18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6AHİFE ALH Çizen: John Mc üısky Yazan: lan Flemi GİÜM. ^ Y V "IKA' NlN EN KIZ1S\N • fGULE eÜ Sehir İiyatrosnnda iki yerli eser ılalın Şehir Tiyatrolannda mevsuni açan Turk piyesleri arasında geçen yanlanmızda okuyuculanmıza sunduğumuz «Buzlar Çozulmeden» ve «tspinozlar» dan sonra siındi de Cahit Atay'ın «Sultan Gelin» ve .Ormanda» adlı iki oyununa goz atalım; Fatıh Tiyatrosunda birlıkte oynanan bu iki kısa ve yerli oyunun >azan Cahit Atay 1925 yılında Çorumda doğmus, çeşttH amator topluluklarda oyuncu olarak rol aldıktan sonra, koy oğretmenliği, demiryolculuk meteoroHJisi memurluğu yapmıj ve 13 yıldanberi de Ankara'da desinatör olarak çalışmaktadır. Badyo oyunlan denemeleıinden sonra, «Pervaneler», «Pusuda», «SahıVdeki Kanepe», «Hamdı ve Hamdı, «Kerpıç MehmeU, «Karaların Meroetleri», «Ana Kadın, KuKadın» ve •Sultan Gelin» ile Ormanda» piyeslerini yazdu OıeU likle «Pusuda» oyunu Devlet Tiyatrosunda, Şehir Tiyatrosunda \e Yurdun birçok yerlerinde buyük ilgi n>andırdı. Ankara Oda Tiyatrosunda "HİZMETÇİLER,, Oda Tıyatro'sunda, çağda? fraa «u yazarı Jean Genefmn «Humetçüer» (!*• Bonnes) adlıt oyunu başanyle oynanıyor. Yazar ve oyununun, ügmç ™ Bnemlı oykulen var. Jean Gent, hayatının çok yıllaruu tslahanelerde. hapıshanelerde geçırmv?; dılencıhk, hırsızhk, kaçakçılık yapmif. Polonya'da, Çekoslovakya. da, Ispanya'da, Almanya'da baş». boş bır hayat surmuş, polıstea kaçmıs. Butun oyunlaııoda, (Balkon, Zencıler, Paravanalar) hep bu korkunun, kaçışm, oldürul. mek kuşkusunun ızleri gorunujor. JeanPaul Sartre, onun l Ç m şoyle dıyor : «Genet'mn, basııv dan geçenlerle yırmı roman jarılabüır » Konu: Hammlarmı lehırlıyerek oldurmeye karar veren v« her an yargılanma heyecanı içınde bulunan ıkı hızmetçi, oyunun sonunda bırbmm zehırleme> • kadar vardıracaklardır ışı. Ama bu da bır kurtuluş mudurî îlk dela Parıs'te, 1947 yılında Louı* Jouvefm Tejısıyle sahneye konan pıyes. aralıksız Fransa'ma her tarafında oynanmaktadır. 1963 Cannes Fıhm Festıvahnde Fransa'jı temsıl eden ve tepki uvandıran Kıco Papotacıs'm «Leı Abysses» fılmı, konusunu Hızmetçıler'den almıstı. Sahneye konuş \e oyunenlar ı Ekmel Hurol'un sahne duzenı, oyunu yorumlarken kullandığı ifadecı mızansenlerı çok başarılı. Her an Jean Genet'ye yakısan he%kel ve resımler goruyoruz. iki kadın oyuncuvla bunu öylesın» becenyor ki, soluk almadan sevrettığımız oyunda her dakıka «Bır Jean Genet bunalımı içınde» kaldık. Solange ve Claıre'de Htndan Uran ve Beyhan Hurol, iki nefıs kompozısyon getınyorlar. Aslında, ıkı tecrubesız oyuncu elınde hemen alaturkalaşıvermek tehlıkesi gosterebılecek bu xkı rol, Beyhan Hurol ile Handan Uran* ın basanlanyle pıyesi daha çok sevdırtıyor. Sevinç Aktansel, hanım rolunde, umut verıyor, «Hızmetçıler» ın başarısına katılnor. Seza Altındağın dekorları çok guzel, o\unun havasına u\gun VIA aieüıcre MİAMİ K4VM ALA NINDA KIZI B Ö V L E OUCÜM u A R p A SÖYLE(BAUÇ.EDEI4\8ÜÇİCEVO.ERI R pJEN, «Sultan Olin» oyummda Zelha (Saime Arcnnan) Ali (Bilge Zobu) ve Hacer (Reha Kıral) ı Sultan Gelin'in satısı içîn «>rlamağa çalısıyo*» * • 8 » ., ,» * > , SELMIANDAK "SULTAN GELİN,, OONOÎ, ABKAD DAVE'İN PAKBTteN ÇIKfiCAĞINI UMAZKCN ÇIKAN ŞEV£ ÇOK KAR BUNiAR/ HEM HEPSf D£ ONLUK C3ERİ eOTÜREMEM Kİ •İN BA8ASI M i SfcVNÛVOR. CUK OA UJIZ. BUN&... ŞAŞIZDI. Cahit Ataj'ın uç kısa bolutnluk bu oyunu, Anadoluda çok kere kotu gelenek halını almış gerçek bır olaja değınmektedır : «Bır mal satılır gıbı, kız ahp verme'» Bu oyunda, menfaat karsıhğında (haraç mezat gıbı) «gelın» edılmek ıstenen Sultan'ın acıklı ojkusu, bu konu etrafında cere\an eden olaylann akışına bakıhrsa, seyırcıyı guldurebılır. Ancak, olaylann zıncmnden kurtulup, konunun dayandığı ana dâvaya dennlemesıne ınıldığı vakıt ıse, bu pıyes acındırıcı ve duşundurucudur! Işte bu sebepten «Sultan Gelın» o\unu daha zıjade bır trajı komedı'dır, bence Ke saklnayım gala gece«:ınde seçkvn \e a>dın dııebıleceğımız sevırcı kıtlesımn, bazı sahneler karşısında «gulusme dozu» oldukça lazlaıdı. Ozellıkle şu sahnede : Damadı gelının odasına zıfaf gecesı ıtıveren ana baba (kavınvalıde kajınpeder) ın, ertesı sabah gururla koyluye gostermek ıçın «vatak çarşatmı kan lekeh olarak» sabırsızlıkla beklemelerı1 Ve daha başka sahneler . Bunlar gerçek değıl mı bu bolgeler ıçın' Oyunun sonunda dusundum Bız burada, şehırde gulebıhyoruz boyle sahnelere, amma acaba bu olajların geçtığı verlerın ınsanlan gulebılırler oldukça \eknesak ve sahne teknığı bakımından «temposuz» Sahneye koyos: Hamıt Akınlı ozellıkle «Sultan Gelın» de anlayşüı ve başarılı bır yonetımde bulunmuş. «ORMANDA» belkı kendısıne daha iazU ırokân sağlamamış olacak Dekorlara gelınce Turgut Atalay, Sultan Gelm'de gerek gırıştekı statık fon ıçın ışık oyununa, gerekse aksnona uygun dekor haziTlamıs, «Orman» da sadelığı ıçınde • e m % ORMANDA •• Cahit Atav'ın bu bır bo* lumluk oj unu da yurt toprağından kopan bır hıcıv tanesı olmak ıstıjor. Amma, guclu değıl, Oyuncnlar: «Sultan> ı evvelce mısafır sanatçı olarak oynıjacağı büdmlen Yıldız Kenter'ın yerıne canlandıran Hale Rakunt aksamadı ve gereken etkıyı uvandırdı. Şukrıje Atav koylu dıhne en alışmış aktrısımız olarak gerek dıksıyon, gerekse o\unda başarılı. Saıme Arcıman, Beha Kıral, Burçın Oraloğlu, Mehdı Yesıldenız ve Bılge Zobu o>unda dengeyı sağladılar. «Ormanda» oyununda Feridun Karakaya tıpık kompozısyonu ıle. Fuat Ishan ve Oral Yoncı de ona yardımcı olarak bu pıjesı a\akta tutmağa çalıstılar. t İlh hurban I ( I Lucienne: « Nıçin?» dıve sordu. Babası Lucıenne çülmesine devam ederek : SenatSr, söminenin basmda oturuyordu. cevap \erdi: « Çunkü ıssız gucsuı yakısıklı Predalgonde çıkar çıkmaz, kızına söyle de « Çok tesekkur edenm,» dedı. «Pekı, mosbir genç adam..» « Peki ya mösyö Jean di : « Simdi de flort mu yapıyorsun? Hem >o de Predalgonde için ne dusunuyorsunnz?» « Hiçbir sey. Bazı insanlar %ardır kı be Hıenart?» Senator kaslarını çattı. « Lncıde bn Predalgonde denilen adamla mı? Ne enne sen benımle alav mı ediîorsnn?» Genç dcmek bn? Yoksa onunla evlenmek mi istı nim nazanmda mevcut değıllerdır.» « Acakız gulerek: « Arasıra olnr,» dedi, «ama jorsnn?» « Parısın en kıbar erkeklerını ba zengin mı? Bu husustakı kanaatıniz nebugun orle bır sev >ok.» « Jean Hıenart'ı reddettikten sonra mı?» Genç kız bn cevabı dir?» « Zannederım, metelıği \ok!» « Bu benım hiç umurumda değil. Asalete b\ç de damatlığa kabnl edıp etmıyeceğimi ciddi vermekle beraber kahkaha ıle gulmustu. olarak mı soru\orsun?» « E\et.» Marechal « Bovle bır evlenmevi dusunsem bana ne ğer \ermem. Kıbarhgı hakkında ne dusunubasını salladı. « Zannederım asıl o beni dersiniz?» dıje ilâ\e etti. « Ne diyeceğim, yorsunuı?» « Aleyhinde çok fena sevler sovluyorlar.» « Bu, üstunlüğunu ispat eder. ka\na'alı|a kabul etmez.» Senatör bn ce\adeli olmusson derim.» « Sahıden delı mıbı \enrken sesı biraz boçnkça çıkmıstı. yim dersıniz?» « Hajır, bır parça deliş Tası, rae\valı ağaca ataTİar. Damatlığa ka(Arkası \ar) bul eder misiniz kendısinı?» « Ha\ır». mensin». . çhrt Kuzeyden sınırlayan nebirden ba% kıldığı laman gorulen manzara muhte•f şemdir. Haval âlemindeymiş gibi bir hıs aeljr insana. >Ianzaranın ihti§amı gorenle' r) nefeslerınl tubnalt «Mranda kırakır. Goğun berrak maîisT ile ttatlârı kcsinteîen binalann siluetleri sonsuzluklan deiermışcesine alabildığine yukselir ve kanşık geometri şekilleri halinde onünuzde noubtejem bir dağ halinl alır. Geceleri, nehir yolundan sehrın merkezine doğru ilerledıkçe binlerce guneşten muteşekkil bir manzumenin içine gmlijormuş gibi olunur. Rengârenk ışıklardan mev dana gelen bir ağ sızi bir sıhirbaz gibi Guneye çeker. Yol boyunca caddenın ıkı tarafında muntazam aralıklarla dizilmiş sokak lâmbalan sanki yıldulara doğru tırmanır ve san, turuncu, mavi ve daha «,eşiüi renklerin içinde kaynaştığı WT alemde son bulur. Onunuze cıkan trafık lâmbalan size durmadan goz kırpar, ve sanki ilerledıkçe gozlerinizi ağntacak kadar artan renkli ışıklann dunyasına girerken sizi nelerin beklediğini ihtar etmeje çalışır. Sonsuz bir mucadelenin ışıklat altuıdaki sahnesinden başka bir şey olmıjan bu şehrin dekorunu bınalar teşkil eder. Butun sahnelerdeki dekorlar gibi nehirden bakıldıgı zaman bu binalann ihtişamı daima insanı nefesi kesilecek kadar hajranlık icinde bırakır. Fakat bu binalann ve ışıklı caddelerin arkasında sokaklar saklıdır. Devrik çop tenekelerinin saltanat surduğu pis kokular Saatin züi tam gecenin onbırınde çaldı Genç adara kayıtsız hareketlerle jathğı jerden doğrulup elini saate uzattl. Kısa bır an sonra zıl sesi durdu. Oda derin bir sessizlik içindeydı. Adam yanında yatan kadının nefesini bile rahatca duyabi\ livordu. Pencereler ardma kadar acıktı, fakat odanın içini boğucu bir sıcak doldurmuştu. Yazın başlangıcından beri duşunup bir turlu satın alamadığı Soğutma cihaıını hatırladı. îri elleri ile gozlerini bir kaç defa oğuşturdu, sonra ayağa kalktı. Oldukça iri bir adamdı. San saclan \atakta kanşnMştj, fakat gene de yakışıkljydu Her zaman yeşil olan gozleri şimdi, ottama karanlığılda âdeta hiç renksiz gıbıydi. Üst uste bir kaç defa gerindi ve esnedi. Uzerinde sadece pijamanın pantalonu vardı. Vucudu adeleli ve biçimliydl. Bir defa daha gerindi ve yatakta ujumakta olan May'a baktı. Çarşaf yatağın ayak ucunda buruşmuş bir jığın haline gelmişü. May, yatağın bır kenarmda zarif bir «C» harfi gibi kıvrümış yabyordu. Geceliği kalçasına kadar açılmıştı. Adam karyolanın etrafmı dolaşarak kansmn uzerine egildi ve elini bacaklarında dolaştırmaya başladu Kadın gozlerini açmadan birseyler mjrıldandı sonra donup yatağın obur ucuııa gitti ve başını yastığa gomdu. Adam dudaklannda hafıf bir tebessumle, karanlığa rağmen hiç bır jere çarpmadan, banyoja gitti ve suratle traş olmaya başladı. Hareketleri en ufak teferruatuıa kadar hesaplıydı. Onun için traşın ve giyinroenin ne kadar sureceğini dakikası dakikasına biliyordu. Banyodan cıkarak geçen yü kardeşinin Havai'den gonderdiği renkli ince gomleği dolaptan alıp sırtına geçirdi. Avağına açık renk gabardin bir pantalon gijdi. Avakkabılannı acelesiz hareketlerle bağladıktan sonra başka bir dolabın en ust gozunden bir tabanca aldı. 38'liği kılıfından cıkanp muayene ettikten sonra beline taktı ve uıerine ince poplin bır ceket givdi. Kapıdan çıktnadan e\\el çocuklann odasına gitti, Mıckey her zamanki gibi başparmağı ağzında uyuyordu. Kuçuk oğlunun başını hafıfçe oksarken büyuk oğlu Cnrist'in gene sırsıklam ter içinde oldugunu gordu. Su soğuk hava cıhazı meselesini bir an evvel haHetmeUjdi. Sıcak çocuklan mahvedıjordu. Sonra kızı Cathy'nin yanına gitti. O terlememişti. Ne de olsa kızdı. «Kular sıcaktan erkekler kadar muteessir olmu}orlar» di>e duşundu Tekrar yatak odasına dondü. Kansmı ujurken seyretmeji çok severdL May de onun uykudayken kendisini seyretmestae daima kızardı. May hakikaten guıel kadmdı. Karjolanm ayak ucunda bir an her ta» rafından di$Ulk fışkırarak sere serpe ya» tan kadını seyretti, sonra yanına gidip yuzune dokulmuş siyah saçlannı geriye iterek yanağından öptu. Çok haîit opmesine rağmen May uyanarak «Mike» diye mınldandı. «Sen uyu şekerim.» •Gidiyor musun?» «Evet». «Merak etme. Sen de evde fazla yorma kendüıi.» Kadın anlaşılmaz birseyler daha mırıldanarak olduğu yerde dondu ve tekrar başını jastığa gomdu. Mike yatak odasının kapısında kansına bir kere daha bakarak dışanya çıkb. Sokak eve nazaran daha serindi. Saat tam on bır buçuktu. Tam vaktinde işinde oalcaktt. Saat onbiri kırkbir dakika geçe, Mike Reardon iş yerine varmasuıa uç sokak kala kafasınm arkasından girip yuzunu tanınmaz hale getiren iki kurşunla canşu yere yıkıldı. Âni ve dayanılmaz bir aa his. setmişti sadece. Silâh sesini bile tam olarak duyamamıştı belkl. Bir anda içindeki her şey kapkaranlık olarak bir külçe gibi kaldınma yığılmıştı. Yere duştuğu laman çoktan bhnuştü bile. Bir an evveline kadar bu şehrin sakinlerinden olan bu adamın parcalanan suzunden fışkıran kanlar şimdi pis kaldınmlan suluyordu. Saat tam onbiri ellialtı geçe Mike şehrin bir başka sakini tarahndan kaldırunda olu olarak bulundu. Cesedi görur gormeı en yakın telefon kulubesine koşarak karakola telefon eden New York'lu ile beton kaldınmlarda cansız yatan Mike Reardon arasında ilk nazarda pek fark joktu. Yalnız Mike Reardon POL1ST1. Devamı »ar «Ne OIUT dikkatli ol.» AYŞE İLE ALİ İSTANBUL 7 30 Açılış Kısa haberler Turkuler 7 45 Hafif muztk 8 00 Haberler 815 Çeşıtll muzlk 8 45 Salon orkestralarından 9 00 Saz eserleri ve şarkılar 9 30 Kuçuk konser 10 00 Kısa haberler Kapanış 12 00 Açılış Kısa haberler Salon orkestraları 12 30 Şarkilar 12 50 Halif muzik 13 00 Haberler 1315 Plâk dolabından 13 30 Sarküar 13 50 Çeşitli muzik 14 15 Şarkılar 14 30 Kuçuk konser 15 00 Kısa haberler . Kapanış 17 05 Yurdun sesl 17 30 Erkekler faslı 17 57 Kısa Uanlftr 18 00 ReMâmlar geçldl 19 00 Haberler Gunlük olaylar 19 30 Kısa llanlar Halif muzik 19 40 Şarkılar 20 00 Harp Te Plut Duo 20 15 Hafif muzık 20 30 Şarkılar 20 56 Orkestra rehberı 21 30 Kuçufe koro 22 00 Reklâmlar geçidi 22 30 Kemal Guleşoglu orkestrası 22 45 Haberler 22 55 Ar» melodileri 23 0 Gece konserl 23 30 Çeşitli muzıfc 24 00 Kısa haberler Kapanış ISTANBUlj Vb B4DYOSU 17 58 Açılış 18 00 DanB muzıgi 18 30 Cazi albümleri 19 00 Muzikll dakikalar 19 30 Orkestra m\ı zıgl 20 00 Kanşılı sololar 20 15 Radyo İle Inglllzce 20.30 Plaklar arasmda 2100 Muzlk derglsi 22 00 Oda müzigi 22 30 Çeşitli muzik 24 00 Kapanış A N K A RA 6 27 Açılıs 6 30 Kısa habeler 6 32 Guna\dın sajın dinlevicıler 7 30 Sabah muziği 7 45 Bu sabah m solısti 8 00 Haberler 810 Hava durumu 815 Sizın lcm çalıvoruz 8 30 Orun havaları ve sarkılar 9 00 Kapanıs 1157 Acılıs 12 00 Kısa haberler 12 02 Ogle tatıli için 12 25 Kuçufe Uanlar 12 30 iki solist söyluvor 13 00 Haberler 1310 Ha\a durumu 1315 Ogle konserl 13 40 şarkılar 14 00 Çeşitli sollEtler. çeşitli tnelodıler 14 30 Şarkılar 15 00 Kapanış 16 57 Açılış 17 00 Kısa haberler 17 02 Yeni plaklar. yeni melodtler 17 30 tncesazdan Nişaburefe taslı 18 00 Reklam programlan 18 30 Yurttan sesler 19 00 Haberler 19 25 Hata durumu 19 30 ŞarMlar 19 50 Uykudan once 19 55 Kuçuk ilanlar 20 00 Kıbrıs için 20 10 Şarkılar 20 30 Küçuk konser 20 55 Kuçuk ilânlar 2100 Kısa haberler 2102 Mikrofonda tiyatro 22 00 Sarkılar 22 20 Caz sevenler lçın 22 45 Haberler 22 55 Hava durumu 23 00 Opera albumunden 23 45 Gece yarısına dogru 23 58 Günun onemli baberleri 24 00 Kapanış ANKARA IL RADYOSU 16 57 Açılış 17 00 Harry Belalonte soyluyor 17 15 Dans müzlğl 8 00 iki Uonçerto 19 00 Hafıl caa sarkıları 19 30 Çeşitli melodiler 19 45 Radyo İle Almanca 20 00 20 ytızvıl Fransız feoro muztg 1 orneklerl 20 30 Sevilen melodileı 21 00 Yeni dunvadan halfc şarkı ları 21 30 Çagda$ bır oratoryo Opera 22 30 Dans muzigl v ar Muzakal Komedı YENI (B Kov) (7168 26) REKS (36 0112) GENAR Aşk Zıncırı Komedı 1 Fabrıkanın Gulu (M Yaz Tatüı (C. Rıchard). 21 15 te Nur), 2 Kımse Fatma Gı SINEMA 63 (Kuçukyall) \LE\1DAR (22 36 83) HızISTANBUL (44 22 36) Zehır bı Opemez (F Gırık) Devler Gehyor BEYOĞLU tne'çı Dedıgm Bo\le Olur Hafıye Komedı 2115 YENI (S Başı) (22 58 92) SUNAR (36 03 64) Kıbar Htr (O Gunşıray) GULRIZ SURURI EN'GIN Anasımn Kuzusu (T SoATLAS (44 08 35) VATAN AYSU (Karaguroruk) sız ( C Pollock) CEZZAR (Istanbul TiyatroOĞRUNA (A Ford\ ra\) Kunse Fatma Gıbı Opemeî sunda) Kesanlı Ah Destanı MEK (44 84 39) Vaşamak Is BULVAR (2135 78) Hızmet \ E M METE lEyup) (2155 14) Her gun 18 00 de tıyorum (S Hayward) 1 OFKELI GENÇ (I. Kaçı Dedığın Boyle Olur KARACA (44 66 66) Prenses INCI: (48 45 95) Anasımn Ku ISTAJMBUL (K Mustafapaşa) an> 2 DOSTLUKLAR YAHazretlerı Komedı. PazarAEEN\ (44 64 18) Kargalar zusu (T. Soray). i SADIKÇA (O Gurvsıraj) (2123 67) Kımse Fatma Gıtesı hanç her gece. Okulu Salı hanç Mıster KERVAN (48 04 23) F^BRIbı Opemez (F Cuık) (44 97 Nato (Komedı) Pazar 15 30 KENT OYUNCULARI KANIN GULU (M Kur) K A P 1 R O Y 361 «Uç Kuruşluk Ooera» \e 2115, Pazartesı, Salı 18 KONAK (48 26 06) Sahrada KULUP (5 Başı) (22 7183) Pazartesı 18 ve 2115, ÇarKımse Fatma Gıbı Opemez ve 21 15 6 K151 (C Baker). IŞIK ILskudaj) <36 24 931 şamba hanç dığer gunler (22 62 46) Kocamın (44 03 80) Anasımn MARMARA (22 38 60) Kıbar HIZMETCI DEDIĞIN BOY A.ZAK 18 de. Hırsız (C PUock) Nışanlısı. Kuzusu (T Şoray). LE OLUR (O Gunşıray) ,LEVENT (63 55 39) Çılgın RENK (Fatıh) (3115 25ı Sah OPERA (36 08 21) Anası BCLVAR (2148 92) Kart Ho KUÇUK SAHNE (Ulvi Uraz) rada 6 Kışı (44 56 52) Gozlerıml Kaparoz (Komedı) Pazartesi haSevgüı (D. Kerr). mn Ku*usu (T. Şoray). TLNCA (Gazıosmanpaşa) 1 •I OZEN (Kadıkoy) (36 09 91) rıç. rım Vazıfemı Yapar»m LÂLE (44 35 95) VTJRUN OLIJM PAZARI (T GTJR (Komedı) Pazartesi hanç h»r DORMEN (44 97 36) BulKAHPETE (H Koçyıgıt) SOFORLER KIRALI ( HIZLI OSMAN gun s u , 2 RUYA (44 84 39) TAHRIK ORALOĞLU (44 49 35) AltoSARAY (44 16 56) Kıbaı Hırna Mahpusları Pazartesı ha sız (S Polloca) R F rıç her gun 2115 TEl&ON v« ADRESLER SITE (47 77 62) Yajamak IsŞEHİR Y1YATKOLAR1 tıyorum (S. Hayward) FATIH (22 0171) Sultan GeŞAN (48 67 92) ŞOFORLER lın ve Ormanda Pazartes Tren Vapur Uçak KIRALI (A Işık) Hastaneler harıç her gun 21 Pazar TAN (Pangalti) (48 07 48) 15 30 da UR TaraUD «9 30 30. Kan Bansası O oemlryoUan • aayaarpaç» se 04 75 ENAYILER KIRALI DALKADIKOY: (36 08 62) Dolap 21 58 64 Haydaru»?» Numııne HastaDAN DALA (N VVılson) StrkecJ • S SO n . DetuzyoUarı • Beygırı * Komedı Perşembe nea 38 27 00 Zeynep KtaUl • 36 30 50 YENI AR (44 28 51) Levml harıc her gun 21. 49 18 90 • (TRtl) guruerl • 44 03 07), Işçı Slgortaıan (Samatya) 21 62 50 Kovşın Olum Saçıyor TEPEBAŞI (44 2157) îspl şcnıı Bauarı • «4 4a » , T e&n ToiYENI MELEK (44 42 89) A^k nozlar Her gun 21. lan BUet Sataşı • 44 « 80, Damşma Polis imdat 1 ve Tesaduf (R. Orj.) ÜSKUDAR Topuzlu Her gun. 44 m 96, E»VB MftlU 73 63 40 Enmıyet Santrau 23 43 82 81. BeleYENI TAKSIM(44 3191) 21 de. Pazar 15.30. 73 84 40 dlye Z&mtaa: 23 43 79 Fabnkanın Gulü YENI KOMEDI (44 04 09 YILDIZ (Beşıkta^ı (47 63 42) Buzlar Çozulmeden 21 de ŞOPORLER KIRALI Sinemalar: İSIANBÜL Tiyatrolar: İS SAATLER1 © 1961. Kmg lcitutn Srodıule. Inc^ ^ ı J ' *~.' ' « " " Hakkınvarmışkan«ğım.İşe otobüsle çidip gelirsen [ tıir hayli para biriktirebiliıiz. l
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle