 40 K ılârlar 19 45 Uykudan once 19 50 Şarkılar 20 10 Sllâhlı Kuinetler saatı 20^5 K ılânl»r 20 30 Dınleyıci isteklerı 2100 K haberler 21 0 Sız ne dersınız? 21 35 Erkekler topluluğu 22 05 T B M M saaü 22 30 K konser 22 45 Haberler 23 00 Konser salon 23 45 Gece jarısına doğru 24 00 Kapanış. ANKARA IL RVOVOSU 17 57 Açılış 18 00 Plâklar 13 30 Orkestra kon. 19 30 Gunun melo 20 00 Akşam kon 21 00 Izahlı caz 22 00 Gece kon 22 20 Muzık "iesleri 23 00 Dunyanın dort bucağında 23 30 Gece yarısma doğru 24 00 Gece ve muz 1 00 Kapanı; Patron «çeç kalma» konferansı çekerkennnn... Biz sıvışır, bir kahve içeriz; olur mu? Türkay Endüsfri ve Ticaret Anonim Şirketinden: SicU No. S0736/3382 Şırketimiz yıllık umumt heyeti 24 şubat 1966 perşembe güniı saat 1600 da, İstinyede Çayırbası sokak No. 1 deki Şlrket Merkezinde âdiyen toplanacaktır. Sayın ortaklanmızdan, nama yazılı hisse sahiplerine dftvetiyeleri gonderilecektır. Hâmile yazılı hisse sahiplerinin de en geç 17 şubat 1966 tarihine kadar hisse senetlerinl Şirkete tevdi ederek girış kartı almalan ve sözü geçen gün ve saatte toplantıya iştirak eylemeleri ve kendilerini bilvekâle temsil ettirmek isteyen ortaklann da verecekleri yetki mektubu önMğmi Şırket Merkezinden tedarik etmeleri rica olunur. Kâr ve zarar hesabı, rjüânço, jnllık rapor ve murakrplar raporu 8 şubat 1966 gününden itıbaren Şirket Merkezfaıde aayın hissedarlarımızın tetkiMne âmade bulundurulacak ve bir sene içinde de bunlardan bir suret aldınlabilecektir. İDARE MECLtSt GUNDEM : 1. Şırketin 1965 yılı hesap ve muameleleri hakkmda Idar* Meclisi ve murakrplar raporlanntn okunması, 2. Şırketin 1965 yılı bilânço, kâr ve tarar hesabuun tetkik edilerek tasdiki ve tdar* Meclisi ile murakıplarm Ibrası, 1965 yılı kârının tevzü ve ödeme. MW»'H ti«Winı4» karar 4. Müddeti biten İdare Meclisi •»»•mm yerin* yenlden intihap yapılman, » 5 1966 senesi için iki murakıp Intihabı, 6 1966 senesi İçin İdare Meclüi âTalanmn huzur hakları ile murakıplarm ücretınin tesbiti, 7 8 İdare Meclisi âzalanna Tıirk Ticaret Kanununun 334 ve 335. maddelerinde yazılı muameleleri yapabilm^leri Için m«zuniyet verilmesi, Dılekler. Cumhuriyet 1091 •••••I Fakat Nuri Bey, Madam Bonnosompierre'in bütün HıristiyanXXII lık mukaddesatı namına ettiği ye Nuri Bey bu anlaşmadan sonra mini hatırladı. Kadın hiç bir şart tekrar Oöksuya ajnı motorle dön altında kimseye bir sır faşetmidu. Motörcuye hiç bir wahta bu jeceğine dair yemin etmemiş mi lunmaksızın, saüece ikı ıhtivarı idı? Şn halde istanbul polisinin gece laka\a nakletmek içın an henıiz haber almamış olması lâlaşmak istivordu. Nuri Bey bu ı zımdı. Tabuttaki nâ'şa gelince, bu sin denizcilik bakımından biraz nıı da eibette bir tevil yolunu tehlikeli olduğunu da, adamın he bulur, hiç bır seyden haberdar ol nâ>ui tabuta yecanını kabartmak için ilâve et madığını, runku m#şti. Fakat kımseye bir şey söy kondugu esnada orada bulunmalememf»>i de şarttı. Her şey gizli dığını iddia edebilirdı. tutulacaktı. Nuri Bey yalıya yaklaştığı zabir kaçını Nuri Bey elinde kalan paranın ınan adamlarından hepsini motorcüye vererek o pis karşıdaki parmaklığa yaslanmış, ve haram paralardan bu suretle aylak aylak beklerken gördü. Filkurtulduktan sonra oracıkta kiı hakika polisler yalıya geunişler, çük bir lokantaya giftrek taze kapıyı çalarak, babçeden ber tabalıklarla bir güzel karnını do rafı bir iyi gozetlemisler; fakat yurdu. Çünkü fizerine aldığı işin kımsenin e\de olmadığına kanaat asü beyecanlısı bundan sonra getirerek tekrar tstanbula avdet başlıyacaktı. Fakat yalıya yakla etnıişlerdi. Fakat bir sivil polis şınca da polisl orada bulacağın de motörle gelerek köyfin meydan süphesl hem«n jok gibi idi. danuıda gizli glzli dolaşmaya baş 58 Bey bfle farkuıda olmadan, öyle fa olsun dünyadan ellerini, etekbir kargaşalık ve kavga çıkarmıs lerini çekecekler, kendilerini Allardı ki sivil polis ister istemez laha emanet edeceklerdi. Başka ısin içine karısmış, Nuri Bey de çareleri yoktu. fırsattan istifade kapının arkasın «Artık her şeyı bir tarafa Joan ;...7.; da bekiıyen Hacının kol demırini bırakarak, bu gece yarısı Trabkaldırmasivle kendini yalının taş zona doğru yol almanız icabedılığında bulmuştu. Hacı: vor. Gızlice valıdan çıkarak taka «Buyurun efendimız, polis ya bineceksiniz \e doğruca Trah Çeviren: B. KURTARAN gelip kapıvı kapalı bulunca geri zondaki kızkardeşimin evine gidondu ama tekrar avdet edece deceksiniz. Belki sonra bir yolu lamıştı. Yalıyı tarassut altında ğinden hiç şuphemız yok!» di\or nu bulur; memleketten de kaçarbulunduruyor. kâh gazete oku du. sınız. Aksi takdirde zindan3 atı>or, kâh bir aşağı bir yukan geMiasma da kuşhaneden gelerek larak orada omrunüzün sonuna ziyordu. suslu puslu eflâtun kadife eibıse kadar kaursıruz. Her halde zınBu cihetle, efendinın yabya gır siyle Nuri Beyin karşısına dikil danda bunek istemezsiniz?» Mımesi nazarı dikkati mutlak suret misti. Omuzunda da vizon etolıi asma hetnen bigıınah olduğundan te celbedecekti. Fakat eğer ister vardı. Belki de bd\lece polise kir bahsetme>e baslamış. yaşamak se onlar sivll polisin nazarı dik şı soyliveceğı yalanları şık elbi ıstediçini, hajatı boyunca bırık katini baska cibete celbetmek i seleriyle yutturmak istivordu. Nu tirdiği şevlerle beraber yaşamak çın bir patırtı çıkaracaklarını ve ri Bey hayretten hayrete dusü istediçini ve b^vle şeylere papuc bu zaman zarfında da Nuri Be vor, acuzenin hakikaten kus be bırakmanın doğru olmadığmı id jm yalıya girmek fırsatını elde yinli bir mahluk olduğuna tama dia ediyordu. edeceğini ve boylece basan elde miyle kanaat getirmiş bulunuvor «Fakat Madam, yaşamak ıs edeceğinden emin oldufclarım söy du. tıvorsanız dediklerimi vapmanız luyorlardı. lâzınt. Yoksa ölum yüzde vüz Nuri Bey, bu iki ihtiyara ta Nuri Beyin adamlan, bunun ha ziyetin vahametini anlatmakta dur.» ricinde hiç bir olağanüstü hâdi guçluk çekeceğinin farkında idi «Haydi. kiıçuk birer çanta ha se zuhur etmediğini, hattâ her Onun için de onlara haktan, hu 'irlavın. Siz de içine elmaslan gıın gelen hizmetkânn da yahya kuktan bahsetmenın abes olduğu nızı korsunuz. Elbisenizi derhal girmeye muvaffak olamadan ge nu biliyordu. Çünkü bütün hayat değiştiriniz. Yalnının senetlerinı ri dondüğünb söylüyorlardı. ları boyunca böyle şeylerden bi >le beraber almayı unutmavınız'» Kendilerinin de hiç kimseye a haber; onlan ihata eden dünva Kadın yine guzel elbiselerinı ğız açmadıklarını ilâve etmişler dan da pek malumatlan yoktu kurklerini, kıymetli eşvasını ge di. En kuası dinden, Allah korkusun nde bırakmamak için inatla ısNuri Beyin para Ile tuttuğn a dan bahsederek, onları harekete rar ediyordu. damlann ne yaptıklannın Nuri getirmektL Çünkü artık bir de Bundsn aonraki fiç n a t Nuri Fİemİhg Bey için hayatmın en büyük iskencesini teskil etmişti. Kendisini âdeta bir timarhane koğu> şunda hissediyor, fakat yalıda ışık yakılmaması için de sıkı sıkıya emirler veriyordu. Yabyı tarassut etmekte olan sivil polisin şüphesıni celbedecek butun hareketlerden kaçuımak birinci sarttı. Hacı bir iki eski çaz lâmbası bularak evin görünmez yerlerine koydu. Nnri Bev de butün perdeleri kapatıyor, dısarıdan ışık gorünmemesine itina çosterivordu. Kuşhanede bulunmadığı esnada, Miasma'nın kapağı bir türlü kapanmıyan bir bavula bir sürü evrak doldurduğunun farkına varmıştı Nuri Bey. Başka bavullann da kapaklan açık, ötede beride yerlere atıtmış bir halde, Içlerinden iç çamaşırlan vesair eş va sarkıyordu. Nuri Bey ömründe saat taşımazdı. Fakat güneşle mi, ay ile mi, her ne ile bilinmez, günün saatini bir kaç daki ka farkla daima bilirdi. Yalıdakı hercüü merç durum ise gitgide saatin çok çabuk Oerlemekte olduğunu pek bariz bir şekilde ifade ediyordu. Nihayet Miasma ve Hacı hazırlanmışlar Nuri Bev de beraberlerinde alacaklan valizlerin kapaklannı kapatmak için onlara vardım ediyordu. (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle