Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHÎFE DÖRT 19 Ocak 1986 CIJMHURtYET YOZOIL PERIDE CELAL düsüp düşüp kayan ıpek bluzlarına, sedef gibi parlayan tırnakBana lnşnıyor, geviyor! Büyük larına, sağhk saçan bakımlı gübir yazar, ünlü bir kişi! Ona olan zelliğine de kızardım. inancı pekleştırmeye çabalıyordu Oturduğu yerde sinirlî kıpırdadı Nuriye Hanım. Ölkesini gız içinde. öbürleri gibi ben de onu aldatacak, iki yüzlüluk edecek lemek ister gibi hîrfıften gulusem! Gülmeye çabalıyordu. îs yordu. Şımdı de öyleyim ben! teksiz mırıldanıyordu yavaçca : Sen mi, hiç de değil öyle îçelim bakalım, mademki eğbir değişmişsin ki! lenmek istiyorsuo! Guzellik ve gençlik bakımın Biz hiç eğlendik mi beraber dan belki. Ama tutuculugum, daha önce? bencılhğım yerlı yerinde J m a Sanmam, eğlenmedik. lı. Çocuklarırola bile bu yanla Eğlenmedik! diye, tekrarla rımın kavgasını vaptığıma göre.. dı Sahir Kııtay. Hiç bir şey değışmemiş bende. Senden her aynlı;ımda «ğ Bak, görüyorum, sevdam bile! lardım eve gider. Bırak alayı! diye, elıyle bî Senden her aynlışımda bir keli bir işaret yaptı yazar. Ben daha semtine uğramamağa yesana Tastladığımda yasama kavmin ederdım ben de.. gasının başmdaydım daha. Her Neden yeniden gelirdin? şeyin başmdaydım. Kendi kendı Dayanamadığım için! mi yetistirmem, çok okumam, Her gelişinde de canıma o çahşmam gerekiyordu tçim a kurdun yeniden. Garip bir yara teş gibi kaynıyordu Güçlü, gu tığı izHmeye gelmis biri gıbı . zel oyunlar yazmak, kafarada ya Beni aldattığın kızlann adlarını şayan, dolanan. soyleşen, dertli, saymak, portakal memelerini öğ sevinçli,' acı, güldnç iyi, kötü inmek için! Buz gibi bulurdun e sanlarımı mevdana salıverniPktı limi, kolumu, yanaklarımı. Eg tek amacım. 1si basarrrıak istiyor lenirdin benimle. Duşmanca ye dum Benim icm i"î. yazı yazmak demekti Tıyatro dedığin, güldu re çalardın, vururdun vururdun! rucu. a*latıcı oyunlann s*yrine Üzgün, şaşırmış cigarasını bas tırıyordu Kırtay tablaya. Goz fındık fıstık yemeye gelenleri eg lerini kaçırıyordu Nuriye Ha lendirmeye çabalayan bir zavalh araçtı o zamanlar. Çatlak seslenımdan. Oh olsun diyordu Nurırin, ahların vahların, şalvar çoye Hanım da içinden.. îşte bizim zup yuz buruşturarak kaş goz sevdamız, eğlencemiz, anladın mı oynatmanın zamanı geçmisti cok bana neler ettiğini şimdi? Anlatan. Biz bir kaç genç vazar bumış olmalıydı. Yüzüne doğru gözlerini kaldırdığı zaman utan nu anlatmaya çabaladık öncel"Tİ. Bir donum noktasmdavd:k. dı dediklerinden Nuriye Hanım Oyun d?digin ivi bir sanat yapıöyte bir sevgi, özlem parhyordu ki o gözlerde ürperip duygulan sı olmplıvdı, eSıtrneli, yüreğe olduğu kadar akla da yaklasmalı, dı birdenbire. seyircivi o yanlardan yakalamaSahir Kırtay. ağır, lnsndıncı l'.ydı. Oyun yazmanın baska güç bir sesle: Seni seviyordum! dedl. Se yanları da var. Sahne ister, arni sevdığim için huysuzdum öy tist ister, iyi yönetici ister bu meret' Nerden bulacaksın hepsıle. Deli oluyordum senin için. Senden nefret ederdim bir yan ni, buldun diyelim ya parayı ner dan da. Bana gbre bir lokma ol den bulacaksın.. Nankor iştir oyun yazarlığı, sen bilmezsin kımadığını soylerdim durmadan zım.. Şair yanımı güçlü bulmakendi kendime. Tutucu ve sak ları yardım etti bana, oyunlan Ivydır Içendi kendinde. Kızma gü mı öyle kabullendiler ilk zaman lüm, öyleydin işte! Dünyadan habersiz, yüksek duvarların ar lar.. Gene de yabancı gelirdi konularım gene de kaçınırlardı dında, rahatında keyfinde yasabenden.. Alıştıklan kalıplar varyan küçuk, saf bir kızcağız.. Bedı seyircinin de, oyuncıınun da.. ni de tuzağa çeker gıbı oraya Bense her şeyi birbirine karıstıçekmek, bir yerlere kapamak rıvordum. înîanlarımı hayatm bunun istediçi derdim, bir kızar içinden almaya çabalıyordum, dım sana! Sahi ben o zamanlar konularımı da öyle.. Seyirciyi osenin oturdu^un evden. mahalyalamak, kolay şakalar, alaylarla led^n, varlıklı babandan, kakguldürüp basma kahp melodramtüslerinden. o kara kutu, tabut larla ağlatmak umurumda değilyüzlü arabandan', köpeSinden, dı îstedığim karşımdakini oya kedinden bile nefret ederdim. lamak değıl, yüreğimden yakalaGene kızacaksm ama, saçlanna mak, inandırmak, salonla sahnesürdüğün kokuya, ipek teninden 68 «:; " NİllibÜS ::" yı bııbırıne kaynaştırmaktı. Ortaya bir takım uydurma hayaller salıvermek, en büyük korkum olmuştur her zaman. Hiç bir yana kaymadan, insanı insana anlat mak, yalnızca, o işi yapmak, ama iyi yapmak, başka bir şçy yoktu kafamda... İlk oyunlardan birmdeydı. Beni tanımayan, ar kamda oturan bir seyircinin, per de kapanırken şöyle dedığını duymuştum: «Vallahi adam bı?im mahalleye gelmiş olacak! Fatma Hanımla bakkalı o bızim koşedeki kocakanyla, Şimşek bakkaliyesinden ornek aldığma kahbımı basanm hamtn..» Yaşlı, saf yuzlü bir adamcağızdı, kalkıp yanaklarından opmemek içın kendimi güç tutmuştum.. Ne kıvançtır bu bir oyun yazarı için! Tiyatro ve oyun yazarlığı çoktan ortamını bulmuştu başka ülke lerde Oralarda oyun yazmak, yeni yetişen genç, coşkun, on pavasız bir şair için daha kolaydı belki. Onlar için tiyatro çevresı, sanatçılar, izledikleri belirli sahneler vardı. Nerde ö>le araçiar bizde! Dısarı gitmek için param da yoktu Yabancı sahnelerı, yazarları ızlem^k, okumak, boyuna okumak, işte benım yantığım o zamanlar.. Bir yandan da ne baskılar altındaydık bilsen!. Bundan on yıl öncesine kadar insanlar sosyalizm lâfını kendi kendine etmeye korkardı bizim memlekette 1 düşün! Nerde şimdı lik özgürlük Bir keresinde, oyunlanmdan birinde çokca diktatbr lâfı geçiyor diye polise çağırmıslardı beni «Ne demek istıyormusum yani'» diye' Anlıyormusun 1 Bu oyunumu da hacılara hocalara takılıvor. alay edıyor diye haftasına afışten kaldırdıklannı hatırlanm Böyle rezalettı ı^ler. De^il yazmak, düsunmek ten korkardı insanlar.. tnanç«ız ve kuşku da, her an başımıza dujecek taşı bekley«rek, kötülü ğun nereden, neden geleceğini bilmeden üstelik 1 Benim o guç, o dertli, kanşık yıllanma düser rastlaşmamız Sen ise kalkmıs orada! gorunüşu vardı şimdi. Garip bir gülüş donup kalmıştı dudaklannda. Ben buydum demek 1 dedi, Nuriye Hanım. Gerıye donmek, kendisini ondokuz yasmın aclı sevdası, gençlığı içinde bulmak ve gerçeği ya kalamak istiyordu. Ben buydum demek! Içi parçalanıyordu. Ona hak veremiyordu bir tüTİü. Haksız olduğunu söyleyip, karşı da koyamıyordu. Doğruydu, ağzına, yüzune, gözlerine baktığım ve durmadan onunla yatmayı düsün duğüm' Doğruydu onu Öelice istedığim, istediğim içın de korkup kaçtığım! Garson sarabı getirmişti b u ı kovasının içinde. Çerezlerle dolu büyük bir tabağı da masamn ortasına koydu. Küçük pembe ka rıdesler, yeşıl salata, ince ince düinmıs balık yumurtaları... Biz boyle şeylçr ısmarlama dık! dedi Sahir Kırtay. Çocuk sıntarak tabaklan düzelttı, ekmek koydu peçetelerin yanına. Kaptan bey gonderdi efen dim, dedi. Kaptanın uzaktan gülerek masalarına baktığım gördüleT. E liyle işaretler ediyordu bir yandan da. Ne istiyor! diye, sordu Sahir KiTtay. Yemekten sonra balo var yu karda, b.uyuk salonda. Sızın de gelmenızı rıca ettı kaptan bey. Sahir Kırtay şoyle bir baktı uzaktaki masaya, ısteksız başını salladı kaptana doğru. Garson uzaklaşınca şarap şısesinı yakaladı hemen. Doldurduğu buğulu pembe, soğuk sarab bardaklann dan bırıni yavaşça Nuriye Hanıma doğru itti. Egıldı masamn uzerınden. Kızdın mı bana? dedi. Kaptan hâlâ anlaşılmaz ışaretlet yapıyordu uzaktan. Yuzu kızarmıştı. Salondakilerin bir çoğu gibi o da bıraz sarhoş olmalıydı. Bursalı kız, Melâhat Lokmanın omuzunun üzerınden gozlerini dikmiş onlara bakıyordu bir şey Ben ne yapıyordum, orada! leri araştırmak, anlamak ister gi Yüzü gergin, dudaklan kısıl • bı. Baska bakanlar da vardı. mış yazara bakıyordu. Yan masadakı Ingihzler de ba Sen beni dinlemiyordun, sen kıyorlardı. Kadınlar tanıdık biri beni anlamıyordun! Ne siırl'îrim, gıbı tatlı tath gulumsuvordular ne oyunlanm, ne çabam, ne kav ahbapça Nunye Hanımın konuş gam umurunda değildi senin Sen mak, isteğî kalmamıştı Butün benim ağzıma, gözlerime bskı gücünü kullanıyordu kızıp, varayordun, benden beni istiyordun. landığını göstermemek için. Şaİstediğin için de korkuyordun üs rap bardağını alıp, ellerinin tittelik. rememesine gayret ederek dikti Geniş bir soluk alarak arkasıbaşına. Içi serinledi önce, sonra na yaslandı Sahir Kırtay. Içıni başı döner gibi oldu. boşaltmışcasına rahatlamıs bir (Arkan vsr) İŞTANBUL konu ve resim: Ayhan Başoglu SONDÖGÜŞ 6 25 Açıll5 6.30 Günaydın 7 00 Koye haberler 7 05 Oyun ha vaları 7^5 Melodiler 7.45 Haberler 8.00 Istanbul'da bugün 8 05 Turküler 8.20 Dânlar 8 25 Bu sabah slzinle 8 40 Şarkılar 9 00 Gitar Soloları 9.15 Türkuler 9 30 Kadm ve Ev 9 50 Müzik kutusu 10 05 Arkası yarın 10 25 Hab«rler 10 30 Konçerto saatl 11.00 Şarkılar 11 20 Dikkat Trafik 11 25 Oyun havaları 11.40 Muzik 12 00 Şarkılar 12 20 Hafif müzik orkestrası 12 35 llân lar 12 40 Şarkılar 13 00 Haberler 13 20 Gunsell Orkestrası 13 40 Şarkılar 14.00 Mıkrofonda GençUk 15.00 Haberler. Çocuklar İçin 17.55 tl&nlar 18 00 Reklâmlar geçidi 19 00 Haberler 19 40 Hânlar 19 45 Sarkılar 20 05 Açık Oturum 20.45 Turkuler 21 00 Haberler 21.05 Şarkılar 21 25 Bitmez tükenmez Anadolu 2135 Sololar 22 00 Reklâmlar geçidi 23.00 Senfonik muzik 23.35 G«cenln Sesi 24.00 Gunun haberlerl, kapanıç. tSTANBUL ÎL RADYOSU 17 51 Açıhş 18 00 Ijrl aksamlar 18 30 Kuçuk konser 18.00 Çeîitli melodiler 19 30 Akşam konserl 20 00 Hafif rouzık 2015 Plâklar arasında 21.00 Opera kon»eri 21 30 Gençlerin sevdikleri 22 00 Turk Bestecilerl 22J0 Caz müzigl 23 00 Sevılen OpereUer 23 30 Dansedehm 24 00 Sevilen melodîler 00 30 Gecenin seslenişi 01.00 Program ve kapanıj. 1655 Açılış 17 00 Kur'an 17.10 İftar v e Ezan 17 11 Saz e s « lerl 17.15 Fasıl topluluğu 17.40 ANKARA 4 00 Açılış 4.05 Sahur programı 6 25 Gunaydın 7 00 Köye haberter 7 05 Sabah muııği 7,25 Şarkılar 7 45 Haberler 8 00 Ankara'da bugun 8 10 Hafif müzik 8 25 Her telden 9 00 Sabah konseri 9 15 Günümuz sonınlarımız 9 35 Şar kılar 10 00 Arkası yarın 10 20 Haberler 10.25 Türküler 10.40 Birlikte ««yUyelim 11.00 Çoculc bahçesi 11.30 Çejltll muzik 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrıs saati 12.25 İlanlar 12 30 Şarkılar 12 45 Türküler 13.00 Haberler 13 20 Plâklar arasında 13 30 Reklam programlan 14.00 Traftk 14.05 Dans tnüziği 14.25 Türküler 14.40 Bando muzlği 14.55 Haberler 15 00 Çocuk bahçesi 15.15 Mlkrofonda gençlik 16.15 Saz eserleri 16.20 tftar programı 16 55 Haberler 17 00 Yurt tan sesler 17.30 Radyo Halk Okulu 17.55 İlânlar 18 00 Reklâm programlan 19.00 Haberler 19 40 Ilâr.lar 19.45 Uykudan önce 19 50 Şarkılar 20 10 Silâhlı Kuvvetler saati 20 25 hânlar 20.30 Şöhretleri tanıyalım 21.00 Haberler 21.05 Siz ne düşünürdunuz' 21.35 Erkekler topluluğu 22.05 T. B. M. M. saati 22 30 Konser 22.45 Haberler 23 00 Konser saatl 23.45 Gece yansına doğru 24.00 Günün haberleri v e kapanıs. ANKARA İL RADYOSU 17.57 Açılış 18 00 Plâklar ararasında 18 30 Oda müziği 19 30 Melodiler 20 00 Aksam konseri 21 00 Izahh caz 22 00 Gece konseri 22.20 Müzik sesleri 23.00 Dünyamn dört bucağından 23 30 Gece yansına doğru 24.00 Gece ve müzik 0100 Program, kapanıs Evet, yığınla hayallerim vardı sekreterlik üstüne, ama böyle çalışmakla değ^l. Tiirkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. den: (Nakliye ve Gümrükleme hîzmetlerimizle îlgili teklit verme süresinin temdidi) 46 ile kıyaslanınca fark o kadar barizdir ki insanın kendini başka bir âlemde saymamasına imkân yoktur. Kaynar sn ile yıkanıldıktan sonra, kese sabun sürülür; bu işler bir kaç kere tekrarlanır ve nihayet göbektaşında uıun müddet vatılarak insana tam bir re necek ölçülerde bir Çerkes kahavet basıncaya kadar kalınır dını idı. Hamamı öyle tatü bir ve tasların sıcaklığından insana disiplin içinde idare ediyordu ki bir uyusukluk gelir. Bu taşlar buna şaşmamak kabil defildi. hamamın inşa edildiği tarihteu Fakat Çerkes kadınlannın kocaberi, hamamın kapalı oldugu lan ile birlikte harbe iştirak etçünler hariç, hep sıcak kalmış tikleri de düşünıılecek olursa bulâzımdı. tır. Birbirleriyle şaka eden ka na hayret etmemek dıo sesleri, hamamın kubbesini Hamamcı kadının kocasımn bfl çınlatır ve insanı sersem eder tün arm ve isteklerini yerine Fakat buna mnkabil Türk ha gelirecek kabiliyette bir yaratık mamları, insand3 gerginlik, şas> olduğu, her halinden belli olukınlık, kararlılık, azim, endişe, yordu. Miasma'yı bogüne kadar şfiphe, keder hiddet veya pis hamama hep Valance ile birlikmanlık namına ne varsa süpü te giderdi. Hamam bohçalannı, rüp götüriir. Hamamın bir çok yiyecek sepetini hep o taşırdı. müstahdemleri vardır. Bunlann Miasma'yı da o soyar, saçını tabasındaki kadının ismine ha • rar, her isi o yapardı. Ba »ebephamam mfistahdemlerinin mamcı denir. Erkekleri yıka le yanlar tellâk, kadınlan yıkıyan hizmetıne lüznm kalmazdı. Palara natır denir. Natırlar belle rasını bile Valance öderdi. Burine kadar çıplak, bacakları a gün ise hamam parasım keadi rasından geçirdikleri peştemal N eriyor, Valance'in niçin gelmelerle hep soyunuk gezerler. Mi diği hakkında hiç bir izahta buasma'nın Jenny'yi götürdü|ü ha lunmuyordu. mam, tstanbnl taratında idi. Haösçle vaktine doğru hamamın mamcı kadın da mubteşem de kapısına erkeğe benzer biri gel Parçabez tetefve hurda sctılacaktır SÜMERBANK Denîzli Bez Fabrikası Müdürlüğünden: 1.2.1966 salı günü saat 14 de fabrikamızda parçabez. telef hurdalanmız pazarlık suretile satılacaktır Mezkur günde saat 12 ye kadar teminat yatınlması kabul edilecektir. Şartname ve gerekli izahat Fabrikamız Ticaret Serv»sinden alınabüir. (Basın 7984,676) MHHr, Çeviren: B. KURTARAN mis, derhal Miasma'yı görmek istemişti. Hamamcı kadın ise elini beline koyarak bu adamın saçma teklifi karşısında katıla katıla gülüyordu. Çünfeü, Türk hamamından bir kadını kapıya çağırarak görmek, padişahın emriyle bile kabil değildi. Hamam kapılan erkeklere kendi günle • rinden maada hiçbir veçhile açılamaz ve erkek namına kadınlar bnlnnduğu gün kimse gircmezdi. Hamamcı, bn erkeğe benzer mahlukun niçin Madam Miasma yı görmek Istediğini soradnrsun Hacının gözleri; kadımn balmn mu gibi biçimli bacakları arası na dikilmis, sanki her an atla yıp, yüzünü gözünü bacaklanna sürecekmi? gibi âdeta bir noktaU mıhlanmıştı. Hacı, matlak Miasma'yı görmekte ısrar edi yor, hamamcı kadın da bn ka dar acelesi varsa, bir pnsla yazmasını, bn puslavı Miasma'va okntacağını ve oevabını alıp getirectgini söylüyordu. Halbnki bunca seneler Hacı ve Miasma oknma yazma bilmemek yüzünden ne bfiyük felâketlere maruı kalmıslardı. Kadının teklifi ü zerine aptal aptal etrafına bakınan Hacının halinden hamamcı kadın bn variyeti anlamıştı. î a pacak hiç bir şey yoktu. Hacı, hamamın karşısındakl üzerinde kendine bir yer seçerek otnrda ve düsünmeçe başladı. Acaba Valance ve Martine adındaki sn iki Fransız kadını ds bn islerde kababatli miydiier, voksa her iş Miasma'nın başınm altından mı çıkıyordu? Nnri Bey ise, Nnri Bey ols» paket nezdinde bile olsa; asla bunu kabul etmiyecek ve takat bir delil olarak da bn paketin ortaya çıkanlması şarttı. Hacı otnrduğu yerde bir ileri, bir geri sallanıyor ve her haliyle ü züntü içinde olduğunn belli e diyordn. (Arkası vaı) «Kömür Nakliye», «Gümrükleme ve Müteferrik Malzeme Nakliye» hizmetlerimizle ilgüi olarak evvelce gazetelerde yayınlanan teklif verme süresi 26/1/1966 çarçamba günü saat 17 ye kadar uzatılmiştır. fBasın 7963 A. 438/668) İÂ LN Baymdırlık Bakanlığından d) Teknik persone) beyannamesini, ekliyerek bu iş için iştirak belgesi talep ?decsklerdir I (A) grupundan en az kesit bedeli kad.,1 mıiteahhitlik karnesi ile işin yapümasma muktaz. ınsa^ı! 'ochızatuıa, II İskele veya mendvrek veya hir rıhtım 'ns^atı teahhüt ederek ikmâl etmıs olduftunu belgelprlp ew.t< etmek suretiyle ve (B) grupundan en az ke?ıf neHe.ı kadar müteahhitlik karnesi ile işın yapılmasına rnuktazi inşaat teçhızatına; sahip olanlara verilecekrir 6) Eksütnıeye iştirak edeeekler istenılen we«ikalan teklif mektupları ile birlikte ekoıltme sartnımpoTfp vazıh olduğu şekilde hazırlıvarak pks.ltme sa^tıne nad?' numarab makbu2 mukabihnde pksıltme Rnmi«vonu HPS kanlıgma vermıs olmaları lâıımrtıt Po^tarl ^Sk' s°cıkme ler ve telKrafla müracaaHar kabul «Hilmpz 7) Bu ise ait eksıltrrı? evrakı '«Mh iıı=ınıp Mii San dığına yatırıldığma dair alınacak VPZJIP Tiakbuzıı nıık.ı bilinde (DemırvoHaı ve Lımanlaı İnsaai Da\r^sınden) le darik olunacaktır Keyfiyet ilân olunur. fBasın 7503 A 16202 •669. 1) Eksiltmeye konulan iş: Marmara Adası Bahkçı Barınağı inşaatı işi olup muhammen keşif bedeli birim fiatîar esası üzerinden (3.500.000,) liradır. 2) Eksiltme 26/1/1966 çarşamba günü saat 15 de Bakanlığımız Demiryollar ve Iimanlar Inşaat Dairesinde toplanacak Komisyonda yapılacaktır. 3) İstekliler gerçek tek kişi veya tüzel kişi olacaktır. Özel veya tescil edilmemiş ortaklıklar kabul edilmei. 4) Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin; kayıth bulunduğu Ticaret ve Sanayi Odasından hâlen çalışmakta olduğuna dair 1965 yılı Ticaret Odası belgesi ile, (Banka mektuplarının Bayindırbk Bakanlığına hitaben yazüması şartı ile) usulü dairesinde (100.000,) liralık muvakkat teminat vermeleri ve bu iş lçin iştirak belgesi almaları l i zımdır. 5) İstekliler; 22/1/1966 cumartesi günü saat 17 ye kadar bir dilekçe ile Daireye müracaat edecekler ve îilekçelerine, mütahhitlik karnesi ile «Baymdırlık Bakaniığı ile bu Bakanlığa bağlı îdarelenn eksiltmelerine iştirak yönetmeliği» hükümlerine göre hazjrlıyacaklan: a) Banka referans mektubunu, b) Plân ve teçhizat beyannamesini, c) Teahhüt beyannamesini.