Katalog

SAHİFE İKİ eBMHURİYE'J 26 ARALIK 1966 Sovyet Cezo Hukukundaki gelişmeler Dr. Öztekin TOSUN Ceza v« Ceza Uıul Hukuku Profeıörü nel prensipler yanında Cezs Kannnn prensiplerini de kabul etmiştir. Bn prensipler ceıa hnkukn alanında Anayasa rolünü oynadıklanndan, Sovyet Sosyalist Cumhnriyetler Birligine giren 15 Cnmhoriyetin de ceza kannnlannı bn prengiplere uydurraalan gerekmektedir. Adı geçen prensiplerin getirdiği yenilikler arasında en önemlisi 1917 thtilâli ile Çarlık yıkıldıktan sonra bir ceza hnkuknndan kıyası çıkannış olmasıdır. Bu gfire eski kannnlarla işler yürütülmek istenmiş, durumda artık sovyet hâkimi ancak ceza kanufakat bu şekil bir davranışın ihtilâl ile şetirilnunda tarif edilmiş fiilleri cezalandırabilecek, cemek istenen yeni rejime uygun düsmediği anlaza kannnnnda yazılmıyan fiilleri cezalandıramışılmıstır. Runun üzerine 24 kasım 1917 tarihli bir yacaktır. Suçlann kannnîliği veya snçta kannnîkararname ile eski kanunların «so=yalist hukuk lik ismi ile anılan bu prensip bngün Sovyet Huşuuru» na avkırı olmıvanların uygnlanacagı kakukuna hâkim olmus bnlunmaktadır. Bn defibul edilmistir; fakat, bn sekil bir davranışın da siklifi izah ederken Sovyet hukukçuları kıyasın ihtilâlin gerçekleştirmek istediği rejimi geciktireceginden çekinildigi için, bir yıl sonra, 30 ka sosyalist toplnmnn korunması bakımından faydalı olduğunu, bu sayede yeni rejimin hangi fiilsım 1918'deki bir kararname ile Çarlık devrinin lerden zarar çörebileceğinin tesbit edildiğini, fabütün kanunları kaldırılmıştır. Bn snretle rejim düsmanlarının ortadan kaldınlması için kanunkat artık kıyasa ihtiyac kalmadıgını belirtmekların yerini her türlü kanunsuz hareketler almıstedirler. Sovyet hukukçuları, komünizmin büyük tır. 12 aralık 1919 tarihinde mevdana getirilmiş çapta insaı devri olan zamanımızda sosyalist topve 27 maddelik Ceza Hukuku Yöneltici PrensipInm için tehlikeli olan bütün fiillerin sıkı sıkıya leri durumda bir değisiklik yapmamış. sadcce onpörülmesinin şart oldugunu, hangi fiillerin ceza hukukunun rejimin yasaması için bir vasıtoplum bakımından suç teşkil edecek kadar vata olduğu belirtilmis, ihtilâl aleyhtariarımn şidhim olduğunun hâkim tarafından değil, kannn detle cezalandırılması tavsiye olunmuştur. İlk tarafından önçörülmesinin faydalı oldnğnnn kaCeza Kanununa kadar durum bu sekilde devam bul etmektedirler. Sovyet hukukçuları, son yıletmiştir. Iarda kıyas prensibinin tatbikatta saten değerini de kaybetmiş oldujunu ileri sürmüşlerdir. Bn suretle, suçların ancak kanunda tarif edilen fiilovyet Rnsya Federe Cumhuriyetinde ilk lerden ibaret olması hem doktrin, hem de tatbiCpza Kanunu 1922 tarihlidir. Bu kanunun kat bakımından istenen bir husus olarak belir10. maddesinde kıyas kabul edilmiştir; yani hâmektedir. kimler sadece açıkça Ceza Kanunnnda gösterilen fiilleri cezalandırmakla yetinmiyecekler, göstedıçecen prensiplerdeki bir başka yenilik de, rilmiş fiillere çok benzeyen ve fakat kanunda tafiilin kanunda yazıh olması bakımından rifi yapılmamıs fiilleri de cezalandıracaklardır. suç teskil etmesine raŞmen, toplumsal bakundan Bilindiği üzere bn tutum ferd hak ve hürritehlike arzetmediği hallerde cezalandırılmamasıyetleri bakımından tehlikeli kabul olunmakta, dır. Prensiplerin 7. maddesine göre, «Ceza kahâkimlerin ancak tıpatıp kanunlarda gösterilmis nunlarımn öngördüğıi bir fiilin şekli kriterlerine fiilleri cezalandırmasının daha uygun olacafcı kauymakla beraber, önemsizliği sebebiyle sosyal bul olunmaktadır. Sovyet cezacılanndan Piontbakımdan tehlike arzetmiyen icra ve ihmal bir kovskv 1932 tarihinde Ceza Kanunnnda bn hü«uç teski! etmez> Bn snretle meselâ, birisinin küm kabul edildigi zaman insanlık tarihinde ilk bahçesinden bir tek çiçefc koparan kimsenin cedefa Sovyet halkı tarafından kurulmuş sosyalist zalandırılmaması için hâkimin bin dereden so bir toplum icin hangi fiillerin tehlike arzettieigetirmek giiçlüğünde bırakılması durumuna bir nin bilinmedigini ileri sürmektedir. 1926 yılında son verilmistir. yeni bir Ceza Kanunu yapıldığında kıyas prensiPrensiplerin getirdiği başka defişiklikler arabi bn kanunda da muhafaza olunmuştur (m. 16). sında ceza sornmlulugu yaşının 14'ten 16'ya çıSovyet Rusyada ceza hnkukunda devamlı olakarılmış olması da eöze çarpmaktadır. Ülkemizrak kıyasa yer verildiği cörüldüğündeıı. bu prende 11 yasını bitirenlere ceza verildiği düşünüjürsibin bütün komünist ülkeler ceza hukuklarına has bir prensip olduğu düşünülmüstür. Fakat se, bu yeniliğin de modern akımlara ne kadar 1938 yılında Sovyet Hnkukçuları Federal Konnvjnn olduğu anlasılır. Nihayet önemli bir degijrresi tarafından hazırlanıp ortaya konan Ce.'a siklik de cezalardaki taafifletmelerdir; meselâ, Kanunu projesinde kıyasa yer verilmedigi eörülhürriyeti baflayıcı cezalann kaide olarak 10 yılmüstür. Fakat îkinci Dünya Savaşının araya girdan fazla olmaması kabul edilmistir. mesi yüzünden bn proje kanunlaşamamıstır. îkinci Düny3 Harbinden sonra 1955 yılında hazır bir sekle gelen Ceza Kannnn tasansı da komisyonlarda uyuvup kaldığından kıyas. X*ftL bea&nlıeş federe Cujahuriyetten biri olan Rus zetme yoln fiilleri Ceza Kanunundaki cazaiarla Cnmhuri^eti bu jprensiplere uyjun olarak cezalandırma nstrlfl 19«ö yilına kadar Vtt f n i l l f r ceza Tcanunurîu yeniden dfizehlîyenlerin ilki oldevam etmiştir. rauştur, 1 ocak 1961de yürürlüğe giren 2S9 maddeli Ceza Kannnn Batıdakilerle büyük bir yakınlık arzetmektedir. öteki federe devletler de berhalde kanunlarını adıgeçen prensiplere uyduraralık 1958'de Sovyet Sosyalist Cumhumaktadırlar. riyetler Birliği Yüksek Şurası başka geovyet Ceza Hnknknnan gelişmesini üç devrede incelemek mümkündür. Bn devreleri kanunsuzlak devri, kıyaı devri ve kanunilik devri olarak adlandırıyoruz, Bulgaristandaki Kooperatifçilik S iii! jljj ayın Sami Küçük «Kooperatifçilik» konusunda bir dizl yazı sundu. Kooperatifçiliğin, bir ülkejri 3rirmi yıl gibi kısa bir sürede hangi düzeye ulaştırdığmı ibretle öğrenmiş bulunuyoruz. Gerçek aydınm gözlerini buğulandıran ve de yüreğini burkan «Kooperallfçilik» gerçeğinden bazı görünümler sunmayı gereldi buluyoruz. Köy niteliğindeki bir toplumda kooperatifin sosyal hizmetler kesiminde yaptıkları şöyledir: «Çalışan eşlerin 37 yaşlanndaki çocukları için oyun ve yatak odaları. yemekhane ve çocuk bahçeleri yapmış ve ononbeş çocuk hesabiyle de mürebbiye tutmuştnr. Içinde en az bir miitehassıs doktor, dlşçi. hemsire, sağlık memnru ve ebesi bulnnan saslıkevi meydana fetirmiştir. Süıema, tiyatro, konser için bir salon sağlanmış ve okuma ihtiyacı için de bir kitaplık kurmuştur.» nüme dehşet maskesi takmıştır. Bilinmij'or ki Anadolu insanı, girişte anlatılan refah düzeyi pahasma almıştır, bu kısılmak istenen özgürlükleri. . Hasta bırakılan insana, hiç olmazsa ağrıyan yerini göstermek ve inlemek fırsatı verilmelidir. Durumdan son derece utanan biz yetkisizler. hastayı şifaya kavuşturmak için emir bekliyoruz. Caner ÖZGÜR Öğretmen # Aynı konuda Bahkesir'den Tahir Kalyoncu'dan, öğrenci Mustafa Yılmaz'dan mektup almış bulunuyoruz. Tartışmacı Tahir Kalyoncu Sami Küçük'ün yazılarını büyük bir istifade ile okuduğumı belirttikten sonra janlan soylemektedir: ça daimî olmalıdır. Fırsat bulunca gizli de olsa dostun aleyhine çahşmak dostluğun devamlılığma I engel olur. Başka bir ifade ile ya ' pılan andlaşma kâğıt üzerinde kahr. Dış politikada esas milll menfaatlardır. Eğer millî menfaatlarımız Amerika ile işbirliğini gerektiriyorsa, hiç çekinmeden Amerika ile ! dostluğa, devam edebiliriz. Devam • edebiliriz ama. onlann bir dediği ' ni iki yapmayan bir devlet olarak değil. Karşılıklı itimat ve eşit şartlarla. Amerika ile aramızda bir dostluk antlaşması varsa. bu bizim diğer devletlerle bir arada yaşamamıza engel olmamalıdır. Engel oluyorsa buna dostluk antlaşması denemez. merika Kore'ye yardım isteyince oraya ilk koşan biz olmustuk. Buna karşıhk Kıbnsa çıkarma japacağımız sırada Aîtmcı fıloyu mu karsımızda bulmalıydık. Böylesi dostluk hiç görülmüş değildir. Biz buna dostluk diyemiyeceğiz. Bugün Amerika ile Rusya arasında bir dünya hâkimiyeti savaşı vardır. Fakat yarın ikisinin menfaatlanna göre yer değiştirip birleşmiyeceklerini kim iddia edebilir? Ne acı bir gerçektir ki, bugün Kıbnslı soydaşlarımızın haklarını dahi koruyamıyoruz. Bunun suçunu hiç kimseden aramaya lüzum yoktur. Sayın ÜLMAN'm da ifade ettikleri gibi: Sucun büyüğü, dış politikasmda kendisinden çok başkalarma giivenmeyi alıskanlık edinen, dünyadaki siyasal ve teknolojik pelişmelerin sonuçlannı değerlendirmeyi kendi yerine başkalanna bırakan Türkiye'dedir.» •Türkün aklı sonradan basma gelir» derler» Kıbrıs olaylarmdan sonra da olsa hâlâ kendimize gelemiyecek miyiz, Yoksa... Arslan VARLK Malatya (Reklâmcılık (5035) 15075 Kanunsuzluk devri K L R E Q UİRE Male passage office employee (experienced, speaking fluent Turkish. English>. Application ın writing to be addressed to sales manager (tlâncıhk: 7729) 15081 jjlj :::: •••• •••• •»•• Türkiye Sınai Kalkınma Bankosı A. Ş. den •Türk köylüsü ile Bulgar köylüsünün yaşantı farkı gözlerimi falDaha dün, buyruğumuzdan kur tası gibi açtı. Efendim bizde bazı •••• tulan bir ülkenin çıktığı bu uygar aklıevveller derler ki, evet bu söy•••• hJt düzeyine karşı Anadolu însaledıkleriniz doğru ama, Bulgar İİİİ nımn yürekler parçalayan acı gö koylüsü kazandığım Bulgaristanda rünümünü kaba çizgileriyle görmi harcamaya mecburdur; dış seyahatye çalışalım: Köye onsekiz yaşın ler oldukça kısmtılıdır. Sanki Türk da çiçeği bumunda bir çocuk gön köylüsü bunun tam aksini yapabiderilir; köy yolunun yapunı, suyun liyormuş gibi. Haaa bakm kimler getirilmesi, üretimm arttırılması, yapıyor onu da sayıvereyim: hastalann iyileştirilmesi, halkm 41 Birkaç varlıklı hacca, çağdaş akıl düzeyine ulaştınlması & Mutlu azınlık gediklileri kovb. tüm işler bu gençten istenir. misyon ticareti için belli ülKoşullar öğreunen yaranna dokelere, :::: nük olsa bile bu amaca ulaşma o£) Bir de fakir fukara ckmek lanağı düşünülemez. Kaldı ki öğparası için Almanya'ya gider, retmeni firenliyen gizli kuvvetleO Yaş ortalaması çok düşiik oHİf rin kol gezdiği bir ortamdayız. Örlan Türk köylüsünün ise neneğin, okula devamı sağlamak için reye gittiği apaçıktır; öbür Kur'an kursunu açtıranlarla sadunyaya!...vaşma gücünden yoksundur öğret• Tartışmacı Mustafa Yı'.maz men. Atatürkçülük ilkelerini halda sözü edilen yazıyı okuduğuka duyurma aracıhğı, şiddet ve lânu. yazıyı ilginç bulduğunu. fanetle önlenmektedir. Böylece ülkat yer yer boşluklarla karşıkücü gencin akıl sağlığı bozulmaklaştığmı ifade ederek şöyle deta veya o da «Toplumu sen mi kurvam etmektedir: taracaksın sanki» öğütüne uyarak gününü gün etmektedir. Bu iki duYollar tamamen rumdan hiçbirıni göze alamıyanlar ise köyden kaçmaktadır. 12/Aralık/ kapalı mı? 1966 tarihli yazısında sayın Fakir • Bu boşluklardan ikisine değinBaykurt, kaçan bir öğretmen örne mek istıyorum. 0 Kooperatif kurulurken buna H : ğini vermektedir. : gnı •••• I niversitelerimizin yurt gerçek karşı Bulgar köylüsünün tepkisi ne :::: llerine uyan bir çizgide olma olmuştur? Incelemede bu açıklan•••• •••a mıyor. yışı da geleceğe olan umuda • Bizde kooperatifçiliğin kurugölge düşürecek niteliktedir. Salup geliştirilmesi için izlenecek rgün eğitimin başarıya ulayın Doç. Dr. Orhan Cavit Tütengil şamadığı toplumlarda, çok bu konuda 14/Aralık tarihli maka yollar nelerdir? Yazar bunıı da akez yaygın eğitim ilkelerini lesinde şöyie diyor: «İktisat öğre çıklamamış, incelemenin sonuç kıstiminde ağırlık noktasını kapita rmnda «Kooperatifçilik kunılup ge uygulamağa başvurulur. Uygar üllist ekononıi teşkil etmektedir. liştirilmezse açhk ve işsizlik Tür keler bu deneyın ve çalkalanmalakiye'nin kapısmı çalacaktır» de rın neticesi, kendilerine has bulTürktjş, . bj^Uiny jIe,bo,4İüzenin f: •••• içinde imişcesîne veya Ideal ge\H melcle }>eflnmiştir. Böylece yszî dultlaTJ karma bir mrtddun tatbi••*• yol göstericilik niteliğinden yoksun^ , kiyie uç'» ulaştıkları bir realiteme doğruHu^ı buymtrj gibisine bir kalmıştır. dir. Aslında. bizde olduğu gibi tutum yaygmdır.» Ben şahsen ülkemiz yönünden i bu eğitim dallan, ayrı ayrı ör^üt Politik yön, bundan daha az kor kinci soru üzerinde titizlikle dur içerisinde olmayıp, bütünü meydalcunç değildir. Sayın Nadir Nadi' mak gerektiğı kanısındayım. na getiren öğelerdir. Dozaj miktan nin 11 Arahk tarihli başyazısmda değişse de. su: aneak hidrojen ve Çünkü bir köylüye: yerdiği bir yazarın tutumu ile bu Gelinız arazileri birleştirip oksijenin ayni potada kaynaştınlnu izliyen günlerde bir Parlâmen kooperatifler kuralun deseniz. Gö masıyla meydana gelebilir. • «•• to üyesinin (Hern de tnuhalif...) zünü gözünüze dikecek ve, «•«••••a••*••••••••«««•«••••••••«•••«••••••ı *••«*•«•••••••••P"««»««««B«»«B«B»••••••••••' Sayın Doç. Dr. Cavit Tütengil'in !••••••••••••»*• •Hürriyetleri kısma» isteği, görü Oğul yoksa sen «Komünist mi (Gerçeğe varan ütopyalari yazısm•••••••«••••••••••••••«••••«••••••a••••••••! sin» diye soracaktır? da üzüntü duyduğu, bugün için geSizin anhyacağınız halkımızm çerli olmıyan, toplumumuzda mevbü>ük çoğunluğu kooperatifin var cut, basit ve ucube fikir ve düşünhğından habersizdir. Haberi olan celerin, sığ yerlerden kolayca lara ise bu kurumun «komünist u geçebilmesindehalk eğitimine r.r. sulü» olduğu inancı yerleştinlmek gün eğitimden daha mj az vazife tedir. Yapacağımız ilk iş halkı bu düşer? Okul dersanesini lokal oMİUÜ inançtan kurtarmaya çaaşmak, bil yunlarma tercih eden gençlik, resETCI miyenlere bu yararlı kurumu öğ mi evraka çıkanna göre imza atan, VEE.ÎUEMALT1K retrnek olmalıdır. kultürden nasibini almamış sorumlu, batıl inanç ve itikatlanyla köÜç yolu var le'.ik devrini yaşama çabası içeriBence bunun üç yolu vardır: sinde olan, ama köy 10yü kim ay(D Bırincısi eğıtim sorununun çö dmlatacak. zülmesıdir. Çür.kü halk eğitilince kooperatif ve benzeri kurumların Fiili göriinüşüyle enflâsyon içeriyararlarını öğrenecek, bunlan ku sinde bulunan bir müessese, cığırtrup geüştirecektir. Fakat bugün kani vasıtasıyla, bunu kamufle ebızde eğitim sistemi karakuşidir. demiyeceği ne kadar gerçekse. eğıHer yıl okur yazar oranı artacak timimizin hoşnut olmayan duruyerde duşmektedir. Bu durumda mundan, plânh bir halk eğitimi ahalkm eğitilip kooperatifçiliği ken racılığıyla ancak kurtulabileceği o I di kendine benimsiyeceği çok 5Üp kadar hakikattir. helidir. caba. toplum bireylerinin (o I (f) İkinci yol aydınların halka inkuliçi eğitim dahil) normal mesidir: iş saatleri dışmda boş zamanBu yolla halka inen aydınlar köy lannı insanlık için faydalı meşgave kentleri teker teker dolaşacakIelere kaçta kaçını hasredebiliyortır. Yılmadan, usanmadan onlara lar. Neder.° Bizde ülkücü bir Dr. kooperatifçiliğin yararı, birlikte Albert doğmuyor. çahşmanın favdası anlaülacaktır. Cemiyet mekanizmalannm düŞimdiye kadar bunu yapan vığit çık zenli çahşabilmesinde, jetişkin topmamıştır. Bundan sonra da çıkalumumuzun zaman zaman, özel eğicağa benzemez. tim metotlanyla eğitilmesi bugün CT) Üçüncü yol devlet eliyle ör için zorunlu hale geimiştir. Yoksa. nek kooperatifler kurulmasıdır: hamur halindeki genç dimağlara Bilindiği gibi en kolay öğrenır.e verilen pismemis şekil, antisosyal pratik o!amdır. Devletin kurduğu dış etkenler vasıtasıyla, başka bibu örnek kooperatifJerdeki randı çimlere çevrileceği tabii bir sonuçmanı halk gözü i!e gorunce, onun tur. Fertlerimizin, başkalannm hak yararlı bir kurum o^duğuna inan ve hurriyetlerine taşıp, rahatsız emas: daha kolay olacaktır. Üç yoi dici bencil zihniyetlerinin, izole e ' dan en e*keni de budur. Devletin dilip uikücü vatandaş yetiştirilkooperatifçilik konusunda öncülük mesinde, toplum eğitimine btraz etmesi, onun geıişmesi içın gerekli daha ilgi, biraz daha alaka göstetedbirieri alması bu bir Anayasa rümesini bekliyoruz. hükmüdür. Fakat unutmayalım ki Ziilfikar ASLAN bugün iktidarda Anayasanın bu gibi hükumlerini komünizm olarak Öğretmen ELAZlG niteleyen bir zihniyetin temsilcıleri vardır. Kısaca bugün kooperatifçiliğin gelişmesini sağhyacak yollar tamamen kapahdır. Fakültemizin Enstitü ve Kliniklerindeki açık ve açılacak Böyie olunca geriye yapüacak Asisıanlıkiara ısteklilerin ysbancı dil imtihanlan 23 Ocak 1967 tek şey kalıyor. O da kooperatifçiPazartesi gunü, saat 9 da, bilim dalı imtihanlan da 30 Ocak liğin ruhuna milletçe bir Fâtiiıa oKaraköy Necatibey Caddesi No. 42, Gür Hanın 4 üncü 1967 Pazartesi gtinü aynı saatte Dekanlıkra yapılacaktır. kuraak!..» ve o mci satlarında bulunan Bankamız Iktısadî Araştırmalar tsteklilerin 17 Ocak 1967 günü saat 17 ye kadar. dörder ve r.knık İşler Başkanlıkları 26.12.1966 tarihinden itibaren resiır ve dılekçe ile Dekanlığa müracaatlan. Top.v.ne, fcahpazarı, Meclısı Mebusan Caddesi Uursun Hanın 5 mcı katına nakledilıniş bul'jnmaktadır. Telefon numaralan (Basın 251831 15097 49 08 10 49 08 11 49 08 12 dır. jjjj jjjj Öbür dünyaya... A TAKÜTLERİNDEN SAKININIZ" Kıyas devri SAATLI A MAARİF DUVAR İİİ! TAKVİMİ İİİi U! Halk eğitimi önemsenmeli CIKTI İSTANBUL MAARİF KİTAPHANESİ Cağaloğlu Yokuşu DİKKAT ŞUBEMİZ YOKTUR (llâncılık 7758) 15079 TOPTAN Şatış Yeri: Sonuç O O Kanunilik devri KLM YEŞİLKÖY AIRPORT Per 1967 an English speaking tecnical asıstant wıth driving licence and preferably wıth aircraft experience; livinj; close to the airport is a must. millllMIHIIIIIIIMlHMIIIIMHNIMIII lak Musa Apply to KLM station manager at Teşilköy Airport (îlâncılık 7740) 15080 Zeytinburnu Çimentosu Satış İlânı Zeytinbuınu Çırcento Fabrikası çımentoyu nakıkl ıhtıyaç îa hibine ulaşlınnak maksadıyle yeni bir satış nizamı ve teşkilâtı îı» 1967 çimento sanşlannı şantiye tesliml yapacaktır Şartname almak ve bu şartnameye göre taleplerinl Dildırrnek üzere alıcılann 10 Ocak 1967 tanhine kadar, Türk Çimentoyj ve Kırecı A Ş (Zeytinbureu Çımento Pabrıkası) Çimento Satışıan Tanzim ve Tevzi Büra'u FermenecLİeı Aker Han kat 3 Karaköy İstanbul (Telefon: 49 88 46) adresıne müracaar eımelen nca olunur. (Cumhuriyet 15101 A Türkiye Kızıiay Derneğinden bildirilmiştir : Tüzüğümüz gereğince Şubelerimiz konereleri önümüzdeki Şubat ayı içerisinde yapılacaktır. Bu kongrelere katılabilmek Kızıiay üyesl olmakla mümkündür. Kızııay üyesi olmak demek. Kızılay çshsmalanna fiüen katılmak demektir Yardımsev?r yurttaşlarımızm Kızıiay bayrağı ve çatısı altında çahşmak. isteyeceklerini ümit ederek kendilerini üye olmaya çağırıyoruz. Üye olmak isteyen sayın ^ırtttaşlarıınızm Kızıiay Şubelerine müracaatla taahhütname ımzalayarak gereken aidaö ödernek suretiyle en geç 31 Arahk :966 gününe kadar aslî üye kayıtlarmı yaptırmalan gferektiğinv hatırlatır, bu vesile ile ynrdımsever vatandaşlarımıza teşekkür ve saygılanmızı sur.arız. Cumburiyet 15099 İSTANBUL ÜNİYERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DEKANUfilNDAN: BANKA KOMERÇIYAIE ITALYAHA MERKEZİ MtLANO Sokağa dökülen îlâncıİJk 7804 15088 İstanbu! Telefon Basmüdürlüğünden Konuşma Bileti Tabetürilecektir 1 Başmüdürlüğümüz 967 yılı ihtiyacı için 4 696.000 adet Sehııler ve Milletlerarası konuşma bileti kapah zarf usulü ile ubettinlecektir. 2 Bıı işe ait ş a r t n a m e ve m ü h ü r l ü n ü m u n e l e r Malzeme sen'i<;ımızae görülebilir. 3 2100. lira geçici t e m i n a t alınacaktır. 4 Isreklilerin teklif m e k t u p l a r ı n ı 12/1/1967 p e r ş e m b e gilnü i'.at !5 e k a d a r Satınalma K o m i s y o n u m u z a tevdi etmelerl 116n c l u n u r (Basın 25102) 15096 İstanbul Teknik Üniversitesi Rehtöriüsündeıı: 1 Tahminen 150 ton civarmda linyit kömürü kapalı zarf usulü ile saülacaktır. 2 Tonunun muhammen bedeli 40 liradan tamamı 6000. lira olup geçici tominatı 450 liradır. 3 Arörma 10/1/1967 salı Runü saat 15.00 de Taşkışla binası içînde toplanacak olan Rektörlük Satınalma Komisyonu tarafından yapüacaktır. 4 Talipler, hazırlayacakları teklif mektuplarını srtırma saatinden bir saat evveüne kadar Komisyon Başkanlıgıno vtrmeleri lâzımdır. (Basm: 25090) 15090 1967 YILINDA BEŞ ŞUBE ARASINDA YARIM MİLYON DAGITIYOR Son para yatırma tarihi; S ayın Doç. Dr. A. Haluk ÜLMAN'ın Türk Amerikan ilişkilerini inceliyen yazı serisini dikkatle okudum. ÜLİLfUST'm fikirlerine aynen katılmakla beraber, dostluk anlayışımız üzerine birkaç kelime de ben sdylemek istiyorum. Kıbns olaylarmdan sonra su yüzüne çıkan müttefik Amerika ile olan ilişkilerimiz hâlâ günün konusu olmakta devam ediyor. Dostluk anlayışı nasıl olmalıdır? Dış politikada esas nedir? Kanaatimizce dostluk herşeyden evvel karfilıkh itimat ve ijbirliğine dayanmah; hep bfr tarafın çıkann* de|11, eşttllk esasın» iıtlnat «S meli vc mübim sebepler oimadık Yıhn Uk çekilişîne katılmak için acele ediniz. 17 OCAK 1967 Şubeler • ir ir İSTANBUL İZMİR Karaköy Yeni Postahane Beyoğlu Pangaltı Cumhuriyet Bulvarı No. 66 . Sedef Reiüara: 387 1S071