28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHITRfYET 6 Ekîm 1966 SAHtFE AJANSLAR * RADYOLAR • ÖZEL MUHABİRLERİMİZ hadiseler arasında Ege'de Denge | VVashington Paris arasında yumuşama belirtisi görüldü gibi önceki günkü görüşmenin de merkezini teşkil ettiği ve her (DIŞ HABERLER SEBVİSt) iki göruşmede de tarafların, goruşlenni açık kalblilikle izah ettıkleri muhakkaktır. Ne Paris'in, PARİS Fransa Dışişleri Ba«dostça» olarak niteLemesi, bü ne de Washıngton'un tutumlakanı Maunce Couve de Murvılle, tun bunlar, şuphesiz yeni bir anrında pek yakında bir değışiklik dun Washıngton'dan Parıs'e donlayış havasına işarettir. olmasını beklemek mümkün demuştur. İki gun suren WashıngTabiî bu, anlayış havasından ğildir. Fakat bu görüşmeler, taton temaslan, Amerıkan Franileriye geçmemektedir ve ortaraflara, birbirlerınin siyasetini sız ilışkılerınde soğukluğun orda resmi, hattâ yetkili bir ağıztayin eden zorunluklar hakkıntadan kalkması yolunda bir başdan herhangi bir dogrulama da belirli bir fikir vermeye ya langıç izlenimi vermektedır. mevcut olmadığı için de, ele alıramıştır denilebilir. Başkan Johnson ile Couve de nan sorunlarda esaslı bir yakınAmerikalılar, Couve de Murlaşmadan bahsetmek ihtiyatsızMurvılle arasında tamamen başville'in ziyaretine büyiik bir ölık olur. başa cereyan eden gorüşme, nem vermislerdi. Fransa Dışiş Johnson'un Couve de Murvılle'in Ne olursa olsun, Vietnam kolerı Bakamndan, Vıetnamda bir elını hararetle sıkışı ve Fransız nusunun Couve de MurvılleDemuzakere zemini hazırlamak iDışişleri Bakanının, göruşmeyı an Rusk goruşmesınde olduğu çin bazı tavsiyeler elde edeceklerini ummaktavdılar. Couve de Murville'in bu umuda cevap verecek durumda olup olmadığını anlamak için zaman henüz erk^ndir. Fakat Fransa Dışişleri Bakanının, Washington'un Vi • etnamdan çekıleceği yolunda şekli de olsa bir taahhütte bulunmasmm, böyle bir müzakereye zemin hazırlıyacağını hem Başkan Johnson'a, hem Dışişleri Bakanı Dean Rusk'a tekrarladığı muhakkaktır. Murville Washington'dan ayrılmadan önce, gözden geçırılen meselelerden herhangi birindc hal çaresi bakımından musbet bir sonuç alınıp alınmadığı sorusuna doğrudan doğruya cevap vermeyi redded^rek, «bunu istikbsl gösterir» demiştir. ağlayangil ve Tumbasm B. M. Genel Kurulundaki ' iyimser demeçlerinden Büyiık Elçiler katmdaki gizli ikili gdrüşmelerin geniş tutul duğunu ve sadece Kıbns sorununa inhisar ettirilmediğini öğreniyoruz. Esasa geçmedcn önce, Türk ve Yunan Dışişleri Bakanlannın iyim serliklerini aşırı bulduğumuzu kay detmek isteriz. tki meslekdaşta, dünya kamu ovuna ülkelerini barış çı ve uzlaşıcı olarak gostermek kay gısı, gerçekçiliğe üstün gelmişe benKemektedir. Açıklanmayan bir Avrupa başkentlndeki ikili gorüşmelerin geniş tu tulması isabetlidir. Çünkü Türkiye ile Yunanistan Egede bir denge sağ layamadıkları siirece, Ankara Atina dostluğu tam anlamıyla yerIeşemiyecek ve süreklilik kazanamıyacaktır. Yunanistan. Lloyd George'un tej vik ve desteğiyle 1919 da tek başına Egeye yayılmak hevesine kapıldığı zaman, tâlihsiz Anadolu seferine girişmişti. Sonuç mâlumdur. Ege ortak bir deniz olarak iki kom fu arasmda paylaşılmıştı. Lozan Andlaşması büyiik devlet adamlan Atatürk ile Venizelosun kurduklan dostluğun temelini teşkil etmiştir. Bugünün düşmanlan sarmaş dolaş olmuş ve bir Türk Yunan Federasyonundan soz edilmeİe bile başlanmıştı. Dostluk. İkinci Dünya Savaşından •onra, 1946 da, Pariste toplanan Dört Büyüklerin ttalyanların kontrolundaki Oniki Adayı Yunanistana sunmalanyla ilk darbeyi yedi. Lotan Andlaşmasıyla kurulan huzur kaynagı nâzik denge, Atina lehinde bozulmuştu. Türkiye haksız ve iyice düşünülmeden alınan kararın Yunanistanla ilişkilerimizin gelece ği üzerindeki muhtemel ciddi etkilerine dikkati çekmekten geri kalmamıştı. Burnumuzun dibindeki Oniki Adanın hiç değilse yansı Türkiyeye bağlanmalıydı. Ankaraya, kesinleşen karar üzerindeki her hangi bir değişikliğin Boğazlarda Sovyet askeri uslerinin kurulma »ı yolunda Stalinin dehşetengiz Dışişleri Bakanı Molotof larafından yapılmakta olan basküann arttınlmasını tahrik edebileceği cevabı verildi. Elde edebildiğiraiz tek ba»an, Oniki Adanın silâhtan annma •ını sağlamak olmuştu. EVRIM YAR1ŞINDA İNSANLAR MAYMUNURI NASIL GERİ BIRAKTILAR LONDRA, (a.a.) Sovyet tarım sisteminde değişiklikler bekleniyor MOSKOVA, (a.a.) ovyet tanm kolektivizmi, önem li yapı değisikliklermin arifesindedir. B. Mojayef in «Literaturnaya gazete»da yayınladığı ve Sovyet ta rımında bazı dönüşümlerle ilgili olan bir röportajda pı fikirlere rastlanmaktadır: •Köylünün özerkliğini arttırmak gerekiyor. Toprağı işleyen insan, bir şefln emirlerini yerine getiren basit bir uygulayıcı olmaktan çık malı, hem çalışmasından, hem de çalısmasının ürününden sorumlu bir klşi haline gclmeli, toprağm bir sahibi olmalı ve bu sözde kalmamalı, toprağı, bir sahipten yoksun kılmak kötü ve tehlikeli bir seydir. Sosyalizm, birinin çalışma sı, ötekintn hesap yapması mı demektir? Ve toprağı işleyenle, hesa bı yapan aynı kişl İse, sosyalizm, sosyalizm olmaktan mı çıkar? Sıla toprağını tanıma ve sevmenin bamadan oğula intikaU şeklindeki al le geleneği, devlet için çok büyiik bir önem taşımaktadır. Tezgâh basındaki bir işçi özerk bir kişl iken, tarlasındaki köylü ondan daha az özerk değildir. ve onun ücre ti de esas bakunından işçininkinden farklı olmamaüdır.» ınuâinsiâsı abiî yalnrz «Tarto» değü; • ma en çok zarar gören kaza olduğu için bütün zelzele mmtakasnu «Varto» adı altında bahis konusu yapıyornz. Bir bnçuk aya yaklaştı. Bu felâket görmüş mıntakadaki zarar, hasar, ihtiyaç durumu hakkında gerçek bir bilgi almak hâlâ mümkün değü. Bunun yanmda şimdl mtıal esef artık bir acayip hal alan bir de yardım dâvası var. Bu zelzele daha müthis bir felâket olmaktan bereket, mevsimin yaz, depremin gündüzfln olmasiyle kurtuunuştur. Bu kadar geniş bir sahada vuku bulmasına rağmen can kayıbmın Erzincan depremi knrbanlanna nazaran çok daha az olması birer teselli sebebidir. Itiraf etmek lâzımdır ki bu felâket gerek memleket içinde, ge> rek dışanda büyük flgi çekmiş, maddî yardımlar her taraftan mebzulen yapılmışıtır. Rakamlan her gün radyolanmrzda dinliyor, memnun oluyoruz. Buna mukabfl deprem vurmuşlara yardım vapılıp yapılmadığı hakkmdaki rivayetler birbirine taban tabana zıt şekilde dolaşıp durmakta; çeşit çeşit, derece derece heyetler,feurullarve şahsiyetler birbirlerini itham edercesine konuşmakta, beyanlar, beyannameler birbirini tutmamak tadır. Görünüşe nazaran bu çekişme daha uzun zaman sürüp ğidecektir. Doğrusu objektif görüşlü bir kaç gazeteci de gidip yerinde tarafsızca bir tetkik yapıp bize bildirmiyor. Her şahıs. her gazete türlü mıknatıslara göre az çok eğilimli yazılar yazıyorlar. Açıkçası hepimiz «Varto* zelzelesini bir çeşit politika mevzuu yaptıçımız için hizmetler lâyıkiyle görülcmiyor, hakikatler lâyıkiyle seçilemlyor. Bu arada da zelzele bölgesl halkı endişe ve tereddütler içinde nekleşip duruyor. Bence ilk hata hükümetten geldi; çünkü zelzele rmntakasında bir nevi iskân plebisiti yaptı. Kimisi yerinde kalmak istedi, kimisi gitmek istedi. Kaunak istiyenlerin kimisi «nen evimi vaparım» dedi. Para aldı. Kimisi «sen yap ama benim yerime yap» dedi. Kimisi «başka yere rap ama tahta baraka istemem» dedi. Kimisi kutup çadınnı beğenmedi.. kimisi ev yapmak için aldığı parayı az buidu.. tekrar istedi.. kimisi de «bizim âdetlerimiz müşterek çatılı barakalarda yatmaya müsait değildir» gibi fikir ileri sürdü. Hükümet şimdi iskân hususunda bütün bu arrulan az çok tatmin etmeye çalışacak ve tabit bu da kimseyi memnun etmiveceği gibi felâketin izlerini silmek ve yaralarmı sarmak işini geciktirecektir. Ne yapmab Idi? Memleketin hali malfim. Politika alıp yürümüş. Herkes birbirini açmaza düşürmeye çahşıyor. Onun için zelzele bölgesinm mebus ve senatörlerinden mürekkep bir komisyon kuracaktı.. bu feomisyo nun mahalli belediye reisi ve âzalanndan mürekkep küçük yavruları da olacaktı. Halkm mahalli arzulannı bunlar kanalize edecekler, iskân, yardım, yerleştirme, başka yere nakil, baraka. çadır ev çift çubnk.. bütün bu kararları tmar ve tskân Bakanlığı mütehassıslariyle birlikte o komisyon verecekti. O zaman önüne gelen «Varto» müfettişi olamıyacaktı. Bunun yanmda da verilen kararlar şahsî değfl topln olacaktı. Bir köyden Ali köyde kalıp, Vell gidecek diye işi arzuya bırakmak işleri aksatabilir ve isabetli de olmazdı. Bugün durum o hal aldı ki insanın içine bazılannın felâketten bir saadet çıkarmak istediği gibi bir şüphe bile düştü. O kadar kl zelzele olmamış, yardım görmemis verlerin: Ah bizde de zelzele olsa! dlye acayip bir duaya fimin deme> leri ihtimali belirdi. Bu arada eskiciler, yapıcılar, propagandacılar ve politikacılar piyasaya döküldu. Her biri kendi hesabma çalıştı. Ben de bir sürü şey duydum.. bir tngiliz seyyar mutfağının ilk günlerinde halka verdiği yemeği bir kaç gün sonra «içinde domuz yağı varmış» diye halkm döktüğiinü söylediler. Bir yandan halka dağıtılan güzeIim Rİyim eşyasım, öte yandan esHcilerin şıpşak ucuza satm aldıklannı da duydum. Dağılarak ekmeklerin bir tarafta kuruduğunu, ötede halkm aç kaldıfını da işittün. Bütün bunlar belki olmuştur. Varto, Hınıs! Bnnlar neresi? Hangi nakil vasıtası, uKştırma vasıtası var! Zelzele neyi tahrip etmemiş.. iş hürük! Tutum biraz şaşkmca oldu. Resmî memnr imzasrz bir şeyi ne alır, ne verir! Halk da aldığmı ne beğenlr, ne de yeter sayar ve birbirinden görerek kenduıe az yardım edDdi. ğini söyler. Bu psikolojik bir vâkıâdır. Her dağıtımda böyle olmuştur. Kaldı ki gelen yardım egyasının içinde hele dışandan gelenlerde kadın külotlan gibi ora halkının hiç de işine yaramıyacak şeyler de var. Bunlan ne satarsın, ne atarsın. ne dağıtırsm! Meselâ tonlarla süttozu çönderümiş. Ne vapar Varto kövliisü süttozunu? tstanbulda dahi bir çok fakir aileler dünyanın en güzel gıdası olan bu süttozunu kullanmazlar. Et ve etli konservelere asla rağbet etmezler; domuz korkusundan! Yapılacak şey.. hükümetin mütehassıslar vasıtasiyle buralann kat'î iskân ve inşa şeklini kestirinceye kadar mnvakkat barakalarla kışı geçirtmesi ve ondan sonra gene hükümet ve belediyeler karariyle kafî iskân işine girişmesi idi. Şimdi hepsine birden ve darmadağmık şekilde başlandığı için mesele kördÜTÜm oldu. Bundan sonra saray yapsan tdmseye beŞendiremezsin! Sanıyorum ki, bu işlerde mesuliyet almak istiyenler ıraliha pek aa oldu; dlvs bndur. Fransa Pasifihteki nükleer denetneierini tamamiadt PARİS, (a.a. AP) ransa, önceki giin Türkiye saatiyle 23 te, Pasüikte Tahıti yakınındaki Mururoa mercan adası üzerinde bir atom denemesi daha yapmıştır. Dun patlatılan bu altıncı bomba ile, Fransa'nın 1966 programına dahil Pasifik denemeleri tamamlanmış olmaktadır. NATO DlŞİŞLERt BAKANLAR1 15 ARALIKTA TOPLANACAK ransa dışındaki NATO Dışişleri Bakanlan 15 aralıkta Paris'te toplanarak Atlantik Ittifaklarının gelecekteki askeri ve stratejik durumunu gözden geçireceklerdir. NATO teşkilâtının siyasi mer kezinin Brüksele taşınmasından önce yapılacak ve muhtemelen Fransadaki, son birleşimi teşkil edecek olan bu toplantıda, Fransanm NATO'nun askeri kuruluşlann dan ayrılması ve Avrupada Sovyet tehlikesinin azalmasının ışığı altmda NATO'nun durumu incelenecektir. NATO üyelerinden bazıları, askeri kuvvet bakımından teşkilâtm çok kuvvetli olduğuna inanmakta ve Doğu Batı ilişkilerinden, birliklerir tehlikesiz hale getiren bir yumuşama meydana geldiğini ileri sürmektedirler. Buna rağmen, askeri birliklerin «zaltılmasmın, Avrupadaki müttefik ordulann modernleştirihnesi ve ateş gücünün arttınlması ile mümkün olacağı belirtihnektedir. F F LONDRA, (a.a. AP) Denemeler ve getirdikleri Sahra denemeleri, Fransız nukleer stratejık kuvvetlerınde kullanılan 62 «nirage4» uçağında bulunan atom bombalarının yapılmasını sağlamıştı. Pasıfikteki son denemeler ise, daha güçlü termonükleer bombalar yapımı için yararh olacaktır. Bu sılâhlar, Fransız nukleer vurucu kuvvetınin gerçekleştirilmesıni sağlayacaktır. Pasifik'te denenen bombaların gücu, kerteli olarak arttırılmıştır. 2 temmuzda yapılan ilk denemede, 20 ile 40 kıloton arasında «taktik gam» adı verılen seriden bir bomba, deniz ustundeki bir teknede patlatılmıştır. Önceki günkünde de kıloton 200 300 arasına yükselmi?tır. c Tesbisim kesindir. Aydınlara karsı allerjiksiniz...» Çeşitli teokiler Biz vahim hatayı tâmir amacıyla Çirpmırken, hâlâ tatmin olmayan doymak bilmez Elen emperyalizmi, Atina sokaklanna dökiilmüş, Loran Andlaşmasıyla Türkiyeye verilmiş olan İmroz ve Bozcaadayı Utiyordu. I Türk . Yunan dostluğu, ikind I ağır darbeyi de, Kıbns uyuşmazlığmın yaratılmasından yemistir. I Çıkarlanmıza aykırı düşecek bir | Kıbns çözümü Lozan Andlaşmasıyla kurulmuş olan dengeyi Tur I kiye aleyhine büsbürun bozacak I to ki, kabulü imkânsızdır. Kayhan SAĞLAMEB I Kahire, Burgibamıt kararı I için, "Yeni bir oyun,, diyor BEYRUT. (a.a. AP Radyolar) T Kısaca..| • CAKARTA Başkan Sukarno, komünistlerin geçen yüki Ekim hükümet darbesi teşebbüsünü dün nihayet kınamıştır. İtibarını kaybeden lider, Silâhlı Kuvvetlerin ve aşırı sağcı öğrencilerln baskısına rağmen, şimdiye kadar böyle bir kınamaya yanaşmamaktaydı. Darbe teşebbüsü nü «Endonezya ihtilâline ihanet» olarak nitelemiştir. • SAYGON Dün gelen 4.000 kişilik yeni bir birlikle, Güney Vietnadaki Amerikan askeri sayısı 321000 e yükselmiştir. • BELGRAD Yugoslavya, uluslararası güzellik yarışmalanna katılacak ilk komünist ülke olacaktır. Belgradda, biri Londradaki «Miss VVorld», diğeri de Miami Beach'teki «Miss Universe» yanşmalanna katılacak iki güzel lik kraliçesi seçilmiştir. • LONDRA 30 ülkeden gelen 1,250 delegenin katıldığı Uluslararası Temız Hava kongresl dün açılmıştır. • NEW YORK Eisenhower'e cevap veren U Thant, «hangi şartlarda olursa olsun nükleer silâhlar kullanılmasına tamamen muhalifim» demiştir Amerikanın eski Başkanı, Vietnamda nükleer silâhlar kuUanılmasını savunmuştu. • RtO DE JANEİRO Mareşal Costa de Silva'nın pazartesi günü Cumhurbaşkanı seçilmesinden beriye ikinci defa, dün Brezılya Savunma Bakanlığmda bir saatli bomba patlamıştır • KÖLN Federal Almanya halkının bugün 1950 ye oranla üç misli fazla sigara, üç misli fazla bira ve altı misli fazla şampanya içtiği açıklanmıştır. • BONN Federal Almanya Içışleri Bakanüğımn almış olduğu bir kararla, üzerinde tabanca bulunan yabancı işçiler, haklann da adll kovuşturma yapılarak sınır dışı edileceklerdir. • VVASHİNGTON 3ir anket, her 100 Amerikahdan 54 ünün, Başkan Kennedy'nin katlini çeviren esrar perdesini kaldırmaya çalışan «Warren Komisyonu Raporu» nu şüphe ile karşıladıfım mpydana çıkarmıştır. • KALKÜTA Hımalaya dağlannda Hindistan ile Tıbet arasına sıkışmış Butan Budist Kırahnın, yakında Komünist Çıne kar şı kendısini koruması için Birleşmiş Mületlerden yardım istemeai beklenmektedır. • LENÎNGRAD Loningradlı genç Sovyet bestecisi Sergey Slonimski, piyano ve san için, Milâttan önce 3 000 yılmdan kalma tınlü Gılçamıs destanır.dan yararlanarak <Ço'de avnlışı isimli bir perça bestelemiştir. unusun Mısır ile ilişkılerinı kesmeğe karar verışı, Kahıre'de şuphe ılo karşılatınııştır. lyi haber alan kaynapklara gore, Mısırlı yetkilıler, Tunusun kararının arkasında «yeni bir oyun» olmasından endişe etmektedır. Bu arada, Arap Birliği Genel Sekreter vekili Arif Zahir, Tunusun, «Arap Birliğinin çabalarına aykırı bir tutumla, çeşitli tehlikelerle yüzyüze olan Arap dünyasında bölücü faaliyetlerde bulunmasından» esefle soz etmıştir. Tunus Basın Ajansı ıse, «Tnnus ile Kahire arasındaki diplomatik ilişkilerin kesildiği haberi, Tunusta ferahlık yaratmış, hattâ heyecanla karşılanmıştır» demektedır. Ajansa göre, Fastan sonra Kuveyt de, Tunus Kahire ıliskilerınin kesilmesi dolayısiyle, Başkan Burgibaya, kendısini desteklediklerini ve dostluklarım bildirmişlerdir. Öte yandan bir Tahran gazetesi, Tunus Mısır ilişkilerinın k'esılmesi ile ilgıli makalesınde şunlan yazmaktadır: « Bütün Arap dünyasında Baskan Nâsırın itibarı sarsılmaya devam ederken, Burgiba isvan bayrağını açtı. Başka Arap dcvlet başkanlan da aynı «selâmet yolunu» izlediği takdirde, bu öldiirücü bir darbe olabilir. Kahırenin h»gemonya isteği, Mısır ve Tunus Başkanlarının mizaçlan arasındaki uyusmazhk gıbi kimsenın meçhulü değıldır. Tunus hukumetınin, diplomatık ilişkıleri keserken öne surduğu sebepler, tamamen doğrulanmış sebeplerdir». ,• ,, Bankamız, Beyoğlu şubesinin açılışı dolayısıyle sayın İstanbul halkının gosterdiği nazlk ilgiye caodan teşekkOr eder ÖGRETMENLER BANK1SI Bateş Reklâm: 63/11686 • Her çeşit ı ugün Moskova hayvanat bahI çesi bir zifaf oecesinin arifesinde bulunmaktadır: Geçen kış Londra hayvanat bahçesinden ödunç alınan dişi panda (Himalaya ayısı) Şi Şi, uzun süren bir nazlanmadan sonra, Moskova hay vanat bahçesindeki erkek panda An An a yüz vermeye yanaşmıştır. Londra hayvanat bahçesi müdürü Dr. Desmond Moris bugun öğleden sonra Moskovaya gidecektir. Yarın, her şey yolunda git B nihayet razı oldu MOSKOVA. (a.a.) tiği takdirde. zUaf gecesl basbyacaktır. Moskova hayvanat bahçesinin veterineri Yuri Yevgraşin bugün basına verdiği bir demeçte şunlaarı söylemiştir: «Her şey hazır. Şİ Şi De Aa An yeni bir denemeyi gerçekten istiyorlar. Her seyin yolunda fideceğinl umnyorum. an an tam formundaj» Geçen kış Şi Şi'nin tngiltereden gelişindenberi, Moskova hayvanat bahçesinin yöneticileri umutSuzluk içindeydiler. Hattâ dünyada benzerine kolay iolay rastlan miyan bu olaydan, yani ele geçlrilnüş iki pandanın birleşmesinden vazgeçmek üzereydiler Çünkü Şi Şi, bitişiğinde' tcafese KO nan An An'la biç UgUenmernektey di. ntrepolog John Napier'e göre, 20 milyon yıl kadar evvel insanlarla maymunlar aynı zamanda ağaçlardan yere inmislerdir. O devirlerde insanlar da, maymunlar da dört ayak üzerinde yürüyorlardı ve kuyrukları vardı. Fa kat bugun hayvanat bahçelerinde insanlar maymunlan ziyaret edîyor. Maymunların insanları seyre gelmemesine sebep acaba nedir? Üçüncü jeolojik devrin dört bü yük bölümünden biri olan Miyo sen devrinde, yer kabuğunun hareketleri ile ormanlinn büyiik bir kısmı ortadan kalkmış, ağaçlarda ömür süren bir çok hayvan, savanlarda yaşıvabüecek şekilde bünyelerinde değişikükler yapmak mecburiyetinde kalnuşlar dır. tnsanlar da ormanlardan kaçmak zorunda kalmışlardır, fakat el yapüan, görüş açılan hep ağaçta yaşamaya alışmış yaratıklannki gibidir. tnsanlar çeşitli sebeplerle cemiyetten kovulunca ormanlara kaçarlar. çünkü burada kendilerini güvenlik lçinde hissederler, yiyecek bulma imkanları vardır. Orman insanlann doğduğu yerdir. tnsanın öldünne içgüdüsü ve saldırganuğı da, yine savanlardakl hayatından Üzerinde kalan izlerdir. İnsanlar ağaçlardan inip savanlarda yaşamaya başlaymca ya pılanndaki bir eksikliğin farkına varmışlardır. Bu da yiyeceklerinl saklıyacak, taşıyacak ceplerinin olmayışıdır. Bunun üzertoe insan lar iki ayakları uzerine kalkarak elleri ile gıdalarını taşımaya başlamışlardır. Bütün ilkel yaratıklar bu feabiliyete sahip olmuş, fakat sadece insanlar ayağa kalkarak ellerini kullanmışlardır. Buna da se bep beyinlerinin büyüklüğüdür. Bilginler, «eksik halka» sözunü sevmemektedirler. Fakat 1960 yılında Tanzania'da bulunan «Homo Sabilis», ileri bir maymunun ilk insan haline gelişindekl adımı göstermektedir. A S Yazar Mojayet Kolhoz topraklannın yıldan yüa kücük ekip lere taksimini, bu ekiplerin bir ya da birkaç hasat için belirli bir top rak parçasından sorumlu olmaları nı ve bu toprak parçasırun «sahibl gibi bir durumda» çalışarak her ekibin hasat sonundakı kârdan almasmı sağlayan bir sıstem düşünmekte ve şöyle devam etmektedir: «Köylüyü, kendısini çalışmaya gönderip, ondan sonra ne yaptığını denetlemekten, ölçüp biç mek ve hesaplamaktan başka bir şey yapmayan âdi ve can sıkıcı bir vesayetten kurtarmak çok kolay. Ona, yalnız ne yaptığını defil, fakat ne alacağını da bilmesini saflıyacak şekilde bir mevsim ya da bir yıl süre ile görev sağlamak, hesabı, yıl sonunda teslim edilen ürüne göre yapmak daha iyi degil mi?» SINAi FIRINLAR PASLANMAZ EL FENERLERI " ^ Govdeâ paslanmaz krom çeli' ğinden itnal edilmiştir. ^ KJrümaz camlı reflektörü gümüş aynaüemücehhezdir. 3 fonksiyonlu kontakt anahtan ile mükemmel bir el ieneridir. İçin SINAİ YAKICILARI No. 6 Ağıryağ Dahil Her Cins Akaryakıt Yakar 1 1 Asya Yayın Birliği Genel Kuruluna Türkiye de katılıyor TAİPEH (a^.) Asya Yavın Bırlığının 24 ekimde Taıpeh'de açılacak Üçuncu Genel Kurul toplantısma Turkiye dahıl, 15 ulkenin katılması beklenmektedır. Konferansta, Asya, ulkele rınin bir haberleşme peykini uzaya gonderme projesi uzennde işbirliği, tanmsal programlar ve yayın sistemlerinin geliştınlmesi gibi konular üzerinde durulacaktır. Fırınlar Homomlor 1 Tov Ocaklorı 1 Kuzinolor Şeker ve Lastik imalâthaneleri Ekmek Fobrîkalorı Pişirme. Fırınlorı Korutmo Fırınları Ergitme Pofoları Dönel Ocaklar dZKÖSEOĞLU Perşembepozarı kordeşlm sok. No. 50 İstanbul 49 02 20 İlâncdık: 6033/11674 DENİZ KENARINDA 16.000 LİRAYA SATILIK 2 ODALI SON DAİRELER TENZİLÂTLI SON SATIŞLAR, İSTANBUL VE ANKARA BÜROLARIMIZDA 17 EKİM 966 GÜNÜNE KADAR YAPILACAKTTR Hususi ücretsiz otobüsler 1.10.966 2.10.966 8.10.966 9.10.966 15.10.966 16.10.S66 günleri saat 10 da Tepebaşı büromuz önünden kalkacaktır. Gidip görmek isteyenlerin, gidecekleri günden önceki gunlerde otobüslerde Telefonla yer ayırtmalan rica olunur. 2 oda, mutfak, duş, tuvalet, balkon, bahçe, kumsal, plâj. 1 Deniz üstü dairelerine bitişJc, ve arazi meyline göre deniz seviyesüıden 2 ila 7 metre yükseklikte bulunan ve denizi mükemmel surette gören sermn kat daırt«ri 20.000. liradır. 17J.0.966 gününe kadar %20 son tenzilâtla 16.000 Liradır. 2 1 2 3 katlar 22^00 Liradır. 17.10.966 gününe kadar e/o2O son tenzilâtla 18.000 Liradır. 3 Deniz üstünde 2 ve 3 üncü katlarda 2 daire vardır. Beheri 33.750 Liradır. 1710.966 gününe kadar %20 son tenzilâtla 27.000 Liradır. 4 Daireler irtifaklandınlmış olup, tapular derhal verilmektedir. 110 lira masraf müîteriy» aittir. Betonarme karkas dairelerin yan bedeli daire aynlurken, diğer yansı tapu e«nasında ödenir. GELtE: Yanamutdakl Turteök Motellerde Mr odamn bir günlük yemeksiz ücreti 50 liradır. KURIBURGAZ PLÂJ Tepebaşı Meşrutiyet Caddtesl Ko. 10T BAŞAR PASAJ1 kat 1. Telefon: 44 38 56 SİTESİ: CİHAN KOM. ORT. Suitanhamam KafıretoSIu han kat 5TstanboI ANKARA Sıhhıye Ambarlar Caddesi Beyaz Saray Ap. Kat 5 6183/11871
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle