Katalog

DORT 9 Ocafe 1955 ı •.K>a{H3^KKXKH>CHKHî«HKKKH>0<KKHK^ Eirçok kadınlar, d llerine dolamışlardır, boyun' kocaİ3rından şikâyet ederlor. Başhca şikâyetleri de şudur: "Benimle mejjul olmuyor!» Bu b h s t e haklı şikâyetler vardır. Fakat meseleyi asıl $u bakımdan ele almalıdır: Bir kadın kocasından ne bekler? N* beklemehdir? Süphcsiz, en başU saygı, sevgi ve ilgi gelir. Bun1 : M derecesi herkese göre değiş'.c. Saygıyı kölelik, sevgiyi canmı verecek kadar fedfkârlık, ileiyi ds s zden başka dünyada kimsîyi görmemei şcklinde alıyosanıı fazla jey bekliycru.uı demektir. Neyse, bu fcaşka bahis. Biiim burpHa )onusmsk istedıgımız n "Î'.S b şka: Koccnısın siz nle mesgul olm s ıı stiyorsunuz. Guzel; hakkınız var. Fakat ya siz, onunia klfi derecede mesgul oluyor rnusu» nj; Ecaba? 5u suale kendi bakımımzdan cevab vermeye hazırlanıyorsunuz. Acele etmeyin. Vereceğiniı cevsb kendi görüsünüze göre ve Eizi termr.e çıkaracak rr.shiyette olabilir. 0 halde, her jeyden önce. bir erkeğin karısındtn neler be'ıledığini hatırlayalım. Meşhur sözdür: «Kocasından sevgi bekleyen kadın onu saymalidır» derler. Doğrudur: Kadının erkekten beklediği seylerin bajmda sevgi gelirse, erkegin karısından beklediklerinin bajınd» d« ssygı gelir. Erkek de sevgi bekler; fakat saygtyı daha üstün buıur. Erkek de sevgiye muhUcdır, fakat delicesine bir aşkUn çok tatlı ve müşfik bir &evgi i$ter. Erkegin de karısından ilgi beklemes. bir ihtiyacdır; fskat bunu kendisi söylemer, nâsıl bir ilgi beklediğini karısımn kejfetmeîini ister. Erkek bir çocuktur Ruhiyatçılar her erkekte bir çocuk tarafı olduğunu kabul erierler. Yine onlara göre, erkek kariında bir anne görmek temayülündedir. Şefkat ihtiyacı da bundsndır. Fakat, nasıl bir şefkat? Her halde: «Yavrum! Cicim!» diye oksanmak değil. Sevgi ıle karışık b:r ilgi. Erkek hsyatta üzerine karısıti!, çocuklannı geçindirraek. onleıa iyi bır hayat temin etmek, c jiğini . gediğini tamamlmak rumluhığunu almıştır. Bunu 1 siz, kocanızla üieşğul oluyof ntusunıız? Zarif İşle bütün mescle bu! Güzelliğin elle tutulmaz tanfı, maddeden uzak, sırf rııha hitab ede'n larafı. Onun için de ne «iki kcre iki dört eder» gibi anlatmssı kolay. ne de bir cebir muadelesi gibi hespbı ÇEçmaz. Fakat. gene de anlatmaya çilı(alım, çüs.kü bunun da iîk kaidelcri var. Evvelâ. zarafet ihtişam cîeğildir; sadelik icinde guzeKiktir, bunu iyi belleyin. Sonra, modayı harfi harfine takib ve tatbik etmek demek de değildir. Moda olan seylerin en zevkiileıiri. size en iyi gidenierini bulmak. bulabiitrektir. ".CÜ5Ü. fazla takıp takıstırmak »ürüp süıüştürttıek de değildir. Elbisenizin bicimine, rengine ftn iyi gidece'.î SÜS!P ı ve ziynetleri feçebilmektir. Bir misal: Bu sene kürkle süslü e'bıseler moda. Yakalsra, kol ağızlarma, eteklere kürk konuluyor. Bu Hcmek değildir. ki bir elbisede hem yakaya, hem kol f,ğızlarına, îıpm de eteklere kürk konulunur. Hayır: Kürkü bunlarduT! birine, çok çok ikisine (emeselâ yaka ile kol «ğızlarına, veya Si.cece yaki i'r kenarlara) kürk konulma'.ıdır. Bdyle yaparsanız zarif, aksini yaPr'rsan'z fazla a&ır ve yüklü o!ur. Birir.ci.irde «zarafet D vari:rİkincisinde bir «ağırlıkn. Birincisi gözü okşar, ikincisi gözü yorar. ve Sağhk * ve Güzellik ' ' Kılavuzu 1 LHJ^tLlliI ıl'l.I I J M ' \ yüzünün akile bâ|tr»bilmek iç:n çalı$mak zorundadır. KımİM sevdiji bir meslektedir, kimisi de sırf para kazanmak için katlandıgı bir istedir. Günde en ssağı eltı, yedi caat ksfasile veya kolile çahşır. Yorulur, dinlenmek, harcadığı gücü elde edebilmesi için de beslenmek zorundadır. Ijte size duşen vazifelerden bi Sâçlarımzı nası! yıkaıtıaIs ve nasıl taramahsınız? Kış günleri insana öyle pek sık sık yıkanmak arrusunu vermez. Fakat sağlığınızı ve güzelliğınizi düşünüyorsanız yıkanmayı, yaz günlerinde olduğu kadar sık devam ettirmeli. Hiç olmazsa »açlaıınızı «ık sık yıkamalısınu. Bunun biri sağhk, bıri de güzellik bakımından bas.lıca iki mühim sebebi vardır: / iki fırça ıle sıkı sıkı fırçalamak da en faydalı hareketlerden biridir. ı, ,,!!ii!iMRrınttmr!i:!i için, «ofranın b»iin» geçip karnını iyict doyurmaktan kend.ni alamıyacak Bir anne de çocugunun iyi bMİenmeîi için ne yap«caftını bilmez, değil mi? Öğle yemegine eve geliyorsa. vaktinde sofreyı harırlimak yine •ite düşer. Hele yalnız aksam yemeSini ev:nde yiyebiliyorsa onun önüne en sevdiği yemekleri hazırlanması ne kadar zor olur•a olîun daima koymaktan çekinmiyeceksiniz. Sağhğı için. perhiz yspmak zo'unda ise. siz de fedakârlık edip en sevd'ğin : t yemek bile olsa ona dokunanı yemiyeceksiniz. Saçlar iyice kurulandıktan son ra taraktan geçirip düzeltir ve İtediğiniz çekli verebılirs I iz. ri budur: Onun dinlenm».<jne. iyi beslenmesine dıkkat edıyor musunuz ? Sabah kahvaltısı Çilışan insanlar için sabah kshvaltiii mühimdir. Kocanız sabahleyin erkenden işine gitmek zorunds ise. ondan Önce kaltapjföş»^ # r k a h ^ t t haıırlamak size düşer. Bunu ihmal ederseniz belki kendisi şikayet etmez; ihtımal onun da canı kahvaltı etmek istemez. Fakat siz onun sağlığını kendisinden çok düşüneceksnrz ve ona öyle güzel bir kahvaltı hazırlayacakaınu ki ister hatırınızı kırma»fk için oisun, ister canı çektiği Kocanızın ?erefl ... Sizin »erefinizdir. Evli bir (r erkeğin temizpak giyinm«si doâ rudan doğruya k»nsının mcıiyeti olarak kabul ediebilir: Kadın idarelidir, kendisi boçuna para harcamayıp. kocasının iyi giyinmesine imkân bırakır. Kadın hamarattır: Kocasının üömleklerlni sık sık yıkayıp dKilemekten, onu tertemiı givdirmekten kaçınmaz. Kadın revk sahib:dir: Kocasının da zevkli givinmesini teşvik eder. r>mek oluyor ki. erkeîin iyi giyinmesine dikkat etmck de kadınm vazife*idir. Hasta olduğu zaman onun yatakta yatıp d:nlenmesini hoş karşılamak. biraz kevifsiz olarak ise Rİttıği bir giin ona telefon edip hatınnı sormak da kadının ihmal etmemesi lâzım gelen ve erkeün son deıece gönli'TiiJ alan inceliklerdir. Canı evie kalıp kafacmı dinlemek stediSi bir akşam. sînemaya bilet almış bile olsanız. bunu söylemeyip onun cinlenmesine imkân vermek de gene kadıÇOCVKLARA HEDİYE götiirürken o evde başka çocuk na düsen vazifelerdendir. Bütün bunîarı ve buna benzer olup olmadığtn> dıişünmek lâzıvıdır. O gün hir yaşına basan şevleri yaoıyorsamz kocanızla 15 küçük oğlanm yıldönümüdür. fcl'at iıç va^ında bir ablası varsa zım geldigi ka'îar meşcul oHu \ onu hediyesiz bırafc'rsnnır f.ırroqtr uzül'ir Ynrtm elma. gönı'd ilma kabilinden ona da vfak bir hpr'tve ister. Hattâ evde co ı olarak kendinizi tam bir ev kadu cuk yaşta hizmetçi kiz varsa onc da bir hediyncik alırsanız gönnı sayabilirsiniz. liinü olmiî ohırsymuz. C em iyet Hayatı Kışm kapah yetlerde yaşadığımız ve sokağa başımıı kapah çıktığırruz için saçlarınuz yazınki kaclar bol hava alamaz. Havasz'.ık ise saçlann bas düşmanıdır. Yıkadığimız zaman, saçlar, diplerinzararh yağ birikintilerinden kurtulmak suretile, dah* iyi hava almak imkfinııu bulur. Bu4 l|in sağhk tarafı. Öte yandan, kı?m etrafımııda yaz günlerindeki kadar toztoprak yoktur. Fakat kapalı lalonların, hele içinde kömür sobası yakılan odaların havası pek o k«dar temiı değildir. Güne^ ışığı olmadıân için totlar görünmez ama, bir odanın havasında gene toz bulutlan uçuşur. Böylece. saçlar, ge ne yazınki kadar kirlenir, bunun neticesi olarak. asıl renklerinl, parlaklıklannı kaybederler. Saç, ları sık sık yıkamak, güzellik bakımından da lizımdır. En mühimmi hem »ağlık, hem güzellik bakımından faydalısı ve kurulama esnasındaki oğu$turulmasıdır. Böylece. saçlann dibındeki incecik kan damarlan hafeketSıgelmiş ve birer canlı varlık olan saçlan lâzım geldiji kadaı* be?lemiş olur. Bu bakımdan, en sıhhi saç yıkama ve kurutma şekli. .başı mümkün olduğu kadar cok uğuşturularak yapılanırlır. (Yukandaki resımlerde bu hareketler gösterilmiştır): Suyu döktükten sonra başınızı sabunlaıken avuç içlerinden ziyade parmak uçlannı kullanmahdır. Bövlece, başın cildi ve saçlann gibi üzerine yapılacak oğma (masai) hareketleri hem sabun'u sularm saçlar arasına iyi girmesine mkân verir, hem de saç diplerini belseven kan damarlarını faalivete geçirir. S?cları kurularken dikkat edilenek en mühim noktalardan biri, taraktan önce fırçanm kullaı'mssıdır. Nemli olan saç'ar henüz tamamile açılmamıstır. Tarak bunları zorlıyarak koperabilir. FTÇ\ i!e taranacak o'.ursa te'lern a'asmdaki ıslaklıklar daha iyi giderilir. Fırçavı sarlarm her taraf'^a ve her istikamette eezdİTneyi d? ihmal etmeyin. Basmızı öne eğerk j v*^ \\XZy ! g li * = I 2 1 Yüzünüz beyzî ise. taçlannızı iki tarajtan ka| barık bırakmaym. Baş>.n tepesinc %'oğfu ve bir yanı ka 1 barık. bir yanı yunk şckiMe toploym. | 2 Çenci'z .«hm ise, saçlannı:ı tepeye doğriı fopj Inrriaj/ın. Ortadan ayırıp iki yana tarayın ve yanakJarı| nızı kaphyacak jekildz indirin. | 3 Yüzünvz zay f ise. saçlarımzı uvkari toplarsamz j büsbitttın sivri pörtinü^ EP uyçunıı. alnı biîaz perçemle | örtiip saçlan iki yandt kabartmaktır. j 4 Geniş y:'Jer irin. iki yandan 7,n'ınnk saçlar hiç î tavsiye edilmez. Eu ç'hi yiızlere toplu ve şakaktan bi g raz taşkın saç bi'bimi giuer. | Böyla yapmaym Böyle yapın! | HATOtlNIZOA OLSUNÎ Dalındsn koparılmış gülleri uzun müddet taze muhafaza edebilmek için, geceleri vazoyu ağzına kadar su ile doldurmaU ve çiçekleri bir gazete kâğıdına saxmahdır. *** Pirinç eşya üzerindeki pas lekeleri amonyağa baürıhnış bır fırça ile silinince çıkar. *** Halis kahve ile karışık kahveyi birbirinden ayırmak için kolay bir usul vardır: Bir parça alıp bir bardak suya dökersiniz. Halis kahve suyun yüzünde kalır ve suyu bulandırmaz. Kauşık ise dibe çöker ve suya renk verir. *** Kahve ve çay lekeleri sabunlu su ile yıkanınca çıkar. * •* Amonyak veya trebentin ruhu ile çıkardıktan sonra lekenin yerini musluk altında bol su ile yıkamalıdır. *** Dolablarm içine biraz trebentin koyarsanız hem rütubeti alır, hem de güve ve karıncalann gelmesine mâni olur. * * * Kesik limonlar üzerine bir bardak kapanarak saklanırsa bozulmaz. *** Pencere camlan üzerine güneş »'urduğu esnada yıkanmaz, zira üzerindaki sular çabuk buhar olup leke bırakır. Camlan günej siz havalarda yıkamak daha doğru olur. r S al o n 0 nl a r ı D 1955 Kışının En Son Yeniüklen YuJra;! sırada kışlık tn ,,ör ve robları, ajağı sırada da man mvıitolorda da bol ve diiz biçimler göze çarpıyor. Elbiselerde toları guiuyorsunuz. Her ikızinde de hemen hemen bütün mo bedenler «gröğiissıiz» modasını takib etmek'.e bcraber dıimdüzrieller kiiikle sürlrnmişür. F.'lbisciercJe ince vrya kalın pliler. !üktev az çok kvrflvıuş, zcırii kesimlerle biçiınleştirilmiştir. Hoş bir oyundur. Dört, beş kişi arasında da oyna'nır. Oyundan önce şu hazırlık yapılacaktır: Kaç kişi varsa o kadar kâğıd, kalem. Ayrıca, ev sahibi (veya oyunu idare eder. kimse) için, kartvizit büyüklüâunde kesilmiş kâğıdlar ve bir o kador kancalı iğne. Ev sahibi, bu kâğıdlarm üzerine, okunakh bir yazı ile, günün veya tarihin meşhur adamlarının isimlerini yazar. Deste halinde hazırlar. Herkesin arkasır.a bunlardan birini iğneler. Sonra, ojTin baglar. Herkes ayaktadır ve ilk rastgeldiğine ilk sualini sorar. Kendisine bu sual sorulan. karşısmdakinin sırtına ilişik kâğıda bakarak cevab verir. Kendisi de aynı suali sorar ve ikisi de aldıklan cevabı unutmamak için ellerindeki kâğıda yazarlar. Herkes salondakilîrin her bitine bir sual soracaktır. Sual savısı kadsr mevcud yoksa, sıra venMen b^br. Oyun böylece devam eder. Mesele, herkesin, sor duğu suallere aldığı cevablarla «kim olduğunu» (yani arkasına ilişik kâğıddaki şahsm ismini) keşfetmeğe çalışmasıdır. Bir örnek: S. Canlı mıyım? C. Evet. S. Erkek miyim? C. Evet. S. Avrupalı mıyım? C. Evet. S. Fransız mıyım? C Hayır. S. AngloSakson muyum? C. Evet. S. Alman mıyım? C. Hayır. S. İngiliz miyim? C. Evet. S. Sporcu muyum? C. Hayır. S. Siyasî miyim? C. Evet. S. Halen vazifeli miyim? C Evet. S. Çok yaşlı mıyım? C. Hayır. S. Eder miyim? C Bvet