14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MayvlMl CUHHUl | EsendaPm ölümü karşısında Kıymetli ve orijinal bir hikâyecimizi kaybettik Yazan: İsmail Habib Sevük HHUıiTiinHninillMnUHlllTHllllllUllllllTIIIIIIII Sultanahmedde yeni bir nttize açılıyor Camiin yanında 4 üncü asra aid "Büyük Saray» in salonu meydana çıkanldi. Bu salonda teşhir edilecek mozaiklerin çok kıymetli olduğu söyleniyor Dünya Hâdiseleri İjte Rumeli mubadillerinden Ha»an Bey. 5 numarah odada oturuyor. San bıyıklan kırlaşıruş, uzun boylu mavi gozlü bir htıyar. Rumelideki çiftlıklerine karşıl'k Samsunda arazi vereceklerdi, olmadı, Ayvalıkta verecekler gene olmadı, işlerıni takib için kalkıp Ankaraya gelmıştir. Ayaşlı Ibrahımle can ciğer dost oluyor Halbuki ıkisi birI birine taban tabana zıd. Ayaşlı kapkatı^o çok yumuşak: ötekinin [ ağzı sımsıkı, bununki pek gevşek. O hayatla dolu. bu safhkla. Ov!e iken ney» o kadar candan dost oldular? Bellı birbirinde olmıyanı (Büyük Saray) ın salonunun döşemesi birbirlerile tamamladıklan için. Şehrimizde, ıhtiva ettiğf eserler bine kadar uzanmakta ve burada îşte yedi numaradaki Haki Bey, bakımından mılletlerarası ilgı u nihayete ermektedir. Avrupaya giden bir «satınalma» İlgililerin bi'.dirdıklerine göre, yandıran yeni bir müze tesis ekomisyonuna kâtib sıfaüle verılir. bu salomm Sultanahmed camii dilmistir. Komisyondaki heyet ikı ay sonra Müze, cuma günü törenle açıla dıbinde bulunması bazı ıddialan döndü. Ufak bir işın arkası alınsın cevablandırmak bakımından çok diye orada bırakıimıştı. Vekâlet cakhr. Aynı gün basın mensublanna, yeni muzenin ehemmiyet ve mühimdir. adamcağızı unutur gider. Tabıatile Bildirüdığine gore, bazı arkeo'ıoğVekâlet mekanizmasının mıhanikî değerı hakkında izahat vermek ülar, Sultanahmed camiinin (Büyük dönüşü yüzünden tahsisatı gonde zere bir toplantı yapılacaktır. Müze, Sultanahmed camiinin ar saray) ın üstüne inşa edildığini idrilip durmaktadır. Adamcağız vazifesinin bittiğıne dair tahriratlar ka tarafmdadır. Sultan Ahmed t* dia etmiîlerdır. Fakat salonun mey gönderdi, gördüğü ışlere daır ra rahndan inşa ettirilen dükkânlann dana çıkinasiıe anlaşılmıştır ki (Bü yük saray) camiin altında değîl, porlar yolladı, aldınlması için rica altına isabet etmektedir. Bu semtteki kazılara İngilterenin daha aşağıda, deniz tarahnda kallarda bulundu, nafile, kim kune? Neden ve neden sonra Ankaraya Walker Trust müessesesi başkanı maktadır. Meydana çıkan salonun üstü mimıydi. Bir gün Meclıs saionunun geldıği lamaı» tvay bu zamana ka Sır David Russeil'in tejebbüsü ile On yıl önce, 1942 yazında «Halk 935 yılında ba;lanmıstır. Hafriyat fWalker Trust) müessesesinin yar* ı J Partisi» nin birinciye üç bin lira geri »ralannda «Babıâh» baskınını dar neye gelmedin, limdiye kadar 938 yılına kadar devam etmi» ve dınu sayesinde çatı ile örtülmuşsvıracak kadar ehemmiyet vererek anlatırken: «Korkmadun diyenle Avrupada ne yapıyordun?» dıye sigaya çekilince Haki Bey paçalan bazı tarıhî değer ta;ıyan mozaik tür. Parçalar çeklinde elde edilen tertiblediği troraan mükâfatı» için rin lâfına aldırmayın, dedi, belki mozaikler, panolar halindedır. kurulan jüriye seçildiğimi görün Enver gibi askerler korkmuyordu sıvayıp haftalarca uğraşarak dos ler çıkanlmıssa da, ıkinci dunya Tanzim ediltnekte olan dukkânlar ce, o zamana kadar okuyamadığım •ma ben kalbimln küt küt çarpıp, yaların diplerinden e«ki raporlarla harbınin bajUman üzerine hafrida teşhir edilecektir. sekız, on romanı da not aU ala bacaklanraın gövdemi taşıyamıya eski müracaatlerini meydana çıkar yat tamamlanamamıı ve Walker Bu eski ve tarihi kıymeti olan dığı vakit herke» anlar ki... Bu, Trust arkeoloğlan memleketimiztamamladığımdan dolayı Ankaraya cağinı sanıyordum.»» » dukkânlar bazı kimseler tarafından yalnız bır hikâye değil, bizdekı kır den ayrılmışlardır. noksansız olarak gittiğimi sanıyorYalnız çok iyi rusça bilen değil. O zaman elde edilen mozaik par mesken haline aokulmuştur. Ilgılidum. Fakat seçun bittikten sonra Ruslan da çok iyi tanıyandı. Daha tasıyecılığuı yamanlar yamanı bir çalan bılhassa Roma • Şark İm ler bunlann tahliyesi için müraca«Ayaşlı ve Kiracılaı™ isimli bir ro Kâbilde Büyük Elçi iken Sovyet hıcviyesi. devirlerıne aid pek at etmişlerdir. Müze yolunun açılmanın beşinciliği kaz&ndığını gö lerin Çine döktiikleri para beş yüz Işte bu Haki Beyin kansı Turan paratorluğu ması ve tahliyesi için Belediye her runce anladım ki işimi hiç de tam milyon altını bulmuş: «Bolşevik Hanım. Avrupaya giderken yeni çok eserlerin bu havalıde bulunatürlü kolaylığı vadetmiştir. yapmamışım. Öyle bir eserden ha altınlarile bir gün bütün Çinin evlendiği karısını da göturmuştü. bileceğı fıkrini kuvvetlendimuştir, Bu dunjtm karşısında ziyaretçiİlk hafriyat esnasında Sultanahberım yoktu. İstanbula geldikten kipkızıl bir hale geldiği goriılecek. > Adam kırkı aşkın, kadın genc; aleri pis ve acayıb bir mahalleden sonra parti mükâfatında not alan dedL Bütün ihtirasların üstünde dam gosterişsız, kadın guzel; a med camiinin altına doğru uzanan geçirmemek için Walker Trust müeserleri «Bugünkü Romanlarımıı» yaşayan bir adam olduğu da «Bü dam sünepe, kadın zembereklı; ya bir koridora rastlanmıştır. Bu koressesesi Y. Ticaret mektebinin öbaşlığı altında cCumhuriyet» e yaz tttn emelim köşeme çekilip yazmak ni kısacası adam kansının uşağı ve donun 4 üncü asra aid olduğu ve nunden dolaşacak bir otomobil yolu mağa başlavmca «Ayaşlı ve Kira istediğim hikâyeleri bitirmektir.» kadın kocasının efendisi. Odasını (Büyük Saray) ismile anılan mv açtırmaktadır. Müzenın giriş kapısı cıları» nı da tabiatiie yazmak ıo deyişinden belliydi. Çok geçmeden kumarbane yapmıştı. Bır taraftan paratorîar sarayının bir salonu olönünde bır oto park yapılmıştır. runda olduğum için arattım. Meğer Cevad Dursunoğlundan dinlediğıme bir numaradaki bankacı ile fıngır duğu anlaşılmıştır. Bu koridorun Müzenin tesisi .yolların açılması o kıtabdan yalnız benim haberım göre Başvekil Saraçoğlunun «Parti demcktedir. Hıç öyle bır kadına zemini tamamile mozaiklerle örüive dığer bütün masraflan Walker yok değil o kitab hıç bir kıtabcıda hükumeti desteklemıyor» deme;i boyle bir oda yeter mı' Ayıb onun müş bulunmaktadır. Trust müessesesi ödemektedir. da yokmuş. Elde edilen ve zeminde rastlaüzerine derhal istifa etmesi karşı dırayetme. Luks bir daire tuttu. Müessesenin memleketımize gönGecelen hususî, hattâ resmî oto nan mozaiklerin tarıhî ve sanat Bereket zencin bir kütübhane sında esefknecegıme hikâvelerini derdıği heyetin ba^kanı Edinburg, mühim oldu Universıtesi profesörlerinden D.T. kuran Hakkı Tarık Us ağabeğimiz yazmak gibi asil emeline kavuşa mobıller dış kapı onunde beklıyor. kıymeti fevkalâde imdadıma yetişti. Zaten kitabı da cağım düşünerek sevinmıştim bile. Ah Turan Hanım, sen yalnız bu ki ğundan, yarıda kalan kazıları ta Rice ile, elde edilen eserler, mey«Vakit» matbaası basmış. Ceb O zamandanberi yedı sekiz senedir tabda bir kadın değil, hep gordu mamlamak üzere Walker Trust mü dana çıkanlan salon ve tesıs edilen hacninde olmakla beraber 4 < »a gelip giden arkadaşlardan o hikâ ğumüz bir mahluksun. Ne kadar essese^inin arkeoloğlan ıki ay ev. müze hakkında görüştük. Bize şun 55 da çabuk çoğalıyorsunuz. ne kadar el şehrımize gelerek çalışmalara lan söyledi: hife tutan o kahn eseri. aralıksız • veleri yazmakla mesgul olduğunu da çabuk? başlamışlardır. bir şevkle bitirmiştıra. Kimindi bu öğrendikçe bu sevincim artıp duru « Bir salonu meydana çıkan Bu çahşmalar sonunda e\\reice eser? Müellıf eserine ismini bile yordu. îşte Vanlı Hü«eyin Bey iste moBüyük Saray, Milâddan sonra 4 kovmamış. İsım yerine sadece M. ğolumsu Abdulkerım Beyle karısı {BGjiik saraym) bir korîd«rtı ol*** üncü asırdan 12 nci asıra kadar Ş. harfleri var. Belli onu yazan. nın arasında ıkıye bolunen kuçuk duğu sanılan kısım tamamile meyAtatürkün «İttıhadcılar» içinde dünyanın en mühim binalarından eserile övünmek değıl, görünmek en çok sevıp Mıllî Mücadele Turki çocuklarmın terbiye kurbanı ola dana çıkmıştır. Burası Büyük sabü:i idı. Sıyaset bakımından da o bıle istemiyor. Kitsbdan duyduğum yesinin Bakuda, 1920 de ilk elçili rak çektıkleri, işte .. Fakat hep rayın bır koridoru olmayıp, zamailk intıbaı 5 eylul 1942 tanhli ğini yaparak sırasile Moskova. Tah birbırinden canlı ve birbirinden en nm tarihî hâdiselerine sahne ol devirlerde merkez vazifesmi goriCumhuriyet» te şu satırlarla an ran ve hele Kâbil büyük elçilikle teresan bu tıpleri saymağa luzum muş mühim bir salonu olduğu tes nıüştür. Sanat ve tarih bakımından, bit edilmiştir. Salonun boyu 80 ehemmıyeti çok buyuktür. Çunku latmışım: rinde çok hayırlı yararlıklar gos yok. Hele son sekız, on yıl içinde «Sanat dcnen afaran büyünün teren bu mahvıyetlı şahsıvctın me yazdığı hikâyeler. Yakınlarından metre ve gen.şlisı 10 metredir. Ze devrinin bırçok büyuk sanatkârlan cilvcsi: sanatkânm diyen nice şiş ğer ölümü bile sessiz bir mahvıyet ışittiklerimızle bılıyoruz. O hıkâ min tamamile mozaıkle kaph olup. salonlarında odalannda kiliselerinkin cururlara râm olmaz da gider içinde peçecckmiş. Olumünu bile yelerle bız, yetmış yıllıK bır haya mozaikler 810 renklidır. Salonun de çalışmışlardır. Saray diğer sanat ganatkârlığı aklından geçirmiy.m güçlükle oğrendım. Ne gazeteler tın en az yarım asrını butun zaman ve elde ediıen dığer mozaiklerin 4 cserleri ile de süslenerek büyuk bir bir tevazuun boynuna yazdı, ne radyo söyledi. Fakat ne ve mekân muhtevasıle dolu olarA. j üncü asra aid olduğu bildırılmek eser halinde meydana gelmiştir. Ne yazık ki bunlardan bir kısmı ebedi cldukları devrin mukemel nümuneHalbuki roman mükâfatında beşın çıkar? Olümlerine ne kadar tanta o yarım asn teneffus ede ede tat tedır. ci derecevi kazanacak kadar not nalı gürültü yapılanlar var kı son mış olacağız. Rahmeth sanatkâra İlgililerin söyledi&ine göre mo olarak kaybolmuştur. Fakat teşhir ierıni teşkil etmelerıdır. alan bu eser bir roman bile de ra sessizlığe gömüldüler. Halbuki Allahm gufraruru dılerken onun zaikler, ssnat kıymetleri, motif ve edilecek olan eserler de çok kıymetBunlann benzerlerine memleketiğıldi. O yazıda bu ciheti de şöyle Esendalın sahifelerde yarattığı yüz yakın arkadaşlanndan da o hikâ işçilik bakımından büyük önemi lidir. Bu itibarla tesis edilen muze mizden başka hiç bir yerde rastlanin ehemmiyeti büyüktür. Bu mo namaz.> anlatmışım: «Bu bir örf v e Sdet lerce tip Hızır elinden su ıçtikleri yelerin bır an önce bastınlmasına | haızdir. Salon Sultanahmed camiinin di zaiklerin bir hususiyeti de yapılmış romanı değil. aşk ve ihtiras romanı için kendılerini yaratanı da yaşatıp aid himmetlerini beklemekteyız. Kâzım KİP da değil, devirlerî ve nesilleri ku duracaklar. Bir seri cild tutacak caklayan nehir roman hiç değil: o yüzlerce hikâye belki henüz bapolis ve maeera romanı. raye ve sılmağa bile başlanmadı. Fakat eltez romanı, enfüsî tahassüsler ro deki tek kitabı bıle o yüzlerle himanı. kırlan ve çoban hayatlannı klyenin ne canlı seyler olacağını anlatan tabiat romanı: değil, değil; göstermeğe yetip artıyor. Eldeki *ek kitab, yani «AyaşU ve Kiracılan». buna yeni bir isim bulmalı...» Bovle mevcud nevilerin hiç birine girmiyen romanı okuduktan sonBiraz önce yukarıda bu kitabın ra insanda husule gelen umumî inroman nevileıinden hiç bırme girtıbaı da iki buçuk sütunluk o uzunca yazının en sonunda şu yolda an mediğini söylemiştik. Neden? Çünlatıp vazıyı su =;atırlarla bitirmişirrv kü bu eser bir roman değil. O bir sürü kücük hikâyenin arka arkaya (Rnmanı b:''"ince düsünüyoruz: dizilmesinden meydana eeldi AKpfamızda Hrıin ueultular yok. deyaşlı Ibrahimin dokuz odalı bır amek derin bir eser okumadık. Kalpartıman katı tutup kendile uvey bimİ7de du>ulmus hevecanlann kızına ayırdığı ıki odadan başkacırnıntilı devanu yok. demek sar lannı kiraya verdiği vakit bu odasıcı bir eser de okumadık. Daha lardan birüıde oturan bır bankacı, 145 143 paribi bir eser okuduğumtmın bile diğer odalardaki kadınlı erkekli bü KALAMIŞTA MEHTAB... ERCİŞTE AKŞAM SAATÎ farkında değiliz. hatmmızda hiç bir tün şahıslan canlı canlı birer tip ' ıı«.lub hâtırası yok. Demek ki üs halinde gözlerimizin önünden geBinbir geceden kalmış o körfezde duran su; Bir demet gülle tutuşmu; gibi ürperdi batı, lubu erücrek hice indiren bir üs. çiriyor. Eline kalem yerine sankı Bin bilmece söyler denizin bir huyudur bu.. Sonüyor Ercişin ustünde güniın saltanalı. luh içindeymi«İ7. Sahıden Yorgtuıluğu artmış gibi dinlenmede sandal; gızli bir film makınesi almış Hem • Tutunup çehrelerin üstüne bir ince mclâl, >alni7. kendine benzeyen bir eser bu göze görünmez makıne yalnız ı Yelkenlere düşmüş çınarın gölgesi dal dal. Sarıyor her şe>i yorgunluğa benzer bır hai. karşısındayız.» Meşhur fcnerin düx ve yeşil şamdanı konmuş; şahısların gövdelerini değil, gahba I Yan ruyada geren ömriimü^ün son saati Aksinde beyaz martılann heykeli donmuş. o makineve maddeleri delip gecerek Geliyormuş gibi csrar dolu akşam vaVti. Feryad hep o gül üstüne hülbülde ^ırokten; Elenir «anki semadan >ere bir mavi dııınan; Neden sonra bu eserin Memduh ruhlara inen röntgenli bir sihirHicran demi akşam kuşu çekmiş de çiçekten. bazllk da sindirilmis olacak kı büEri>or haz dolu anlarla bu uzlette zamsın. Se»ket Esendala aid olduçunu oğBir eski gazel nağmesi gezmis, snyn koy koy; An:a hıilya eetiren bir gpmi, aks^m şu\a; rrnivorıım. Bu ismi çok eskiden tün tipleri hem endamları, hem Mahur ve segâh sesleri çıkmış göke boy boy. «İttihad ve Terakki Cemiyeti» nin ruhlarile olduğu gibi gorüp duruBa$lıyor raksa kavaklarla biıikmiş rııya. Aşkın ttızu neymiş sorunuz bir susamıştan: <tKâtibi mes'ul» lerinden olun en yoruz. Gezınir zirvede japraklan dal dal son ışık; Derd atmaya gel, derdli gidersin Kalamıştan. son Maarif Vekâletınde KütübhaDüjünen gam dolu kuşlar bu vedia alışık. Işte en başta Avaslı Ibrahim AYatmn gene Zührcvle derin uykuda sahil; neler Mudürü iken vefat eden yaş Ankara Vilâyetının Beypazarı Sanılır bir nefes olmuş tııtu\or göklere ruh, Sen ben çıkalım eııgine mchtab yola dahil. B7İZ dostum Hasan Fehmi Turgal ile Ankara ara"na rasthvan muhım Kafesinden uçup enginde diışer gün mecruh. SEL1M ARU savesinde tanımıstım. İdeahst Itti bir kazasıdır. Bizim Ayaşlı rüştiye Bu solan şün ile ruh hali stırapa değişir. Üskudar İcadıye Çiflebakkal&r Sok. 6« hadcıların birbırlerine çok içten tahsıli gormuş, güçlıi kuvvetlı ve O>le bir an ki bu gınlerdeki mâna değisir. bağlıhkları vardır. «Roman mükâ uvanık fikirli bir d»"lıkanh. Bir Yuk<;elir dağların ustünde beyaz takkesi yan. 146 Pemhe kaflan gi\inir sırtına akşam, Suphan'. fatı» zamanlanndaki Parti Genel düğunde kazaen bır kadın öldurEzilir vccd ile nıhlardaki son katre Eiırur MAVÎ ÂLEM ! Sekreterinin vefatile onun verine düğü için beş yıl hapse mahkum Serpilir akşam ezsnile yanan kalbe burnr'. Memduh Sevketin nasıl gectiâını oldu. Haksız yere neye yatıp duraBir mavi akşama daldık, onun yakın arkadaşı Cevad Dur cak, ince bir plânia işi punduna SABAHADDİy ERGt Hülyaya asdı kaldık. sunoğlundan kendi evimde dinler getirip kaçar, dağlarda eşkiyalık lzmıt. Kozluk 3 uncu yol No 34 Kâh uzadık, kâh kısaldık: , ken hem bu İttihadcılık bağhlığınm vapıyor. lstıbdad devrinin politıkaSuda gölgeler misali. 144 kuvvetini. hem Memduh Sevketin sı, başa çıkılamıyanı devlet hizmeİcimİ7de rüzeârlar esri; tıne almaktır. Ibrahim, zaptıye çakarakterinden bir kbşevi GARİBLER İSTASYONU Ruhıımuz comerd. vürud nekestî; oldum. Meeer Cumhur Ba^k?nı onu v u | u o l d u tahsildar, vergı kâtıbi, Arzuyu boşalttık, gönüllcr mestti. Garibdir su istasyon garibdir geccleri; Dahiliye Vekâ'.etıne getirmek iste âşarci; Balkan Harbıle Binnci CıBağrımız bcnzerdi gene çdllcre. Yajılır hat bo>una hep selvi golgeleri; miş. Kabul edemıyeceğini şöyle han Harbinde, yararhğı görulen bir Yüreklerde kanad çırpmaya heves. Bekleşirken yolculat şu ahret durağında; anlabr «Ben hep İttihadcı arka asker, hulâsa feleğın çemberinden Billıîr kadehlerde ıjık, renk ve ses; Es«r serin rüzgârlar karanlığın bağnnda. daşlarla çalıştım. Öyle mühim bir geçen bır Anadolu kasabalısı. TutNe Bakhus, ne Afrodit; ne de Zeus Aydınhk ve sıcaklık yalnız şefin odası: Vekâlette tabiî güvendiğim arka tuğu apartıman katının yedi odaBu gece Olimp'in misafiriyiz. daşlarla çahşmam lâzımdır. O za sını kinya verdıkten başka ticaret Asılmıştır duvara kan renerinde şapkası; Bir mavi akşama daldık, man da başma İttıhadcılan topladı» dalavereleri de \apmaktadir. ABir saalin rakka«i durmndan gelip eiHcr; Zamanı başıboş geceye .saldık, derler. İnönü de hak verdiği için vaşlı Ibrahim tek adam değil. eunArtık vakit tamam. der: muttasıl lik tok ^dcr Dudaktan tutin'uk; dudaktan yandik. Parti Genel Sekreterlistine getirilir. duz başka, akşamdan sonra başka. İşitilir o anda acı bir dııduk sesi: Bir mavi âleme vardık ikimlz. Bunu da pek çok ısrar karşısında Gündüzleri çok sert, dalaverecı, ne * Dizilir hat boyuna üç beş insao göl^esi. NÜKHET ÖĞRENCİK kaldığı için istemiyerek kabule vaparsın geçim dunyası; her şey Nihayet san ışık Halgın gozlerde büyür; Kiremid caddesl No. 57 İst»nbul mecbur olmuş. Arkasında vaçonlar kara bir dev görünur. mubah. Fakat bu adam akşam, rıNefes nefese gelip bakar yeşil fenere, Yedüıci devrede Sinob mebusu lingir sofra=:mın başına oturup duVerilir işaretler, çalınır eskl çanlar; Yorgun argın yolcular boyun eğer kadere: olarak Ankarava gittiğim zaman vardaki sazını kdlın parmakl ınmn Dİ7İ dizi ışıklar karanlığa yürürler; Dinlenir istasy<ında bu koca dev bir mıiddel: kendilerini şahsan da tanımış ol çıkardığı ınce seslerle dıllendınnDanıla damla gozyaşı, dudaklar hu/ulıirler. dum. Çehresi insana bir liman em ce. . Ben Anadolumuzda ne kadar Daha sonra yeni bir hız; yepycni bir kuvvet. M. TAYYAR niveti veriyor. Konujmau cok sa Aya|h Ibrahimler gördüm. R.rakırken arkada eoı yaşartan dümanlar; AfoariT Mlliet d d . Sartıçe^me SOK 26 Istanbu! Amerikanın atomla isleyecek Uk denızaltıyı inja etmeğe başladığına dair gelen havadls, bu kuvvetin bombalardan başka askeri sahalarda da fı'len kullanılması teşebbüsüne ginşıldiğini tekid eden bir haber sayılabilir. Fakat, beş, alü yıldanberi iktisadî, ticari ve beşerî sahada atom kuvvetinden niçin faydalanılmıyor? Meselâ onun vapurları, otomobilleri, uçaklan yürüten; binalan ısıtan, fabnkaların makinelerini döndüren kudret olarak kullanılmasında neden tereddüd olunuyor? Hattâ ban âhmlere ve mutehassıslara bakacak olursanız atom, adamakıllı bir harb sılâhı bile degildır. Bır politika, bir korkutma sılâhıdır. Onlara göre meselâ kara harbinde komşu bir memleketin sırurına 100 tumen askerle taarnız eden duşmana karşı o memleket, eğer ordusu iyi talim ve terbiye gormüş, musavi silâhlarla teçhiz edılmis, ise, 20 tümenle tedafüî bir harb yapabilir ve düşmanı olduğu yerde uzun müddet oyalayıp tutabılir. Halbukı bugun faraza duşmanın elindeki 250 atom bombasına karşı 1000 atom bombası dahi bir savunma silâhı değıldır. Zıra, sız o 1000 bombayı kullanarak öteki tarafın şehırlerini ve endüstri merkezlerini yakar yıkarsınız araa, 250 bomba ile sizin yaptığınız tahribatın dörtte biri kadar hasar vücude getirmekten geri almaz. Iş böyle olunca, onlar demek istiyorlar ki: Kıymetli Uranyumu birbirimizi korkutmak ve harb halinde medenıyetin bütün eserlerini beyhude yere yıkmak hususunda kullanacağınuza onu beşeriyetın faydasına endüstride ve tahrik edıci, ısıtıcı diğer vasıtalarda kullanalım. Güzel bir fikir. Hem de atomun bu şekilde istimalinde bir çok kolaylıklar da öne sürülüyor. Nakliye, temizlık vesaire hususlannda 20 milyonda bir zahmete ve masrafa katlanılacak. Çünkü 20 milyon kilo kömürün verdiği ısı ve enerjiyi bir kilo atom yanı uranyum verecek. Verecek ama. buna rağmen gene insanlara o şekil enerji ve hararet istihsali iki buçuk misli pahalıya mal olacak. Lâkin. mahzur sade bundan da ibaret değil. Zthninizi büyük rakamlı bir hesabla yoracağız ama, bu mesele zenginin ma'ıını züğurdün çenesini yorması gibi değil. oldukça faydah. Erbabı hesablamışlar. Bugün bütün dunya memleketlfumn tahrik edici ve ifıtıcı kuvvet olarak yılda 20 katrılyon kilovat beher kilovat 860 kalorı kudrete ihtiyaci var Yeryuzünun her tarafmda çıkarılan komür, petrol ve odunla bu ihtiyhc temm edılıyor 20 katrilyon kilovat kudret atomla sağlanmava kalkışıhnca yılda 1000 ton uranvum sarfı lâzım gelecek. Gene erbabı incelemisler. Cıhanda topyekun ancak 100 bın ton ur?nyum mevcud. O halde bir asır sonra ınsanlık soğuktan titrer va Atomun hararet ve enerji kaynağı olarak kullanılması neden bu kadar geçikiyor? Atom enerjisi sanayiinde çalışan işçilçre. kimyevî zehirlenmelere karşı konınmak için, resimde görülen gayet ince ve fakat son derece mukavim elbise giydirilmektedir. ziyete düşecek ve her türlü endüstri vasıtalannı işletmek imkânından mahrum kalacak. Diyeceksiniz ki, yüzyıl sonra ya deve, ya deveci, yabud üstündeki hacı.. Yeni bir çok keşifler yapılabilir. Diğer taraftan atomun uranyumdan maada Thoryum, Baryum, Strantyum, Kripton gibi unsurlardan istihsali kabil olmaktadır. Yalnız bir nokta var ki hepsinden mühim. Şu andaki ısuıma, endüstri vesaire vasıtalarındaki tertibatı değıştırmek acaba kaç katrilyon veya kentrilyon masrafa ihtiyaç gösterecek. Bu sermayenin birden tedarıki fakir, orta halli değil, en zengin memleketlerde bile hayal içinde hayalden başka bir şey olamaz Bundan dolayı atomun sanayie, ısıtmaya vesair işlere tatbıkı çaresiz ağır ağır hem de çok ağır ilerliyecektır. Onu hızlandırmak için mütehassıslar şimdılık yalruz kafalannı yormakla ıktıfa ediyorlar. bileceklerdir. Bu çeşid radarlaru» en ziyade su aşağıya sıraladığımız durumlarda son derece kolayiıklar sağlıyacaklardır: 1 Pılot, önüne tesadüf eden sahada beş, on, otuz, yüz, iki yüz, dört yüz kilometre uzaklıkta bulunan engelleri cinsleri ve keyfiyetlerl ne olursa olsun, meselâ ister dağ, isterse bir başka uçak, yahud da içi elektrık ve fırtına âmillerile dolu siyah ve kesif bulutlar olsun, hep» sini apaçık seçebilecektir. 2 Yeni radar bundan DaşKa tayyare, hava meydaruna inerken gene gorüş kabiliyetinin sıfır oiduğu bır havada pilot aşağıdaki her cıns engelın hayalini ekran üzerinde müşahede ımkânını elde e« decektir. 3 Yeni radar sayesinde uçakiarın bıihassa kötü havalarda idare edilmesi daha basıt ve daha kolay bır şek'.e dokülecektir. Çünkü pi. lotlar bu âlet sayesinde hemen her dakıka, her sanıye dort tarafîannı kontrol edebılecekler ve uçuş rotalannı ona gore tanzım edeceklerdır. İnışlerde ise tayyare mey» danlarının pistı âdi radarla kafiyen seçılmedıği halde yeni âletıe berrak bır şekilde görüneceği için normal hareketlerıni bozmadan piste konabıleceklerdır. Yalnız ne var ki. şimdilik A» merıkada bıle sivil tayyare şiıket» lerinin bu yeni âletten faydaian» ma'.anna hükumet musaade etmemiştır. Musaade çıkmcaya kadar münhasıran Amerikanın deniz va hava kuvvetlen tarafından kulla> nılacak ve başkalannın bundan istıfade etmelerıne imkân verilmiye» cektir. Tabiî, sebeb malum.. Demir PerHe srkası memleketlerin ve hususıle Rusyanın hemen bu yeni keşfi ordularında ve donanmalarında tatbıka kalkışacakları muhak. kaktır. Askerliğe yanyan bir sırnn ise, pek kısa zamanlar için bile olsa gjzli kalmasındaki menfaati kimse inkâr edemez. Askeri bir sır olmaktan çıkınca da ondan bütüa beşeriyetın faydalanmasında mah» zur görülmiyeceği §üphesizdir. Zifiri karanlığı yenen yeni bir radar âleti keşfolundu Amerıkanm büyük radyo şırketlerinnen birinin başkan yardımcısı olan Mister W W. Watte son günlerde yaptığı bir basın toplantısında, mensub olduğu firmanın uçaklarda kulianılmak uzere son derece kuvvetli bır radar âletı yapmağa muvaffak olduğunu açıklamıştır. Mıster Watte'nin beyanatına nazaran bu radar âletinin ağırlığı ancak 80 kılogramdır ve uçaklarda, bilhassa büyük naklıye uçaklarında pilotların akıl ve hayallerınden geç memış derecede hududsuz bır kolayhk sağbyacaktır. Vakıâ şımdıye kadar bir kısım uçakiarın bazı seferlerinde radardan faydalanıhyordu. Lâkin, bu âlet bildığınuz şekildekı basıt makineler cinsind«n degildır. Tamamile kapalı, yani gorüş kabilıyetinin sıfıra indiği en fazla sisli havalarda bile pilotlar hiç bir güçlüğe maruz kalmadan bu radarm ekrani uzerinde herhangi yonde olursa olsun bütün engelleri göre 1951 195Z YUNUS FRIGIDAIRE tarafından neşredilen bu YEMEK KİTABINDA İçkiler, Kokteyl'ler Dondurmalar £/ #^ Soğuk Yemekler ve Tatlılar gibi, kolay ve pratik yemeklerin tarifini ve hakikî FRIGIDAIRE buz dolabının kullanışı hakkında faydalı bilgiler bulacaksınız! Satıldığı Yer: GA1ATA, HEZAREN CAO. 6163
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle