23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHURÎYET 6 Ağustos 1964 BULMAGA 123456789 jKupon karşılığı alman Almaıt lEndüstrisinin en güzel eserkri] Bir çıkmaza saplanmış görünüyordu Alman savaş yönetimi. Yüksek komutanlar arasında değişiklikler yapılmış, Başkomutanlığı Hitler, kendi üzertne almıştı. Bununla beraber disiplinli Alman ordusu, görevini başannaya çalışıyor, Alrnan mületi de seve seve her fedakârlığa katlaıuyor du. Düşününüz kl, o sıralarda Batılı Müttefikler, henüz ne ikinci cephe açmışlardı, ne de Alman kentleri uzerinde yıkıct hava bombardımanlanna girişmişler di. 1942 yazmda dış eörünüşü ile, du. Güneş batıp da şehir gece deki maddelerin de kaşıkla aran dıgı zaman güç bulunur haie gel nin koynuna girinceye kadar. so diğini sonradan öğrendim. kaklardaki iş saatine bir başlangıçmış hissini veren o yarı kala balık, hiç değişmeden, öylece sü rüp gidiyordu. Dükkân vitrmle Beriinde Anhalter ganna indik. rinde Alman endüstrisinin en gü Bizi Kaiserhof oteline misafir et zel eserlerini görüyorduk. Fakat tiler. Bir kaç giin kaldık burada bunlar ancak kupon karşılığın Alman başkentinde ilk defa so da satın ahnabilir şeylerdi. Şu kağa ayak basıp gündelik hayata rada burada dükkân kapılan ökarışan bir adam • eğer savaştan nünde kuyruğa girmiş, ellerinde önceki Berlini tanıyorsa o eski erzak sepeti, gürültüsüzce sıra hayhuyun, o eski gidiş geliş hızı bekliyen ev kadmlarına rastla nın hemen neredeyse başlıyacağı nıyordu. Gıda konusunda daha o 47 Berlinde Adı ve adresi saklı bir okuyucumuz yazıyor : «Çiftehavuzlar serntinde iki yıldır mahalle sakinlerinin huzurunu kaçıran bir yazlık gaziSOLDAIV SAĞA: no var. Bir köşkün bahçesini kiralıyarak faaliyet gösteren bu 1 «Değerlnden Jcaybetmtş alış veriş vasıtası» anl&raına İki söz. 2 eğlence yeri, gecenin geç vakitCins kuşlar gibi ses çıkaran, haksız lerine kadar caz ve şarkıcıları karar vermemeği hAiy edinmlş yargıç Ue bizleri rahatsız etmektedir. böyledlr. 3 Blr emtr, alafranga süt Sabah erken işine gidecek vatankaymağı. 4 «Büyükçe vücutlu öküz daşların. normal uyku saatinde zevcesi» mânasına İki scz. 5 Seziş kudreti. nota. 6 Blr renk. zarar ve yatması gereken çocuk, yaşlı, engel. 7 Mıhlama işlerlnde kullanj herkesin uykusuııa mâni olup lanlar (çoğul). 8 «Örta yerde» Irırşılığı blr söz ve blr edat, Hlnt Avrupa sinirlerini bozan bu sayş:ısı kıt kimselere hangi makam mâni oırkı mensubu. 9 Bir clrıs kolfdlu ot lacak? dikilmiş bahçe veya tarla. Birçok kereler telefon ile, bizYUKAR1DAN AŞAĞIYA: iat giderek ve zabıt tutturmak 1 Türk parası karşı'ağı yabancı parası ele geçiren (ikl ş'Jz). 2 Ku snretiyle mahalli karakola ve marda yutarak, bir çeşlt lkçlnln yaKadıköy Emniyet Âmirlifine sirısı. 3 Bir tlcaret lslndekl ortak, kâyette bnlundnk. Normal olaHıristiyanların ibadete davet vasıtası. rak saat 24 ten sonra gürültü 4 Şeref ve şan, şimdi sahneden çekllmlş eskl blr kadın artistlmlzln 5 yapılmaması gerekirken, ilgili makam cevaben «turistik bölşe «Aslı» adını tasıyan bir efsane kahramanı kızın âsığmın lkl bası, apta] olması sebebiyle saat 1.00 e kave ahmak grupuna mensup klsllerden dar izin verildiği» ni söylediler. 6 Avrupaııin göriHmeze ve !cir>df Bizler buna da razıyız... Fay 8 i 3nmaya de , 2 3 4 5 6 ? » » kat gazino sahipleri gene bildikğer büyük şehlı lerini oknyorlar: Gece 1^0, 2.00 lerlnden blrlnlu ye kadar gürültü yapıp biz mahalkmdan. 7 hallelileri son derece tâciz ediKızıl denlzln gü neyindekl blr İr yorlar. giliz scaıürgesi Kanun ve nizamları hiçe satersl eskl savaşyan, polisi hafife alan bu sahıslarcia davuoma lar kimlerdir? Cumhuriyet devyeri olarak kullanıllrdl. 8 Dunku oıılmacanır. rinde hâlâ imtıyazlı kimseler mi Kadın gözlertni haliedilmt* $rkM var? Haklarımızın devlet eli ile iüslemeğe vanyanlardan (çoğul şekll). korunması mümkün olmıvacak9 Sevdlklerimtze ve hoşlandıklarısa bunu bizzat kendimiz mi ifa nıza karsı crösterdlğlmlz, Kuzey Afrıedelim? Bizi nyku ve saglıeımızkada btr çöL dan mahrum edip. evimizden sogutan bn durumun diİ7cltilmesini Kadıköy ilgililerinden rica ederiz.» Cumhuriyet^ Halfi imtiyozlı kişiler mi Biz de vatandaştz şu yola da bir bakmtsz? Hürriyet tepesinden Sabiha Gülderen yazıyor İstanbuhın en bakımlı semti olması gereken Şişlinin Hürriyet tepesi semtinin sâkinlerinrteniz. 4 tane blok apartmanın bulunduğu Narçiçeği sokağını biz sâkinleri biraz diizeltmistik. Yanırnıza yapılacak İşçi Sigorlalan Hastanesinin miitaahhidi (as. kum taşıyan kamyonlarıyla yoln perişan hale getirdi. Belediyeye müteaddid müracaatlanmız kâr etmedi. Kışrn kar ve yagmurdan sonra evimize otomobille büe ror giriyoruz. İnsaniyel namma Belediye bo yolla biraz olsun ilg;.lertsüı. parke yola 2M M. Güneydeki asfalta 100 M. ( ) mesafedeyiz. ceğiııizden eminim : 1 Şehir Orkestrasının müstakil olarak Maarif Vekâletine bağlanması hususunda hazırlanmıs kanun tasarısımn bir an evvel kanunlasmasına yardımcı olarak kararlar almak. 2 Yeni ve müstakil bir Opera orkestrasının teskiline bir an evvel başlanması için karar alıp, bu orkestra kurulana kadar Şehir Orke«trasının sadece yardımmı temin etmek. Toksa, yirmi yıllık orkestranın başını vurmak değil.» m Bu paralar nereye Ahmet Erdoğan yazıyor; 25 Temmuıda saat 19.45 te Bahkesire babalaruıın yanma gidecek olan iki yeğenlml (35 AN 567 plâkaiı Sinemah Koç otobüsü) adını taşıyan otobiise bindirdim. Çocııklann biri küçük diğert büyük iki valiıleri vardı. Otobüsün rouavini «Bunlardan büyüğüne para vereceks*ni2 bey» dedi Niçin sorusuna. «Böyle istp» cevabını aidım Çocukları b\rakımazdım. lfl TL. verdim «Ta mamı dedi. Makbüz vemıiyecek misinlz?» sualime bir smtma cevap oldu. Bu normal bir gelir değildi. Devlet bo gelirden vergi alamıyor bet ki şirket sahibinin bile haberi olmuyordıı Maliyecileri. Trafik sorumlularını ikaz ederim... Lüzumlu Telefonlar = S = ; 5 Z E Ş r E j ~ S E = Z E E Z E E E E E E Z E E = E E E savaş talihi Almanyaya yüz çevirmiş değildi. Alman milletinin fedakârlığj ise, bütün umudlar yıkılıncıya, büyük şehlrlerde taş taş üstüne kalmayıncıya kadar sürüp gldecekti. Belgrad garında, hava karar madan önce, bir akşam yemeği ••edigimizi hatırhyorum. Bir kav sak yeri idi Belgrad gan. Kuzeyden, güneyden doğudan batıdan renler geliyor, içindeki askerleri boşaltıyordu peronlara. Ünifor malı yolcular garda bir süre bek'iyor, sonra aktarma trenine binerek başka bir yöne hareket edi vorlardı. Gar lokantasında biz'erden başka sivil kıyafetli kim se yoktu. Subay, erbaş ve er herkes aynı yemeği yiyordu: Bir di!im ekmek ve bir tas çorba. Komple gıda diyorlardı bu çorbaya. Bezelye ezmesine benzer vağlı bir sıvırnn içine, pirinç, ma karna, kuru fasulye, parça et, ne lulmuşlarsa doldurmuşlardı. Tadı da fena değildi hani. Savaş bitimine doğru çorbanm gittikçe musluk suyuna benzediğini, için 1944 yılında Berlin m sanabilirdi. Mağazalar kepenk lerini kaldınp vitrinlerini açmış lardır. Kaldırınüarda hızh adım larla işine gücüne koşuşan bir yan kalabalık göze çarpar. Tek tük özel arabalar ve taksiler, ten ha caddelerde alabildiğine koşuyorlardır. Arada bir yük taşıyan kamyonlar görülür. Benzinden mumkün olabilen veriıni elde edebilmek için bunlann arkası na tren şeklinde bir, iki, nattâ kimi zaman üç vagoncuk da ta kılıdır. Aynı miktar benzin sarfı ile sekiz yerine on beş, yirmi ton yük bir yerden bir yere böylece taşınır. Kafasında eski Berlini tasarlı yan bir yabancı, şehrin henüz uy kusunu iyice alamadığıru farzedebilir! Birazdan iş saati adamakıllı bastıracak. Birbirini kovalıyan arabalar, coşkun bir nehir gibi asfalt üzerinden kayıp akacak, kaldınmlar renkli bir kalabalık la dolup taşacak diye düşünebi lirdi. Ama bu bekleyiş boşuna olur zamandan bir takım maddelerde darhk başgöstermişti. Örneğin, şeker yalnız çocuklara ve hasta lara ayrılraıştı. Ekmek, süt ve tereyağı kupon karşılığı ve az miktarda veriliyordu. Buna karşılık patates, lâhana, karnabanar gibi sebzeler vesikasız satıhyor du. Gittiğim yerlerde sarı beniz = li, hasta vüzlü insanlara rastla 2 dığımı natırlamıyorum. Bütün İ Almanyada bir tek dilenci görme diğimi iddia edebilirim. Totaliter Ş rejim, savaşa rağmen, Alman mil = letini bir nevi maddi eşitlik ko S şullan içine sokabilmişti ve kur E duğu disiplini belki bu sayede S yürütebiliyordu. = Berline vardığımızın ertesi günii başkanımız Necmettîn Sadak: Bir nasyonal sosyalist anı tı var rrudır? Varsa bunun önün de bizi bir törene çağırmalan doğru olmaz. Böyle bir çağrıyı kabul etmememiz gerek. tyisi mi biz daha erken davranalım da gidelim, Adsız Er (Meçhul As ker) mezanna bir çelenk koya Iım! (Arkası var) * İTFAlYE: Beyuğlu: 41 40 44 Istanbul 21 42 22 Kadıköy 36 08 72 Üsküdar 36 U9 4S Bakırköy 71 64 66 Adalar 51 60 81 tstınye: 63 6ü 20 • TELEFOH : Santral 22 42 10 * POLİS I.MDAT: tstanbul 27 45 00 Beyoglu: 27 45 01 Anadolu Yakası 27 45 02 Sıbbi îmdat: Beyoglu: 44 49 98 Fatih: 21 15 95 Üsküdar 36 05 38 • DÇAK: T. H Y (TerminaD44 02 96 Hava Alanı 73 82 40 * TBEN: Demiryollan 36 04 75 (Haydarpasa) 22 30 79 (Sir keci) * HAVAGAZl: Istanbul: 224580 (Gündüz) 2144 26 (Gece) Ka dıköy 36 46 20 •*• VAPUR; Denızyollan 49 18 90 Nöbetçi M 44 02 07 Şehir Hatlan: 44 42 33 44 43 59 Üsküdar 36 03 12 Yeşilköy. 73 84 25 Boğazıçı 63 56 35 Büyükada 51 61 28 • BELEDİYE: Zabıta: 22 42 79 tşleri 22 08 35 • ELEKTRÎK: Beyoglu: 44 48 00 • Beyazıt: 22 45 80 Kadıköy 36 07 10 Bakırköy: 71 68 49 Georges Orınft'ln romanından Iktlbas pdilmlstlr basın3 musallat olmuştur. O zamanın Vali ve Belediye Reisi Refik Talga, ilgililerin zamanında ikazı ile. bütün dolaplara ve dalaverelere rağmen, tstanbulun hernen hemen veeâne müzik hareketini yapan tstanbul Şehir Orkestrasının katli fermanını imzalamamıs ve bu suretle Şehir Orkestrası'nın başındaki tehlike de uzunca bir müddet ts(acıhuldan uzak kalmıştır. Fakat aynı muhteris emeller bir yolunu bulup tekrar buralara snknlmus, bugün yine orkestranın başına musallat olmuştur. tlle bu müessese yıkılacak, Operanın malı olacak, posası çıkana kadar tepe tepe kullanılacaktır. Bu sinsi faaliyet o kadar plânhdır ki, düsünün bir kere, Orkestranın istikbalinin konuşulması muhtemel bir kurultayda bir tek Şehir Orkestası üyesi mevcut değildir. Orkestra şefŞehir Orkestrasının leri üye sayılmaz ve orkestra müzisyenlerinin haklannı asla müdaiaa edempzler. Operaya başını yemek bağlandıktan sonra da Orkestranın senfonik konserler verebileistiyenler var cesi masalına bu işten anlıyan Okuyucumuz Ferit ürün akhbaşında kimselerin inanacayazıyor : «Vaktiyle Istanbul Şehir Ko |ını pek sanmam. Sayın Kurultay Üyeleri!.. İş rosu'nun başını yiyen ve bu kıvmetli müessesenin katline sebep sizlere kalıyor. Hepinizin iyi niolan zihniyet bngfîn ikinci defa vetinden eminim. tyi niyetinizi olarak «Şehir Orkestrası» nın de ancak şu sekilde gösterebile Yunan filmleri Akşehirdyn lusul Çiçek yazıyor : «Kıbrıs hâdiseleri dolayısiyle Millî Türk Talebe Birligi, Rum ve Yunanlı iş adamları ile ticarî münasebetlerin kesilmesi için yurt sathmda geniş bir kampan ya açmıs idi. BD güzel ve milllî davranışın aksine olduîunu yornmladığım Funanistana aıt Aliki Vnyukla ki (Fındık Kurdu) ve buna benzer filimler vurdumuza sokul makta ve karşılıgında millî ser Bahçclıevlerden bir okuyucumuz vetimiz; Kıbrısta Kızıl Papaı yazıyor: Iyiiiksever bir zenginin bağışı Makarios ve onun uşaklanna kar Ue semtimize 4 katlı modem bir şı kahramanca gögüs gerereh ilkokul yapıldı. Okulu yapan Biber çarpısan asît sovdaşlarımıza kar ler Şirketi 200 M. lik yolu yapmadığı gibi stabilize olarak Belediyeden şı cephane olarak kullanılmak asfaltlanmasını bekliyen Sitenin yol tadır. larını da nprattı Millî Eiitinı Türk filimcilerimizin de Millî Müdürlüğü bu okulun yolunu ve bağlayıcı yolları Belediye ve Vilâ Türk Talebe Birlijinin gösterdi yetle işbirliği ile yaptırmadan, çamurda yaSmurda bu okulun öğren. ği bu güze) yoldan yürümesini cilerini düşünmeden nası) bir tö diler. Sayın Turizm ve Tanıtma renle açacak merak ediyor ve Sayın Vali ile Belediye Reisinden ilgi bek. Bakanımızın bilgilerine arzede liyoruz. Yoîsuz okttl olur mu? lll'lll \İİLİII' lıi'iıı ılilvizsin Yazan. lan Plemıng Cevıren. Nthal fEĞlNUBAJJ lllllllllllllllillllllll IIIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIİIIII Kapkaranlık bir tfinelin içindeydi 25 I SerinJcanhJığjm sakin elden bırak Bond gene eğiidi ve ayağa kalktL ler şatoya giren yabanoının kötü nima. Şöyle bir etrafına baktı. Burası tu yetli olduğunun inkâr edilmez deGenç adamm vücudu meyilli tah Ellerini indirerek vücudunu yok zağın içindeki hücre olsa gerekti. lilleriydi. tadan aşağıdaki simsiyah boşluğa kayarken tuzağm otomatik a'ıârm ladı. Çıplaktı. Tulumunu çıkarmış Arkada da eli rneşaleli bir bekçi du Sonra James Bond'un gözleri, o]ar, onu sadece (ninja) kostümü ruyordu. Kono Bond'a bu adamı ta muzunu şömineye dayamış olan şato çıngırağı da çalmağa başladı. nün içine giyilen üç köşeli siyah kip etmesi için işaret yaptı. O da i s a hibi n e çevrildi. Blofeld şahane Bond biran kendi ağırlığından kur külotla bırakmışlardı. lli b k i i i dütü meşaleli bekçinin peşine düştü. j J p kimonosuna bürünmüştü. ş Japon tulan manivelâlı tahtanın tekrar kaî karak yerli yerine geçtiğini gördü. E!i belindeki tabancadan ayrılmı B i r m e rdiven çıktılar, bir koridor |; Kimononun ön tarafında simle işlenSonra gözünün önünde çakan binbir yan Kono ona Japonca birşeyler g eç ti]er. Ah, şu şatonun sayısız miş büyük bir ejderha söze çarpı( 1 renkli yıldızlar arasında, kendıni i söylemekteydi. Insan Japoncayı ne: merdivenleri, sonsuz koridorları! Ni yordu. Blofeld saçlannı uzarmıs ve kadar bilmese, onun ateş püsküren kaybetti. Ihayet karşılarına bir kapı çıktı. Ah, bir de uçları aşağı doğru sarkık, uküfürler . ^ " " " 6 " . ^ » ' " « : • ' " " ' l zun bir bıyık bırakmıştı. Muhteşem İ İ 1 " ' " savurduğunu anlıyabilirdi u ^tonun kilitü, kilitsiz kapılan! Bond vuzunden aşagı akmakta olanj b „** : , , ^ : .,„' u m.,j,. uu Kono. ' £ T, vej kapıyı j vurdu., ve barbar. bir eski zaman lord'unu ilerledi kanları '* J valıyarak J vüzüne bomboş'ı ? " * T andınyordu. Karanlık, kapkaranlık bir tünel ı bir ıfade verdı " adamın o z a ' . Sımdı Bond, kendını oldukça kubon uve J .;.. , . . . . . . çük bir odada buldu: gayet rahat Onun yanmda ise hanımı oturdeydi. Kendini bu tünelin yumuşak. lim. çekik gözlerinin içine baktı. döşenmiş, kütüphane gibi bir yer.' muştu. Elinde bir nakış vardı. O da ılık sularına bırakıvermek istiyordu. Sonra yerlere kadar eğiidi. Bekçilerden biri Bond'urj sırtından âsil Japon hanımlarmın kıyafetini Ama bnakmıyorJardı ki or.u! Taa alınmış olan <ninjutsul tulumunu giymişti. Ama ne giyse nafiie o karşıdaki bir ışık noktasma doğru • yere sermekte ve tulumun sayısız i tıkız vücudu. o sert, dört köşe yüzmeğe zorluyorlardı. Işık noktası Kono küçük, otomatik silâhını a gizli ceplerindeki âîet.edevatı çı »: san gözleriyle İrman Bunt, ^ı;..ı T ve hain da nasıl gözünü alıyordu! larak kabzasıyla bir işaret yaptı. karmaktaydı. Bu tulum ve bu âlet daima ve herşeyden çok. bir kadınHem sonra bir taraftan da birisi lar hapishanesinin gardiyanmı an durmadan onun yüzünü tokatlıyordırıyordu! du. Ama niçin? Bu tokatlamayı hak Blofeld'in o uzun (samurai) kılıcı kedecek ne yapmıştır o? Dursalardı duvara dayanmış durmaktaydı Şim yn artık: Onu böyle tokatlamaktan di adam uzanıp bunu aldı ve kıiıcın vazgeçselerdi ya! ucuyla yerdeki âletleri hafifçe karışNihayet o gözü kör edici ışık nok tırdı. Sonra siyab tulumu havaya tası genişledi, genisledi ve bir hasır i kaldırdı. Almanca olarak, seccade haline geldi. Kendisi, James Bond, bu hasırın üzerinde çömelmiş «Bunlar da ne, Kono?» dive sordu. oturuyordu ve birisi durmadan onun yüzünü tokatlıyordu. Her tokat Muhafızların başı. dönüp James başının müthiş ağrısmı sanki param i Bond'a bakmaktan kendini alamadu parça ediyor ve binierce ağrı kırınj Bakışlarında biraz korku var çibiytısı halinde bölüp çoğaltıyordu. di. Biraz saygı... Sonra efendisine Ama o gözlerini iyice açtığı zaman döndü ve o da Almanca olarak cetokatlar da durdu. Bir ıstırap sisivap verdi: nin arasından hayal, meyal bir yüz •Bu bir 'ninja> kostümüdür, Herr göriindü: Esmer. somurtuk bir yüz, Doktor 3u adamlar eski (ninjutsu) kısık, cekik gözler. Şatonun baş mucengâverlerin gizli bilgüerine sahiphafızı Kono. tirler.» Umuml Mümessil : Konoyu tanıyınca Bond'un zihnini •Ne bilgisi?. ALBERT SALTO saran sisler büsbütün açıldı. Genç »Çok eski sırlardır bunlar. efen adam birden kendine geldi ve her Tahtakale, Cedid han 37 dimiz. Ben de pek iyi bilmem. taa şeyi hatırladı: Istanbul • Tal 22 89 28 bu adamlar kendilerini gözden giz Feci bir şey olmuştu. Bir tuzağa lemekte, ses çıkarmadan hareket et (hracatfı : duşrnuş ve ele geçmişti. Asla affemekte ve silâh kullanmadan adam dilmiyecek bir aptallık yaparak kaDautsch* öldürmekte birincidirler.» Pana kısılmıştı. Oğlum Bond, bari bundan sonra ayağını denk a! U Ezpon • und !mportg«s»llschoh «Adam öldürmek ha?» Fainn.chonik • Optik mbH nutaa sakın: Hem sağır, hem dilsiz «Evet. efendimiz. Bu adamın bura B*rlin C2 Schlcklantrou» sm Bunu asla akhndan ç,kanr:a. ya sizi katletmek gayesiyle gönde Fukuoka'h bir Japon amelesisin. ALMAN rilmiş olduşu muhakkak!» Başınm böyle çatlıyacak gibi a 5ıımasına da boş ver. Sağlamsm. Kİrı . DEMOKRATİK CUMHURIYETİ r A R I > : BEN BINDA ISÇt gm, dokuğün yok ya, mese!e onca HALİ GÖRMÜTORUM (Basm 13595/9026) PARİSİN KIRALI 11 Hatırlayış Debdebe Annesiyle arasının açık olduğnnu hatırlatan Freçose'un bn ihtarı üzerine Jean Hienart srülürasedi. « Tok canım, darçın deâiliz.j» dedi. «Onanla yaşamıyorum, çunkii onnn temas ettiği çevreyi sevmiyorum. Bahara öldüğü zaman servetini benimlc payUşrjıak istivordu, ben buna isteraedim. Dük de Diernstein unvanını da taşımak istemiyorum, benirn gibi bir artist için gülünç olur diye. Ama annemle aram daima gayet iyidir. Arasıra görüsürüz. Cömert ve iyi kalbli bir kadındır. Dostlarını iyi seçemiyor, o ayn mesele. Valizimi hazjrlayayım, gidip ona göreyim.j» « Valizini rai? Nereye gidiyorsun, kuzum?». Jean gülümsedi. « Mevsim yaz. Annemin âdetlerini bilirira. Şimdi Deanvil le'deki villasındadır. tşimi bitireyim, çıkacağım. Clemence'la babası olaeak bırdavatçıya haber verebilirsin.» Gerçekten de, bir kaç gün sonra, Jean Hienart, elinde bir kü çük valiz oldağn halde Deanville'e gitmek üzere trene binnıişti. Deaovile'de, mevsirain en civcivli zamanı idi. Düşes de Diernstein in villası, şehrin en güzel ve en önerali vil lalanndan biriydi. Villanın çiçekli terası şatolar ve avlar mevsiminden önce deniz kenarında birkaç haft» geçirmeçe alışmış bütün süslü sosyetenin, her gün saat beş snlarında mnntazaman toplandığı bir yerdi. O akşam, saat altıya doğru, Jean Hienart, gardan bindi|i orta halli bir kira ara basiyle villanın önünde inip, elinde valizı kapıcı kuliibesine girdişi zaman, plâj boy dan boya, villaya bir yığın kibar ve süslü misafirleri getirmiş olan arabalarm teşkii ettiği dizi ile kaph bulnnnyordu. Kapıcı, ia nımadıfı bn ziyaretçiyi isteksizce karsıladı « Ne istiyorsnnnı?» diye sordu. Hienart için için, adamın bn haline gülerek: « Dü ses de Diernstein'la görüşraek istivornm» di ye cevap verdi. « Zor görürsünüz kendisini. Şu sırada, bir hayırsever cemiyetinin satış işleri için, şehrin bütün kibarlarını kabnl etmekle mes^ul. Şimdi gidin, tekrar gelin.» « Ne münasebet! Firmin'e lutfen haber verin, siz. Mösyö Jean gelmiş, dersiniz. » (Arkası var) ORİGİNAL RİCKTER PER6EITAKINLARI 4O f> Ağustos 1925 tarihli Cumhuriyet'ten Lord Biverbrook'un Musul Ue ilgili bir makalesi yayınlaıtdı İngilterede ,nünteşir «Daiiy Express» gazetesinin 30 temmuz tarihli sayısında gazetenin sahibi Lord Biverbrook «Musul harbi olamaz» başlıklı bir makale yaj'mlajriiştır. Politikacı yazar bu yazısında şöyle demektedir: «Lozan Muahedesr hükümlerine göre Türk Irak hududı hakkında bir karar vermek üzere teşkii olunan milletleraras' komisyonun hazırladığı rapor katî smır olmak üzere iki şık gös termekteüir. Bir, hattı hudut, İngilterenin Irakta Cemiyeti Akvam mandateri olarak daha yirmi yahut yirmibeş sene kalmaya muvafakat eylemesi şartma bağlıdır. Diğeri ise İngiltere hukümetinin Irakı muayyen günde boşaitması şartını âmirdir. Meselenin esas ve hülâsasına nazarar. Ingiltere hükümeti, Kıral Faysal'ın arkasında durup buna (lüzumu halinde silâhla olmak üzere) zâhir bulunduğu takdirde komisyon, Musul hududu üzerinde Irakın iddiasmı isaf edecek ve İngiltere, Irak nâmına harbe amâde olmadığı cihetle o havalideki kürt ahaliyi Türklerin elinde bıra Lord Biverbrook bir toplantıda konugurken kacaktır. ingiltere ne Irakta kalmaya meeburdur, ne de kalabilir. Bilhassa Irakta kalmanın mükâfatı olarak Ortaasya yaylalarjndu İngiliz askerleri tarafından Tüıklerle harbe tutuşmak bahis konusu olursa, İngiltere bu harbi yapamaz.» Vasii Uçaruğlu orHestrası 18.15 yın dlnleyıcller Î.3J i..oan mü Hava durumu 20.30 uykudan İSTANBUL Operetlerden seçmeler 18.30 Şar ziği 7.45 Saz eserlert 8.00 önce 20 55 Küçük llftnlar 6.30 Açıüş . Kısa haberler O tılar 18.57 Kısa llânlar 19.00 Haberler 8.10 Hava durumu 21.00 Kısa haberler 21.02 Kıbrıs yun havalan 7.45 Haflf müzlk Reklâmlar geçidi 20.00 Haberler 8.15 Sizin İçin çalıyoruz 8.30 Ev için! 21.10 ŞarkıJar 2130 Bir 8.00 Haberler 8.15 Çlgan melodi Günlüfc olaylar 20.30 Hafli mü tadmın istekleri 9.00 Kapanış. konumuz var! 22.00 Türküler leri 8.45 Çeşltll müzik 9.00 zli: 20.40 Şarkılar 21.00 Radyo 11.57 Açılış 12.00 Kısa haber 22.20 yirmincı yüzyılın müziği Türküler ve oyun havaian 9.30 tiyatrosu 22.00 Reklâmlar geçidi ler 12 02 Öğle tatül için 12.25 22.45 Haber' * 22.55 Gece konAtlı karmca 9.45 Salon orkestra 22.30 Dans müziği 22.45 Ha Küçük llânlar 12.30 Şarkılar seri 23.40 Gece yarısma doğru ları 10.00 Kısa haberîer Kapa berler 22.55 Ara melodllerl Türküler 13.00 Haberler 13.10 23.58 »»Unün önemll haberleri nış. 23.00 Gece konsert 23.30 Caz Hava durumu 13.15 öğle konserl 24 00 Kapanış. 12.00 Açılış Kısa haberler Sa müziği 24.00 Kısa haberler 13.40 Şarkllar 14.00 ÇesltU lon orkestrslarından 12.30 Şar Kapanış. sollstler, çeşitll melodiler 14.30 ANKARA İL RADYOSU kılar 12.50 Hafiî müzik 13 00 İSTANBUL İL RADYOSU Türküler 14.45 Şarkılar 15.00 16.57 Açılış 17.00 Dans müziği Haberler 13.15 Plâk dolabmdan 17.58 Açılış 18.00 Caz albüm. Kapanış 18.00 Piyanist Vlado Perlemut 13.30 ŞarkHar 13.50 Çeşltll mü leri 19.00 Müzlkll daklkalar 16.57 Açılış 17.00 Kısa haber ter çalıyor 18.20 Esk) ve yenl ^k 14.15 Türküler 14.30 Kon 19.30 Akşam müziği 20.00 Plâklar ser saati 15.00 Kısa haberler arasmda 20.30 Hafif müzik ler 17.12 Şarfcılar 17.15 Fle melodiler 19.00 Oda muziğl orkestrası 17.30 19.20 Çeşitll Sapanış. 21.00 Gece konserl 22.30 Çeşltll mengolar dans 1800 R«klâm prog ile Almanca tnüzıS 19.45 Radyo Yaz ckulu 20.00 Vok&lsız karı17.00 Açüış Kısa haberler roüzilj 24 00 Kapanış. ramlan 19.00 Tarla dönüşü şık mplodiler 20.30 Her ülkeden | 17.05 Haıif müzlk 17.15 Türkü19.25 Küçük ilânlar 19.30 Din müzik 21.00 Senfonik aıüzik ]; A N K A RA ler 17.30 İlerf Türk Musikis) konAhlâk üzerine konuşma 19.40 21.45 Çeşltli müzik 22.00 Caz i' sert 17.57 Kısa llânlar 18.00 6.27 Açılış 6.30 Günaydm sa Şarkılar 20 00 Haberler 20 25 23.00 Kapanış.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle