22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6AHİFE İS% CÜMHURrYET 30 Mayıs 1965 C. H. P. DEKİ GELİŞMEIER Dr. Nihat TÜREL on jünlerde bMinda re poliriks çevrelerinde üzerinde en çok durulan konulardan biri, C.H.P. içlndeki davranıs ve düşünce gejelişmelerdir. Bunun gibl 14 lerden flç kişinin partiye girmiş olmaları da lehte re aleyhte tartışmalara vesile olmaktadır. 14 Ierden b&nlaruun C.H.P. saflann» katılmaları, parti içindeki bir kaç reaksiyoner ses bir tarafa bırakılırsa, olumlu karşılanmıştır. Söz konusu eski ihtilâlci subaylann siyasi hayata yeniden C.H.P. içinde başlamaları, asıl muhafazakâr ikiidar çevrelerinde şiddetli tepkilere yol açmıştır. Bu çevrelere göre, solcu olarak nitelcdikleri 27 mayısçı subaylann da katılması Ue C.H.P. gittikçe sola doğru açılmaktadır. Onların nazarında, parti, bu durumu ile sınıf kavgalarını tahrik etmektedir. Gerçek olan şudur ki, son günlerde, özellikle parti gençlik kongrelerinde yayinlanan bildiriler, parti liderlerinin çeşitli vesilelerle ortaya attıklan görüşler ve verdikleri beyanatlar, yer yer parti teşkilât kademelerinde üzerinde durulan sosyal ve ekonomik konular, C.H.P. nin tarihi kuruluş ve geleneğine uygun olarak, 27 mayıs anayasasının devrimci ve sosyal esprisi ile paralelleşen normâl bir oluşun içinde bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bu (telişmeleri milliyetçi ve «osyal yönde olmak üzere iki ayn kısımda tahlil etmek mümkündiir. Önce bclirtmek lâzımdır ki, çok partili hayata geçişimizden bu yana, artık detaylan ile bilinen politik hayatımızda, C.H.P..nin bütün ağırlığı ile üzerinde durduğu demokratik rejijn ve teminat müesseseleri konusu yanında, ele alınan ekonomik ve sosyal meseleler, çok geri plânda bir yer işgal etmişti. Hatta, muhalefet yıllarında üzerinde önemle durulan ve lıer fırsatta tekrarlaaan plân ve program sozlcriııi. bugün idrak ettiğimiz, ekonominin biliınsel ve objektif anlamda plâna bağlanması kuralı ile ayni çerçeve içinde dcğerlendirmeğe de pek imkân yoktur. Ancak 27 mayıs devrimine kadar gelen çok partili dönemin dar ve sert politik şartlanmn, sosyal ve ekonomik meselelere öncelik tanmmasmı imkânsız hale getirecek kadar, Ukel ve olumsuz bulunduğunu da hem haklı bir özür hem de siyasi havatımız için bir talihsizlik sayılması gerektiğini söylemek gerçeklere aykırı diişmez. •••• Türkiyenin yeri VE GETİRDiGi AKIMLAR Devrimlcrin anlamı zamanla ortaya çıkar. Franstı thtililinde böyle olmuştur. Küba ihtilâlinde böyle olmnştnr. Anadoln ihtilâlinde böyle olmuştur. Atatürk ihtilâli buçünkfl Üçüncü Dünyanın baslantrıç ye temel Ihtilâlidir. Bu konuda Atatürkün kendisini dinliyelim. 1922'de h»ber vermisli ki Gazi Mustafa Kemal : Dunya Savası, beşeriyetm zıhniyetinde büvük ve faydalı degişikükler meydana getirdı. Fılhakika büyük olaylar fikirlerde büyük devrimler yaptı. Bu suretle beşeriyetin zihnıvetindeki gelişme ve yücelme istidadı, sosyal devrimlerle ortaya çıktı. Bunun neticesi olarak milletin hakiki saadet ve selâmetlerinın nasıl tecelli edeceğini gösterecek hareketler oldu. (...) Zalimler, Türkiye halkını imha etmek istiyorlardı. Milleti yıkıcı bajkısı altında bulunduran adaletsiz bir idare de bunlarla işbirliği ettiğinden millet hem harie hem de benliğine darbe vuran dahildeki idareye karşı ayaklandı. Runun neticesi olarak mukadderatını eline aldı. Milletimizin bu•,'ünkü idaresi, hakiki mahiyetiyle bir halk idaresidir. Türkiyedeki degişiklik şekilde deçil, milletimizin zihniyetinde görülmektedir. EMEK SAHÎBl OL.MIYANLAR ÎN'SANDAN ADDOLUNMAMAK. HAKKI EMEGE tSTİNAT ETTİRMEK ASLt İNANCI NAZARI İTİBARA ALINDI. (...) Bu sosyal hareketler bütün beşeriyetin zihniyetinde değişiklikler yaratmıştır. Gerçi bu kurtuhısu hisseden milletlerin başında hâlâ mevcut müstebit dimağlar, istibdatlarını kuvvetleriyle yaşatmak için çabalıvor. Fakat az zaman zarfında bütün dünva, hakkın ne tarafta olduğunu tesbit edecek ve içtimai bünyeler. beşerin birer •yüksek kütlesi haline gelecektir. tşte o zaman milletlerin bütün gayesini insaniyet ve kar^ı'ıklı sevgi teşkil edecektir. Bu hareketlerin kuvvetlı eserlerine Şarkta, Avada tesadüf ettiğimiz gibi, Afrikada da ayni {ikir hareketlerinin mevcut oîdugunu görüyoruz. Afrika insanları belki sahsî hurriyetlerini daha evvel idrak etmişlerdi. Fakat fırsat bulamadılar. Istilâcılar ve mütecaviz orduları kendilerini her zaman baskı aitında tuttu. Fakat bu baskı ne kadar kuvvetli olursa olsun. bu büyuk fikir hareketine karşı duramıyacaktır. Insanlığa müteveccih fikir hareketi ergeç muvaffak olacaktır. Bütün mazlum milletler zalimleri bir gün mahv ve perişan edeceklerdir. (.. ) Bi/im milletimiz o zaman bu amaca ulaşan milletler arasında önde gelişivle cidden iftıhar edecektir. •n • S parti organ ve kademelerinin, bütün zinde çağnlarla ayni paralelde olduğu ve mutlak bir milliyetçi görüşün savunulduğu her yeni vesile içinde anlasılmaktadır. Partinin sosyal görâşlerinde de, geçmiş yıllara kıyasla, daha fazla berraklık ve tabana doğru genel bir yaslanma eğiliminin mevcudiyetini inkâr etmek mümkün değildir. Sayın İnönü'nün bir kaç gün önce, sosyal devlet düzenini öngören anayasammn sosyal ilkelerinin parti olarak tamamen benimsediğini ve sosyal akımlara sahip çıkılacağını kesin şekilde belirten konuşması, bu konuda önerali bir vesika niteliğindedir. Parti genel sekreteri de bir kongre konuşmasında, C.H.P.'nin liberal ve kapitalist bir siyasi kuruluş olmadığını beyan etmiştir. Adalet partisinin kendi üyeleri tarafından bir tüccar klübü olarak tammlandığı bir dönemde, C.H.P. li yetkili ağızlardan gelen yukardaki sozlerin önemi her halde küçümsenemez. TURKIYEDE YENİ BİR DEV1R Suphi KARAMAN nin görüş ve direktifleri: Türk siyasal • ve sosyal hayatının, bugünkü kavramlan arasına giren değer hükümlerinin teşekkülünde fıkir özgürlüğünün yaratıcı gücüne değinmiş bulunuyoruz. Bunun yanı sıra, bu kavram ve kazanılmış değer hükümlerine benzer ve paralel, i'k yayınlanmış resmi belge olarak M.B.K. nin görüş ve direktiflerine de kısaca değinmek gerek mektcdır. 1960 yılı ağustos ve eylül aylarında yapılan çalışmalardan sonra 16 eylül 1960 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan M.B.K. nın görüş ve direktiflerinde özet olarak şu fikirlere yer verilmiştir. • ANA FÎKİR OLARAK: Atatiirk inkılâplarına müstenit tarafsız ve faziletli bir idare kurarak gütıümiızün kısa vâdeli meselelerini halletmek, uzun vâdeli meselele rin esaslarını tesbit ederek imkân ve zaman nispetinde tatbikatına gi rişmek ve idareyi hazırlıklan ile be raber en gcç 1!)Ç1 yılı sonbaharında yeni iktidara dpvretmek» düşüncesi ongorülmuştıir. • MİLLt EGİTtMDE: Halk eğitimi ve ilköğretim seferberliği», «Üniversite ve Yüksel Okul mezun larının Millî Eğitim seferberliğinde görevlendirilmesi.. «Yedek subay adaylarının askerlik hizmetinden sa yılmak üzere Millî Eğitim seferber liğinde kullanılmaları.. .Üniversıtelerimizin çağdaş müesseseler seviyesinde cıhazlanoırılması.. «Öğrencı sıteleri tesis ve inşa edilmesı. oğrencilerin zaruri ihtiyaçlan M.B.K. Petrol ve maden ı önce hahis konusu elüçimiz gelişimin sosyal ve milliyetçi yönleri bulunduğunu belirtmistik Parti ileri gelenlerinin sözleri ve genel toplantılarda kanııı oyuna sunulan ve zinde bir düşünce İle kaleme alınan bildiriler, özellikle petrol ve madenlerimiz knnusunda serdedilen milliyetçi görüşler, partinin «Müdafai hukuk» geleneklerine doğru yöııelmesinin isteııdiğini göstermektedir. Partinin, dış politika konusunda benimsediği, ittifaklar içinde çok taraflı ilişkilcr Ukesi gîbi bıı yeni çıkışlar da batılı basın tarafından Atatürk milliyetçiliğine bir dönüs olarak yorumlanmaktadır. (1) C.H.P. içinde, petrol konusunda, halen yürürlükte olan ve yabancı şirketlere aşın imtiyazlar tanıyan petrol kanununun millî çıkarlan öngören bir değişikliğe tâbi tutulmasını istiyen revizyonist görüşler olduğu gibi, millileştirme arzulayan daha radikal istekler de vardır. (2) Madenler konusunda ise, biyiik çoğunluğu Ue A nin bir sınıf partisi olmadığuıda ve olmayacağında kimsenin tereddüdü yoktur. Yetkililerin her yeri düstüğünde belirttikleri gibi parti, doğmatik ilkelere değil, gene yetkililerin beğenerek kullandıkları bir deyimle, yurt gerçeklerinin ilham ettiği pragmatik nedenlere yaslanmaktadır. Unutmamak lâzımdır ki, bir devlet partisi olarak C.H.P., devletin bekası ve yurt gerçekleri gerektirdiği yerde, intibak kolayhkları gösterebilme niteliklerine sahiptir. İçinde bulunduğunu belirttiğimiz gelişmeleri bu açıdan yorumlamakta fayda vardır. 27 Mayıs devriminin yol açtığı sosyal gelişme ve değişme isteklerine karşı, partinin yürüttüğü ortacı bir dengc politikası uzun süreli olamamıştır. Gözle görülür bir gerçektir ki, parti, bir merkez • sol partisi olmaktadır. Gene akılda iyice tutmak lâzımdır ki, batı Avrupada, geçen yüzyıldanberi oynadıkları çok önemli rollerle politika hayatında göze çarpao batı merkezsol=centre Gauche partileri gibi, merkezin solunda bir merkezsol partisi olarak yer alacak C.H.P. ni, Marksist ve alelıtlak sosyalist partilerle bir tutmak elbette ki bilime ve gerçeklere uymaz. Bununla beraber, merkezsol partisi olarak kesin yerini abnış bir C.H.P. nin Türkiyenin sosyal \e ekonomik gelişmesinde dengeli ve radikal ölçiide yararlı bir fonksiyon ifa edeceğini inkâra da imkân yoktur. İktidara en büyük ölçiide sahiplik eden mııhafazakâr Adalet partisi organlarımn C.H.P. de yerdikleri ve suçladıkları merkezsol'a yönelişte, genç ve toplumcu eski ihtilâlci subaylara bağır açışta zindeleşmenin ve yurt gerçeklerine uyma isteklerinin yararlı tezahürleri vardır. Azgelişmiş ve gelişme bunaltıları içinde çalkalanan yurdumuzda, uyanan ve gelişen genç ve zinde fikirlerin teorik ve nratik gereklerine çevap., veremeyen siyasî kurubışUrın, . çelecekte. olamayacaktır. * *• "'''••' (1) Bu konuda ve Atatürk milliyetçiliği üzerüıde daha geniş biigi için Sabahattin Selek'in iki ciltlik ANADOLU İHTİLÂLİ isimli eserini tavsiye ederim. (2) Nitekim kısa bir süre önce, CJî.P. milletvekillerinden Reşit Ülker ve arkadaşlan yeni bir petrol tasarısmı parlamentoya getirmişlerdir. C.H.P. Merkezin Solunda rağa. köyün mer "a, içme suyu ve yola kavuşturulması.» 9 BASIN: Hür bir basın yaratıl ması için gerekli mevzuatuı hazırlanması.» # DIŞ SİYASET: .Millî menfaat lere, milletlerarası barış, emniyet, huzur ve hürriyet gerçeği ve inancı içinde bir dış politika güdülmesi,» «Milletlerin hürriyet uğrundaki mücadelelerinin desteklenmesi.» Sosyal devlet sosyal adalet S •••• osyal ve ekonomik sorunlar bakımından 19601961 toplum istekleri seviyesini aşkın bulunan 1961 Anayasası, sosyal hayatımızı düzenleyici kurallan ile Türk toplumunun geleceğini etkileyen başlıca faktör ve temel belgedir. Türkiye Cumhuriyetinin sosyal bir hukuk devleti olduğunu tesbit eden 2 ncı maddesinden, düşünce hürriyetini tesbit eden 20 nci, basın hürriyetinî belirten 22 nci maddelerinden sonra, Anayasamızm 35 '33 üncü maddelerinde sosyal ve iktisadi haklar ve ödevlerden bahsedilmektedir. 35 inci maddede •Aile Türk toplumunun temelidir» denmektedir. 36 ncı madde: •Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacı ile. kanunla sınırlanabilir. Mülkiyrt hakkının kullanılması toplum yara rıııa aykırı olanıaz» demek suretıy le mülkiyet ve mıras hakkını teminat altına almış ve fakat kamu ve •oplum vararı ÜP celisecpk suiisti Tabii Senatör sı zarureti ortaya konulmakta, hızlı nüfus artışının, topraksızlık, şehirlere göç, gecekondu ve işsizıik sorunlarının millet hayatının tehlikeli bir yarası haline ge'.erek sosyal ve siyasi düzenin bozulmasına yol açabileceği tehlikesine işaret edilmektedir. Daha sonra; kalkınma felsefemizin hareket noktaları oiarak. bütün imkânlarımızı harekete geçimıeyi, yatırımları hızla artırnıayı, iktisadi hayatı biıtünü ile plânlamayı. kütleleri sosyal adalete kavuşturmayı, istismarı kaldırma vı öngörmekte \e demokrasiyi kııtlclere maletmenin zarureti içerisinde, amarlara yeni bir devletçilik anlayışı ile erişilebileceğıni belirt mektedir. Bu bölümde Türkiyenin iktisadi hayatında özel teşebbüsü ve devlet teşebbüsunü birlikte yaşatan karma bir sistetnin devam edecegine, ancak az gelişmiş bir memlekette özel teşebbüse dajanan kalkınmanın yavaş, ıstıraplı. ısraflı olacağına ve sosyal adalet le bağdaşmazlığına işaret olunmaktadır. Ve boyle bir kalkınmanın siyasi giıcü geniş ölçüde iktisadi güce tâbi kılması jüzünden, demokratik olamıyacağına, mill! ser vetin en faydalı işlere değil. en kârlı işlere akarak israf edileceğine, durgunluğun ve işsizliğin sık sık başgöstereceğine değinilmektedir. En sonunda da; yeni devletçiliğin, amaçlara erişmeîc için mutlaka başvurulması gereken şuurlu devlet müdahalesi şekl:nde anlaşıldığı ifade edilmektedir. Ölçülü ve bilgili devlet mıidahalesi ile millî tasarrufun çogaltılması, vergilerde verimin arttırılması, çok daha verimli yatırım yapılabilmesinin mümkün olabileceğî söylenilmektedir. Çıftçiyi teşkilâtlandırarak istihsa! kooperatiflerinin geliştirilmesi, küçtık sanatlarda kooperatifçiliğin yaygm hale getirilmesi, plânlı bir e*ıtim seferberlığıne girışilmesi, sendikaların kuvvetlendirilnjesi, aganm yerinl teşkilâtlanmış «Jljrtçi nin almasını sağlıyacak şekilde toprak reformunun gerçekieştirümesi modern devletçiliğin ödevi sayılmaktadır. Yön bildirisi toplumcu (Sosyalist 1 akımın fiili belirtisi olarak basın ve fikir hayatında geniş yayın ve tartışma imkânı sağlamıştır. Bu tarihten sonra Türk basınmdan bazı gazete ve dergilerin toplumcu yönde geniş yayınına tanık olmaktayız. Diğer bir kısım basında da ilk aylarda bir tereddüt görülmektedir. Çıkarcı çevreler ihtilâl sonrası, tutturulan siyasî sloganların cezbesi içinde bu yeni oluşumu henüz kavrıyamaz durumdadırlar. • Üçüncfi Dünya'nın knrnlnsunn Atatürk böılece haber verivor. Üçüııcü Dünya, kapitalist emperyalizmine karsı Asya ve Afriks'nın nyanısıdır. Biz Atatürk zamanındaki dıs politika anlayısını bir yans itip millî kisilijimizi erittiğimiz için bngiin çıkmazlar içindeyiz. Biıim hütün dâvalarımızın çözümü buçün üçüncü Dünyanın içindedir. Kıbrıs dâvası da ancak ayni görüş yönünde çözümlenebilirdi. Atatürk devriminin yolundan çıkıp Batı kapitalizminin himsyesinde yasamayı dösönen bir Türkiye çöküsten knrtulamaz .. knrtulamadıgıııı çözlerimizle sördük. Tiirkive fakir bir ülkedir. az eclismi'î bir ülkedir. Bn iktinadi yapıyla siinıürücii ülkelerin politikasına özenmek kendi kendisiyle çelismesi demek olur. Bir ülkenin dıs ve iç politikasını tâyin eden elemanlar, o ülkenin gerçekleridir. Türkiye bütün gücüvle kapitalist ülkelerin p»zan olmaktan kurtulmak icin çalısmak zorondadır. Yazık bizlere ki, Türkiye bnçün Üçüncü Dünya milletlerînin fözünde Atatürk Türkiyesi defildir. Çünkü biz. Atatürk ihtilâli ilkelerindrn nzaklastık. Ve Atatürk'ün bundan 43 yıl önce haber verdifı Asya ve Afrika nyanısının öncülüfünü reddedip bn hareketin karsısında yer aldık. Türkiveyi bu derekeye düsürenler tarih önünde snçludurlar. Çünkü. bir süıı insanlı£ın büyük nyanısında davranışlanmızın muhasebesi vapıldığında başımız önümüzr etik olacaktır. ••••••s «Bir Uçtan Ötekiııe > yazarı Fuad Gedik'in şiirleri BAŞKA AÇI adı ile gayet sanatkârane bir kap içinde çıktı. İnsel, Haşet, İnkılâp ' ^. başlıca kitabevlerinde satılmaktadır. Fiatı 5 lıradır, 27 Mayıs ve öncesi «Hürriyet» diye haykıran geııçler daha sonra «Sosyal akımlara» öncülük ettiler nın karşılanması (Yüksek öğrenim yurtlar ve krediler)., .Sanat Okulu ve Enstitülerinin, Teknik Okulların işyerleri haline getirilmesi.» «llkokul ıhtiyacının mevcut bütün imkânlar kullanılarak sağlanması 222 sayılı kanun). Eğitimde fırsat eşitliği. • TARIM İSLERİNDE: «Toprak ve ziraî reformun ferdi mülkiyet esasına göre plânlanması. «Toprağm veriminin artırılması.» «Ziraatı destekleyecek ve değerlendirecek sanayinin ön plânda tutulması.» Zirai mahsullerin hakiki değerlerinin elde edilmesi maksadı ile des tek mübayaalarına önem verilmesi.« •Ormanların ve teşkilâtının }eniden organize edilmesi.» mallerini önlemiştir. 38 inci madde •Kamu yararının gerektirdiği hallerde kamulaştırmadan», 39 uncu madde kamu hizmetleri niteüği ta şıyan özel tesebbüslerin devletleştiıilebileceğinden, 40 ıncı madde sözleşme hürriyctindenbahsetmektedir. 41 inci maddede «iktisadi ve sosyal hayat. adalete tam çalışma esasına ve herkes için insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış sevi yesi sağlanması amacıua göre diizeıılenir» denmektedir. 42 nci maddede «Devlet, çalışanlarm insanca yaşaması ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için, sosyal, iktisadi ve nıalî tedbirlerle ça lısanları korur ve çalışmayı destekler: işsizliği önleyici tedbirleri alır. 45 inci maddede «Devlet, ça• MESKEN PROBLEMİ ve is Iışanların, yaptıkları işe uygun vc kân işleri: .Zirai ve sosyal esaslara insanlık haysiyetine yaraşır bir ya elverişli iskân politikasının tesbisayış seviyesi sağlamalarına elveti>, «Mesken dâvasınyı ticari bir rişli adalctli bir ücret elde etmelc mevzu olmaktan çıkarılması,» «Kolri için gerekli tedbirleri alır.lektif inşaatın teşvik olunması.. denmektedir. 46 ncı madde, Sendi• SAGLIK İSLERt: .Tababetin, ka kurma hakkından, 47. madde Topsağlık ve sağlığın idamesi hak ve lu sözleşme ve grev hakkından, 48 hürriyeti bakımmdan ele alınmainci madde Sosyal Güvenlik'ten, 50 sı», «Bütün memleketin koruyucu nci madde Eğitimde fırsat eşitliği'hekimliğe olan Uıtiyacının giderilnden, 51. madde «Kooperatifçiliğin mesi.» ıTıbbın sosyalizasyonu) geliştirilmesinden» söz konusu etmektedir. • İŞÇİ MESELELERİ: .îşçinın emeğini değerlendirmek ve istikbalini teminat altına almak», «Büyük iş gücüne dayanan yatırım proje27 Mayısın birinci yıldönümü olan leri, sanayileşme ve şehirleşme ha27 Mayıs 1961 günü Kurucu Meclireketleri, işçi meseleleri ile kooısin kabul ettiği ve 9 temmuz 1961 dineli bir surette ele alınmak sure tarihinde de referandumla halk oyu tiyle yeni iş sahalarının açılması>, na sunulup kabul edilen Türkiye .İşçinin sosyal haklarınm yeniden Cumhuriyeti Anayasası ile Türk gözden geçirilmesi» ve daha geniş toplumu yukarıda açıklanan. sosyal imkânlar sağlanması, «Grev hakkınitelikleri içerisinde yeni bir siyanm verilmesi.» si ve hukuki bünyeye girmiş bulu• MALİ VE İKTİSADÎ İŞLER: nuyor. Hürriyetler ve sosyal nitç•Kifayetli, âdil ve istikrarlı bir verlikler dengesi içerisinde eskiden gi temini için; ziraî gelirden vergi kalma alışkanlıkların, bazı tâbu fi alınması, gelir vergisi nispetlerinin kirlerin birer birer bertaraf edilme adalete uydurulması. bina ve arazi si, artık olaganöY Türk toplumunu vergilerinin günün icaplanna göre kalkmdırnıak için, Anayasa sınırları ayarlanması. âdil esaslara bağlı ver içinde, çeşitli yollar elbetteki araş gi muafiyetleri tesbiti, lüks istihlâk vergisi ihdası, gelir vergisi ile ve nrılacaktı. İşte bunlardan biri olarak, 20 aralık 1961 de yayın hayaraset ve intikal vergisi arasında orUna giren Yön Dergisinin birinci sa ganik bağlar kurulması,» «Ekonoyısında 150 aydın kişinin ortak imza mimizin muvazeııeli bir devletçilik ları ile yayınlanan Yön bildirisini anlamı içerisinde geliştirilmesi ve sanayün kalkındırılması için; ge ön plânda görmekteyiz. Bildiri, ortak bir inancı belirtmekle beraber, niş amma lıizmetleriyle doğrudan olumlu tartışmalara yol açmak ama doğruya alâkalı iktisadî ve sınaî te cını da güdüyordu. sis ve miies'seselerin devlet kontro Hayat TARÎH ;• • • • • • • • • ; •••••••» ; •••«•«•••••ıııatııı MECMUASI DOKUMACILIK Tekstil Emprime ve İşleme tesisleri işleten ve kendi ticaret şubeleri olan tanınmış bir Avusturalya kamu müessesesi her cins elyaftan mâmul elbiselik ve döşemelik kumaş desenleri çizmede, satış ve imalât içlerinde 5. Sayı yanıı çıkıyoç Bu sayıda Plânlı kalkınma seçimlerinden sonraki dönemde, toplumu en çok etkiliyen kuruluşlardan biri de, hiç şüphe yok, Dev let Plânlama Teşkilâtı çahşmalarıdır. Bir taraftan memleketm bütün varlığım, imkânlannı dığer taraftan bütün dertlerini, ele alıp derin çalışmalara başhyan Plânlama Teşkilâtı, kalkınmanın yollarını araştırmakta olumlu sonuçlara ulaşıyordu. Bu çalışmalardâ ışler söz ve edebiyat alamndan ra kam ve matematik alanına kayıyordu. Matematiğin lisanı kesin verdiği sonuçlar uyarıcı oluyordu. Pek tabıî olarak, işlerin bu biçime girişinden en çok politikacı rahatsız olacaktı. Bu yüzden plânlı kalkınmaya karşı ilk tepki politikacıdan geldi. Toplum sorunlarını yuvarlak lâflarla ifade yerine, kesin sonuçlara ulaştıran plân ve plâncı politikada rahatsızlık ya rattı, tenkid edildi. Diğer taraftan plân çalışmalarınm elde ettiği sonuçlar kamu oyuna yayıldıkça top lum sorunlarına bilinç açısmdan bakmak kolaylaşıyordu. Rakamların kesin yüzleri gerçeğin görünmesini kolaylaştınyordu. Görülen gerçek ise kalkınmanın toplumcu yönünü ortaya çıkanyordu. Şüphesiz meselenin bu yönü politikanın eski alışkanhklarını daha çok rahatsız ediyordu. Plân ve plâncı daha çok yerildi. Plân bir anayasa kurumu idi. Ona do kunulamadı. Plâncılar uzaklaştı rıidı. Fakat. daha liberal düşür. celerinden ötürü almanlar. işır. içine girince gerçeği görüyorlar etkileniyorlar ve Plânlama Teşk: lâtuıın öbür kapısmdan sosyali' oldukları gerekçesiyle tekrar ı zaklaştınlıyorlardı. • İnsanlık tarihimn en kanlı harblf İKİIVCİ DÜNYA. SAVAŞI • Topkapı Sarayı'ndaki İŞBIRLİGİ YAPABILECEK TÜCCAR (Merchant Converter) aranıaktadır. Müracaat sahiplerinin bu sahada tecrübeli; te^ebbüs sahibi; îrair mevkiine yükselme gayret ve arzusu taşıyan kimseler olmalan gerekmekte dir. Az çok İngüızce bilmek şarttır. Mesaî şartları mükemmel olup, seyahat ve ikâmet işlerinde yardım edilecektir. Müracaat sahiplcri gcçirdikleri eğitimi ve es ki iş yerleri (şirket adı, mevki, görev süresi dahil) tahsilleri. medenî halleri ve maaşları hakkında teferruatlı bilgi vermelidirler. Bu bilgiler İdare Amirimize, fazla yazışmaya lüzum duyulmaksızın, Mayıs'Haziran ayları Avrupada şahsi mülâkat yapma imkânını verecektir. Tam hir mahremiyet ile incelenecek olan müracaatlar aşağıdaki pdrese uçak postası ile gönderilmelidir. The Managing Director Tennyson Textile (Holding) Limited, 1620 loung Street SYDNEY. N.S.W. AUSTRAL1A MUKADDES • LMANETLER 50 000 000 vesikamrt saklandıgı yer.,, BAŞBAKANL1K% ARŞİVİ • Renkli İSTAÎNBLL* GRAVLRLERİ Ayrıca: Birçok yazı^neşredilmemiş fotoğraflar, erpsalsiz gravürler, hâtıralar ve renkli tablolar Yön bildirisi (Basın 8477/6090) Tekstil Kimyagerleri Tanınmış bir Avusturalya Şirketi şu elemanları aıamaktadır: 1 Tekstil Kimyagerleri'Boyacıları: Otomatik elekli emprime makinalarmda her çeşit elyaftan mâmul elbiselik ve döşemelik kumaş emprimesi için desen boyamada tecrübeli olmalıdırlar. 2 Tekstil Kımyagerleri: Hazırlama, Tamamlama ve Kontrol Şubelerinden sorumlu olacaklardır. Adaylar sunî elyafın modern kimya tamamlayıcıları ile hazırlanması ve tsmamlanması islerinde tecrübe sahibi olmalıdırlar. Müracaat sahipleri yiiksek kimya eğitimi görmüş olmalı ve âmir mevkiine yükselme gayret ve arzusuna sahip olmalıdırlar. Mesaî şartları mükemmel olup, seyahat ve ikâmet islerinde yardım edilecektir. Müracaat sahipleri geçirdik'.eri eğitimi ve eski iş yerleri (şirket adı, mevki, görev süresi dahil) tahsilleri. medenî halleri ve maaşları hakkında teferruatlı bilgi vermelidirler. Bu bilgiler İdare Amirimize fszla yazışmaya lüzum duyulmakı TS ı 7! rı Mayıs/Haziran aylarında Avrupada şahsî mülâkat yapma imkânını verecektir. Tam bir mahremiyet ile incelenecek olan müracaatlar aşağıdaki adrese uçak postası ile gönderilmelidir. The Managing Director Tennyson Textile (Holding) Limited, 1620 Young Street, SYDNEY. N.S.W. AUSTRALIA (Basın 8477/60891 En üstün kalitede Avrupa malı (Sendzimir) ;,..!...•••••••• 100 Sayfa 250 Kuruş Reklâmcdık 2130/ 6U84 YARIN Sosyalist Akım ve Karşı Davranışlar 1 BÜTÜN ZİYAFETLERİNİZ İCİN G A L V A Nİ ZL I S A Ç Müracaat: Tünel Cad. 18 kat 5 Galata İSTANBUL Tel: 49 36 00 Telgraf : DEMKERLİM Reklâmcılık 2104/6068 HOTEL BEBEK Yeni telefon numarası 63 30 00 (2 bat) ..• .........1 lünde işletilmesi, iktisadi devlet te şebbüslerinin yeniden teşkilâtlandı rılması, borçlaruıuı haziııe üzerine alınarak verimli bir hale getirilnıesi, Devletin memleket kaynaklarını seferber ederek, iktisadî hayatta geniş ve aktif rol oynaruası. ga>rimeşru kazançlarm önlenmesi, heı çeşit inhisar ve istismar kazançları ııın kaldırılması, bütün yatırımların genel bir ekonomik plân ve programa göre yürütülmesi İçin plânlama teşkilâtı kurulması», <tabiî kaynaklarm ve servetlerin heı türlü politik tesirlerden uzak olarak geliştirilmesi.» • KÖY KALKINMASI: «Köylünün sıhhî mesken inşasma yardım edilmesi,» . Köyün sağlık, sosyal. kültürel ve ekonomik kalkınmasına yardım edecek köy kalkınma merkezleri kurulmııı», «Köylünün top B '.•••!••».•..•• Cumiıuriyet 6076 ildiride ortak inançlar, dört bö lüm halinde ortaya konulmak tadır. Evvelâ; Atatürk devrimleriyle amaç edinilen çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmanın, eğitim dâvasını sonuçlandırmanın, sos yal adaleti gerçekleştirmenin ve demokrasi rejimini sağlam esaslar üzerine oturtmanın, ancak, iktisadi alanda hızla kalkınmakta göstereceğimiz basarıya bağlı olduğu inancı belirtilmektedir. Demokrasinin, her şeyden önce, insan haysiyetine dayanan ve insanı üstün değer sayan bir rejim olduğundan ve açlığa, işizliğe, evsizliğe çare bulamayan bir rejimin, ne kadar üzerine titre nilirse titrensin demokrasi olmak tan çıkması ve bir gün çökmesi teh ikesinden bahsedilmektedir. Sonra; belli bir kalkınma felsefesinin ana hatlan üzerindı anJajmay» varüma KONYAL! EMRİNİZDE VE HİZMETİNİZDEDİR TEŞEKKÜR Azlz babam EMİN TANAJVın cenaze merasimine blzzat iştirak etmek vey» evlmize teşrtf ederek yakın alâka ve tesellilerinl es'gemiyen, telefon ve telgralla taziyette bulunarak acılarımızı pavlaşan kıymetll dost ve akrabalara, çelenk göndermek lutfunda bulunan müessese ve zevata ayn ayn teşekkür ve jükranlarımı arzederim. yÜCEL TANAN Cumhuriyet 6081 âlusını hastrlar tecrübesiyle KONYALI Yeni Ajans 2661/6082
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle