05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
rıcı CUMHURÎYET 23 Ocalî 1955 ABAHTAN ABAH A... Kimler gemi süvarisi îlim Yayma Cemiyetinin kongresinde olabilecek? İmamHatib okulları üzerinde duruldu İi*kıla!> zihniyetine uygun din adamı yetiştirüecek İnsanlar, aynayı. boşuna icad etEmekliye çıkanlan veyı istifa memişler. Tabiatin onlara ilk tutI suretile donanmadan aynlan tuğu ayna, durgun suların parlak İlim Yayma Cemiyetinin yıllık dan, İmam Hatib Okulu mezunlasubaylar ticaret gemilerinde yüzleri olmuştur. Kendini, kendinkongresi, dün saat 15.30 da Kon/a rına bundan sonra yedek subay çalışabilmek için imtihan den başka bir şeyde görmek, beşer Lezzet Lokantası üst salonunda ya hakkınm tamnacağmı ve mezunverme^e mecbur tutulacak için en kuvvetli ihtiyaclardan biri. pJmıştır. iann imtihan vermek şartile üniDeniz adamları nizamnamesine A\nasz kaldığırmzı biran düşünün. Okunan faaliyet raporlarmda versitelerde istedikleri fakültelere göre Deniz Ticaret okulunu bitir el yordamile yapılmış bir traşta öğrendik, çok bilhassa imam Haüb Okuıuna ya girebileceklerini memi» olan kimselerin gemi süva yüzümüz kesile kesile kanlı bir pılan yardımlar ve okulun bugün memnun olduk. riligi yapamıyacakları, bunların her muhareb* meydanma dönmez mi? kü durumu üzerinde izahat verilCemiyetimiz. menafii umumiyeye hangi bir gemiye süvari tayin edi Hele hanımlar.. Çehreleri üstiinde miştir. Haber verildiğine göre; okul hâdim cemiyetler meyanına kabul lebilmeleri için bir heyet huzurun maharetli bir ressam gibi çalışmaya için yeni bir bina yeri tesbit edil edilmiştir, bundan istifade etme da imtihana tâbi tutulmalan gere mecbur olan onlar, aynaları olmamiştir. Area Çarşambada, Fethiye miz, çalısmamız lâzımdır.» kecegi iddiasile Devlet Şurasma sa, sanki gözleri kapalı, dudaklarını, yanaklarını kimbilir ne uycamii yakınında olup 4 bin metre İzmir İlim Vayma Cemiyeti ücinci basvurulmuş, Sura bu noktai n«za guns\iz bir şekilde boyarlar; kaşn kabu] etmiştir. karedir. Mübayaasma lâzım olan başkanı Raif Celâsun da söz alarak, larmı ne biçimsiz alırlar; saçlarını Bilhassa deniz subaylarımiz taparanın teberru şeklinde toplanıl faaliyet raporunda bir sene evvel ne perişan toplarlar? rafcndan itirazla karçılanan karara ması için Belediyeye müracaat cemiyetin takibata uğradıgı yolunMeshur Yunan filosofu Sokrates göre emekliye çıkarılan veya istifa edilmiştir. da verilen izahatı ele alarak ezsuretile donanmadan ayrılmış bu şöyle demişti: Raporlar tenkidsiz kabul edilerek eümle şunları söylemişür: Kendini bü! lunan herhangi bir subay böyle dıieklere geçilmistir. Ben de diyeceğim ki: « ilim yaymaya çahşmak, yo bir vazife deruhde etmfk için mutDileklerde söz alan Mazhar Sün bazlığın önüne geçmek demektir. laka imtihan olmak mecburiyetinKendini gör! . düz, cçmiyet gayesinin kayıdsız tnkılâb zihniyetine uygun din ada de kalacaktır. Amerikadan Atlantik Günlük hayatta kendini görmek şartsız ilim yayma olduğunu söy mı yetiştirmek hata m'dır? Bu te denizlerini açarak bir denizaltıyı için aynasız kalamıyan insan, silemiş ve bir milletin yükselebilme şekkül bütün kuvvetini, İmam Ha vey» herhangi bir gemiyi limanla yasi hayatta da kedine karşıt olanduramaz. DurmamahdırS' için ilmî seviyesinin üstün olma tib Okulunu faydalı şekle sokma nmıza kadar getiren herhangi bir larsız sı icab ettiğini belirterek demiştir ğa sarfetmektedir. Bugüa bütün subay da bu karara tâbi olacaktır. Memleket içinde muhalefet. iktidar Deniz Ticaret okulu ögretmenlerin için aynadır. İktidar, onu kırmaki: dünyada din müesseseleri halk ta den Ç«6u deniı subaylarımız oldu malı; parçalamamalıdır. Çatlak ay« Bu memleketin doktoru, ope rafından kurulan dernekler tara guna Böre bu kararın yersizliği "e nalarda surat, ne kadar çirkin göratörü, muallimi var, fakat hakikî fından idare edilmektedir.» düzeltilmesi yoluna gidilmesinin runür? Suda aksini görüp, kendindin adamlanmız günden güne azaden habersiz, kendi suretine âşık İstifa eden idare heyeti yerine rarurî bulunduğu çüpbesizdir. lıyor, bunu temin şarttır. olsn narcisse gibi de sevgiliye yeni idare heyeti seçimi yapılarak Ankarada yaptığımız temaslar kongre sona ermiştir. Belediye otobüs şoförkrinin kavuşuyorum diye başka varlıklarda varhğını yok etmemelidir. hareketi grev mahiyetinde Ferd veya topluluk, siyasî hayatta Kapahçarşı esnafı için baraka Şehrimizde büyük bir radyo değilmiş her raman kendini kontrol edebilinşaatı fabrikası kurulacak Spor ve Sergi Sarayındaki ıon gu melidir. Hudu^suz bir kendini beVall Vekill Vefik Kİ'JbcıgU. dün M Haber tldıgımıu gore ;ehrimizde rejleri gdrmelerine musade edilmedl ğenme hali. polıtıkacılar için en bah berab*rinde Eminonü kaymakamı radyo ve elektrik malzemesi yapacak ğinden dolayı, o gece için vazıfelendiolduğu halde. Mercan arsalarında ve buyuk bir fabrikanm kunılması için rllmij Be'.ediye otobus joforterinin bü\uk tehlikedir. Sehzadebaşı Camii avlusundt KapaLı tesebbuslere geçilmi»tir. Fabrikanın ılk kızıp arabalarını garaja goturmeleri Söylemesi kolaydır ama kendi çar;ı esnafı için ytpılmakta olın duk sermayesi S milyon lira olup Imal ede grev mahiyetinde sayılmış. bunlar hem kendimizi görebilmemiz. sanıldığınkân inşaatmı g&zden geçirmtjtlr. cegf radyoları piyauya ucuz fıata işten çıkarılmiî. hem de Muddeiumumlllge verümisti. Karar Elektrik ve dan çok daha güç bir şeydir. Hangi Verilen malumata göre Mercan arta irzedecektir. Taşıt Uçlleri Sendlkası tarafından fotoğrafınızı, hayalinizdeki «kenlarmda 140 dükkin inıa edilmektedir. edılmis. mahi5«hzadebaşı Camii avlusunda iıe yor İhrac mallanmızın fiatlan dünya protesto olmadıgı hâdisenın grevBu hu diniz» e uygun, yani güzel bulurbildirilmlştir. gancılar 12, mobılyacılar da 40 dükkin piyasalan seviyesinde tutulacak yetinde rufta tendika başkanı Mehmed Inhanlı sunuz? Portresini her tarafüe beyapmaktadırlar. Bilhasa* mobilyacılar thrac mılları flatlarını dunya piyafarşııı pek güzel olmakta. Kapılıçarşı •aları seviyeslnd» tutmak üzepe alaka blr muharrlrimlıe junları toylemiıtır: ğenmiş kaç insan vardır? Hele yeni • Gureş gecesi oraya gıden arka resim üslubunda yapılmıslan, savaziyetinde insa edilmektedjr. Her iki darlar tesebbüs» geçmijlerdir. Fiat datlar mesai harici iş almışlar ve kenlnşaat da suratle ilerlemektedir. yükielmeleri çok defa dış plyasalar dilerine güreşlert gorebilmeleri için hibleri için bir felâket değil midir? daki müşterüerln kaçmaıına ırteb ol birer kart verilmesini istemişlerdlr. Churchill, «insan, karikatürüne Et tanzim satişına sab günü maktadır. tdare bu Uklifi kabul ederek kendile benzemeli!» diyor ama en müsabaşlanıyor yolda alınacak tedbirler arasmEt ve Balık Kurumu yarın tanzim daBubiihassa borsa harici Mtıslara mar.i rine birer kart vermijtjr. Fakat kartlar mahah olanlar bile iğrüip bügrülsatışı yapmak üzere koyun vı sıgır olmak vardır Bu arada ıtandardizasyon Sp*r ve Sergi Sarayındaki memurlar müş gölgelerini seyrederken attıkUrafından kabul edllmemis, bu durum ları kahkahalann içinde zehirli bir kesımne baslıyaeaktır. Fiatlar kesim Ulerine de den sonra tesbit edilecektir Şehrin edllmektedir. önera verilmesi derpis karîisında da joforler: «Vazifehler taraf saklamazlar mı? Tabiatimiz gelsin. Biz jrüreşlcre glrmek şartllü muhtelif yerlenlnde talı ubabından itibaren utışa arzedilecek olan bu et Pamukhı ham b«zlerin ihracına geldik» diyerek çekılip gıtmıslcr, yer bize, iskeletimizin bile pohpohlanlerlnt d* gec* aervi» yapanlar gönde masını Utetmez mi? ler. piyaaa vazlyetindan düsük olacakrıünlstLr Bınaenaleyh bu harekette hiç izin verildi tır. btr grev mahiyetl yoktur. Di|er tara.fSon aylarda memleket dışından tktlud ve Ticıret Vekâletl «>n aldıgı tan. erevln sekiz saat zarfında yspılbir kararla pamuklu ham bczlerin ih maeı farttır. Böyle birtey mevcud ol da bızt ayna tutanlar çoğaldı. Bılracma ltin v*rmiatlr Bunlar gıunruk mıdıiına g«re utbik edılen muamele meliyiz ki, bu aynsları tutanların, vergiaindan mual tutularak Avrupada ne hepsi düşman, ne hepsi dost.'.. islendikten sonr» yurda getirllecektir. haksızdır.ı Ne türlüsü olursa olsun, her ikisine Veklletin bir defaya mahauı olmak Amerikaya hab ihrac edildi de kızmamah. Çünkü dostların haluere bu kararı venneıl pamuk piya Son 24 saat zarfında limanımızdan iirnizi nasıl gördügünü bilmemiz salarının canlanmoına sebeb olmuftur. Hıber verUdlfiint gor» Adanada bir yapılan ihracatın kıymetl 300 bin ttuyı kadar düşmanların da bizi nasıl bulmuftur. ütaade^en f»yjjal«narsk h*m bez Ulrac ede " "Bu arada Birlejik Amprikava jEftf*' g^ctcnittk «teüklarini «ğrenmedık ve halı. İt'lvaya taze balık!yu' miz lâzımdırr Kendi^vartîglnîu hakcek. karjılılında emprime alacaktır. goslavyıyt lç eeviz ve Yunaniıtuu kında tecessüsümüzü kuruttuğutuzlu balık sevkedilmiıtir. muz anda kendimize şuurumuz «Pendik» vapurunun kaptanla zayıflamaya bajlar İngilizlerin sirüe lostromosuna işten el yasî ve millî huylannın en güzelçektirildi lerinden biri, kendileri için yapılTuıla burnu önlerlnde batan $ehir mış en çirkin tasvirleri dahi soğuk Hatları Isletmesine aid oPendüc» vapu kanhlıkla seyredebilmeleridir. Barunuo süvari, ikinci kapt?n ve lostro zan düfman bile doğru söyliyebılir mosuna tahkıkat neticeleninciye kadar Nitekim dostlanmızın bize dair llten el çektirlldigi haber alırunıştır. Diğer taraf an, su üzerindeki eşyaların toplanması v« oPmdik» gemlsinin bazı taraflarının sokülmesi faaliyeti 15 gun devam edecektır. İngiilz Anayasa mütehassısı bu sabah tzmire gidiyor Siza umumi ktfidelerden mada 15 gUndenberl memleketimizde buluMjne» Deviet tah¥illerinin ikranan Ingiltz Parlâmento ve Anayasa mutehauısı Sir Stephan KingHall. miyeltrini t«k başınıza tahsis dun ıtbth ekspreale Ankaradan dönttmektedir mUıtur. IKİDEN BiRi Yazan: Müleşabbisîer, buhrandan kurtjluş çareleri arıyor anka müdürü, fabriVatör, hüyük tüccar zümresinden bazı zevat, beni memleket ahvali hakkında hoş bes için bir sofra haşına davet etti. Böyle bir lemin ve zamanda iktisadi işler elbette "n plâna alınır. Biz de öyle yaptık. Ben faldr, türlü mevzulara dair iğri doğru düşüncelerimi mesleğim doiayısile bu sütuna nasıl olM aksettiriyorum. Bugün de agniyaya terciimanlık edeyim. Bakalım onlannki iğri mi, doğru mu?. Isiırleri rfkreüniyeceğim ama, bahsi geçen hususî müteşebbisler muhitinde memleket için çıkar yol diye ileri siirülen çareleri, işittiklerime uygun olarak hulâsa etmeğe çalışacağım: Hasan verdikleri hükümlerde hatalara rastlamak mümkündür. Söyleyeni büsbütün gözden uzak tutmamakla beraber bilhassa ctöylenen» e dikkat etmelidir. Yezidin bir mısra'ını divanınm başına alan Şirazlı şair Hâfız'a yapılmış itirazı o nasıl karşılamışsa bizim için a'eyhde söylenmiş sözleri de biz öyle almalıyız, öyle karşâamahyiz. Söyıiyen düjmanıa tabii bize Mevlid okuyacak değildir. Ama ne okuduğunu bilmeli, ona karşı bilerek davranmalıyız. Hakkımızda dıjardan tutulmuş aynalardan birine akseden çehremizi bu söyledigim usula vurarak bu sütunlara aksettireceğim. Manchester Guardian'ın yazan öostumuz mu, düşmanımız mı düşünmeden, söylediklerinin en canh iki noktasıru alıyorum: 1 Türkiyede siyasî hayat, ya daha fazla hürriyete ve hakiki parla menter demok.'îsiye doğru ileriiyecek, yahud otoriter bir sisterrin altmda battallaşacaktır. 2 Memleket ya canlı bir ekonomiye kavuşacak, yshud fazla hırslı bir kalkınma programmm yükü altında ezilecektir. Siyasî ve iktisadî durumumuz bakımmdan tesbit edilen bu görus karfisında: Bir Lıtıroal ddha va:!... Diyebilir misiniz? İktiiadl Urafı bir yana bırakalım, bilhassa siyas: cihet, üçüncü bir ihtimaıe imkân verir mi? Son yüz elli sene içinde memleketimizdeki bütün hürriyet tecrübeleri, eGevşek İdare», o olmaymca «Sıkı İdare» şıklarından Aîî Yücel bik edersek şöyle diyebiliriz. «Millet için hiç düşmiyecekmiş gibi hizmet et: Devlet için yarın dü$ecekmij. gibi hazırhkh ol!.» birinin çukuruna düşmemiş midir? Halbuki istenileüne gevşek idare, ne sıkı idaredir. Makul idaredir. Her makul ve akla dayanan şey gibi o da bır «muvazene» dir. «Nizamlı hürriyetı veya thürriyetli nizam» dır. 1945 ten bu yana ki on yıla yaklaşan son tecrübe, aksamaları ne olursa olsun, yüz elli yıl içinde en çok muvaffak olan hürriyet tecrübemizdir. Okuyucularımın gözünden kaçmadığına emin olduğum yazılarımda, çok kere «hürriyete dayanma» ve onun küçlüklerine tahammül etme konusuna dokunmuşumdur. İtiraf edelim ki, bu hususta noksanımız vardır. Bu, ne bir D. P. ve ne de C. H. P. meselesi değildir; hepimizm meselemizdir. 1S50 de C. H. P. iktidarda kalsaydı, acaba «ortalığı şöyle bir derleyip toplayalım.'.s dıye 19461950 dağdağasından kurtulmak için sıkı tedbirlere gitmiyecek miydi? O devrin Halk Partisi erkânı, yuzde yüz iktidarda kalacaklanna iman etmemiş olsalardı Anayasa değişmelerini yapmaz'.ar mıydı? Bu tahminlerinde hataya düştüler ve düştüler. Yani düştük. Cümlemize geçmiş olsun!. Buraya kadar bir şey yok. 'Ama bundan sonra bazı seyler var ki, onların üstünde düşünmek zorundayız. Onlardan birini açıklam«k için Peygamberimizin bir hikmetini hatırlatacağım. O, şudur: «Dünya için sonsuz yaşaya^'îmış gibi çahş; âhiret için yarın ölecekmiş gibi davran!.» Bu hikmeti siyasî ve demokratik iktidarlara tat GÜN Zarfında Actıracağınız VAPEX $İZİ HEZLEDEN KURTARIR EN AZ 150 L1RALIK HESAPLA MART KEŞİDESÎNE î^ira Para İkramiyeleri 26 OCAKTAN * Evvel hesahmızi açtırımz. İSTANRUI. BANKÂSF Galata. Bevoâlu, Siitlüce. ^. Kqıiı<nv, Istanbul DEMİRBANK Sir Stephan KingHall ve refikası. bu »abah vapurla tzmire hareket edeeekler v« oradan MtrıUyaya gideceklerdir. Bugün hava daha soğuyacak Sehrlmizde dün hava yagmurlu geçmi« ve rüzgarlar kuzeydogudan orta kuvvette esmiatir. Hararet derecetl blr «ün evvele nisbetle blraz düjmüsrür. Dün düşuk hararet dereeesl Yefilköyde + 6 derece olarak kaydedilmlftir. İatanbul ve dolaylarında havanın bugün de yagıjl: geçmesi ve sühunet derecesinln biraz daha düsmeal beklenmektedir. [ Ocak 23 Cemaziyeiervel 28 m TURKIYE KREDİ Eadıköy Küdürü Bay Talât Ataman Eankanin ba sene her keşiâeâs verâiği Erenköjde Ethemefendi asfaltındaki Apartman daire lerini© Çamlar içindeki rtnıtena yerinl.Tİikemme. yapılış ve kullanılışa ile ferahlık ve konfor ıınu " göatermek üzere emirlerinizi beklemektedir* MEVLİD Sıvaa eski mebusl^rmdan merhum MUTTALİB ÖKERin ruhuna ithaf edilmek üiiere 25 ocak 955 salı günü öğle namazını müteakıb Sişli Camlinde Mevlidi Şerif oktıtijlîcağmdan arru edenJerin teşnfleri rica olunur. Öker ailesi DEMİRBİUİK 195$ yılmda 1666 talibliy* ikramiy* »ereçaktir. ,. ı V. ] 7 20 12.26 14 58 17 13 18 48 5 36 E. ] 207| 7.12| 9.45 12.00 1.36 12.23 CUMHURİYET'in Edebi Tefrikası: 1 Yazan: I Üç aydır kasabada kajmakam yok. Yerine tahrirat kâtibi Resul Efendi vekijlik ediyor. Onun da varliğı ile yokluğu bir... Yaşu, sümsüjTiün biri. Golgesinden ürküyor. Bu adamla hiç bir iş görülemez. îtisan da geldi çattı. Çeltik ekn.ek için mhsatiye müracaa'tleri baş.adı. Tarla plânları, tarla kiralamalan. su kavgaları, alifverişler, kaz klamalar, kaz'klanmalar gırla gidiyor. İlle velâkin kaymakam yok. Yerine Vekâlet eden Resul Efendi de: «Çeltik işine burnumu sokmam. Valinin beni yerimden atarağını bilsem, bumumu gokmam, dıyor. Diyor da başka bir şey demiyor. Eesui Efendi, bunca yılın Resul Efendisidir. Karışır mı böyle pis islere!. Alündan ne çıkacağınj bilmez mi? Çeltikçiyle aşık atılır mı, bu ırzı kırıklarla bir ipte oynanır I mı, bilmez mi? Çeltikten dolayı, | bunca yı! başına o kadar çok işler : gelmiştir ki, hesabsız. Meselâ Saz| iıdere köyünün yanındaki Okçuoğlunun çeltik ekmek istediği sahaya nıhsat verse, verse değil, çeltik komisyonunun kararına bir imza bassa, yinni bin lira rüfvet alabilir. Su içinde alır. Alır ama, burnundan fitil fitil geleceğiıü de bilir. Resul Efendi rahat yaşamak ister, mümkün mertebe... Yaj Uhtaya basmamak için elinden gelen gayreti geriye komaz. Bilir ki çeltıkçilerle iş görmek, iüe bir çuvala girmektir. YAŞAR KEMAL [ Efendi? Biz seninlen baba dostuyduk. Eee İrasul Efendi. Kaymakam olmayınca İrasul Efendi, siz Abdürrahman Çelebi oluyormuşsunuz, Öyle duyduk İrasul Efendi.» Resul Efendi de Murtaza Ağanm karsısına boyun kırar, el oğuştunır, her zamanki, herkese kar$ı, her yerdeki candan gülümsemesile gülümser: «Ne yapalım, Ağam> sayenizde...> der, sapkasını hürmetlice çıkanp geçer gider. «Eee irasul Efendi... Senin bu iyiliğin yok mu? Bu cana yakınlığm yok mu, adamın elini ayaHiç birisi değil de şu Karadaglı ğuu bağlayan bu değil mi, İrasul oğlu Murtaza Ağa ile ne yapmalı? Efendi.» Başa belâ. Resul Efendiyi nerede Arkasından söylenen bu sözlere görse: Resul Efendi, doner tekraı hür «Eee İrasul Efendi,. İrasul E metlice sapkasını çıkarır: fendi, duyduk ki gumisyona irest «Sayenizde Ağa hazretleri...» çekmişain. Ruskatiyelere imzanı der, yürür. basmıyormufsun. Olur mu, İresul Neredeyse nisan çılMj çıkacak. Resul Efendi, istifanamesini kenÇeltik komisyonu toplantı üstürıe toplantı yapıyor. Bir tek sahaya dini seven memurların, jandarma önünde. gözleruıi bile ruhsat verilmiş değil. Sıtrr.a kumandanının Savaş doktoru da Resul Efendi gi kapatıp kemali ciddiyetle yırttı. bi bir belâ... O da yanaşmıyor im Saatlerce kâğıdları küçük küçük, mercimek büyüklüğünde parçalaıa zaya. Korkuyor. Bütün çeltikçiler, Resul Efendi ayırdı. Masanm üstüne bir tepe nin başında dönüyorlar, gece gün gibi yığdı. Sonra da sol elile sağ düz Resul Efendi lâ diyor da il avucuna süpürdü kâğıdlan, çöp sepetine attı. Birdenbire, şimşek gibi, lâllah demiyor. «Etmeyin, eylemeyin,» diyor, istifa etmiş olduğu, istifasının kaboynunu büküp.. gözlerinde koca bul edildiği, beş parasız, işsiz kalman kocaman yaş taneleri... «Et dığı geldi gözünün önüne... Yüremeyin, eylemeyin Ağa hazretleri. ği daraldı. Gözleri karardı. Başı Siz büjük ağalarsınız. Ne istersiniz uzun zaman döndü. Sonra içinde benim gibi bir Resulden? Emekli j zehir gibi acı bir boşluk çörekliğime bir buçuk yıl kaldı. Güna lendi kaldı. Bir defacık olsun Çeltik Komishına girmeyin çoluk çocuğumun. yonuna götüremediler Resul EfenSokmayın beni bu işe...» Çeltikçiler bir gün o kadar çok diyi. Korkuyordu. Orada kendisini üstüne vardılar ki Resul Efendinin, çok büyük bir felâketin bekledio halim selim adamcağız zivana ğinden korkuyordu. Çeltik Komisyonunun evraklarını getiriyorlardı dan çıktı. Basbas bağırdı: «istifa ediyorum. Usandım önüne, elini bile dokundunnuyorelinizden deyyuslar, istifa ediyo du. Önüne gelene derd yanıyordu: rum. Canımdan usandırdınız.» <Şu kaymakam gelse de kurBiraz sonra da istifanamesini, istifasının sebeblerinl uzun uzun tulsam. Şu çeltikçiler ocağıma incir yazdı. Tam bes daktilo «ahifesi dikmeden, sağhcakla bir kurtut' yazdı. İstifanameyi okuyanın yü sam...» «İstifa et, Resul Efendi.> diyorrekleri parça parça olurdu. Bu beş aylık kaymakam vekâletinde başı lardı. <«Ka>makam vekâletinden na gelenleri, neler çektiklerini bir istifa et de, jandarma komutanı bir anlatıyordu. Bereket versin ki baksın biraz da...» «Edemem,» diyordu boynunu bazı memurlar, jandarma kumandanı araya girdi de istifanameyi bükerek. «Edemem, vazifedir. Diyeeeklcr ki arkamdan, bakm |U kimse okuyamadl. Sümsük Resule, bir kaymakam ve killiğinin bile altından kalkamadı. Edemem. Vazifeden kaçmak yakışır mı bana?. Ben otuz senelik devlet memuruyum.» Nihayet bıçak kemiğe dayandı. Bu böyle giderse, ne çeltik eküebilecek, ne de bir |ey. Ankaraya, Aaanaya Resul Efendi aleyhine tel üstüne tel çekildi. Ne rüşvetçiliği, ne namussuzluğu, ne ahlâksızlığı kaldı. Karısının orospu olduğunu, kızını para ile sattığını, Resul Efendinin gece gündüz içerek kaymakamlık odasında nârâ attığını bile yazdılar. Bütün bu telgraflar, çekildiği andan itibaren satın satırına kasabada ezbere okunuyordu. P. T. T. Müdürü teli çekmeden önce bir ömeğini de yanına alıyordu. Önüne gelene okuyordu. O günlerde bu teller üstüne ne Ankaradan, ne de Adanadan bir haber çıkmıyordu. Belli ki oradakjler böylesi tellere kanıksamışlardı. Kös dinliyorlardı. Daireden çıkınca Resul Efendi hiç bir yere uğramadan doğru eve giderdi. Bu otuz yıldır böyleydl. Omuzlan düsük, yüzü soluk... Kederinden göz kapaklannı kaldınp da şöyle bir yanına bakmazdı. Don muş gibi, put gibi. Sıcaklar nisandan başlar. Topraktan, san, kırmızı, mor, ak çlçekler fışkırırken, dünya yeafl ye Bizim neslimizin yasadığı devirlerde çocukluğumuzdanberi mtmleket idaresi başına geçmiş olanlardan hiç biri bugüne kadar bu hikmetin ikinci şıkkına ütifat etmemislerdir. Düşeceklerini ve düşmeleri ihtimalini ancak düştükten sonra düşünmüşlerdir. Düseceğini vaktinde hesablayan bir iktldar, geleceğini vaktinde gözönünde tutan bir muhalefetle birleştiği zaroandir ki, demokratik idare ne nizamsızhğa ve kargaşalığa, ne de zora ve tahakküme gider. Muha«... Halen Amerikalıtar. türlü lefetler huşunetten, iktidarlar sertlikten yakalarını kurtarmadıkça basit işleri de. ücretleri yüksek olan kendi işçilfrine yaptırıvnrlar. demokrasi, içi boş bir ceviz kabuBu yüzden maliyet fırlıyor. Halhuğuna benzemekten kurtu'.amaz. ki bazı parçaları, geri kalmıs mem İngiliz Anayasa uzmanlanndan, leketlerin halkına. meselâ bilhassa eski bahriyeli ve şimdi Kamara ba bizim insanlarımıza chven yaptırırğımsız üyesi Sir Stepen KingHall larsa kârlı çıkarlar. Bu da kabildir konferanslanndan birinde çunu an ve iki taraf için havırlıdır. Amerikalı miiteşpbh'.si heveslenlatmıştı: 1945 teki seçimlerin mticesini beklemek üzere Churchill. direcek şey, rnuay\en parçalan u. Ztfn Kamaradaki muhalefet liderinin caza mal ermek imkânıdır. odasma girip oturmuş. O sırada hemen her Amerikalı müesse*e, Attlee içeri girmis.. Girdiği z«rran bütün ihtiyaclarını bizzat saç'ada partisinin çokluğu kazandığını maz; başka miiessesekrden elvebiliyormuş. Muanzına şöyle demiş: rişli psrcalar alın. kendi patenMi psprralnnna buııları ilâve etmck Bu odada rahat ediyorsanuzsuretile montajmı tamamlar. Onun dur sanınm. için, ehven ça'ısan şarklılar. baıı İhtiyar politikacı hemen cevabı aksamı hecPieh;lirse, fahrikütör'er, yapıştırmış: bu usulii elverişli bulacaklardır. Evet, ama çok kalacak deji Semükalar H itiraz etmese gereka lim!. tir. Zira, bizim yüzümüzden i^hKazandığı harbln atesi gönmeden lik bnhis mevzııu olamaz. Şarklımilletinin çokhıgundaki emniytti ların eline bu ııstıller sayesinde do. kaybeden bir politikacının, düşme lar geçerse, ticaret imkânları açısini böyle nükte yapacak kadar laraS'ndnn, imal'tları çoğalacak, iş sogukkanlı kar|ılaması ne ;mreni htcimieri artaoak'ir. lecek bir olgunluktur. İktirların Biz Tiirkiyerfe terriibe ettik: Ozihniyeti «bir gün nasıl olsa mu tnmobil snnavii dahil, türlü Amehalefete geçeceğim» olunca scrt rikan snnayiinin hszl basit parçalarını Türk halkı iiç av kadar k"=a leşme için hiç bir sebeb kalmaz. 1950 seçimile dünya efkfinnda ka ramtın zarfında işlemeği öârenebizandığımız takdiri, kaybetmemek Hyor. Halhuki sanayi röflekslei bütün Türk vatandaılarının müş gelUmiş bir insan olmak için en terek emelidir. Esasen maddî ha aşflji heş sene lâzımdır. Bah^i zeyatın bin bir güçlüğü içinde kıvrs çen parçaoıklar, Türk evlerire, Türk köylerine riağıtılıp ahalinin nan vatandaşı, kendini her pün boş ırecen zamanlannı verimli blr biraz daha hür hissettirmekten dahnle sokabilecektir: h'kımız da <aha kuvvetle basarıya götürücü re nayi röfleksini eelistirerektir. Bu baslanmı» hayırlı ijleri muvaffa şekilde Amerikan ssn'vii de, bizim kiyetli sonuçlara ulaştıncı bir si ahali de kâHı cıkaraktır. yaset tasavvur olunabilir rni? Kıit... Ziraî ve ham maHHoci mem'eleyi nlzama sokmak İçin elınan kct olabilmck için çok çaha'adtk. tedbirlerin ölçüsü bir defa kaçtı mı Hnlbuki buâflayı kıymetlendirm?k sıkının n*reye varacagı önceden üzere sarfettijHmirin heste biri'e keatlrilem4x. ' Sık», «kıyı doğurur m e j:V t T A n. K T İ ı y«.bir kerr» üremeyt. baslajçınca Amerikanın büyük <;ann.ii ile koonu durdurmak, iktidarın daih e ordone şekilde kıırahiliriz.» *** linden çıkabilir. Bu nnktada hen «nrdum: Bu fikirleri, adını saygı ile andı Nakil. tevzi, toplamsüc ve geğun Ingilizler gibi, asırlardır de riye sevk? mokratik hayat sürmüs bir topluBu teknik kısımlnr. hpsaha. ki'aluğun mensubu olarak söylemedi ba sıgıvormuş. Tiirkivede, hah'î ğim meydandadır. Nitekim gene Sfeçen kolay p»rçaların tpslsleriui meydandadır ki. demokratik idare de kurmak kabi] olurmuş. Gene sordum: .vi Türkiyede kurmaya calışan va Peki. bunu vap^rsak. otam bir tandajlanmız da benden başka türlü yetismiç değillerdir. Onlann mamul» raeydana cetirme.vip, ba<sbir da siyasî hayatlan anadan rl&ğma ka memleketin işlerine baglı demokrat sayılabilir mi? Şu halde takım «teferrüat • yapmış olmıvacak mıyız? Her hangi heynelmilel açık yürekle ve cesaretle birbiribir kargaşalıkta bunlar bize yarar mizi uyarmamız, birbirlmlze kııîak mı? ve gönül vermemiz. sözler ve fikir^. Aldığım cevab su oldu: lerin arkasında eizli niyetler ara ... Bahsi geçen basit parra' mak RüçlüŞüne düşmememiz şarttır. cıklar, umumiyetle standard şeySiyasî yarınımız, elbette hürrivet lerdir. Sanayiin her türlüsüne yaolacaktır. Bunda alacağımız mesa rar. Türkiyede tesisata eirişmek üfe, o mesafeyi aldıranlar için Tüık zere zemin araştıran ecnebi'er, o tarihinin şereflerinden biri olacak standard parçal^rdan ne miktarını tır. Bu ihtimalden başkasını haya burada elde edebileceklerini zaten linizden geçirmeye tahammül eder bize soruvorlar. Hali hazır duru. mumuz öyledir ki, hemen hiitütı misiniz? aksamın dısarıdan petirilmesi gerekiyor. Binaenaleyh. end'şeniz varid değildir: Bahsetti?imİT t<«»V. kül sayesinde memleket dahili ihtiyaclar için de. seneden senp«e uarça imal nisbeti artarnktır « e Türkiye. hem sanayie elveritli ba«Iıca tesislerini kajnnarak. b'm de halkına sanayi röfleksleri sağlanu) olaraktır. Bir kere daha dikkati çefeerirn: İleri süriılen «ev snnayii» ripin. den murad. iş yerleri kurmap hedef tutmayıp sanayie liizumlu parcalan evlere. kövlere da^ıtmak. sehirlinin ve köylüniin hoş rnmanla' nnı değerlendirmek. bu şekilde çasil, bir tazelik içinde, yummuş, Iıssnlara az para verip maliyeti u. arınmış parlarken, Çukurovanın cu»latmak usulüdür. sıcakları çöker... İktisadî darlıkiardan Resul Efendinin evi, yüksek du için, tesehbüs erbabınin ibAmrin varü bir avlunun içindeydi. Bah bu gibi davalar kurralamaktadır. çede beş tane ulu okaliptüs dikiliydi. Karanlık yaprakh. Avlu kapısından eve kadar, çakılla yapılmış bir mozayık üstünde yürüFotoğraf filmi için tahsis nürdü. Ev, pembe boyalıydı. Tam yapıldı alnmda, güneye gelen kapının üsTicaret Vekâleti piyasadaki fotoğraf tünde bir at kafası iskeleti asılıydı. filmi darhgını gözönünde tutarak bir İskelet mavi boncuklaria, sarımsak, miktar tahsiste btı?unmt:şfTir. EPU memleketlerinden yapılan bu' tavuk pisliği, çam kozalan ile donanmıçts. Penc»relerinden sütbe i ithalâtm sıkıntıyı tamamile önliyecejl rahmln eaümektedir. yaz, sakız gibi süt beyaz perdeler sarkardı. Avlu kapısı kahverengi boyanmıstı. Her köjesine de kocaman birer at nalı çakılmıştı. Resul Efendi KUçük vadeli hesap açanlar kapının tokmağına elini götürür muhtelif derecalerdıki para götürmez, daha indirmeğe vakit ikramiyelerini derhal kendi kalmadan kapı açılıverirdi. ;c ». »Ueriyle çektrltr. •: ' • Resul Efendi en güzel, en çocuksu gülümsemesile güler: «Merhaba Hanım!» derdi. Hanım da Resul Efendi gibi ufacık tefecikti. Sütbeyaz, ama göriUmemiı bir beyazlıkta başörtü Ntishası 15 kurustur bağlardı. Büyük gözleri, kederli, Abune seraitt fürkıye Hark gölgeli dururdu. Ön üst iki dişi çok SeiKUl* «200 81.UO büyüktü, dudaklarının üstüne taAJtı «yıı* I2M 43.50 şıyordu. Ama nedense bu, hanıma Oç «yıık l i ı>0 24.00 Blı 4jü» 4^o to* çirkinlik vermiyor, aksine onu güO t R 8 A I zelleştiriyordu. DEMİRBANK CÜMHURİYET (Arkası var) G««t«miM aoiMienieD *VTmk « fmzıım oesredllairt «dlimesln ıad« olunır.»» tlânlardao meaullyet cabul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle