25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CUMHURİYET 4 Eylul 1964 nıııımnııııııııııııııııııın •* IIIII llirillf IIIIlIIIIIlinTTIll ıııı=ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınnııımıııı=ıııı Bağımsızlık. Gene bağımsızlık. Basınımızda dış politikadan ve Kıbrıs'tan başka şev ne yazılıyor, ne okunnyor. Hava, o hava ki, başka şey zaten ilgileri çekmh or. Bugün Türkiyede geleceğe adaylığını koymuş tnilli dilek, memleUetin bağımlı iç ve dıs siyasetten arınması yolundadır. Başka bir devletin koltuk altında yaşamayı değişmez hayat kanunu sayanlar, bu akımı bir türlü hazmedemiyorlar. Ve işlerine geldiğince yakın tarihten hikâyeler döküyorlar oriaya .. Çoğu yalan yanlıs birtakım uydurmalarla, halkoyunu şu veya bn devlete minnettar olmak yolunda bir propagandanın tesiri altına düşürmek istiyorlar. Aslında bu üslupla dış politikaya girişildikte sahtecilik yapraaya da lüzum yoktur. Geşmişin bizim için zengin yapraklarından çıkar çıkar yaz dilediğini... Frans» île dostluk desteklemesi gerekivorsa, Kanuni ile Fransuva arasındaki meshur olgudan girersin edebiyata... Yok, Fransız düşmanlıgını halk suurunda sivrilestirmek istersen, Kurtuluş Savaşının olayları emriııdedir. tngiltere ile de öyle... Bütün dünya milletleri ile de öyle . Dış münasebetlerimizde siyasi iktidann verdiği kararlara taalkı hazırlamak, böylesine acuz bir metot ile yürütülür. Bn konuda, kalemini siyasi iktidara kiralamış kalemlerin geniş tecriibesi vardır. Kullanıla kullanıla yıpranmış hikâyeleri zamana zetnine göre tekrar tekrar piyasaya sürüp : Filân devlet bize düsmandır, filân devlet bize dosttur... gibi peşin hükümlerle abkâm yürütmek ilkelliğini de hâlâ sürdüıüyoruz. Dostlnkların ve düsmanlıklann tarih boynnca degiştiğini, bir giin düsman dediğimiz milletin bir gun dost diye elini sıktıgımızı unutuyoruz. Bİ7 böyle safsataları bir yana bırakıp, Türkiyenin tarihî gelişi içinde dış politikasının ne olması gerektiğini tesbit etmeye çalısmazsak karanlık içinde yuvarlanmaktan kurtuiamayız. Türkiye bütün tarihinde biri Kuzeyden, öteki Batıdan olmak fizere iki saldırı karşısında kalmıştır. Bn saldınlar nöbetleşe geldiğinden, bazan bir yana, bazan öteki yana dayanarak dnrnmu idare etmişiz. Ama ne bir yana, ne öteki yana boyun eğmeden bagımsızlığımızı sürdürdüğümüz yıllar Atatürk devridir. tkinci Dünya Savaşından sonra Atatürk ihtilâlinin bütün ax geiişmiş dünyada bir bağımsızlık savaşı olarak sürdügünü görüyomz. Bn bağımsıziık savaşı bir üçüncü Dünya yaratmıştır. Afrikadaki kabilelere bile bağımsızlık verilmesi yolnnda yüründügü bir çagda yaşıyornz. Ve bütün dünya milletlerini hem dost olarak yanımıza çekmek, hem de bütün dünyanın saygısım kazanmak için tek çıkar yol bağımsızlık yolndnr. Bn yönde, bem yeryüzünün bugünkü büyük akımına, hem Atatürk ihtilâline ve Türkiye Cumhuriyeti knrulnsuna nygun bir tavır takınılmıs olnr. tster Kuzeyden gelsin, ister Batıdan gelsin, her çesit kapalı veya açık zorlamaya dünyanın bugünkü kuvvet dengesine ve Üçüncfl Dünyanın agırlıgına dayanarak karsı koymak zor defildir. Zor olan, böyle bir bağımsız tavnn bizi iç politikada iteceği disiplinli hayat tarzını kabul etmektir. Hazırdan yemeği ve başkasının koltuğn altında yaşamayı meslek edinmişlerin, böyle bir dâvayı hayal etmekten bile korktukları bellidir. Türkiye kendi mesnliyetini başkasının eline teslim etmek zilletine katlanan bir politika göriişünden kurtulmalıdır artık . Dünya ne Amerikanın ne de Rnsyanın peyki olmadan yasamasını bilen milletlerle dolu.. Kimsenin uşagı olmadan, yasamasını beceremiyenlerin Atatfirkçülük kelimesini agızlanna almaya haklan yoktnr. 1923 ün her çeşit destekten mahrum yanıp yıkılmıs 13 milyonluk Türkiyesinin yapabildiğini, 1964 ün 30 milvonlnk Türkiyesi hayal bile ederaezse yazık o 30 milyona .. | 45 inci Yıldöniimünde | DUSUNCELER » • tstanbul îl Koordinasyon Kurulu, 46 Daire Müdürünün iştirakiyle dün Vali Niyazi Akı'nın başkanlığında toplanarak yatınm neticelerini incelemiştir. Toplantıda, genel ve katma bütceli dairelerle, döner sermayeli dairelerin ve iktisadi devlet teşekküllerinin 1964 yılı yatınmlan tar tışılmıştır. Bu arada 543 milyon lirayı bulan yatınmların hızlandınlması kararlaştınlmış, aksayan taraflan tesbit edilmiştir. •«• Yatırım soi.uc.ari incelendi Sivas Kongresi Bu yılki 4 eylül, Milli Mücadele tarihimizin parlak ve şerefli bir hareketi olan Sıvas Kongresinin açılışınm yıldönümüdür. Sıvas Kongresi, 22 haziran 1919 Amasya yazısı ile kararlaştmlmış ve 4 eylül 1919 da, perşembe günü saat 14 te, bugünkü Sıvas Lisesi salonunda, 31 delegenin katılması ile açılmıştır. Kongre Başkanhğına seçilen Mustafa Kemal için konu; Erzurum Kongresi Nizamnamesini ve esas gayelerini kabul etmek, Vilâyatı Şarkiye Müdafaai Hukuk Cemiyeti ile Heyeti Temsiliyeyi de bütün vatanı kapsayacak yetkilerle teçhiz ederek millî bir teşekküle ve organa vücut vermekti.. Dünyanın çilesi Yazan: Halis ÖZGÜ Dünya var olduğu günden beri çeşitli karışıklıklara sahne olmuştur. Zaman zaman t'iziksel olaylarla sarsılnııştır. Büyük değişikliklere uğramıştır. İn«amn var olmasına \e yaşamasına elverişli bir duruma ulaştıktan sonra da fiziksel olaylarııı yanında insanlar ve insan topluluklaıı arasında yer alan ve bu şiiııe ka dar devam eden çekişmelere, ıatışmalara. mücadelelere, ısttranlı ve kanlı dramlara şahit olmuştur. Bu çekismelerin. ratışmalann mücadelelerin, dramlarm mevdana gelmelerinde, sürüp şitmelerinde çeşitli nedenler rol oynamışlardır. İnsanm, insanlığuı, dünyanın huzurunu kaçıran, türlü felâketlere yol açan bu nedenlerden biri de yer yüzünde zaman zaman patolojik saldırganlık eğilimiyle değerlenen ve bu eğilimin yarattığı hakimiyet ihtirasiyle insan topluluklannın başma geçmek, insan topluluklannı yönetmek imkânını elde eden, bu topluluklan birbirine düşürerek dünyayı atese vermeğe çalışan klmselerm o.taya çıkmasıdır. Gerçekten, insanlar vardır. Bozuk yaradılışlannın, düzensiz yaŞayıslannın etkisiyle huznr >cinde yaşamak imkânını elde edemezler. Kendileri glbi huzursuzluk içinde yaşıyan insanlann bu lunduklan bir dünyanm özlemini duyarlar. Bütün güçleriyle böyle bir d ü n y a n ı n yaratılmasına çalısırlar. İnsanlann barış içinde ve mutlu olarak yaşamalanna tahammül edemezîer. Başkalarmı mutluluklanndan yoksun etmenin çarelerinl ararlar. İç dunyalarmı saran, kaplıyan, sürekli olarak sarsan, inleten ve olumsuz varlık hayaünden meydana gelen brtiraplannj ancak başkalannm acılanyle unntabilhier. Başkalannm acılan, göz yajlan karşısında, normâl insanlann yabancısı bulundukUn bir haz duyarlar. Istırap çekenlerin sayılan Slçüsünde rahata kavnsabilirler. Başkalanna, mümkün olduğu kadar çok sayıda insana hakim olabilmek, daha doğrusu, başkalanna istediklerini yaptırmak, mümkün olduğu kadar tazla insana bağhlıklannra acılannı duyurtabilmek İçin üstünlük peşinde kosarlar. tnsan topluluklarınm başma geçmek is terler. Bu Isteklerini, amaçlaruıa daha emin ve kolay bir şekilde nlasabilmek İçin, maskelemcğe çalısırlar. Sadece başkalan için çalıştıklan, uğraştıklan 'nancını yaratmağa koyulurlar. Bunlar dan bazılan davranışlan, faaliyetleri, aldatıcı, kandıncı sözleriyle ve ihtiraslanyle canlılık ka zanan konnşmalanyle topluluklan sfirfiklemeğe, daha yerinde •»Jr«eyl8ttr"b8şkalarffiin IstirapT" lanyle kaaakllen, tatmin olahilen eğilhnlerlnl doynrabilmck içln başkalanndan faydalanma^a. başkalarnu eğilimlerini gerçekleştirmeğe elverişli bir vasıta haline getirmeğe muvaftak olurlar. Geçmişte olduğu gibi zamanımızda da bn ıstırap ve felâketler kaynağı eğilimin etkisiyle hareket eden insanlar bulunduğunu dünya üzüntü ve endişe ile çörnıektedir. Bu insanlardan biri de, aylardan beri Kıbns'ta her çareye baş vurmak, insanlık dışı bütün kaynaklardan faydalanmak suretiyle masum Türkleri yok etmeğe. dünyayn huzursuzluk içinde yaşatmağa çalışan Makarios'dur. Bilindiği gibi, Makarios bir dia adamıdır. Oııun din adamı oluşu kendisi hakkındaki görüşümüzün yanlışlığını belirtemez. Belirtemez; çünkü, her insan varlığında yer alan ve aslında zararlı olabilecek bilinç altındaki eğilimlerini tanı olarak yüceltcınrz. Yönelttiği üstün amaçlarda tüketemez. Bazı insanlar sırf zararlı. tehlikeli eğilimlerinin varlıklannı gizlemek, maskeleıııek için bu eğilimlerle taban tabana zıt olan faaliyet sahalarmı, meslekleri seçerler. Din adamınm en önemli ve başta gelen özellikleri, insaıılan sevmektir. tnsanlan birbirlerine sevdirmektir. Yer yüzünde fenalığı, istirabı önlemektir. Her yerde ve daima iyiliği, mutluluğu sağlamağa çalışmaktır. tnsan» da iyilik ve kemal bilincini yaratmaktır. İnsanda fenalıktan uzak kalmak, daima iyiliği aramak, temiz, yüce bir vicdan sahibl olmak isteğini meydana getirmektir. İnsana, insan ruhunn meydana getireu altben, ben ve üstben arasında düzenli oir münasebet kurmak imkânını tağlamaktır. Böylelikle, insanı varhğından, dolayısıyle, başkalanndan memnun bir duruma ulaştırmaktır. Makarios ise bütün bnnlana tam tersini yapmaktadır ve karşımıza sadece cüppesiyle, sakalı ve koynundaki haçıyla çıkmakta ve din adamı olduğunn iddia etmektedir. Dünyada banşı saflamak ve devam ettirmek amacile *kincl Dünya Savaşından sonra meydana gelen Birleşmiş Milletlerin, Güvenlik Konseyi'nin, insanlığın mutluluğunu sürekli bansta anyan bütün dünya milletlerinia Kıbns faciasnu bu yönden de ele almalan, değerlendirmelerl, sırf patolojik saldırganlığını tatmin etmek için dünyayı ateşe vermek ten çekinmiyen bu tehlikeli adamı ve onun etkisiyle hareket e denleri, benzerlerini zararsız bir hale getirmeleri, bundan böyle de bu tipik insanlann şn veya bn şekilde topluluklann baslanna geçmelerine mani olmaları gerekmektedir. Gerekmektedir; çünkü, ancak bu suretle dünyanın çilesinin dnl masma genlş ölçüde yardun edeceklerdir. Dünyanm huzura kayuşmasını kolaylaştıracaklardır. Insantığın varlığı boyunca özleml ni duyduğu sürekli ve ıvrensel bir banM alajmasına irakâo vereceklerdir. Yer yözündeki bütün İnsanlann İnsan Haklao Evrensel Beyannamesinde yer alan ve Ideal insan portreslni çizen prensiplere göre yaşamalanna yol açacaklardır. Böylelikle amaçlanna daha kolay bir «ekilde erişeceklerdlr. Mutlu üısanlann yaşadığı ve çilesinl oldurnıus mutlu bir dünyanın sağlam temellerini atacaklardır. Yazan: * * Dr. İsmet Giritli Milli Iradeye tâbi olması. ve «ancak istiklâl ve milliyet esaıına saygı gösteren dış yardımların kabul edilmesi» gibi önemli hususlara yer verilmiştir. Mustafa Kemal de bu suretle tamamen ortaya çıkan bu Millî Mukavemet Hareketinin yetkili lideri haline gelmiştir (1). n tstiklâl Savaşı süresınce Ankara Zabit Namzetleri Talimgâhından yetişerek bütün muharebelere katılan subaylardan bugün hayatta kalanlar, 9 Eylül Çarşamba günü saat 9.30'da Kuleli Askeri Lisesinde toplanacaklardır. Hâtıralann anılması gayesi ile toplantıyı düzenleyen muvazzaf subaylar, tstiklâl Savaşına katılan yedek subay silâh arkadaşlannın da toplantıya katılmalannı arzuladıklarını bildirmislerdir. Ankara Zabit Namzetleri Talimgâhından yetişenlerin toplantısı Beledıye Başkanı Haşım tşçan, Eyüp llçesınde incelemelerde bulunmuş, halkın dilek ve ihtiyaçlarını tesbit ettikten sonra «Eyüp Sultana büyük hizınetler yapmak arzusundayız.» demiştir. tşçan, Eyüp camiinin çevresinde pazar kurulmamasını, meydanın o topark halinden kurtarılmasını ilgililerden istemıştir Turistlerin bü yük ilgisini toplayan Eyüp'de bazı istimlâkler yapılarak çehresinin daha modern hale getirilmesini ıstiyen tşçan, yolların da asfaltlanacağır' srivlemıştir Eyüp Camii çevresi yeniden düzenleniyor İki seminer açüıyor Çalışma Bakanlığı Vakın ve Orta Doğu Çalışma Enstitüsü 712 Eylül tarihleri arasında «insan gücü ve işsizlik» konulu bir seminer ter tipleyecektir. Aynca Teksif tarafından 7 Eylülde Belediye Sarayında açılacak «konut» seminerinde gecekondular konusu ıncelenecektir Esasen Mustafa Kemalin plânının temel unsuru; Millî Mücadele hareketini halka mal etmek ve liderliğe seçimle gelmek idi. Yalnız orduya dayanarak, bir askeri cunta ile idareyi ele geçirmek, belki kestirme. fakat tehlikeli bir yol olacaktı. Balkan Oysa Kongrede bazı kimseler Harbindenberi. ordunun politika«Amerikan mandası» peşinde idi. ya karışması aleyhinde kuvvetli hattâ tstanbuldan gelenler Sıvabir cereyan belirmişti. Her ne sa Brown adında bir Amerikan kadar ordu politize olmuş idiyse gvetecisi getirmişler, bu gazete de. subavlann bir kısmı ordunun muhabirine Amerika Cumhurbaş politikadan çekilmesi fikrine inan kanı kadar önem vermeye başmaktaydılar lamışlardır. Fakat Atatürk'ün gerBu itibarla orduyu açıkça bir çekleri gören tutumu sayesinde ihtilâl davranışına sokmak, çesonuç su olmuştur: şitli ihtilâflara ve tehlikeli bölün mpye sebep olabilirdi. tlk üç toplantı gününü yiyen îki Meşrutiyet denemesi »hallüzumsuz tartışmalardan sonra, kın idareye iştiraki» fikrini mem dördüncü günü konuya Eirilmis, Erzurum Kongresinin Nizamna leketimize getirmiş bulunuyordu. Bu itibarla Mustafa Kemalin mesi ve esas gayelerı Pıvas KonHalk ve Ordu dengeli iki kuvvet gresinden de geçirümiştir. olarak yanyana tutması; başka «Vilâyatı Şarkive Müdafaai Hubir deyimle, ihtilâl plânında bikuk Cemiyeti» yerine «Anadolu rinci derecede halkı hesaba katve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti» ne yer verilmiş ve bu su ması yerinde bir siyasî düşünce tarzı idi. retle bu teşekkül bütün Türkiyenin mukavemet teşkilâtı hüvitşte Atatürk'ün Millî Mücadeleyetini almıştır. Kongre bütün yi ve Anadolu Ihtilâlini halka Türkiyeyi temsil eden bir kon mal etmek çabası içinde, Müdagre haline gelmiş. bu arada yafaai Hukuk Teşekküllerine eğilbancı himaye (Amerikan Manmesi ve onlan Erzurum ve Sıdası) dilekleri kongrenin kararı vas Kongrelerinde bir araya gehaline girmeden atlatılmıştır tirmesi büyük sezgi ve hatâsız Sıvas Kongresi 12 eylül 191f> da metodunun yeni ve başanlı sonuçları olmuştur. çalışmalarına son vermi?, Kongre çahşmalar sonucunda yayınMustafa Kemal giriştiği harekelanan ve 10 maddede hülâsa editin ve mücadelenin bu temel unlebilecek beyanname kararları surunu daha 1919 haziranmda orarasında «Merkezi Hükümetin ta\*a açıkça koymuştur. «Milletin istüclâlini yine mille tin azmü karan kurtaracaktır ... Milletle birlikte fedakârane ça hşacağım... Sinei milletten aynlmıyacağım.» (2). Sıvas Kongresinin dayandığı temel felsefenin en veciz ifadesini Kongre esnasında yayınlanmaya başlayan ve Sıvas Kongresinin fikirlerini ve kararlannı aksettirmek için çıkarılan ve bizzat Mustafa Kemalin adını koyduğu bir gazetede bulmak mümkündür: tradei Milliye (3). Evet, «Millî Irade» ve «Millî Hâkimiyet esasları» Atatürk'ün ve Atatürkçülüğün temel dayanağı ve başan sırlanndan biri ve hattâ başhcası olmuştur. (1) Ş. S. Aydemir, Tek Adam, ikinci cilt, tst. 1964, S. 122. (2) S. Selek, Anadolu thtilâli, Ist. 1964. S. 213. (3) Tafsilât için Bak.: Vehbi Cem Aşgun, Sıvas Kongresi, 2 nci baskı, Ist. 1963, S. 161. Şişmanlayıp ta zayıflama çareleri aramak akıl kârı değildir. RÖCHE MÜSTÂHZÂRLÂRI Sanayi Limited Şirketi Bir arkadaşımız evlendi Gazetecı arkadaşlarımızdan Dünjya Gazetesi tstihbarat Şefi Kemal 'Moralı ile Fen Fakültesi Asiştatîla«nd«n Matematik Doktoru Süeda Gönenç dün Beyoğlu Evlendirme1 Memurluğunda evlenmişlerdir. Ar.1 kadaşımızı ve eşini tebrik eder saadetler dileriz. EN İYİSİ DAİMA TAKLİT EDİLİR! 479050479051 olarak değiştirildiğini bildiririz. Saygdanmızla. Hâncılık: 2187/10370 GRiSSiNi PARKER MOREKKEBI Ekmek yerine yiyerek endamımzı koruyunuz. SHELL'in Sağnak yağış bekleniyor Marmara ve Karadeniz bölgeleıi parçalı bnlntln, öğle saatlerinden itibaren yer yer hafif safnak yagışlı, diğer bölgeler az bulntlu ve açık geçecektir. Hava sıcakhklannda Batı bölgelerinde düne nazaran önemli bir degişiklik olmayacak, Dogu bölgelerinde ise artacak, rüzgârlar Knzey ve Doğu yönlerden Marmara ve Karadenizde orta knvvette, arasıra kuvvetli, diğer bölgelerde hafif olarak esecektir. | Bugünden itibaren j 479800 (Bugün) den itibaren Doğu Palas'daki The Shell Coropany of Turkey Ltdln Merkez yazıhanesine ait yeni numaranın kaydı rica olunur. Reklâmcılık 3073/10378 yeni telefon numarası PLASTIK ŞIŞEDEDİR KIRILMAZ | HAFİF cepte Uçmab.Lr I Daha ufak y« haM I 9>t«d«, ajmı miktar I mOrekkep. Sıhırlı SOtV X maddestnı ıhtıva eden yegâne murekkep YENİ TELEFON NUMARALARIMIZ: ! ! 1 > 47 87 50 • 51 52 MUSTAFA NEVZAT İLÂÇ SANAYİİ A. Ş . 1 1 HtlttTttllllllllH I I Üâncılık: 2206/10384 KALEMİ KORUR i: Yeni telefon numaramızı lütfen kaydediniz: BAYAN SEKRETER ARANIYOR Büyük bir şirket iyi İngilizce bilen daktiloda seri ve temiz yazan Bayan Sekreter anyor. Kolej mezunu tercih edilir. Müracaat: PX. 68 Şişli Eylu] 4 Rebiülâhır 27 HER KALEM İÇİN \ EN'İYİ MÜREKKEP!/ TAKÜTLERİNDEN SAKININIZ • İSRARLA PARKER SUPER QUİNK İSTEYİMZ (llâncıhk: 2180/10374) CUMHURrrPTİD retrtkas: 37 FABRİKAMIZ, ZİTARETÇİLERE HER GÜN AÇIKTIR (llâncılık: 2129/10376) ! 47 93 00 •47 93 01 t İ i V. 1 8.28|13.13|16.52|19.37|21.12| 4.41 Toprak Mahsulleri (Jfisi Afyon İşleri Şube Müdürlüğü Beşiktaş/İSTANBUL (Basın 16548/10367) Cumhuriyet 10359 llllllllllllmlllllll BAY OSCAK: Bir acı şarkı Yazan: A. J. Cronin BtR ACI ŞARKl 113 114 BtR ACI ŞARKl BtR Ama, beni en çok şaşırtan, öbür dnvardaki büyük bir taş baskı resim oldn: L'znn bir taş direğin üzerinde tünemiş gibi otnran npnznn sakallı, yan çıplak, saçı sakalına karışmış ya?lı bir adam. «Pek mi hoşuna gitti?» Amcam kalkmış, hafifçe gülümsiyerek, beni seyrediyordu. «Kim bu?B diye sordura. «En sevdiğim ermişlerden birij» «N'apıyor or'da?» Amcam şimdi iyiden iyiye gülümsüyordn. «Hiç» dedi. «Tuhaf bir adam oldnğn için; sonra, ermis de.» Bn sırada, Miss O'Riordan, sanki büyük bir is görüyormuş gibi bir tavırla içeri girdi. Elinde siyah lâke bir tepsi vardı, tepsinin içinde de çay takımı, aynca üzerine tereyağ sürülmüş kahn kalın ekmek dilimleriyle doln büyük bir tabak vardı. Ben daha iyi kahvaltılara ahşıktım ama, gene de, tepside kurabiye, çörek olmadığının pek farkına varmadım. Kafara şn direk üzerindeki acayip yaşlı adama öylesine takılmıştı ki, kadın gider gitmez atıldım: «Ne kadar yükseklikteymiş. amca, ne kadar kalmış?» «Onsekiz metre, hem de bir dağın tepesinde. Otnz yıl kalmış.» ö y l e şaştım kaldım ki, ilk dilim tereyağlı ekmeğimi yerken az daha boğuluyordnm. «Otnz yıl ha! Peki ama, yiyeceğini natal almıs?» «Sepet sarkıtarak. Hayli de omç tutmu* elbettej. «Nasıl olmnş da nyurken asafı y»v»rlanmamış? Ben olsam yuvarlanırdıra^ E, o çok inanılmaz çeyler yapmı? bir adam. Belki pek uvurauyordu. Belki de »t kıb gömlegi onn uyutmnyordu.» «Ne diyorsun, amca! Atküı gömlek mi!» Gülümsedi. Bir ara ikimiz de konnşmadık. Sonra ben: «Niçin böyle yapmış anlıyamıyornm» dedim. Amcam: «Bak, Lanrence» diye anlatmaya başladı. Adımı söylemesi öyle hoşnma gitti ki, sevincimden yüregim çarptı. «Simeon çok eskiden yaşamış, ömrünü garp dağlık yerlerde, yaban aşîretleri arasında geçirmiş. Onn görmeye nzaklardan akın akın gelirlermiş elbette. O da onlara dna okurmuş, kimi vakit saatlerce dna oknrmuş, hastaları iyi edermiş. Gitgide saman gibi biri olmnş, inanılmaz şeyler başarmıs, böylece de bir alay kişiyi Hıristiyan yapmış> Bir ara sessiz geçti. Sonra ben: «Onnn için ml odanıza resmini astınız?» diye sordum. «Hayır» der gibi başını iki yana salladı. «tspanya'da oknrken kendisiyle tanıştım da ondan. Sonra, adaş da oidngnmaz için koltnklanm kabardı. Benim hesabıma biraz boş yere böbürlenme yaj» tçim kaynıyarak bakıyordnm amcama. Konnştnklarımız beni çok sevindirmiştl. Babamdan söz açar sanmıştım, öyle olsaydı ağlamaya başlardım. Onnn yerine, amcsmın anlattıklan beni tarih alanı, dflşünee alanı gibl az b«Innnr yüksekliklere çıkarmıştı. Dfişfinceli bir Uvırla: «Şn mneize dedikle Çeviren: Yahdet Gultekin ACI ŞARRJ 115 PBOP. NÎMBUS'UN MACERALABJ: ri şeylerden ben de bir görebilseydim, amca» dedim. «Her gün mneize oluyor, görebilene. Sen şimdi tereyağlı ekmekierini ye bakayım. Bayan Vitello bugün izinli, yann sabah kahvaltısına kadar pek bir şey yiyeceğimiz yok.» Bn yeni keşfettifim ameanın yanında daha çok kalıp tas direkler üzerine daha da konnşmak isterdim ama, kiliseye gidecekmiş günah çıkarmaya şelenleri dinlemeye. Talnız, ertesi gün sabah duasından sonra isi yokmnş, bana pek ilçi çekici bir sey göstereceltmiş. Bnnn söylemekle merakıraı hüsbütün kamçıladı. Miss O'Riordan tepsiyi almaya gelince beni de aldı. Gene «bir yere» gitmek isteyip istemedigimi sorup da içi rahat edince, biriki basamaklık bir merdivenden indik, matfaga girdik. Orada bir sişe bnlup çıkardı. Şişenin üzerinde afzı fınn gibi açık kocaman bir morina balığı resmi vardı. «Pnrdy Şnnıbn vereceğim »ana, yavrnm. Günde üç çorba kasıgi. Gögsüne birebîr gelirjı Şişedeki o reçel gibi koyn bir şeyden agır ağır bir kasıça doldnrdu. Snrnp diye gizlemeye çalısmıslardı ama, tadından belliydi: Balıkyağıvdı bn. Zorla yuttum. Bnnnn üzerine, Miss O'Riordan: «Gel simdi bakalım üzerinde ne var?» dedi, isaret parmagiyle gömleğimi aralayıp bakınca acı bir çıglık kopardı. «Ne! Fanilan yoU mn senin, yavrnm? Ten fanilâsı giymellsin. Babacıgının gittifi yola senin de sürüklenmeni istemeyiz vallaha. Tarından tezi yok, bn işi ben fîzerime alıyornm.» (Arkam r«r> NAZtME NAOİ * ECVET GÜREStN * Geoel yayuı MOdurO SahJbJ Cumhuriyet Sayısı 25 Kuruş Un Kı SeneHk 8 «ylılc S ayUk T9.00 «0.00 Ur» Gazeteszuze genderfleo yszılaı koauJsun. konulmaaızı Ud« edllmez. * OAnJardan mesuilyei kabul otırn> mas Abozw re tlaa ttler) tcto earbn astfla* cAbooa veya c&ftn ScrvtsU fcaydının konması tâamdıı VECül RIZ1LDEMİK * tşlertnJ Bilen Ulara eden Sorumto MHdOrı aand Kr 1S0İ» 80 00 44.00 U. Atatürk tkılvan Ynneı AD VENtSICUİB relelon: U 98 «4. 1] « » 13 09 64 17 « 83 * DOGU tLLKKİ B0KII8U: FaUb Paea Mahallesı S^ftallgeçldJ Sokagı No S Dlsrarbakıt TUefonı lOa G Ü N B I İLLKKİ BÜRIISO; KUcOkıaai Ueydam Edlrne relelon: «SM *e Yayan CUMHURİYEI Matbaaoılık «• GacetedHk T A. Ş. Caealn0o Bu ensete. BASLN AHlAK TABaJken 8okak No S941 SASINA oymayı taahhOI rtmlçtlı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle