05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 Ocak W55 HKŞ fflDIPLOMA? TA/.AN : YAKIC &AOKI &AKAOSMAMIGLU ^ifIf»Mf.ltltlHM*tMllltlllUllâ<lllfill«lt*iaHlffMIlHlIlllllltllllIitlltlIllMIIIIllllllilllillllltltlItltIIIIIIJlttllllUllIItlIIJJtfJltlUUItllllfllllllttIIIUUIII.ULL •IlllIIIIIIIMlllirttlMUl )IIITItIlIllillilIUIIIIIjlllllJIIftttlllIIIIllllll|tftltlIIJtilttllllllIlfltIIIIEtUJUlltAIItl(lllfIlflHJlUJtlUtUril llllllllimillhiilllll!:: | 101 u. ~ Diplomasinin deviet Ve siyaset adaıulanna afcı! hocalıeının kanlı neticeleri Neden susuyor? Ne düşiinüyor? Sanki, herkes Leman gölü kıyıl» rjna yalnız bunu anlamak. bunu bilmek için gelmiş idi. Kore davpsı unutulmuş, Çin Hindastanı harbi Fransa'nm iç politikasında bir Par lamento müoadelesi sekline girmiş ve bütün bu vakıaların sonunda Amerika Heyeti başdelegelesi, sap Isndığı çıkmazdan kurtuluş. çaresini ancak kaçmakta bulmus *e Fransız Kabinesi de devrilip gitmiş ti. O vakit, anlaşılır gibi oldu ki. Molotov, meğer bunu düsünüyor ve sessiz sessiz şu beklenmedik âki betleri hazırlıyormuş. Bundan ötesi herkesin malurou olsa gerektir: Garp devletleri arasındaki işbirliği ve dayanışma mi«akı bir fiskede sarsılmıştır. Koıe davası çürütülmüştür. Fransa, Çin Hindistan'mı kendi haline bırakmıs tır. Ancak, hiç kimsenin şimdive kadar halledemediği muamma. müt tefiklerin Kore için neden bu kadnr kan ve emek sarfettiği ve Fransa nın yedi sekiz yıl süren bir uzun ye çetin bir sömürge harbine neden katlanmış olduğudur. Kafamızda, bir sorgu işaretinin çekiüp sökülmez kancası halinde saplı kalan hâdise. yalnız bu Cenevre Konferansından ibaret değil dir: Tahran, Yalta, Potsdam toplan tılannın sonunçları bütün akı] ve mantık sahiplerinin idrakinde. hâlâ, kapanmasını bilmeyen bir yara gibi sızlayor. Halbuki Cenevre Kon feransı olsun, o toplantılar olsun, Garp âleminin birçok siyâset ve dip lomasi adamlan tarafrndan hep barıj ve anlaşma yolunda birer ferah verici merhale olarak karşılan mıştır. Zira. bunlarca herşeyden üstün tutulan gaye milletler hayn na uzun vadeli bir iş görmekten zıyade, o günün müşkülâtından »u veya bu suretle yakayı sıyınp kur tulmaktadır. Nitekim, klâsik dipsoniasi tarihinin kaydettiği başarıların çoğu da bundan başka şey ler değildir. Gerçi Fransızlann (Esprit de ctste) ve (deformation profession nelle) dedikleıi sınıf zihniyetı ile meslekî çarpıklık, çekirdekten yetişme diplomatların büyük bir kısmını toplumîardan öylesine ayırmış ve halk tabakalarının mııkadderatına öyle bir yüksekten veya tersinden bakmağa alıştırmıştır ki, bunlar. kendi başlarını sıkmtıdan kurtarır veyahut ncticesi şüpheli herhangi bir gecici ha! çaresi bııîur ken temsil ettiklcri Hevlet ve trilletin hak menfaatlerini korumuş ol dukları zannına düşebilirler. Bu iti bar!a 1936'dan beri müsahede ve tahlüine çalıştığım diplomasi hata Isrının, bu meslek erbabının ihma lınden, beceriksizliğinden ve he'.e aslâ kötü niyetindcn doğmadığını söylemek isterim. Bence bütün bu hatalaruı mes'uliyelni doğrudan doğruya bugünkü diplomasi sisteminde aramak lâzımdır. Miiletler gibi bizzat diplomatlar da bu sistemin kurbsnı olagelmektedirler. Zira. medenî âlemde bütün deviet müesseseleri gittikçe yenileşmekte, demokratlaşmakta olduğu halde yal nız Hariciye Nezaretleri, anakronik ve aristokratik vasıflannı muhafaza etmektedir. Gençliğin, yeniliğin ve ileriliğin en gürbüz örneklerinden biri olan Şimal Amerikası bile, eski dünyanm işlerine karıştığı gün den beri, yakasını bu çeşit vaktı geçmiş diplomatik usul ve teammül !ere kaptıımıştır, ve Roosevelt gibi idealist bir büyük Deviet adamı, Birinci Cihan Harbi sonunda zavallı Wilson'u canından bezdiren Cizli kapakh barış konferanslannın samimiyetsiz, cesaretsiz ve oportiınist danışıp uzlaşma usullerine ayak uydurmak *orunda kalmıştır. Bugün, yalntz Batı Avrupa milietlerinin değil. bütün insanlığın başını, tarihte misli görülmemiş b'.r belâya sokan Tahran ve YalU An laşmalan ve nihayet o eüiünc Pots dam yarenliği. doğrudan dogruva, State Department'la Foreign Offire erkânının hazırlayıp kotardıklan birer sivasi kapitülasyondur. E^lkanlardan Doeu Almanya'ya kadnr kıt'anm en geniş ve zfngin parçasj nı Kızıl Fusya'nın nühız ve hâVimiyetine bırakıp çekilmeler: POSrafvaca. ctnofzrafyaca tek bir vü rut teskil eden Kore'yi ikiye bölüp yukan kısnnının yeni bir komünist yuvası haline girmesine müsaa'Ie etmelcr ve nihayet. dört yüz müyonluk milliyetçi Çin halk'nı MaoçeTung'un bir milvonluk ordusuna baç vererck insanlığın dörtte bi rinin daha kızıllaşmasına göz yummalar vesaire. vesaire, hep yüksrk dİDİomasmın Deviet ve siyaset adamlaıına ve zaferin büyük kahramanlarına akıl hocalığınm korkunç ve kanlı neticeleridir Ve işin en facialı tarafı, bu «cı tecrühelerden sonra. bütün gerçek sulh yolcularına hilâ aynı sakat metodlarla aynı Mentor'un rehberlik etmekte bu lunuşudur. ngiliz umumî 1 İngiliz gazeteleri «hava ordumuz tilâl yarattığı, şöhretinın dünyayı kapladığı anbtıian İnçilız uçaklaıı ve havacılığı ne o!du? Bu suali İngiüz gazeteleri kendi kendilerine acı acı sormaktachrlar ve hattâ İngiliz hava ordusunun bir (skandalle") karşı karşıya bulunduğundan bahsetrrektedirler. Bilhassa muhalefet pazeteleri bu meseleyi parmaklarına dolamışlardır. Hattâ Daıly Mirror gazetesi < İnailiz hava • kuvvetlerinin skandab» başhğ altında 30 sayfalık hususi bir iiâve neşretmiş ve bunda şu acıklı büânçoyu açıklamıştır: 1 Av uçaklan: Modern uçsk lardan mürekkeb bir tek filoya •HMİf/fti sahib değiliz Hemen hemen bütün filolarda Meteor ve Vampiıe tıı inde uçaklar vardır. Bunlar 1944 1946 arasında hazırlanmış uçaklardır. Sovyetlerin Mia tipindeki uçakları Meteor ile Vampiıe'lerinıizi kolaylıkla düşürebilecek çaptadır. Rusların (Mig. 15) tipindeki uçaklarına karşı koyabilecck olan Hunter ve Swift tipindeki uçsklarımız ise daha yeni yeni hava kuvvetlerine verilmektedir. Halen bunlardan on uçak ya var va yok! Fakat bunlann plânlarır.ın hazırlanması o kadar uzun süiTnüştür ki. 1955 senesinde bunlar da demode uçak kate Cüç bir uçak olarak görülmüştür. Bunun da seri halinde imalâtıgorisine dahil edilmektedirler! nm tam manajsıle başlaması için 2 Gece avcıları: Burada da dsha 3 sene beklememiz lâzımdurum farksıztiır. Halen İng';iz dır! hava kuvvetlerinde kullanılmakta 3 Stratejik bombardıman uolan (NF11) ve (Venom) tipin çaklan: İngiliz hava kuvvetlerindeki gece avcıları modern her de bir tek stıatejik bombardıman hangi bir bombardıman uçağına uç2ğı mevcud değildir. 1952 yılınkarşı koyamıyacak kadar zayıf ve d« dünyanın en müthis bombardemodedir. 1951 yılında. üçgen dıman uçakları diye görülen (V) şeklinde kanadlara sahib ilk uçak tipindeki uçaklar ancak ıkı sene olarak tanslan fJavelin) tipi ise sonra hazır olacaktır IBunlar, Va1955 senesinde seri halinde ima liant, Victor ve Vulcan tipleriHir lâta gidilirken çok ağır ve idaresi Gene stratejik bombardıman u A fl A 1 1 Hava K uvveııerı modern 20 av şaşırtan fa askerî strafeilere Hava'i'lar'1" haz:r!anan müdafaanın esss ncktalan sunlardır: «Çhurchill hükrtmeti, 1P"C yılından e\rvel bir cihan harbinin çıkabileceğine inanm'mskta ve bütün plânlarını da buna eöre hazırlamaJttsdır. O tarihe kadar Fusya, uzun menzilli aeır dıraan uçaklanndan müreVkeb filolara sahib olam'vacaktır. S>mdiki pervaneli ağır bomba uçaklarına karsı ise mevtmd İneiHz filolan kâfi bir kalkan teskil eder1 Bu sebeble, bir merhaleyi atlamanin v» doğrudan doğruya radyc İle idare edilen füzeler safhasına geçilmenin daha doğru bir hareket olacagı kabul edilmiştir. tngiltere 1960 senesinde, emsalinclen çok yüksek vasıflarda robot füyelere sahib olabilecektir.» Diger tarafUn çene Manchester Guardian'ın, «Churchill'e y«km çevrelerin kmnaatine göre» diyerek belirttiği bir nokta da fu olmuştur: «Bu çevreler şu kanaattedlrler ki. müstakbel bir eihan harbi ilk 20 veya 30 dakika içinde kat'i netieeye ulaşacaktır. Taraflardan hanerisi ilk defa. hasrnmın uzun menzilli bombardıman uçak üslerinl tahHb »ders» tafer ««da kaiacaktır. Bu sebeble. İngiliz askert plinlan 1360 senesini şıozönünde tutarak haarlanmıstır Ay nı zamanda bu plSnlar. İngiliz adalanna tevcih edilecek taamızlann çıkı» noktalannı da en ki?a zamanda vurarak siîAhlann hazırlanmnsını ön plâna almış+ır.» uçagına dahi sahib değüdir» \ diye bağırarak soruyorlar: «Son üç senede harcadığımız 10 milyar lira nereye gilti?» Bir zamanlar ihtilâl üzerine ihkumMe vakın çevrelere ve sov Serbest buğday piyasası Sfrbest buğday piyasası islekli ri\ırumdatiır PoLatlı ınenşe'li buğdaylsr 37 kuruşa kadar muamele görınektcdir. LüKs buidayiara 3f kuru^tan müşteri vardır. İstihul bölgelerindcn piyasamıu az mal gelmektedir. Diğer taraflan Aırte> rikadan gelen buğoayların bosalıılmasına hızla devam rdilmektedir. İzınire £*len 10.000 tonluk bir parti kı« bir zamanda bofaltılnııstır 1955 İKRAMİYE PLANI İngiliz havacıları çaklarından, daha modern tiplerin hazırlığı ise daha yeni başlamıştır ve bunlar da ancak 1960 yılında tamamlanabilecektir. *** İngiliz muhalefet partisinin orgam Daily Herald gazetesi ise bu (skandal) üzerinde uzun boy'u durmaktadır. Bu gaz?te de şöyle demektedir: «İnpiliz hava kuvvetlerinin modern 20 av uçagına dahi sahib buhınmadığım hayretle öcveniyoruz. Öyle ise. son 3 sene zarfında askeri hava gücü için sarfedilen 10 milyar Türk lirası nereye gitti? 1951 senesinde zafer nidaları ile düny^ya ilân edilen (Javelin), (Swift). (Hunter), (De Havillsnd 110) tipindeki uçaklanmız ne olrlu? Bir zamanlar İngiltererun övündüğü hava ordusu şimdi dünyanın en fıızuli hava ordusu haline gelmiştir! • *** Çhurchill hükumeti bu kampanyayı resmen cevsblandırma bu DISP'?' 'At>m Viîn<ı> nın ^?mıstır. Fakat müstrki) cazeteler VSTI ettirilmesini de sa§1»>vıbileden Manchester GuarHian hüku cektir. nıetin jnüdafaasını yapmıştır. HüHimi S =ı ıiHiııııiMiMiHiıııııııııınııııııiMiııııııunııııııııııııniHiıııııııııııııııııııtnmtııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiıııııııııııiıııııııııııııııınııııiMi ıııııiMinHiHiıııııııiMiııııııııııııııııifiNiıııiiiııııııııınmıııııııııuıııııııııııtıınııııııııııııtıııııımınıııımıtnmınıııııııınıııınııııuııııuıtııi'i' 1 kişiye 100.000 lira 8 kişiye 25.000'er lir& 10 kişiye 5000er lira ve çeşitli para ikramiyeleri KEŞİDE TARİHLERİ: 1 MART 2 MAYIS 1 TEMMUZ 25 AĞUSTOS 1 KASIM 30 ARALIK 5 flpartman bahceli 15 Ev 725.000 lira ve ayrıca • ^APARTMAN En aı 150 liralık bir nesap açtınnız.. ntsaDı olaniar. htsabımzdaki parayı çoğaltımz İKİŞER DAİRELİ Smıflannı birincilik ve ikincilikle geçen öğrencilere ikramiyeler dağıtıldı FENNÎ BAHİSLER TÜRKİYE ^ BANKASI paranızın... istikbalinizin emniyeti Adana, 22 (a.a.) Adana Erkek San'at Enstitüsünde okumakta olan öğıencileri daha fazla çalıştırmaya teşvik etmek ve üstün başarı gösteıenleri mükâfatlandırmak maksadile ve her yıl devam etmek üzere Milli Mensucat Sınaî ' Türk Anonim Ortaklığı tarafından konulan bin liralık, keza Adana tüccarlarından fabrikatör merhum Mustafa Özgür adına oğlu fabrikatör Emin Özgür tarafından «Mustafa Özgür başarı mükâfcü» adı ile konulan 2.500 liralık mükâfatiann 1953 54 yılına aid ilk ikAmerkadan gelmekte olan haritmiyeleri bugün San at Enstitüsünde japılan bir törenle sınıfları berlere bakılıısa, içinde 500 kişi nı birincilikle ve ikincilikle geç çalışan muazzam lâboratuarlarda, nıis olan öğrencilere dağıtılmışUr. ilim fdamları ellerine geçen her şeyi tahrib etmekle meşguldüıler. 1 kişinin ölümü 2 kişinin Böylece, muhtelif maddelerin tahribata karşı mukavemetlen ölçülyaralanmasile neticelenen mekte, hangi şartlar altında, milH servetin pek kısa bir zamanda hemeydan kavgası ba olup gideceğini araştırmrktadırdenen âfet Diyarbakır, 22 (Telefonl?) lar. Meselâ yangın önlenmelidir? Muş vilâyetine bağlı Narşin kö acaba ne şekilde yünde 1 kişinin ölümü ve 2 kişi Emniyet tertibatı ne şekilde tesis nin ağır surette yaralanmasiU ne edilmelidir? Gibi mevzular, bu lâticelenen bir meydan kavgası ol boratuarda, ariz amik tetkik mevzuu olmaktadır. Gene aynı lâbomuştuı HâdLse şudur: Köy meydanında önce ağız kav ratuar. 6500 fabrika tarafmdan imal ga.şına tutuşan 10 kişi'ık bir grup edilmekte olan 2 milyar emniyet r n ünaVf çanın şidd^tienmecile s .ps. tertibatının kontrolunu yapmakta, kama ve av tüfeğiit Sırtir er ne alarm tesisatına, «Kontrol olunpiımişlfîdır Kavganın kızışt.ğı bir muştur» dameasını basmaktadır. S'"aca Abdullah Soyum isimM şaBu muazzam lâboratuarın baş. Ahmed Sükutu sol boğıünd^n ka bir köşesinde. her gün büyük Kıçaklamak juretile öldürmüştür. çapta denebüecek yangınlar çıkaBu sırada Culhan is:mli bir kadm rılmakta, ileri gelen firmaların tec ta?) ve sopa ile, Muhlis adlı blvi de rübe edilmek üzere, gönderdikieEV tüfeğile muhteıif yerlerincen ri yfngın söndüıücüler, denensğır sürette yaralanmışlardıi". mektedir. Diğer taraftan. yangıSuçlular yakalanmıştır. Tahki na karşı mukavemeti fazla olduğu : fcat devam etmektedir. idd a edilen maddelerle. tecrübî boylu. narin. çok solgun benıt'i, kuz guni siyah saçları, baş:nın etıa;ını bir hale gibi kuşatmış. gözleri sürmeli, ufacık buruniu, dudakları kıp kırmızı boyah bir kadmdı. Kulaklan kırm'zı boyalı bir kadmdı. Kulakla nn da armut biçimi pence inciden küpeler vardı. Doğrusu, ressam ola>"ak, madam Dutronchel'i ilk göıüçte beğendim. Amcam onun Lyon'lu olduğunu söy lemişti ama. damarlannda her halde İspanyol kanı vardı. Bir az sonra, o kendini begenm;ş uşak. çayı getirdi. Ben kanapede, madam Dutronchel'in yanında, uslu uslu oturuyordum. Amcam, mutad çencbazlığı ile sohbeti idare ediyor du. Birdenbire bana döndü: Ey, Edgard, dedi, modelini na sıl buluyorsun? Harcıalem bir şeyler söyledim: Çok müstesna!... Bu derece za riflikle bu derece şahsiyeli böy'e bir araya gelmiş göreceğimi hiç ummazdım. Ağır göz kapakları gözlerini hafif çe örten madam Dutronchel bana uzun uzun baktı: Yüzümü bir tuva! üstürıde ifa delendirebileeeğinizi umuyormusu nuz. azizim? dedi. Hiç hata etmeden, madam Her halde. sanatkîr olarak bütün izzeti nefsimi kullanacağım.: Kaclın, koltuktaki yastıklara dayandı, hesabuıı bilen kadınlaıdan Amerikada yangınlan önlemek için yapılan tecrübeler Yazan: Rıdvatı Tezel mahiyette olmak üzere inşa ettirilen büyük evlerde de kasden yangınlar çıkarılmakta, fabrikasının iddia ettiği hassalara sahib olup olmadığı tecrübe olunmaktadır. Son zamanlarda, aynı müessese tarafından inşa ettirilmis. olan muazzam çapta bir fırın içerisinde, muhtelif inşast maddeleri tecrübe edilmeğe başlanmıştır. Fırının sühuneti dakikası dakikasına kontrol edildiğı gibi, tecrübe edilen maddeleıin ne sür'atle yandığı. yanabilmesi için içinde bulunduğu muhitin sühunetlnin kaç dereceye kadar yükseltilmesi icab edeceği, yanma esnssında, hangi maddelerin daha fazla duman çıkardığı da gayet ilmî bir şekilde incelenmektedir. Bu araştırmaların, bilhassa itfaiyenin haystını kurtarma bakımından çok mühim neticeler vereceğine şüphe yoktur. Dumanın gerek rüyet bakımından ve gerek zehirley:ci tesirleri bakımından, itfaiyenin mesaisini .bir hayli sekteye uğrattığı düsünülürse, bu babda ihtiysr edilen masraf ve fedakârlıkları yerinde bulmak icab eder. ronchel içeri girdi. Penbe muslinden dekolte robu ile, boynunıın et rafında dalga dalga kabaran penbe tülden eşarpı ile, keza peabe devekuşu tüyünden yelpazesile bir sirk beygiri gibi süslenmişti. Bu şeker kutusu kapağı süsler beni korkuttu. Önce, kalın bir yakut bilczik takılı büeğini saygı ile öptüm, tebrik ettim. sonra kuyruklu piyanonun yanında ayakta, sedirin yastıklarına dayanmış olarak uzandığı yerde muhtelif pozlar verdirdım. Robunun renğini o sırada tenkid ettim. Madam, dedim, müsaade ederseniz bir şey söyleyeceğim. Kıyafetiniz, heyeti umumiyesi itibaıile fazla sun'î, fazla şekerleme görünüşlü. Sizin gibi şahsiyet sahibi bir insanın yavanlıktan kaçınması lâzım. Şahsiyetinden bahsedildiği zaman son derece memnun olduğuna dikkat etmiştim. Çok doğru söylüyorsunuz, yavanlıktan kaçınm?ğa hazırım, azizim. Harikulâde saçlanmzın güzelliğini daha belli edecek sarılı bir gece tuvaletiniz yok mu acaba? Durun bulayım. Robunuzu değiştirirken size yardım etmemi ister misiniz? (Arkası var) Çatılann kolaylıkla turuşmasııu önlemek için ne gibi tertibat almalıdır? Bunu nazari olarak değil de tatbikî olarak meydana çıkarmak maksadile, büyük bir evin çatısını içine alabilen, büyük çapta fırınlar da inşa ed.lmiş bulunuyor. Çatının inşa edilmi? olduğu maddelerin muhtelif kimyevi maddelerle empregnasyonu yani kimyevi madde emdirilmesi sayesinde yanmaya karşı mukavemetinin ne kadar artabileceği meydana çıkanlacak olursa. inşaatta yeni yeni emniyet tedbirlerinin ahnması kabil olabilecektir. Bu muazzam fırınlar içerisinde sühunet kontrol edileb:ldiği için, tabiî bir ysngında hüküm süren şartlar taklid edilerek, yarım saat içinde, sühunet takriben 800 dereceye yükseltilmekte ve ikinci kademede olarak, 1300"C ye varılmaktadır. cereyan edpbil^eŞini fesbiıi f 1 ? rek. bu tecrübe ev.ni lâh'ı <'.riın içinde kurmak mümkün değil rrıid : r? Niçin oimasın? İşte bu mevzu, bahsetmekte olduğumuz lâboratuarın başka bir kiimında da, ne kadar ihtiyatsız hareket dolayısile çıkan yfngı» akla gelebiürse, burada çıkarılmsfetadır. Bu lâboratuardb çahsmakta o| lan ilim adamlan. jesidli elektrıka âletlerini kullanırlarken, dalgm j kimseleıin neler ysparak yangm çıkmasına sebeb olduklarmı taklid etmektedirler. Meseiâ prize takıl: dıktan sonra ks^der» unutulmuş oj lan ütü, altındaki tahtayı yakm'<5,, alttaki odaya sarkmıj, buna r a | i men, inşaat malzemefînin yanpmai karşı mukavemetli olmasmdan doî layı, bu tecrübe ev'nde bir yanamj çıkaramamışür. Hdnci hfta soi nunda ütünür; hâlâ ^lısmakta olduğu tesbit edilmiştir. Çeşidli mukayyid pirometreler Elektrik kabloUnrun, tellerinin, sayesinde. yanan nümune evin her tarafındaki sühunet her an en şerare vererek yangına sebeb olhassas bir şekilde tak : p edilmek masını da hesaba katarak, tellerin, senelerce kullarulmışçasına tedir. Sühuneti bu azami noktaya çı eskimesini sağhyscak hu«u.tî bir kardıktan sonra, fırının içerisine chaz sayesinde şerare vapmalan muayyen yerlere yerleştirilmiş da mümkün kıhnmakta. ne şe'cılie bulunan hortumlardan. su sıkıl yangına sebebiyet vîrdiâi incelenmaktadır. Bu an, itfaiyenin gelip, mektedir. söndürme ffaliyetine' başladığı îçinde bir yangın çı v ar'lnr?k vsâna tekabül ettiğine göre, bu an kılm=k üzere in?a edi'mis b'.îudan itibaren, muhtelif iş'arda bu nan böyle bir evin, muhtel f y^1'lunan ölçü âletlerinin kayıdlan lerine konarak. yangını bir al=Tm tetkik edilerek, yangın hakkında zili çalsrak haber verecek ihbar çok s/ayanı dikkat malumat elde âletleri de b r r h=ıy!i inkişaf ettiriledilebilmektedir. Pencerelerden bu miş bulunuyor. Hattâ, hiç bir müdehşetli manz=rayı seyreden ilim adamlan, muhtel f fabrikalar ta dah?le;'e lüzum kalmatîan, otokapl^nm rafmdan tecrübe edilmek üzere m?tik olarak yangın kapayarak, ysngınm mev;iî kalgönderilen eşyayı alevlerin arasında. sun'i olarak yükseltilmiş. sü masını tîmin edeck tert bot üzehunetn tesiri aîtında, '.ıorı.uın"?n rinde de bir htıyü terakkiler elda edilmi;ür. sıkılan suyun darbeleri «r.^sın Beyan e'i'Ksine nazöran, deşil ne gibi istihaleler geçirdiğini, hiç tereddüde rrahal bırakm'.yîcak I bir k'britin yanmasmdan' h'î?'l o^ | şekilde incelemek imkâmnı bula l a c k sühunet yükse'.mesini, ha+tâ bir farenin musyyen bir yerden i bilmektedirler. geçerken vücud sühunetini tesbit Zsmfn zaman çıkan ve çehrin | ederek, alarm züleri çalr!''arak büyük kısım'Hrını filip süpüren âletler y^pılmış bului yansınların. fen hev e t ! tarafından j hassas nuyor. Aynı âleîlsrin h'rs^ı ' yapılsn çıkma sebeblprini okuyacak olur.=anız, muhakkak bir el?k bile haber verdici düqünii'ecşk otrik kontağının sebeb olarak gös lursa, artık bekçi saati elinde doterilciiğine şahid olursunuz. İstsr laşfn bekçilere, uyuklavan r.öbstseniz. ihtiy?tsi7İıkla atılan bir si çilere, m lyonluk seıvellerin emsgarayı, devri! p yaran va vn'.an ! net edil'.cfği z?m;n çok geçmilâmbayı. prize takılı oîarak güzel şe benzi^ or. E!ck inşaat yerine, bir villâyı yakan elektrik ütüsünü, | ysngını rre\'ziî . kılçcsk tsrtit't bilmem neresnden şe.rare çıka l ikarre olunduğu g bi, her yangına ran bir elektrik kordonunu, bu karşı su sikmanın da demode olüsteye ilâve ediniz, hiç de muba muş bir sönTİürme t:zı olduğunu lâğa etmiş olmazsınız. Şu h?He ] üâve ederek yazımıza nihayet vebunlîrın hepsinin aym zamanda j receğiz. • CHMHl RIVET» in Tefrikası: 15 r Btr Bekârın SEVG1LILERI0^ portrelerini yaptı, çok beğendiler. Givıay... Ghasselard' n^? Tam mıyorum... Aldırma, züppe karıyı avlamsk için bu isimlsri ben uydurdum. Ni tekim yuttu da: Seni kendisiyle ta nıştırmamı istedi. « Edgard şu sırada, sen Petersburg da, grandük Aleksinin sa rayında tezyini resimler yapmakla meşguldür, dedim. Parise dönsün, kendisini hemen alıp size ^etiririm. Aman amca, siz palavraular kıralısınız. Şikâyet mi ediyorsun?... Madam Dutronchel cumartesi çünü saat beşte bizi bekliyor. Pariste ca nı sıkılıyor. Poz vermeğe amade. Işte bu kadar. Geçen sene ona kur yapmağa yeJtendim. Beni ekti. İntikamımı al!. *** Teklifsiz dostlannın EHmee diye çağırdıkları madam Dutronchel Çeviren: HAMDİ VARO6LU Spontin sokağında. çok güzel bir ko nakta oturuyordu. Konağın bakımîı, küçük bir bahçesi. otomobiline n;h sus bir garajı, üzerinde nılüferler yüzen bir havuzu vardı. Asık suratlı bir metrdotel =apkalarımızı aldı, bizi büyük salona soktu. Amcam dirseğimi dürttü. bana ik; pencere arasındaki boş duvan gösterdi. yavaş sesle: İşte şurası, dedi. Madam Dutronchel'in güzel rnobi! yeleri, kıymetli sanat ^yası vardj. İçi apaydmlık uzun bir 'itrinde. Çin seramikleri görülüyordu. Ben bu güzel şeyleri soyrederken, zevkimi yarıda kesti: Ooo, buynın sevgili Edmee... Güzel dostum, müsaade edin, sİ2e ressamınızı, yani yeğenim Edgard de Glampmesnil'i t?kdim edeyı^n. Arkama döndüm, bir kadının, e!ini, öptürmek için ileri uzatmış oldu ğu halde bana doğru gördüm. Uzun lazan: MALRİCE DEKOBRA Otuz beş yaşlarında kadar güzel bir kadıtı. Kocası, Lyon un en büyük ipek fabrikatörlerindsn biri. Fransadaki bütün ':ad'.n terzileri Dutronchel ipek fabnkalarmı bilirler Kadın Lyon'da sıkılıyor. Pari*te, Spontini sokağ'nria oturuyor. kocası on beş günde bir, krtrısını görmeğe ge'iyor. Geçen aün, Madam Dutronchel, konağmuı büyük salonunda bana şöyle diyorriu: « Şu iki ppncere arasında bir ekMklik var gibi gelmiyor mu size, bınbaşî?» « Nedir o eksiklik? Sütunbr aıasında yarah bir aşk perisi mi? « Yok canım, benim ayakta bir portrem. Hemen sen aklıma geldin; « Mükemmel bir fikir, ıki eö züm. dedim. Bir yeğenim var. kadın portrelerinde çok muvaff;ık o'u yor. Son zamanlsHa di;=es de Oivray'ın, markiz de Ghasselard'm olduğu için, vakit kaybetmcden: İnşaüah beni iflas ettirnıezsiniz, dedi. Fena halde şaşırmıştım. Hersey akhma şglmişti fakat poıtifnin bedeiini düşünmemiştim. Anıcam he men araya girdi: Iki gözüm, dedi. Edgard port re ressamı olarak çok tutulm'.ı^tur. Ama siz, onun tahayyül ettiği gibi bir model olduğunuz için isteyeceğimiz fiat dost fiatmdan da 'leri bir şey olacak... Beş bin... Bu miktar benim için bir servet | ti. Madam Dutronchel'in hu parayı vermek istemiyeceğinden korktum. Gülümsedi: Pekâlâ, dedi. Ne zaman baçlıyoruz? İsterseniz, Pazartesi ;>ünü saat ikide... Peki. Nasıl poz vermemi istersiniz? Balo elhisesiyle. Hay hay, yedi tane balo elbisem var. Hosunuıa giden rengi ktn diniz seçeısıniz. vm TAKLAŞ1V1A TEÇIBBÜSLERİ Pazartesi günü, saat ikide, paletimi ve boyalsrımı alıp madam Dut ronchel'in konağına gittim. İki buçuk metro yükseklikte hüyük bir tuval getirmişlerdi. Saion çok aydınhktı, çalışmam için eiverişli idi. Tuvale bir fon hazırlamakla meşgul olduğüm sırada madam Dut
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle