16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKf CUMHURtYET 7 Mart 1965 YENİ HÜKÜMET VE DIŞ POLİTİKA Snbat rünü Millet Meclisinde IV. Koalisyon Hükflmetinin Baskanı tarafından oknnsn hükümet programının dıs politika konnsnndaki açıklamaları, ilk bakışta, III. Koalisyon hüküraetinin sekillendirnıiş olduğn dış politikanın devam ettirileceği sanısını vermis ve 8te yandan da, pregram üzerlnde yapılan tartısmalarda dış politika üzerine gayet az eğilinmiştir. Fakat hükümet progranu dikkatle incelendiji zaman, dış politika konnsnnda söyienenlerin, eskisinin tam mânasiyle devamı olmadığı görüldüğtt fibl, yeni hükümeti meydana çetiren partilerin gerek bundan önceki dış politika davranısları, gerek proeram tartısmalarında ileri sürdükleri bazı çörüsler de, önümüzdeki sekiz avlık de\rede Türk dıs poIitikasının bazı farklılıklar göstermesi ihtimali için isaretler tasımaktadır. Süphesiz. demokratik bir düzende her hükümetin kendisine özgü bir dıs politika plânı olması kadar olağan bir şey yoktnr. Meseleye bn açıdan bakarak, biz, yeni hükümetin dıs politika programında tesbit ettiklerimizl belirtmeye çalısacağız. Söz özgürlüğü ve sözde özgürlük Terimiıin darbğı yüzünden tartışmaya katılan bütün mektupları bir arada yayınlıyamıyorıız. Bugün sadece üç konudan bîrer mektup verebildik, Dr. Acemoğlunun Özel Okullar isimli yazısına değinen diğer mektupları perşembe günü yayınlıyacağımızı okuyucularımıza bildiririz. Siı seçin kelımeleri! Kutsal özgürlük mü dnelim, mnkaddes hürriyet mi? Ne dersek diyelim. içine ilâhilerle efsanelerin katıstıfı bir hikâyedir bu Üç ay kadar önce bir çün New Tork limanındaki ünlü Hürrlyet Âbidesı'nin çevresinde sivrisinek gibi vızıldıyan bir helikopterle dolasıyorduk. Heykelin Uör çözleri çdrmüyor, sagır kulaklan isitmiyordu bîzi .. Elindeki meş'alede yanmıyan alevler vardı. TJğrnnda nice insanm pervaneler gibi kendine kıydığı özgürlük olamazdı bn . Benim sözünü açmak istediğim özgürlük, ateşleri milyonlarca, milyarlarca insanı ısıtan bir baska çeşit özgfirlüktür. Bakınız Erzaromun köylerinde kızamıktan ölen çocnklar özgür değil mi idiler? Hem doktora gitmek, hem ilâç almak, hem ası olmak öıgürlügü içinde öldüler. Ama ne doktor balabildiler, ne ilâç ve ne de aşı Özgörlüklerine doyamadan gittiler yavracaklar . tki özgürlüğü birbirinden ayırmak yeteneğine kavaştnk mn, özgürlüfün ne olduğu daha kolay anlasılır: Söz özgürlüğü ile sözde özgürlük Veya lâf özgürlügü ile lâfta kalmıs özgürlük! Türkivede seyahat özgürlügü lâfta kalmıs özgiirlüktür. Kanuna göre yurt içinde ve dısında seyahat özgürlüğü vardır. Ama milyonlarca kisinin köiünden il merkezine gidemediği bn ülkede kaç kisinin cebinde pasaport var? Demek ki, seyahat özgürlüğünü ölçmek istersek, sevahat imkânını kallanabilen vatandasların nüfusa göre yüzdesine bakacagız. Geride kalanlar için »eyahat de, özgürlüğü de lâfta kalmıs bir hikâyedirOkuma özgürlüğü de vardır vatandaslarm Bundan kim süphe edebilir ki!.. Ama milyonlarca köv çocnğn köylerinde okul ve öğretmen bnlamıyormnş Büyük sehirlerin varlıklı çocukları için hazırlanmıs okulların kapıları onlara sözde açıktır. tsini ve mesleğini istediği eibi seçebilmek de vatandaslann en kutsal özgiirlüklerinden birisidir. tsteyen doktor olur, isteyen mühendis olur, isteyen avukat olur, isteyen disçi olur . Ama çocuklarımız okumak ve istidatlarına göre yüksflmek imkânlarına sahip değilmis! Daha küçük yastan knnduracı dükkânına, kalaycı yanına, fabrika kapısma verilip ekmek kavgısına çocakluğu da, istikbali de feda edilirmis. Okula gönderilmez, el kapısına bir dilim ekmeğe kul yapılırmıs . Yapılsın . Lâfta da olsa meslek seçme özgürlüğü vardır. Mahkemeye düstüğünde avukat tutup hakkını savnnmak hürriveti de vatandas hürrivetidir. Ancak yirmi milvon köylü yılda eline geçen 930 liravla, değil avukat tutmak, mahkeme kapısındaki istidacıva dilekce vazdırmak veteneğinden bile voksunmns Sözde ve lâfta da kalsa. her vatandasın en ivi avukatlara on binlerce lira verip haklarını kopara kopara almak özgürlüğü yok mudur? Nereve, hangi yana bakarsanız bakın sunu göreceksiniz ki, özgürlükler sözde ve lâfta kalmıstır Türkiyemizde . Ancak bütün özgürlükleri sözde kalmıs bir Türkiyede asıl büyük çapraz, özgürlüklerin sözde kalmıs olmasına rağmen, söz özgürlüğünün yokluğudur. Sayısı az kisinin özgürlüğü, bedenince ve kesesince vardır : İstediği gibi seyahat eder, çocuklırını istedikleri okullara gönderir, istediği yemekleri ver, istediği avukatı tutar, istediği doktora çağırır, istediği yerde oturur. dilediği elbisevi alıp. dilediği otomobili altına çeker, kevfinin dilediğini kevfince yapmak özgürlüğüne sahiptir o Ama bn özgürlüklere sahip olamıyanların özgürlüğünü savunmak istivenlere karsı da : 141 var, 142 var diye çıkar. Yazarlann özgürlüğüne karsı cıkar. sairlerin özgürlüğüne karsı çıkar, düsünce ve söz özgürlüğüne karşı çıkar .. Kendi bedenlerinr tanıdıkları özgürlükleri, baskalarının diişüncelerine tanımıvanlarm hâkîm olduklan filkelerde özgttrlüklerin varlığından söz etmek ayıptır. Lâfta kalmıs özgürlükleri özgürlükmüş gibi yutturup söz özgürlüğünü yasaklamak dünyanın en hüyük sahteciliğidir. Kafasız kisilerin avakları altına serdiğimiz hürriveti, düsfinen kisilerin düsüncelerine tanıvamazsak, Türkivenin kalkınma yolunu bulamayız. İki kere iki dört eder kadar açık bir gerçektir bn !!i P '^mtSPOSUL Prof. Dr. Fahir H Armaoğlu 1 26 «daha iyi şartlar altında» cereyan etmesinl saglamaktır. Halbnkl Türk • Sovyet münasebetlerinin son zamanlarda gelismesinde önemli rol oynayan eski hükümet başkanı, Son Meclis konnsmasında, bn konnya belirli bir agırlık vermis, barış içinde bir arada yaşamadan ve ticaret münasebetlerinin gelistirilmesinden söz etmiştir. Teni hükümettn programında bu noktaların bnlnnmaması, bir görüs farklıhgının ifadesi olsa gerektir. Kaldı ki, yeni hükfimetin baskanı, program elestirmelerine Mecliste verdigi cevapta, bn konnda daha da açık konusmnş ve Türk Sovyet münasebetlerinin gelismesini, knzey komsnmnzun, «milli vasıftaki meselelerimize» g3sterecegi «anlayısla» «ınırlamıstır. Bn ise, eski hükümetlnkinden bir hayll farklı blr vatumdur. Teni hükümet programında Asys ve Afrika, özellikle Afrika ile olan münasebetlere verilen önemin göze çarpar bir ağırlığa sahip bnlundngn görülmektedir. Eski hükümetin son zamanlarında esssen bn egilimin belirtllerl ortaya çıkmış ise de, yeni hükümetin Afrika ile olan münasebetlere daha fazla blr hız ve genislik verecegi anlasılmaktadır. Teni hükümet ba hnsnsn gerçeklestirdigi takdirde, Türk dış politikasına en büyük katkılarından birinl yapmış olacaktır. Asya memleketleriyle olan münasebetlerde Japonyanın ismen zikredilmesi ve bn memleketle olan münasebetlerin gelistirilmesi imkânlarına olan inancın samimiyetle belirtilmesi ise, Türk dıs politikasının önemli bir yeniligini teskil etmektedir. !*•• YÜKSEK SZEl OKULLAR azetenizin 3 mart 1965 tarihli nüshasmda, Yüksek Özel Okullar hakkmda, Acemoğlu imzalı bir makale çıktı. Aynı konuda, sayın Acemoğlu'nun, yayın lanmıj bir yazısına, daba önce de şahit olmuştuk. Kuruluşlarından bu yana, Yüksek Özel Okullar hakkmda yapılan tenkidlere, sayın Acemoğlu tarafından yeni ilâ velerde bulunulduğu kanaatmda değiliz. Tenkidlerin hareket nokta sı, daima iki esas üzerinde toplanmak tadır: G rıstan eıkmamızı da !steyecektir. îşte, boyle bir hataya düşıilmesi Türk Ulusunun mânen ölmesi, demektir. unanistan'ın Enosisine gelince, onlar da biliyorlar ki, bans yolu ile Kıbns, ellerinden günün birinde tamamiyle gidecektir. Çün kü, federasyon şekliyle ikiye ayrılacak Kıbrısta, bugün, azınlıkta olan Türkler, yarın, çoğunlukta o'ıa caktır. Bu da, Kıbrısın ellerinden gitmesi demektir. Yunanistaa, onun için telâşlanıyor, onun için Federasyon «eklini kabul etmek istemiyor. Fakat, Türk Ulusunun sabrı ve Inönü'nün temkinli yolu, zaferi en sonunda kazanacak, savaş türku lerine de ihtiyaç kalmıyacaktır. • aaı •a«ı Y 1 Okulların kuruluşlarının Anayasaya aykın olduğu, 2 Hususi sektör tarafından, kâr gayesiyle, hayati bir mevzuun eni hükümetin programı dıs politikasını istismar edileceği ve murakabe meaçıklarken, iki temel ilkevi tesbit etselesi. mekle işe baslamaktadır. Bunların biNuri KlRClOCTU A nayasaya aykın görülen kanun rincisi, «karşılıklı anlayış ve eşit sartEraekli memut A lar hakkmda Anayasa Mahkelarla isbirliğinin» gittikçe genisleyen bir alana " mesine ba?vurmak, çeşitli mües yayılmasıdır. Bunun anlaım, Türkiyenin, mütseselere tanınmıs bir haktır. Şimdi tefik olsun veya olmasın, bütün devletlerle olan ye kadar bu okulların kapatılması her türlü mBnasebetlerinde eşitlik ilkesine önem için Anayasa Muhakemesine neden vereeeğidir. Ikinci ilke ise, bir yandan milletbajvurulmamıştır? Basvurulmuş ilerarast durnmda meydana gelecek defişiklikilli bir dâvamız olan Kıbns meselesinİİİİ se, mahkemenin müracaat hakkınlerle, bir yandan da diğer devletlerin genel dnde yeni hükümetle eskisi arasında süpdaki kararı nedir? T.B.M.M. nde rnmları ve bize karsı gösterecekleri özel tntumgörüşülmekte olan tasan, henüz ka hesiz ki bir görüs ve davranış farklılılarının, dıs politikamıza yön vermede etkili bir nunlaşmadığı halde, maddelerinin gı yoktnr. Hattâ programda, «Türk rol oynıyacağıdır. Bu bakımdan, bn ilke birinciAnayasaya aykın olduğu gerekçesi Cemaatini yeni tecavüz veya baskılardan mâsun li lle bafclantılıdır. Her iki ilke de, III. Koalis tutmak için, milli hasletlerimizden mülhem olan üeri sürülerek bu okullara doğus. tan suçlu gözüyle bakmak, ilmi yon httkümeti zamanında sekillenmeye başlabir azimle hareket» edileceğinin söylenmesl, kedeğildir kanaatindeyiz. Aynca, tayan dıs politikanın temel eğilimlerini ifade etsin blr kararlılığın ifadesi oldnğu kadar, TnnaProfcsör Doktor sayın Bedî Nec sarı kanunlaştığı halde dahi Anatiği için, eskisine oranla bir farklılık teskil et nistan ve Kıbrıs Rumlarına da pesin bir ihtar yasa Mahkemesine müracaat etmek mettin Feyzioğlu'nun «Yenı Butmemektedir. teskil etmektedir. Teni hükümetin baskanı buçeye kadar» başlıklı makalesinin hakkı saklı bulunduğundan telâşa Bu iki temel ilkenin ısığında hükümet, NAnunla da yetinmiyerek, program elestirmelerine beşinci bölumünde vardıfı Gel'izum olmadığını sanıyoruz. TO, Birlesmiş Milletler, Ortak Pazar ve CEN verdigi cevapta, Kıbrıs meselesine «Türk ve Yuçici bütçe veya geçici harcama TO'yu, dıs politikasvnın temel unsurları olarak Öğretmene düşen kanunu, oldukca müsait, daha nan hukumetlerince» bir çözüm bnlnnmadıgı kahnl etmektedir. Bu açıdan da, bir önceki hü takdirde, Lozan Antlasmasının knrdngn düzenin doğnısu asgari mahzurlu şekilde görev kümetle yeni hükümet arasında esasta bir farkçıkmıs olduğuna göre..» yargısıyeni sartlara baglanması zornnlnlngnnan bahis lılık gSrmek mümkün deÇildir. O kadar ki, NA konnsn olabilecegini belirtmiştir. Teni hükümeurakabe ve kâr mevzuuna de na salt bütçe tekniği açısmdan karşıt olduğumuzdan görüşlerimiTO'ya olan bağlılık ve sadakatimizin, «zümretin nğrasacağı en Snemli dış politika meselesi ğinmek, okulların kurucularına ei» bir görfisle hareket edeceçimiz anlamına alıve hocalanna düşer. Açıkça U zi açıklıyoruz. Kıbrıs olacajına göre, bn ifadelerde, söz edebiI namtyacağının belirtilmesi dahi, memleketimizfade etmek lâzımdır ki, Yüksek ö yatının çok ötesinde şeyler aramak gerekir. Herde son zamanlarda NATO'ya karsı beliren davzel Okullar hakkmda maksatlı, 1SS5 geçici bütçe kanununun halde yeni hükümet dış politikadaki en hayati maksatsız yazılan birçok tenkidle ranışın ifadesi olmaktadır. Talnız, NATO hakesaslan özetle junlardır: sınavını Kıbns meselesinde verecektir re karsı. ilimlerinden feyz almakla kında açıklanan görüsün hemen arkasından, O 1 mart 1965 1 haziran 1965 iftihar ettiğimiz hocalanmızın keAtatürk'ün «milli» politikasına ve «sahsiyetli poarası bir dönemde harcamalara sinlikle ,cevap verdiğini görememilitika» y* büyük « w m verildiğinin belirtilmesi, kanunî olarak (imkan') vardır. •«• «izdir. Sadece okulda değil, efkârı zihinlerde ban lornlara sebep »lmaktadır. Ba eni büfclmet, s6»hfaiz, iktidarda rol Bu dönemde. f*tf\ j % , ,fcştifa. iSar^ ^nmumlye önflnde d», cesaretle, dâ<4M Snemli ilke NATO'\H fctrşı mı uyçnlanacak'afan döA partlniıî Kompromisine daya * vayı savunmalan bize kuvvet ve bütçeli dalreler, .^ I1!İİİEIİII|:I!I) il. 1 UltLCIIltlMMIU::t><•• >t!|>!:iEr>;:rTti;ilII!1 MttiTTlIfl 1!MtfT1tlniIIIIMFiifTTlTTTTmtITI111ilMİHtiIMTIITtltll11 jlitt 1Htıll 111ü11:'^g tır, yoksa genel dıs politikanın temeli mi olanan bir dıs politika programı ile ortaya •••• recektir, azminuzi artıracakhr. Ünl A) Carl harcamalannı yapabicaktır? Bn sonnncusn dogra ise, hnnnn başlançıkmıs bnlnnmaktadır. Bn programın lecekler, versit» ve Akademiler, fikir müna İİİİ fiçta yer alraası daha dojrn olnrdn. Mamafih, B> Transfer harcamalannı ya Mazhar LEVENDOĞLU Kerek genel nygnlaması, gerek özellikle eski hükaşalannuı en genij sekilde yapılaçıklığa kavoşmamıs bir deyira olarak, .«ahsikümetinkine oranla farklılıklar gösteren noktadığı müesseselerdir. Bir tesadüf ese pabilecekler, Mallye Bakanlığı Müşaviri Türk çocuk hekimlığinin kurucularuıdan hocamız ş yetll politika» ya bngün memleketlmizde nerkeri, sayın Acemoğlu'nun makalesi larının nyçnlanması, ister istemez bazı gornları sin kendl eğllimine göre bir anlam verdiği de çok değerli bır Profesörümüzle ayOrd. Prof. Dr. 1 akla getirmektedir. Dıs politikada köklü mesele!•>•• !••• nı sütunlarda neşredildi. Sayın blr gerçektir. lerde sonnç alınması ekseriya nznn süreye bagıaaa Prof. B. N. Feyzioğlu, söz konusu lıdır. Halbuki ba hükümetin ömrfi ise, ıckiı ayMüfredatı aşağıda gösterilen müstahzarlan olan Özel Yüksek Okullardan biri dan fazla olmıvacaktır. öte yandan, gerçek olan 3 üncü ölüm yıldönümüne rastlayan 9 mart 1965 günü saat j = •••• nin hem kurucuları, hem de hoca•••• yeniden piyasaya çıktığını bir nokta varsa o da, bn dış politika programın değişmeyen nnsnrların yanında, yeni 14.30 da Zincirlikuyu Mezarlığında yapılacak anma toplantısına Ş ları arasmda bulunmaktadır. Menın her aynntısında koalisyon kanadlannın tam hükümetin dıs politika programı, göze selâ kendisinin, yıllardır yapılan talebelerinin ve sevenlerinin katüması rica olunur. g Sayın Doktor ve Eczacılann isnatlara vereceği cevap, her seyçarpan farklılıkları da kapsamaktadır. bir görüs birliğine sahip bnlnnmadıklarıdiT. M.P. liderinin Mecli^te yaptıfı son konnsmaiar, nazan dikkatine arzederiz den önce, psikolojik tesirlerin alBir defa, Türkiyenin ekonomik münaseCumhuriyet 262i bn hususun ancak bir doğrnlamasıdır. Bnnnn tında bunalan talebenin mâneviyabetleri ve ekonomik isbirliği konusunda Batı yanında, T.T.P. ile A.P.'yi dıs politikada aynı Akrofollin amp. 5 mgr. Thrombase amp. tını yükseltirdi. Çünkü, peşinen ka Avrnpa, Birleşik Amerika ve Kanadanın özelkefede tntmanın kolay olmadığı da bilinen bir bulü gereken bir mesele varsa o da Aktsdron tabl. Spongel likle belirtilmesi ve bn isbirliğinin •karşılıklı bu münakaşaların herkesden fazla gerçektir. Novurit 1 v« 2 cc. bir dayanışma zıhniyeti içinde» devamlı bir snHormone Gonadotrope 8 0 0 0 . • ••• Bütün bn sornlara verilecek eevap şn nokta • ••• öğrenciyi rencide ettiğidir. Hocarette gelistirilmesinden söz edilmesi, özellikle Pitulsan amp. Chlorure d'6thyle 10O gr. lanmızın da bu konuda sesini duy larda toplanabilir: Bir defa, program, ynkaıda Türk Amerikan münasebetleri bakımından Surparyl amp. mak, yazısmı okumak, güvenmek, Lipiodol amp 8 x 2 c c •••• •••• da belirttigimiz gibi, genel noktalardaki bir nzönem tasımaktadır. Hükümet içinde büyük ağır••a* inanmak istiyoruz .. • ••• Surparyl aupp Lipiodol flacon 2O cc. laşımın ifadesidir. Aynntılar ise, herhalde sırası lığa sabip A.P.'nin ve ayrıca C.K.M.P.'nin simdiSurparyl forte tabl. Lipiodol Ultra Flouide amp. geldikçe tartısılıp, yeni azlasma imkânları araALİ KOÇMAN ye kadar Birleşik Araerikaya gösterdikleri eğiChoriogonin 500 ü. Vasurix amp limlerl gözönüne alınca, yeni hükümetin, bir yı nacaktır. Ikincisi, Kıbrıs meselesinin gelişmeleri, tstanbul, Özel tkt. ve Tic. yeni hükümete nznn vâdeli dış politika faaliyet Choriogonin 1500 U. Carena dr. la yakın bir zamandanberi bahranlar ve dnrgnn Billmler Vüksek Okulu Öğrenclsi ve tesebbüslere girisme imkânını vermiyebilir. lnklar geçiren Türk Amerikan münasebetleriBelloid dr. Sedo Carena dr. l'çüncü olarak, programda A.P.'nin damgasım ni, yeni bir düzen içinde, fakat eskisindcn daha Cortlsone in]. Roussel Sel d * Karlsbat naturel daha belirli olarak görmekteyiz. C.H.P. dısmda knvvetli bir hale getirmeye çalısacağını tahmin ilk defa olarak iktidara gelen A.P., dış politikactmek yersiz olmıvacaktır. da da sornmln görüsünn belirtmek zornndaydı Programa bakınca, aynı şeyi Türk Sovyet ve ba, sadece önümüzdeki sekiz ay'ı defil, 1965 münasebetleri için söylemek mümkün olmamak Ekim seçimlerini ve belki de ondan sonraki dört •>•• ayın Nadir Nadinin «Sl VIS tadır. Bu konuda söylenen, «ıyı komsuluk» müvıllık devrevi hedef tntmaktadır. PACEM» (EĞER BARIŞ İSnasebetlerinin devamı ve bn münasebetlerin İlâncılık: 5425/2638 ; TERSEN) başhkh yazısındaki Kıbnsla ilgili görüşe katılmıyorum. Reklâmcıiık 740/2641 Ana notlar Y N Kıbrıs dâvamıı GEÇİCI BÜTÇE Y Uygulama meselesi C"1 Yatırım hareamslannı yapa mıyacaklardır 9 Carî harcamalardan yalnız oniki maddeden ödeme yapılamaz. Oniki madde dışındaki öde nekler de iki bölümde ayrı oran larda harcanabilir. Q Sermaye teşkili ve transfer harcamalarındaki ödeneklerden de yalnız oniki maddeden ödeme ya pılamaz. Geriye kalan transfer odenekleri de aynen cari harcamalardaki gıbi iki bölumde ayn oranlarda venlebilir. 2 Söz konusu geçici bütçe kanunu, bazı kanunlara atıf yapmakta, ama kanunun sayısını vermemektedir. Hattâ kanuna atıf yapacağuıa «butçe»lere atıf yapmaktadır. Bu eksiklik, inceleme ve uygulama alanuıda güçlüklerçıkarabilir. Geçici bütçe kanunu, başlığından sanılabileceği gibi, salt harcamalara yetki veren bir kanun değildir; aynı zamanda gelirlerin alınmasına da yetki veren bir ka nundur. Ancak geçici butçe kanunu, 438 sayılı «1964 yılı Bütçe Kamınunun onuncu maddesini yurürlukten kaldırdığından 11)30 sayılı Muhasebei Lmumije Kanununun ve bütçe gelenekleriml zin gereği önümüzdeki üç ay 1 çinde, 1 mart 1964 den yeni bütçeye dek, yürürlüğe girmij ya da girecek kanunlara göre bir para alınması soz konusu olamaz. Ömeğin geçici bütçeye göre dam ga resmi ve lıarç almak mümkün değildir. 3 Bir kanunun malî bir kanun ni teliğini taşıyabilmesi her seyden önce onun kesin rakamlara dayan masiyle ölculebilir. Geçici bütçe kanunu gelirleri ve giderleri 1965 butçelerinüı Mİ içinde değisen son sekline atıf yapmakta, ama bunların hangi rakamlara ulaştı ğını açıklamamaktadır. Kaba bir hesapla geçici bütçe. atıf yaptığı 1964 bütçe kanunlarının verdiği sarf yetkilerinin yüzde 75 inin ilk uç aylık bütçe done minde harcanabileceği izlenimini \ermektedir. Geçici bütçe kanunu malî krizi önlcyen bir kanundur. Bu bakımdan hazırlanmasında çalışanlara ve sakıncalanna tapa kanunlaştıranlara yürekten saygı duyanx. Ama bu kanun. «asgari mah zurlu sekilde çıkmıs» blr kanari değildir, inceleme ve uygulamada çeşitli sakıncalan, çeşitli çeklnceleri olan bir kanundur. ANMA TÖfiENİNE DÂYET 1 ( Farklılıklar İHSAN HİLMİ AUNTAR'ın B SI VIS PACEM Türkfarma Şirketi S SIGIR.DANA.MALAK ve KOYUNDANDIR SUCUK SALAM SOSİS VE KAVURMALARI •••••••Îİİİ •••••*•••«•• ••«••>••••' '••••aaa) SSSSÜ Y TÖRKİYENİN EN BÜYÜK ELEKTRİK MALZEMESİ FABRiKASI İN LÜKS ""ANAHTAR SERİSİ ıllarca evvel Hatay için sava • • • » • « • • •• • ' • » • • • • • • • • • •> • • • •• • • • • • • • • • « • • • şan iki fikir vardı. Birincisi, KÜCÜK SAHNE ULVİ URAZ savaş türküleri söyleyerek HaRECEP BİLGİNER'in tay'a yürünmesi idi. Iklncisi ise, çok fazla zayiat vermeden ve diğer uluslara mahçup olmadan banj yo > T lunda yürüyerek Hatay'a varmaktı. | 4 Skinci fikrin başında Komutan I înönü bulunuyordu. Fakat, înö • nü'nün bulunmasına rağmen, ikinci fikri beğenmiyenler çoğunlukta idi. Çünkü, bu fikir, Türklerin yaradılışına, savaşçılığına yakış mıyordu. Eğer, bu fikrin başında înönü bulunmasaydı, bans yolunda yürümek hiç bir kisinin aklından geçmezdi. Tabiî, birinci fikir, Türk ulusunun sanlı tarihine daha uygun olması, hepimizi cojturuyordu. [ O zamanm Genel Kurmay Baskanı Maraşal Fevzi Çakmak, Inönü'nün yanına geçince ba'lanmız önü müze eğildi. Sonunda, banî yolunda yürünerek 1938 yılında Hatay bağımsızhğına kavustu. Ve Cumhuriyet ilân olunarak Hatay Devleti kuruldu. O günleri Büyük kurtarıcı Atatürk de görmüstü. Atatürk'ün ölümünden sonra, înönü. Türkiyenin İkinci Cumhur Reisliğine seçilmişti '11 Kasım, 1938> Aradan bir müddet geçince, tekrar, Birleşmiş Milletlere müracaat lar yapılarak ve Hatay Hükümetinin vermîş olduğu bir kararla 23 haziran, 1939 yılında Hatay, Türki ye Cumhuriyetine ilhak edildi. Atatürkün ruhu da göklerimizden Türk Ulusunu ve înönü'yü kutluyordu BENDEVLETİM Komedi 3 Perde Perjemb* matinelerden itibaren !i| DEVREN SATILIK Avrupa ile iş yapan büyük bir kitabevi P.K. 53 IstanbuL Reklâmcıiık 933/2654 •+•••••••+••••••••••••••••••••»»••••*•••••••• • 5SENE GARANTİLI ANAHTAR PRİZ KOMÜTATÖR VAVIEN ÜHT Modern şekil, Cazip renkler Porselenli, fosforlu GÖZLERİMt KAPARIM YAZtFEMt TAPARIM Reklâmcıiık 930/2651 Genel istek Üzerine her çarşamba matine ve suarede G A L E R İ POROTEKS 1965 SENESİ FAALİYETLERİNİ TAKDİM EDER? • • • • • • • • • • • • s s tlk Defa ve Saılece 15 İnlçin Tenzilâtlı \levsim Snnu \an\liin istihsal yıldönümünD ıdrak eden BUGUN 1O.ncu UZMANLARIN TAVSIYESİ... j BUFERJgALZEMESf. B DOKTOR üeri, »aç ve £ührevı Hastalıkları (Vlülehassısı UtlSlal Cad ParmaRisapl No S Tel 44 IU n b j 1 ğ = = Tarık Z. Kırbakan | lllllllıllllllllllilllllllMTf, Eksantrik ?res Satın ftlınacaktır 60 veya 60 tondan jnikan kapasitede yeni veya kullanılmış eksantrik presi olup satmak isteyenlerin ış saatlerinde 53 41 88 e telefon etmeleri İlâncüık: 5482/2635* ugun, Kıbrıa için yine bu iki fikir savaşmaktadır. İkinci fikrin başında yine Komutan Înönü vardır. (Tarih tekerriirden ibarettir...) Birinci fikir, savaş türküleri söyleyerek komandoslara binip Kıbrısı fethetmek istiyor. Türklere yakışan bu câzip fikri çoğunluk benimsiyor. Ama, yirminci asırdayız, Birleşmij Milletlerde üyeyiz.. Kıbnsı fethedelim, derken, bütün dünyaya mahçup olmamız da muk«ddtrdir Çünkü, Birl«|mi| Mllgtbi, Kı» S A N A Y İ ve T İ C A R E T T.A.Ş. Nişasta, Glikoz. Oekstrin ve Mısırözü yağı fahrikası muhterem müşterilerine şükranlarını I arını arzeder. Yaz kreasyonlarına hazırlık ilâve yeni tesisleriyle kapasitede Artış ve fiatlarda indirim ŞİŞLİ'de ikinci bir SATIŞ MAĞAZASI Ev, apartman tefriş ve dekorasyonuna ilâve olarak şimdi de otel, gazino ve turistik tesisler tefriş ve dekorasyonu Fevkalâde konforu haiz şahane dekore edilmiş kiralık lüks apartman daireleri Mimar ve dekoratörler için dekoratif seperasyonlar Proje çahşmalan Eşya bakım ve kontrol servisi • GALERİ POROTEKS Sanayi ve Ticaret t A. Ş. • 47 49 49 Harbiye İstanbul • • • • • • • • • • • • • '•»•••••> » • • • • • • • • • • • • Reklâmcıiık 927,2647* Tel
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle