Katalog

tKt CüMHURfYET 6 Ağustos 1964 Söyleşi! Şu tstanbul dünyanın en güzel şehri Ama gelin görün ki, belki de dümanın en dafınık sehri. Adalardan Modalara, Ana dolu Kavağından Haliç Fenerine, Urumeli Hisarından Floryaya. Asyadan Avrnpaya «fki cihanın mültekasında» bir inci .. Ama tstanbnlda yasamak demek. zaman denilen hazıneyi yollara saçmak demek. Hele bir yaştan sonra öyle değerleuiyor ki zaman. onu yollara dösemek delilik şitai çeliyor insana Bu bakımdan ne güzeldir küçük ve derlitoplu sehirler! Mesafe kısaldıkça. zamaıı uzuyor. fnsan yirmi dört saatin esnekliğini ölçmek isterse taşraya çıkmahdır. Zamanın izafi bir nesr.e oiâugnnu bir tngiliz bilçesi : «Zaman tutsaklar için yaratılmıştır...» diye anlatmış. Bizim sairimiz aynı fikri söyle ıslemiş : «Saatçi amca, saatçi amca, Saatlerin daha çabuk yürüsün n'olur, Hapishaneler için yapınca.» Pek ÜD kazanmıstır bn siir. Dillerde dolasmıştır. Ama gün e seceyi çözlerimizle görürken saat kaç para eder? Zaten saat. hele bngünkü biçimiyle pek yeni bir bolnstur. Eski insanlar, baska biçimde zaman ölçüleri kullanırlardı. Rivayet edilir ki, Ogüs tin adlı bir zançoç, saat yerine. bir kitap knllanırrnış bin yıl ön ce Pek inanmıs bir kisi olan Oçüstin, çünes batar batmaz eli ne dua kitabını alır okumağa haslarmıs. Her gece kitabın önce den isaretlediği sayfalarına gelince dofru çan knlesine kosarmış. Vaktiyle tstanbnlda bir keten helvacının. ya da bir yoğnrtçnnnn sesini belli bir saatin isareti gibi karsılıyan sakin evler vardı. Zaten saat yerine, çüne ve çeceye, şiin ve şecenin bölü nfisüne göre zaman tâyin etmek. hele Anadoluda, pek yürürlük te bir âdettir. «Sabah karanlığında». «gün batarken » diye ko nusanların yanında bütün olaviarı ezan seslerine göre değerlen dirmek Anadolunon kıvı hncak kasabalarmda asuldendir. Oysa makineli saatin babası Doğu'dur Bnndan yüzierce yıl önce Mü* lüman dunvasından Batıya yollanan bir makineli saat, Avrnpa lıyı saskınlığa düsürmüstü. Harnn Resid'in Büvük Charles'a artnağan ettifi bn sihirli saatten söyle söz acıyor Kıralm müsaviri : «Su ile isliven makine saat. her saat basında çalıyordn Saat kaçı çalacaksa, o kadar bakır bilye saatin altındaki bakır dan çanajın içine düsüyordn Yine her saat basında saatin on iki kapısından bıri açılırdı ÖJlevin 12 kapı birden açılır ve her ka pıdan bir sövalye cıkarak kapıları kapardı Bn saatte biz Fran sızların asla çörmediiHmiz daha nice sasılacak seyler vardı.» Cep saatleri 1500 yıllanna doiru ortaya cıkmıs. tnsanlar de mek ki o zamandan beri rahal rahat saat knllanabilivorlar. Am? valrıız saatlerini rahat rahat kullanıvorlar. zamanlarını de|il Çünkii hele bizimki çibi boznk dözen toplumda, biz tamam kullanacafımıza za> an bizi knllanıvor. Evden çıkıp ise gitmek bir iki saat. isten çıkıp eve varmak hir iki saat Bir dostla tanıdıkla bir yer de bnlasmak bir iki saat . Ve zaten giin kaç saat? Bir de madalvanın tersi var : Hayat öylesine hızlanraıs ki Yirminci Yüzyılda. ne yoşurtçunun. keten helvacının sesine ku lak verebilirsiniz ne güne gün, çeceye gece diyebilirsiniz. Hele bir yastan sonra dakikalar ve saniveler hızlı bir trenin penceresinden kaçan telgrat direkleri şibi göz açıp kapayıncaya kadar çözden kaybolnyorlar; insanlar sanki uzaya yolculuk için ratn paya çıkanlmış birer gemi : 10. 9, 8. 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1, 0 .. Ve tamam. Kaybettıfimiz zaman. hele mânasız yere kaybeiti^imiz zaman, onun değeriyle dünyanın biçbir parası boy ölçusemez! Şeyb Saadi'nin diliyle : Her nefeste nmürden bir nefes eksiliyor .. Bir yaştan sonra insan, aldığı soluk gibi benimsiyor bn dny guyu... Sehir Bodrum katları için iskân şartları tesbit edildi Belecuye Meclisj, bodrum Katlan na iskân müsaadesi vermek için a ranılacak sartlan tesbit etmiştir Şimdiye kadar. musaade ıçın Î3 rekli şartlar tesbit edılmemış oldnğundan, vatandaşlarla Imar Müdur luğu arasında bazı anlaşmazlıklar; çıkmakta ve müracaatlar kesın ka rara bağlanmamakta idi. Belediye Meclısı bodrura katla nnm inşa edildıği arazinın muhfeUf durumlara göre tasıdığı özelhileri de gözönüne alarak 6 maddelık bir karar hazırlamıştır Karar, Ba kanlık tarafından kabul edıldıkten sonra yürürlüge konacaktır. Sanat Konuları Antüvan'ın bir mektubu Onumde Istan tnıl Belediye Bas kamna yazılmış Fransızca hır mektup var DaK tilo ile yazılmış olan ve Deş sayfa tutan mektubun üzerınde Fransızca olarak «Darui Bedayi Osmanı/Conservatoire Na tionai Ottoman» başlığı okunuyor 14 numarayı taşıyan bu mektubur tanhi 18 Temmuz 1914. «Andje1 Antoıne» imzalamış. Ünlu Fransız tiyatro adarru An cuvan. elli yıl once bugünlerde bu şehir tiyatrosu knrmak üzere Be lediye'nln dâvetlisi olarak İstan bul'da bulunuyor O tanhlerde başkent olan tstanbul'un şehlr tı vatrosu, bir anlamda Turk milli rıyatrosu devlet ti>"atrosıj demek tır Kurulaeaîs tıyatronun sanatçı yönünden beslenmesı için Antuvan bir konservatuar açılmasıru ön görmüş, millî tiyatro elemanlannın bu okuldan yetısmesını tasarlamış âma bu, o gıinkü şartlara göre uzun vadeli bir iştir Halbuki hiç değilse studlo nitelıgtnde bir sah nenin daha önce temsıllere başla maı>ı düşünülüyor Açılış ve kuru luş hazırlıkları arasında dalma karşılasılan bir güçlük var Kadın sanatçı meselesi îşte Antuvan'm bu raektubu ozaman ıçin en baş ta gelen bu sorunun nasıl ele alın dığını gösteıiyor Antuvan diyor Id: «Bu hafta için de. Konservatuar sınav jurisi biı toplantı yaptı Alman sonuçlara ?öre daha şimdlden sınava giren yetmiş adaydan işımize varar iki düzıne ögrenci bulacagız Sınavlar devam ediyor ve ışin bu tarafı saglanmış demektir «Edebıyat Bolümil de pazartesı ?ünü yapacağı toplantıda öfret menlikler ıçın çeşıtlı adaylar seçe cek ve bırkaç güne kadar beş ev ya altj tıyatro sınıfınm açılması kesin olarak gerçekleşecektır.» Belediye Başkanına bu iyi ha berleri veren Antuvan hemen ar dından şunu vazıyor : «Kadın elemana gelince Işler bu nun tam tersıne gidiyor «Bu sabab yaptığımız bırinci sı nav toplantısının verimi pek du şıiktür Kayıtlı bulunan sekı? ha nım adaydan üçü smava gelmemış tir Jürinin kabul ettıği diğer oe= aday ise tiyatrolarda çalısan erme ni bayanlardıı vt ıçlerinde <n\ rnj bn tanesi gerçekten ilgilenmoyt değer.» Antüvan'ın bUyük tasasını inl' > rsunuz [>iT'Mye've bir tija • fcurı.ak için çagnlmış Miislümacadının sahneve çıkması diişdnu l^neyen bı. ı emleketu Batı <eı neeıne uygıaı c T tivatro kuniı.na EI düşünüliivor B J nasıl MacaK' Antuvan daha mektubunun ba Ahmet Kutsi Tecer CHP. İl İdare Kurulu vazife taksimi yaptı C.H.P İstanbul İl Yönetım Kuru lu dun, Başkan Alı Sohtonk'ın n yasetinde ilk töplantısını yapmıs tır. Gündemdeki maddelerin göriişüı mesine geçilmeden bnce, yapılan vazif bölümü gereflnce Atıf Ödiıl İl Yönetim Kurulu Sekreterlığine. Şahin Güıol da muhasipliğe gettrıl mıslerdir. Florya dinlenme evlerine bu yıl talep azaldı Belediyenın, Floryadakı tesıslenn de boşalan yerler, ağustos eyl'il devresi için triraya verilecektiı B«.ş yerler, Beşevlerde 4, Dinlenme ev lerinde 5 daire ile 21 kampmg oda sı, 17 stand beton ve 3 stand ahşap odadır Kiralamak istiyenlerin Flır yadaki Tesısler Mudürlügüne müra caatları gerekmektedir Hava sıcakhğı Artvin • Rize çevreleri parçjü bulutlu, arasıra hafif yağmurlıı, diğer bölgeler az bulutlu ve ver ver açık geçecek, rüzgârlar ku zey doğu yönlerden hafif olarab esecek, hava sıcakhğı Akdeniz »e Orta Anadolu bölgelerinde biraz artacak, diğer bölgeler değişmive cektir. Ağustos 6 Rebiülevvel 27 V. 1 5 59,13 20 17 13 20 19 22 05, 3 58 9 38 4 59 8 52 12 00 1 46 7 37 Memîeketinnizin bütün sıhhi tesisat ihtiyacını karşılayan firnnannız yeni renk çeşitlerini piyasaya arzetmi$ bulunnnaktadır Fransa gibı nemen hemen har devırde tıyatronua halk arasında bü yük Ugı ve merak uyandırdığı bır memlekette böyle olursa he şında şöyle dıyor: «Gerek Konser nüz bu türlü bir ilgiden yoksun vatuar gerek millî tiyatroya alı bulunan Türkıve'de bu çeşit tednacak sanatçı kadın öğrencıler ko bırlere daha çok ıhtiyaç vardır nusunda rasladığımız güçlıiklen daha once de arzetmıstım Bu me Soyle bir onerme yapıyor Antuvan: «Acaba önümüzdekj ağustos ayın sele hakkmda yeteri kadar aydın itıbaren. resmi makamlar landun Bir çok yetkılı Sışılerle dan ehlıyatnamvsi gorüştükten sonra dâvayı iyice (Konservatuaraan olmayan kadın ve erkek hiç bır kavradım Bu engellerı kaldırmaK sanatçı özel tiyatrolarda çalışaiçin gerekii bazı tedbirler sunabi maz) diye bir karar alamazlar lecek durumdayım.» Ve öngördü mı?» Buna zevil olarak şöyle üır gü tedbırler onun için büyük ö nem taşımaktadır. Çünkü burada karar daha alınabihr: «İstanbul onun iyı niyeti ve şdhretı soz ko veya taşrada çalısan kadın ve ^Tkek sahne sanatçılarından mılli ci nusudur Kadın personel raeseles! yatroda veya Konservatuarda ça çözümlenmedıği takdirde bütün e hşmava dâvet edılenler bu hızm,. meklerin boşa çıkacağından üzün te icabet etmedikleri takdirde eltülüdür lerindekı ehhvetname geri alınır » Antuvan'a verılen bilpilere şö Şayet boyle kararlar almırsa bun re, 1914 yılında İstanbul'da otuz dan ıkı sonuç elde edilır 1 Gekadar profesyonel kadın oyuncu rek milli sahne gerek konserva vardır ve bunların hepsi ermeni tuar için hemen lüzumu kadar ele dir Bunların içinde de ancak dör man bulunur 2 Sanat seviyesi dü, beşi dikkate değer Millî tiyat yükseltilmiş olur. çiınloi herke<: ronun kurulması için başüstu ele meslekî bır eğıtimden geçecek ve man sağlanması lâzımdır Halbuki bir kontrcl konulacaktır. ise yarar elemanlar da çalıştıklan Antüvan'ın işaret ettiği gibi müesseseye kontratla baŞlıdırlar «Fransa'da konservatuar öğrenci Gerçi Konservatuar kurulur ku leri de bütün v"üksek öğretim öğ rulmaz taşradan öğrencı toplamay^ rencilenne tanınan haklardan fav çalısılacak. buralardarı bazı kızca dalanırlar Bununla mesleğin ıtiba gızlar bulunacak Bunlar ikı veya n yükseltümış olur ve evlenem^ üç yı! meslekl bir ögretimden son mek korkusıyle tiyatrodan kaçan ra tivatronun kadrosunu mevdan3 ve bunu ahlâkça bir düşüklük sa çetirecekler ama bu tedbtrin bu yan ıyi ailelerin kızlan da bu yan gün için bir faydası vok Bugürı lış telâkkıden kurtulurlar.» hemen vapılacak sey pıyasada bu Mektup burada bitiyor. lunan ermeni kadın sanatçılardan *** bir kısmını angaje etmektir Gerçi Antüvan'ın öngdrdügü tedbirlebunlar için sınav açılmıştı. ama rın 1914 ün ıdare zihnıyetinde na kendine güvenenler bunu bir hay sıl karşılandığmı, doğnısu, meras siyet meselesi yaptıklan belki de ederim. Ne var fcı bu mektup ta biraz çekindilcleri için. müracaat rıhındeı on gün sonra Saray Bos bile etmedüer. na'da Avusturya tmparatonınun velıahdini vurdular Bırinci 1üiı O halde ne yapmalı? Antuvan burada Fransız Tiyatro ya savaşı koptu Fransa savasa gır di Antuvan da memleketine dön Tarihinden örnekler veriyor: Fran mek zorunda kaldı Bununla ^era sa'da ComĞdie Françaıse (Fransız Tiyatrosu) nun kuruluşunda ve ıla ber tohum atılmıştı toprağa Tür kiye'nın savasa sürüklenmesmden üç yüzyıl boyunc Kıral yahut tm parator tarafmdan yönetimı ile go sonra da bu te,.ebbüs bütün bu revlendirilen bir devlet adamı, Pa tun ölmez 1914 ten 1922 ye kadar tijatronun yaşaması IÇITJ O zaman ris ve taşralardakı ojıın tatamlan ki genç sanatçılann çabası ne sen içinde dıkkati çeken bir oyuncu olduğunu haber aunca derhal onu patiktir! Bu donemin sonlanna doğru ilk defa. kaçamak olaraK devlet sahnesine dâvet ederli bir Türk kızının sahneye oıktığını Böylece o oyuncunun bütün evvel görüyoruz Vak'a Kadıköy'de ge ki taahhütleri, imzaladığj kontrat çer Polis sahneyi basar Darul lar kendiliginden hükümsüz kalır dı. İki, üç yüzyü boyunca Fransız Bedayi'in o zamanki edebî heyet Tiyatrosu'nun en ünlü sanatçıları üyelerinden Celâl Sahır Halıt Fan ri, Reşat Nuri de oradadırlar Ce Bordo, Havr, Buan ve Liyon'dan lâl Sahır'in ve arkadaşlannın polı getınldiler; hattâ Mazaren, Paris' in göbegindeki «Pont Neuf» sokai si oyalamak, oyunu kestirmemek. oyun bıtince de zavallı Afife'yi ka oyuncularıru bile bu yoldan kıra cumak ve hâdiseyi yatıştırmak lın ovuncuları arasına aldı. ıçın karakollara, Emnıyet Müdür lüğüne sürüklenmeleri tiyötro tarthımıztn ilginç sahneleridir Niha yet 1923 te İzmir'de, Gazi'nin emir lerıyle bir Tıi k kadını/sayın Bedia Muvahhit, Dar ulBedayi sa natçısı olarak sahneye çıktı Gerçek Turk Tiyatrosunun temelleri o gün atılmıstır sayanm ben TÜTK kadıru sahr.eye çıkmadıkça Tiirt Tiyatrcsunun kurulmasına imkân var mıydı acaba? Bence elli yıhn içinde en önemiı tiyatro olayı budur Türk kızının sahneye çıkması sadece tiyatro yonunden bır eleman meselesi değıldiT Bu bir zihnıyet isidir Türk kızı sahneye çıS madığı sürece kadın. erkek seytr cıler de bır arada oyun seyredemezlerdı Butün hayatımız da onun gîbi ıkıye bdîünmüştü Bugıin artık tiyatromuzda böyle bir mesele yoktur Dolavısıyle Antüvan'ın mektubu da o günkti anlamını vltirmiş tarıhsel bır belgedır Şehlr Tiyatrosunun ellinci yılında bu önemiı olayı belırtmekten büyüK zevk duyuyorum. Yazan: Istanbul'un fethi filmine ait hiç bir yerde yayınlanmamış fotoğraflar ve açıklamalar Yarın bir Ses almayı unutmayınız Reklâmcıhk TEŞEKKÜR 11 temmuz 1964 cumartesi eünü vefat eden s 1964 sevgili babamız Emeki* Valı Avukat ZIYA TEKELİ'nin •enazesinde bulunmak, çelenk göndermek, bizzat gelmek « • telefon, telgraf ve mektupla başsağhğı dilemek suretile bizle/ teselli eden sayın İstanbul Valiliğıne, Belediye Başkanhğına Baro Başkanhğına mesek arkadaşarına akraba ve dosüarımaa sonsuz minnet ve şükranJarımızı arz ederiz. EVLÂTTARI Cumhtınvpt B034 VEFAT Londrada geçirdiği bir ameliyatı mütaakıp Armatör Kemal Sadıkoğlu salı sabahı saat 1 30 da ebediyyen aramızdan Nâşı hafta sonunda vurdumuza geJecektir. ayrılmıştır AİLESI KAZIN Blfi OLUM Gazeteci As!an Tufan Yazman ile Belkis Yazm^n'ır sevgili kızlan, İhsan Vergin'ir torunu, Seiim Cavit Yazman Yakup Kadri Yazman ve Merai Ej'iiboğlu ile, Ruhsar Taner'ır ve Kavı. Uçule. Oray ailelerinyn yeğenleri Tstanbul Univer sitesi Felsefe Bölümü öğrencilerinden Dünya Gazetesi v < İktisa^î Yürüyuş Derg^si ya DUYGU YAZMAN 4'8/1964 perşembe günü fecî b'r trafik kazası sonucıında ara mızdan ebediyyen ayrılmıştır. Cenazesi 6/8/1964 perşembe günü Cağaloğlu Kızılay cad desüıdeki evinden kaldırılarak Beyazıt Camiınde öğle namazı eda edildikten sonra Edırnekapı Şehitliğindeki ebedî istirahatgâhına tevdi olunacaktır AİI^ESI Cumhuriyet S035 ÇOK ACl BİR KAYlP Oerede e$rafından merhuro Mehmet Hallt ve Fatma Hanıtmn oglu, Türe AUeslnln damadı, Asuman Işılav'ın eşl, Ayşe, Hılâl ve Hallt Işılav'ın sevgUI oabaları İstanbul Llsesi Mezunu ve Vefa Llsesi sabık ögretmeni. eskl irukatlardan hâlen İstanbul Be.lncl Noted Vefat ve Teşekkür Çok sevglll annemlz AYŞE HALİDE VANK'l &nl olarak taybettlk Cenazesi 4 Ağustos 1964 günü Erenköy Zlhnlpaşa camllnden Ealdınlarafc Sahrayı Cedlt alle tabrlstanındakl ebedî Istlrahatgfihına tevdl edllmlştlr. Bu arada büytik acımıza telefon, telgrafla ve Blzzat lştlrak eden akraba ve dustıanmıza ayn ayn teşekküre büyük acunız oıânl oldutundan gazetenlzm tavassutunu rlca ederiz. Evlâtlan Vank ve Kmayman Allelerl Cumhuriyet 9032 âni olarak vefat etmiştir. Ceaazesl 6 Ağustos Perşembe güQü öğle namazından sonra Sul'acahınet eamiinden kaldınîarak Topkapı Kozlu mezarhğındakl ebedi lstirahatgâhma tevdl edilecektlr. Cumhuriyet 9037 İBRAHİM NECATİ IŞrLAV Dr.Nejat F.Eczacıbaşı Seramik Fabrikaları A.Ş. İlâncıiık: CniHl'RFYETin Tefrikası: 12 Arkadaşları ile oyun ojııarken e lektrik dneğine çıkan Adnan Kıl ber, cerevana kapılmış ve yanaraS yere düştükten sonra ölmüştür Kartal, Bayır sokak 29 sayıda oturan 9 yasmdaki Adnanın cereyana kapılıp yere düşmesinı diğer arka daşları da görmüşlerdır Bu dururn çocuklan, büvük bir korkuya düsür müştür Ölen Adnanın ıkıncı sınıf öğrencisi olduğu anlaşümıştır. Cerevana kapılarak öldü Genç Kızlanmıza, Halk Sağhğı Hastahane Hemşirelü Servisleri ve Sağlık Koejlerinde iyi yetişmiş, bilçılı Hemşırelere büyük ıhtiyaç var. Bu ıhtsytcı karşılamak için HEMŞİRE olunuz. hızüay Hemşire • Ebe Okulu Müdiirlüğü Aksaray . İstanbul : Cumhuriyet 901' | \ ; ; \ Bir acı şarkı 34 BİR ACI ŞARKI raya öteberi aldırmaya, hesabı yazdırınm.» Terence: «öyleyse gir içeri al sn pastayı, yazdır» dedi. Sonra gene bir tavır takındı : «Sonra öderim.» Seve seve «olnr» dedim. Polly de öyle telâşlanmıstı ki, pek yadırgadım. Bana kaymaklı şekerimi vermeyi bile unuttu. Hâlâ alı al, morn mor: «îanındaki o delikanlı kim'.'s diye sordu. Koltuklarım kabararak: «Amcamın oğln Terence» dedim. «öyleyse söyle ona benden, pek güzel bir suratı var.» Ameamın oğlnna böyle bir şey söylemeyi aklımdan bile geçiremezdim elbet. Ben elimde pastayla dükkândan çıkaıfcen o durmuş seyrediyordn. «Hanı burada Ortak Çayır diyorlar, köyün çayırı var ya. gel ora>a şpdelim, gölge bir yerde oturalım» dedi. Gittik, arkasını bir kestane ağacına dayayıp kuruldu, kesekâfıdını açtı, pufla gibi kabarmıs o çevrecik pastadan nefis bir koku yayıldı. Pastayı söyle bir gözden geçirerek: «Yakından bakınca insan simdi görüyor, hiç de büyük defilmis» diyorda. Bana ise yakından daha büyük görünfiyordu. En asagı bir karıs çapı vardı, balları akıyordn, üzerine de kar gibi incecik toz şeker ekilmisli. Terence: «Hıng» yaptı, «çakın yoktur senin, değil mi?» «Tok, Terry,» diye boyun büktüm. «Çakı taşımaya bırakmıyorlar daba. Bir verimi kese BAY OSCAR: Yaıan: A. J. Cronin llllllllllllllllllllllll BİR ACI ŞARKI 35 36 BİR ACI ŞARKI PROF. NİMBUS'UN MACERALAR1: rim diye korkuyorlar da» Düşiinceli dfişünceli: «Yazıks dedi. «Roparamayız, içi dışına çıkar, üstümflz • başımız bulanırj Bir »ra sessiz geçtı. Terence, kaşlarını çatmış, daba derin derin düşünur gibiydi. Benimse, pastanın nefasetinı düsündükçe ağzımın snları akıyordu. En sonnnda, kesin kararını vermiş gibi : «Yapılacak bir tek şey var, azizim» dedi. «Y'azı mı, taranu atacağız. Var mısın?» «Sen varsan ben de vanm, Terry.» «îaşa, azizim!» dedi. Agır bir tavırla bir metelik çıkardı. «Yazı gelirse ben kazanıyorum, tura gelirse sen kaybediyorsun. Sen söyle.» Paranın üstünden elini çekti. «Tnra» dedi. «Yazık. Tura gelirse sen kaybediyorsnn dedim, dnymadın mı? Neyse, bir daha sefere talihin daha yaver gider ınsallab.» Gözlerim pırpır edivordn ama, bir bakıma, haybettifim için de fiziilmemiştira. Terence'nin pastayı agır afır, tadını iyice çıkara çıkara yeyişini seyrederken, onun yerine ben yiyormuşnm gibi levk aldım tS en son lokmasına kadar. «Güzel miytnis, Terry?» diye sordum. Şöyle bir düsündükten sonra yargısını verdi : «Gözel. Ama, çok besleyici, senin körpe kanına göre değil.» öyle çarpılıp dayanmıs dunımunu bozmadan, cebinden tunç bir tabaka sıyırdı çıkardı, Içinden, non yaldızlı bir sigara çekti aldı, ben bayran hayran bakarken, yaktı. «Itır» diye, sigaranın adını söyledi. «Terry» dedim, «ne iyi ettin de geldin! Niye daba sık sık seimiyorsan? Ben niye sizi çörmeye gelmiyornm?» Burnundan duman çıkararak: «A, iste simdi sen aile tarihine dokundun» dedi. Onun bu kona\u aeısını fırsat bildim. «Anlat. TVrrv.» Sövle bir düsündü. (iuraladı. anlatacak gibi oldn, sonra tuhaf bir tavır takınarak razçeçti. «Sen daha bu sibı saçmalıkları merak edecek vasta de&ilsm» «Ama merak ediyorum, Terry. Anlıyamadıtım biT alav sey *ar. Hele niye birbirimizle hir çnrüsmüvoruz. birtürlü anlıyamıyorum.» Bana sövle yan yaıı bir baktı. Rizim soyun tanımadığım üveleri üzerine bilçi edinmek için can attı&ım; anlavamamıs mıydı?. « Annenij.ki)er de sizi görmeye hiç gelmiyor, öyle mi?» « Kvet, Terry. Dayılarımdan ancak birf geliyor. Üniversitede okuyanı, küçük dayıtn, Stephen. O da ayda vılda hir.» Bir ara sessiz çeçtı. Sonra, Terenoe. Ijir büvük tavrı takınarak: «Vallahı, azizim,» dedi. «ortada öyle bir dnrum var, hak bnnu açıkça «Byleyehilirim. E, nasıl olsa buçiin \arın öereneceksin, şimdi den knlajını biraz doldurmaktan zarar çıkmaz.» var) Sahlbl NAZİME NADİ Genej Yaym Müdurtl Cumhurivet Sayısı 25 Rurus rürklye Barlc] Ltn Ki Ur» Ki Senellk • ayUk I «7lık Basao T5.00 40.00 23.00 ANKAKA HtKUNU AtartlrS öulvan V<neı Ap v ızi tşlerlnl tUleo İdare eden Sonım.o Mfldür: ECVET GÜRESİJS * EROL DALU * DOGlf tLl>Kl Teleton: 19 99 «4 ıs 0» X 12 08 60. 17 57 33 * 190X0 80.00 «4.00 Fatlb Paş» Mahallası $ g SolLagi No 5 DlyarbakJi Telefoo 10m Grtzctenüze gftnderilerj f»zılat ktv aulsun. konulmssno Uds edllme» * tlanlardao aıesuilyel fcabul olunmaz Ab«ne ve uân ışlnrl ıçln earhD QstfliK> lAhonp» veya tllan Servtsls kaydıniD komnası lâzımdır ve Vayau CUMHUKİYE1 MatbaacUlk va GazetectlOt T A $ Cagainglu Halkevı Sokak No 1941 KOçuksaat Upydanı Edlnj» Han> ADANA r«leıon 45M * BU ffazrtr HASIN AHLAK YA SAfeLNA >ivnı«yı tnohhüi etmKtlı ILI.KKİ BfRIISU