25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CUMHTJRÎYET 7 Eylul 1964 HIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIII Beşikten başlıyarak... Iîir haber okudum : Londra'da kırk beş yaşıııda bir baba ile on doknz yaşında bir anne, çoenklarııu cam bir kutuda büyütüyorlarmış. Amerikada bu biçimde büyütülen yüzlerce bebek varmış. Harvard Üniversitesi psikoloji profesörlerinden birinin öğütIeri üstüne tutulan ba yolnn pek başarıh olduğunu söyliyen Londralı anne ve babs : Bn usulden çok meronunuz. Çocuğumuzu camın ötesinden de bol bol seyrediyoruz... diyorlar. ö y l e sanıyornm ki, Ingiliz ana ve baba, çocuklannı camdan kutu içine koyarlarken alaturka düşünceyle sırça köşkte yetiştirmek istemediler. Ancak belli bir sfirede güvenli sağlık koşulları sağlamak için bn nsale başvnrdular. Doğar doğmaz, elden ele ve kncaktan kncağa geçip çevresindeki bir sürfi insanın şefkat dnygulariyle mıncıklanan bebekleri bir cam kutoda kornmak t'ena fikir değil. Konn, koraşu, akraba, tanıdık, büyük bir kalabalığın her görüşte, acayip sesler çıkararak üstüne hücum ettikleri bebeklerin dnrumn tnhaftır. Vaktiyle gördüğüm bir Fransız harikatürünü hatırhyorum. Koca berifin biri beşifin üstüne eğilmiş : Agncnk, agrucnk, bebecik... diye maskaralıklar yapıyor. Ama beşikteki velet pek ciddî : Koskoca herifsin, adam gibl konuşsana be!~ Türkiyede çocnk dâvasının binbir yönü var. Varlıklı ailenin çocuğu, beşikten başlıyarak yetişinceye kadar mantıksız bir şefkatle boğnşmak zornndadır. Bn biçimde büyüdüğü için sonunda şımank, delibozuk, ciddiyet dışı, kişiliksiz bir insan olması ihtimali çoktur. Çocuklarına karsı sevgilerinden baslan dönen ana babaların mantıktan yoksun kalısları, çocnğnn çevresinde mantık denen, akıl denen, sağduyv denen erdemi yok eder. Bu erdemlerin eksik bulunduğu bir ortamda, bn erdemlere sahip bir insanın yetişmesi ne kadar zor. Beden ve rnh sağlığı bakımından çocukIanmızı hasta eden bir bencillik içinde yetiştiriyoruz onları . Ama bn üsluban içinde kalanlar, Türkiye için azınlık sayılacak ölçüdedir. Bir de yoksnlluk içinde yüzen milyonlarca ailenin sayısı çok çocukları var. O zavalhlar da doğuştan başlıyarak her türlü sağlık şartlanndan nzakta yetişmek dnrnmnndadırlar. Sokaklarda, çöplüklerde yasıyarak, kalan kalarak, ölen ölerek... Daha küçük yaştan ve oknyamadan çalışmak zonıyla karsılasarak... Bunlann kisilikleri de hiçbir eğitimden nasiplenmedikleri için gelisemez, ve istidatları hiçbir değerlendirme fırsatı bnlamadan karanlıklarda kaybolnr gider. Bn iki zıt kntup, servet ve sefalet farkının yarattıgi dengesizlikte çocnklanmızın da basını döndüren yetişme farklarını belirtir. Sağlam, sıhhatli, akla uygun bir büyüme ortamını çocuklarına sağlayan, veya sağlayabilen kaç aile var? Elbette cam kutuda çocuk yetiştirmek gibi orijinal bir metodun öncülüğünü yapacak kadar ileri gidemeyiz. Ancak varlıklı çevrelerde çocnklarını daha beşikten başhyarak hiç farkına varmadan görünmez bir cam kntnnnn içine yerleştirenler vardır... ki bn asırı ihtimam içinde çocnk dünyayı bir akvaryumdan seyreden balık gibi büyümekte ve hayatla ilk karşılaşmasında sndan çıkmış balığa dönmektedir. Bnnun zıddı olan 'yoksul kntnpta ise yürümeye başlar başlamaz çocuğnn ardına tekmeyi vnrnp : Haydi bakalım, ne halin varsa gör... denen zihniyet yatar. tkisinin de hem sebepleri, hem sonnçlan, dengesiz ve basta bir toplum olmaktan doğnyor. İçinde yasadığımız düzen, çocnklanmızın işte bngün yakındığımız hallerinl yaratan düzendir. Hoş. yakınmaya da ne hakkımız' var ya! Daha beşikten başlıyarak reşit olana kadar onlara gösterebildiğimiz örnekler meydanda! Bu örnekler bizzat biziz, kendimiziz .. Ve sonra gençlik çağına varmış olan çocuklanmızdan bir şikâyet, bir şikâyet Kim yetistiriyor bn çocnkları? Altına ördek yumurtası konan tavnk saskmlı|iyle onlan seyretmenin ve yakınmanın mânasızlığı ortada değil midir? Sehir Üniversitelerde ekim sınavlan için yatınlmasına başlanan harçlaım zamsız olarak eski miktarlara göre alınması devam etmektedir. Anoılc kasım ayında yapılacak kayıt taze lemeler Üniversite senatosunun yuni kararına göre zamlı olarak alı nacaktır. Harçların yatınmı Edebiyat fakül tesinde 19 eylül, Pen Fakültesüıde 28 eylül, îktisat Pakültesinde 15 ey lül, Hukuk Fakültesinde 21 eylül ve Tıp Fakültesinde 15 eylülde soca erecektir. Diğer taraftan talebe teşekküll^ rinın harçlara yapılan zam husu sunda devamiı ıtirazlarda bulunma ları ve boykot kararı almalan iize rine Üniversite Senatosu bu raese leyi yeniden ele alacakür. Bu nu susla Ugüi olarak dört kişilik bir komisyon kurulmuş ve ilgilileıi zammın tamamen kaldınlması ve ya gayet az miktarda alınması İçin tetkiklere başlamışlardır. mı|ıııııi!iıııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııımıııııııııııııııııi!iıııııııııııııııııı ııııııııııııııııı=ıııı İ Günün Konuları | INCELEMELER ııııEııııııııııııııııııııııııuııiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımıııııııııııııııııııııEmı lliirrliir mesefesi Senaloda tekrar görüşülecek Meclis görüşmelerinin radyo ile yayını Dr. İsmet Giritli .B.D. ile aramızdaki andlaşmaların yeniden gözden geçirilmesi Yazan: Doçent Dr. Hamza EROĞLU Kıbnsla ilgili Meclis görüşmelerinin radyodan naklen verilmesinin bir mesele haline geldiği, Millet Meclisi Başkanının radyo teknisyenlerini Meclisten çıkardığı ve ancak diğer parti gruplanna ait konusmaların da aynen yayınlanması kayıt ve şartiyle ve bilbassa radyonnn bu konnda daha evvel anons yaptığını ve yayının yapılmamasının kamn oyn üzerindeki menfi etkilerini hesaplıyarak, neşriyata izin verdiği haber verilmektedir (1). Yine aynı haberlere göre, bir siyası partimizin Millet Meclisi Grup Baskanı o günkü görüsmelerin Hükümetin bilgi vermesinden ibaret olduğunn, Türkiye Radyo'Televizyon (T.R.T.) Kannnnna göre yayınlann tek taraflı yapılamıyacağını belirten ve bn bakımdan gerekli i?nin verilmemesini öngören bir önergeyi Baskanlık Divanına snnmnstnr. , şilik halinde düzenlemis ve her türlü radyo ve televizyon yayınlannın tarafsızlık esaslarına gör» yapılacağını tasrih etmiştir. Nitekim Anayasanuı bn hükmüne istinaden ve Anayasadaki ilkelere uygun olarak çıkanlan ve Mayns 1964 te yürürlüğe giren, 24 Aralık 1963 tarihli ve 359 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Kanunu, Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun; ve\a kısaca (T.R.T.) nin yayınlannda riayet edeceği ve gözeteceği esas ları tafsilâtı ile tesbit etmiştir. 359 sayılı Kanunun «Türkho Büyük Millet Meclisi saatı> kenar başlığını tasıyan 13 ncü maddesine göre: «Kurum, TBMM Birleşik Toplantısı. Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi Genel Kurulunun görüşmelerini yayınlamak için. bunlann toplantı çiinlerinde, uygun dinlcme saatlerinde 2 dakikadan az olnıa0 mak ve leh ve aleyhteki fikirleri ve gerekçeleri ozetlemek üzere bir yaym siiresi ayınr. •ııııııııııııııııııııırıiıfifııı ESKI Muıuu'ipıer beyoglu Iîçe Kongresi Emekli Oramiral Kema lettin Bozkurt'un başkanlığında ya pılrnıştır. Üyeler, kendilerini ilgilendiren çeşitli konularla birlikte Kıbns konusunu da gbrüşmüşlerdir. Son 50 yılın bütün savaşlarına katılmiş olan Muharipler, Kıbnstaki soyd^s larımızla mücahitlerin yanında bu lunmağa daima hazır olduklannı Wol Eski Muharipler Beyoğlu İlçe Kongresi yapıldı Ağustos ay. u,.ı.^.s istanbul bö'ge sine çeşitli yollardan gelen turirt sayısı, geçen yıllara nazaran, büvuk bir artış göstermiştir. Ticaret Odasından alınan bilglye göre, yabancı paralann serbest alım satımına dair karann, bu lo nuda önemli rolü oln.uş, bu aradi tstanbul hediyelik eşya piyasası tareketli bir ay geçirmiştir. Turist akınının eylul ayı içinde r!e devam edece£i aynca bildirilmekre 1 c İstanbula gelen turist sayısı artıyor 'r T^is!°'dir f MÜESSESEMİZE 47 M^ AİT OLAN Ulusal Verem faavaşı merkezıaıie dbrt gündenben devam etmekte o lan «Gezici Rontgenle Köy Verem Tarama Semineri» sona ermiş, bu hmünasebetle Gültepe'de bir ta.oi kat yapılmıştır. Gezici ekipler dört ayda 300 bın kişiyi röntgen taramasmdan geç'r Verem Tarama Semineri sona erdi 7 6 7 4 Mol Al AA u teleionun 4.91964 tarüünden itibarea "'••<•?• ÜMSJM'OR» Liselecâe kayıtlar bu akşam Şenrimizue n.i.^ ,..1$ kaynterı bu akşam son bulacaktır. Bu mevzuda Valilik tarafından yayınlaain bir bildırıde kayıtlar kapandiKtn sonra kontenjan dolsun dolmasm açık olan yere öğrenci kabul etm»k için hiç bir ayıt işleminln vapıl mıvace&ı bildirllmiştir *< • sona eriyor 41 91 üü numara ile değiştiği ilân olunur. ÇAPAMARKA GIDA SANAYİİ A.Ş. Beşiktaş • İstanbul (Basın 16578/10525) 8 eylül salı maünelerden itibaren DUnHE uıivı.u Hava sıcaklığı azalıyor Bngün Karadeniz bölgesi ile lç Anadolunun kuzey kesimleri parçalı bulutlu ve öğleden sonra yer yer sağnak yağıslı, diğer bölgeler az bulutlu ve açık geçecek, hava sıcaklıkları bütün bölgelerde düne nazaran biraz azalacak, rüzgârlar kuzey ve doğu yönlerden Marmara'da orta kuvvette, diğer bölşelerde hafif ve yer yer orta kuvvette e^ecektir. Sinemasında heyecanlı macera SİHİRBAZ KADIN (MALEFİCES) Sinemaskop Fransızca Artistleri: JULİETTE GRECO JEAN MARC BORY Ilâncıhk: 2235/10521 ILANEN TEBLİGAT: KOSTANTİN KOÇİS 4, 27 aralık 1963 tarihli 146877, 151203 sayılı t. 603.45, $. 430.78 lik ithal müsaadelerine müteallik ithalât hesaplarıru 15 gün içinde kapatmanız tebliğ olunur. TÜRKİYE CUMHtJRİYET MERKEZ BANKASI A.Ş. İstanbul Kambiyo Şubesi Cumhuriyet 10539 Evlul 7 Cemaziyelevvel 1 5 E. 110.57 C • o 538 5 33 ğ a V. J 6.30 13.12 18.49'19.32'31.061 4.45 9.15 12.00 1.341 9.11 nin güvenllğine Gaz«telerde çıYazan: bu anlaşma pek kan haberlerden yenl bir şey katTürkiye ile ABD mış değildir. arasında aktediSayın Bülent len ve yürürlükEcevit'in işaret te bulunan antlaşmalardan bazılarının yeniden taraflı Kuvvetler Statüsü sözleş ettığı gıbı «Amerika ile müşterek gözden geçirilmek üzere Türkiye mesinin hükümlerini değiştirnıe savunma tertibi içinde bulunan gdçerlıği hiç bir Avrupa rmlleti, kenii hüyaranna bazı değışıklikler yapıl si hukukî bakımından komünızması için teşebbüse geçildiğinı hususunda şüphelerı jzerine çek kümetine beynelmılel mektedir. min silâhsız olarak oılvasıta teöğrenmiş bulunuyoruz. Bu bakımdan 6816 sayılı kanu cavüzü gibi ihtımaller karşısınHangı antlaşmaların değiştirılda Amerikan ai^erî müdahalesimesının müzakere konusu oldu nun ve bu kanunla on görülen ABD ile aramızda teati edilen ni davet etme yetkisini tanımağunu bilmemekle beraber ilk mıştır» (4). plânda düzeltümesı, değiştiril 2£ temmuz 1956 tarihh muhtıranın Türk Devletının kaza hakkıtkıli işbırliği anlaşmasinm akit mesi memleket yaranna olan anlnı (hakimiyet hakkını) sınırla taraflara eşit vecibeler yüklemelaşmaların neler olduğunu, niçın ması bakımından mutlaka değış mesı ve yardımın ka'sılıklı oldeğiştirılmesı gerektiğini kamu tırilmesinı keza zorunlu gdrmek maması ve silâhlı bir tecavüz oyuna tanıtmanın faydalı olacateyiz. halinde tek taraflı garantınin ğı kanısındayız. II Istimlâk ve müsadere ga mevcudıyetini milletlerarası müBiz bu ödevı yerıne getırmek rantisine müteallik anlaşma (2) nasebetlerde siyasî prestijimız amacı ile tetkik etraek fırsatını 27J.1959 tarih ve 7253 sayılı ka bakımından da sa<tıncah ve kubulduğumuz dort kategori ant nunla kabul edilen Amerıkan vasurlu addedilerek tenkıd edilmışlaşmayı ıncelemeye çahşacağız. tandaşları tarafından lürkıye'de tir 1 Nato Kuvvetler Sözleşme yapılan yatırımlar hankırıda Aıtne IV Yabancı silâhlı kuvvetlesi ve bununla ilgıli diğer hukukî rika Birleşik Devletleri Hükürin Türkiye'de bulunması hali (5). vesikalar (1). metinin vereceği istimıâk ve müBizim burada hukukî yönden Türkiye, 12.8.1952 gun ve 58S2 sadere garantisine mütealıi<: olasayılı kanunla onaylanan bir rak Türkiye Cumhurıyeti Hükü üzerınde duracağıımz nokta, Nadışında varsa protokolla 4 nısan 1943 tarıhiı meti ile Amerika Bırleşıs Devlet to antlaşmaları kuvvetlerinin Kuzey Atlantik Antlaşması Teş Ieri Hükümeti arasında 15 Oeak Amerikan silâhlı kılâtına (Nato'ya) katılmıştır 1957 tarihınde nota teatisi sure Türkiye'de bulunması veya hava Muşterek savunma sebebı ile tiyle aktolunan anlaşma TBMM üslerinin Amerikan silâhlı kuvNato uyesı Devletler'de Nato Ka de onaylanması sırasında genış vetlerine verilmesi halinin hukukî bir dayanaktan yoksun olup rargâhlarının bulunması ve Nato yankılar uyandırmıştır. üyesı çeşitli Devletlerın askerî Anlaşma, Amerika Biıleşik Dev olmadığıdır. Şu ana kadar ABD ve sıvıl personehmn vdzıfe gor letleri vatandaşları tarafından ile bu konuda aktedilmiş bir antmesı, Nato'ya mensup bu perso Türkiye'de yapılacak projeler laşma resmen yayınlanmamıştır nelin hukukî statüsunü <iÜ2enle hakkında bir takım garsntiler Gerek 1924 Anayasası ve gerekse meyi zorunlu kılmıjtır Bu mak vermektedır. Bu garantüenn ba yenı Anayasa, bu gibi hallerde satla Nato uyesı Devletler ara şında ABD hükümet'nın v.ıtan antlaşmaların veya antlaşma olsında kuvvetlerin statüsune aaır daşlannın alacak veya dâva hak mıyan hallerde yabancı silâhlı bir sözleşrae aktedilmiş ve Tür k'nın halefıyet yolu ile ABÜ Hü kuvvetlerin Türkiye'de bulunmakiye de bu sözleşmeye 10.3.1954 kümetine intikal ideceğını kabul sını TBMM nin onayına veya izgun ve 6375 sayılı kanunla katıl etmesi gelmektedir. Norma! olanine tâbi tutmuştur Şayet bu mıştır. rak Türkiye'de gerek 'lürk va konu ile ilgili resmen yayınlanAncak ABD ile aramızda akte tandaşının ve gerekse yabancıla mamış antlaşmalar veya antlaşdılen ve 30 hazıran 1954 gun ve nn sahıslarla veya devletie ilgili ma mahıyeti kazanmamış özel Türk mahkemelenr.de izın halleri mevcutsa, ABD ile 6427 sayılı kanunla onajlanan dâvaları Türk mahkemelerının münasebetlerimizin yeniden gözKuvvetler Statüsune daır sozleş görülür menin tatbikatına cUır antlaşma bir yabancının hakkını yerıne ge den geçirılmesınin bahıs konusu nın 2 ncı maddesı, çok uraflı oır tirmemesı veya dâvaya bakmak olduğu şu günlerde, yenı Anayaantlaşma olan Kuvvetler atatu tan kaçınması halınde, meseleye sa sistemimıze de uygun olarak sundekı kaza muaiıyetınden fay yabancının tâbi bulunduğu Dev bu durumun hukukî yönden meşdalanan şahıslann şumulunu çok let, teb'ayı hımaye prensıbinden ruluk kazanacak bir hale getirilgenışletmış, «sıvil unsur ve ya faydalanarak kendı teb'asını ko mesı icap etmektedir. Bu durumda uyuşmazlık kın» tâbırlerinı çok Taraflı ant rur laşmadan yani Dütün Nato üyele milletlerarası plâna ıntıkal eder. Bu antlaşmalann dışında özelrının eşıt şartlarla fayda.and'.ğı Sözü geçen istimlâk ve garanti likle kredı, yardım ve hibe ant. anlaşmsında ise, Amerıkan teb'aKuvvetler Statüsü sö^leşmesinlaşmalarında kaza yetkisini daden farklı olarak yorumlayarak, sı Türk kaza mercilerine tâbi ol raltan hükümler de mevcuttur. kaza tnuafiyetinden faydalanan mayacaklar, bu durum ikı Dev Dost Devletlerle dostluk müımtiyazlıların sayısını artır let arasındaki uyuşmazlık olarak nasebetleri karşılıkiı vecibeler mıştır. A.B.D. ne özel ımtı halledılecektır. ve eşitlik esasina daysnırsa kıyyaz tanıyan 6427 sayılı kanunBu anlaşma Türk Kaza mercı met ve değer ifade eöer. münasela onaylanan antlaşnidiuu ou tm lerıne ıtımatsızlığı oelııttığı gıbı, betlerın samimı ve dostane oluşu tıyazlan kaldıracak ka«a nı^ufı aîışııagelen Devletier Hukuku karşılıklı anlayışa bağlıdır. Biı yetını çok taraflı bir anrlaşma kaidelerıne de aykırıdır Ayrıca olan ve ıcabında vabaııcı ilkeler Turk mahkemelerının göreceğı, bu yazıyı bizden dostluk beklıde bulunan Türk Sılahlı Kuvvet gormekle yetkıli bir uyusmajlığı yenlerin dostane davranışlannı lerinın de faydalandığı Kuvvet milletlerarası bir .ıvuşmazlık ha eşitlik, hakkaniyet ve Devletler ler Statüsü sozleşmesının çerçe lıne şetırmekle de kjza hakkımı hukuku esaslarına dayandırması gereğini belirtmek amacı ile yazvesi dahilinde tanımak yennde zı sınırlamaktadır. dık. olur. III Turkı>e • Amerika BırleNato Kuvvetler Statusu Sözle* şık Devletleri K'!ı iîbirhğı an(1) BK.. Edip Çelik, tjato Kuvmesı ile ılgilı bir dıger vesika Ğh laşması (3) 16.7.1956 gun ve 6816 ? a\ılı ka5 mart 1959 , a Ankarı'cla ım vetleri sözleşmesine göre kaza 1 nundur Bu kanunla çuk taraf!' zalanan ve 11.5 196U *arıh ve Î48U selâhiyetinin kullanılması, tstansözleşmenın metnı 1egı»tırılm<?i5 No.lu kanunla ka.ıul edilen Tur bul Üniversitesi Huknk Fakültete ve resmi vazıfonın ıfa= iııla kıye • Amerika Birleşik Devlet si mecmnası, Cilt XXV, Sayı 14, yısıyla ışlenen »uçltrır. şunıulü lcrı ıkılı ışbırhgı anlaşması, S. 5593. genışletilerek ?on,ler°n U'Vleiın TBMM de goruşulurs^n iktıdar (2) özellikle lutfen bakınız. kaza yetki«ıne hırakılrmK'idır ve muhalefet parfııerüii.n çeklş TBMM zabıt ceridesi Devre XI, Ayrıca 6816 savılı kanun hü mesıne ve basının ılgı ile üzerın Cilt VI, T. 16.6.1959, İçtima 52. s 481493 ve TBMM Zabıt eeridesl, kümlerine uygun ılarak 27 tera de durmasıtıa sebep olmuştur. Birleşik Amerısa Devletleri ilu Devre XI, Cilt VIII, T. 233.1959, muz 1956 tarihınıie TürKive ılfaktedılen ıkı'ı ışbırhğı anlaçması tçtima 51, S. 67. ABD arasında teatı irtiinn T>ut\ tıralarla resmi va'ifumn <ıe eıhı usul yonünden. 1924 Anayüsası(3) BK.. Hamza Eroğln, Tnrki hallere ait olacağı v ımğın nın m. 2fi nın sarıh hükmüne ayye Amerika Birleşik Devletlehangı kazaî mercıe tâhı ilacağı kırı olarak ımzaıut.iıâ] ao lan 11ıT ri ikili işbirliği anlaşması, Milbelırtılmıştir. Muhtıra bövlece baren vurürlüâ" a' dı?ı tcin fenletlerarası münacebetler Türk gönderen Devlel nunnici.inının kıd edılmıştır resmi vazıfenın tayını t.a&kındaTuıkıye. ABD aıbı Nato'nun Tıllıgı, 1960, „ S. 23*1. (4) Dışişleri Komisyonunda yaki kararının kat'i ve >ün n * a^ını üyesıdır ve bu paktın çerçevesı için lütfen kabul etmekle. kabul eden Dev içinde karşıhklı vardım prensı^ı pılan bn konuşma letin hakimıyetını sınırlamakta ne uygun olarak l$bmiğ] ve te Bk.. llus. 6JJ.1960. dır. Ayrıca sözü ^eçen muhtıra sanüdü saglamaktadır. ABD nın (5) BK.: Hamza Eroğln, La nın neşrolunmaması, JSÜI bakı Türkıye'ye Nato çerçevesı dışın Constitntion Tnrqne de 1961 et mından gerekli çartlan baız ol da ne gıbı yenı rtır yardım sağla les relations internationales, Mil maması (bilfarz TBMM rın onay yacağı pek anlaşılmamaktBaır. letlerarası münasebetler Türk lanmasından geçmemesı) ve çok Nato'ya dahıl bulunan Türkıye' yıllığı, 1961, D, S. 8848. CHMHl'KIVKTin lelrikası 40 L F<ikat aynca aynı kanunun «Tür kiye nüyük Millet Meclisinden naklen canlı yaym» 'enar başlıönergenin okunmasından sonğını taşıyan 1 nci maddesinde 5 ra Millet Meclisi Baskanı. kenise avnen söyle denilmektedir: disinden yavın konusnnda izin •Türkiye Büyük Millet Meclisl almmaksızın çörüsmelerin nakRirleşik toplantısı, Cumhuriyet len yayınlanacaeının radvoda Senatosu ve Millet Meclisi Genel anong edilmesinin doğru olmaKurullanndan naklen yapılan dığını sövlemis. Hükümetin bilcanlı yayınlarda, Hükümet adıgi vereceği bir toplantıdan nakna yapılan konuşmalar yayınlanlen yaym yapmanın kanuna avdığı .akdirde, siyasî parti grupkın olduğunu, naklen yavınırı lan sözcülerinin konuşmalan da çenel cörüsme sırasında vapılayni sekilde yayınlanır. masının uvçun olacağı göriisüGörülüyor ki T.R.T. nin. bizz»t nü ileri surmüstür. Meclisin kabul ettiği bir kanun n. hükümlerini ve gereklerinj yerine çetirmeğe çalışırken, mukaBütün bu çorüşler ve davravemetle karşılanması, teknisyennıslar, ilk bakısta radyo yayınlerinin dışan çıkanlmalan ve larında tarafsızlığı sağlamak esasen Kanunda birer hüküm konusunda gösterilmis birer çaolarak yer alan bazı hususlann, badan ibaret oldnğn intibaım birer şart olarak indî yorumlarla uyandırsa bile, ferçekte en yetdikte edHmeğe kalkışılması. yukili ve ilçill çevre ve kisilerin karda işaret ettlğimiz üzere ve dahi radyo ile ilçili bugünkü en hafif ihtimalle mevzuat hümevzuat hükümlerini eerektiji kümlerinin bilinmediğini ortaya gibi tetkik etmek fırsatını heçıkarsa bile, bunnn yanında dınüz bnlamadıklannı söstermek şında bir Anayasa Müessesesl tedir. olarak düzenlenen T.R.T. nhı özerkliğine ve bağımsızlığma karGerçekten geçmiş yıllarnt ntıraplı tatbikatı sonucu 1961 Ana. şı hiç de zarif olmıyan bir hayasası 121 nci maddesi ile; Rad reket teşkil eder. yoyu bir Devlrt dairesi olmaktan çıkararak, Bağımsız ve özerk (1) 4 Eylul 1964 Tarihli Cumbir kurulus ve ayn bir tüzel klhuriyet Gazetesi. Neydan Sahnesi 9 eylülden itibaren her «ece 21,15, pazar 15.00 de Siz Ne Yapardinız? Komedi iki bölüm Biletler satışa çıkanlmışür. Tel: 17 52 00 TERA 80/10538 Gabriel AROTJTıma ATLAS S İ N E M A S I N D A Bugün matinelerden (BEN H A T A itibaren HUR) tın unutulmaz yüdızı H A R A R E T ' i n yarattığı şahane bir macera filmi Renkli Ingilizce Cinemascope ESRARLI ÜLKE (L'ATLANTIDE) Seanslar: 12.00 14.15 16.30 18.45 2115 Üâncüık: 2238/10514 | BAY OSCAR: Bir acı şarkı \jun: 122 BtK ACI ŞARKI Amcam yalnız geçmişteki çetin olaylan değil, kendi anılarını da anlatırdı: Oknlnn avlusn güneş içindeymiş, beyaz dnvarlı dershaneden tâ nzaklardaki sedef dağlar görünürmüş. Okulun babçeleri mis gibi portakal kokarmış, bir ucunda da bir asma çardağı varmış, öğle nykusunu orada uyurmuş. Asmadan da bal gibi üzümler, amcamın dediğine göre, insanın ağzına düşermiş. Böyle bir yerden sonra sen gel de, bir iskoç kasabasının sevimsiz, yıkık • dökük bir mahallesinde, değişik ağızla konnsan kimselerin arasında, gemi tezgâhlarının gürültüsü içinde yaşa; bn bana cennetten kovulma gibi geliyordn. Ama, amcamın aldırdığı yoktu. Orayı pek benimsemişti, biç yadırgamıyordn. Bütün çocukları, yaşlı kadınların da çoğnnn adlarıyle bilirdi. Bana pek sıkıcı, pek yorucu gelen o bir alay 8devini seve seve yapıyor gibiydi. Sabahın altısında kalkar, vaazını hazırlar, ondan sonra akşama kadar isi hiç bitmez, kimi gün geceyarılanna kadar sürerdi. Onun yanında bulunmak çok hoşnma giderdi, bir yere giderse göreceğim gelirdi; onnn için, baskalarının işine koşmasına kızıyordom. Hele simdi, o kadar işi arasında, her hafta yarım gününü veriyor, babamı görmeye Ardfillana gidiyordn. Dönüşünde yalancıktan neşeli bir tavır takınıyordn ama, beni aldatamıyordu. Amcamın her yanıp yakılmaya knlak asarak yardıma koşmasına da pek kızıyordnm. Onu sömürüyorlardı, seziyordum ben bunu. Miss O'Riordan da bnnda benden yanaydı. Hele «goygoycular alayı» dediği bir şey vardı, buna i'rit olnyordn: Her çarsamba ü ö ö A. J. Cronin lllllllllllllllllllllllll Çcviren: Vahdet Gültekm BtR ACI ŞARKI 123 124 BİR ACI ŞARKI PROP. NİMBÜS'UN MACERALAK1: den sonra, hiç saşmaz, mutfak kapısının önüne bir sürfi yoksul dizilir, artık âdet olan paylarını alırlardı. Miss O'Riordan bnnlara yemek dağıtırken ben, çündelik hizmetçi Bn. Vitello ile, mutfak penceresinden bakardım. Aralarında, kendini yalancıktan yoksul gibi gösterenler hiç de az değildi bence. Hele biri bepsinden daba yalancıydı. Sarab Mooney adında bir kadındı bu. Koltnk degneğine dayana dayana, bir ayağım sürüye sürüye gelir, binlerce ablarla, oflarla yalvanrdı. Çay kupasını, şeker kutusunu tam ölçüde doln doln verirdik de yine söylenirdi. Bu kadından kuskulanmamda Miss O'Riordan da beni destekliyordu. Kaç kere tşittim «Sarab bizim erzak dolabının dibine dan ekecek» diye amcama dert yandığını. Amcam, gençti ama, ev islerine bakan, yıllardanberi burada oldngn için kendini evin direği gibi gören bu zorln kadını knllanmanın yolnnu bulmnştu: Her işe burnnnu sokmasına aldırmıyor, kusnrlannı hoş görüyor, evin yönetimine hiç kanşmıyor, hele o pişirdiği tatsız tuzsuz yemeklere seslnl bile çıkarmıyordu. Miss O'Riordan'ın ahçılıktaki nstalığını anlatmak için şurru söyleyim size: Ben ne o güne kadar, ne de ondan sonra bnz gibi bir kovnn buduna, zavallı bir dana filetosnna onun kadar zarar veren birini görmemisimdir. Ama, acıcam benim gibi değildir, önüne ne konnrsa konsun, aldırmıyordu. Onnn bir tek tiryakilifi vardı: öğle yemeğinden sonra ille kallavi bir fincanla alaturka kahve içecekti. Bununla bir de ince bir yaprak sigarası tüttürecekti. L'cu ağızlıklı. biraz kıvrık olan bu yaprak sigaralarından tspanyadaki bir arkadaşı bir kutu göndermiştı. Amcam kendince önemsız bulduğu işlere karışmamakla yalnız Miss O'Riordan'ın saygısını kazanoıakla kalmıyor, üstelik kendi işlerine onu karıstırmamanın da yolunu bulmnş oluyordu. Beni Miss O'Riordan'ın elinden kurtarmak için sessizce, ayak direyerek araya girdi. Kadının benim üzerimdeki bütün baskısını kıraraazdı elbette. Hele barsaklarımla ilgili işlerde Miss O'Riordan bana yine istedifini yaptırıyordu: Durmadan bana sürgün ilâcı veriyordu: sağlık bakımından boynuma kâfnrndan kocaman bir haç astırmıştı, kafurunun koknsu derime öyle siniyordu ki canlı bir naftalin topağı gibi kokuyordum; ama, haddime mi kalmış, cikaramıyordum. Evet, amcam bnnlara kanşmıyordu ama, kadının benim için din konusunda, heııüz pek vakitsiz olarak tasarladıklarına «olmaz» ı bastırdı. Beni ermisliğe ulastırmak için pek aşın adımlardı bunlar: tlk eünahnnı çıkaracakmısım, Kara Harmaniye tarikatine girecekmisim, oradaki kısa kalısım sırasında amcamın vaızlarına yardımım dokunabilmesi için, lâtince karsılıkları ezherleyecekmisim. tstediğini yapabilseydi bu dindar kadın ben elinden gidinceye kadar beni papaz okuluna da vazdırır, saçlarımı da kazıttırır. hattâ belki papaz da yapardı. Ama. Simon amcam bırakmadı. (Arkası var) NAZİME NADİ ECVET GÜREStN * Vas Gend Yaym MudürO SahlU CumhuriYet Sayısı 25 Kurus Uı* Ki Seaellk • «ylık S aylık TS.08 «0.00 Gazptenüze gOndeıHeo jmnl»! ko> oulsun. konulmano tad* «111 mn. * banlardas oo«suUye1 kabul olanmuz Abons n Uan tslerl IÇln sar» fan OstOo* cAbnncs veya cllâa Servisu taydınıo knnmaa lizundır. VECDİ KlZlLDEMtB * tçlertm Blleo ıdara edea Sorumln MOdOrı aarid Ura Ki. aooo ANKAKA AtatOrk Uulvan VENtS&HlB TeJeıon: U «9 M. 13 O 60 17 57 3İ S * tLUKKj FaUb fa«a Maballpsı SertAllge Sokagı No S Dj y a r bak3i relefonı 1081 İLLKRİ BfROSO: K0çük»aa1 Msydanı Gdlrne U»m ADANA IVIefon: t590 * Bu gazcts. BASLN AfilJ^K Y > A SASINA aymayı taahhOI etmlstlt n.oo «4.M rm Tayao CUMBURİYET Matbaacıllk vm Gazeteetak T. A. Ş. Halkevi Sokak No 8941
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle