15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 Mart 1965 CUMHURİYET SAHtFE ÜÇ AJANSLAR * RADYOLAR • ÖZEL MUHABİRLERİMİZ AMERİKA, TEKRAR KUZEY VİETNAMA AMERİKANIN UZAKDOĞUDAKİ KİZIL Ç İ N tflNDlSTv BEKÇİSİ U2AKD06UDAK! ÂMERİKAN YEDİNCİ FİLüSü SALDIRIRSA KIZIL ÇİN MUKABELE EDECEKMİŞ TOKYO (a.a. A.P. Radyolar) Pekin Kadyosunun burada dinlenen bir yayınında, Amcrikan uçakları Kuzey Vietnam'a tekrar hücum ederlerse, bunun karşüıksız bırakümıyacağı ve mukabelede bulunulacağı açıklanmıştır. Yeni Çin Ajansı tarafından yayınlanan bu açıklamayı Çın Ko munıst Partisı Merkeî Yonetım Kurulu uyesı ve sıyaset yonetıcısı Peng Şen, Pakıstan Cumhurbaşka nı Eyup Han şerefıne duzenlenen bıı toplantıda yatımıştır, Peng Şen konuşmasmda «Amerikan a çakları miittefiklerimizin toprak larını bombalamaya devam ederken, biz dataa fazla hareketsiz kalamayız. Biitün Çin, Kuıey Viet namın bava akmlarına mukabele etmes< için her türlu hazırlığı yapmıstır. Müttefiklerimize gereken her yardımı yapraaya hazırız» demistir. Şiir babında Siir yazmaya ve söylemeye meraklı insanlar, elbette dünyanm he« tarafmda mevcuttur. Ama lannederim birdeki kadar bol dcğil. Silr yazmak için mutlaka sairliğia şart olmadığmı da, Doğuda olsun Ba tıda olsun, edebiyat tarlasında eğrclti otu gibi üreyen ve türeyea şair bomntulannm bolloğundaa belll. Her jiir yaıana şair diyemiyoru». Sairim diyen herkesin yazdığma d» şiir diyemlyeceğimijt gibl. Eskilerin «maneşsir fi batmşşair» dedikleri, asıl ?imdi bütün gerçekliğinl buldu. Kendi uydurduğu ölçü daha d o t rusu ölcüsüzliik içinde rahat rahat ı kulaç atarak dizdiği lâkırdjlarla zor laya lorlaya herkese de kendini şair diye tanıtmaya muvaffak olanların şiir adı altındaki bu tekerlemelerine şiir demek icap etseydl bildiğimiz mânâdaki ?üre ne isim verilirdi, bilinmez. Yalnu bizim değil, Batının yetiştirdiği şairlerin de çoğu, yenilik adı altında «dam üstünde saksaşıın, beline vnrdum kazmayı» tertibl beyitler duzüyorlar. Siir ve jairlik Allah vergisidir, şiiphesiz. Ama anadan doğma kamburu, topalı. çolağı, şaşıyı da Allah yarattığına RÖre, şekilde de mânâda da eğri büğrü lâflar dizmeden ibaret Allah vergisinl övüniilecek değil, yerinilecek bir ihsan saymak lâzım gelmez mi? Biricik meriyeti ölçülü göz olmaktan ibaret şiiri eskiden de soy leyenler bulunurdu. O zamanlar bu olçülü sözün ölçusiine aldanır, bazan mânânm derinine gitmez, veznl ve kafiyesi yerinde her söze şiir der, geçerdik. Kuru lâfı Slçüye vur mak yeter de artardı bile. Ama biı kıyaslama yapacak olsak, yeni şiirde bu ölçünün bile kalmadığmı görürüz. Bazan. şiir adı altında öyle delt saçmalariylç karşılaşıyoruz ki Nasreddin Hocanm yukanda sözü gecen şu «dam üstünde saksağan» şiirl bir âbide gibi kalıyor. Hiç değilse N'asreddin Hoca bu saçma sapan sö zü bile bile söylemiş, şiir yazıyorum diye değil. Bazı yeni şiirlere göz gezdirirken, yazanı karşıma alıp: •Kim etti sana bu kân teklif!» diyeslm Reliyor. O zaman. içbnden, beyit düzen eski davulculara, mâniler SOT leyerek sokak sokak dolaşan eski zaman keten helvacılarına rahmet «kuvorum. Yeni şiirlerin bir ç o | ğunda «davulumnn ipi kaytan, sırtımda kalmadı mintan» diyen maı nicideki samimi ifadeyi bulsam alın larından öpeceğim. Kaldı ki, davulcunun manisinde hiç değilse, ar! tık kullanılmaz haİ9 geldiği içini pabucu çoktan daraa atılan vezin de, kafiye de yerli yerinde idl. Bazı yeni şiir kitaplanm okurken elirade olmadan, sigaranm yanı nra tütün de satıldığı nispeten yakm devirlerdeki bir sigara kâRidını hatırhyorum. Bu slgara kâğıdinm kabmın içisde beyitler yazılı olurdu. Gcçıniş zamaa, tamamını hatırlayamyornı», üç mısraı aklunda kalmış, şoyleydi: Pirinçten mamuldür yaprağı zari, Ta sonuna kadar «öndürmez narl, Bir dgara yak da göresin bari Bundan kendlsine söz actığım Hik met Münir Ebcioğln da bana bir başka çey hatıılaUı. Bu da bir berber şiiri. Eski berber dükkânlarında asılı bir levha: Efendim afiyet olsun tıraşın. Gidip muy'un selamet buldu başm. ! Iptidal şeyler ama hiç değilse realist ve ağzı burnu, vezni, kafiye<:! yerinde. Yeni şiir dediğimiz iâf holluklannda bu meziyetler bile jok. 1 Hamdi VAROĞLU v . • / 850 UÇAK 4 UCAKGEMIS1 3 KRUVAZOR Paaifik 30 DESTROYER 8 DENİZALTI Şihanuk dış politikası... 25 AMFİBİK 6EMI I I I ünevdoja A s j a ' d a Prens Şihanuk adında bir diktatör var. Geçtiğimiz yıl, ülkesi Kamboçyayı, Amerika ile ilişkilerini keserek komünistlerin, öıellikle Kızıl Çinin kncagına atmısttr. Sebep, Prens Şihanukun, ülkesinin kuzevindeki Kızıl Çin tarafından yntulmasımn, ancak Amerikaya sırt çevirmek ve komunistlere >aklasmakla önlenebileceğine, hiç değilse geciktirilebileceğine inanmasıdır. Amerikanın, yayılma sivaseti guden Pekini Hindiçinide dnrdurabilece^i ümidini yitirmistir. Diktatörümüz halen, tarafsızlık politikası adı altında bir jandan gözünü yumnp agzını açarak Amerikaya saldırmak, difcer taraftan da komünistlerin sırtını sıvazlamak snretiyle Kamboçyanm güvenHgini safclamava, bagımsızlık ve toprak bütunlügünü korumaya gayret etmektedır. DESTEKGEMlSl I ' Türkiyenin Rusya^a açılma sivasetini benimsemesindenber.i bizdeki bazı çevrelerin tutumn da, Prens Sihanukunkini pek andırmaktadır. Halbuki haysivetli ve kisilik sahibi bir politika, bir dost kazanma|a çalışırken, mevcnt olanı kaybetmek demek deijldir. Hedef, mümkün oldufu kadar dost edinmek olmahdır. Türkiyenin, hepimizin >akındıgı sn veya bn süper devlete istinad eden bir dış politika de\rine dönmesi artık söz konnsn olamaz. Ancak Prens Sihannktan mülhera bir dıs politika, sırtımızı davıyaca|ıraız süper deUeti degistirmekten baska bir anlam tasımamaktadır. Üstelik yenisinin eskisinden daha faziletli çıkacajın» dair elimizde hiçbir delil yoktur. Prens Şihannknn Amerikaya sırt çe\irmesindeki sebep, makbnl sayılabilir. Fakat söz konusu çevrelerin her fırsatta körüklemeye çalıstıklan Amerikan ale>htarlığı, millî çıkarlarımızla bağdastınlabilecek herbangi bir tcmelden yoksundur. «Amerikanın emperyalizmi ve komünizmin idealizmi» tema'sı, ozellikle sn günlerde büsbütün zararlı bir hüviyete bürünmüstür. tnönü Hükümetinin düşüp *a*cı bir dörtlfl koalisvonnn iktıdara gelmesiyle, Sovyetler, Türkiye ile yakınlasmanın tehlıkeye gireceğinden endiseye haslamıslardır. «Türk Sovyet ıliskilerinin boznlmasının sorumlnluşu bize ait olmıyacaktır» demektedirler. Gerçekten de Rosyaya açılma si\asetini baslatıp yürütebilmek, hayli güç bir istir. Türki>ede knvvetli bir liderliğe ihthaç şöstermektedir. Tarafsız hir Basbakamn önderliğindeki eeçici dörtlü koalisyona, knv\etli bir liderlik saymağa imKân voktur. Dolayısiyle önyarKih bir «Amerikanın emperyaiızmi ^e komünizmin idealizmi» *<*ma'sı. dörtlü koalisyon için Rusyaya açılma sivasetini gelis(ırmevi, hattâ bnna sadakati ulamakılh güç bir iş haline sokacaktır. Ka\han SAGLAMER Bılindıği gıbı komunıstler, şımdıye kadar Amerikan uçaklarının yaptığı akınlara mukabelede bulunmamışlardır. Öte yandan sorumlu Amerikan ıdarecılerı, Vıetnam çatışmasının Jakarta, (a.a. • A.P.) Endonezja nın bir dıktatorluk değıl «liderli bir barışçı bır çozum >oluna bağlanaDevlet Başkanı Sukarno, Islâm dını demokrasi» olduğunu da ilen surbılmesı ıçın o Guneydoğu Asya | nın, emperyalızrrun baskısından oz muştur. memleketının kuzeyınden guneje | Endonezyalı hder, «Butun Müslügur olarak yalnız Asya ve Afnkada sevkedılmış olan komunist çetele manlann görevi, Islâmiyeti memleinkışaf edebıleceğını soylemıştır. rın gerı çekılmelerını ve Kuzey Cava adasmın Bandunğ şehrınde ketlerinde verimli yapmaktır» şekVıetnamın asker ve sılâh sevkıyalınde konuşmuştur. tertıplenen Dunya İslâm Konferansıtına son vermesını ongormektedırRoma, (a.a. • A.P.) Italya BaşKonferansta dınî konular yanın , nın açılışında konuşan Sukarno, ler. bakanı Aldo Moro, Hıristıyan De «Memleketlerimizi emperyalizm ve da sıyasl meselelerın de ele alına | Bu hususlar, Amerika Dısişleri mokrat Parti sol cenah lıden A sömürgecilikten kurtaralım, zira em cağı belırtılmektedır. Bakanı Dean Rusk'ın burada 27* !m j n t ° r e Fanfanı'ye Dışışlerı Bakan peryalizm ve sömürgecilik IslâmiGun»y Amerika devletının Buyuk hğını teklıf etmış ve teklıfi kabul yeti bastırmakta ve yok etmektedir» elçüeriyle yaptığı özel bir toplan olunmuştur. Cumhurbaşkanı Sara demıştır. tıdan sonra açıklanmıştır. Toplan gat da Fanfanı'nm Dışışleri BakanTurkıyenm de dahıl olduğu 21 Ultıda Rusk Guney Amerıkah dıp lığına tâyıni hakkındaki kararname yi imzalamıştır. Bılındiği gibi Gui kenin delegelerının katıldıklan toplomatlara Amerikanın Vıetnam si GONÜL ONKN seppe Saragat, Cumhurbaşkanı se lantıda yaptığı konuşmada Sukarno, yasetınm ana hatlarmı jızmıştır. ile çılmeden once, Dışışlerı Bakanhğı ozellikle Endonezyamn kaydettığını CUNEYT OKAN görevını uhdesınde bulundurmak soyledığı başarılar uzerınde durmuş, memleketını ezmeyı gozonunde tutaydı. Nişanlandılar çabalara rağmen Italyan hükumeti dunku değişik tan emperyahst gıttıkçe kuvvetlen liklerden sonra ılk sınavını salı gü Endonezyamn nü, Komunist Partı tarafından su mekte olduğunu ıfade etmıştır. Cumhurıvet 2652 ; bir önergenın oylanması, Sukarno, Endonezya , ıhtılâlmın t nulmuş dolayısiyle verecektır. Komunistler, beşerıyetın en buyuk ıhtılâllerınden ıki aydanberi memleket hayatuıın bırı, hattâ Amerikan ve Sovyet ıhfelce uğradığını ıddıa etmekte ve tılâllerınden de buyuk olduğunu soy hukumette yapılan değışiklıkleri ye j lemıştır. tersız bulmaktadır. ı Sukarno «eüdümlü demokrasi» Moskova, (a.a. • Radyolar) Tass ajansının büdırdığıne gore, komunıst partüer «istişare konferansı» çahşmalarmı dun akşam tamamlamıştır. Ajans, nıhal tebhğın 10 Mart giınü yayınlanacağını ılâve etmektedir. I Egım ve aile bujuğumuz Çalışmalar tam bir gizlüık içınde cereyan etmektedir. FEHMİ DEMİRKOLfun FANFANİ İTALYAN BAKANI DÜNYA İSLÂM KONFERANSI AÇILDI Y DISİŞLERİ edinci Filo, korkunç rurucu gücü ile Sibiryadan Bali adalarına kadar Amerikanın Uzakdoğudaki «bekçiliği» ni yapmaktadır. Donanma 30 milyon mil karelik bir alanda devriye gezmektedir. Komunist Çin'in tehlikeli yayümasım, VieV nam'daki harbi, Malaysia • Endonezya çatışmasını, Kore yarımadasındaki gergin hatayı, Laos, Tayland ve Kamboçya'daki komunist saldırılarını daima göz hapsinde tutmaktadır. Filonun mürettebatı Çinle çıkacak bir harbde, karada savaşabilecek veya bir yerde sıkışıp kalmış Amerikalılan hemen kurtarabilecek şekilde yetiştirilmişlerdir. FUo, korkunç klâsik ve nükleer silâhlar ile teçhiz edilmiştir. Büyuk Okyanusta belirli bir üssü yoktur ve doğrudan doğruya Washington'a bağlıdır. Komunist Çinle Amerika arasında bir harb tehlikesi belirince, filo, bnemli takviyeler almıştır. Ilk defa olarak Filoya katılmak üzere Çin kıyılan açığma «Polarîs» denizaltıları gönderilmiştir. Nükleer silâhlı büyük uçak gemileri de burada seyre başlamışlardır. Böylece Çin'in en ücra noktası bile donanmanın atış sahası içine girmisitir. Filonun herhangi bir tayıya çıkarılabilecek «hazır kuvvetı» nin sayısı 50.000 denizci olarak tahmin edilmektedir. Hazır kuv\et, herhangi bir istilâ tehdidi karsısında hemen imdada yetisebilecek kadar Hindiçiniye yakın bir yerde üslenmiştir. Başkan Johnson, Yedinci Filo için söyle demektedir: «Filo bizim Asyadaki dıs politikamızın kuvvet kaynağidır. Bunun için Filoya her zamn güvenmekteyim.» Bugün filo, kıyılardan uzak, aylarca deniz ortasında kalabilecek kabiliyettedir. Seyyar lojistik k u ^ e t e bağlı 30 gemi, filonun Hollynood'da çıkan en son filimden, en yeni ilâca veya siâha kadar her turlü ihtiyacını muntazaman karşılamaktadır. KOMUNİST PARTILER KONFERANSI KAPANDI TEŞEKKÜR Lübnan silâh satın alacak Beyrut, (a.a.) Guvenıhr bir kaynaktan venlen habere gore Lubnan, dışarıdan sılâh satın almak amacıyla bazı Avrupa memleketlen ile resml temaslarda bulunmaktadır. Lubnan htıkumetinın bu konuda ozellikle Fransa ile bır anlaşma zemını hazırlamak çabasında olduğu bıldırilmektedır. Cumhurbaşkanı Şarl Helu'nun 5 Mayısta Fransaya yapacağı ziyaretın de bu mesele ile ılgılı olduğu ıleri surülmektedır. Aynı kaynaklar İsraelın son zamanlardaki açık tehdıtlennın Lübnanı bu savunma tedbırine zorladığını bıldirmişlerdır. rahatsızhğından vefatına kadar yakın ilgı ve alâkasını psirgemiyen Istanbul, Işçı Sıgortaları Hastahanesı Başhekimı Dr Saım Aksan. Başhekim Muavini Dr. Tarık Kırbakan'a, hastalığınm Uk anında buyuk ıhtimam gosteren Dr Kâmuran Karaege'ye, Klınığmde yer verıp yakın ılgi gosteren Dr Burhanettın Guman ve Ziya Guney'e, tedavısınde buyuk ıhtımam gosteren. tatıl günlerini dahi feda edip başından ayrılmıyan kıymetll Asabıye Mut BEYAZ ARASINDAKİ FARK KADAR KESKİN Evet! Singer çamaşır makinasının üstünlükleri siyah beyaz arasındaki kadar Jarklıdır. Çünkü: Dr. NECİP SÜERMAN ıle Ibrahım Bakar ve Asıstan Emire Ataer'e, Dahılı tedavısıyle jakından ılgılenen kıymetll Dr. HİLMİ ÖZGÜN Bevlıje ve 2 ncı Dahılıye servısi İle nobetlerinde hızmetlerî ge<;en Dr ve Afistanlara en capdan yardımlarını esırgemıyen hastahanenın hemşıre, hastabakıcı ve personelme, buyuk «cımu dolayısıvle ayrı ayrı teşekkur edemedığimızden gazetenıı vasıtasiyle teçekkur etroeyi bir borç bılıriz. DEMİRKOL AİLESİ 4HMSMI Cumhunyet 2654 100.000 •= I ğ SINCER Aynı kapta ve hiç el depeden çamasırlarınızı: KAYNAT1R * YIKAR OURULAR KURUTUR • SELIME TAZICI ile M. ALt TESILTA5 Nişanlandılar t»t. Beykoı 7.3 965 Cumhunyet 2628 ER LİRALIK 5 APARTMAN DAİRESİ KATILMAK İÇİN ACELE ÇEKİ| LİŞİNE EDİNİZ. | TEŞEKKÜR Aramızdan ebediyen bizi sonsuz acılara garkeden. sevgıli annemiz, anneannemlz ve ninemiz "i \ : a>Tilarak : HATİCE ERUZ'un bızzat cenazesine ıştırak eden. çelenk gondermek lutfunda bulunan, evımize gelerek veya tele fon, telgrafla derın acımıza ka tıldıklarını bıldırıp, bızlerı teselh eden akraba. komşu ve dostları ımza ayrı, ayrı teşekkure, tees surumuz mâni olduğundan gaze tenizin tavassutunu nca ederız AILESI «••••••••••••••••••••«•••«««a Acı bir kayıp Ispartanın Eğrıdır eçrafından Yığıtbsşı aıelsınden Sukutı YığıtYığıtbaşı aılesınden Sukütı Yıeıtsınm eşı Şevkıje Kılınç, Ruksan Mutlucan ve Ozhan Turhan Yiğıtbasınu\ se%gılı babaları Tlâncıhk: 5513 2656 HASAN YİĞİTBAŞI 5 3 965 gunu vefat etmıştır Cenazesı 7 3 965 pazar gunu Şışlı Camıınden ogle namazını muteakıp Ferıkoy aıle kabnstanlığına de£nedılecektır Me\lâ rahmet e>l.je. Cumhuu.\ct 2645 = %tescil edilmi} markadn TOPLULUGU • Suyunu kendi tsıtan Sıngeı', çamaşır. makinası.^santnfü) usulü ile.içamaşırlarınızt' kafiyen'yıpratmadan^suyunıj alır n'M\\ nemli olarak^ütüsvaziyetineltgettrir. Reklâmcüık 770,2643 ÖLUM Eskı Ankara Vahlerındr'n merhum Mehmet Fend Paşanın oglu, Konservatuar Ogretmenlerınden Feyhâ Tala> ın babası, Afıfe Talay'ın agabeyı, Enes Talay, Doğan Talay. Neclâ Derelı, Nevrâ Strautun amcaları, Dr Saıt Tokdemır, Fahıre Gorkey, Yumnrye Karamahmut, Sadun Gurmen. Haldun Gurnıen Hamdun Gurmen ın da>ıları eskı mıllet\ekıllerınden İDİREKLERI lARASINDAJ TEMSİL A K B A N K'ın İstanbul Yeşilyurt'taki apartman daireleri 5 er odalı, kaloriferli, tam konforlu net 125 metrekareye kadar genişliktedir. Bu apartmanın yüzer bin liralık 5 dairesi 9 Mart akşamına kadar hesap açtıranlar arasında yapılacak çekilişte tevzi edilecektir. Ayrıca 1 kişiye 100.000 Lira. 3637 kişiye cem'an BİR MİLYON liralık ikramiyeler. 1O MART 1965 SÜTVIERBANK BEYOĞLU ŞUBESİNİN LİRALIK \efat etmı^tn Cenaz"si 7 Mart 1965 pazar gunu oğle namazını muteakıp S^U Camnnden ahnarak Zmcıılıku>u mezarlığına defnedılecektır Çelenk gonderılmemesi rıca olunur Cumhurijet 2648 Dr. RASİM FERİD TALAY BKBDNK 75J SON ÖZEL ÇEEİLtŞtNtN J HESAP AÇTKMAKTA ACELE EDİVİZ. IIÇ VE 0IŞ TURNE OOLAYISlLE j PARA YATIRMA TARİHİDİR. IELHAMRA İSTANBUL| I TİYATROSUNDA •lâneılık *İAl 7S13" SON 4 HAFTA | | I m
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle