18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKt CUMHURtYET 26 Ekim 1964 llllllllilllllllllllllllllllllll Kiiçük AmerikaBüyük Amerika New . York New York'ta Statlcr Hilton oteli. 2290 odasından birinde ben kalıyorum. Tam oda kapısından çıkarken elektrik düğmelerine basacaktıın ki, Feridun Demokan: Söndürme yahu, dedi, adamları zarara sokacaksııı! Gerçekten buranın iktisadî hayatı, tüketim üstüne de değil israf üstiine kurulmuştur. Harcıyacaksın, bitireceksin, kıracaksm, eskiteceksin. Yerine ycnisini almak için... Alamazsan, almak için daha çok çalışacaksın. Amerikalı, çalışırsa hayat düzcyinin yükseleceğine inanmıştır. Ye, iç, kullan, tüket! Hani istihlâk (tüketimj istüısali (üretim) davet edermiş ya, Amerika bu kanunun canlı ömeği. Aduıı başına bir ilân, bir reklâm.. Binbir türlii teklâm... Duvarlann üstü, dükkânlarm içi dışı, evlerin pencereleri, damları bacalan, yoların solu sağı, sinemaıun başı, sonu, televizyonun ıcığı cıcığı, dergilerin yapraklan, gazetelerin sayfalan... Kaldınmlar reklâm, caddeler reklâm... Işıklı ışıksız, renkli renksiz, zevkli zevksiz, sesli sessiz, gürültülü gürültüsüz... Ya siz reklâmlara, ya reklâmlar size bulaşmadan yürümeğe ve konuşmağa imkân yok. Biri göz kırpıyor, öteki kulağınıza fıslıyor, beriki eteğinizden çekiyor. Öyle geliyor ki insana, ilânları ve reklâmları çıkanrsanız geriye Amerika diye birşey kalmıyacak... Oysa iş hiç de öyle değildir. Bu ilânların, reklâmların arkasında ne var? Amerikan endüstrisi var! Amerikan endüstrisi bir devanası ki, memelerinin sayısız uçIarını vatandaşlarına ve bütün dünyaya uzatmış: Emeceksin!.. diyerek. Hele bir enuneyegör! Dev gibi memelerinde biriken sütün yaratacağı sancı, Devanasının afclını başından alır. Yapmıyacağı şey yoktur o zaman... Emeceksin! Devanasının sağlığı, buna bağlı. Sağa sola dikkat ediyorum reklâmlardan çoğu bizdekller gibi. (Daha doğrucası bizdekiler buradaki gibi). Gazoz reklâmmdan tutun otomobil reklâmma kadar... Türkiye hiçbir şeyde benzemediyse ilân ve reklâmlanyla Amerikaya benzemiş. Ve bizde de radyosuyla, dergisiyle, duvanyla, afişiyle (Amerika kadar değil ama) Amerikanuı izinde bir reklâm kampanyası ortalığı toz duman ediyor. Ve işin bu noktasında insanın aklına şöyle bir soru takılıyor: Haydi Amerikadaki reklâm kampanyasının arduıda devanası bir endüstri var, ya bizimkinin arkasında ne var?. Hiç! Bizimki üstiine gözahcı afiş yapıştırılmış bir tahtaperde. Tiyatro dekorlan gibi halkın karşısma çıkarılan tüketim kampanyasının biraz gelişmiş ülkede ne sonuçlar vereceği ne kadar denendi!.. Yeryüzünde sanayiini ilk kuran devletlerden biri İngiltere, İkinci Dünya savaşmdan sonra kemerleri sıkarken biz Küçük Amerika» ne yaptık? Ye, iç, kullan, tüket!... diye ithal mallarını vitrinlere doldurmadık mı? Dış ticaret dengesi bozula bozula bozulacağı kalmamış ülkemlıde daha da aynı çılgınlık peşinde değil miyiz? Şu zenginler ülkesi Amerikada, bütçesi Türkiye bütçesini aşan sanayi gnıplarının payandaladığı reklâm zenginliğine bakarken nasıl hatırlamam Türkiyemi? Biz ne yaptık? Dövizlerimizin cılız kaynağını Niyagara şelâlesi sanıp durduk... tmal etmediğimiz mallan piyasada ikinci, üçüncü ele satmakla memleketin kalkmacağını umup durduk... «San Fransisko demokrasisi» ne Pittsburgh'un, Detroit'ın, Michigan'm mamullerini de katarsak «Küçük Amerika» olacağımızı hayal edip durduk... Azgelişmiş ülkelerdeki israf politikasının, gelişmiş ülkelerdeki israf politikasını kuvvetlendirip beslemekten başka bir işe yaramadığını yıllarca anlamadık durduk... Eğer «Küçük Amerika» olmak o kadar kolay olsaydı, şu gezdiğim Amerika «Büyük Amerika» olmazdı. Hele onu yakmdan tamdıkça bu gerçeği o kadar iyi anlıyonım ki... Resimli Bilgi Türkiyenin en güzel ve eşsiz Ansiklopedik Dergisi 44 üncü SAYISI GIKT1 Amerikan siyasi Yazan: hayatında, başlıca iki büyük parti, Demokrat Parti Okul kitaplarında yer alan, «27 ve Cumhuriyetçi New Tork Mayıs Devrimi ve D.P. iktidarırun Parti, uzun yıllar düşürülüşü» konularıyla ilgili yahalka siyasi doktrinlerden çok, şah darı alması korkusu içinde, küçük zılar, şehrimiz savcılığınca soruştursî liderliklerle hitap etmişlerdir. burjuvazinin sol korkusunu da ma konusu yapılmıstır. «38 Sayıh Roosewelt'in «New DeaU politikakullanarak, demokratik hak ve Tedbirler Kanununa» aykırı bazı sı bile Demokrat Partiye açıkça ra hürriyetlere son vermesi, kapitayönleri bulunduğu iddia edilen bu dikal, kelimeıün Anglosakson an list rejimi polis düzeni ile savunyazılarla ilgili soruşturmayı, İstanlamında «Liberal» bir renk kazanması diye tanımlıyabiliriz. Demokbul Basın Savcılanndan Hüsrev dıramamıştır. 1964 Başkanhk serasi içinde faşizme en büyük imDülger idare etmektedir. çimlerinin ortaya çıkardığı önemkân sağlıyan toplum psikolojisi Yatağa düşen bir sigara li bir olay, bu iki parti arasındaki korkudur. Büyük sermaye işçi sı2 evin yanmasına siyasi renk farkırun biraz daha benıfının iktidara yürüyüşünden, sebep oldu lirgin hale gelmesi olmuştur. Bu, küçük burjuvazi ise gittikçe büyüKadıköy, Yeldeğirmeni Mahallesi Demokrat Partinin açıkça sola kayen anonim şirketler karşısında Elmalıçeşme Sikak 69 numaralı evyan bir plâtform'u benimsemesinbağımsızlığını kaybederek işçi dude kiracı olarak oturan 26 yaşında den çok, Cumhuriyetçi Partinin rumuna düşmekten korkmaktadır. Recai Tlki adlı gencin, yanar vaziGoldwater'i Başkan adayı seçerek Meselâ Fransada Poujade harekeyette yatak odasına düşürdüğü sigaaşın sağ bir plâtforma bağlanmati, kaybolmaya başlıyan küçük esradan büyük bir yangın çıkmıştır. sından ileri geliyor. nafın korkusundan kuvvet almış69 ve 67 numaralı evlerin tamamen tır. Şartlann tamamlanması için Niçin Amerikan demokrasisinde yanmasına sebeb olan Tilki, yakabuna dış korku da eklenmelidir. bu derece kuvvetli bir sağ akıncı, lanarak, hakkında tahkikata başlanBüyük sermaye dış piyasada tek daha önceki seçimlerde değil de mıştır. başına rekabetten korkmakta, sübu seçimlerde ortaya çıktı. Acaba rüm için deviet iktidanndan siEisenhower idaresinden sonra haBir polis tren altında lâhlı destek istemektedir. Birinci fifçe sola kayan, Anglosakson dekalarak öldii Dünya Savaşından sonra, İtalyada yimi ile daha «liberal> olan KenSuadiye İstasyonu civannda rayve Almanyada sol korkusu, sönedy idaresinin ve onu daha alımlı lar üzerinden geçmekte olan Bünmürge edinmek arzusu (Hitler'in bir şekilde yürüten Johnson idare yamin Melâm adında bir polis me«yaşarna alanı» dediği) faşizmi sinin siyasi tutumuna karşı uyamuru, tren altında kalarak ölmüştür. iktidar koltuğuna oturtan başlıca nan bir tepki karşısında mıyız? Kazaya sebebiyet veren «2122 nuetkenler olmuştur. Yoksa Amerikan topulmunda her maralı» tren makinisti, yakalanmış, zaman var olan muhafazakâr kuv olayla ilgili tahkikata başlanmıştır. *** vetler, uygun şartlar bularak aşıZimmetine geçirdiği oarayı rı bir sağcı akımda mı birleştiler? Bugün Amerikada durum nedir? İçeride bir işçi iktidan korbir gecede harcadı Bu iki ihtimal birbirini tamamlakusu yok; fakat zencilerin sosyal Kartalda kurulu Ziraat Mücadele maktadır. Bu akımı tahlil etmek haklannı kazanmalannı sağlıyan ilâçları fakbrikasında elektrikçi Isiçin önemli olan Goldwater'in ken liberal deviet politikasına karşı met Karaahmet, zimmetine geçirdidisi değil, onun temsil ettiği siyasî aşırı muhafazakâr çevrelerin bağği 14 bin 800 lirayı bir gecede ku davranıştır. Bu siyasi davranışı, dasmaz tutumu var. Dış dünyaya marda kaybetmiştir. Işçilere veril1964 Başkanhk seçimlerinde hangi gelince, Goldwater'in asıl işlemek mek üzere kendisine teslim edilmiş etkenler güçlendirmektedir? istediği işte bu korku... Çin ve olan paralarla, yine kartaldaki bir Önce Goldwater'in temsil ettiği Rusyanın güçlenmesi, «barış içinkumarhaneye giden Ismet paranm siyasi akımı biraz belirtmeğe çalıde beraber yaşamak» arzusu yeritamamını kaybetükten sonra bir haf şalım. Bir siyasi akımı, ancak siya ne, üçüncü dünya (az gelişmiş ülta fabrikaya uğramamıştır. Kartal si alanda ne yaptığma veya ne yap keler) çıkarları olan çevrelerde polisi tarafından aranan sanık dün mağa niyetli olduğuna bakarak nite büyük bir korku yaratıyor. Değiyakalanmış ve nezaret altına alınliyebiliriz. Yoksa akımı yönetenle şen bir dünyayı kabul etmemek mıştır. rin kendilerine verdikleri isim, ve telâş içinde kuvvete başvurtaktıklan nitelik hiç önemli değil mak; bu, muhafazakârlığın en adir. Hitler «sosyalist» oldugunu şırı görüşüdür. Goldwater'in akısöylüyordu. Goldwater Demokrat nı, siyasi bakımdan erginliğe uParti idaresine bazan «sosyalist» laşmamış, dünyaya açık olmıyan (1), bazan da «faşist» (2) demekte çevrelerde, bir de eriştikleri refadir. Acaba Goldwater'ci akımın ye hın Güney Doğu Asyaya doğru yani bir faşizm oldugunu söyliyebiÖnemli bir değişiklik yılma belirtileri gösteren komünist lir miyiz?. blok tarafından ellerinden alınaGenellikle faşizmi, parlâmenyok cağından korkan sermaye sahiptolu demokraside, büyük sermaAnkara. 25 (a.a.) Deviet Melerince desteklenmsktedir. yenin, işçi hükümetlerinin iktiteoroloji İşleri Gcnel Müdürlüğünden bildirildiğine göre, önümüzdeki 24 saat içinde yurdumuzda hava: Ege, Marmara ve Batı KaradeBugün Suareden İtibaren nİ2 bölgeleri parçalı bulutlu, di? ğer bölgeler az bulutlu ve açık İftiharla takdim rttiğimiz sezonun en geçecek, hava sıcaklıklannda dübüyük aşk v e macera filmi ne nazaran önemli bir değişiklik R e n k l i . Çineraascope >• İngilizce olmıyacak, rüzgârlar batı bölgeInhnizde gfiney yönlerden • hafjf, Ege ve Marmara'da zaman' zaman orta kuvette, doğu bölgelerimizde dlğişik yönlerden hafif olarak esecektir. { C I M M A R O N ) Okul kitaplarındaki 27 Mayıs'la ilgili yazılar soruşturma konusu yapıldı $etıir= =haberlerî IIIIEIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIllllllllllllllllllllllllllBlll İ Günün Konuları § I ÎNCELEMELER llllllllllllllllllllllllllllllll ıııtfiHiııiMiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiHiııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııınıııımıııııııöııı Başkan seçimleri ve Goldwater'ci akımın kökleri % Doç. Dr. Kenan Bulutoğlu Yaş meyve ve sebze Yazan: Baha AKEL Deviet Plânlama Dairesi, 1960 senesinde Türkiye'nin kalkırıması için turizm, yaş meyva ve sebze ihracı ve balıkçılık konularına bilhassa ehemmiyet verilmesini belirtmişti. Bu haklı uyarmadan bu yana hayli zaman geçti. Birçok yazılar yazıldı, lhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME) kuruldu. Bütün bunlara raçmen yaş meyva ve sebze ihracı mevzuunda ciddî bir inkişaf elde edildiğini zannetmiyoruz. 1960 senesinde MSB («Yaş» Meyva ve Sebze Tanm Satış Kooperatifleri Birliği) nin müşavirliğine çağırıldığım zaman bu mevzu ile uğraşmak imkânını buldum. Mevzuun kül halinde mütalâa edilebilmesi için bazı mühim noktalar tesbit ettim. Bunları aşağıda sırasiyle arz edecefim; alâkalılardan ricamız, görüşlerimizde yanılıp yanılmadığımızı, eğer yanılmıyorsak bn mevzuda simdiye kadar neler yapıldığını ve bundan sonra neler yapılacaçının düsünüldüjünü açıklamalarından ibarettir. Şn halde mal ihraç edilmtv den evvel satış bedelinden ındirilecek masrafların mahiyetinde mutabık kalınmalı ve «H nun haricinde bir masraf kabul edilmemelidir. Sigorta işleri : Yaş meyva ve sebze ihracatçısını ilgilendiren en mühim husus hiç olmazsa ihraç malı maliyet bedelinin garantiye ahnmasıdır. Bu busus ancak sigorta ile mümkün olabilir. Ne y a zık ki, memleketimiıdeki sigor. ta şirketleri yaş meyva ve sebzelerin hususiyetlerini ihtiva eden ve mahiyetlerinin icabı lüzumlu olan sigorta klozlarını poliçelere koymamaktadır. Sigorta şirketlerinin teftişi ve kontrolu ile ilgili bulunan Ticaret Vekâleti bu şirketleri toplamalı, sigorta primleri artırılsa dahi sigorta hususi şartlarını tesbit etmeli ve bn suretle mal maliyetini teminat altına almalıdır. Navlun işleri : Yaş meyva ve sebze ihracatında navlun mevznu birinci derecede ehemmiyet taşır. Malın boStandardizasyon işi : zulmadan nakli için frigofrik gemi Veya vantilâsyonlu gemi Bütün ihraç maddelerinde olveya hususi surette imal olundu ğu gibi yaş meyva ve sebze muş kamyon veya vagonların işinde de ihraç mallarının stannasıl bulunacagı, ücretlerinin dart oiması çok önemlidir. ne olacağı, nakliye mukaveleleHattâ bu husus yalnız malın rinin nasıl yapılacaği konusunkalitesinde değil, mümkünse da ihracatçılara yol gösterecek fiyatında da oiması tâzımdır. bir büro kurulmadıkça bu işleBinlerce koooeratif dükkânı veya yüzlerce satış mağazası o rin halli mümkün değildir. Prim işi : lan hariçteki alıcılar ber gün Kaideten yaş meyva ve sebze fiyat değişikliklerinin bütün saihracı çok zor ve rizikoln bir tış yerlerine intikalinin büyük iştir. Buna teşebbüs eden ihragüçlük arzettiğini söylerler. catçıların daima kendi hüküAmbalâj işi : metlerinden yardım gördükleri Malların. satışa arzedileceklebir vâkıadır. Bn yardım, karsıri piyasalardaki ahşılmış ambalık dövizlere prim vermek seklâj nev'ilerine göre hazırlanmalinde tecelli edebileceği gibi, sı mühimdir. Bunun için ihraç birçok kolaylıklar seklinde de merkezlerinde ticaret odaları, tecelli eder. Meselâ, memleket kooperatifler veya Ziraat Baniçi navlunlann asgarî hadde inkaları bnsusi ambalâj numunedirilmesi, düşük faizli kredi velerini teşhir etmeliler ve aynı rilmesi v.s. gibi. Bnnlar yapılzamanda bunların en ucuz bir madığı takdirde yas meyva ve şekilde elde edilmesine de yarsebze ihraç olunamaz. Mallar dımda bulunmalıdırlar. kısmen çürüyerek büyük döviz thraç işleri : kavıplarına ujranır. Kaideten yaş meyva ve sebze Ihraç memleketlerinde tüccar konsinyasyon (emaneten) olahesabına işleri takip edecek rak ihraç olunur. Diğer bir debürolar kurulması : yimle mal çider, satılır. masDikkat edilirse bu mevzndaki rafları çıkar ve parası gelir. bütün güçlükler mevzuat, usul. Bu bakımdan malı kabul eden âdet ve lisan bilmemekten ileithalâtçı kabzımalların durnmri gelir. Bir ihracatçının kısa lan ve bunların kontrol edilbir zamanda bütün bunları öğmesi büyük ehemmiyet taşır. renecefci beklenemez. Tatbikatta görülen husus ilk Deviet Plânlama Teşkilâtı bu partiler karşılıgında biraz para mevzuun inkisafı için ne mümgönderildikten sonra son partikünse yapılmasını tavsiye ederlerin tamamen hasara u^radı^ı ken, deviet teşkilâtımız, mevzunu inkişaf etmemesi için ne iddiasivle bütün malın üzerine mümkünsf yapmavı tercih etti. oturulduğn ve ihracatçıların büYapılacak en doğrn iş, o yük zararlara uğradığı şeklinmemlekette yerlesmiş, lisanını dedir. ve âdetini yakinen öğrenmis Kabzımalların ikinci bir oyu Türk vatandaşı serbest meslek nu da. çelen mallan doğrudan erbabmdan ticarî ataşe veya doçruya piyasaya arzetmeyip konsolosluklar nezaretinde bümutavassıt firmalara ucnz firolar kormak ve bn büroların vatla satmak ve onun vasıtasiytüccar islerini ufak bir komisle piyasaya arzetmek seklindevonla takin evtemelerini temin dir. Bu mal deçerinin altında etmekten ibarettir. satılmıs çöriinür. Serbest teşebbüsteki kazanç Üçüncü hileleri. hudutsuz mas hırsı bu büroların en büyük çaraf hesapları cıkarmak seklinde lısma gavretîni teskil etmeli ve tecelli eder. Hariçte (Kambiyo fakat resmî tesekküller de deMüdürlü^ünün kalafı çınlasm) vamlı kontro'lürını psirgeme»"e masraf faturası tedarik etmek lidir. tste biitiin hunları vaptıksavet kolaydır. Bunun için size tan sonra Türkive yas mevva indirme. bindirme, havalandırve sebze knnusunda tevekknle ma. nakliye. satış komisvonu, inanıo i«in cerisini Tanrının eikinci el komisvon namı altında line knlh huzuru ile bırakabihir siiriî r«aer»flar rıkarırlar. lir. :ı r Bugün AmeTİkan toplumunda köklü bir siyasi yön değişimine se bep olabilecek ik tisadi bir oluşum yoktur. Sosyal sınıflann gelir bölüşümündeki yerleri oldukça ıstikrarlıdır. Geniş kitleleri ümitsizliğe kaptuan bir işsizlik de yoktur. Böyle bir işsizlik olsaydı nile, bundan ilk elde sol akım kuvvetlenirdi. En düşük gerlirler, renk ayrunı yüzünden ezüenler, Demokrat Partinin sosyal progr.v mına bağlanmış gözükmektedir. Bu şartlar altında, geniş bir küçük burjuva kitlenin, yurt içinde kuvvetli bir düşük gelirliler hareketinden, siyasî dengeyi iyice bozacak şekilde ürkmesi, büyiüs sermayenin bu ürkmeyi Goldwater lehine kanallaştırması beklenemez. Hattâ denebilir ki, çok aşın muhafazakâr ve bütün güctiyle sermayeden yana olmasma rağ men, büyük sermaye, Goldwater'i değil daha çok Johnson'u desteklemektedir. Goldwater daha çok sonradan görme sermaye sahiplerince, kısa ve dar görüşlü, aşırı bencil orta sınıflarca ve Amerikanın pek dünyaya açık olmıyan eyaletlerince desteklenmektedir. Dünya üzerinde Amerikan çıkarlarının tek taraflı kabul ettirilmesi gerektiğine ve bunu yapmağa Amerikanın gücünün yeteceğine inanan kısa ve dar görüşlü, yabancı düşmanı, muhafazakâr çevreler, Goldwater'de özledikleri Amerikanın imajını görmekte ve onu benimsemektedir. Ama bütün bunlar. Amerikan toplumunda aşırı sağcı bir siyasi akımın iktidarı alması için çoğunluk sağlıyacak gücte değil. I • Şimdilik ortada iki önemli bilinmiyen var. Bunlardan birincisi, Demokrat Partiye, özellikle Johnson'a yöneltilen yolsuz servet edinme, yolsuz idare ithamlarının kamu oyunda nasıl yankı bulacağıdır. Ikincisi ve belki de daha önemli olnnı, Rusya'daki son iktidar değişikliğinin ve Çin'in atom silâhını patlatmasının. daha geniş kütleleri korkuya kap tırıp Gold\vater'e kaymağa itip itmiyeceğidir. Eğer yolsuzluk ithamları kamu oyunda tutarsa ve Çin ve Ru?yadaki son gelişmeler, halkta daha sert bir dış politika arzusunu vaygınlaştmrsa. aşırı sağ. iktisadi sartlar bakımından İmkânsi7 olanı bssarmış olur. Çoic za\ıf olmasma rapmen. böyle bir ihtimal gerçeklesse bile. Goldwater'in demokratik haklan iktisadi bakımdan hâkim sınıflar vararına ortadan kaldırarsk idaresin i tam bir fasizme vardırması Vü ^ ıhütün zavıf bir ihtimaldir. GolH «•ater'in bunu yatımak istivpce sine hiç şiiDhe vok. fakat önürr nkacak eneelleri kıranilecegi ço^ şÜDbeli. Dünyada önemli siyasi akım degişmelerine sahit oldugumuz şu son avlarda Amerikan halkının her seve rsSmen oyunu saŞcı degisiklişp deSü. sîvasi istiVrara vermp<:i kuvvetli i (l) 1PB4 demeç. 8 ekim ATLAS SINEMASINDA VATÂN UĞRUNfi Bateş Reklâm: 89/13103 Ekim 26 Cemazivelâhır 20 a GLEEN FOBD MARIA SCHELL ANNE BAXTER Seanslar: 12.00 14.15 16.30 18.45 21.15 Ilâncılık: 3185/13079 UMUM MÜDÜRLÜĞÜNDEN: 23 Ekim 1964 de Bolu Noteri Fuat Tanakol ve kıymetli müsterilerimiz huzurunda yapılan V. 1 6.2211.5814.52 17.13'18,45! 4.40 E. , 1.08! 6.43 9.38 12.00: B O L U Şubemiz HUSUSÎ KEŞİDESİNDE Kelepir lıiiirıııiiiıı Nişantaşı Güzelbahçede 5 katlı kaloriferli tam konforlu güzel bir apartımanın tamamı 350.000 liraya satılıktır. İki kat boş verilir. Tel: 47 44 74 ORHAN DİNCEL Cumhuriyet 13096 10.000 Liralık Ikramiyeyi 10362 No. lu hesap sahibi Sayın HÜSEYİN kazanmıştır. Ayrıca 70 miişterimize de 500 ile 100 liralık İkramiyeler isabet etmiştir. İkramiye Kazanan Müşterileri Tebrik Ederiz. Ikramiyeleri kendilerine mektupla bildirilmektedir. Bundan sonraki keşidelerimizde bütün bol şans dileriz. müşterilerimize Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı FLORENCE NİGHTİNGALE YÜKSEK HEMŞİRE OKULU MÜDÜRLÜGÜNDEN: Okulumnz 19641965 ders yılı için öğrenci kaydına başlanmıştır. Lise mezunu kız öğrenci kabul edilir. Tamamlayıcı bilgi için Okulumuz Müdürlüğüne sözlü veya yazılı müracaat yapılabileceği gibi, diğer vilâyetlerde Sağlık Müdürlüklerine başvtırulabilir. Adres: Şisli İstanbul T«lefon: 47 55 77 (Basın 15963/13090) f2) Milwaukee'deki demeç. 13 ekim I9B4 Cumhuriyet'e ELEKTRİĞE ZAM, BİR KÜ8ÜS DEGİL, 2 KURUŞ 95 SANTİMDİR Mahkeme eliyle aldığımız tekziptir Gel6e Royale ' II ECZANELERDE CREME GELEE CİLDİNİZİ DAIMA GENÇ VE GÜZEL TEL.: 27 23 52 Reklâmcıhk 3814 İ3081 CHMHHKIVKT'in l>lrık»M 76 AKSU LABORATUARI, ÇEMBERLl'TAŞ • İSTANBUL İlâncıhk: 3186/13074 Gazeteler 50 kuruşa satılıyor Ikizdereden Mural Tozkoparan yazıyor : İlçe merkezüniı fcültür dallarından mahmmdur. Stnema, tiyatro, sregi kutiiphane v.a. gibi halkın ıtöıünü acacak. çocuklarımızı biı Atatürk gencliği haline «etirecek olan kurumlardan mahnımdur. Bütün bnnları bir tarafa bırafealım : Çevremize ancak bazı zamanlar gazete gelebilmektedtr. Gelen gazete cıktıprından elimize ancak 43 saat tonra Reçebilmektedir. Her îun eelmez Gelse %100 bir ticaretle karaborsa halinde satılır. Bu çazeteyi ancak kazanın ileri gelen memnrlart ile birkaç esnaf alıp okuvabiliyor, Diğer halk eazete oku.vamıyor. Öğretmen sazete alamıvor kl cocuklara sazete «evıtisini asılasın. Bu durnmun ilsrililer Urafından dozeltilmesini bunun bir kolayını balmalarını arzu edcrim. Bir acı şarkı Yasan: A. J. Cronin 266 BtR ACI SARKI BİR ACI ŞARKI 267 268 Bn. Tobin bir kahkaha koyuverdi. Gülerken göbeği kalkıp iniyor, o mavi gözleri alev alev yanan derisinin katları arasında bütün bütün kayboluyordu. İçimden: «Bu da nesi! Ne var bunda bu kadar gülecek?» diyordum. En sonunda: «Yavrucuğum,» dedi, «bu adanı en aşağı otuz yıldır kiliseden içeri adım atmamıştır. Tam zındık, senin anlıyacağın. Ama, sen de alışırsın yakında onun böyle gidip gelmelerine. Ne yapar, ne peşinde koşar Tann bilir. Tuhaf bir adam, doğrusu. Kahvaltı mı istiyorsun?» Her türlü senlibenliliği ortadan kaldırmayı kafama koyrnuştum ya, soğuk bir tavirla: «Lutfen» dcdim. Tatlı bir sesle: «Kahvaltı etmek istiyorsaıı, et, oğlum» dedi. « Yemek odası neresi?» « tşte burası, başka neresi olacak! Mutfak, oturma odası, yemek odası hep bir arada. Çek bir iskemle, otur.» Biraz istemiye istemiye oturdum. O uzandı raftan bir kâse aldı, yarısına kadar sarımtırak, un gibi bir toz doldurdu, tnaltızın üzerindeki ibrikten üzerine kaynar su koydu, kanştırdı. Bunun sonunda ortaya çamur rengi bir bulamaç çıktı kl kokusu hiç de hoş değildi. Bir fincan ma vimtırak sütle. bir de kaşıkla getirdi önüme koy da. « Bu ne bu?» « Un eorbası, nohut unundan. Aracan pek sever, yüz kiloluk çuvallan toptan alır.» Kaşığımı daldırdım, bir lokma aldım. Yüzüme bakarak, acır gibi: «Beyenmedin, değil mi, yavrum?» dedi. «Ama, pek çok yok, bak sana söyleyim. Onun için, ben senin yerinde olsam, bulmuşken kaşık çalarım bu çorbaya.» Arsızlık ettim, yüzümü buruşturarak: «İçiııe bir topak tereyağ atsanız daha lezzetli olurdu» dcdim. . Tereyağı mı dedin, yavrum?» Kadının gözleri kırpısa kırpışa gene ortadan kaybolmaya oaşlamıştı. «Arının kıçma sürecek kadar bile tereyağı koparamazsın sen Leo'dan.» Bu bayağı sözleri işitince benim için Bn. Tobin diye biri kalmamıştı artık elbette. Yaînız, amcamın hatırı kalmasm diye, çorbayı ictim, çunkü bu çorbayı o pek severmiş. Bir yandan da annemin iştahla yediğim kahvaltılıklan burnumda tütüyor, Miss Greville'nin o nefis öğle yemekleri de ayrı. Kaşıklaya kaşıklaya kâsenin dibini bulduğumda Bn. Tobin: «Doymadmsa benim ekmekten biraz keseyim sana» dedi. Öfkemi tutamadun: « Sizin cknıek mi?» diye haykırdım. « Evet, oğlum. Arasıra kendime biraz birjeyler alırım ben, bir değişiklik olsun diye.» Bunu öyle tatlı bir sesle söylemişti, konuşmasmda da hep öyleydi ya bütün güçlükleri ortadan kaldırmaya hazır bir öyle şen kahkaha izi seziliyordu ki, öfkemi tutmak zorunda gördüm ken dimi. Kaldı ki, o çoktan, somunu koltuğunun altına sıkıştırıp, mis gibi kokan tâze ekmekten kaluı bir dilim kesmiş, üzerine külbastıdan süzülmüş yağdan bol bol sürüyordu. Hiç sesimi çıkarmadan aldun. O nohut unu çorbasından sonra öyle tatlı geldi ki! İşte yemek diye buna denirdi. Daha bitirmemiştim, merdivenden yukan bir ayak sesi duyuldu, amcam içeri girdi. Leo Amcamı ilk defa babamın cenazesinde görmüştüm, dört yılı geçmişti ama, hiç değişmemiştL Gen« o daracık, eskilikten parlamış lâ Çevir«n: Vahdet Gultekifl BtR ACI SARKI civert elbisesinin içinde, nzun boylu, sıska denecek kadar zayıf vücuduyla, upuzun, pürüzsüz, sanmtırak. içini belli etmez yüzüyle çıkmıştı karsıma. Leo Amcam vaşını hiç göstenniyen bir adamdı; sanki, kendi çabasıyla, hep aynı kalıp içinde kahyordu; ondan otuz yıl sonra öldüğünde de üç çeyrek milyon İngiliz lirası değerinde bir adam olarak öldüğünde de ben oradan beşbin kilometre uzakta bulunuyordum ama, bana öyle geliyordu ki son nefesini, yüzünden hiç bir şey belli etmeden, gene aynı biçimde vermiş, gene o lâcivert elbisesiyle gömülmüştü. Bu sırada o, elini omzuma koyarak, bana «Hoş geldin» demişti. Bunu oldukça tatlı bir tavırla söylemişti ama, elimdeki ekmek dilimi• i hiç beyenmemiş gibi, yüzünü buruşturarak n başını sallamıştı. « Şu rengi bozuk beyaz un barsaklarm çepe rini çürütür, Laurence. Ama, bakıyorum, nohut unu çorbanı da içmişsin. Kaburgalannı etle dolduracak olan işte asıl odur. Çok geçmez alışırsın bizün yemeklere. Kamımıza dolduracağımız şey lerl iyi seçeriz bU burada. E, bitirdinse gel aşağı Taş merdivenden aşağı en alt kata kadar indik. Orada, ince bir zincirle askısma bağlı bir kangal anahtarm içinden birini seçti, bir kapıyı açtı, depoya soktu bcni. Bütün yapı boyunca giden geniş bir yerdi burası, öyle de yüksekti ki hem birinci, hem de ikinci katı kaplıyordu konuşurken seslerimiz çınlıyordu. (Arkası var) Gazetenizin 20^8/1964 gün ve 14386 sayılı nüshasındaki okurlardan Cumhuriyete mektnplar sütanunda intişar eden (Erzurumda perisan bir okul binası) başhklı yazı tamamen hayal mahsulü olup gerçeklerden u zaktır. Yazıda bahsedildiği gibi okul binası ve müştemilâtı ile peri san olmayıp bilâkis Erzurumun örnek okullar seviyesinde bir öğretim ve eğitim müessesesidir. OkulAile Birliğinin fevkalâde çalışması, kardeş okullar arasında tnönü okıılunun eğitim, disiplin, ders araçları, fakir öğrencilere müşfik ve yakın alâtsmi mahfuı bir okuyucumuz ya ka; öğretmen veli münasebet zıyor : lerinin kültürel ve yapıcı te İstanbulda şehir içinde telefonla masları ile verimli ve mümtaz konuşmak bir çile olmuştur. bir seviyeye çıkarılmıştır. Bir yazıda Telefon İdaresindeki Sosyal çalışmalardaki örnek saltanattan bahsedilmiştL Bu saltanatı da geçti. Telefon Müdürii de ve müsbet tntnm ilk öğretimin ğil misafir kabul etmek yerinde ana gaye ve hedeflerini tefer bile bulnnmuyor. Muavinlerl selâhi ruatiyle kavrama. bn oknlun yetle konaşamıyorlar. İstanbullnla yegâne gaye ve prensibidir. Bu rın derdine Ankaradan bile el uza yazımızın basın kanunu gereğintan yok. Çekmeceden KadıkByle ce neşrini rica ederiı. Hürmet • konuşacağnna Trabzonla konus daha lerimizle. 1910964 kolay. Oknl Yardım Derneği Başkanı Santrallar yetmediği için düdük Ziraat Yüksek Mühendisi sesi jelmiyormuş amma bu 15 dakiAbdJllah BARUTÇTJ k» mı sürer? Miihendisledi sorduk Okul Aile Birliği Başkan olmaz dediler, arıza vardır dediler, Yardımcısı hergün arıza ise ihmal demektir. Selâbattin ÇETİNER Abonelerden kucak dolusu para alınır dertlerle llgilenen yok. Kur. Alb. Ortaköyden K. Gürsel yazıyor: 12.10.1964 günlü gazetenizin 1 incı sayfasının 6 ncı sütunundaki. Belediye Başkanlığma danışılmadan elektrik kilovatına, bir kuruş zam yapılnıış olduğuna dair yazıyı okudum. Bu yıl başından beri fiyatlarda bir zam farkı hissediliyordu. Yazmız üzerine şahsıma ait faturalan inceledim. Kilovat bedelinin 15.7.1964 tarihine kadar bir kuruş zamla (26 kuruş üzerinden, 15.7.1964 den 12.10.1964 tarihine kadar olan kilovat bedelinin de (181 kiolvata 5240 kuruş tahakkak ettirilerek) 28 kuruş 95 santim üzerinden tahsil edilmiş olmasma göre, 3 ay önceki fiyat zammından 1 kuruş 95 santim daha yükseltilerek 28.95 kuruştan tahakkuk ve tahsil yapılmıştır ki, bu seyir doğru ounasa gerektir. Cumhuriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğüne İSTANBUL Telefonla konuşmak bir çile oldu Yd. Sb. Öğretmenlerin ödenesi Ahlattan Şefüc Koçy azıyor: 1961 1962 ders yılında Türk Silâhlı Kuvvetleri Erzincan Okuma Vazma Okiılunda yedek subay öğretmenlik yaptım. Bu müddel zarfında hlzlere ayda 130 lira eğitim tazminatı altında bir ödcnek verildi. Bu ödenekten 900 lirayl Menek kifayetsizliginden alamadık. Bafelı bulunduğumaz Milli Eğitim Müdürliiğüne yaptığımız müracaatlarda Bakanlıktan istenmiştir, gelince eönderUecektir denilmektedir. tkl sene gibi bir zaman geçtiği halde maalesef gönderilmedi. Şayet bu paramu veril miyecek ise, boşuna müracaatlarda bıılnnmıvalım Eğer biz öğretmenlerin haklan verilecek ise Ileililerin alâkalanarak bira önce ödeme cihetine gidîlmesins intizar etmekteyiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle