15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Gevat Fehmi Başkttt HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN Piyes 3 Perde ÜZÜNTÜYÜ BIRAK Komedi 1 Perde îkisi bir arada 750 Kş. İNKILÂP ve AKA KİTABEVLMKİ Üâncılık 800 141 umhurivet 42. yıl sayı 14883 KURÜCUSU: YUNTJS NADİ Telgraf v e m e k t u p adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta K u t u s u : İstanbul No. 246 Telefonlar: 22 42 90 22 42 96 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 98 2 2 4 2 99 DOGUDA [ARD! Yı Dostlarcnka göndereceğüA: Wn güzel Yılbaşı anrfeğanı. Doj^îü" butün vönieriyle anlatan tekdj|iİtp. Aşiretke mezhep kavgalab, kaı|jjŞiî|ralan,~eu^>etci!er, Ağa ve köylt çatışmalarC"'""*» Çıkaran: TÇPLUM YAYINEV: Dağıtım: Sall 4 Ocak 1966 kara: nbuhVUğrak '" A. B. D. Büyükelçisinin dünkü açıklaması: B.M. DE LEHİMİZDE OY KULLANAN ARNAVUTLUK <,I DIŞİŞLERİ BAKANININ ÖZEL DEMECI Yılmaz Çetiner Tiran'dan bildiriyor «Kıbrıs'a çıkartma teşebbüsüne Amerika engel olmadı» ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Arnavutluk Dışişleri îiakanı D ışişleri Bakanı Ihsan Sabri Çağlayangil ile dün bir görüşme yapan Amerikan Buyükelçisi P. Hart, görüşmeden sonra gazetecilerin bir sorusuna karşılık, «Türkiyenin Kıbns'a yapmak istedığı müdahale teşebbüsüne Amerika Birleşik Devletlerinin hiçbir zaman engel olmadığını» söylemiştir. cTürkiye'nin Kıbns'a yeni bir mudahalede bulunması halinde A.B.D. Hükumetinin bu defa engel olup olmıyacağını» soran gazetecilere Büyükelçi Hart su cevabı vermistir : «Şu andaki faraziyenizin gerçekleşmesi karşısında Amerikanın tutumunun ne olacağını ben kestiremem. Ancak, sizin Kıbnsa yapraak istediğiniz müdahale teşebbüsüne hiçbir zaman hukumetım tarafından engel olunmamıştır. Yalnızca bu bölgedeki barışm devamı için her zaman olduğu gibi dost ve kardeş devlet olarak hükumetim, hükumetinize tavsiyede bulunmuştur.» Amerikan Büyükelçîsi ayrıca dünkü görüşmede Vietnam konusunun konuşulduğunu belirterek, «Bugün buraya gelip Dışişleri Bakanı ile görüşmem, hükumetimın Vietnam'da barışı korumak için giriştıği geniş çaptaki kampanyanın tatbikatı ile ilgilidir. Ben hükumetim adına Sayın Çağlayangıl'e dünya banşını yakından ilgilendiren Vietnam'da barışı sağlama politikamızı izah ettim. Beni candan dinlediler. Kendisinden herhangi bir talepte bulunmadım» demistir. I ı arihimizin en nazik anlaarihimızın nazın anıaW IVJI nndan birini yaşıyoruz. ,1 \ Hattâ diyeceğim ki, Birin" ™ ci= Cihan Savaşı csonunda • ^:ı C....C, « n . l n H> ugradıgımız perisan durumn bile gcride bırakan tehlikelerle karşı karsıyayız. O zaman hiç değilse felâket yumruğunn küt diye başımıza yemiştik. Bu, bir bakıma bizim için derlenip toparlanmamızı sağlayan ayıltıct, dürtücü bir tokat yerine geçmişti. Ne yapacaktık yani? Ya Atatürk'ün yanında canımızı dişimize takıp döğüsecek, ya da haritai âlemden silinecek, gidecektik. Devlet olarak zaten knsa benzetilmistik. O hale boyun eğmektense alevler ortasında kahramanca eriyip kül olmak elbette yaradılışımıza daha uygun düserdi. Kurtuluş yolunu ancak ölümü göze almakta bulabilirdik. Birdenbire hızlanan olavların akışj bizi o yola doğru sürüklüyordu. Îkisi ortası yoktu bunun. Simdi öyle mi ya? Yirmi yıldır kendi gerçeklerimizin dısında tatlı bir taayale kapılmışu, avunup duruyoruz. Demokrasi, özgürlük, vatan, millet nutukları çekiyoruz. Mutlu yannlardan, görülmemis kalkınmalardan söz ediyoruz. Vatandasın girişim gücü ile de\letin düzenleyici görevi kutsaldır. Bnnlar elele verince kartna ekonomi olur ve de karma ekonomi ulusu tiim ihya edecek, dhoruz. Turtta bans, cihanda banş isti>oru>. Olmazsa genel bans nğruna canımızı fedaya hazır bulunduğumuzu söylüyoruz. Büyük Batılı devletlerle aramızdaki dostluğun sağlamlıgma gü\ eniyoruz. Ba güven duygusu, nun verdiği rehavet içinde dostlarımızı tartışmasız izliyoruz.. Fakat arada bir dnrup da geriye baktığımız zaman gördüğümüz ne? Demokrasi, özgürlük, vatan, millet nutuklannm kulağımızı okşayan gümbürtülü yankısından baska bnnca yıldır elimize pek pek bir sey geçmiş mi? Hayır. Demokrasiyi bu gün de bir çogunluk diktası sayanlar aramızda hâlâ çoğunlukta. özgürlük uğruna bu gün de hâlâ kitaplar toplatılıyor. piyesler yasaklanıyor, adamlar hapse tıkılıyor. Vatan, millet edebiyatının özü hâlâ bir azınlıgın çıkarı uğruna halkı avutmak tekniği üzerine oturtulmus. Mutlu yannlara kavuşmak, görülmemis kalkınmaları görmek için yirmi yıldır hâlâ yannı bekllyoruz. Hattâ öyle de degil. Serimizde saymağa o denli alısmısız ki, yıldan yıla tehlikeli bir biçimde ve çittikçe artan bir hızla eeriledişimizi de Tark edemiyoruz. Karma ekonominin niteliçi ve oranları üzerinde bir anlasmaya varmıs değiliz. Bu konuda açık tartısmalardan kaçınıyoruz. Devletçiliği savunan yazarlara peşin pesin rahatça komiinist damgasını yapıstırıyonız. Bir yandan memlekette ulusal endüstrîvi gelistirmek amacı ile binbir engele karsı çırpınan Türk Kirisimcilerine sırt çevirirken, öte yandan isimize çeldi mi devlet müesseselerini fert zengin etmek için kullanmakta bir sakınca çörmüyoruz. Atatürk'ün «Surtta barıs, cihanda bans» sloganını da anlamsız bir terim halinde dumura nğrattık. Kıhrıs konusunda ne istediğimizi bilmediğimizi geçen gün ünlü bir devlet adamıtnız söylemedi mi? Hem de bu sözü söyleven övle bir devlet adamı idi ki. Kıbns dâvası ortada durup dururken sekiz ay Basbakanlık yapmış \> Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti adına Kıbrıs üzerin Beklenen fldam «Türkiyenin davranışı esef vericidir» Dış Haberler Servisi WASHİNGTON Bir Amerikan Senatörünün «Türkiye'deki Rumlar ve Ortodoks Kilisesinin durumu» hakkında B. Amerıka Dışişleri Bakanlığına verdiği soru cevaplandınlmıstır. Bakan Yardımcılarından Mc Arthur imzasını taşıyan cevapta, «Geçen birbuçuk yıldan beri Türk Hükumeti, egitim ve malumat gibi sahalarda Patrikhanenin faaliyetlerini tabdit eden ban esef verici hareketlerde bulunmuştur» denmektedır. Mc Arthur. ayrıca sınır dışına çıkartılan iki metropolite de derha! Amerikan vızesi verildiğini belirtmiştir. «Türkiyedeki Rum aleyhtan hare''.etlerin de^ Amerikan Hükiımetince esef verici» olarak kabul edıldıği bu mektupta açıklanan hususlardandır. Amerika hariciyesinin Patrikhane hakkındaki görüşü AIINLIGIHIH EIİLMESİNE K&RSIY1Z YUNANİSTANI DESTEK ONLARIN NİYETİNİ BİLMİY AÇIKLADI AP Senato Grupu Genel görüşmeye hazırlanıvor Adalet Partısi Senato Grupu dün üçbuçuk saat devam eden toplantıda 6 ocakta Senatoda başhyacak Kıbns hakkındaki genel görüşmede tutulacak yolu gözden geçirmiştir. Basbakan Demirel ve Dışişleri Bakanı Çağlayangil'in katıldığı bu toplantıda, Grup sözcüsünün açıkladığına gbre, görüşmeler hakkında «Grupun noktai nazan» tesbit edilmiştir. DEMİRELİN KONUŞMASI Basbakan Demirel, bazı sorular uzerine bir konuşma yapmıs ve «Johnson'un mektubunun açıklanmasında ne gibi mahzur var?» sorusuna değınerek özetle şunları soylemiştır: « Millet Meclisinde Kıbrıs hakkında cereyan eden genel görüşmede CHP sözcüsü ısrarla bu mektup üzerinde durdu. Gelmiş bir çok mektup vardır. Neden sadece bu mektup üzerinde duruluyor. Bu zaten CHP nin taktiğidir. Her mağlup oldoğu meselede yaptıgı gibi bunda da müphem bir hava yaratarak zihinleri kanştırmak istemiştir. Bu mektubun pesinde koşmamak gerekir. Bu mektubun açıklanması yazan adamla yazılan adam arasında düşünülecek bir meseledir. Mektubun açıklanmamıs bir yanı da kalmanustır. Biz, mektubu, devleti düşünerek bir Amerikan husumeti yaratılmaması için yayınlanmasına karsıyız. Baskaca bir mahzuru yoktur. Maamafih karar sizindir.» Asoerıkan Dışişleri Bakanı Dean Rusk'a yazdığı mektupta yukarıdaki hususları soran Pensilvanıa Cumhurıyetçı Senatörü Hugg Scott, aldığı cevabı dün basına açıklamıştır. MacArthur, Scott'a yazdığı mektubunda, kımliğini açıklamadığı bir Türk yetkilisinin geçenlerde, Patrıkhaneyi kontrol altına alacak bazı tedbirlere başvurulması gerektığıra ıleri sürdüğünü belirtmiştir. MacArthur mektubunda şöyle devam etmek tedir • ZEREN, İTHALAT ROTASININ ESASLARINI AÇIKLADI Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Ticaret Bakanı Maclt Zeren, dün bir basm toplantısı yaparak 1966 nın birinci 6 aylık ithalât kotasmın esaslarını açıklamış, bu yıl toplam olarak geçen yıldan 60 milyon dolar fazlasiyle 725 milyon dolar tutarında ithalât yapılacağmı, bunun 242,5 milyon dolarlığınan ilk 6 aylık devreyi kapsayacağını bildirmiş, 1966 yılına ait toplam ithalâtın dökümünü yapmıştır. Bakan, yeni dış tîcaret rejimi esaslarının bugünkü Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe gireceğini, yayınlanacak karar ve yönetmelıkler meyaıunda «dış ticaret rejimi karan», «ithalât yönetmeliği», «liberasyon ve tahsisli ithal mallan listeleri», «ihracat, ithalât ve anlaşmalar sirkülerleri» ve diğer yönetmeliklerin bulunacağını söylemiş, yatınnüarla özel sanayi ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşüanacağım açıklamıştır. Zeren aynca 1965 in 11 ayı zarfında 381 milyon dolarlık ihracatımıza karşılık 515 milyon dolarlık ithalât yapıldığını, bir yıl öncesine nazaran ithalâtta 35 milyon dolarlık artış bulunduğunu ifade etmiştir. TİRAN Birleşmiş Milletlerde Türk tezinin aleyhinde oy kullanan üyelerin çoğu, eminim ki Yunanlılann hakiki niyetlerknin ne olduğunu bilmiyor!.. 17 senedir hâlâ YunanlUarla harb halinde bulunan ve banş anlaşması imzalamıyan Arnavutlugun genç Dışişleri Bakanı bu sözleri söylerken acı acı tebessüm ediyordu... Behar Ştülâ 1940 dan itıbaren partizan savaşlarrnda bulunmuş, 1956 da Dışişleri Bakanlığına getirilmişti. . Eski bir Bektaşi ailesinin oğlu olan Behar Ştülâ, Arnavutluk tşçi Partisinin ileri gelen şahsiyetlerindendi ve bilhassa Enver Hoca ile Baş,bakan Mehmet Şeyhu tarafmdan tutuluyordu. Gazetecilerle. bilhassa Batıh gazetecilerle pek temas etmiyen ve B. Milletlerde Kıbns mevzuu görüşülürken Türk tezinin lemnde oy kuUanan Arnavutluğun Dışişleri Bakanı bu konudaki sözlerine şöyle devam etti« Biz, demokrasi maskesı altmda Makarios'un Türk azmlığını ezme siyasetine taraftar değılız. Çoğunluğun azınlığa tahakkümü asla kabul edilemez. Kıbrıs meselesinde bizim de prensıplenmiz vardır. Kıbns halkı hiç bir dış müdahale olmadan kendi mukadderatını kendısi tâyin edebilir. Buna göre, şayet Yunan hükumeti Kıbrısın hakikî bağımsızlığını istiyorsa bunun için Birleşmiş Milletlerin önüne gitmeye lüzum yoktu. Kıbns Cumhuriyeti esasen B. Mületlerin bir üyesiydi... Ama anlaşüıyor kl Yunanistatun bu Işlere bufnumı sokmasının ba?ka sebepleri vardır!» Dışişleri Bakam daha sonra, bu sözlerinin izahını yaparak, Yunanlılann hakiki maksatlarının Enosis olduğunu ve Birleşmiş Milletlerde alınan karan tasvip etaıediğini açıklıyordu. Türklere samimi duygularla bağhyız «Biz, Turklerin deTdini, Kıbrıs davasındaki ıstıraplarını çok iyi anlıyoruz» diyen Arnavutluk Dışişleri Bakanı Behar Ştülâ'ya şöyle bir sual sordum: Arnavutlugun güneyınde hâlâ banş anlaşması imzalanmıyan ve sizden toprak talepleri olan bır Yunanistan ve kuzeyinde ise normal munasebetlerın kurulamadığı bir Yugoslavya var... Bazı çevreler Birleşmiş MiUetlerde Türkiye lehinde oy kullanmanızı bu sebeplere bağlıyor? Siz bu hususta ne dersiniz?» Genç Bakan kendinden gayet emın bir tavır ve samimî bir yüz ıfadesiyle derhal cevap verdı: « tsmet İnönü Basbakan olduğu zaman bize T a n 2 a n i a d a başgösteren Çiçek salguu bu Afrika ulkebu konuda bir mesaj göndermişti... Tâ o zaman Basbakan Mehmet Şeyhu ve hükümetimiz Kıbrıs içm sinde büyük tehlike yaratmış ve Hava alanları seferArnavutlugun pozisyonunu tâyin ve tesbit etmişlere kapatılmıştır. Yukarıdaki resimde Ciçek aşısı yapüan 60.000 çocuktan birisi götir!.. Bu bizim prensip karanmızdır. Günlük polirülüyor. İlgililer şimdilik salgonm durdu rulduğunu açıklamışlardır. tika değildir. Amavutlar iki yüzlü, oportünist politika sevmezler... Biz kardeş Türk milletine en yakm, en samimi duygularla bağlıyız... Türk hükumetinin Kıbrıs konusundaki tutumunu da tamamen destekliyo ruz. Sizinle beraber oluşumuzda başka hiç bir sebep yoktur!.» Behar Ştülâ sonra uzun uzun yakın mazideki beraberlik hâtıra lannı anlattı ve bir ara «Sız Sultanlardan, biz de kıraldan çok çektik» dedi... Lefkoşe, (AP) Kıbnslı Türic Ve arkasından daha önceki sözlider Dr. Fazıl Küçük, Türk hülerini tamamladı: kumetinden Ada'ya askert bir Birleşmiş Milletlerde alınan mudahalede bulunmasını istediği kararlarda umumiyetle emperyayolundaki basın haberlerini dün ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) list devletler perde arkasından yalanlamıştır. müessir oluyorlar... Asıl mücadeve Plân Komisyonunda dün Millî Eğitim BakanHaberlerde J)r. Küçük'ün Bas(Arkası Sa. 1, Sü. 2 de) TRMM bakan Süleyman Demirel hükuve Üniversiteler bütçeleri görüşülmeye başlanmış, metine gönderdiği bir mektupta Komisyonda bir konuşma yapan A.P.'li Milletvekıli Prof. Osman Kıbns'taki durum hakkında etTuran, «Üniversitedeki öğretim üyelerinin çogunlugunun ilmî kimliraflı bilgiler verdiği ve iki yıldan ğe sahip olmadıklarını, yetersiz olduklannı» ileri sürmüş, aynca beri süriip giden had buhranın Universite hocalarını «sosyalizm propagandası yapmak ve kitleleri c yegâne çözüm yolu olarak Türk r tahrik etmek» le ithara etmiştir. DAKIKA: > askeri kuvvetlerinin adaya çıkarKomisyonda universite mesele ma yapmalanm istediği Ifade edil lerinin dışında milli eğitimle Uekseriyeti ilmî hüviyete sahip mekteydi. gili konulara değinilmiş, bu arakişiler değildir. universite hocada CHP'li Ibrahım Öktetn, koy Dr. Küçük, dün bir gazeteciye: sı ilme yeni bir şey ilâve etmeliılkokullarında beş yıldan daha «Bu hakikate uygun değil, bir dir. Boyuna universite açıyoruz. az öğretim yapılmasım, Millî Esöylenti niteliğini taşnnaktadır.» Ben bu yenilerin aleyhindeyim. Sağda solda mantar gibi biten, ğitim Bakanlığına bağh mahalli demiş, bu konuda daha fazla yotçindeki hocalarının ekseriyetinve içleriııde kumardan başka bir teşkilâta daha geniş yetki verilrumda bulunmaktan kaçınmıştır. şey yapılmıyan «sosyal kulüp» de ilim adamı hüviyeti bnlunmesini istemiştir. lerle başa çıküamıyormuş. mayan üniversiteler faydalı olaöyledir. Çıtalamaz. Üniversiteye yöne/ti/en mıyacaktır. Avrupahlaşmak dâZaten biz bu «sosyal» lerin hanvası Türkiye'de bir cezbe haline ithamlar gisiyle başa çıkabiliyoruz ki? getirilmiş ve satıhta kalmıstır. «Sosyal adalet», «sosyal refonnCumhuriyet devrinde başlıyan A.P.'li Profesör Osman Turan lar», «sosyal sigorta» ve «sosyal Avrupahlaşms taklitten ibarettir. yaptığı konuşmada Türkiyenin güvenük» hepsi askıda. Avrupalılaşmamn dayanağı olan bir medeniyet dâvası içınde olUgandugu, (a.a.) Bir süreden Kelimede mi nfursuzluk var, ilim uzakta kaldı. 1933 te üniverduğunu ve Avrupanın ilmini alberi şiddetli gösterilerin cereyan nedir, bir türlü bu işlerin alhnsite ıslahatı yapıldı. Ama o da mak zorunda bulunduğunu, bu ettiğı ve grevlerin yaygın bir dan kalkamıyoruz. faydalı olamadı. Şimdiye kadar bakımdan unıversıtelerın buyük hale geldiği Yukarı Volta'da Or D. N. (Arkası Sa. 1, Sü. 5 de) rol oynıyacağmı ileri sürmüş, ödu, iktidan ele geçirmiştir. zetle şunları söylemiştir : « Üniversitedeki hocaların CEBREN ÇIKARMAK Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) «Öte yandan, hükumetin ileri gelenleri bütün bu müşkül zamanlar boyunca Türkiye'nin, Patriği Türkiyeden cebren çıkar mak niyetinde olmadıgını dikkatle izlemisler ve Patriği ilgilendiren hareketler son birkaç aydan beri ehemmiyetsiz olmuştor.Dışişleri Bakanhğının mektubuna gdre Patriğin karşılaştığı zorluklar, diğer Türk Yunan meseleleri gibi «doğrudan doğruya Kıbrıs buhranmdan doğmaktadır.» Harcamalarda yüzdelS oranında tasarruf yapılacak Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Basbakanlık, Bakanüklara ve llgili kunıluşlara yolladığı bir genelge ile 1965 bütçesi carî harcamalannda, bütçe kanunu ile kabul edilen °'a 10 tasarruftan ayn olaraK yeniden °b 5 oranında tasarruf yapılmasun istemiştir. Demirel'in gönderdiği genelgede bütçedeki maaş ücret ve özlük hakları kısmına ait ödenekler hariç, henüz sarfedilmemiş bakiye ödeneklerden »o5 i bloke edilecek, maddeler arasında aktarma yapılmıyacak, asaleten ve vekâleten tâyine gidılmiyecektır. ((Universite öğrelim üyeleri ilmi hüviyele sahip degıldirler» Küçük, Türk müdahaleı istediğine dair haberi yalanladı Ihracatımızm gidifı Bugün yayınlanacak olan dış ticaret rejimi karan ile ihracat yönetmeliğinde ihracatımız yönünden geçen yıla nazaran önemli bir değişıklik yapılmadığrm belirten Zeren, 1966 967 mevsiminde uygulanacak esaslann Haziranda ilân edileceğini büdirdikten sonra yenilikler konusunda (Arkası Sa. 1, Sü. 4 de) NADİR NADt (Arkası Sa. 7, Sü. 6 da) TEK i:fu BULDU! Bir bakır fabrikasının muhasebe servisinde çalışmakta olan 1 33 yaşmdaki Mustafa Tosun, mesai arkadaşı İsmail Özsevg ile orta . oynadıklan SporToto'da haftanın tek 13'ünü tntturmaya muvaffak olmuştur. 490 bin lira kazanan Tosun, evli ve iki çocuk babası bulunmaktadır. Resimde, Tosun İle ortağı Özse\gi (ortada görülenle») fabrikada arkadaslarıyla bir arada görülüyoılar. (Bu haberle ilgili röportaj spor sayfanuzdadır). Ankara (Cumhnriyet Bürosu) Millî Savunma Bakanı Ahmet Topaloğlu, beraberinde, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Necdet Uran, Hava Kuvvetleri Komu tanı Orçeneral Irfan Tansel ve Gene! Kurmay 2. Baskanı Orgene ral Refik Tulga olduğu halde. Gü ney ÎDerindeki askerî birlikleri denetlemek üzere, dün saat 08.30 da karayolu ile Konya'ya hareket etmişlerdir. Adana, İskenderun. Antakya, Gaziantep ve Maraş illerini içine alan bu gezi, altı gün sürecektir. Kara Kuvvetleri Komutanı Tural, bu geziye katılmamıştır. Diçer taraftan 2. Ordu Komuta nı Korgeneral Kemalettin Gökakm Konyadan, 7. Kolordu Komu tanı Tümgeneral Faruk Güventürk'un Mersinden bu geziye katı lacakları iİEİliler tarafından bildirilmektediı. Bakan ve kumandanlar geziye çıktı Yalnız kulüplerle mi? Yukarı Volta'da hükumef darbesi AKARYAK1TA ZAM YOK Ankara Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ibrahim Deriner, bugun, gazetecilerin «Akaryakıta zam var mı?« sorusunu cevaplandırmış ve «Akaryakıta zam dıye bir şey yoktur. Fiatlar normal seviyededir. Böyle bir şey de düşünmedim» demistir. o^o Y A ZI SIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle