09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 Ekim 1965 CüMHURÎTET 9CANIJ LDAM mm t.na.ADIA POLU AKLH ABA&İ2 Ct/OL ORHAN KEMAL SürevyB tazdıvaB da renk Termedi: Bir zahmet slz kalkıp baksani2... Emekli vall hem Süreyyanın şefi, hem de haftalardır otele yanlamış olmanın verdiği rahatsızlıktan kurtulroak için, ondan beklenmiyen bir çeviklıkle yerinden fırladı. Hâkim emeklisi bacanağına: Bir dakika, dedi. önden yürüdü. Ardında Süreyya, alt kata ındıler. Emekli vali, bütün emekliliğine karşılık kendini gene de vall saymaktan gelen bir ahşkanlıkJa, kolalı yakasıyla kravatını hiç lüzurn yokken düzeltıp, gene hiç lüzum yokken öksürdükten sonra, bir adım sol gerisındeki Süeryyaya bakmadan sor du: Nerdeler? Aşağıdal&r efendim... « Efendim» sozü emekl! valinin gururunu okşamış, yeni bir güç vermiştl. tşte böyle zamsnlarda belli olacakü hizmeti. Ercekli hâkim bacanak anlasındı tecrübeli ıdare müduril damadının en gerekli bir yerde lşe yanyamıyacagını! Bir kat daha indiler ve vall emeklisi uzaktan gozüne çarpan «Mufettişler müfettışı» yle durakladı. Vay anasmı, o muydu b u ' Şu, hani en son valıliği zamanında şehri allak bullak eden sahtekâr? Hani savcılıkta tamamlanmış evrakı bekliyen adam ha? Bir anlık duraklamada hatırladı H. «Müfetrişler müfettişi» onu tanraııvordu. O gün vali muaviniyle konuşmuşlar, valinin rahatsızlandıgı için yarım saat önce evin» gıttiği kendisine bildirilmiçtl Yani vali emeklisi onu tanıyordu da, o, vali emeklisınl tanımıyordu Vali emeküsi kendini toplıyarak yaklastı «Mufettişler müfettiîi» ona $fipheyle bakıyordu' Vali ne yapmalıydı da ürkütmemehyd! adamı? Yanına iyice yaklaşö, ellerini ovalJvarak: Hoş peldiniz beyefendi, dedi. Başta Kudret Yanardag, hiç bıri durumu olağanüstü bulmadüar. Hoş bulduk, demedi Kudret Yanardag Doğrudan doğruva sordu Otelinizde kadın da bulunduruyor musunuz' Hayır, kat'iyen. Bize yapılan ihbar, bultındtırdugunuz merkezinde! SUreyyanuı akh gitmişti ama, emekli valinin kafasında da sımpek çakrruştı. Süeryyaya dondil Beyefendüeri neden lokanta kısrmna buyur etmedin' Sılreyya hayretler lçınde sasaladı Bu, kayınbabasının neke^ bacanagı nuydı? Sımdiye kadar RP rek beledıve. gerekse pohs ya da ba$ka yerlerden çeşitli gorevliler gelmiş. hiç blrine böylesine bonkör davranınamıştı da, bunlara neden, niçin? Gene de: Buyurun bevefendl, dedi. Kudret Yanardag onden zırt zııt zııt yurudu. Yarım adım soKında Deve, Devenın hemen arkasmda tdris, Idrisin yanında kocaır.an defterli, kocaman defterlimn vanında da ufacık ufacık yeşıl gozlu Deve yolda: Nasıl? dedi Yalan mıymışım? Kudret Yanardag kızdr Sırası değıl şımdı! Devenın çenesi durmuyordu ki: Bı binhkten aşagı kurtarmaz ha! Ulan kessene be! Lokanta kısmına geçtiler Kavunıçı, mavı dilimli deniz şemsijelerının altlarındakı masalarda çıftler, daha çok Dira içerek, konusuyorlardı: Deve Tâ karşıdaki masaya eeçe!ı*n. pazarlık daha iyi kızışabılır orda' Kudret Yanardag gene bir: Kes, dedi. Cinkü dalgasına taş atıyordu boyuna. Anlamıştı otel sahıplerın.n korktuğunu. Korkan her muessese sahibınin mutlaka kanuna a^kırı bir yam vardı, ya da olmaIndı. Elbette temiz bir binlik kald'racaktı Boğazm pırlantası bu otel. Daha fazla da kaldırabilirdi belki ama, falsolan neredeydi acaba? İşte bütün mesele bunu yakalamaktaydı! Tâ en uçtaM masaya geçtiler. Süreyya: Ne emir buyuruyorsunuz efendim? dedi. Deve: Buyiık bir KulUp getir her şevden önce! Kudret Yanardag: Bol miktarda buz. Sonra .. îstakoz var mı? Emredersiniz beyefendiciğim! Kocaman defterli defterini yanır.tiaki iskemleye bırakmıstı: Tarama, dedi Kara çantab: Havyar! Garsonlardan herhangi biri değıl, siyah ceketiyle şefgarson not ednyordu istenenleri. Süreyya: Başka efendimiz? Idrıs en son kanştı lâfa: Neyi uygun gorüyorsanız getınn, dedi. Süreyya ve şefgarson çekildikten sonra, Deve: Bana bak Palavracı, dedi. Kudret Yanardağ'a, pazarlığı bana bırak! Idns: Hayır bana, dedi. îyı ama sen ufakçısın kardeşım. Şurada beş kışiyiz. En azından birer yüzluk geçmeU elimire yiTP ıçtıkten sonra! Yüzluk as, dedi Kudret Yanardag En azından dedım. Yiyıp içtıkten sonra ikışer yüzluk nasıl, ikişer yüzlük? Eh, fena sayılmaz! ı îstenen büyük Kulüp rakısı geldi. Buzdolabında terlemişü uşümekten. tstakoz, karides, havyar, acçuyez, ıri sıyah zeytınlerle işli domates salatası, pılâkı, bolca buz, şişe $ışe maden suları .. Surej j a Başka bır emnmz beyfendıcğım? Kudret Yanardag çalımla: Olursa sesleniriz, dedi. Süreyya ekıni bellı etrnedıgı bır sevıncle emekiı valmın yanına gıttı. Adam telefonda bır takim numaralan çevırdikten sonra: Alooo, dedı Kımsıniz efendim' Bıraz kekeledı, sonra ustun saygılannı sunrrak ıçm hazırlanarak Bendenız Ç \alı emekhsı bey efendıcığım Hani şu tekemmul etnıış bır evrak vardı . Hatırladımz mı? E\et bejefendı, buraaa, Boğazda benım bacanağın otehndeler Öyle yaptık beyefendiciğim, otelın lokanta kısmmdalar şımdı. Evet evet, merak buyurmayın efendım. Elbette efendim. Yalnız bıraz çabuk. Hayhay beyefendiciğim! Kulaklıgı yerıne koydu Bır şeyler sezen Surejva: Ne oluyor yahu? dedı Emekli vali bu «Ne oluyor yahu?» ya da muthış ıçerlıyerek san kı bu lâubalihğin öcunü almak istercesine: Bır şey yok, dedı. Kime telefon ettınız? Az sonra öğrenırsın! XX Süreyya iyıce ofkeli, terasa, kay natası emekli hâkımın yanına gıtti. Emekli hâkim, elinde zarlar, bacanağmın dönmesini beklıyordu. Hep boyle yapardı bacanak, mars olmak üzereyken Mutlaka bir bahane bulur, sıvışır, emekli hâkime mars yapmanın zevkıni tattırmak istemezdi. Süreyya hep o sinirll halıyle bir iskemle çektı: Yahu çok tuhaf adam bu senin bacanak be bey baba! Emekli hâkim mars olacakken gene bir punduna getirip kaçan bacanağı için aynı seyi düşundügunden: Çok, dedi. Herifleri hiç sebep yokken içkiye dâvet ettırdi. Ne mecburıyetımiz var? Şerefsizım hesap en azından var yüz elli, iki yuz Iira! Emekli hâkımin gozlen büyudü: Yüz elli, iki yüz? Tabıi ya! Sonra ekledı: Ne mecburiyetımiz var? Hiç kımseye haraç vermek zorunda değılız. Şayet resml gdrevlilerse, gerekiyorsa, varsa bir felsomuz, tutsunlar tutanaklarını! Emekli vall telâşla geldi Bacanağına Çabuk on tane yüz liralık, dedi. Süreyya bir şeyler sezer gıbi olmuştu. Emekli hâkim de. Ne olacak? Siz dediğimi yapın, vaktimla yok. Paralann numaralarını tesbıt edelım, sonra da Süreyya bun ları vermenm yolunu bulsun! Süreyya anlamıştı ışı ama, çok tehlıkehydı. Gorevlılere oyun oynatnaya hele onlan faka bastırmaya gelmezdı Ne yapıvordu bu adam'' Otelm adı bır sefer kotüye çıktı mı, bir daha en bnemsiz işınde bile gozlerinı dört açarlar, kali venı bıle içmedıkten başka, sık «ık teftış, musterıyı rahatsız ederlerdı kı, bu da bır sefer yayıldı f T mı. ar ık muşterıden elini 5^a Bana kalırsa boş\erın bu dalea\?' dedı Emekli vali kızdı: Neden o ' Otelımızm adı çıkar, sonra her Allahın gunü baskm, kontrol, şu bu Bu da muşterinın ışme lı.ç gelmez Koca tstanbulda, koca Boğazda başka otel yok değıl ya' Emekli valinın kulağına söz gırmıyordu: Bu otelin idare müdürü ben mıyım'' Orasî öyle . Bu «orası ovle» ye de kızdıvsa da kendını tuttu: Oyleyse dedıg.mi yap! Surejva ısterrnye ıstemıye 2ith. otel kasasmdan on tane vüa liralık ahp geldi Paralann numaralan tesbıt edildi, imzalandı, Süre\ya>a teslıra edildi. Süreyya istemıye istemıye lokanta bölumüne geçti Beş kişi yıyor, içiyorlardı. Deve, Sureyyayı uzaktan gorünce: Geliyor, dedi. Hep baktılar Demınki koca göbekli kımdı' dıye sordu Kudret Yanardag. Otel idare mudürüyüm dedi ya! Bu? Bu da yardımcısı olmalı... Süreyya yanlanna sokulmuştu; Baska bir emrinlz var mı? Deve: Deminki bey baba İdare müdurü mü? dıye sordu. Evet, dedi Süreyya, Siz? Ben yardımcısıyım efendim. Bır dakika rica edebilir miyim? Deve kalktı, yanına gitti Süreyvanın. Bır şeyler sezmişti. Sezerdı be Bu işlerde veni miydi? En azından on beş yıldır geziyordu bu yollarda. Demek tam da Ustüns basmışlardı? Her halde, ona anlattıklan gibl, bal gibi randevuculuk yapryorlardı. Avn bır masaya geçtiler. Süreyyanın lâfı uzatıp, döndürup dolaştırmasına lüzum kalmadı Deve hemen senli benli oluverdi: Çakıvorum otelinızl aslanım.. burada dönen fınldaklardan haberim var. Fakat sen, deminki eebeşe benzemıyorsun, hoşuma gıttın. Senınle anlaşırsak bundan faaâ ONUN İÇjhJ dOND »•I" gpir» f undi ^ j | £ Mftn J. D+C'MGL /d ET '•S&V/C4G.1M 6i1 3, £ N e ^6V DCİtvl 6 u * l A B»B 1 UCAİ< DILEVE SEM ĞEMI&İ UALBUKİ vi C*JM. SAMDY 714 B ceĞİ BEM e SOVLEDI OUU r^fB !*CT S>» ^ •• şi konu ve resim: Ayhan Başoğlu Aı*WA>CUNı CVNATMACT 19E V SON DÖGÜS sonra rahat edersin! (Arkası var) *•••••»•»•••••••« «••••••••• ve İ S T A N B Ü L A NKAR A 52 Bu an kısa surmusru. Vauthıer gayret sarfederek bu kıvılcımı son durmus; ve gene eskı maskesını takmıştı. Ona jemden bakınca, Danieüe'ın bır seraba kapıldığına inanacağı gehyordu. Hayır. serap değildi.. Canavar ağlamıştı.. Başkan Legris yeni gelen tanığın ismini ve medeni halinı dmledikten sonra. ona hitap ettı: Doktor Devreaux, Limoges'da hastalarınızın çok olmasma ıağ men, Sanac Enstitüsundeki hastalera da baktığmızı oğrendık. Demek ki gerektıkçe, Jacques Vautfıier'yi de sız tedavi ettmız doğm mu? Evet efendım. Fakat şunu da hemen sdyleyim ki sağlam bır bunyesi olan Jacques Vauthier'nin bana çok ihtiyacı olmadı. Sanac'a geldığının ıkınci gunu onu derin derin inceledim. M. Rodelec de o aralık yanımızda bulunuyordu. Çocuğun sıhhî durumu normaldi. Daha sonralan çok gehşti. M. Rodelec de sıhhat bakımından bir korkusu olmadan onu ıstediği jibi yetıştırdi. Jacques Vauthier'nin eğıtıminin bır muvaffakiyet olduğuna tanık inanıyor mu? Bu eözler, ha fıf bir alayla bas saveımn ağzından dökülmüştü. Bu eğitimin bir mucize ohnadt&m •Sjrlemek için taraf tntmak YALNIZ gerekır. Bunu, ben bıle, kı rahıpler gıbi mucızelere değil, ilme inamvorum, kabul etmekte tereddut etmiyorum. M. Rodelec, Jacques'ı, kendınde eksık olan yonlerını karşılamak üzere, bulunan kabıliyetlerinı geliştırerek mumkun olduğu kadar normal bır inEan halıne soktu. Insanlarda, iyi lıgın, dıni bır etiket konnıaksızın aa bulunabıleceğine mandığımdan, bır gun M. Rodelec'e: «Madem ki bu çocuğun çok akıllı olduğunu ileri surüyorsunuz, ona fazla derin din bılgisi ile tesir etmektense, Rousaeau'nun Bnile'i gıbi, ken di kendine yetişme sistemini tatbık etseniz..» demiştim. M. Rodelec bana: *Siz Jacques'ın vücudu ıle ilgilisinız, ruhu benim gdrevım..« dedi. «Ikimiz birleşerek iyi bir i$ gorebiliriz..» Bugürîkü şartlar, gördüğiimüz işin iyi bir sonunca v»rmadığını tahmin ettirijorsa da, bizim gdrevimizde başan elde ettiğımizden emLnim. « 25 Açılıs 8 30 Kur anı Ker.m 6 25 Açılıs 6 30 Kur'an ve Türk»e saz eserleri 7 00 Hafıf muzık çe açıklaması £45 Saz eserleri 7 15 Gunaydın 7 45 Haberler ve 7 00 Gunaydın 7 30 Şarkı ve aaz hava durumu 7.55 Istanbulda bu 7 45 Haberler ve hava durumu gun 8 00 Sarkılar 8 25 Bu sabah 7 55 Ankarada bugun S 00 Sabah eızınle S 40 Şukran Dorukian knnseri 8 15 Kuçuk ilânlar sarkılar 9 00 Pıvano soloları 8 20 Her telden 9 00 Melodiden 915 Turkuler 9 30 Kadın ve ev m=loaı.\e 9 30 Ev ıçın 9 50 9 50 Muzık kutusu 10 10 Şar Hacer Bulustan turkuler 10 05 kılar 10 30 Kısa haberler ve ku Dıttkat, trafık 10 10 Vedat Gurçuk İlânlar 10.35 Ev kadınının selden sarkılar 10 30 Kısa haberisteklerf 11 00 Turkuler 11 15 Jer lf) 33 Hafif muzık 11 00 Konçerto saaü 11 40 Çahşırken Bedıa Akarturkten turkuler 11.15 muzık 12 00 Salıh Dızerden sar Sarkılar 1145 Konser saati kılar 12 20 Darvas çalıjor 12 15 Kıbrıs saati 12 25 Kuçuk 12 35 Kuçuk ilânlar 12 40 Ayiâ ilânlar 12 30 Bcraber ve solo sarBu\ukatamandan şarkıîar 13 00 kılar 13 00 Haberler ve hava duHaberler ve hava durumu 13 20 rumu 13 20 Oğle konseri 13 45 Hafıf muzık 13 30 Bır reklâm Nun Sesıguzelden turkuler 14 00 13 40 Orkestra muzıgı 14 00 Turku Çocuk bahçesl 14 15 Esen Altanler 14 15 Los Panchos trıosu dan ç.ırkılar 14 35 Dans muzıgı 14 40 Çocuklar için 15 00 Kısa 1"00 Kısa haberler, kapanıs. baberler, kapanıs. 16 55 Açıhş 17.00 Zekerlya BozYuksel 16 55 Açılıj 17 00 nham Gençer dagdan turkuler 17 15 K.pten sarkılar 17.30 Caz müziğl orkestrası 17 15 Yurdun sesi 17.45 Reklâm programları 18 45 17 40 Kuçuk ilânlar 17.45 Reklâml»x geçıdı 18 45 Seçrm konuşması Seçım konuşması 18.55 Ara oıüzigi 18 55 Ara müziğl 19 00 Haber 19 00 Haberler ve hava durumu ler re hava durtımu 19 40 Ara 19 40 Ara müziğl 19 50 Seçim mtızjği 19 50 Seçlm konuşması konuşması 20 00 Ara müziği 20 05 20 15 A n 20 00 Ara muzıgı 20 05 Seçlm ko muzıgıSeçım konuşması konuşması 20 20 nuşması 20 15 Ara muzıgı 20 20 20 30 Ara muzlgiSeçim 35 Seçlm ko Seçlm konuşması 20 30 Ara mu rı.=rr.ası 20 45 Ara 20 muziği 20 50 zığı 20 35 Seçim konuşması Seçım konuşması 21 00 Kısa ha20 45 Ara muziğı 2! 00 Lıed saati berler 2105 Gece konserl 21 30 Klâsık Turk mus^klsi korusu 22 00 Yaşar Özelden sarkılar 22 00 Heklâmlar geçıdi 22 40 22 10 Saz eserleri 32 20 Muzlkli Hafıf muzik 22 45 Haberler ve dunya ruru 22 45 Haberler v« hava durumu 23 00 Caz dunyasm nava durumu 23 00 Haftanın betdan istekJer 23 30 On yıl önce tecisl 23 45 Gec» 7 * n m » dojnı dinledıklertnlz 24 00 Kapanıs. 34.00 Kapanıs. tSTANBUL İL RADTOSU ANKASA İL RAOTOSO 17 S7 Açılış 18 00 Muzıkll daki17 57 Açılıs 18 00 Plâklar arakalar 18.30 Dans müziği 20 00 smda 18M Dlskotegtmlzden Çigan melodıleri 2015 Flâklar 1B00 Barok müzik 19.30 Gunün arasında 21.00 Müzik «ozlüğü rr.elodllerl 20.00 Percy Faith or31.20 Opera saati 22 00 Car saati kestrası 20.30 Aksam konseri 22 30 Sololar 22 45 Haftt Batl 21 00 Dllefc pmarı 22 00 Gece kon müzıgi 23 00 Kuçuk konser seri 23 00 Sevllen melodilerl Al23 30 Gec» ve muzık 24.00 Caz manca dinllyelim 33.30 Dansa albumlerl 00 30 Hsftf mürik çağrı 00 30 Kanna müzik 1 00 1 00 Kapanıs. Kapanıs İŞ SftATLERİ Geç geldiğim bir sabah yerimde başkasmm oturmakta olduğunu göreceğime dair sözlerinizi ben hep şaka zannediyordum. Vcaan. G. Des Cars Zür&çesi: Berin Kurtbay doktoru sızsınız, Jacques Vaut» hıer'nin bazı anlaşılmaz hareketlerinin nedenlerini bize anlatabilir misinız? dıye sordu. Meselâ «nnesinm ılk zıyareünden sonra, «anığın inühara teşebbüsü.. Bu olay benı uzun duşündurdu. Bır kaç gorüşmeden »oora M. Rodelec ile şu sonunca var dık: çocuğun annesinden kaçms ısteğı, en kuçuk çağında iken doğmu? olan bır nefret hissine evet, nefret, dayanmaktadır. Yvon Rodelec'in bitmez tükenmez sabrı çocuğun bu hislerini kısmen değiştirmeğe muvaf fak olmuştu. Ne yazık ki, ögret meni, Jacques'a <anne> hissini fazla ideal bir şekilde tanıttı. Çocuk, enşılmez bir hıs olarak canlandırdığı annesi ile ılk tema sı içm okulun salonuna girince, dunyada eşi bulunmıyan bir insana koşuyordu. Fakat Madame Vauthier'ye yaklaşıp onun koku aunu aldığı saniyede, birden yüz\i de^işti. (ArkMi var) paylaşnıak isteğınde, oyle mı? Doktor, bu eornyu yapan Savcıya donerek: M. Rodelec gıbi büyük bir in sana, yıllardır Sanac'ta yetiştırdıği çocuklarm bakunında bıraz yardım etmiş olmamla ancak iftıhar ederun. Çocuklardan bır tanesının sanık olduğu cınayetın Sanac'ta almıs olduğu eğıümın sonuncu olabıleceğıni ilerı surmek isteyenleri de şiddetle protesto ederim. Bunu duşunmek bir deliliktir. Şu nu bilin ki, eğer bu küçük canavarlar, bir Yvon Rodelec'in elina düşerek adam olmasalardı, o zaman cemiyet için buyük bir tehhke olurlardı. Bütün dünya Yvon Rodelec'e teşekkür borçludur. Kötü hisleri, cinayetleri önleyecek tek bır okul varsa o da Sanac'tır. Bunu da bilin.. dedı. Başkan, tanığı sakinleştirmek amacı ile: Demin M. Rodelec'e Yargıçlar, göstermiş olduğu görev aşta Anladığumza göre, tanık, Jac ve elde ettiği sonuçlardan Stuques Vauthier'nin agitimine ait o rü, resmen tebriklerini bildirmişlan •orumrahıgn, M. Rodelac il« lerdir. Madem ki Sanac'm görevH Deniz Kuvvetleri Komutanlıgı Seyir ve Hidrografî Dairesi Başkanlığından bildırilmiştir. ÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN 1 Tamamı 372.000 TL. keşif bedelli Belediye binası yapımı 2490 sayıh kanunun 31 inci maddesi gereğince ve kapaü zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 Keşif bedeli üzerinden ve 2490 sayılı kanunun 16 mcı maddesi gereğinee geçici teminatı 18630 TL. dır. 3 İhalesi 15 ekim 1965 cuma günü saat 15.00 de Belediye Encümen salonunda yapüacaktır. 4 Şartname ve proje 30/9/1P65 perşembe gününden itibaren her gün mesai saatleri içerisinde Umraniye Belediyesinde görülebilir. 5 İhaleye gireceklerin: a) 1965 yılı Tîcaret Odası vesikası, b) Bayındırlık Bakanlığı C grupu kamesi, c) Fen işlerinden alacağı yeterlik belgesi ıbraz etmesi şarttır. 6 Fen İşleri Şefliğinden alınacak olan yeterlik belge«1nin ihaîe gönunden en 1 üç gün Snc» alınması mecburidır. 7 Teklif mektuplarının ıhale saatinden bir saat öncesıne kadar Belediye Başkâtipliğine verilmesi mecburidir 8 PostadaJd vâkı gecikmelerden Belediyemiz sorumlu değildir. 9 Encümen flıaıeyi yaprp yapmamakta tamamen serbesttir. (Basn 17954/11739) DENİZCİLERE VE HAVACILARA 79 SAYILI BİLDİRİ 1 ılâ 8 Ekim 1965 tarihlerinde 09.00 ile 12,00 ve 13.00 ile 17 00 saatleri arasmda, aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bv sahanm 200 metreye kadar olan jrflksekHği ean ve mal «mniy«ti bakımından tehlikelidir. EGE DENİZİ ÇANAKKALE BOGAZI METHALİ 1 nci. nokta: Erüemi 40 derece 02 dakika 30 eaniye Kuzey, boylamı 26 dereca 11 dakika 00 saniya Doğu olan E. 4850 No. lu Mehmetçik feneri. 2 nci nokta: Enlemi 40 derece 02 dakika 87 saniye Kuzey Boylamı 26 derece 01 dakika 30 saniye Doğu 3 ncü nokta: Enlemi 40 dereee 08 dakika 00 saniye Kuzey Boylamı 26 drece 01 dakika 30 saniye Doğu 4 ncü nokta: Enlemi 40 derece 08 dakika 00 saniye Kuzey Boylamı 26 derece 13 dakika 30 saniye Doğu DENİZCİLEfcE VE HAV4CILABA ÖNEMLE DÜYTJIHJLUR. C 171tl/U7M)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle