19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHUBİTBT II Ekim 1953 Haftamn Şakaları Ali Efendinin Himmeti onbahann, munis güneşin | Ne konuşuyorsunuz beyefenden mümkün olduğu kadar di.. divandan bahsediyorum, okuı istifade edelim diye yazlık duğunuz divandan.. ta kalıyoruz. Bir iki gün Haa! Affedersiniz. Benim de daha yüzümüze ya güler, ya gül akhm evdeki yatak divana gitti.. mez; o bir hercaimeşreb güzeldir. Saraylı hanım gözünün birini Yazm bağrımızı yaktığını hatırla kırparak: dıkça; bu son güzelliğine bakma Dervişin fikri ne ise zikri de mak istiyoruz; ama neyleyelim ki; odur derler. güzele düşkünlük insanın ezelî j Yok hayır, o değil.. yani... zaafıdır. ' Hadi hadi.. kekelemeyin! CVe bu niyetle kaldığımız Anadolu kuyacaksınız değil mi? yakasının bir güzel köşküne sem Başüstüne.. ne emredersinu' patik bir arkadaş tarafından çağı Ada sahillerini .. rıldık. Hanımlı beyli on kişi kadar Hane sahibinin lavta ile refakat idik. İçimizde rindmeşrebli, bol ettiği şarkıyı Münci çok iyi okuahenk, tasasız olanlardan herşeyde du. O kadar ki; eğer Necmi Rıza facia seyredecek kadar pürendişe orada olsaydı. çocuğun alnından olanlar da vardı.. fakat hane sahi öperdi.. alkışladık.. binin neşeli ve eana yakın kimseSaraylı hanım üstüste yuvarladılerden oluşu bezmimize pembe ve ğı votkalann tesirile büsbütün getatlı bir ahenk veriyordu. lişti.. Teşekkür ederim Münci Bey. Avrupa ve gün görmüş ev sahiblerinin davetlileri hepimizin âşina Fevkalâde okudunuz. azıcık yası, daha doğrusu arkadaşları idi. nıma gelir misiniz? Yalnız Saraylı hanım diye tanıt Bendeniz mi?. tıkları, yaşsız, Dervasız ve renksiz Evet! bir kadın tanışlanmızdan değildi. Geleyim efendim. Mümeyyiz vasfı musikiseverlik o Biraz daha yaklaşınız.. lan medisin sahibi mekânı olan ev Olur efendim... sahibi kendisine hâs nüktedanlıkla Elinizi verir misiniz? bizi ona ve onu bize tanıtırken: Hangi elimi? . Saraylı hanımefendiyi tanımaz Kendi elinizi... mısınız? Abdülkadir Geylânî sülâ Buyrun hanımefendi. Topu tolesindendir. Başkadın efendinin ya pu ik: tane.. hangısini beğenirseniz mnda yetişmişler, hanedanla bir ahnız.. likte Avrupaya gitmişlerdir. Her Desti izdivacını istemiyorum.. telden çalarlar. Pek hoşsohbettirler.. (Sesini kısarak) Ona lüzum yok.. diye methetti.. sol elinizi veriniz... Müncinin sol eiini tutup bak.irSaraylı hanım bildiğimiz hotoz'.u saraylılardan değildi. Son moda ken kokladı. Sız çok sürünüyorsunuz.. fistanile, «alaperişan» saçları, plâj Sormavın hanımefendi.. çok yanığı rengi, adamın içine bakan gözlerile acayib bir tip idi. Ben ol süründüm.. hâlâ da sürünüyorum. Nereden bildiniz? dumolası kadın tanışmalarında el Fena bir lavanta kokuyor da.. Öpmem. Neden öpmem? Çünkü ne Ha!. O bir şey aeğil.. elimi mis den öpeyim? diye kendi kendime sabunile yıkarm da.. sorarım. Hoşa gidiyorsa eli öpül MU sabunu mu?. O ne bayağı mez. Hürmet ediliyorsa sebebi neşey öy.le? dir? Benden genc, benim elimi ö Vallaha hanımefendi.. en yük pecek yaşta hanımlann elini öpSafi uzaktan: sek bakkaliyeden ahyorum.. ama meyi mantık bakımmdan doğru bul Sende akıldan başka herşey iyi çıkmıyor... mam. Zaten el öpümü ancak «ihti Siz biraz da boğazınıza düj vardır. ramı hissi ifade eder. Bizde de ö Teşekkür ederim.. teveccühükünsünüz galiba!.. pülen el başa konur. Bunu hanımnüt... Aaa! Ben mi?. Kat'iyyen halara yaptınız mı alırlar fitili... Saraylı hanım Müncinin b»raknımefendi. .benim midemde ülker madığı eline bakarak: Ben senin anan yaşındayım. var.. Size bir yolculuk görünüyor... terbiyesize bak! diyen belki bulun Nasıl şey o?.. Ülker de nedir?. Aman hanımefendi.. taşlık, maz ama içinden daha beterini Yani midemde bere varmış... servilik bir yere doğru mu? söylerler. Gelgelelim Müncî öyle Kadın gülmeğe başladı.. Hayır.. kuleler var.. kiliseler değildir. Her takdim edilen kadının Farkında olmadan bere mi var... elini en'âmı şerif gibi öper. Sonra yuttunuz? kadının yüzüne bakarak.. Vah, vah, vah.. son nefesimde Vallaha hanımefendi! Bana Hanımefendicim! Sizi tanıdığı (oradakileri gostererek) bunlar ne acaba hıristiyan mı olacağım?. Go'rüyorum, görüyorum.. size ma ne kadar sevindim. Bilmezsiniz. ier yuttururlar bilmem ki? bir Paris seyahati görünüyor.. Kadın birdenbire: Sahi mi? Yanhşhkla biraderin elini a1. Şu nimete kör bakayım ki; Buldum, buldum.. mıjun yanıma galiba... * * • «.> • •' ciddî söylüyorum.. diye gösterdigi Nasıl yıttuğumu nıu?. 2P ne demek o? «• 'nimet de meselâ: Ya istakozdur, jra r Hayır. hayın. Ü'kerin ne «1 Parise bizim birader gıdrr karıdes. duğunu? Fena bir şey mi hanımefendi.. de.. Münciyi hep tanırsınız; size da Siz bir yere gitmez misiniz? ha fazla tanıtmağa lüzum yok. Te sevdiklerinizin başı için.. nedir o? Ülser olacak.. Bendeniz Cihangire giderim . sir altında, borc altında, iftira al Hah! Tamam.. Ünser.. soyadı Çok tatlı çocuksunuz.. Münri1 tında, töhmet altında, hokka altınBey.. sizi sevdim.. "hem pek s?vda kalmağa ezelden gönüllü bir gibi bir jey.. çocuktur. Her hal ve hareketini de Ülser yavnıcum, ülser... Yara dim... buna göre ayarlamışa benzer. demek.. Teşekkür ederim hanımefen Vayyy.. ben şimdi ne yapaca di.. kalb kalbe karşıdır... Saraylı hanımı takdim ettikleri ğım.. bak Safi ağabey bende ne var Ama siz biraz fazla semirmişzaman: siniz. galiba pek rahatsınız! Aman ne kadar memnun ol mış?. dum hanımefendi! Size nasıl anlatayım.. hem saray, hem Avrupa.. aklıma hep Versay geliyor. Kadın Münciye şöyle baktıktan sonra mahsus kıstığı sesile: Bu akşam sizin için geldim, dedi. Ben hemen yanlarında olduğum için işittim. Başkalan pek duymadılar.. Müncinin hemen burnu akmağa YERİNDE BİR TEDBIB başladı. Gözleri yaşannca; gözyaşı, gözpınarından burnuna iner. ÇoPolis olmak üzere bir çok kimcuğa dajma nezle hali gelir.. hemen seler müracaat etmiş bulunuyordu. göğüs cebinden mendilini çekti îmtihan eden komiser namzedlere Mendille beraber yassı ve acayib şu suaü sordu: bir kutu yere düştü.. hemen iğildi.. Bir topluluğu dağıtmak için aldı. ne yaparsınız? Saraylı hanım sordu: Herkes bir cevab veriyor, yalnız Nedir o kutu? köşede duran bir Musevi düşünüBeriki kıpkırmızı oldu.. yordu. Sıra kendisine gelince: Hiç efendim. (Beni göstere Darülâceze menfaatine iane rek) Felek Bey bana bir ilâc tavsi toplamağa başlarım! dedi. ye etmişlerdi de.. sinir' ilâcı.. ... ve derhal polisliğe kabul eDOKTORLAR ARASINDA Aman bana da verin bir tane.. dildi. Ben onun bu ilâcı Saraylı hanıîki doktor birbirine rastladı mı, ma veremiyeceğini bildiğim için: muhakkak derdlerinden bahseder Hanımefendi, bu ilâc yalnız ler. erkeklere mahsustur. Geçen gün de böyle bir rastlama Kadınlara mahsus sinir ilâcı oldu. Doktorlardan biri ötekine debilmez misiniz? di ki: Bilirim hanımefendi: ama Sizden akıl danışmak istiyoMünciye onu tavsiye etmemiştim. rum. Hastalanmdan birinin hafızası Bana ne tavsive edersiniz? günden güne zayıflıyor. Benim ye İlâc olarak mı? rimde olsanız ne yaparsınız? Evet! Yapılacak şey basit. Vizite pa Mideniz sağlam mıdır? rasını peşin alınm! Maatteessüf güç hazmederim.. SEBEBİ Öyle ise ağızdan bir şey alamazsmız Size ancak «iğne» yapı Eviniz çok rahat Ne diye talabiiir.. şınmak istiyorsunuz? Elindeki kadehi ağzına götürüp Ne yapayım kardeş. Yanıbabir yudum içtikten sonra: şımızda vergi dairesi var. Çocuk Öyle mi Felek Bey? Teşekkür Segilim, ayaklann gene üşüyor lar bu yüzden yakası açılmadık küederim Bunu sonra düşünebilir''Z.. fürler öğreniyorlar. TJlan! Ne acayib kadın be! Pierre Benoit'nın Köniksmark diye bir ro manında da bir büyük düşes vardır. Onun gibi bir şey.. Ben cevabımı alıp dilimi yutarken o Münciye döndü. Bu akşam sizi dinlemek istiyorum. Bana Ada sahillerini okur musunuz? Emı edersiniz hanımefendi.. ama Ada sahilleri.. Ben dayanamadım: İstimlâk edildi hanımefendi. Rıhtım yapılıyor.. Ka^ın yarı sinirli bir eda ile: r Öyle mi Felek Bey.. siz ne kadar espri meraklısısınız! Sizinıî esprisiz konaşulmıyacak sanıyorura. Ütifat ediyorsunuz. Lâf olsun cBye söyledim. Ben de öyle.. (Münciye) Sizin bir divammz var.. ah.. ne kadar hoşuma gidiyor. Münci birdenbire şaşırdı.. Aman hanımefendi.. o adi bir S^ydir. Elden düşme almıştım.. nerede gördünüz? Sevplim, galiba hava bozuluyor! S Beyefendi.. ben Necmi.. Ooo! Merhaba! NasıLsm? Fenayım.. O normal.. başka ne var, ne yok?. Yok. yok.. normalden de fena.. Nen var?. Baygınlık geçirdim.. Vah vah. .fazla yorgunluktan Hayır.. Neden?.. Ali Efendiden çok korkturr.. Ali Efendi de kim?. Anlatayım.. vaktinız var mı 7 . Var, var.. Dün akşam ben gittim ya!. Haa! sahi.. ne yaptın Sarayh hanııra?. Ben Saraylı hanımı de'Jil, ?araylı hanım beni ne yaptı diye sorsanıza!. Sorayım.. ne yaptı?. Dinleyin beyefendi. Şimdi otomobile bindık. Ben arkaya oturmak istedim.. oîmaz.. «yanıma gelin!» dedi. Yanına oturdum.. hareket ettik. nasıl gidiyoruz. sormayın.. Üsküdara yaklasırken.. baktım.. sağa saptı.. «Hanımefendi! galiba yanıldınız.. iskele sol tarafta.. dedim.. «Bıliyorum.. rica ederim. Bana bir şarkı okuyunuz» dedi... Ben de zemin ve zamana m j nasibdir diye «Titrer yüreğim» şar kısını okudum.. çok hoşuna gitmiş olacak ki; volanı bıraktı. Beni alnımdan öptü... «Aman bırakmayın!» dedim. «Bırakmıyorum; siz direksiyona bakın!» diye tekrar boynuma sarıldı... Beni desil, onu bırakmayın! dedim... Bir iki gaz tenekesi çiğniyerek Bülbülderesine doğru gittik .. Sokaklarda in yok, cin yok... Nereye giHiyoruz hanımefendi! dive sordum. Çamlıcaya .. Mehtab seyredeceğiz.. başbaşa! dedi. Şimdi mehtab var mı?. Benim mehtabım sensin.. dedi.. Kadın filispit... çıktık .. tepeye. . Kimseler yok... indik arabadan... Bir soğuk, bir soğuk.. ben başladım üşümeğe . Tam o sırada bir taksi geldi.. içeride sarhoşlar dolu.. başladılar laf atmağd!.. Anlayalım ağabey... Muamele vergisi isteriz.. Hay Allah .. rezil oldum.. Münasebetsiz herif! Ne işin vardı oraya gideck?. Ben Ritmedim asabey.. All?h çarpsın ki b=n gitmedim.. Sarayh hanım cötürdü . fîötürdü de nc oldu?.. Hİ13 vailahl . s a r b ^ ^ n görünce bız hemen arpbaya bindık.. hiz'a oradan uzaklssuk.. saate baktım.. on ikive on "ar.. Hanımefendi1 Vapurunuza )n dakika var. Bılıyoıum. Aceleniz ne?.. Birde de vapur vpr, ikidp de dedi . kadın zorlu ajr=bev.. İndik Kısıklıya... Lskin Sarıkavava pidecek yerde sağ tarafa saptı. Aman hanımefendi! Yanlıs gi Ne münasebet hanımefendi. Kederden.. ben ne zaman kederlensem böyle semiririm. peder merhumu kaybettiğimiz zaman tamam alM kilo almıştım.. Felâket.. Öyledir nanımefendi. Allah kimseye baba acısı göstermesın.. sizleri de... Şimdi o lafları bırak çocuğum.. Sen Parise gideceksin.. Kim sö/ledi?. Elinde okudum.. hem de yakın bir zamanda. Nlyetlnlz yok mu? Niyetim var ama hanımefendi. Niyet kâfi mi? Para lâzım, dövız Ifizım. . "f^srisi^^fiir misiniz? " Bilirim hanımefendi (bana bakıp göz kırptı). Ben de bakalım şu gitmediği Parisi nssıl anlatacak diye merak ettim, kulak verdim. Pariste nereye indiniz? Tayyare meydanına? Onu sormuyorum, hangi otelde kaldınız? Galiba... Durun bakayım.. ne idi? Bristol oteli.. Nerede bu otel? Tepebaşında.. Pariste Tepebaşı ypktur. yanıhyorsunuz?.. Vallahi bana adresi öyle verdilerdi... Tepebaşuıın fransızcası nedir hanımefendi?.. Pötişan.. Aa! Buldum. Şanzelizede olacak.. Evet, evet!.. Sanjelizede .. Olmaz.. oraya gitmiyeceksimz bir daha!.. Olur hanımefendi.. nereye gideyim? «Klariç» e gideceksiniz... Beni orada tanunazlar... (Tane tane konuşarak) Benim... ismimi.. verirsiniz . Sizi bır prens gibi kabul edertEr, ^çrfikten ve önündeki kadebi bir yudumcia içtikten sonra: Saatiniz kaç... On bir buçuğa beş var. Hıydi giniyoruz.. Nereve hanımefendi?. Bana refakat edeceksiniz.. Vapura gidiyorum. Otomobilde yal nız gidemem.. Bendeniz otomobil idare edemem.. Münci Bey.. otomobii ıdare eHemezseniz bir kadını da idare edemez misiniz? Bnşım fazlaca dönüyor. Yalnız gitmek istemiyorum. Ben dayanamadım: Münci! yavrum hanımefendiyi yalnız bırakma.. ben karşıda c'.ursam, refakat ederdim. Ama biliyorsun.. Teşekkür ederim Felek Bey.. FelekHi dcgil mi adınız! Evet efendim . * Teşekkür ederim. Haydl yav rueum . .Kadın üynaya bakarken, sağ elıle pejjşan saçlarmı ft jjW Kusura bakmnyın. vapurum 12 de.. (Münciyi gostererek) Bu çocuk da beni götiirecek.. bav bay... dedi.. Müncinin koluna sirdi .. Giderlerken Safi hafif hafif nEy gaziler. yol cöründü» dive mınldanıyordu.. Müncinin kapıdan çıkarken arkasına dönüp mclul melul bir bakı^ı vardı ki içler acısı.. Ertesi gün öğleye doğru telefon: Alo .. Tath Söz, Güler Yüz SIKINTISIMN SEBEBİ! Kadının biri çarşıda arkadaşına rastgeldi: Biraz keyifsiz gibi bir haliniz var. dedi. Derdiniz nedir? Ne olacak, kocamı hapse attılar. Vah, vah, ne kadar kalacak? Üç sy. Uç ay çabuk geçer. O kadar kendinizi üzmeyiniz. YENI ZENGIN Zaten ben de çabuk geçeceği Yeni zenginin biri meşhur bir için üzülüyorum ya! ressama giderek aiu ay evvei ölen babasının resmini yapmasını istediRessam: Hiç görmediğim bir insanın resmini nasıl yapanm? dedi. Tarif edeyim her halde yaparsınız: Uzun boylu, şişmanca bir adamdı. Gözleri küçük, kaşları kalın, bıyık'arı beyaz ve gürdü. Saçlan da dökülmüştü Pekâlâ, on beş güne kadar resmi hazırlarım, dedi. İki hafta sonra resmin karşısma geçen yeni zengin, ağlamağa baş Yahu. resmi ne diye ikiye ladı: bölüyorsun? Ah zavallı babacığım, diyordu, Dün boşandıklannı habcr alaltı ayda insan bu kadar değişir mi? dım. Ondan... YAZISIZ Bende dört as var, sende? Bir çift tabanca! Öyle ise kazandın! HAKARET Ağırceza reisi: Yirmi sene hapse mahkum edildiniz. Bir söyliyeceğiniz var mı? dedi. Sanık: Affedersiniz ama reis bey, siz bu hükmü vermekle profesör A ya hakaret etmiş oluyorsunuz. Ne münasebet? Evet, profesör beni azamî iki sene ömrüm kaldığını söylemişti! NE BÜYUK SAADET! Hollywood'da bir artist beşinci defa olmak üzere evlenmişti. Fakat bu sefer bir aktör yahud senaryocu ile değil bir heykeltraşla evlenmişti. Bir kaç hafta sonra bir gazeteci artiste mesud olup olmadığını sordu. O kadar mesudum ki, dedi, bundan böyle artık heykeltraştan baskasile evlenmem! MİSAL Hizmetçisinin kabalığından usanan hanım, nihayet kızı kovduHizmetçi de önlüğünü çıkardı ve gitmeden cebinden beş lira çıkarıp evin köpeğinin önüne fırlattı: Hanım hayrette kalmıştı: Bu da ne demek? diye sordu. Ne demek olacak, ben nankör değilim. Tabaklan yalayarak temiz lemek suretile bana senelerdir yardım eden bu sadık köpeğe elbette ki bir bahşiş vermek borcumdu. TECESSÜS! Limanda kadının biri gemiyi boşaltmağa çalışan tahmil, tahliye amelelerinden birini seyrediyorduAmelenin göğsünde güzel bir döğme vardı. Kadın merak etti: Affedersiniz, dedi, bu r<öğme yıkandığı zaman çıkıyor mu? Vallah ne bileyim hanım, yıkandığımız yok ki! Bir daha böyle kestirmelerden gelirsem. iki diyoruz.. Hayır.. doğru gidiyoruz.. Selâmi Ali Efendiyi ziyaret edeceğiz. Bu saatte mi? Evet bu saatte.. Buralarda insanın başına bin türlü şey gelir.. tabancanız var mı? Tabancam yok.. sustalı çakl var.. Karpuz soymak için mi?. Zınk! dedi araba durdu. Geldik.. ininiz.. İndik.. ben sordum: Ali Efendinin evi nerede?. Hangi Ali Efendinin?.. Ziyaretine geldiğimiz.. Gülmeğe basladı.. Ne saf çocuksunuz.. Siz Ali efendivi tanımivor musunuz?. Ben bir Ali Efendi tanırım.. o da YeraHı camiinin imamıdır.. O değil.. bu meşhur evliya Selâmi Ali Efendi.. onun mezarını ziyarete geldik .. Aman yarabbi!.. Geceyarısl mezarlığa girilir mi hanımefendi? İnsan çarpılır.. O iyi adamdır.. bir şey yapmaz.. şimdi sizinle birlikte dua edelim.. onun himmetile ikim'z Avrupaya gideriz .. Ben üç ihlâs bir fatiha okudum.. o da bir şeyler bırıldanıyordu. nıhayet iki elini yüzüne kavuştuıup duasını bitirdiği zaman sordum Ne niyaz ettiniz hanımefend;? Seyahite aid her şeyi koıaylaştırmasmı... Döviz de istediniz mi? Di. yecek oldum. Ha. sahi .. (dedi ve yüksek sesle) Ali Efendi bize döviz ver, döviz .. Başka türlü buradan gıdemeyiz... Der demez, mezarlıktan: Şimdi veririm. . Diye bir ses geldi. Arkasından pat, pat diye bir şey oldu. Sonrasını bilmiyorum. Ben korkudan bsyılmışım. Eyyy! Hay Allah müstahakkını versın... Sonra?. Gözümü açtığım zaman ıcendmi bir karakolda buldum. Başıının ucunda bir bekçi. bir polis .. Boyuna yüzüme su serpiyorlar . A\ ıl. dığımı gorünce sevindiler. Bekçı: Geçmış olsun bayım .. Dedi. Ben de: Eyvallah... Dedim. Doğnıldum, oturdum. Polis: Beyim. ikisini de yakaladık.. Içerideler . Kimler?. Ceviz hırsızkrı... Ceviz hırsızları ile benim munasebetim ne?.. Beyim Siz mezjrlığın önünden geçerken bunlar ağacda ceviz araklıvorlarmış.. Siz: Ali bize ceviz ver. Yoksa burad^n gitmeyiz! demissiniz.. Onlar da piyastos olduk! diye atlamış'ar, sizi hırpalıy^akları zaman bir otomobil geçmiş vanlanndan.. Korkudan kırmıslar.. Biz yokuşun altında bunları yakaladık... Olduğu gibi vak'ayı anlattılar Biz de sizi geldik S'lâmi Ali Efendinin kapısmın ön'inde bulduk. Otomobil kiminmiş? Hüvivetini tesbit edemedik^ Kimbilir beyefendi! Hangi mirasyedidir. Şimdi.. Şimdi ne olacak?.. Eğer davacı iseniz şimdi cürmü meşhud yapacağız.. Nerede bu herifler.. Bir göreyim... İçeri iki pejmürde genc getirdiler.. Hallerine acıdım... Birine sordum: Adın ne? Safa... dedi... İçimden güldüm... Zavallı Safanm bir cefakeş hali vardı ki, Senin adın? Ali... dedi durdu .. Ağabey karanlıkta beni nasıl tanıdın da adımı çağırdın be! .. Polis yüzlerine baktı: Cevizler nerede... Namussuz, şerefsizim .. Hepsini oraya attık.. İsterseniz gidip bakalım... Polis, «ne yapacağız şimdi?. «gibi yüzüme baktı. Çıkardım, ıkisine birer lira verdim... Polise de: . Ben davacı değilim! Sizce bir sebeb yoksa bırakın şunları... Dedim... Bekçi: İyi ama.. Bunlar... derken polis: Haydi defolun.. Bir daha buralarda görmiyeyim sizi.. Kııarıra ayaklarınızı... dedi. Bir tüydüler ki; sorma ağabey... Sen ne oldun? Yayan bir vapuruna indim. Şimdi başım çathyor... Fenayım... Ne abyım? Biraz döviz al da... Avrupaya. Şaka etmeyin, ne alayım?.. İlâclık iş değil.. Sana biraz fosfor... Nedir o? Hani kibrit yaparlar... Amın ağabey Kibrit başlaıını suda eritip içireceksin bana. Kıvr''!veıece5im.. Öyle dejil Münci.. Senin beynın zayıf am s . Pir tsraftan beyin ycmeüsin.. Öbür taraftan fosforlu üâ'lar a'.mahsın.. Yoksa.. Akıbetini iyi pörmüvorum. N^den ağabey? , Avol ^tfcev rısı nT'zarlıkta Selfri Ali Efendiden döviz istenir 1 mi" Öyle söylüyorsun ama, demin telefon ett'ler Ağabeyünin döviz müsaa^?si çıkmış... Demek? Ali Efendinin himmeti. beyffendü Ama bpnim yerime biradeime verdi Zfiri karanlıkta biradere benîetmiştir. Bir daha sefere seni sana benzetir.. Ümidini kesme.. dedim. TeIefonu kapadım. ..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle