24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖBT 16 Şubat 1966 CÜMHURİYEr Yazfnu PERİDE CELÂL 93 Hepinizin kendi gözümüz de ayn, karşımizdakinin gözünde ayrı iki türlü yüzümüz yok mu? Sen değilmiydin *kaç yiizü var insanm?» diye, soran baııa! Nur neler söylüyorsun sen! Yüzü aydınlanır gibi olmuştu Gözleri özlem, sevgi doluydu. Bilmem! Saçmalıyorum belki de.. Ama senin kendini bu türlü alaşağı etmene, karamsar düşüncelerine karşıyım. Kızıyorum da! însanı en iyi anlayan anlatan ya zarsın. Büyük şairsin.. Şaşıyorum sana, öyle şaşıyorum ama! Düşünce kaynadx bu arada. dedi. Sahir Kırtay. Düşünce, senin insanlan sevmediğin, anlatamadığınsa baştan aşağı yanlış. Sen seyircilerini eğlendirerek, güldürü;» düşündürerek uyardın bir ömür boyunca. Onları sarsmadan, ürkütmeden. Kalplerini iyilikle doldurarak coş turmuş olman az şey mi? Sonunda o küçük eleştirmeci başarSı işini diyeceğim nerdeyse!. Kuşkuyu koydu kalbine senin.. Çağının adamı değil, diyftrek, romantik di yerek, ardında bir şey kalmayat cak diyerek!.. Ne yazık ama!.. Sahir Kırtay gözlerini örtmüştü dinlemek istemez gibi. Acı çizgiler vardı agzının iki yanmda. îki derin buruşuk! Korkusunu avutmak istercesine konuşuyordu boyuna Nuriye hanım: Kıskanç o kız ınan bana. Onun gibiler yapamadıklarım yap dığın için saldırıyorlar sana.. Kör, verimsiz kişiler. Her biri bir baş kasına abanmış, abandığınm şarkısını söylüyor.. Hangisi yapıcı, yaratıcı bunların? Neler dediğinin kendisi de pek farkında değildi Nuriye hanım. Onu karşısında yalnız hayata değil, kendine, sanatına olan inancını bile yetirmiş görmek öldürücüydü. Dayanağım yıkılıyor! Böy le bağırmak geliyordu içinden. Bütün dünyayı sürüklemek istiyordu peşinden kötülüğe. Bu yüz den vuruyordu önüne gelene. O kız benim umurumda mı, o mimar bozuntusu, çocuklarım bile! Basıyordu hepsine birden küfürü. Sonunda dayanamadı Yazar. Gözlerini açtı. Bir garip bakıyor du. Sevgiden çok acıma vardı göz lerinde. Işte sen böylesin, siz bütün kadınlar! Yalnız yüreğinizle. . alabildiğine coşkun, ve mantıkhk tan uzak her zaman! Anladı, susu verdi Nuriye hanım. Utandı biraz da kendinden. Duygularına kapılarak konuştuğunu biliyordu. Onu savunmak, kendimi korumak için daha çok! Kırtay tatlı bir scsle, Yanlış yoldasın Nur, dedi çok yanlış yoldasın! Çıkmazda! diye düşündü Nuri ye hanım. Gülüverdi acıyla. Hiç kimse onun gibi «Nur» diyemezdi Dememişti de! Kimse onun baktığı gibi insanca, anlayışlı bakamazdı bir kadına. JHr laha beni «Nur!» diye çağırmayacak! Ayrılacağız, belki de birazdan! Yokluğun kenarındaki çizgiye basmışcasına ürperdi birdenbire. Sonu.muz yakın ikimizin del Inanılacak şey değildi bu, ama geıçekti Korkuyla, toprak olacak o ağıza, gözlere bakıyordu Nunye hanım Oturmuş neler konuşuyoruz budalalar gibi! O çocukların ıçinde olumlular var, dedi fazar. tndmiıkları düşünceleri erkekçe savunanlar var.. Senin çocukların öyle değil mi? Ali'yi Fatoşu riüşün. Korkusuz yollarını arıyorlar ıkısi de kendi içine çekilmiş, dünyadan kopmuş değil onlar. Alinin parlak, çocuksu gözleri bir an parlar gibi oldu Nunye ha nımın hayalinde. Ama öyle uzsk tı ki onlardan artık! Omuz silkdi. Sözünü kesiverdi Sahir Kırtayın. Bırak bu çekısmeleri, bıraK başkalarını rahat. Kendini düşün, beni, bizi düşün biraı da.. Son sözleri bağınr gibi söylemişti. Sonra toparlanıp daha alçaktan yalvarır gibi ekledi: Öyle değil mi, kendine bakmalısın, kendini düşünmelisin artık. Korumaya çalıştığın, güvendiğin, daha doğrusu güvenmek istediğin o piç kurulannı, o taşkın, kırıcı, bencil gençliği düşünüyorum da!.. Kendi çocuklarım da içinde, hepsi!.. Onlar yaşıyrolar keyiflerince.. Bağınp çağırarak büyük sözlerle çok önde, çok önemli kişiler olduklannı söylüyorlar durmadan Gösterişinde işin çoğu, kavganın sıcağında kızışmış ve saldırgan.. Ama ne olursa olsun yaşıyorlar, önemli olan bu! Keyiflerini sürdürüyorlar çimdilik, ilerde verecekleri meyvalar toplanmadı daha.. Onlar bü yük işler başarmışcasma sevinç ve güvenle kabanp kurumlamyorlar önümüzde bizi ezmek, bizi zamansız yollarından süpürüp atmak için.. Anlıyor musun ne yapmak gerektiğini? Onlardan güçlü olduğunu göstermek, yapılacak şey bu işte! Senin umutsuz luğa kapılıp yenilmeden teslim ol manı istemiyorum.. Yorulup yıkılmanı istemiyorum.. Kalkmak, adamı sarsarak uyandırmak, umu du sevinci yakmak yeniden onun yüreğinde? Karşısında öylesine bitkin, kırılmış, hasta biri vardı ki!.. Ayağa kalktı telâşından Nuriye hanım. Kolları iki yanına düş müş, yorgun çaresız bakıyoTdu yazara. Ben de yorgunum ondan beterim belki de! Bırakmıyacağım, bırakmamalıyım! Onun ü'erinden çiğneyerek geçmelerine. işlerine yarayanı, yamağını alıp, ötesini pisleyerek, kişıliğini çamurlamalarına dnyanamıvordu. Aldırmaz görünüşüoe tağmen adamın üzerine titreılıği şevuı o kişiliği olduğunu biliyordu Gerçekte kendini beğenmişin birivdi. Ne olursa, nasıl oıursa olsun kabulüb! Diye, düşündü Karşısında durmuş, ateş *açan gözlerle bakıyordu ona. Ne yaparsan yap, ne düşünürsen düşün seni bırakmıyacagım! tyi olacaksın, beraber iyileşeceğizl Değişeceğim, değiştığimı, bımbaşka bir kadın olduğumu göreceksın sevgilim! Nasıl anlatmalı. nasıl inan dırmalıydı onu bütün bunlaral Derin derin içinı çekerek küçük kamaramn içinde hir Loydan bir boya dolaşıyor, farsıns varmadaıı eski bir alışıklıkU oraya buraya atılmış eşyalan tnpaılıyor lâvsbonun içinde duran çalkamp bo zulmuş yoğurt üâsesini ooşaltıveriyordu musluğuo içıne Sahir Kırtay, yatağından seyıe diyordu onun bu yautıkiarını. Yeniden karşısına gelip, dikildiği zaman gülümsedı isteksız Dişlerini sıkıyonlu Nıırive hanım öfkeden, koUarıtıa geçiriyordu nrnaklarını. Ad^mın göıiena de^i acımsayan, uzak dn.am içjne işliyordu Beni bırakıyor kendi halime! Konuşup, oağınp. küf redip hızımı alayım diye! Aslında benimle değil, lenim ^ıbı düşünmediği açık! Hesapla^mış kei di kendisiyle çoktan, vaıgı&mı ver miş belli. Bana acıyor, yalnız küçümsüyor beni... Gerçekten benim ona acımam gerekir Bir çoklarına yaptıkları gibi ancak ölümünden sonra alkışlayacaklar onu. Zavallı dostum! Şimdı karşı gelenler, yüzüne gülenler ölümün den sonra sırtından geçinmek için fırsat kaçırmıyacaklar.. Yalan lıyamıyacağın düşünceleri, yargıları omuzlarına yükleyecekler. En çok kıskananlar, en büyük dostunmuşcasına seni anlatıp, se ni konuşup çıkarlanna araç edecekler adını. Inandığın çağdaşların, «Biz yaptık biz yetiştirdik, biz yazdık yazılarını.» diyecekler, canına okuyacaklar hepsiI Bana elini ver, tutun! Kimseye inanma, yalnız bana, yalnız bana 1 Ne türlü bencil bir tutkuyla ona el attığını düşünecek halde değildi. Adamı uyarmamn, kandırmanın güçlüğünü anlayarak yılgın gözlerle bakıyordu hasta yüzüne onun. Sonunda dayanamayarak pencereye yürüdü Kamaranıjı, yuvarlak camına daya dı başını. Dışarıya baktı Kapalı gökyüzrü, uğuldayan rüzgâr, kaypak, gemş, kurşuni, kirli dal galar ve yaklaşan akşam, yaklaşan Venedik! Ne yapabilirim. onu ve kendimi kurtarmak için daha ne diyebilirim! Kaç saatımız kal dı konuşmak, vuruşmak içint Yor gunluğunu duyuyordu Onunla beraberim, gene de ne kadar yalnızım! tnsan beraberliğin büyuk bir sevdanın bile veterli olmadığını anlıyordu. Hiç bırsey bizi yalnızlığımızdan çek;p hlamaz Küçük adacıklarımızda ve tek başımıza!. Sonsuz bir keder yayılıyordu içine.. EUeri yavaşca çözüiüp kayıyordu caının yuvarlağından.. Son bir direnme ıçincie acıyla kabarıyordu yüreği. Ürperiyordu baştan aşağı Yukarı çıkmak doktoru getirmek, onu iyileştirecek, güçlendirecek bir çare aramakT Garip şeyler geçiyordu aklından: Başımı çevirsem, ayakta görsem onul Gülerek • O kadar hasta degılım, aazlanıyorum biraz sana, nepsi ou!» dese.. «Seni seviyorum yînima gel, kendimizden başka Dif tev düşü.j mevelim.» dese. Mutlu. ınançlı güldüğurıii gfrsem oour.! Başını çevırdi kalbı çarparak Nurive hanım Hep öyle yatıyor du .apsan yorgur Sar.n Kırtay Gözleri sevencenlik. iyilık doluydu. Göz göze geunce rülümsedi. Sen hep eskisi gıbısır1 dedi. Sendeler gibi oldıı Nuriye hanım. Kötü birşey demedim Nurl Değişmedin, gençsın, umutlusun demek istiyorum... Toparlandı Nurive hanım İçin deki yıkıntıyı, /orgunlııfu ondan gizleyebildigi İÇ)D sevindi. Seni bırakmayacağım! dedi. Inanmadığımı anladı bakışlarımdan Bırakmayacağım I diye. tekrarladı. Sesi kesindi bu seler. BeraDer olacaf" Dundan son ra. tstersen Avustuıya>f> gideriz kararlaştırd.gıc gibl, Istersen geri d^rjeri^ Uotrtorlaı ne derse onu vaparu. Hayatmı. haya tımızı yaşarız Dinenircin bir süre. tnsan soiuk aln adan yazar mı Nur : Dinlenmek ne oemek? Düşünmevcekain vazmayacaksın, çalışmayacık<ın öyle miT Hayır bir umsn lçlc demek mpriım. Kendtne gelmen, lyileşn«D p^'pk 6nce (Arkası var) i iii üi Tif ffany J o n e s yiiü i «!ü»^ DAV6T İVİ MALADl PUCDU ISTANBUL 6.25 Açıhş 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.0 Oyun havaları 7.25 Sabah me!o. 7.45 Haberler 8.00 İstanbulda bugün 8.05 Türküler 8.20 K. ilânlar 8.25 Bu sabah sizinle 8.40 AUettin Yavaşçadan şarkılar 9.00 Gltar soloları 9.15 Türküler 9.30 Kadın ve ev 9.50 Milzlk kutusu 10.05 Arkası yarın 10.25 K. haberler 10.30 Konçerto saati 11.00 Feriha Malkoç'tan şarkılar 11.20 Trafik 11.25 Türküler 11.40 Orkestra müz. 12.00 Şarkılar 12.20 Radyo hafif müz. ork. 12.35 K. ilânlar 12.40 Saml Göğüş'ten şarkılar 13.00 Haberler 13.20 Caz albümleri 13.40 Saz eserleri 14.00 Mikrofonda gençlik. 15.00 Kapanış. 16.55 Açıhs 17.00 Y. Günseli ork. 17.15 Erkekler fasıl toplulıığu 17.40 Çocuklar için 17.55 K. ilânlar 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler 19.40 K. ilânlar 19.45 Muzaffer Birtan'dan şarkılar 20.05 Açık orurum 20.45 Oyun havaları 21.00 K. haberter 21.OS S«bns Ersöz'den sarkılar 21.25 Bitmez tükenmez Anadolu 21.35 TUrfc yonımcular 22.00 Reklâmlar 22.45 Haberler 23.00 Senfonik müz. 23.35 Gecenin sesi 24.00 Kapanif. tSTANBÜL tL RADYOSt) 17.57 Açıhş 18.00 tyi akşamlar 18.30 Küçük kon. 19.00 Çeşitli melo. 19.30 Akşam kon. 20.15 Plâklar 21.00 Opera kon. 21.30 Gençlerin sevdikleri 22.00 Türk bestecileri 22.30 Caz müz. 23.00 Gece kon. 23.30 Dans edelim 24.00 Sevilen melo. 00.30 Gecenin seslenişi 1.00 Kapanış. könü've resim: Ayhan Başoglu SONDOGUS AYSE İLE ALi ANKARA 6.25 Açıhş 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah müz. 7.23 Sarkılar 7.45 Haberler 8.00 Ankarada bugün 8.10 Jandarma Genel Kd. Hafif müz. ork. 8.25 Her telden 9.00 Sabah kon. 9.15 Sorunlarımız 9.35 Olcay Aktalay Turhan Özek ve Gönül İpek'ten şarkılar 10.00 Arkası yarın 10.20 K. haberler 10.25 Zeki Mürenden şarkılar 10.40 Eirlikte söyliyelim 11.00 Çocuk bahçesi 11.15 Nezahat Eayramdan türküler 11.30 Çeşitli müz. 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrıs saati 12.25 K. ilânlar 12.30 Aliye Akkıhç'tan türküler 12.45 Yaşar Özel'den şarkılar 13.00 Haberler 13.20 Plâklar 13.30 Reklâmlar 14.00 Trafik 14.05 Dans müz. 14.25 Gönül Akın'dan şarkılar 14.40 Bando müz. 14.55 K. haberler 15.00 Çocuk bahçesi 15.15 Mikrofonda gençlik 16.15 Ahmet Melik'ten şarkılar 16.35 Melodiden melo. 16.S5 KJıaberler 17.00 Yurttan «esler 17.30 Radyo Halk okulu 17.55 K. ilânlar 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler 19.40 K. ilânlar 19.45 Uykudan önce 19.50 Ziya Taşkent'ten şarkılar 20.10 Silâhh Kuvvetler saati 20.25 K. Uânlar 20.30 İstekleriniz mikrofonda 21.00 K. haberler 21.05 Siz ne düşünürsünüz? 21.35 Erkekler toplulufu 22.05 T.B.M.M. saati 22.30 Küçük kon. 22.45 Haberler 23.00 Konser salonlarından 23.45 Gece yansına doğru "Î4.00 Kapanış. ANKARA tL RADYOSO İSSAATLERİ 17.57 Açıhş 18.00 Bir solist, bir top. 18.30 Orkestra kon. 19.30 Günün melo. 20.00 Akşam kon. 21.00 İzahlı caz 22.00 Gece kon. 22.20 Müzik sesleri 23.00 Dünyanın dört bucağında 23.30 Gece yarısma doğru 24.00 Gece ve müz. 1.00 Kapanış. SOSYAL SİGORTALAR KURUMU İstanbul Sahnalnta töüdürlüğünden: 10 Maigret düşünüyordu™ Kadınlar henüz kalkmış olamazlar bu saatte. Hele Browtı hayatta olsaydı, gene bahçede, garajda nğraşıp dnracaktı! l'apayalmz ve yıkanmamış olduğn halde. Ve soğumuş kahve de sönmüş ocağın üstünde bekleye dnracaktı. Maigret traş oluyordu. Bir re sahip ne kadar bar varsa baden gözleri, şöminenin fizerin na onların üstelerini verir mideki jetonlara ilişti. Bu jetonla siniz? rın macera ile olan münasebeti Bu makinelerden hiç kal • ni keşfedebilmek için bir hayli madı artık. tki ay evvel, vilâyet gayret sarfetmesi gerekti. karariyle hepsini kaldırdılar. Brown, kadınların tâbiriyle Coted'Aznr'de bnnlardan hiç bnitikâfa, yani (kaçamak) a git lamazsımz. mişti, ve öldürülmüştü. Belki aPansiyon sahibesine, taksi nerabaya binmeden, belki araba rede bnlabileceğini sordu. da, belki bahçeyi geçerken, bel Nereye gitmek için? ki de evin içerisinde. Cannes'a! Maigret'nin sol yanağının sa O balde taksiye hacet yok. bnnu henüz silinmişti ki bir Her üç dakikada bir otobüs işden, aklına gelerek mırıldandı: ler oraya, Mace meydanından. Brown herhalde Antibes'in Doğruydn, otobüsü beklemek kflçük meyhanelerin'e gidecek daha uygundu. Nitekim öyle degildi ya... öyle olsaydı eğer yaptı. Mace meydanı, bnpün, sakadınlar bnnn da bana söyliye bah güneşinde, daha da hoş göceklerdi Hem bir şey dataa rünfiyordu. Bronn, kanları ile var. Gina dememiş miydi ki, o çarşıya gfittiği zamanlar buratosunn Cannes*d* gsrajlıyor di dan şeçiyordu olmalı. ye?... Maigret otobüse atladı. Tam Bir çeyrek ısat sonra Cannes varım saat sonra Cannes'a var poliı merkezine telefon ediyor mıstı. Kendisine tarif edilen ga4a: raja gitti doğruca. Croisette'in Ben P. J. den komiser Ma yanmdaydı bu garaj. Her tarafIfret. Parayla işliyen makinele ta beyaz renkler hâkiradi. Ko GeorgeS 'ŞİMENON Çeviren: SEMİRAJVIİS caman beyaz oteller! Beyaz ma ze mi yaptınr dı? ğazalar! Beyaz pantalonlar! Be Ben hiç bir şeyine bakmazyaz roblar! Deniz üzeritıde be dım. Belki bir yıl var, zavallı ayaz yelkenliler! Hayat burada raba yag yüzfl förmedi. sanki... Bir beyaz ve mavi efGarajcı omuzlarını silkti: Hiç sanesi. Bay Brown arabasını bura bir şey bildiğim "ok, oenira. Garip bir adamdı. öyle mıT da mı bırakırdı? Vallab bu bizim Cote'da o Eyvah Tamam... kadar çok var ki bn garip tipler Ne oldu? Tamam olan ne? Hiç! Katledildiğini duyunca den. tnsan alışıyor da. 'arkma bi zaten anlamıştım, benim de ba le varmıyor... Nab meselâ öaha şım belâya girer diye.~ Evet bu bir Amerikalı genç kız çeldı araya bırakırdı arabasını, saklı rabasmı temizletti. DOŞTUSU ku yacak ne var sanki bunda!... O gu gibl de bir arabaydı vanl. Aaraba boznntnsunu akşamdan raa canım, neme serek brnim. çetirir bırakır, seHiz, on gün ben paramı almıva bakarım sonra da eelir alırdı.. Şimdi parah makinelerin tşl kahyordu!™ Maigret rıhtımın ölü gibl sarhoş olarak mı? Ben onu bep öyle anıdım vanında bir bara eirdi Borads sadece vat tayfalan vardı. beyim. ne var yani» Sizin oaralı makinenU vok Sonra nereye jrlderdi. M < mn? malumatıo var mıT Bir ay oluyor, yasak edildi. Ne zaman? yani arabasını hıraktıktan sonra mı? A vallaht t'akat şimdi yeni bir model ver« hiç bir sey bilmiyomm, beyım!.. ceklermis. (Arkası var) Temizlemeyi, tamiri fılin sl 1 Kurumumuz Sağlık Tesislerinin ihtiyacı bulunan, 200 Adet Madeni Hasta Karyolası 200 > Madenî Komidin 6 » 10,2 ayak ambalâjlı Buz Dolabı tdarî ve Evsaf Şartnameleri esaslan dahilinde kapalı zarf usulü ile satm alınacaktır 2 Satınalma isı 28 Şubat 1966 Pazartesi günü saat 15.00 te Beyoğlu Balıkpazan Mallı Handaki Müdürlüğümüz 2 No. lu Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. 3 Madenî eşyalara ait idarî ve evsaf şartnameleri her gün mesaı saatleri dahilinde Komisyondan bedelsiz olarak alınabilir. 4 Idarî Şartnameye göre hazırlanacak kapalı zarfların en geç aynı gün ihale saatinden bir saat evveline (Saat 14.00 de) kadar makbuz mukabili 2 No lu Satınalma Komısyon Başkanlığma verilmesi veya aj'nı gün ve saatte Komisyunda bulunacak şekilde posta ile ladeli Taahhütlü olarak gönderilmesi, 5 Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. 6 Kurumumuz Artırma, Eksiltme ve İhale Kanununa tâbi olmadığından, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. (Basın 8579/1 B59> Bu raporda en çok itiraz ettiğim nokta şu: Benim imzamı çizip kendinizinkini koymuşsunuz altma. Güven Türk Anonim Sigorta Şirketi Hissedarlarının 1965 Alelâde Umumî Hey'eti Töplantısı Şirketirniz hissedarlannm 1965 yılı alelâde unnnnî h«yeti toplantısı aşağıdaki ruznamede yazdı hususlan rnuza» kere ederek karara bağlamak üzere 28 mart 1966 pazartesi günü saat 15 de İstanbulda Karaköyde Bankalar caddesinde kâin Sümerbank binasındaki Şirketimâ mu*melât merkezdnde yapılacaktır. Toplantıya iştirak edecek hissedarlann Içtima tarlhinden bir hafta evveline kadar maliki bulunduklan bi*se senetlerini Şirketimiz Merkezine ibraz ederek duhullye kartları almalan rica ve 1965 senesine ait bilânço kâr ve zarar hesaplariyle yıllık raporlar Şirketimiz Merkezinde toplantıdan 15 gün evvelki tarihten itibaren saym biasedarlann trtkikine âmade tutulduğu ilân olunur. BVZNAME : 1 1965 yılına ait YSnetim Kurulu ve muraJaplar raporn ile bilânço kâr ve zarar hesaplarmın okunması, tnc«lenmesi, onanması ve YSnetim Kurulu üyeleri Û» murakıpların ibralan, 2 1965 safi kârının dağıtunı hakkmda karar itühaza T» dağıtun tarihinin tesbiti, 3 Müddetleri biten iki murakıbın yerine yeniden ••çirn yapılması, 4 Murakıplann aylık ücretlerinin tâyin ve tesbitL (Basın 8748/1672) 1965 Kalkııtma Istikrazı Tahvilleri Salışa Çıkarılmıştır 717 sayılı kanunla hazinece öıraç olunarak 3 şubat 1966 tarihinden itibaren bütün bankalarda satışa arzedilmiî olan % 6 faizJi 196i Kalkınma tstikrazı Tahvilleri beı türlO ver0 ve resimden muaf oidugu gibi istenildlği zaman rçeçrnij ?un!er faiziyle birlikte paraya tahvil edilebilir ve Devlet ihaielerinde teminat olarak kabul olunabiÜT. (Basın 8404 A. 874/1658)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle