22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
A&.i ayis 1 KR€MLINd4 B€RLİN 12 Almanyada batı dünyasile temasa gelen Ruslar, oradaki hayat kadar İnsanlar karşısında da şaşkınlık duyuyorlardı. Bu arada, kadınlann ve çocuklann vaziyeti, bir Sovyet vatandaşınm anlayamıyacağı kadar hayret verici idi. Rusyada kadın ve çocuk tamamile devletin malıdır. Bir kadına düşen vazife bir taraftan devlete köle olacak insanlar yeüştirmek, bır taraitan da tren kondüktörlüğunden maden işçiliğine kadar her türlü işte çalışmaktır. Fakat, bu da kâfi değildir: Onu bekleyen daha kötü bir akibet vardır ki o da, her an kocası, polisin dikkatini çekecek olursa, çoctaklarile beraber, bır fıdyei necat olarak tevkif edilmektır. Bir çok kadın ve çocuklar bu şekilde kurban gıtmiş. kanlaruu ve çocuklannı kurtarmak istiyen bir çok erkekler, onlann hatın için türlü meşakkatlere katlanmak zcrunda kalmışlardır. ^akat, çocuklara düşen vazife ço<t daha ağırdır. Nazi Almanyasında olduğu gibi, Sovyet Rusyasında da çocuklara her seydsn önce hükumete bağlılık vazüesi öğretiltnekte ve onlar anneleri, babalan aleyhinde hafiyeliğe teşvik edilmektedir. Acı bir hikâye Bu arada, Sovyet gencliği için bir !deal yaratılmıştır ki onun hikâyesi, insanhk tarihinin en acıklı hikâyelerinden biridir; Vaktile Pavlik Moroson adında bir çocuk vardı. Komsomol (Komü nist gencliği) teşkilâtma mensub olan bu çocuk, bütün arkadaşlan gibi, her türlü insanî histen uzak ve ancak devletin bir oyunccğı halinde yetiştiriîmijti. Pavlik'in baban, ceaki necleı mensub olduğu için çok daha başka türlü düşünüyor ve Sovyet idaresinin kötülüklerini, hiç olmazsa kansüe ve çocuğile başbaşa kaldığı vakitler konuşmakta mahzur görmüyordu. Fakat, zavalh adam bilmiyordu ki, aralannda bir casus vardı ve bu casus da oğlundan baskası defildi. Pavlik, aldığı komünist terbiyesüıın bir neticesi olarak, babasına karşı sevgi ve saygı duymaktan çok uzaktı. Bir gün, Sovyet gizli polisine rapor vererek, babasırun hükumet aleyhinde bulunduğunu bildiriyor. Bunun üzerine, adamı yakalıyorlar ve sorfu %sualsiz, derhal kurşuna diziyoriar. Pavlik memnundur. Fakat, bereket versin ki bütiin Rus gencliği onunla aynı düşüncede değildir. Hattâ. ağabeyleri bile, komünist gencliği teşkilâtma mensub olmadıklan için, babalanrun ölümüne gülemiyorlar. Olüm haberi üzerine, bulunduklan şehirlerden kalkıp annelerinin yanına gelmlşlerdir. Zavallı kadının göz yaşlan karşısında, babasını ölürae sürükliyen kardeşlerinin gülmekta devam ettiğini görünce, kendilerine hâkim olamıyoriar, Pavlik'i dövüyorlar. Iki ağabey, babalarınm katili gibi gördükleri bu kalbsiz kardeşlerini o derece dovüyorlar ki, Pavlik de cürmünün cezasını görüyor: Aldıgı yaraiar neticesinde ölüyor. Canilerin ideallerl Bu, şüphesiz. büyük bir faciadır. Fakat babasını hükumete ispiyonlayıp onu kurşuna dizdiren bu çocuk trugün Sovyet gencliği için bir kahraman derecesine getirilmistir. Bu faciadan kendine bir pay çıkarmak istiyen Sovyet hükumeti, Pavlik'in heykellerini diktirmiş ve hakkında kitablar yazdırmıştır. Öy Sovyet gencliği içîn Athenagoras Ankaradan yaratılan bir kahraman | le ki bugün Pavlik Moroson, Rus j çocuklarına örnek olarak gösterilmekte ve bütün çocuklara onun gibi hareket etıneleri öğretilmektedir. Sovyet hükumeti bunu yaparken bir yandan gencliği kendi emelleri ne alet olacak şekilde yetijtirmek için yeni bir vasıta bulmus,, bir yan dan da, böyle alçak bir çocuğu kahraman derecesine çıkararak, ona halk arasında beslenen nefreti gidermeye çahşmış oluyordu. Fa kat muhakkak ki tarih, maaum bir adam olan babasını ölüme sürükliyen bir çocuğun ilk defa örnek bir insan ve genclik ideali olarak gösterildiğine tahid olmustur. Bugün, ruhlannı tamamile devlete satmıs ve makine insan haline gelmiş olan Rus gencleri Pavlik' karşılannda bir kahraman olarak görmektedirler. Senelerdenberi insanî ve manevî ideallerden uzak yaşatılan ve kendilerine bu gibı mefhumlar öğretilmiyen Rus çocuk lan arasında Pavlik olmaya heves edenler az değildir. Anne ve babalann, kalblerini açabilecekleri tek varlık olması lâzım gelen çocuklan, bu suretle, aynı çab altında yaşayan bir casus haline gelmistir. Yabancı memleketlerde çocuk avı Sovyet hükumetinin kendi çocuk lanna uzanan pençesi, bajka memleketlerin çocuklannı da aynı ağ içine almaktan geri kalmantuştır. Yunan iç harbinde Yunanistandan işgal esnasında Almanyadan, Kore harbinde de Koreden toplanan ve Rusyaya kaçınlan çocuklar, orada tam bir Rus komünisti olarak yetiştirilmektedir. Bunlar için hususî mektebler açılmış ve binlerce Yunan, Alman ve Koreli çocuk ileride memleketlerine karst birer Sovyet cilâhı olarak kullanılmak üzere yetiştirilmeye başlanmıştır. Bu «Çocuk avı» çok daha eski den başlamıştı. 1937 de komünist lerin İspanyadan toplayıp Rusyaya kaçırdıklan çocuklar, orada İspan yaya karşı gizli bir silih olarak hazırlanmıştı. İspanyada komünist ler harbi kaybettiler, fakat bu gizli silâhın ilerisi için saklandığı Ja muhakkaktır. Yeni bir dünya har'j basgösterecek olursa, Rusyada ye tiştiri'en bu İspanyol, Alman, Yu nan ve diğer millet çocuklan ko münistlerin beşinci kolu olarak o memleketlere sokulacak ve cephe gerilerinde baltalama hareketlerine girişeceklerdir. Çocuk eşkiyalar Rus çocuklarına nasü bir terbiye verildiğinin misalini Almanyada her gün biraz daha iyı gorüyor duk. I$gal kuvvetlerme mensub o lan subaylann çocuklan, yağmacı lıkta, soygunculukta babalarile ya rı» ediyorlardı. Fakat bu hususta çok daha ileri gittikleri ve Sovyet makamlarına karşı da ayak diredikleri görülüyordu. Bir gün Kralshorst civarındakı korularda soyguncu çocuklann ?<ı su kurdukları ve yolculann önüne çıkarak eskiyalık ettikleri haber alınmıştı. Oradaki Sovyet işgal kuvvetleri komutanı Albay Maksi mov, çocuklann üzerine bir müf reze asker göndermek zorunda kaldı. Fakat Rus çocuk haydudlar, kuv vetliydiler. Başlarında bir generalin oğlu vardı ve bu çocuk eline babasının tabancasmı almıs, omzuna babasınm makinelitüfeğini takmıştı. Ötekilerin hepai de aynı şekilde Eilâhlanmışlardı. Eşkiya çocuklar, koruda harb esnasındaki bombardımanlarda yıkılmış bir binaya sıgınmışlardı. Karşılıklı ateş açıldı ve eşkiyalan amana getirmek kabil olmadı. Nihayît, uzun «mütareke müzakerelerinden» sonra eşkiyalar teslim olmayı ka bvd ettiler. Yalnız, bir »artla: Ken dilerinin Rusyaya gönderibp cezalanduıhnıyacaklarına dair söz al dılar. Yazan: Berlln Rus Kurmay Baskanlığı eakl atajesl Gregorly Klimov =haberleri |Y Borsanın Orhaneli kazasınm Çöreler köyyünden Karadayı Aceb böyie yazsam zarfın üslüne Postalar iletir mi ona Benim altı yıldır cebde taşınmış Kenarlan püskü püskül aşınmış merhabayı Kusura bakma Karadayı Nasılsa bir yerde unutmuşum Senin çoban armağanı nikel tabakayı Ama o ince betli, kmalı çilli su kabaklan Hâlâ masamuı iistünde durur Sallandıkça çm eın öter çekirdekleri Bunlardan bir tanesini Köy mektebinde öğretmen kardefime verdlm Bütiin yaz su kabaklarile donandı bahcesi Bir çekirdek verdik bir bahçe doldu Can sağlığı bundan ötesi Ama diyeceğim o değil Karadayı Sene bin dokuz yüz kırk altıydı Aylardan ağustos ayı Senin bende asıl şu sozün kaldı: Bana öyle bir öğretmen görtder ki Hem ölü yıkasın Hem teravi kıldırsın Hem eski yazıyı sökdörtsün Hem yenisini belletsfaı Bizim köy ottız beş, hane Birden fazla hocayı neylesin netsbı? Evet sene 1946, mevsim yazdı, Bursanın yefili bazan mavi, bazan mordu ama minareier bembeyazdı. Çarşıda |efialiler yumruk yumruk kabanyor, karpuzlar ateç alev yanıyor, erikler en açık yejilden en koyu mora dayanıyor, insanm ya nız eüne yüzüne değil adımlarına, içine bir meyva bahdır bulaıryordu. O eyyam hükumetin ressamlar için tertihlediği yurd gezilerine katılmıştık. Bir ay kadar Bursanın her yarunda resım yaptık, jonunda han avluiarına dadandık. Bir de gördük ki bizi Bursada saran, ne han ne hamam, ne dükkân: Bizi miknatıs gibi boyuna kendine çeken hep o rengârenk köylüler. Bursa hanlannda rastladığım köylü çeçıdini Anadolunun hiç bir tarafında böyle top u bir halde görmek nasib olmamıstı. R •• Yazan: •• N 1 ile ne dlye köyden, köylüden dem vuruyorsun, diye sitem edecekle: ama gel gör ki benim iftm gücüm nakış, nakıjın tlâıını da benim köylüm yapmış. Benim bir kanadım da şiir, şi'rin ağababası da benim köyümde »öylenir. *** Guya Karadayıya biral da lstaıv buldan bahsedeoektim. Tuhaf tesadüf dün tam üç yerde hep Kara dayıyı hatırladım, ikisi Tophanenin Karabaş mahalleslne blr defa d; 952 moddi bir dolmusta Tophanede Karabaş camiinın yanıbaşmda çarşının crtasında orta yafh bu a dam gördüm, tnünd' yedi sekiz yajlarında bir çocuk, çocuğun * nünde bir rahîe, rahlenin üstünd arabça bir cüz, çojuk habire ezber Üyor, babas». yahud hocau clacak hazret memnun. kom|"lar memnun yalruz bir öğr^tmen gördüm mah zun; kulakları çınlasın dedı Ata türkün. Sonra aynı semtte bir kahvenin ön3nde oturdiık, 8S!c namszı, Ka rabaş minaresinde ezan okunuyor du, orta halli bir se» ama duytılU' yordu, derken kahvenin hoparlöri gürledi, müthiş bir ses, plâkta zan söyleniyordu, hoparlör küçük minaredeki ezan sesini sildi süpür dü. Acaba müezzinin işini koiay laştırmak için mi bu plâgı koymuj îardı, yoksa kızdırmak için mi an lıyamadim, fakat bir yandan tav la oynsnırken, bir yandan kâğı oynanırken, düşeşler, dubaralar, beye sade, şekerli bir, nâra'.arı a tılırken kahvenin içmden fışkıran bu ezan sesi beni bir hayll şajırttı. Bu hususta yalnız değildim, o ci vatrla iş aramak için dolaşan köy lü er de donup kalmışlardı. Kahveci plâğı ile ne kadar öğünsa yeriydi, Seı dejıl, canma yandığım kızılcık topası, diyenler oldu. Kim s8ylemiş? Bu ne ses ya hu? Hafız Abadeddin. Yata hafız Abadeddin, ama bl zim möezzfni d* berbad ettin... Daha sonradan Tophaneden gı cır gıcır bir doimuıa bindik... Her halde bugün piyasaya çıkmış ola cak pınl pırıl. Hele direksiyonu nun yanıbaşındaki teşkilât insanm müthi| gözünü alıyor. Bunlar a rasmda en göze çarpacak yere bon cuklu, sanmsaklı bir yazı: Ma yallah, onun yanıbaşmda bir avu boyunda bir: Ya hafazanallah. bi raz daha öteda güzel blr tilikl fcir'BJsmiliâh, sonri.~ttinieik.bii madeni çerçeve içind* bir Kur'an kerim. Ne dini bütyn bir yoför, a|k olsun, demege kalmadı önümüz ^ ^ ; yıik, iki büklüm canı bumundan fipır |ipır damlıyor. Yol kapandı. bizim dini bütün foför labırsızlanmağa bajladı, aol elile arabanın ta vanını güm güm yumrukladı nafi le, hamal yükün altında manevra kabiliyetinl kaybetmlş, iste o za maa bizim dini bütün »oför, yanı bafmdakl bütün dini öjüdleri u mıttu: Hay dininl, fananım, «ülâleıi nl, mezhebini diy» bafladı; aru sında, avradmda karar kıldı. Öylı canü gönülden küfrediyordu k: dohııuştaki beş kişiden hiç biri: Atma şoför. din Itardeşiyiz, di yemedik gitti. tşte böyle Karada İHEM NALINA M1HINA Bir mektub ve cevabı enizcilik Bankasının ntuh telif işletmelerindeki memurlarından ve gemi personetinden sık sık mektublar alıyorum. Eskiden de Devlet penizyollan ve Limanlan İşletme İdaresi mensublarından da boyle mek. tublar alırdım. Son zamanlarda aldığrm mektublar, bilhassa tasfi e ve terfi meselelerine dairdlr. Muiıtelif kimseler tarafmdan yazılmış olmakla beraber mevzttlan umumlyetle aynı olan bu mektublardan bir tanesini, daha derli toplu yazümış olduğu için neşretmeği münasib buldum: •Denlzcllerln mudafil olan sizln Denlzcilik Bankası Idar» Heyetı azalıgına taylniniz, biz denızcller arasında merr:. ııunluklt karfilandı. Çünkü denlzcllerın derdlerine «edenberl tercuman olaralc kıymetll kaleminlzle mucadele ettlğinizden İdare Heyetlnde de blzlm İçin çalışacağınıza lnanryoruz. Sizden DcnlzelUk Bankası gemllerlnda ça:ı;an bizlerin terfl v# hayat (artUrı. mızın ne olacağını bUdlrmenlzi merakla bekliyoruz. Çünkü biz Banka olmadan Devlet Bartmln» intıbak ettirilm'f oldujumuzdan üç »ened» blr rmıntaıa. man terfl alıp maasımız artıyordu. Hal. bukl bugun terfl zamanları gelenlerin kıcem zammı »lamadıklannı göru. yoruz. Şayed Bankamız aylıklarımızl arttıramıyacaksa bizim mağdurıyetimlza •eb*b olacalttır. Biz denlzd* çajıjanlar Bayıam ve hafta tatili demeylp günde en aşağı 1024 ssat m«Mİ yap. tt|ımıl; tor hayat ş^rUın ile mücıde'.a ettlllmlz halde karada blzle tynı tahsil: yapan ve gunde 6J0 «aat çalıjan arkadaflarırmzla aynı üeretl almaktayız. Eakldenberl prim dlye Mrşey *»rsa da bunun rakam olarak lfadesi hlçblr ;ey değildir. ftosyal »t«ortamız yok. tur. Mürettebat ıınıfından hatta olanla. rın yevmiyelerl kesllmektedır. Butun feragat hl»lerim'.zle ve hayatımızı b'.ça sayarak çalıjırken bizim so»>al htkl»rırr.ızı «Denlz 1| Karrumı» clmamasına rağmen temlninl ileri ve modern Dir müefsese olarak Denizdlık Banka•ından rlca ediyoruz. Her denlı kazasında gerlye muhtac denfzciler vs allelerl ka'.maktadır. Bugün Armatör. lertn bile yavaj yavat gemllerlnde ça1fanlan kaz» «Igortaıı yaptırdıklarmı gormekteylz. Bunu blzlm ldarerolz da yaptıramazlar mı? Slzse mâlumu oldufu vechlle Denlzcfllk BankMinın kurulmaalle butün memurtyet haklarımız ahndıgl zaman maajfa tatmin olunmamız luzumlu idl v* bunu İntıbak devresinln nthayetinla bekllyorduk. İntıbak de\Teslnln nlha. yete ermeılne rağmen durumda hlçblr degiılklik olmamıftır. Omldle beklenen bu d«ğ'şikllgln tahakkuk eimemesl ha. yal kırıklıgı yaratmakU ve çauşma randımanına pslkolojikmac teslr etmektedlr. Bankanın da menfaati baku mmdan bu jaylalara nlhayrt veTllmssl lcm herkesin durumunu kesln olaralc bllmasl zanıret haline gelmiftir. Bu hususların duzenlenmesi bakımından delaletlnizl ve bizi aydınlatroanızı taygılanmla rlca ediyorum » Denizcilik Bankası metısnblannm kendi yannlarmı dtişiinrneleri ve verilecek kararian öğrenmek istemeleri pek hakiı ve tabildir. Genel Müdürlük ve İdare MecKsi, her şeyden önce tiç aylık intikal devresi soatanda yürürlii|e girmesi icab eden biitçeyi çıkarmağa ve Iimandaki darlığın izalesi gibi müj^îacel meseieleri geceli gündüzlü çalışmak suretile halle gayret et. mektedlrler. Bflnkaya bağlı işletme. lcrin çokluğu gözönünde tutulursa bu mesainin ne kadar çok zaman istediği anlaş.ılır. Bu muazzam teşkilâflı müessesenin bütün meselc lerini üç ayda halletmeğe ve büliin kanşık i^lerini sihirli bir hamle ile yoluna koymağa imkân olmadığını kabul etmek lâzımdır. Karadayıya mektub Bedri Rahmi Eyüboğtu Pıtrtk Athen&gorM vc refakatlndeki metrepolidler, ekspresc baglanan hususl bir vagonla dün »abah Ankaradan şeh. rimiM gelmijlerdir. Patrllt, H»yd»rpaşa gannda Valt ve Belediye Bajkanı adma Huiusl K»lem Müdürü N»bi Up, K«dıköy Kaymakamı ve Patrıkhsne erkinı tarafından karjılanmıjtiT. Kendlsile gorüjen bir muharririralze Athenagoras Ankaradakl temajları hakkında fa lza. hatı vermisttr: • Oç gun devam eden zlyaretlmîz aırasinda »ayın Cumhur Başkanıır.ız Celâl Bayar tarafından kabul edıldlk. Bunu büyük bir «aadet ve feref telakki edeıim. Ankarada Mecllı Başkam ve dljer devlet erkânı tarafından blzlere gösterilen hüsnü kabulden dolayı çok mütehansis bulunmakujrım. Her yıl bajkenti zlyaret etmek karanndayız. Ankarada zlyaret ettlgımlz lllm nTUesselert. bilhassa egitlm lahasındaki te. rakkl ve hamlelen pek güzel bellrtmektedlr.» 10 profesöriimüz Atinaya yidivor Yarın Onlverslte Rektörü Kizım lsmail Gürkanın bajkanlıjında 10 profe. «trden murekkeb bir heyet Ankara vapuru lle Plreye mütevecdhen hareket edecektlr. Seyahat bir hafta sürecek ve profesdrler bu muddrt zarfında » koııfenms veTeceklerdir. Bu aeyahat geçenlerd* »ehrlınlzc gelen AUna Ünlvenlteıl RektörUnün davttl üıerine yapılmaktadır. Fatin Rüştü Zorlu dün gitti Atlantik Paktı Teşküâtmda Turk b s delegeliğlne tayln olunan Buyük Eiçl Fatin Ruştü Zorlu dün sabah Parise mütevecclhen şehrimlzden hareket et. mlttir. Ekmek fiatı Bugday fiatlarının artışı nıüvmceheslnde Ticaret Bakanlıgırun bu «rtışı mü»tehlike Intlkal ettlrmemek üzere tedblr aldığı malumdur. Buna ragmen İstanbul ve îzmlr fınneılarınm Ankaraya heyet gondererek kmek flatlarım arttırniak üzere teseb. buplarde bulunduldarı blldırilmektedlr. Ankaraya İstanbul B«ledıyeslnln de bu humıstaki göruşünü açıklamak maksadlel ftrtisad Müdürlügünden bir heyet gonderdlgi anlaîilmaktadır. Maamaflh umuml kanaate gore hü. kumet ekmek flatlarının artmasına her n« pahaaına olursa olsun müsade etmi. yecektlr. Sanayi Odası İdare Meclisi seçimi Sanayl Odasının cuma günü yapılacak İdare MeclLsl lntihabı Valinin Ankarada bulunman dolayıtllt Belediye muavlnlertnden Suad Kutatın huzurile cra edilecektlr. td*r« Kurulunun jrtdl azatı bulunacalrtır. Çlmdikl halde kaz»nmak ibtimah olanlar junlardır: insan Altıok. Ziya İnanlrur. Cahld Evreno», Hüsnü Tarnan, Haydar Kay. nmk, 8»m Bnver Batur, R a u Derman. Halen Sanayl Blrllgl Genel Sekreterl olan Halld Guleryüzün yeni Odanın KâtlbJ Umumîliğine getiıileceglna mubakkak nazariie bakılmaktadır. İn?illereye tütün ihracatı azaldı Tlcaret Odasına gelen rnalumata göre. üç senedenbert trgiltereye yaptıfımız tütün sevkıyatı mühlm mıktarda düşmüş bulunmaktadır. 1949 seneslnde Türkiyeden tnglltereye 20 mllyon libreye yakın tütün lhrac edildlği halde ertesi senc bu mlktar 10 mllyona ve geçen sene üç müyon 159 bln libreye öüşmüîtür. Buna mukabll Yunanistamn vaziyeti hafıf bir sekllde lyllejmlj ve 195l" de bir tene eweîkin e nisbetle tngiltereye dsha faz:a tütün ihrac etmijttr. Otomobil fabrikası knrnlacak Habar aldığımıza göre, büyük blr tnglllı fabrikan memleketimlzıl* blr otemobll fsbrlkası Irurmak üzere alâ. kalı makamlara müracaatte bulunmuj tur. tncelertmekte olan bo tekllfe müsbet cevab verildi|l takdlrde flrmîmın mOteharsıılanndan nrtirekeb brr heyet memleketimlze gelerek tetklklerdt bulunacak ve fabrikanın kurulmasına kı»a zamanda başlanacaktır. KÜÇÜK HABERLElO s •k HARBDEN sonra Hamburg lle Doğu Iımanları arasırda yüzuncü «e. ferinl yapan .Deutsche ÖrlentLlnle. Şirketlnin gemllerinden llmanımızdakl Duburg» şüepinde dün bir kokteyl ve. rllmiştlr. Basın mümeFsiIlerile TüTk denizeilik fırmaları mensubları bu kokYUMURCAK teylde hazır bulumnuşlardır. * PtYASADA gıyet bol miktarda lt. alât çimentosu mevcud olduğu göze çaıpmaktadır. Ithalât Almanya, Italya. Vugoslavya v e Yunanittandan devam etmektedlr. fthal çimentosunun toptan flatı 10» lirsdir. • tSTANBUL Korservaman Şehlr ırmonlsi tarafından bu yaz »ehrin muh;ellf meydan ve parklannda konserler GELECEK YAZL Harbden sonra terüreetrtlr. Ayrıca halka açıkhava !<onseTİer1 verthnes! ve btnflara korpRusyada esen yeni harb havası. Iarın da ijtirak etmesl İçin tertibat «lınacaktır. Esrarkeşler Hayırsızadada Bizde köy enstitüsüne çocuk kampa kooacak Otomobil kullanma hevesi yii gönderecek göz var mı bey? demiş, Bakırk«y Emnızı Akliye hastanesinde zünden genc nesil çok çekiyor, hoş arkasından, senin öğretmenin ölü otomobiller de onlardan çok çeki yer kalmadığından, esrarkefler lç;n Ha. yırsızadad» bir kamp vucude getlrlleyıkamasrnı bilir mi diye beni şayorlar ya.... ceğl haber verümektedir. şırtmıştın. O zamanlar üç kardeşım de köy enstitülerinde çahjıyor 5 lardı. Ben de yolum düştükçe bu Bilindiğl glbl Ramazanın otuz okullarrn nasıl kuru duğunu, nasıl geccsl temvi namazı kılınır. Ve bu çahştıklannı görüyor, iftihar edinamazı çsbuk kıldıran Imamlar daha çok cemaat toplarlar. Bumm lçtn yordum. Fakat bu okullarda yetide imamlar kısa kısa aurelerle naEkstra Ekatra şen öğretmenlerin bir gün ölü maz kıldırırlar. yıkamağa çağırılacaklan akııma gel Eskiden teravl namazım tok kar. memişti. Enstitülerde yetişenler önına kılmaroak için akşam haflfçe bir Iftaria orac bozar, blr blr buçiık lülerle değil, dirilerle uğraşacaksaat tortra teravl namazını kıldklardı, köyü kalkındıracak, kültürü t»n aonra karmlanm doynrurlarmıs. sağlıyacaklar. bir etüvün ne deHoca merhurn» atfederler.. Bır mek olduğunu bilecek, icabında Saf Rafine Zeytinyağı akşam ^adecc orac bczdukun sonra teravlyi bekiemiı ımamın kamet kendi ellerile kurabileceklerdi. FaVt 1 2 4 ve 5 kiloluk kutularda alıp namaza: kat teraviyi kim kıldıracak, din Yâsin.. »ureslle basladığını gö işlerine kirn çeki düzen verecekti? Yağlanmız dünyaca tanınmıştır. Markamız garanti alâmetirünce imamın yirm! rekât namazı Her köy camiine aklı başında bir dir. Markaya dikkat etmelerini; TAKLİDLERİKDEN SAKINMAyedl »ekiz «ahifelik Yâsln süresile hoca, her köy oku^una çakı gibi LARINI sayın müşterilerimizden bühassa rica ederiz. kıldırocağını zanneden Hoca: Tok.. buna d»yanamam! dlye bir öğretmen yctiştirmek koiay TİCABET VE ŞANAVİ KONTUVABI T J İ . Ş . İzmir namazı bozmuş.. falıat tam «aftan mıydı? Seçmek zorunda fcahnca, Telgraf: OLEO İzmir Teîefon: 2490 4235 ayrılacagı sırada lmamm: hangisini seçmek g«rekti? Köy îstanbul şubesi telefon: 28566 Allâhüekb^r!. diye kuacık ru. enstitülerini knranlar bu gerçeği rrterle narrnız kıldıgını gSrünce: B«k buna diyerek yok' A!7a acaba nasıl karşılıyacaklardı, d«ken bir acayib rüzgârdır esti. Çok hüekber.. dlylp tekrar naraaza dur muf. geç de olsa köyumüz, köylümüzle B. F. MENSUCAT ve TRİKOTAJ FABBİKALARININ SATILIK DİKKAT NAZAR1NA MAY1S 29 HAMAZAN 5 Modern tesislerimizin faaliycte geçtiğini, her türlü YÜN • ' ilgilenmeğe bajhyan bir çok aydınBunlann arasında dünyanın en lara: gürbüz, en sevimli, en cana yakın Siz kendi isinizle uğra»ırsanız insanlarını, yanıbaşlannda da lnsa daha iyi olur, denildi. Bu okullan nın yüreğini söken iflâh olmaz has diıleri, tırnaklan, yüreklerıle kutalan, yaralılan, sıtmahlan gördüm. Bizim memleketimiz ne bazı zifirî karacîık yürekıiferm ileri sürdükleri gibi sadece zindan, ne de ^'ürqk yeri laca karanhk kafalarm uydijrduk lan gilji, safi^güjistandı^Biz memleketimizin her yanmda zindanla ülistaaıkovun koyuna, bir^ çekirekfl,irW*sa11f!mdi;'brr çahda, bir çırpıda gördük. KSyüroüzü, köyiflmüzü yakmdan tanıdıkça bir elma şiridir dilimde dal budak sardı: Benim memleketim kocaman bir elmadır Bir yanı aktır neyleyira bir yanı karadır Canımız çekirdek misali içinde Aklımız fikrimiz dahndadır. Bursa hanlarındaki köylü akını bir köyden değil, çeşidli köylerden geüyordu. Zamanm valisine en renkli yerli kıyafetleri nerede bulabileceğimizi danıştık. Bize Orhaneli kazasma gitmemizi tavs.ye etti. Hikâyesini ancak Orhan Kemalin kaleme alabileceği müthış bir otobüs yolculuğundan sonra Orhaneline vardık. Oradan da bizi Çöreler köyüne gönderdiler. Bir şeker bayramının ikinci günüydü, Çöreler köyü muhtarına misafir olduk. Yollarda akılları durduracak kadar güzel elbiseler giymiş genc kızlar biz'eri görür görmez çil yavrusu gibi dağıldıiar. Biz de ancak bazı delikanlılardan ve küçük çocuklardan krokiler çizebil dik. Çocuklar arasında günde üç çeşid elbise giyenler vardı, bu bolluğun sebebini öğrendik ;gayet koiay, aralannda bir kaç saat için değiştiriyoriar, herkesin gönlü oluyor. Köyün sevimli, yeni sıvanmış bir cami, yanjbaşmda minicık bir okulu vardı. Ama okulun 6ğretmeni yoktu. Hatırlıyor musun Karadayı sana o zaman sizin köyden köy enstitüsüne giden var mı diye sormuşrum. Yüzüme tuhaf tuhaf bakmış ve: ranların sc? orrıuzlarına sarımsak, sol omuzlarına soğan takıldı. İ}te böyle Karadayı... Beiki bu yaoyı yazdığıma kızanlar olacak: Sen de elinin boyajı, paleti TSrkiy»«İf i m k a s ı ^ KAZLIÇEŞIV^E AJANSI Bugün AÇILDI DENİZ KÖSKÜI Ramazan Fıkraları Kanurtun bile kabul zofunda kaldığı Yukarıdaki mektubun ve benzer. lerinin sorduğu hususlar hakk.ında mesul icra makamı olan Genel Mtidürlüğün ne düşündüğünü sordıun. aldığım cevab şodur: « Devr alınan ldarede (10) blna yakın memor vardır. Banka senede 20 mllyon llra maaj tfaemekfedir. Memur maaşlan üzerinde yapılacak en ufak blr degijlkllgn mall teslrlert cok genif Lhnarun genifletilmeH olur. tatanbul Llmanının gerrtsletllmesi lçin Bankanın ayııca 180 mllyon lira bor. açılan musbakaya 31 flrma iştlrak et. cu vardır. Bankanın umuml mall vazl. mijtlr. Tekllfler yarmdan aonra açıla yetlni bütçeslnl, i} programını. yeni caktır. envestlsman pTogramlannı tesbit etYeni rıhtım Sahpazarında 310 metrı meden blrdenbire tetk'.kilz mermır ma. genişligınde olacak 16 000 metrellk bl afiarına zam yapması ve dolayıslle yeni saha kaplıyacak ve bu sahada mutead mall kulfetlere. glmıeal mumkün dejıldlr. dıd antrepolar lnsa edilecektır. Banka memuTlanna aM statü hazır. lanmıştır. Haîlran ayı içlnde çıkacak. tır. Bankada yerö blr baıem ve yeni bir pTİm slsterni tatbtk oîünacsktıı. Bu ara* da işletmelerde çalısan personelln ter. Jlhi bilhassa gözönünde tutulacak ve bl. hakkîn calı«an memurlar teTfl edecek. lerdir. tJç »erte muayyen blf dereced» beklemiş olmak terfl İçin lctfl sebeb dcglldlr; terflhe layvk ohnak ınrttır vo bu gtbilertn hakiarı da zayl olmıyacak. tır.» ŞimdiHk terfl meselesi hakkında verilebilecek cevab bundan ibarettir. kanunumuzda TasRye işine gelince, bu mevzn üzerinde de azamî dikkat ve ehem. ecnebî dil bilenlerin miyetle durulmakta, tasfiyenin asrari hadde olması için çalışılmaktavaziyefi bir derece üsfündur. du. bu usfünlülc, hakilcaffe hayaf bareminln icabıdır KRİSTAL NARKALI Halis Ayvahk Zeytinyağı Mesfeği ne olusra olsun, IşJnin profesöru otmak isfryenler mutiaka bir «cnebî dil bilmeJcle mükeffef . . . Nifekim her kurmay subayı da ecnebî bir fisan ögrenmekle vazifdi. Amele, esnaf, fezgâhfar, fuccar, kâtip, mudur, subay, muaflim, avukat, muharrir, dokfor, un • afkâr. . . bunlann içlnde en iyijJ, $ajmaz bir Q ft ^ '*<K kaide olarak, ecnebî dil bilenidir. KUS MARKALI YENİHOMAN Resimli Romons BUSAVISINDA Muvaffakryefin biricik şarfı ecnebî dif bilmek ise onu en tabii usulle zahmetsizce öğrenmenin iek çaresi de Linguafon mefodudur. Kuponu vakH kaybetmeden doldurup gönderin, mufa»sal izahatı havı resimli broşürumuzu adresinize parasız yolfıyalım. YÜN İPLİĞİ CÜMHÜRIYET Niishası 15 kuruştnr tbooe feraiti Ttirkiye Harfe Lira Kt ürı Kj 42.00 »«lellk 410» 22.50 Aitı aylık 12,00 Oç ay.ık «M 8lı »yıılr *,m K A I Dİ «vnk *• «utlor ı.itettml** nttreiiltin tdUmesin tadt olunnuu maıuUyat IPLIGI ihtiyacınızı karşıhyacak durumda olduğumuzu ve kalitelenmızin Avrupa mamullennden üstün olduğunu arzederiz. SİPARİŞLEB SVRATLE İMAL EDİLİR. Tenezzüh Molörü Telsfon: 43225 HERKO V. | 4 32 12.11 16.10 19.33 21.29 2.13 K. ] 900 4.39 8 İ 8 12İ0 T 5 8 6.47 Avrupa yapısı, kamarah mükenrnot bır m^un tenezzüh motörii satıhktır. 1 a LİNGUAFON ENSTİTOSO • İSTANBUL Isim ve adres : • Yabancı dil : 'JSJSJgJ • 9,, «•4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle