28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİPE DÖRT 10 Ocak I ' 6 6 CüMHURtTET znıızv.ı?. Jomes Bond PERIDE CELÂL 59 Başını arkasına yaslamıştı Sahir Kırtay. Bacaklarmı uzatmıştı. Gözleri yan örtülüydü. Kaygusuzdu görünüşü, durup durup parmaklariyle elini okşuyordu yavaştan. Onu öyle seyredebilirdi saatlerce Nuriye hanım. Eski tutkunluğum başlıyor, daha beter, daha çok seviyorum onu! ümut uyanıyordu içinde. Hiç olmadıgı gibi güçlü duyuyordu kendini. Yeniden başlamak bizim elimizde degil mi? Gene başaramazsam, gene korkarsam! Korkmaktan korkuyorum, gülünç olan bu! Gözlerini açtı, başıru yana çevlrdi Sahir Kırtay. yülardır bu kadar iyi olmamıştım. Saniyesüıi kaçırmak istenüyorum seninle geçen dakikalann. Ben de öyle! dedi Nuriye hanım. Adamın elinl sıktı acıtırcasma. Yalnız öeğiîim artık, önemli oîan bu, yalruz değilim! Sımsıcağım hiç olmadığı gibi, kalbim çarpıyor sevinçli ve gülüyorum, gülebiliyorum! Seni sevmekten bir gün vazgeçmedim dlye tekrarladı. En iyi yaptığım şey de bu oldu sanıyorum. Gülüyordu hep öyle. tnce bir jraş çizgisi beliriyordu yavaştan gözlerinin kenarrnda. Karar verdim ona apaçık göstermeye kalbimi! îçinden geçenleri bümesini istiyordu. Öğünsün, alay etsin ister se, ama bilsin ne türlü sevüdiğini! Hiç olmadığı gibi damarlanra, etine kadar bütün vücudü ile açılıp yumuşadıgını, tatlı, lyilikle doldAiğunu duyuyorlj. Şöyle dUşünüyorum! dedi, Sahir Kırtay. Gözleri kamaşmıs biri gibl hayran bakıyordu Nuriye hanıma. Ikimiz de çok gençtik sevdalaıunak için, herkes bu yüzden bozuldu belki de. Sen yalruz sevdayı düşünüyordun. Benim bjşka işlerim vardı sevdanın yanında. Sa na bayılıyordum. seni seviyorclunı. bir yandan da ürkiiyordmn senden. Yolumdan olurum, çalışamam, bağlar beni bu kız, bırattmaz bir daha teslim olursatı diyordum. Seni sömüriip yiyeceğimi sanıyordun! diye, güldü Nuriye hanım. Alay etme Nur, o zamanlar benün de kendime göre yobaz, tutkulu yanlanm vardı. Senin karşmda kendimi yoksul bulurdum. Varlıklı olman içime kin salardı. Bu bile uzaklaştırmıştır beni «enden! Desene babamdan, anamdan nefret etmen bu yüzdendi. Evimden bile! Mahallemi sevmezdin, köpeğimi se\Tnezdin, kaktüslerimi sevmezdin! Seni severdim ama, çok severdim Nur! Senin o varlıklı, »orumsuz, burjuva çevrendi sevmedi ğim. Benim düşman olduğum bir yandaydm. Parazit, olumsuz insanlar arasında... Vurur dururdum oyunlanmda bile öylelerini ben. O yüzden belki de severken kinlenirdim bir yandan sana... îsterdim ki ben... Elini bırakıvermiştl. Ayağa kalk mış, Nuriye hanımın karşısında dikilmiş duruyordu. Senin bütün o insanlara, anana babana tektneyi vurup gelmeni bekledim bir zaman. Senin kori#ıyu içinden atmanı, yaklaşmanı düşüncelerime, çabama ortak olmanı bekledim. Ben ne yaptım! Rarşma gelip boynumu biiktüm, eğer sen beni istemiyorsan başka isteyen var, ona giderim dedim! Ayağa kalktı Nuriye hanım. Karşılıklı duruyorlardı şimdi. Okuma odasınm pencerelerinden giren akşam ışığı. inceden, pembe bir'toz yığını gibi eşvaların üzerine, yüzlerine iniyordu. Birbirlerini iyice tanımak, biraz önce payIaştıkları mutlu sevinci, yakınlığı birbirlerinin gözlerinde yeniden bulmak istercesine yaklaşıyorlardı. Olmuyor. olmıyacak! diye, sinsi kuşku sızmaya başlamıçtı bile Nuriye hanımın içine. Neden birdenbire kaybettim umudumu, nedir bu acılık içimde, neden ölüm kapmın ardmdaymış gibi titriyorum! Hem saçma değil miydi bıkıp usanmadan geçmiji konuşmalan? Neden yaralan tırnaklanmızla açıp açıp kanatıyoruz? Korent'i geçiyoruz! dedi. Yürüdü pencereye doğru. Peşinden gelmifü yazar. Camın önünde durdular omuz omuza yaslanıp. Yosunlaşmı? yüksek duvarları, yukardaki (epeîeri, ağaçlan seyre daldılar bir zaman. Bir gariplik çökmüştü Nuriye hanıma. Konuşulanlann etkisi mi, günün yorgunluğu mu bilmiyordu pek. Omuzlanndan aşağıya çekilir gibi oluyordu. Yazara bakmca, sararmm yüzünden, gözlerinin altındaki morartılardan onun da yonılmu? oldugunu anladı. Gene de ilk günkü kadar çökmüş görünmedi gözüne. Ona ahşıyorum, değişmiş olması sarsmıyor beni artık! Onu görüyorum, kaşmı gözünü kollamadan, onu sevmeye başlıyo rum yeniden! çocuklarl* ilgili jeyleri! Düzen bozulur pbi oluyordu. Bir şeyler oynuyordu yerli yerinden. Umut sıcak avııçlariyle okşar gibi oldu kalbini. Unutmuş olmanın tnutluluğunu duydu derinden. Ancak unutarak yaşanabileceğini düşündü. Pireye ineydik postaya verecektim mektubu, dedi. İnenlerden birine de verebilirdin. Önemli miydi? Hayır> hiç önemîi değil! dedi, Nuriye hanım. Küçük salonun tatlı, yumusak gölgelerle dolan pembemsi aydın hğında alnı, yanaklan, gözleri sonsuz bir tatlılıkla parhyordu. Böyle güldüğün zaman ne kadar güzel oldugunu bilsen! dedi, Sahir Kırtay. Evet güzel olmak istiyordu! Sev giyle bakılmak öyle! îliklerine kadar ateşlenip sevdaya bırakmak kendini! Çocukları, mektubu. Nihadı, hlj birini düşünmedim saatlerdir! Bir çemberi kınyorum, karanlık bir tünelden çıkıyorum! Elinden çekmek, bir yerlere götürüp sakîamak istiyordu adamı. Hastalıktan, yalnızhktan, dertlerden kurtaracağun onu! tşi bu olmalıydı. Bütün isteklerine boyun eğerek, onunla beraber! Gücümü denemek istiyorunJ, dedi yavaşça. Kızım gibi korkusuzca gözümün tuttuğu yere yürümek istiyorum. Benim yapmak isteyip de yapamadıeımı yapıyor Fatoş. Her şeye tekmeyi savurup o Memo denen çirkin ressamın peşinden gitmek istemesine karşıyken hoşlanmaya baslıyorum kızın davranışından şimdi! Saşkın bakıyordu Sahir Kırtaya. «Büyüyor gözümde Fatoş, onu ancak, anlıyorum galiba!..> demek geldi içinden. Kendine sakladı düşüncesini. Açıklasa, Fatoşa yenilecekmiş gibi bir duyguya ka , pı'.dı. Kızına düşmanlıpınm, onu önlemek için yaptıklarının nedenini anlar gibi oluyordu. Benim yapamadıjfıml yapıyor diye, kıskandıSım için belki de! Onun kuşağı karariı, temiz başlıyor işe, onun IruşaŞı doğuçtan özsür. Üstün .bize bu gençler. bu çocuklar!. Sahir Kırtaya sövlemek istiyordu bunu, çelişmeye düsmekten, kırmaktan korkruğu için vazgeçti. Yazar, Syle durmuş, gülerek bakıyordu yüzüne. Neler söylüyorsun! dedl yavaşça. Seni sevmesinf bilmediğim, seni anlıyamadığım için 5zür dilemek istiyorum! Nur! dedi Sahir Kırtay. Yüzü sapsan olmugtu. Yazon: Elini, kolunun üzerine koymuştu Sahir Kırtay. Eğilmis tatlı tatlı gülüyordu. Bir teklifim var sana Nur! Geçmişi konuşmıyalım bundan sonra hiç! Yoleuluk süresince unutalım eski hikâyeleri. Birbirimizi tanımıştık, sevmiştik. kaybet miştik, jnllardan sonra mutlu bir raslaşma oldu bulusmamız. Hepsi bu işte! Rasla?mamızın bayrammı yaşıyalım yalnızca.. Her saatimizi, her dakikamızı mutlulukla kıitlayahm. nasıl, ne dersin, ister mi? sin Nur? «Bayram» sözünün onun şiirlerinde, oyunlarında ne çok geçtiğini düşündü Nuriye hanım. Karşılık vermeden öyle duruyordu pencerenin önünde. Hayatı yalnız lcenSahir Kırtay'ın da aynı seyi düdisine değil. herkese bayram yapşündüğü belliydi. Sıkıntılı mırılmak jsteyen bir adam, bir insandandı yavaşça : cıi! Öyle görünmeye çabalıyan bi Geçmişi unutamaz mıyız, ye ri! Kim olursa olsun, ne önemi niden başlıyamaz mıyız? vardı! Yıllardan sonra tekrar • Geçmişi unutalun, yeniden baj «Nur!. diye çağırıldığım, «Kızım!» lıyalım» dememişti. O da kararsözcüğünü o tatlı sesde duymak! sızdı. Biliyor eskisi gibi olamıyaYeniden başlamak, yeniden sevcağımızı! Yeniden başlıyamıyacamek, yaşamak onunla! ğımızı biliyor! Kendinden ayrılan Vapura vuran sularm sesinf duşeyi görür gibi oldu Nuriye hayuyordu, hafiften titriyordu yannım. Sevinçli, tasasız, inançlı genç lara çrkilmiş yeşil kadife perdeler. liğiydi gidon. Bir zamanlar, beni Korent Kanslmm kayıp kaçan yosevdiğini, bensiz olamıyacağını, esunlu duvarlan... Bir gün uzakninde sonunda beni istiyeceğini Iarda bu anı düşünecegim! Hâtıra sanırdım. Şimdiyse nasıl olup da larla yapayalnız kaldığimda! Buböyle bir şeye inandığma şaşıyornu düşünmek bile öldürücüydü. du. Hem artık kimseye inanmıyor Sarsıldığını, perişanlığını sakladu. Unutulmak ve ölümdü gerçek mak istercesine oldtığu yerde sıolan. Gcnçlikle beraber bitiyordu kıntılı kımıîdadı. Sonra bir şey hayat. Biliyor musun ben ihtiyaryapmış olmak için çantasını açtı. ladım artık! demek geldi içinden Şaşıp kaldı mektubu orada görünadama. Bir kalıp karşında duran, ce. ben öylesine yorulmuşum, öylesi Nasıl unuttum mektubu! dene gücsüzüm ki artık! di. Şu halimize bak! dedi Sahir Hangi mektubu? Kırtay. Gene kavgaya mı başlıyaGülmeye koyuldu Nuriye hanım. cağız? Yavaşca kapadı çantasını. Vapur düdük öttürüyordu dur Çocuklara yazmıştım, Pire'madan, sonra koşuşmalar oldu dıden postaya atacaktım! şarda. Birdenbire kursunlu, yoIzmirden yazamadığı ikl satırhk sunlu duvarlar gördü pencerenin kart gibi, mektubu da unutmuştu arkasında Nuriye hanım. Garson 15te. Unuttuğu için de sevinmesi Alinin, Kanalı akşam üzeri g«rgaripti biraz. llk defa başına geliceklerini haber verdiğini hatırlayordu bu. Unutmaya baslıyorum konu ve resim: Ayhan Başoğlu SONDOGOS AYSEiLEALI 1 İSTANBUL 6.25 Açılıs 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Saz eserlerl 7.2S Sabah melo. 7.45 Haberler 8.00 tstanbulda bugün 8.05 Türküler 8.20 K. ilânlar 8.25 Bu sabah slzinle 8.40 ŞarklJar 9.00 Piyano aoloları 9.15 Türküler 9.30 Kadın ve ev 9.50 Müz. oyun. 10.05 Arkası yarın 10.25 K. haberler 1030 Konçerto saatl 11.00 Şarkılar 11.20 Trafik 11.25 Türküler 11.40 Orkestra müz. 12.00 Şarkılar 12.35 K. ilânlar 12.40 Sarkılar 13.00 Haberler 13.20 K. orkestra 13.40 Sarkılar 14.00 Egitim radyosu 14.45 Türküler 15.00 Kapanış. 16.45 Açılıj 16.S00 Kur'an ve Türkçe açıklaması 17.00 İftar ve ezan 17.01 Saz cfeTİerl 17.03 V. Uçaroğlu ork. 17.15 K. fasıl top. 17.40 Çocuklar için 17.55 K. ilânlar 18.00 Reklamlar 19.00 Haberler 19.40 K. ilânlar 20.05 Şan soloları 20.25 Had. kitaphğı 20.40 Sarkılar 21.00 K. haberler 21.05 Parlâmento saatl 21.35 Küçük koro. 22.00 Reklamlar 22.45 Haberler 23.00 Onlü yorumcular 23.40 Hafif müz. 24.00 Kapanı?. İSTANBUL İL RADYOSU 17.57 Açılıs 18.00 Çesitli müz. 18.30 Minyatür müz. 19.00 Çeşitli melo. 19.30 Aksam kon. 20.00 Hafif müz. 20.15 Gençlerin »evdlkleri 21.00 Bale dünyasından 21.30 Hafif müz. 22.00 Gece kon. 23.00 Caz müz. 23.30 Hafif îarkılar 24.00 Dancedellm 00.30 Geeenin «eslenifi 1.00 Kjıpanif. İS SAATLERI ANKARA 4.00 Açılı? 4.05 Sahur programı 6.25 K. haberler 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah müz. 7.25 Şarkılar 7.45 Haberler 8.00 Ankarada bugün 8.10 Hafif müz. 8.25 Her telden 9.00 Sabah kon. 9.15 Sorunlarımız 9.35 Melodiden melo. 20.00 Arkası yarın 10.20 K. haberler 10.25 Şarkılar 10.45 Eğlüm radyosu 11.45 Konser saatl 12.15 Kıbrıs »att 12.2S K. üsnlar 12.30 Sarkılar 13.00 Haberler 13.20 Öğle kon. 13.40 Türküler 13.55 Trafüc 14.00 Dans müz. 14.20 Sarkılar 14.40 Türküler 14.55 K. haberler 15.00 Eğitim ndyosu 16.00 K. İlânlar 16.05 Şarkılar 16.20 İftar programı 16.55 K. haberler 17.00 Yurttan sesler 17.30 Rad. Halk okulu 17.55 K. ilânlar 18.00 Reklâmlâr 19.00 Haberler 19.40 K. İlânlar 19.45 Uykudan 8nce 19.50 Sarkılar 20.10 K. konser 20.25 K. UânUr 20.30 Senelerin melo. 21.00 K, haberler 21 05 MUcrofond» tlyatro 22.05 TB.M.M' saatl 22.30 Türküler 22.45 Haberler 23.00 Opera albümünden 23.45 G«c« yaruına doğru 24.00 K&panif. ANKABA tL RADTOSD 17.57 Açıllj 18.00 Pliklte arasında 18J0 Aksam kon. 19.00 Modem caz altılısı 19J0 Od« muz. 20.00 Fransadan melo. 20.30 Opera v« operet. 21.00 Batıya bakıs 22.00 Gec« kon. 23.00 Dünyanın dört bucajından 23.30 Gec* yarısına doğru 24.00 Gec* ve müz. 1.00 Kapanif. Gel kej^fim gel, eve gidip de ev işi boyunduruğu takacağnna boynııma burada rahat ederim bâri. © Ç*"g rttfnm Syndkıic. Ine.. 1963. y?ot\& rıyhn tettertİ I'J! 1 37 Evi temizlemeğe gelen kadın, başını g'özunü sarmış, kapıyı »zıcık aralık ederek Nuri beyi görmüş, fakat Nuri bey de dörtgöz kesilerek tabanca kurşunlannın bıraktıgı, kapı üzerindek! ikl ve duvardaki bir izi gözleriyle tesbit etmiş bulunuyordu. Sonra Nuri bey bunları elleriyle muayene et miş ve tabanca kuryuniyle vücude geldiklerine kat*î kanaat getinniş ti. Bundan sonra da hizmetçi koşa koşa giderek Nuri beye bir çift podesiied ayakkabı getinniş, bunları Hacının odasmda baldu ğunu, Nuri beye ait olmasj lâzım geldiğini söylemişt». Hizmetçi ka dının Hacıdan pek hoşlanmadığını Nuri bey büirdi, Bunları Nuri beyden çaldığını sandığım da söy lemişti. Ayakkabılar kendine ait olmadığı halde, Nuri bey mevcut şartlar altında kendinin olduğunu söylemekte fayda gönnüştü. Ayak kabı fashndan sonra kadın Valance'in odasında genç bir kızın derin bir nykuya dalarak nyumak ta olduğunu da anlatmış; Madamın hamam günü olmadığını, Ha cının da onu tsküdars bırakarak dönmediğini söyleyince Nuri beyin büsbütün şüpheleri uyanmıştı. Hizmetçi kadın genç kızın hiç uyanmak niyetinde olmadığını, 5500 K6. KAUÇUK SATIN ALINACAKTIR Çeviren: B. KURTAEAN Nuri beyin geldiğinden dolayı da ne kadar tnemnun oldugunu anlatıp duruyordu. Hattâ Nuri beye mutlak kızın odasın» giderek hasta olup olmadığını anlamasını ısrarla istiyordu. Jenny'nin yüzü lapsan, •aç.Iarı perişan ağzı bir kan? açık dalgın uyuyordu. Nuri bey egilerek kızın afzmı kokladı. Koku bir uyutucu Uâç enjeksiyonu yspıldığını belli olacak derece kötü idi. Nuri bey kızın çıplak omuıuna dokundu ve yorganı biraı aralıyarak çırçıplak yattığını görünce kendl kendinden utandı. Hizmetçi kadın bile, kran gayri tabiî bir uykuya dalmıs oldufunun farkına varmıştı. Nuri bey kızı çıplak omuzlanndan yakalırarak sUkeliyor, uyandmnağa ça lışıyordu. Bunun para etmediğini görerek kadından §u ve ıslak tül bent istedi. Sonrs Jenny>l yataktan kaldıraraJt Mdeo* t»tlı penbe bir donla uykuya dalmış olduğunu gördü. Valance'in Fransız sateni, danteleli yatafc çarşaflarilye ne güzel bir tezat teşkil ediyordn bu hall Jenny'nin. Genç kızı dah» lonra açık bir pencereye «ttrükleyerek derin derin nefes almasını temin ediyor, yavaş yavas kendine geldiğini görerek seviniyordu. cAman Ts Rabbl; başıma daha neler gelecek. Dün Sultanahmet meydanındald manzara bir türlü gözümfin önünden gitmiyor. Bütün gece rfiyalanma girdi. Sen tnelek gibl bir Bdanuın Nuri bep!» Nuri bey bir sandalym çekerek kızı pencerenin önüne oturttu. Derin derin nefes alıyordu şimdi Jenny pencerenin önfinde. Nuri beyin hiç bir sey aöylemediğini görünce, Jenny de susmayı tercih etti. Cebinden temla mendilini çıkararsk Jenny'nin yaşlı gözlerini siliyor; onu u n k l kendi k ı a imis gibi omuzlanndan tntarmk bağnna basıyordu. Jenny Sultanabmet meydanradaki kâbustan bir türlü kurtulamadığını anlatmağa çalışıyor; fakat Nuri bey de zavallı kızın bsşına gelenlere beDd ondan da fasla üzülüyordu. Âdet» bu güzel mahluka Censbı Hakkın niçln bn ıstıraplara çarptırdığiru düsünerek kalbl burkuluyordu. Aradan ne kadar zaman geçtiğinl Nuri bey tayinden âcizdl. Artık ortalık kararmağa başlamıs oUcaktı kl hizmetçi kadın elektrikleri yakmıştı. «Ben seni abp gOtttreceğiın Jenny. Blzim evde olman daha doğrn!» diyordu Nuri bey. Fakat Jenny buna nz* gSstermlyor, TonyiUn mnhakkak snrette bn erdo yahut bu civarda bir yerde olduğuna emin bulunduğuı» ıSylflyordo. (Arkan r v ) Beykoz Deri ve Kundura Sanayii Müessesesi için 5500 Kg. kauçuk (RSS3) satın alınacaktır. Kapalı tekliflerin; üzerine 66026/Beykoz yazılarak en geç 19/1/1966 tarihine kadar müessesemiz veya İstanbul Şubemizdeki Alım Teklif Kutusuna atılması veya bu tarihte müessesemizd» bulundurulmak üzere postalanmalan lâzundır. ^ Teklifler arasından ihtiyacımızla jartlarunıza en uygun olanlar tercih edilir. Kara Kuvvefleri Komutanlığmdan 1 Askert ihtiyaç için bir adet DERİN ÇEKME PRESİ yurt dışından teklif »imnir suretiyle satın alınacaktır. 2 Gerekli doviz Komutanlıkça temin edilecektir. 3 Şartnameler Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihkAm Dairesi Başkanlığından 18 ocak 1966 günü saat 17.00 ye kadar bedelsiz alınabilir. 4 Teklifler Türkçe veya tngilizce olarak 25 ocak 1966 günü saat 17.00 ye kadar Kara Kuvvetleri İstihkâm Dairesi Başkanlığmca kabul edilecektir. 5 Komutanlik derin çekme presi miktannı dflecUği kadar artırmakta veya hiç almamakta serbesttir. 6 Postada vâki gecilcmeler kabul edilmez. 7 Şartnameler posta ile gönderiltnez ve posta ile gönderme taleplerine cevap verilmez. 8 Şartnanıeler ve teklif verme tarihleri hiç bir çekilde değiştirilmez vm bu mealdeki yazxlı ve sözlü talepler cevaplandınhnaz. 9 Yetkili •ahıslann gartnameleri alırken dilekçe ile müracaat etmesi, hüviyet göstermesi ve firma mümessillüderini tevsik eden bir belgeyi ibraz etmesi şarttır. 10 Teklifler türkçe veya mgilizee olarak yapılacak ve proforma faturalar F.O£. olarak düzenlenecektir. 11 Yukanda belirtUen esaslar dışındaki teklifler nazarı itibare almmaz ve teklif sahibi hiç bir hak talep ede«nez. (2358 Basm 7545/348) SÜMERBANK ALIM VE SATIM MÜESSESESİ (Basm 7699/343) İLÂNCILIK KOLLEKTİF ŞİRKETİ REKLÂM RESSAMLARI ARAMAKTADIR. Reklâm alanında kompozisyon ve tatbiki güce sabip resgamlar aranmaktadır. Ücret kabiliyeti fle mütenasip olacaktır. Kısa biyografiyi havi müracaat mektuplarının ressam rümuzu ile İstanbul PJC. 176 adresine gönderilmesi rica olunur. Müracaatlar glzli tutulacaktu. v DENIZGILIK BANKASI T.A.O. DAN: Yalova Kaplıcalarinın SOĞUK HAVA DEPOSU yaptınlacaktır. En geç teklif verme müddeti 27.1.1966 dır. Şartnamesi Malzeme Müdürlüğü veznesinden temin edilebilir. (Basın 7618/345) .Çumhuriyet m 351
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle