Katalog

CUMHURlYET Tecrübeler niçin beyaz Boks tehlikeli bir spor mudur? fareler üzerinde yapılır? Son dört sene zarfında Amerika ringlerinde kırk iki boksör oldü. Bu ölum vakalarmdan başka, yüzlerce facia cereyan etmiş ve elân 1 etmektedır. Bir çok dehkanlı illet sahıbi olmuş, hiç bir işe yaramaz hale gelmistır. Bu zavallılar hakkında neşrıyat yapılmaz tabiî... | Boksun beyinde ne müthiş tahri| bat yaptığı son zamanlarda Bethesda bahriye hastanesile Şikago Universitesinden doktor Ward Halstead tarafından meydana çıkanlmıştır. Insan beyni 13001400 gram gelir. Kafatssına sıkıca bağlanmış değildir. Bahriye hastaneaınde yapılan tecrübeler başa ısabet eden hafıf darbelerin bile beynin sallanmasına sebeb olduğunu gostermiştir. Bu sallantı ve vurulma beynin yalnız zedelenmesine ve kanamasma değil, darbeyi yiyen kısmın ?ksi tarafına isabet eden nesiclerde de ârızalar vukuuna sebebiyet verir. Doktor Halstead kafatasımn üstünde yara bere izi bulunmıyan 147 hastayı muayene etmiş ve ânzalann ekseriyetle kafanın ön tarafında bulunduğu neticesine varmıştır Bilindiği gibi beynin ön kısmı insana, hareketlerini ayarlama, kendini kontrol etme gibi mühim vasıflan temin eden nahiyeleri ihtiva etmektedır. Kafaya yumruk vurulduğu zaman kemiğe çarpan beynin nesci zedelenir. Kırık bir kol veya bacak kaynar Göze inen perde bertaraf edilebi» lir. Fakat beyindeki yara veya çizikler kapanmaz ve bunun neticesinde düşünme, konuşma, yürüyüş ve hislerde atalet başlar. Eski boksorler arasında bu gibi âraz gosteren binlercesi vardır ve bunlann sayısı seneden seneye yükselmektedir. Hiç bir boksör pek hafif de olsa bu beyin âfetlerinden masun değildir. Bu adamların yüzde altmışı hissedilecek şekilde hastadırYuzde beşi de hiç bir işe yaramaz hale gelerek tımarhanelerde ve has tanelerde sürünüp giderler. Esasen boks sporundan yegâne maksad, hasmm beynini hırpalamak suretile onu mücadele dışı etınektir. Yaralandığını itiraf ederek mücadeleyi bırakmak yalnız bu sporda seyircilerin hakaretini davet eder. Peki bu derece tehlikeh' bir spor ne dıye yasak edilmez 7 Bana kahısa bu sözde sporu hiç değilse yuksek mekteblerde, kollejlerde ve umumiyetle amatörler arasında yasak etmek doğru olur. Esasen bu görüşe kollej dırektorlerınm, eğitim memurlannın ve mevzu hakkında etüdler yapmış hekimlerın yüzde ellısi katılmaktadır. Boksun fena bir taıafı da doğüşenlerin yaralanchklarının veya berelendıklerinin farkına varamamalarıdır. Zaten anlnsalar da itiraf I Laboratnarların Denene Mahlâkları: llllllllltllllllllllllllllllllllllllllilllllllllllllllllilll ( İKTİBASXAR ) İSVF.C : : MEKTIJBLARI :• î . " •!!!!!!! ü i ü l I ! 11 iTri'iTTTl II I l f I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I ElektrikH tele dokunduktan sonra kaçan ve «koıkan» bir fare Bilirsiniz Sonradan insanlara tat laşmaz: bazılan da biRkıs bundan Bu gibi tecrübeler şimdi farelerbik edılecek ılâçlann, tıbbî usul ve büyük bir haz duyarak, kendi is le de yapılmaya başlanmıştır. Muh tedavılerın ük denemesı fareler "ı teğile telin üzerine çıkar, iner, tek telif kimyevî ve tıbbî maddeler kar zerinde yapıhr. Bu bakımdan, lâ rar çıkar. şısındaki aksülâmelleri insanlannboratuarlann pek faydah bir yarkine benziyen beyaz farelerin ruhî *** dımcısı olan beyaz fareleri insanhâdiseler karşısındaki hallerinin Niçin böyle oluyor? lar ne ka'iar hayırla ansalar yeriIşte şimdi Werner Leshelle ona insanlara bütün diğer hayvantadır. diyebıhrız. bu yolda ıltihak edenlerin araştır rmkinden daha yakın olacağı umuBu sevimlı hayvancıklardan bu dıkları cevab budur. Otedenberi luyor ve alınacak neticelerin ruh gun başka bir sahada da istifade âlimlerin ileri sürdükleri bir du denen esrarengiz âleme biraz daha edilmeye başlanmıştır. Adeta, tıb şünce vardır. Derler ki, bir insa ışık tutması bekleniyor. bın «maddî» hastalıklar sahasında nın huyu, dünyaya geldiği günden(Hlustrated'den) ki bu yardımcısını «ruhi» saha ile beri uğrad'ğı tesirlerin, gördüğü ıığraşan doktorlar kıskanmışlar ve vak'alann, karşılaştığı hâdiselerm kendılen de, bu «insana en yakın» neticesidir. mahluktan faydalanmayı düşünBunu pekâlâ kabul edebiliriz. müşlerdır. Fakat hangi tesirler ne gibi neticeHnkikaten, fare insana en yakın leri doğurur? Orasını iyi bilmimahluk sayılabilir. Esasen, türiü yoruz. çeşid hayvan dururken, doktorlaBir insanı, doğduğu gündenberi rın, kesiflerinî denemek' için, fare her dakika gözönünde bulundurup Londra 20 (a.a.) Türkiyenvn ye başvurmalan bu hayvanın ya tetkik etmenin de, tabiî, imkânı Dumbartonda WılUam Denny And r.dslış bakınjindan insana en yayokrur. Fakat bu işi, farelerle yap Brothers Ltd. deniz ınşaat şirketikın mr.hluk oluşundandır. mak kabildir. Çünkü bir farenin ne 2 uskurlu 1700 yolcu taşıyabüeCıraz fılozofvari duşünecek olur ömrü de buna müsaiddir, cüssesi cek 2 yolcu gemisi sipariş ettiği §irsa'< bunu, tabiatin acı bir alayı o de kendisine göre bir dünya kur ket tarafından bildirilmektedir. larak mutalea edebilinz Ne garib maya elverişlidir. dır ki. ınsanlar kendüerine en yaLâboratuarda, doğduğu gündenkın olan hayvanı, ellerınde bir o beri göz hapsine alman fareler ü yuncak gıbı kullanmakta ve onu zerindeki ruhî tetkıkler henüz yeUkenceye, hattâ icabında ölüme ni başlamıştır. Fakat, bu sahada mahkum etmekten çekinmemekte devam edilecek çahşmalann, insan dırler. Bu sevunli mahluk: «Size ruhu üzerindeki tetkiklerde çok yakın oldum da kabahat mi ct büyük yardunı olacağı tahmin etım1'» diye insanlara serzeniş etse dilmektedir. yeıdır. Esasen, dığer hayvanlar üzerinde Fakat, ilim uğrunda daha bir de bundan evvel bir çok ruhî tecçok cınayetlerin işlenmesi mübah rübeler yapılrmstır. Meselâ, bir kösayıldığına göre, beyaz farelerin peği tsinirli» hale getirmek için lâboratuarlarda den°me mahluk yapılan j u tecrübe pek meşhurdur: ları olarak kullanılmalan, şüphesiz, Köpek, bir manivelâya basınca mazur görülür. Hattâ bunu ihtimal yiyecek bir şey elde etmeye alışıkendileri de hoş gorurler. Çünkü, yor. Günlerce buna devam ediyor tecrübeler farelerin pek zeki mah ve her defasında güzel bir yiyeceğe luklar olduğunu göstermiştir. kavuşuyor. Fakat bir gün gene ayEsasen, rnsanın vücudü üzerin nı manivelâya dokununca bir elekdeki araştırmalardan sonra, beyni trik sarsıntısına uğruyor, korkup ve ruhu üzerindeki incelemelerde kaçıyor. Ondan sonra, hayvan ia de beyaz farelerden istifade edil iki his birbirile çarpışmaya başlımesme karar verilmesi, onlann yor: fayli zeki birer mahluk olmalannBir yandan, manivelâya dokunup dan ileri gelmektedir. yiyecek elde etmek istiyor, fakat * * * bir yandan da, canının yandığnı Farelerin ruhiyat tetkiklerinde ha*ırlıyarak, bundan kaçınmak arde güzel ve isabetli bir deneme zusunu duyuyor. vasıtası olabıleceğini ilk düşünen, Işte, bu iki zıd arzu arasında çırWarner Leshel adında bir Alman pınan kopek ne yapacağını şaşırıdır. Bu harbde Afrikadaki Alman yor ve «sinirli» oluyor. ki''alar:nda subaylık etmiş, sonradan kendinı hayvanlar üzerinde tet /"»eorge, masasmdan kalkıp gozkike vermiş olan Wamer Leshel ^™ lüklerini çıkardı, kızaran göz bugün Münich'teki bir ilim müesBesesinde calışmaktadır. Elliden faz lerini uğuşturdu, hafifçe gerindi. İki gündür çok yorulmuştu. Gözla beyaz faresi vardır ve bunlan muhteliı şekillerde çahştırmaktadır. lerini kapadığı zaman önünde raLeshel'in fareleri, kendüerine gö kamlar uçuşuyor, beyninin içinde re hakikaten fevkalâde bir dünya gene bir takım yekunlar teşekküj da yaşamaktadırlar. Bulunduklan ediyordu. Eskidenberi çofc çahşırdı. Bu duyacağı sevgıyi George'da bulabüyük kafeslerin içi türlü oyuncak'.arla, oyun teçhizat ve tesisatile lunduğu müessesenın bütün hesah bilirdi. doludur. Boylanna ve cüsselerine işleri ondaydı. Fakat ju son gunBir gün Helen, George'a bir şüt göre yapılrmş olan merdivenlerden lerde nedense iş ona bıraz dahs kitabı göstermişti. Kitabın başıninip çıkarken, tekerleklerin üzerin agır gebneğe başlamıştı. daki boş sahifede: «Sözlerden daion atlayıp koşarken, hulâsa rnuh«Nedense» diyordu ama, sebeoı ha fazlasını anlıyabilen hassas katelıf eşya ve hareket karşısuıda ni pekâlâ bilmesi lâzımdı rıma» diye yaııyordu TC altmds kendüerine mahsus aksülâmel gosİki gün evvel: «Artık kararuu Edward'ın imzasile bir tarih vardı terirken, istedikleri gibi, içlerinden verdin, değil mi, yavrum... BeniııiHelen: aYaş günümde vermişti,» geHiği gibi davranırlar. le evlenmeğe?» diye sorduğu tf> diyordu. Fakat, onlan uzaktan tetkik eden man, Helen: «Cevabımı pe'rşembe George bu taröıi derhal zihnine bir goz vardır ki bunun farkinda günü versem olmaz mı?» demiştı kaydetmişti. İşte §imdi, Helen"j ieğjlJerdir. Wemer Leshel, gizlenGeorge tereddüdun eşigınde seı> gdrmeğe giderken de, ona hediya iığı köşede halinden memnundur. delemiş, bu cevabın kırdığı hayau* etmeyi düşündüğü yüzüğü, mahJunkü, farelerin her hareketi onun verdiği ümid arasında bocalamıştı fazasıle beraber, caketinin cebind» çin faydalı bir müşahede mevzua Biliyordu: Helen kocâsını hâlâ sıkı sıkı tutuyordu. Bütün memur.e'<ıl etmektedir. unutamamıştı. Edvvard, Almanya luk hayatınca biriktirebildiğı serLesheTin tetkiklerine göre, in üzerine yapılan bir akında tayya veti bu küçücük kutunun içind? s?>'ar arasında oldu|tı gibi fareler resile beraber düştüğü zamandan. yatıyordu, arasuHa da korkaklar, cesurlar, beri, bıraktığı boşluğu hayalile dol *** n.ıhcublar, pervasızlar, sıkılşanlar, durmuştu. George bu hayali tamaKapı çalınır çalınmaz açıldı tokulganlar, saf ve bönler, reki ve mile ortadan kaybedecek cüssede George, Helen'in hiç bu derece securnazlar vardır. Kımısi, ddnen te bir adam değildi. vinçle gülümsediğim görmemişti cerleğin üzerinden bir kere yuvar' Buna rağmen, Helenle tanışük Sabırsızlıkla beklediği belliydi. andıktan sonra bir daha oranm Iarı gündenberi aralarında karşı« Teşekkür ederim, George.ı iemtıne ugra*na7ken, k'misi de fe lıklı anlayışa dayanır bir sevgi tediye eline sarıldı. «Başka bir şey eğin çemberinden tekrar tekrar essüs etmişti. George,genc kadmu» jeçmekten zevk alırlar. Bazılan inceliğıne, hassaslığma, ağırbaşlı ve gönderseydin beni bu kadar sevuı nerdivenin ancak bir iki basama alçak gönüllü oluşuna hayrandı. dirmezdin...» George o kadar şaşırmıştı kl bü;ına kadar çıkmakla iktifa ederHelen de, kaybettiğı erkek kadaı tün iradesini, muhakemesini ve cen, bazılan da en iist basaiıJa canlı clmamakla beraber ona pek konu^ma kabiliyetini kaybetti, acadar çıkmak azim ve cesaretini yakın derecede samımî, temiz kaU dımlan onu heyecanla içeri koşan % "'erirler. lı ve fedakâr obn bu adamı çoi ?enc kadının arkasından sürükledi Bazılan vardır, kafestekı elek beğeniyor ve takdır ediyordu. Helen oturma odasına girip ocarrikli tellere çarpıp bir kere tıtreEdward'ın sevghıni değilse bile ğm başına kadar gitmiş, oraya yasme geçirdi mi, bir daha oraya yak hayatta nasıl olsa bir gün ihtiyaç lanarak, dönraüs. masanın ortasın İngiltereye 1700 kjşilik iki gemi ısmarladık Bir boks maçuıın sonu i= Kiiçiık HikAye YILDÖNÜMÜ daki vazoya bakıyordu. Vazonun içinde, uzun yeşil sapile ve canlı pembe rengile bir tek nişan çiçeği duruyordu. Helen bir çiçeğe, bir ona baktıktan sonra, mahzun ve memnun biı tebessümle gülümsedi: c Bilmezsin, George, bu çiçeği ne kadar severim! BugünümJe oyle sevindirdin ki beni!a etmezler. Meğer ki takatlerinin son demine gelmiş bulunsunlar. Gene Tunney, antrenman esnasmda yediği bir yumruktan sonra bokstan vazgeçmiştir. Tunney bu yumruktan sonra 24 saat ayakta duramamış ve üç gün muddetle hafızasını kaybetmiştir. Meşhur boksöre bundan sonra bir evham gelmiş ve haftalarca aklını kaybetmekten. sereem ve sarsak olmaktan korkmuş ve kurtuluşu boksu terketmekte bulmuştur. Boks taraftarları futbolun da bu spor kadar tehlikeli olduğunu iddia ederler. Hakikat hiç de böyle deAşağı yukan hepimizde bir kağildir. Sarsak olmus futbolcu yok gibidir. Bundan başka futbolda ol naat yerleşmıştır. Bılhassa gece ıyısun, herhangi başka bir sporda ol ce eğlenebılmek, dans edebılmek sun yaralanan oyuncuyu derhal o için ihtiyacırruz olan enerjiyi ve yundan çıkanrlar, hiç olmazsa ken neşeyi mutlaka bir içki kadehinm dine »elecek kadar vakit bırakırlar dıbınde ararız. Belki de alıştığımız için olacak, İsveçe gelirken bir Kim ne derse desin boks çok çok dostlarım: « Aman İsveç tehlikeli bir oyundur. Geçenlerde punçu iç çok güzeldir» demişlerdı Brooklyn'in sıkı kontrol altmda Bu tavsıyelerin tevali edışi uzerine bulunan bir kulübünde döğüşen sinek sıklet iki delikanlıdan biri kendi kcndimi bu içki ic>eve hakafasına yediği bir yumrukla öm zırladım. Stockholma geldığim gerünün sonuna kadar sakat kalma ce lokantada servis yapan guzel kadın garsondan ilk olarak bıı ğa mahkum olmuştur. punç istedim: « Sade alkolsuz Bu çocugun başına gelen, sizıniçki içebilırsiniz, içki müsaadeye kinin de başına gelebilir. Onun için çocukları bu tehlikeli spordan vaz tâbidir<> dedı. Otelıme donunce soruşturdum. Hakikaten de öyle imiş! geçirmek lâzımdır. (Look'dan) 21 yaşmı geçmek şartıle herkesın ayda sade ıkı htrelık ıstıhkakı varBelediye murakıblaruun düııkü mış. Ertesi günü punçun tadına bakabilmek için musaade kâğıdı vekontrollan rilen daireye gıttım. Bir suru fortstanbul Beledıvesı muraKabe teşklmül doldurduktan sonra beklemeİStından 24 k şllık bir ekıp beraberleYanımda bekhyen rınoe Belediye zabıtası memurları ol mi soyledıler. duğu halde ciun sabah 9 da otobııle yaşlı zat: « Alkol ilk defa alıyorHah ve Idş. Aksaray, Şışll pazarların: sanız içeriye çağırılacaksınız» dedı kontrol etmıslerdır. Bu kontrolda 527 Biraz sonra ısımımle çağırıldım ve manav, sebzecı ve kabzımal kontrol edıtaustlr. Şehrjı muhtehf yerlerınde bir memurun refakatınde bir oda87 lokantaıun flatlan ıncelerunış ve Be ya gırdım Masada oturan şef yer lediye vasaklar'na a>kırı gurulenler gosterdikten sonra: « ük defa hakkında za')i»lar tutulmuştur. Ayrıca İsveçte alkol alanlara bazı tavsiteftış netıcesınde 44 manav ve sebzeeıle yelerimiz vardır» diyerek vâzına kabzımala c«ıa zabtı tanzim ed Imiştır. Bundan başka 5 esnaf ve muessese başladı. Aman efendim ne nasıhatler, neler? İçkinizı başkasına vermılli korunmaya sevkol\ınmuştur. Bir fabrikatörün iddiası haksu miyeceksiniz, bünyenizi kontrol eİsve$li geaeler böyle cglenir derek içeceksiniz, sarhoş olarak sogöriildü kağa çıkarsanız kanunî cezalara lünün çektiği, gözüne kestirdiği er bir hürriyeti ifade ettiğini daha güBir nebatl yağ labrıkatörunün, Ofıs raza olacaksıruz. Dinledık, dinledik keğı dansa kaldırabıliyor. zel »nlamij olmuyor muyuz? tipı yaiların teşkilâtı çok kotü fabrı ve kâğıdı imzaladık. Nihayet mıkrofonda şef orkestr Sokaklarda sarhoş gormek nadirkalara siparişi yuzunden Ofısın 50 bln lıra zarar eltığı yolundaki iddiası Topluz saatının başladığını haber ver dir. Ancak geceyarısına doğru görGüreşçilerimizin bulunduğu .bir rak Of si Genel Müdurh'ğu ve Ticaret dı. Işte bu andaki manzara cidden mek mümkündür. Sarhoşlar sula Bakanlığınca incelenmiştır. Bu ıddla, akşam dan? salonlarını merak e gorülmeğe değerdır. Bir saattenbecinsten değıldirler, kimseye gatasderek bunlardan birini goımeğe gıt haksız gorulmuştur. ri masalanna esir kalmış olan o kız Belediye avııkah vazifesinden tik. İsveçte bizim »bar» diye va ların bırden canlanarak âdeta yi mazlar! sıflandırdığımız neviden hiç bir içŞarkılarmdan, nejeli konuşmalaayrıldı yecekmiş gibi erkeklere koşmaları 28 senedenberi Belediye avukatlıfı kili para kapanı yoktur. Dans sa ömürdu. Kızları suretı kat'îyede re nndan çakır keyif olduklan hisj jnpan Ranıı Başaran Belediyeden ay lonları spor nevinden dans etmek sedilir. Yolda iki tane gene görürj T'ln ıştır. Belediye ışlerinde meleke ve ihtiyacını duyan genclere nıalısus füze edemezsiniz aksi halde derhal iht sas kesbeUnış olan naunaaıleyhın bu ur. Buralara gruplar halınde umu salonu terketmelisiniz. Nizam ve sunüz. Birfc>np«=in'Pbaşında silinJ vazifeden ayrılması teessür uyandırkaidelere çok bağlı olan bu mem dir şapka, gözünde monokl, elinds m ş t ı r Ramı Başaran hususî avukathk miyetle aile kızları gelirler, biraz lekette yapacafınız boyle bir ha kocaman bir bastoa, ayağında kısa dans ettıkten sonra giderler, *nra yapacaktır. bej renkte şort vardır. Kolundaki her medeni milletlerde olduğu Ribi reket, en ağır tâbirlerile «gayri* öbür arkadaşırun da başında melon Levend çiftliğinin su tesisatı medenî» obnaktır. Her memleket her sıruf, cebinde parası oU>d bile yapıbjor bir şapka, papiyon bir boyunbağı, ndine aid yere gider ve oradâ kendi üzerinde yaşıyan insanlann Enılâk Kredi Ba"kası tarafından tasa karakterlerıne damgasını basar. Fa redingot, uzun caket, ayağında beedılen blnalardan muteşekkıl Levend eğlenir. Bu gibi yerlerde yas^.^rla yaz tenis ayakkabılan vardır. İşte mahalle^ının su ıhti>acmın karşılan ;encleri dahi birbırlerıne kunşmış kat şüphe yoktur ki insanlar da, m?sı ıçtn tes sat kurulması Beledıyece ;öremezsiniz. Buralara gtlen ÜOIIC yaşadıkları memleket üstünde ken bu gencler çakır keyif iki İsveç tipidir. Şarkı söylerler, köşe başın' kararlaştırılm ıştır. kızlar arkadaşları ile beraber otu di izlerini bırakırlar. Bu izler yalBu munasebetle Sular Idaresi tarafın. nız o mılletin dılınden, âdetlerin da durup monoloğ söylerler; böyrurlar ve kendi masraflarım kfndan gereku kejıfler yaptırılmıştır. dileri görürler. Salona girınoe her den, seciyesinden ibaret değildir. lece kimseye zarar vermeden kenmasada içerilerinde buz parçalan Memleketin münarî üslubunda; köy di kendüerine eğlenirler. İşte İsvegi üzen büyük bardaklar duruyorcîu. lerın ve kasabalann kuruluşunda; sarhoşu kendini muhitine zarar, eğlendirmenin yolunu '• Bu bardaklann muhtevalan süt, tarlalann ve parkların işlenişlerin vermeden meyva suyu ile gazozdan ibaretti de; velhasıl o mahallin umumî iz böyle bulmuştur. Piste baktığım zaman neşe ile, hat lerini maddî şekillerd* müşahede tâ coşarak rumba, samba, raspa etmek mümkündür. Bu bakımdaE yapan çiftleri görünce içkisiz co tsveçliler de yaşadıkları toprakların ;abilen bu insanlara cidden hayret hususiyetlerini karakterlerinde ak6ettirerek çok soğukkanhdırlar. Soettim. ğukkanlı olmalarına rağmen niha Müzisyenler de, onlara uymak, yet onlann da her insan gibi geç coşmak için habire gazoza, şuruba de olsa kızabildıklerini görmek dayanıyorlardı. Bu gibi sal onlann mümkündür. bazı hususî kaideleri de mevcud. Bir Isveçli, eğlenip galeyana gelAllah her kulunu aynı kıratta yaratmıyor. Kimini muayyen ölçüle diği zaman hani bizde adam te• göre güzel, kimini de bu ölçü mizlenecek devreye geldiği zaman, e ler dışında, yani tâbirimizle az gü sert sert gözlerinizin içine bakar, Adı bizde mahfuz bir okuyucuzel yaratıyor. Isveçlıler düşünmüş halk lisanındaki en ağu küfürünü muzdan şu mektubu aldık: ler, taşınmışlar bu ölçüler haricinde çekinmeden savurur, sadece: « «Beyoğlundaki «Yeni Pazaryaratılan kızlara güzellik müstah Şeytan» der! Biz yabancılar bu ba Nea Agora» bakkaliye dükkânında zaratı fabrikalannm da faydalı ol kımdan cidden sıkınta çekiyoruz. çalışmaktayım. Sabah saat 7^0 dan madığını görmüşler. Nihayet pra Onun «Şeytan» diyeceği devreye akşam saat 9,30 a kadar, yani detik bir karara varmışlar: Kızlar da gelinceye kadar biz ezberimizdeki vamlı olarak 14 saat vazifemm bayutmaktan bir hal üç saatlik eğlence esnasında bir sa kelımeleri şındayım. Diğer medenî memleketat muddetle ljavalye olabilecekler oluyoruz. «Şeytan» tâbirini ko lerdeki mesai saatinin aşağı yukan e istedikleri erkeği dansa kaldı nuşma lisanındaki en ağır kü iki misli. Dünyanın hangi memleyerine kullanan böyle rabilecekler. İşte bundan âlâ de für ketınde, fazla ücret almaksızın, bu mokrasi olur mu? Bu suretle az bir milletin ahlâkının korunmak kadar çok çalışıldığını sizlerden so;üzellıği yüzünden masada mıhia bahsinde içki tahdidine tâbi tutul rarım. nıp ve hiç bir erkek tarafından dugunu görünce; bizdeki serbestiPatronlanmız, her ne kadar, yaz dansa kaldırılmıyan kız şimdi gön nin ne kadar geniş ve hududsw: aylarında ıkı saat oğle tatıli yapılması için geçen senedenberi yukhayal sukutuna uğratmaktan kor sek makamlara müracaatte bulunkuyordu. duklanm söyledilerse de, bu çahs*** malann sathî ve yalnız bir gösteriş Helen onu sofraya davet etmek ten ibaret olduğu, şimdiye kadar üzere geldiği zaman, yüzünün sa> hiç bir netice almamış ohnalannrarmış, gözlerinin vazodaki çiçeğe dan anlaşıhr. dıkilmiş olduğunu görünce: «Nen İşte, sizden büyük ricamız, bu var, George?» diye sordu. «Ne dümeseleyi alâkadarlara duyurup bu günüyorsun? » George? Seni ağırlıyacak bir şeyirn yok ama, bir biftek yaparım, biı George: «Çiçeği ..» dedi. «Sana kadar çok olan çalışma saatlerimigetireceğim çıçekleri .. Bundan son zın, ya öğle tatilinden veya akşam<le salata...» dan bir iki saat azaltılmasmı temin George tekrar gülümsiyerek: «Ye ra seni bir gun çıçeksiz bırakrmyaetmenizdir. cağım...» ter de artar bile,» dedi. Bu derdimizle muhakkak alâkaHelen uzanrp onu elinden rutarSonra, gözlerini ağır ağır yere doğru indirerek, Helen'in koridor ken: «Haydi gcl, ilk yemeğimızi dar olacağınıza ve faydalanmamız için elinizden geleni esirgemiyeeedan mutfağa doğnı süzülüşünü sey yiyelim...» dedi. retti. Cevabını henüz resmen verme ğmize emin olduğumuzdan şimdiO sırada gözüne yerdeki bir kâ mişti ama, bu «ilk yemeğimiz» so den müteşekkir ve minnettanz.» ğıd üişti. zü bile kâfi derecede açık bir mâna İstanbul radyosunu Bu kâğıdın, çiçek paketinden çık ifade etmiyor muydu? tığı ve, Helen'in gözüne çarpmadan George sofrada oturduğu müddinliyemiyenler yere düştüğü belliydi. Bu küçüi» detçe, caketinin iç cebindeki kâğıVandan Ruşen Altayh adında bir pusulada büyük bir hakikat giz dın ağırhğım mütemadiyen hissetti okuyucumuz yazıyor: liydi... Oğrenildiği zaman hassas durdu. Helen'in ayak seslerinin u «Ben ilkın Erzurumdayım. orada bir kalbi belki de dayanılmaz biı zaklaştığı bir sırada, bütün cesareIstanbul radyosunu öğlenleri ve acile yaralıyacak bir hakikat. tini toplamış, kâğıdı başından so akşam saat dokuza kadar dınlemak George usulca ilerledi, eğılip kâ nuna kadar okuyabilmışti. imkânı olmuyordu Akşam saat doBir lâhzada gözlerinden beynine kuzdan sonra ancak dmlenebüiyorğıdı aldı. Odanm, kapıdan gorünmiyecek bir köşesine gitti. Büyük süzülerek oraya, âdeta tahta üze du ki o zaman da programın canlı bir suç işliyormuş gibi parmaklan rine ateşle kazılır gibi, nakşolan şu taraflan bitmiş oluyordu. Bunu beltitriyor, kalbi çarpıyordu. sözleri kelimesi kelimesine hatırh ki radyomda veya sorduğum arkaOkuyamadı. Alelacele katlayıp yordu: daşlarımın radyolarında bir kusur cebine attı. Helen geliyordu. «Helen'ciğim; bu seneki yıldönü zannediyordum. Şimdi Vanda bumünde nerede olacağım bellı de lunmaktayım. Aynı burada da saAyak sesleri yaklaştı, uzaklaştı George bu işte bir yanbşhk ol Büfenin kapağı açıldı, tabaklar şı ğil... Fakat, nerede olursam olayım, bahlan (öğlen) dinlemek ve akduğunu anlamıştı. Fakat düzelttiği kırdadı, çatal, bıçak sesleri duyuı Gene seni yanıbaşımda hissedece şamlan da saat dokuzdan evvel gelaman karşısındaki kadının ne bü du. Helen sofrayı hazırlıyordu. Hen. ğim. Senin de aynı hissi duymanı ne dinlemek imkânı olmuyor, akistiyorum. Şimdi cepheye giderken şam dokuzdan sonra dinlenebiliyor. yük bir hayal sukutuna uğrıyaca de ne büyük bir sevinçle! ğını, içinde bulunduğu yüksek seGeorge, iki gün evvelki suaiine çiçekçiye uğrayıp ısmini, adresinı Sorduğum bir çok kimseler bana vinçten ne derin bir kedere duşe Helen'in bugün ne cevab vereceği verdım, yaş günunde sana, bu çok ni artık kat'î olarak biliyordu .. sevdiğin çicekten gondermelerirj aynı derdi söyluyorlar. Radyoevi ceğini tahmin ediyordu. Sükutla gulümsemeyi tercih Ve kâğıdı okumakta tereddüd e tenbih çttım. Bahtıkça beni hatır ümidile bu hususun gazetenizde müdürlüğünce bir çaresi bulunur dışi biraz da bundandı: Sade He larsın. Edward.» etti: Eleanor Coates belirtümesini rica ederim.» « Yemeğe kalırsın, değil mi len'i değil, kendisini de denn bii Ickisiz esleıtebilen şehirs Stockholm Yazan. Haluk Durukal İsveçte bizim «bar» diye vasıflandırdığınıız neviden hiç bir içkili para kapanı yok Çalışma saatleri Çeviren: Vahdet GUItekin