Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YENİ BİR CASUS SERİSİ Vittorio Lamas CIA'ya karşı Lamasm izini yeryuzunden silmek istıyenler ne gibi bir amaç güdüyorlar. dı? CIA'nm nötralize edılecekler listesinin başmda Lamas'ın isminin bu. lunmasının sebebi neydi? Lamas Amerıkalıları sevmiyordu belkl. Ama Lamas Komunist mi idl? BÜTÜK BEYİN: James Snlllvuı 6 VUMARAU BOSTOV PLÂNI: Jameı SuUivan Bu kitapları okuyanlar bu aoruların cevaplarını biliyorlar. AĞAOĞLU YAYINEVİ umhuriyel 43. yıl soyı 15153 KCRÜCUSÜ: YUNUS NADİ Telgrai ve mektup adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta Kutusu: îstanbul No. 246 Telefonlar: 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 v İlk millî petrol dağıtım şlçketi: TÜRK PETR04 Ankara Cad. 37/7 İstanbul Tel: 27 73 37 Perşembe 6 Ekim 1966 Yurt urünü fueloîl ile Ankara'da. St Apartmanda huzur, sanayide emniyst sağlayıcı yakıtı, ücretsiz bakuncüariyle ve Körting Ankara acentesiyle birlikte hizmetinizdedir. TÜRK PETROL FUEL OİL Ziya Gokalp Cad. No 70 Ankara İskitJer Türk Petrol Bayii, Ankara Tel: 10 83 45 12 10 15 Reklâmcılık 3835/11655 ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) Devlet Plânlama Teşkilâtındaki son istifalar ve hükum'etin plânlama karşısındakı tutumu tepkilere yol açmıştır. Eski Devlet Plânlama Teşkilâtı Müsteşan Memduh Aytür, konuyla ilgili olarak: «Devlet Plânlama Teş kilâtındaki bu seferki çöküntü sür'atle önlenemezse memleke • timizin iktisadî ve millî itibarı da içeride ve dışanda eiddî sorulara konn olacaktır» d^mış, CHP Grup Başkan vekili Prof. Turhan Feyzioğlu ise; «Hükumetin plfina ve plânlama teşki Iâtına karşı Ugisizliğinin teşkilâtı n moralini ve bünyesini taer gün biraz daha sarsmakta oldufunu» söylemiştir. "DPTdeki çokuntu iktisadî itibarımıza dokunur,, AIMVS BARAJimN AÇIL1Ş1NDA KONUŞAX DEMİREL «TEOKRATÎK DEVLET ÖZLEMİ YOKTUR» DEDÎ • Görevden alınma kararının durdurulması için hükumete baskı yapılıyor Din hürriyeti baskı ve istismar vasıtası olamaz,, Çetin ÖZBAYRAK bildiriyor TOKAT D aşbakan Süleyman Demirel, Almus Barajının işletmeye açılma«x münasebetiyle yaptığı konuşmada, temel hak ve hürriyetler konusuna da değinmiş, «Türk milletini bir teokratik devlet özlemi içinde görmek veya teokratik devlet özlemi içine girebilir zehabı içinde bulunmak külliyen yanlıştır» demiştir. ELMALI HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI istanbul Basın Savcıhğı, Diyanet İşleri Başkanı İbrahim Elmalı hakkında «Türk Ceza Kanununun 163 üncü maddesine aykırı davranışta bulunduğn» iddiasiyle soruşturma açmıştır. Savcılığın bu soruşturmayı açmasına sebep, Merkez Vaizlerinden Mehmet Küçük'ün, bir gazeteye göndermiş olduğu mektubun, «ihbar» olarak kabul edilmesidir. Merkez Vaizi 6 eylul tarihinde, söz konusu gazetenin okuyuculara ait sütununda yayınlanan mektubunda, Diyanet İşleri Başkanı Elmaıı'yı «Hilâfeti geri getimıekle» suçlamıştı. Savcılık, Merkez Vaizi Mehmet Küçük'ü bu konuda bilgi vermesi için çağırmıştır. Bu arada, soruşrur mayla ilgili olarak Diyanet tşleri Başkanının da tâlimat yoluyla ifadesinin alınması için, Ankara Sav cıhğına tâlimat verilmişür. Eski Devlet Plânlama Teşkilâtı Müsteşan Memduh Aytur, Plânlama Teşkilâtının bugunkü durumu ve Baran Tuncer'ın istifası ile ilgili olarak şunlan söylemiştir: « îktısadî Plânlama Dairesi Başkanı Dr. Tuncer'ın istifasını dun duydum. Çok üzüldüm. Bır buçuk yıl beraber çalıştığımız için k»ndisini yakından tanıyorum. Bilgisi, zekâsı, çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile milletlerarası görevlerde haklı ve itibarlı bir isim yapmıştı. Memduh Aytür'ün sözleri Elmalı için hükumete ve Esnafa baskı başladı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Elmalı'nın görevden alınması kararı üzerine bazı çevreler gerek hükumet gerekse çarşı pazarda esnaf üzerinde «mânevi baskı» yoluna girmişlerdir. Diyanet İşleri Başkanı İbrahim Elmalı'nın bu görevinden alınması için karamamenin Bakanlarca imza işlemi tekemmül ederken El malı'ya yakmlığı bilinen bazı din adamlan, camilerde, mescitlerde Elmalı'nın görevde kalması için imza toplamaya başlamışlardır. Aynca, lbrahim Elmalı için ba 7i yerlerde «Kur'ana bağlı kalacağını ilân ettiği için görevinden alındı şeklinde propaganda yapılmakta, çarşılarda dükkânları gezen bazı şahıslar, Elmalmın görevinde kalmasını isteyen dilekçeleri imzalatmaktadırlar. tmzadan imtina eden esnafa, •Masonlarm attttmak IstedljH 4ini bütün Elmalı için imzadan imtina etmeklc siz de bu kufre katılıyorsunuz» denilmekte ve imzaya zorlanmaktadır. Ankara Barosundan 12 Avukat da Başbakan ve Sezgin'e gönderdikleri bir mektupta, görevden alınma olaymı «Gaflet» olarak nitelemekte. «Bu işlemin TRT Gene! Müdürü Adnan Öztrak'a ve Yargıtay Başkanı İmran Ök(Arkası Sa. 7. Sü 6 da) m Bugün, guzel Istanbul'un duşman işgalinden kurtuluşunun 43 üncü yıldönümüdür. Bu münasebetle şehrimizde yapılacak torenlerle bu tarihî gün kutlanacaktır. Istanbul'un Knrtuluş Yıldönümü TÜRKIYEDE BİR MİLYON TRAHOMLU VAR Feyzioğlunun sözleri Prof. Turhan Feyzioğlu ise verdığı demeçte özetle şunlan söylemiştir: c Devlet Plânlama Teşkilâtının durumu pek üzücüdür. Plâna ve plânlı kalkınma fikrine baehhğmı söyliyen bugünkü iktıdar, tatbikatta plSn fitcrimten gitgide uzaklaşmaktadır. 2 nci plânın hedef ve stratejisini gösteren temel belge hâlâ kesınleşıp yayınlanmamıştır. Dev • let Plânlama Teşkilâtma asaleten yetkili müsteşar tayin edilmemıştır. 1967 yıllık programımn müzakeresı ve kabulü de gecıktırılmektedır. Hükumetın plâna ve Devlet Plânlama Teşkılâtına karşı ılgısızliğı, teşkilâtın moralini ve bünyesini her gün bnaz daha sarsmaktadır. Hükumet plân ve Devlet Plânlama Teşkilâtı konusunda politikasını değiştırmezse, kısa ve uzun va dede memleket bundan büyuk zararlar görebilir.» BAŞBAKAN'IH Y01CUIUGU MACERAU TOK.AT Baçbakan. veiersı berindekilerin Tokat yolculuğu oldukça maceralı bır şekılde geçmiştir. Ankara'dan yola çıkıldıktan uç saat sonra Başbakanın Cadıllac açabası ârıza yapmıstır. Otomobilm benzin deposu delındığınden yolculuğa on bes dakika ara verilmıştir. Kafile Zile'ye yaklaştığı sırada 100 e yakın arabadan meydana gelen bir konvoy tarafından karşüanmıştır. Yolun ortasında bir jeep, Devlet Bakanı Ali Fuat Ali^an'ın otomobılıne çarpmış, ona da arkadan gelmekte olan iki araba bmdırmi^lerdır. (Arkasi Sa. 7. Sü. 3 de) etçn Memleketımızde her gün çeşitli meselelerin tartışıldığını, bunun demokrası gerçeği olduğunu, milletın, «medeniyetçi, memleketçi, hürriyetçi ve refahçı bir görüşün etrafında» toplandığını belirten Demirel, daha sonra şöyle demıştir : «Zaman zaman bozçunc* propagandaların yapıldığını ve bonlann vatandaşı tedirgin ettiğini görüyoruz. Anayasamız bütün Türk vatandaşlan içindir. Lâik Türk Devletinin sağladığı din ve vicdan hürriyeti yine bütün vatandaşlanmız içindir. Çoğunlukta veya azınlıkta olsnn, bütün din ve mezhep mensupları karşısında taraf tutmamak, vicdanlara baskı yapmamak ve yaptırmamak modern Türk devletinin serefi ve haysiyeti meselesidir. Bu sebepledir ki, din ve vicdan bfirriyetine » U B s»j.gımızı ve kanunların tâyin ve tesbit ettigi »ekilde bu hürriyetin korunmasını çok mühim bir mesele addediyoruz.» Baskının karşısında olacağız Başbakan, «Din ve vicdan hürriyeti» konusundaki sözlerine şöyle devam etmiştir : «Din ve vicdan hürriyetinin ne bir baskı vasıtası, her ne şekilde olursa olsun, her ne vesile ile olursa olsun, ne de bir istismar vasıtası yapılmasının, baskının istismar adı altında kullanılmasının ve böylece baskı yapılmasının karşısında olmuşuzdur ve olmaya devam edeceğiz. Din ve vicdan hürriyeti hiçbir sekilde bir korkunun konusu olamaz. Büyük Türk milletinin nyanıklı|ı ve ileri fikirliliği aklıselimi hem baskıdan. hem de istismardan medet umanlan sukutu hayale her zaman nğratacak şekildedir.» BİR SINIFTA 3 6 OfiRENCi ünün notıon Baskı nereden geliyor? Mezhep farkları Süleyman Demırel, «Asırlardır bir arada ve beraber yaşayan vatandaşların arasına mezhep farkları fesadının sokulmasından ve bundan medet umulmasından tefriksiz bütün Türk vatandaşlarının ancak esef edeceğinden emin olduğunn belırtmiş ve sövle demiştir : «Türk milletini bir teokratik devlet özlemi içinde çörmek veva teokratik devlet özlemi içine girebilir zehabı içinde bulunmak külliyen yanlıştır. ı'ürk milleti, cumhuriyeti, lâik devleti ve demokrasiyi kendisine hayat tarzı olarak seçmiştir. Medeniyetçiliği de hedef almıştır. Üzerinden asırlar geçmiş olan mücadeleleri yeniden tazelemeğe kalkmak, huzur içinde, güven içinde, devletine bağlılık içinde yaşıyan ber (Arkası Sa. 7. Sü. 3 de) M Sayın Başbakanın Tokatta din ve vicdan özgürlüğü konusunda söyledikleri reddi imkânsız sözlerdir. Siileyman Demirel din ve vicdan özgürlüğünü, Anayasaya göre, geniş anlamiyle izah ediyor. Vicdanlar Ü7erine baskı yapmanın, din isüsmarının kabul edilemiyeceğini söylüyor, he!e mezhep bölücülüğünün esef vericî olduğuna işaret ediyor. Gerçekten lâik devlette herkes inançlarında özgürdür. Kanunlarm sının içinde kullanılan ibadet hakkına tnüdahale edilemez. Mezbep bölücüliiğü ise sadece esefle geçiştirilecek bir olay değil, aynı zamanda bazı şartlarla ceza kanunlarımızın kapsamına giren kanun dışı bir tutumdur. Türk Hükümetinin Başbakanı Sayın Süleyman Demirel'in sözlerinde samimi olmadığmı iddia etmek elbette aklımızdan geçmez ve Sayın Demirel elbette «baskıya da, istismara da karşı olmuşuzdur» derken lâik devlet anlayışım dile getirmektedir. Ne var ki Tokatta söylenen bu sözlerin iktidann bugüne kadar süregelen tutumuyla çeliştiğine de işaret etmek gerekir. İktidann diyoruz, zira isbaşında bulunan Adalet Partisidir ve onun hükümetidir. Bu bakımdan meseleyi ortaya koyarken ve incelerken Süleyman Demirel'in yalnız Tokatta söylediklerini değil, iktidarın tüm uygulamalarını gözden geçirmek zorunluğundayız. Anayasamızın getirdiği din ve vicdan özgürlüğü anlayışında inançlara baskı yapılamaz. İyi, güzel, ama lutfen etrafınıza bakınız, yerden mantar biter gibi çıkan, gerici dergi ve gazetelere göz atınız. Bunların hepsi ber gün vatandaşı şeriat çemberinin içine sıkıştırmakta birbirleriyle âdeta yanş ediyorlar. O kadar da değil. yine buniarda 31 Martın kanlı hayalleri, açık kapalı tehditler şeklinde tekrarlanmakta, hattâ kcllelerden bile söz edilmektedir. Denilebilir ki ve nitekim denüiyor ki, bu basküı yayını yapan dergiler ve gazetelerin iktidar partisiyle ilgisi yoktur. Evet resmen yok. Ama açınız sayfalarını, senatörlerinin. milletvekillerinin imzalarını hepsinde bulabilirsiniz. Açık açık nurculuğu savunurlar, açık açık Saidi Nursi'yi överler. açık açık mezhep ayırıcılığını körüklerler. Gazeteler, dergiler böyle. Sa irili ufaklı dernekler? Bu derneklerin, federasyonlann marifetleri? 1966 bütçesinin müzakerelerinde gerici derneklere jardım için verilen önergeleri. Maliye Bakanlığımn direnmesine rağmen bütceden koparılanları Sayın Başbakan unuttnıış ola.naz. Oysa bu derneklerin amaçlan ne aydın din adanu yetiştirmek, ne de camileri tamir ettirmektir. Bunlar düpedüz baskı yapmak için kurulmuş teşekküllerdir. Zaten siyaset biliminde de böyle isimlenirler. Hükümet, amacmın dışına çıkmış olan ve Anayasaya rağmen vicdanlar, inançlar üzerine baskı hareketine açıkça girişen derneklere karsı tedbir almak yoluna gitmiş midir? Ne gezer. Girişmemiştir ve girişememistir. Zira hepsinin Meclis Grupunda adamları vardır. Giriştiği zaman kıyamet kopar. l'zağa gitmeye hacet yok. Nurculuk konusunda ve özeUikle mezhep bölücülüğünde bizzat Diyanet İşleri Başkanı verdiği fetva ile baş köşeyi almış ve sonunda aşırı sağ ile aşırı sol milleti bölebilmek için âdeta yanş eder hale gelmişierdir. Diyanet İşleri Başkanı, memur olduğuna göre neden bugüne kadar harekete geçilmemiştir? Dini inançlara, vicdanlara baskı sadece lâikliği dinsizlik olarak anlıyanlardan gelmez ve Türkive çibi memlekette, gelse de zaten tepkiyle karşüanır. Aksine gerici çevrelerden gelen baskıdır Türkiyede hem etkili. hem de tehlikeli olan. Etkilidir, çünkü nüfusun vüzde 60 ından fazlası okuma yazma bilmez. dolayısivle inandırılmaya da. baskıya da açıktır. Zavallı halkın bilgili sandıği sözde din adamları en > iicra kövlere kadar yayılmışlardır. Istelik gerici akımların arkasında bur.juvalaşmak istiyen van cahil tabakaların çıkarlariyle. daha yukarıdaki çıkarlar vardır. Tehlikelidir, çünkü böyle giderse bir gün sandıktan çıkan oylar. Savın Başbakanın üzerinde durduğu Anayasanın virrtan ve din Ö7iriirlütüne ait maddelerini değiştirecek ve «olamaz» denilenin nasü olduğu görülecektir. illî Eğitim Bakanlığımn emrine uyularak, orta dereceli okullara müracaat eden bütün öğrencilerin kaydedilmesinden sonra, şehrimizdeki okulların sınıf mevcudu aUmişın üstüne çıkmış, bütün anfıler, spor salonlan ve hattâ boller dahi dersane haline getirilmiştir. Okul sayısmin öğrenci sayısına oranla çok az olması, Okullara Öğrenci Yerleştirme Komisyonunu çok vüç durumda bırakmıştır. Komisyon üyeleri açıkta kalan öğrencileri hangi kullara yerleştirebileceklerini şaşırmışlardır. 90 kişilik sınıflarda ders yaptırmak zorupda kalan okul müdürleri yeni öğrenci almamak için direnmektedirler. Öğretmenler bu şartlar altmdaki eğitimin hiçbir faydası olmayacağı üzerinde durmaktadırlar. Resimde, Pertevniyal Lisesinde, 96 kişilik bir sınıf, ders esnasında görülUyor. (Fotoğrai: İbrahim Köseoğlu) CHP Meclisinde Kurultay raporu tenkid ediliyor ANKARA (Cıunhırriyet Bürosu) CHP Kurultayına sunulacak olan rapor, dün saat 10 da CHP Genel Merkezinde CHP Genel Başkanı Ismet Inönü'nün başkanlığında toplanan CHP Partı Meclisinde hem ortanın solunda olanlar, hem ortanın solu karşısında olanlar tarafından tenkıdlere uğramıştır. «ORTANIN SOLÇ» KONUSUNDAKİ GÖRÜŞMELER Ortanın solu konusunda raporda yer alan bölum uzermde duran Emın Paksut, bu konunun Kurultaya getırilmesuıın tehlikelerı üzerinde durmus, «Ortanın solu konusunu, Kurultayda mindere çekmemekte fayda vardır» demıstır. Turan Guneş ise raporun ortanın solu ile ilgili bdlümünü tenkid etmış, «Rapor, vâkıaları olduğu gibi kabul etmiyor. Heyecan yok» dedıkten sonra, bırçok üyelerin «İsmet Pasa nasıl olsa ortanın solnndan hiçbir zaman dönmiyecek» diyerek ortanın solu görüşüne katıldıklarını Ueri surmüş. «önce ortanın solu konusunda samimî miyiz? Ona bakalım» dıye sormuştur Guneş konusmasına devamla, özetle şunlan söylemiştir : «Merkez Yönctirn Kurulu bazırladığı raporda ortanın solukonusunda açık ve belirçin bir düsünce getirememistir. Raporda asırı akımlara karsı olmaktan söz açılıvor Bu söz bir sey ifade etmez. Asırı akımlar esasen kanun dısıdır Rızım atlında «aİB kar«ı nlrip^umnzu ortada nlmadığımııı kesinlikle söylememiz gerekir. Mnğlak ifadeler kullanılıyor. Bu ifadelerde ortanın solunda olanları daha da sola itmek isteyen maksatlı bir zihniyet görülmeitedir. Raporda bahsi geçen komunist tehlikesinin de inandıneı olmadı|ına işaret etmek isterim.» Parti Meclısınin öğleden sonrakı toplantısında Kurultaya su nulacak olan raporu inceleyip son seklıne getırmesı ıçın uç kıFihk bır komısyon secılm!<:tır Ismail Rüştü Aksal. Turhan Feyzioflu ve Cahit Zamangil'den kuruiu komısyon bugunden ıtibaren çahsmalarma başlayacaktır. (Arkası Sa 7 Sü. 5 de) TAHRAN önceki t«!ce Cnnrıhurbaşkanı Sunav «erefin? verilen bir ziyafet. Bavsn Sunay'a kramp girmesi vüzfınflen yarım saat geç baslamıstır. Ziyafet tran Basbasanı Emıı Abbas Huveyde tarafından verilmiştir. Bayan Sunay Saravın kapısından gırerken tramp geçirince derhâl gırig holıindfkı bir odaya alınmış'ir Bavan Sunay burada yanm saat kadar dinlendikten sonra tiyafetin verildiği salona geçmiştir Doktorlar, fcrampın yortnınluktan ileri gelmiş olabileceğini belirtmişlerdir. Dün beraberindeki Türk heyeti ve gazetecilerle beraber Saltanat katarı» ile Hazer denizi kıyısındaki Babol şehrine giden ve geceyi burada geçiren Sunay ve eşi bugün tekrar Tahran'a donecek ve yarın saat 10 da uçakla Pakistan'a hareket edeceklerdir. Bayan Sunay'a Ziyafete giderken kramp girdi ANKARA, (Cumhuriyet Büro«n) Göz hastalıklan ve bunun doğurduğu sorunlarla ilgili konuların müzakere edileceği Oftalmoloji Kongresi dün calışmalanna başlamış ve bir konuşma yapan Sağlık ve Sosyal Yardırn Bakanı Edip Somunoğlu, yurdumuzun Doğu v« Güneydoğu illerinde bir milyon trahornlunun bulunduğunu açıkIa mışür. Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisı Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantıda Somunoğlu, trahom hastalığı ile mücadele konu sunda yapılan çalışmalardan olumlu sonuçlar alındığını belirterek: •sistemli bir mücadele ile bu yoldaki çalışmalara devam için aldığı mız ilmî ve idarî tedbirlerle bu sos yal âfetin tamamen ortadan kalka cağına inancımız büvüktür» demış tir. Ankara Hastanesinde yapılan bır törenle calışmalanna başlayan 6 ncı Türk Oftalmoloji Kongre si üyeleri, kongrenin açış konuşmalarmuı bitiminden sonra Anıtkabre gıderek Ata'nuı 'huzurunda saygı duruşunda bulunmus'ardır Dün gece yürüyüş yapmaya kalkan 9 Tekniker öğrencisi yakalandı Bes a> danberi derslere boykot yapan Tekniker Okulu öğrencilerınden 9 kişı dun gece Vilâyet onünde toplanmışlardır. Burada kouşmalar yapan öğrencıler. üzermde doviz bulunan ikı mankeni de temsili olarak asmışlardır. (Arkası Sa. 7, Sü. 5 de; ANKARA .Aımaid N«.toİş Sendıkası» ısverenın Toplu İs Sözleşmesı hükümlerinı ıh lâl ettiği iddiasiyle 19 Ekım 196« taribinden itibaren grev kararı almıştır. ESKİŞEHİR Doçn Uepreminde zarar gören 95 Varto'ln aile dün akşam çec vakitler özel bir trenle Kskısenıre gel mislerdir. Vartolular, bo çünü l. Hava Kuvvetlprnrie konuk olarak ceçirecekler ve hazırlanan askeri Us>tlarla barınacaklan kövlere ennderileceklerdir. İZMİR Cumaovasının Keler köyünden bır süre '"nce sevgilisı Sezaı Merci ile heraber kaçan O.S. adlı kız, vakalandıktan sonra getıriltl'gı tzmir adliyesinden vine sevgilisiyle birlikte Raçmıştır. • tstanbulda bır lâboratuvar tarafından cınsî kovv»ti arttırıcı ılâç nlarak rczanelere dagıtılan ıkı miisf»h*ann içinden hal cıktı^ı vvpılan tet kik sonunda anlasılmıstır tSTANBUL tozeaftan eetir dikleri esrarı Rilnsunu t ) W liradan alıcı rolünı> e'rmıs po lislere satarken vakalan3n Muharrem Osnr v» A'il Sal man dün 20'ser vıl »Jır hapse vp X biner Mra oara reza5 sına mahkfîm p<I>imıs»ır Suiistimâl iddialan arasında Fenerbahçe stadımn yıkım işi de var Beden Terbiyesinde !0 milyonluk suiistimâl yapıldığı iddia edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Beden Terbıvesı Genel Mudurluğu Teşkılâtmda uç seneye jakın bır zaman çalışan \e 15 hazıran 1966 tarıhınde isten el çektınlen Beden Terbıye?ı Tesısler Dairesı teknisyenlprınrien Had1 Birol, Turkive Spor Yazarları Derneğınin Ankara çuhpsı Inkalınrtr1 dun hır basın toplantm vapmış ve Beden Terbı>esı Teşkılâtulda 10 mılyon lııa\a ^akın Mimtım Diyınet tjlerl Başkanı Gorevinden alınacak. Ecvet GÜRESLN (Arkası Sa. 7, Sü. S «TEMtZLİK tMANDAN GELİR...» Gazeteleı